Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 10 ocak 2024 fenerbahçe konyaspor maçı

    fener 7 gol atıyor ben oğlanla sinemada rafadan tayfa izliyorum.evlenirken bunları hesaba katın.

  • 2. sevgilisinin kahvesine gülücük çizeni döven adam

    evrimleşmemiş,özgüvensiz bir primatın yaptığı gövde gösterisi.
    senin neyine kahve içmek, ancak yalaktan su içmek yakışır sana.

  • 3. epstein list

    çarşaf çarşaf yayınlanan listedir. beni rahatsız eden durum ise buna rağmen mevcut listede bulunan ünlü kişilere verilmeyen tepkidir. düşünsene; yıllardan beri dinlediğin bir şarkıcı, filmlerini izlediğin bir kişi ya da bilim alanında yaptığı çalışmalara saygı duyduğun bir zat bu listede. artık o adada nasıl sapıklıklar içine girdiklerini bilmiyoruz. buna rağmen bu yavşaklar hiçbir şey olmamış gibi sosyal medya üzerinden paylaşımlarına devam ediyorlar ve millet de beğeni manyağı yapıyor bunları.

    bazı twitter hesapları ise yakın zamanda adadaki malikanelerde yer alan gizli kameralardan alınmış video görüntülerinin yayınlanacağını yazıyor. onu geçtim bu skandalın merkezine türkiye'yi koyan hesaplar da var. buradan kaçırılan çocukların malum adaya götürüldüğü söyleniyor. tabi buna dair bir kanıt yok ve bu sadece bir iddia.

    2020 yılında ricky gervais, ödül töreninde bu epstein denen herif ve onun arkadaşlarına dair güzel laf sokmuştu oradakilere. salonda bulunan yavşaklar da rahatsız olmuştu. neden rahatsız olduklarını şimdi daha iyi anlıyorum.

    listenin kim tarafından sızdırıldığı tabi ki birçok kişinin merak ettiği konu. sanırım bu fbi işi. zira geberen giden epstein olayının patlak verdiği dönemde, 14 yaşındaki bir kız çocuğu annesine, bu sapığın kendisine masaj yapması karşılığında 300 dolar verdiğini söylüyor. bu olay 2005 yılında yaşanıyor. daha sonra şerif departmanı olayın üzerine gidiyor. ancak eyalet savcısının epstein'e aşırı derecede naif ve kibar davranmasından dolayı şerif, kendilerini aşan gücü fark ederek fbi'dan yardım istiyor. fbi dosyayı aldıktan sonra yani 2005 senesinden beri bu herifi mahkum etmek için tam anlamıyla abd bürokrasisi içinde savaş veriyor. ancak her defasında karşılarına saçma sapan engeller çıkıyor. 2008 yılında adamı içeri sokabiliyorlar zar zor. ama herif sabah cezaevinden çıkıp aracıyla şirketine gidiyor ve akşam geri dönüyor. zaten sonrasında da salınıyor.

    bu herifin ipini çeken isim ise trump oluyor. onun zamanında içeriye atılıyor yeniden. tabi ki fbi yine işin içinde yardırıyor. sonrasında ise malum son, yani herifin intihar etmesi ya da öldürülmesi.

    edit: @demirfelix uyardı. listenin sızdırılması gibi bir durum yok. dava dosyasının üzerindeki gizlilik ilgili savcının talimatıyla kaldırılmış ve bu savcı da cumhuriyetçilere yakın. teşekkürler @demirfelix..

  • 4. şaka maka aşı yaptırmayanların haklı çıkması

    tam olarak hangi konuda haklı çıktıkları merak konusu.

    -aşılarla bize çip takacaklar dediniz, yalan çıktı.

    -aşılarla herkesi kısırlaştıracaklar dediniz, yalan çıktı.

    -aşılarla dünya nüfusu 500 milyona inecek dediniz, yalan çıktı.

    -sonsuza kadar kapanacağız evden çıkmamıza izin vermeyecekler dediniz, yalan çıktı.

    -aşıyı olanlar mutasyon geçiriyormuş kuyruk çıkıyormuş dediniz, yalan çıktı.

    -aşıyı olan herkes 2-3 sene içinde kalp krizinden gidecek dediniz, yalan çıktı.

    -aşı olanların beynini ele geçirip herkesi bill gates'in kölesi yapacaklar dediniz, yalan çıktı

    -aşı olanlar bir anda 10 yıl yaşlanıyormuş dediniz, yalan çıktı.

    -aşı yoluyla dna'mızı değiştirecekler dediniz, yalan çıktı.

    -aşıyla pandemi filan bitmez dediniz, yalan çıktı.

  • 5. erdal beşikçioğlu'nun chp etimesgut adayı olması

    nejat işler de kadıköy'e aday olsa da fahiş fiyat uygulayan barlara cezai işlem uygulasa.

  • 6. cmxxiv

    şubat gosterisi 1.kategori bilet 1980tl iken mart gosterinde 3200tl olmuş.bu yapılan serefsizlikten baska bir sey degil bunu ekonominin kötü olmasına ve enflasyona baglayamazsınız.dupeduz ahlaksızlık

  • 7. türkiye'nin japon ekonomi modeline geçmesi

    zihniyet orta doğu, model japon

    (bkz: oldu canım benim)

  • 8. 31 mart 2024 yerel seçimlerinin umursanmaması

    muhalefet kazansa ne olacak kaybetse ne olacak bu saatten sonra? umrumda olmayan seçim. geçiniz efendim. siz o masaya kemal kılıçdaroğlu'nu aday çıkardığınızda bu ülkenin fişini çektiniz. ölen ölmüş. arkadan helva dağıtsan ne olur, mevlüt okutsan ne olur. geçiniz efendim.

  • 9. ilkokulu full takdirle kapatanların güncel durumu

    lise de öyleydi hem de ne zorlanırdım.
    fizik dersini makaraları ölsem unutmam.
    her neyse sonuç olarak geldiğim noktada işsizim.
    ıyi günler.

  • 10. en iyi erkek parfümü

    kural 1 koku hafızası
    koku hafızası diye bir gerçeklik var. eğer bir kadının yanına eros, burberry, rochas, tom ford, invictus, one million, sauvage ... gibi çok bilindik bir parfümle giderseniz bilin ki onun daha önce bu parfümü kullanmış bir eski sevgilisi, hoşlandığı, takıldığı, takılıpta uzun süre kopamadığı, sevipte kavuşamadığı, saçını süpürge edip başkasına kaptırdığı, yaz aşkı,
    iş aşkı, kış aşkı, aşkosu kuşkosu... mutlaka olmuştur. böylece karşınızdaki kadının bütün anılarına travmalarına unutamadıklarına piksel piksel uzo eşliğinde sirtaki yaptırırsınız.

    kural 2 ayağa düşmek
    eros, burberry, rochas, tom ford, invictus, one million, sauvage ... gibi çok yaygın kokular artık formülleri yemek tarifleri kadar yayılmış olup ülkemizde bu kokular pide kebap salonlarımızın ıslak mendillerinde bile yaşatılmaktadır.

    kural 3 çakmalık kuşkusu
    dolma çakma parfüm vitrinlerinin gözdesi haline gelen eros, burberry, rochas, tom ford, invictus, one million, sauvage ... gibi çok bilindik parfümleri kullanırsanız nasıl ki kimse diesel pantolon giyen birinin orjinal diesel giyiyor olacağına inanmayacağı nasıl ki rolex saat takanın orjinal rolex takıyor olacağına inanmayacağı nasıl ki armani tişört giyenin orjinal armani giyiyor olacağına inanmayacağı gibi sizde verdiğiniz bir dünya paraya karşın çakma parfüm kullanıyor yaftasını yersiniz.

    bu başlığı okuyan ve parfüm almak isteyip ne alacağını düşünenlere bu 3 altın kural armağanım olsun.
    özgün olmak bir seçim değil bir zorunluluktur.

  • 11. mesajlaşılan erkeğin 35 yaşında amca çıkması

    sözlükten isteğimdir, profile yaş bilgisi eklensin.

    biz çoluk çocuk yazmasın demekten kurtuluruz, onlar da amca-teyzeye denk gelmekten.

  • 12. game of thrones'ta demir taht'ı hak eden kişi

    sandor clegane bile sakat bran'den daha cok hak ediyordu. olenna tyrell bile oturabilirdi. figuran olmak icin diziye para odeyen ed sheeran bile oturabilirdi. bran o kadar olmuyodu iste.

  • 13. murat kurum'un çorba ve etli pilav dağıtması

    bir tas çorba ve haftada bir gün etli pilav vereceğini söyleyerek oy istiyor şaka gibi. 22 yıldır iktidar kim? öğrenciyi bir tas çorbaya kim muhtaç etti? tabi ki kılışdar.

  • 14. chp'nin oy bölünmesin yüzsüzlüğünden gına gelmesi

    e normal çünkü kazanabilmesinin başka bir yolu yok. chp'nin başına gelen şeylerin sebepleri belli. bu şey değil yani, ''ülkedeki halk salak. bizi anlamıyorlar.'' aslında mevzu çok daha basit. aslında iş hikaye ve pazarlamayla alakalı.

    1. chp'nin nev-i şahsına münhasır bir derdi yok. chp yıllardır neyi dert ediyor? yediler, içtiler, çaldılar, çırptılar, laiklik, geçim sıkıntısı vs. bu çağ dışı bir muhalefet anlayışı. halkımızın mantığında ''aa bizim paralarımızı çatır çatır yiyorlar. dur o zaman şu iktidarı indireyim.'' gibi bir mantalite hiçbir zaman olmadı ki. eğer olsaydı zaten menderesler, demireller, özallar bu kadar uzun süre iktidar kalamazlardı. recep tayyip erdoğan dediğiniz kişi bunların alegorisi gibi bir şey. bu kadar uzun soluklu başta kalmasının sebebi de belli. zamanı iyi tutturması tamamen. diğerlerinin zamanında engeller vardı. menderes'i halk yemeyince asker yedi. demirel zamanında ecevit vardı. özal başbakanlıktan sonra cumhurbaşkanlığına geçti ve finalinde öldü. tayyip erdoğan 28 şubat sonrası rüzgarı arkasına alan bir figürdü. chp'nin zaten türkiye'nin iyi gittiği zamanlarda iktidar olma şansı yoktu. aldıkları %18-20 küsür bandındaki oylara allah bereket versin desinler yani. ancak son 7-8 sene içerisinde iktidar olma şansları vardı ama adam akıllı kullanabilecekleri bir dert çıkaramadılar.

    2. chp bir türlü hikaye yaratamadı. sadece deniz baykal meşhur açılım dönemlerinde partiye aşiret ağalarını, şeriatçıları falan aldı o kadar. üstüne sadece kemal kılıçdaroğlu'nun meşhur yolsuzluk dosyalarını kucağına alıp televizyonlarda racon kestiği bir dönem hikaye yaratabildiler. işte meşhur dengir mir mehmet fırat ve melih gökçek kapışmalarından bahsediyorum. chp'nin halkı etkileyecek bir dert çıkarıp bunu süsleyerek iyi bir senaryoya dönüştürmesi lazımdı ve bu fırsat ayaklarına iki kez geldi. birincisinde belediye seçimlerinde istanbul ve ankara'yı aldılar. ikincisinde ise genel seçimleri kaybettiler.

    3. işte burada hikaye çıkarabilecek lider konusuna geliyoruz. seversiniz sevmezsiniz ama ekrem imamoğlu'nun ortaya çıkarttığı dert ve hikaye unsuru chp'yi iktidara taşıyacak anahtardı mesela. ''her şey çok güzel olacak'', ''ben kimsenin hakkını yemem ama hakkımı da yedirtmem'', ''genciz, heyecanlıyız, hazırız'' tarzı küçük trickler ve dönemin rüzgarı adamı istanbul büyükşehir belediye başkanlığının kapısını aralattı. hem de sağ olsunlar ak parti stratejik bir hata yaptı ve seçimi iptal ettirip bir daha tekrarlattı ve çok daha büyük bir hikaye yarattı. küçücük olan farkı ikinci turda koskoca bir kara deliğe dönüştürdü. takım elbise giyerken kravatını söküp, gömleğin kollarını sıyırarak halkın içerisine katılan lider imajı bile o dönem için çok tuttu ki bizim ülkede bunu yapan ilk kişi ekrem imamoğlu değil bizzat turgut özaldır.

    ne anlatmaya çalışıyorum? bütün konjonktür adamın tarafında. rüzgarı arkasına almış, prime dönemini yaşayan bir adamı (adam iyidir kötüdür noktasında değilim, tekrarlayayım.) cumhurbaşkanı adayı yapsan istanbul'u kaybedecektin ama türkiye'yi kazanacaktın. belki recep tayyip erdoğan'ı emekliliğe yollayacaktın. işte yukarıda söylediğim gibi eline bir dert gelmiş, üstüne bundan bir senaryo çıkarttın ki dizisini çıkarsan minimum 3 sezon prime time'da ilk üçe girer. altılı masa ilk çıktığı zaman ki heyecanı bir hatırlayın. e ülkenin hali de kötü, bütün rüzgar arkanda... peki sen ne yaptın? en son prime dönemini bundan 13 sene önce yaşamış, seçim kaybetme canavarı olan bir kişiyi aday gösterdin ve kendi kendini karikatür haline getirdin.

    türkiye'yi kaybettin, elinde istanbul kaldı ki o da garanti değil artık. ekrem imamoğlu'nun arkasındaki rüzgarı kestin, adamı da karikatürize etmiş oldun. şimdi onunla belediye seçimine gireceksin ve kaybetme ihtimalin gayet yüksek. böylece hem türkiye'yi hem de istanbul'u kaybetmiş olacaksın. yani midyat'a pirince giderken evindeki bulgurdan olacaksın. ha sonra belki imamoğlu chp'nin başına yürür, oradan da yeni bir dert yeni bir hikaye çıkar vs. onu bilemem.

    peki eski zamandan beri elinde ne kaldı? gelin birleşelim edebiyatı. aman oylar bölünmesin. neden? çünkü başka bir şansın yok. peki yapabilecek misin? hayır. zira artık bir kere yaralandın. herkes senden bir parça koparmak isteyecektir. ümit özdağ, meral akşener ve diğerleri... herkes senin etinden sütünden faydalanacak.

    arkadaşlar gerçekler acıdır ancak kabullenmek de bir erdemdir. chp'nin sıfırdan strateji değişikliğine gitmesi lazım. ha şansa istanbul ve ankara belediyelerini elinde tutarsa öpsün başına koysun. bu seçimden çıkarabilecekleri en büyük kazanç bu zira. allah yar ve yardımcımız olsun.

  • 15. leonardo bonucci

    fenerbahçe'nin yatırım yaptığı ideal stoper ikilisi, mevkilerinde prime yaşlarında olan djiku (29) ve becao (27).
    bu topçular savunma hattında maaş yükünün aslan payını alan arkadaşlar. önümüzdeki üç yıl, eğer sakatlık yahut satış olmazsa, stoper mevkiini kapattı fenerbahçe.
    4'lü savunma oynayan iddialı bir takımda bu oyuncuların bir kademe altında en az üç oyuncu daha kadroda olmak zorunda. her ne kadar devamlılık problemi olsa da serdar aziz (33) ve asıl mevkisi solbek olan ve fakat anormal fizik yapısı sebebiyle stoperde de şu ana kadar fena iş çıkarmayan jayden (22) rotasyonun parçalarını oluşturuyor. muhtemelen vefat eden luan peres (29) yaşıyor olsaydı bonucci yahut başka bir savunma oyuncusu bu dönemde gündeme gelmeyecekti. samet akaydın'ın ise neden fenerbahçe kadrosunda olduğu hepimiz için çözülemeyen bir sır.
    as tandemin sahada yer alamayacağı bu dönemde yüklü bir maliyetle transfere girmek çok anlamsız olacaktı.
    şimdi sizin bir aylık kritik ve yoğun maç takviminde jayden'ın yanında güveneceğiniz, bu dönemi atlatmanızı sağlayacak, sahada ne alacağınızı bildiğiniz ve üstelik maliyeti düşük bir stopere ihtiyacınız var.
    be amınakodularım, 6 ay + 1 yıl opsiyonla devre arasında getirdiğimiz adam ansiklopedilerde stoper kelimesinin karşısında fotoğrafı olan, kulüp ve milli takımda kazanmadığı kupa kalmamış, 60 metreye pas değil akıllı füze yollayabilen, dünyanın gelmiş geçmiş en iyilerinden bir tanesi.
    mertens'in (36) yıllık 3 milyon euro aldığı ligde 6 ayılığına 1 milyon euro'ya oynayacak bu arkadaş.
    hadi rakip taraftarı anlarım da kendine fenerli deyip de bonucci'ye burun kıvıran adam ya ılıktır, ya 16 yaşında futbolu konsol oyunundan takip ediyordur ya da mal oğlu maldır.

  • 16. 10 ocak 2024 altunizade metrobüs durağı yoğunluğu

    metrobüs diye bir taşıtın varlığını sorgulamayan kişilerin durak yoğunluğunu sorguladığını gördüğümüz anlaşılması zor yarım yamalak başlıktır. lan olm yıl olmuş 2024, metrobüs diye taşıt mı olur lan? nedir yani? metro yapamadık ama varolan otoyolun anasını sikerek ortasına iki şerit otobüs yolu koyduk.

  • 17. askerde kahve makinesi var mı sorunsalı

    var. albay yapıp getiriyor ama önce gidip "sabah kahve içemeden kendime gelemiyorum" listesine isim yazdırman gerekli.

  • 18. yakışıklı turist gören türk kızları

    yakışıklı mı? flash tv gercek kesitteki sarı bıyık abinin gençliği bu.

    not: adamı eleştirmiyorum zira bende komagene çiğ köfteden halliceyim. sadece olayın yakisiklilikla pek alakalı olmadığını düşünüyorum.

  • 19. parla 100. yıl marşı zeki müren ai cover'ı

    fazıl çıldır

  • 20. 9 ocak 2024 ekvador'daki kartel olayları

    kel bizde birkaç ay daha kalsa olacakları izliyoruz efendim. ulan kel, yeminle şu iğrenç görüntüleri izlerken orgazm oluyorsundur.

  • 21. bitcoin

    resmi hesap hacklenmiş. adamlar göstere göstere piyasa manipülasyonu yapıyor.

    etf onaylandı tweeti atıldığında 47,912 dolar'a iğne attı.

    gary gensler hesap hacklendi dediğinde 44,748 dolar'a düştü fiyat.

    göstere göstere adam sikiyorlar. hem de legal yollardan. şurada liq edilen parayı düşünemiyorum.

    benim kıçıkırık 300 kişilik twitter hesabıma bile 2fa olmadan girilmiyor. ben girince bana bile bildirim gönderiyor.

    sec twitter hesabının yetki olmadan kullanılacağını veya hacklenebileceğini düşünenler varsa elimde satılık kule var. çamlıca'da.

  • 22. sanayi çırağının öğretmenlere sözleri

    bu çıraktan bi bok olmaz.

    çok çalışarak; kalfa, usta olup, dükkan açıp, aile kurup ekmek parasını kazanamaz.

    onun bunun yanında çalışıp, çakallık yapacağım diye müşterinin arabasıyla makas atarken bi direğe girip genç yaşta ya ölür, ya sakat kalır.

    böyle çok örnekler var sanayide.

    zaten öğretmenin bir maaşını alacak tamirci; okuldan 2 puan yüzünden değil, zeki olduğu halde durumu olmadığı için ayrılıp sanayiye çırak olanlardan çıkar.

    tanım: geri zekalı tik tok'çulara bir örnek.

  • 23. misvak'ın hazırladığı murat kurum görseli

    yahu böyle mizah mı olur; mizah eleştirir, mizah yanlış noktaya parmak basar, mizah düşündürür…

    adamlar resmen “1984’deki big brother” gibi bir portre çizip belediye başkanı adayını övmüş. yahu bu kadar da çıkar uğruna kula kulluk edilir mi? hiç mi biriniz “biz ne yapıyoruz” demiyorsunuz? vallahi pes!

    mizah anlamına gelmeyen çizgiler bütünü. görsel demek daha mantıklı.

  • 24. sanayide iyi para varken neden çırak yok sorunsalı

    benim çıraklık yapacak yaşta bir oğlum var ve asla onu sanayide çalıştırmam. sebebi ise benim oğlumun yaşında çıraklık yapmam. çıraklar dövülür, sövülür , aşşağılanır, saçma sapan işlerde kullanılırdı. çırağını çayı döktü diye sopayla döven , şeker getirmedi diye herkesin içerisinde aşşağılayan ustalar vardı. elektirik veren , demir çubukla döven bile vardı. türk milleti düşündüğünüz kadar merhametli değil.bu travmaları yaşayan en azından seksen kuşağı çocuklarını çırak olarak vermek istemiyor.

  • 25. iş hayatında çalışmaktan tiksindiren şeyler

    işten başka bir hayatı olmayan kıdemli kişi

  • 26. 10 ocak 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı

    taban olması için doğrudan rakip adama yönelik olmalı idi. ortada bir yere ayak uzatılıyor. defans zamanlama hatası yapıyor

    ayrıca ofsayt kuralı değişti beyler kol gibi uzuvlar ofsayta sebep olmuyor. azıcık araştırın.

    mal gibi mesaj atanlar için:93. sayfa baksın https://www.tff.org/…k/2023-2024/oyun-kurallari.pdf

  • 27. togg t10f

    ayağında düzgün bir ayakkabı, götünde donu yok.
    amk. fakiri, senin neyine bu araç.
    parası olan bile alamıyor. parası olmayan ise yalıyor.
    gelmiş utanmadan şakşakcılık yapıyor.

  • 28. sacha boey

    benim için bonservisinden çok bonservisinin nasıl kullanılacağı önemli. boey'den gelen parayı 30+ bir eski yıldıza gömeceksek kaça satıldığının bir önemi yok.

  • 29. doları 30'un altında tutan güç

    türk milletinin yiyemedigi, icemedigi, gezemedigi ve yasayamadigi gencligi/hayatidir.

  • 30. 8 talcid 4 metsil 3 rennie'ye rağmen ekşiyen mide

    gerizekalılıktır. tek bir ppi tüm sorunlarınızı 22-26 saat arası çözer. bir ppi, geri döşümsüz bir şekilde asit salınımını inhibe eder. yeni asit salınımı ancak etki süresi bitince ortaya çıkar. bu kadar anti asit kullanmak elektrolit dengesizliği de yapar, yapmayın. ya da yapın.

  • 31. bir hoparlörü 15 senedir kullanıyor olmak

    creative 5+1 sistemi 2004 yılından beri kullanıyorum hala taş gibi geçen ay evi su bastı subwoofer bir garip çalışmaya başladı onun dışında sıkıntısı yok.

  • 32. ocak 2024 restoran fiyatlarının çıldırmış olması

    enflasyonist dönemlerde ahlak dibe vurur. öngörülemezlik burada baş etkendir. bi nevi, savannahda kuraklık vakti. gücü yeten yetene. kaynaklar azalmakta, endişe mevcut. yarınlar yokmuşçasına bir hengamede yaşıyoruz. sabit gelirli olmayanlar tuttuğunu koparıyor. sabitl gelirliler kumara düşmüş. baksan, çoğu memurun, çalışanın kredi kartında bahis harcaması vardır. e adam tasarruf edemiyor. yarına güven yok. herkes kısa yoldan gotu kurtarma derdinde.

    elbette, bunlar 100 gram döneri 250 liraya satmanın bahanesi olamaz. yarısı fire verse, kg 1250 tl. ulan antrikotun kilosu 500 ki sen karkas et alıyorsun. işçilik, kira, zart zurt işin bahanesi. ahlâki bir çöküş mevcut, bu da en basitinden ekonomik ilişkilere yansıyor. devlet ise kenarda seyreyliyor.

    peki buna rağmen mekanlar neden dolu? çünkü, insanlarda geleceğe dair bir umut, güven kalmadı. tasarruf eden yok. edilemiyor. orta sınıf eridi gitti. insanlar üç beş kuruş parası varsa harcıyor. öte yandan, gıda dediğin şey temel ihtiyaç. evde yapsan da pahalı artık. kaldı ki, döneri evde mi yapacaksın? canın kebap istedi, ne yapacaksın? bunları tartışıyor olmak ne acı. sanki amk yerinde her yer fine dine. altı üstü insanlar bit kahve içip üç saat oturuyor, kötü bir kebap yiyip yanındaki salatayla, ıvır zıvırla gözünü ve karnını doyuruyor.

    unutmadan, bu meselenin sorumlusu, akpye ve mhpye oy verenlerdir.

  • 33. ben ayrılmak istiyorum diyen sevgiliye cevaplar

    bunu gerçekten istiyor musun? bu ani kararın üstüne konuşmak ya da bir açıklama yapmak böyle bir sona yakışır diye düşünüyorum. sebep ne olursa olsun hiç önemli değil, bana karşı duymuş olduğun o sevgi bitmiş. doğru mu? öyleyse yolumuzun sonsuza dek ayrıldığını da biliyorsundur. sana yeni hayatında mutluluklar dilerim.

    kağıt üstünde biraz ruhsuz bir konuşma oldu, gerçekte ayrılık isteğini duyan sevgili üzüntü ile şaşkınlık karışımı bir duygu ile sesini yükseltebilir. tepki gösterebilir. ama sonuçta geleceği nokta, kabullenmek ve olabildiğince hızlı bir şekilde özgürleşmektir. hayatından önemli, özel biri çıkıyorken yalnızlığına sarılman gerekir. baştan bu kafada olursan senin de yeni bir hayatın olur. zaman geçer, kuşlar döner, belki birileri çıkar karşına. dünyanın ayı varsa yalnız bir kalbin de bir uydusu, bir titreteni olur önünde sonunda.

  • 34. survivor 2024 all-star

    seyirciye oynama ihtiyaci olmayan ogeday 2. haftadan gercek yuzunu gostermis.
    nerde beyefendi, evin uslu cocugu, iliskisini bile saklayacak derecede smse odakli ogeday nerde bu aksamki ogeday.
    nerden nereye.

    turabi en azindan hep boyleydi. sms kalkinca herkes icindeki turabi'yi cikardi ortaya ama gec kaldiniz gencler. sizin eski halinizi de bildigimizden bu verisyonlariniz cok sakil duruyor.

    sevseniz de nefret de etseniz turabi hep boyledi en azindan. taklitler aslini yasatir, orijinali varken cakmasina kimse bakmaz. gidin otede oynayin.

  • 35. airpods pişmanlıktır

    muhtemelen iphone veya diğer apple ürünlerini kullanmadığı halde airpods alanların yaşadığı pişmanlıktır. zira airpodsların adaptif ses, uzamsal ses, gürültü engelleme, kaybolunca bulabilme, cihazlar arası hızlı geçiş gibi diğer uygun fiyatlı kulaklıklardan ayrışmasını sağlayan çoğu özelliği android cihazlarda pasif hale geçiyor.

    edit: gürültü engelleme kulaklık üzerinden dokunarak etkinleştirilebiliyormuş.

  • 36. salataya mor lahana koyma varoşluğu

    rendelenmiş mor lahana ve havuç ikilisi en şahane kış salatasıdır. bol limonlu ve yağlı da olacak tabi ki.
    onun haricinde domates-hıyar-marul vs ile birlikte olmaz tabi.

  • 37. new york'ta gizli tünelde yakalanan yahudiler

    hamas’in dinamitledigi, israilin patlattigi gazze savasinin aslinda yeni boyutudur. cok yasli olmasam da ilk kez abd-israel soguk savasina sahit oluyorum.
    abd epstein dosyasina karsilik bu tunel olayini patlatti. bu kadar alenen goruyor olmamiz cok ilginc. tum yasananlarin uzerine de abd senatosunda neden israele para oduyoruz baskilari artiyor.
    hersey bir kenara, yasananlar bana hep “ulan biz ne kadar masum, ahlakli, durustuz” dedirtiyor. ıgrenc pislikler umarim epstein konusu yalandir ancak git gide dalgasini gectigimiz komplo teorilerine inanmaya basladigimi hissediyorum.

  • 38. şekerin zehir olması

    %100 doğru bir tespittir. 1972'de john yudkin şekerin zehir olduğunu "pure white and deadly" yani "saf, beyaz ve ölümcül" isimli kitabıyla kanıtlamıştı ama hazır gıda şirketleri bu adama karşı çok fena bir lobi yaptı, itibarına saldırdı ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan ancel keys'in hipotezini kabul etti. (bkz: ancel keys/@jaheira) ama zaman, john yudkin'i haklı çıkardı.

    sigara şirketleri de 1950'lerde doktorlara sigara içirtip sigaranın sağlığa yararlı olduğunu iddia etmişlerdi. sonra millet kalp krizinden patır patır ölmeye başlayınca güneşi balçıkla sıvayamadılar ve bugünlere geldik. şeker de sigaranın geçtiği yollardan geçiyor şu an. herkesin patır patır şeker hastası olmasının nedeni bu. ama tip-2 diyabet iyileştirilebilen bir hastalık. şeker ve un tüketmeyince, bir de aralıklı oruç yaptığınızda sistemi sıfırlayabiliyorsunuz. the magic pill belgeselini izleyin.

    canımın içi profesör doktorum robert lustig, şekeri kokaine benzetiyor ve katıldığı bu yayın "bunu izledikten sonra bir daha asla şeker yemeyeceksiniz." başlığıyla paylaşılmış: youtube linki ben bu adamın tüm röportajlarını izledim. izledim izleyeli de ağzıma şeker zerresi bile sokmuyorum. eşek gibiyim.

    özetle diyor ki: şeker, sizin hücrelerinizin yapısını bozar, hücre bozulursa da hastalık gelişir, sonra ölür gidersiniz. yani: görsel robert lustig, kalori hesaplamasını çürüten adamdır. şekerle aldığınız 2000 kalori ile, etten aldığınız 2000 kalori aynı değil. vücutta farklı işlem görüyor. şeker sizi öldürürken, et yaşatıyor.

    aynı zamanda şeker, tüm ülkelerdeki sağlık sistemi üzerindeki en büyük yükün nedenidir. ekürileri de un ve mısır şurubu. yani aylarca raf ömrü olan tüm hazır gıdalar. şunu bilmeniz lazım: raf ömrü olan, paketlenmiş gıda yapay gıdadır. gerçek besinin raf ömrü yoktur, çabuk bozulur. yani et, hayvansal gıda ve sebze tüketmeniz gerekiyor. bunlar sağlıklı yiyecekler. aslında insanımızı sağlıklı beslenmeye ve günde 1 öğün yemeye bi alıştırsak hastanelerde in cin top oynar. hastanelere sadece bi kaza sonucu yaralanmış olan insanlar gelir ve kronik hastalığı olan kimse kalmaz. boş konuşmuyoruz, referans aldığım doktorlar şunlar: robert lustig, yoshinori nagumo, john yudkin, jason fung, william davis, tim noakes. hepsinin ortak iddiası şu: fabrika ayarlarına göre beslenen ve hareket eden bir vücutta hastalık olmaz. insan vücudunun kendisi dünyanın en iyi doktorudur, sadece benzini doğru koymanız lazım. bir de: görsel

    the secrets of sugar belgeseli de çok ibretlik. röportaj yaptıkları, domates çorbasının içine bile kaşık kaşık şeker koyan şirketlerin yetkilileriyle görüşüyorlar. hepsi de bu konuda yorum yapmamak için kıvırıp duruyor ve hepsi de en sonunda "bize ne kardeşim? yemesinler." diyorlar. tamam da, bu konuda insanları bilgilendirmek, bağımlılık yaptığını da söylemek zorundasınız. abur cuburun çocukların dişlerini nasıl mahvettiğini ve çocuklarda bile nasıl bir obezite pandemisi olduğunu anlatan bir ingiliz belgeseli: link

    şeker, zehirdir. hayat ve yaşamak güzeldir. lütfen sağlığınızı riske atmayın.

    edit: arkadaşlar "olupta" yazan ve şekerin faydalı olduğunu söyleyen kişilere n'olur inanmayın. adam daha kendi ana dilini sökememiş ya. bundan mı sağlık tavsiyesi alacaksınız? benim verdiğim tavsiyelerin hepsinin kaynağı belli. o doktorları dinleyerek ne dediğimi anlayabilirsiniz. şeker, brain fog denilen zihin bulanıklığına ve bununla beraber kronik yorgunluğa da yol açıyor. böyleleri de bunun en güzel örneği.

    edit2: sağlığı konusunda bilgilenmeye meraklı olan kişileri görmek çok güzel. ancak aynı zamanda bir ton cahille de uğraşıyoruz ve onlar adına o kadar üzülüyorum, o kadar bilmiyorlar ki... hayır ya hasta olacaklar ya da ölüp gidecekler ona üzülüyorum. şekeri öven cahilleri geçtim, bazı veganizm sempatizanları et yemeyi övdüğüm için alınmış ve "atalarımız neden erken yaşta ölüyordu? et yiyorlardı da ondan!" diye acınası bir tespitle gelmiş. yani savaşları, bulaşıcı hastalıkları, tıbbın yeterince gelişmemiş oluşunu, aşının ve penisilinin henüz bulunmamış olmasını ve kötü hijyen şartlarını bir kenara atalım, adamlar et yemekten ölüyormuş yav! vay be... arkadaşlar, carnivore diyeti diye bir diyet var. yani sadece etçil beslenmeye dayalı bir diyet. bu diyetin henüz kötü bir etkisine rastlanmadığı gibi, bazı otoimmün hastalıkları iyileştirdiği bile görüldü. en ünlü örneği jordan peterson'ın kızı mikhaila peterson. kızda artrit varmış ve sadece et yemeye başladıktan sonra sağlığı düzelmiş. joe rogan'a falan çıktı, izleyebilirsiniz.

    tabii ben et, hayvansal gıda ve sebzeye dayalı bir beslenme biçimi uyguluyorum ama kırmızı et konusunda önemli olan şey şu: bu hayvanların doğal beslenmiş olması gerekiyor. "grass fed animals" diyorlar buna. bu hayvanların çayırda çimende ot yiyerek beslenmeleri, öyle mısır küspesi falan yememiş olmaları gerekiyor. işte böyle hayvanın kırmızı eti tam bir şifa ve dinlediğim doktorlar ette ve hayvanların organlarında ihtiyacınız olan her şeyin olduğunu söylüyor. bizim türümüz sadece 15.000 senedir tarım yapıyor ama tam 100.000 "nesildir" et yiyor. bu bile tezimi kanıtlamak için yeterlidir. ayrıca veganları hoplattığım entrym de şu: (bkz: #160326374) çok konuşmasınlar.

    yukarıda bahsettiğim doktorları lütfen araştırın, onları dinleyin. hadi ben kaynak vererek konuşuyorum ama klavye kullanabilen herkes konuşuyor. ekşi sözlük'teki cahillerden beslenme tavsiyesi almayın. bu konuda ter dökmüş doktorları dinleyip ona göre bu beslenme biçimini uygulayın ya da uygulamayın. ben kendim tıp alanında bir şey bulmadım ama nerede sesi cılız çıkan, araştırmalarına dayalı konuşan saygın bir doktor varsa onu dinledim çünkü bu adamları sizi zehirleyen gıda şirketleri yok etmeye çalışıyor, söz hakkı bile vermiyor. haliyle ünlenemiyorlar. bunun en büyük örneği robert lustig ama en çarpıcı örnek tim noakes isimli doktor. tim noakes, insanlara düşük karbonhidrat, yüksek protein diyetini önerdiği için galileo davasına benzer bir biçimde bu herifler tarafından yargılandı. herkes dünya düzdür derken dünya yuvarlıktır diyen adamlar bunlar. tim noakes, güney afrika'da çok tanınan, saygın bir doktor ve bu adamın dediğini de birçok insan dinleyeceği için millete şekeri, unu dayayan mısır gevreği şirketleri adamın itibarını yok etmeye çalıştılar. aynı entynin başında bahsettiğim john yudkin'in başına gelen gibi. davayı kazandı ama, iyi haber bu.

    dinleyeceğiniz doktorların niteliği önemlidir. ben yıllardır sağlıklı beslenmeyle ilgili çok araştırma yaptığım için sık sık bu doktorlardan öğrendiklerimi paylaşmaya çalışıyorum. kendi vücudumda da tüm faydalarını bizzat gördüğüm ve deneyimlediğim için de öğrendiklerime güveniyorum. şekerden, undan, bitkisel yağlardan ve yapay gıdadan uzaklaştığınızda, aralıklı oruçla vücudunuzu dinlendirip onardığınızda ve düzenli olarak spor yaptığınızda vücudunuzda şunlar oluyor:

    vücut anında daha sağlıklı olmaya ve sizin biyolojik yaşınızı düşürmeye başlıyor. asla kilo almıyorsunuz, fazla kilonuz varsa da vücut kendini ideal kilosuna düşürüyor zaten. şeker ve un miskinliğe yol açtığı için bunlar devreden çıkınca aşırı enerjik oluyorsunuz ve asla yorgun hissetmiyorsunuz. hiç sivilceniz çıkmıyor. üstünüzdeki atlet sırılsıklam olsa bile ter kokmuyorsunuz çünkü içerisi ne kadar sağlıklıysa dışarısı da o kadar sağlıklı oluyor. sigara içenlerin teri kötü kokar mesela. beyniniz sanki önünden bir perde kalkmış gibi çok net ve zehir gibi çalışmaya başlıyor. brain fog'un kalkması bu yani. çok huzurlu ve kaliteli bir uyku çekiyorsunuz. şeker ve un iştahı çok arttırdığı için bunları yemeyince acıkmıyorsunuz ve çok yemeseniz bile tıka basa doyuyorsunuz. cildiniz ve yüzünüz gençleşiyor (bkz: sirtuin) çünkü şu an aralıklı oruç yaşlanma karşıtı hipotezlerin temelini oluşturuyor. açlık sırasında büyüme hormonu devreye girdiği için vücudunuzda bir arıza ya da hastalık varsa eğer vücut bunu yok ediyor. (bkz: otofaji) inanması zor ama kronik hastalıklar olan diyabet, kalp rahatsızlığı, tansiyon, astım gibi hastalıkları vücudunuz yok ediyor. the magic pill isimli belgeselde otistik çocuklarda bile inanılmaz ilerlemeler görüldü, kanser hastaları sadece beslenmelerini değiştirerek kanseri yok etti. doğru benzini verdiğinizde vücudun yapabildiği şeyler inanılmaz çünkü vücudunuz siz ne yaparsanız yapın sizi her zaman yaşatmaya çalışacak. bu yüzden bağışıklık sistemimiz dünyanın en güçlü savunma bakanlığı.

    bakın buraya bunları yazıyorum, yıllar geçtikçe zaten şu an yeteri kadar kanıtı olan bu beslenme şekli çok daha fazla ünlenecek ve itibar kazanacak. o dalga şu an batıdan bize doğru geliyor ve pastacılık kursuna gidip küçük bir kafe açma hayali olanlara kötü bir haberim var: hiç o yola girmeyin, batarsınız. şekerin geleceği yok.

    şeker, zehirdir. bitti.

  • 39. new york'taki yahudi tünellerinin korkunç amacı

    kusura bakmayın ama komplo teorisi diyerek geçiştirmeye kalkanları hiç dikkate almıyorum. onlar gerçeklerden bu kadar kopuk bu kadar uzak kalmışlar.

    ulan ne tür bir manyak, dünyaca ünü bir simge haline gelmiş new york gibi bir şehrin altına, hangi amaçla fare gibi delik açar ki ?

    edit: altta bir yazar; covid kapanmalarından dolayı sinagoga ulaşmak için kazdıklarını, tek amaçlarının da bu olduğunu belirtmiş.

    iyi de güzel arkadaşım, covidin üzerinden neredeyse 2 sene geçti ama bu tünel 6 ay önce kazılmaya başlanmış. ne alaka yani ? şu anda sinagoga giren insan, sinagogun kapısından da girebiliyorken ne diye altına tünel kazıyor ? covidle falan alakası yok yani.

  • 40. mansur yavaş'ın adaylıktan çekilmesi iddiası

    ülkenin erdoğan'a teslim edilmesine 'partimiz öyle uygun gördü :(' diyerek sesini çıkarmayanların, ilçe belediyeleri için kazan kaldırması durumu.

  • 41. doktorların birbirlerine torpil yapması

    hastane içi, değil doktor, tüm sağlık personelinin önceliği vardır. bir an önce muayne olup sağlık hizmetine devam etmesi için konulmuş bir kuraldır.

    bir yandan hastayı kabul etmek de yine doktorun insiyatifindedir.

    sonuç olarak sağlık personelinin kendi içindeki mevzuda bile çok bilmiş ekşiciler muazzam ahlak ve etik anlayışlarıyla ahkam kesiyor. bize hava hoş, sıra beklerken kafa dinleriz, siz de hizmet alamayıp evinize tıpış tıpış dönersiniz artık. o zaman gıkınız çıkmasın ama, anlaştık mı?

    edit: analitik zeka önemli, bir arkadaş diğer meslek dallarından örnek vermiş. sıra beklemeyerek 1 kişi ötelemek mi mantıklı, sıra bekleyerek kendi işinde 20 kişiye sağlık hizmeti verememiş olmak mı? ayrıca okuduğunu anlamak da önemli; özellikle belirttim, tüm sağlık personeli değil, aynı hastane içi sağlık personeli.

    edit2: biri de çıkmış acil draması yapmış. yıllardır sökmedi bu dramanız, bu sefer de sökmez. ülke çapında grev yapıldığında da kullandınız bilgisizleri tahrik etmek için. acil, özellikle sarı ve kırmızı triaj ülke çapındaki grevler dahil hiç birinde aksamamıştır, aksamaz. poliklinik hizmetindeki öncelik kuralı, acildeki sarı ve kırmızı triajda geçerli değildir, şahit olursanız şikayet ediniz.

    edit3: insiyatife takılan olmuş. evet insiyatif alır. kimi doktor, hastayı geri çevirmemek için randevulular dışında da hasta bakmaya devam eder. çoğu zaman sistemin mağdur ettiği hastalar için yapar bunu. sanılanın aksine maddi katkısı değmeyecek kadar azdır o ek 5-10 hastanın.

  • 42. ankara'nın abartılmış kent olduğu gerçeği

    deprem konusunda abartılı bir risk yok.
    metrobüs konusunda abartılı bir sıkıntısı yok. abartılan şehirlere göre ulaşımı çok çok iyidir.
    taksiye binip 1 km yolculuk yapmak isterseniz sizi geri çevirmezler.
    trafikte bir ömür harcamanıza gerek yoktur. tanıdığım insanlar ortalama 20-30 dakika içinde işlerine ulaşır.
    abartılan şehirlere göre kiralık daire fiyatları komik seviyededir.

    fakat nufüs her geçen gün artıyor maalesef.
    ankara ülkemizin yaşanacak en güzel şehri olmayabilir. fakat istanbul gibi yaşanmaz durumu yok.
    istanbul, ankara, izmir gibi şehirlerden anadolu'ya göçün bir şekilde teşvik edilmesi gerekiyor. nasıl olur bilmiyorum ama bu metropol şehirler acilen boşalmalı.
    yani konu abartılmış, abartılmamış filan olmamalı.

  • 43. 2019-2024 imamoğlu dönemi değerlendirmesi

    ozellikle genclere yönelik bazı faaliyetleri cok iyi buluyorum. yeni yurtlar yaparak 5000 kadar üniversite öğrencisine turkiye'nin en pahalı kentinde konaklayacak yer sağlaması gercekten en onemli islerinden biri.

    100.000 ögrenciye burs vermesi bir baska anlamlı calısması. anadolu'nun cesitli yerlerinden istanbul'a universite okumaya gelen, gecinme kaygısı olan maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ilac gibi gelen bir uygulama.

    bunların dısında yeni metro hatları, meydanlar, parklar tabii ciddi göze çarpıyor. ama istanbul'un unutulan, bir kösede atıl kalmış, harabe haldeki kultür varlıklarını yeniden istanbul'a kazandırması. kiminin onarimı, yeniden düzenlenmesi. yerebatan sarnıcı mesela.
    botter apartmanı, bulgur palas, feshane, anadolu hisarı, sarnıclar, cesmeler.....

    bir kenti 25 yıldır yöneten partinin belediye baskanları neden bunları yapmadı diye insan düşünüyor elbette.

    imamoglu iyi bir calısma dönemi gecirdi bana göre. elestirecegim konu siyasete cok dahil olması.

  • 44. fransa başbakanı'nın 34 yaşında olması

    ülkemizde olmaması daha hayırlıdır. gidin 27-35 yas arası kaymakamlara, savcilara, hakimlere bakın nasıllar görün.

  • 45. semih kılıçsoy

    bu çocuğu neyle besledilerse, beşiktaş altyapısındaki bütün futbolcuları aynı şekilde beslemelerini rica ederim. boşuna aguero demiyorlar, adam 18 yaşındaki bir türk futbolcuya göre olağanüstü iyi bir fiziğe sahip. yıkılmıyor, devrilmiyor, ikili mücadeleyi kaybetse dahi rakibinin ve topun peşini bırakmıyor ve bu sayede mental olarak hep zirvede tutuyor kendisini.

    standart üstü kuvvetli olduğu için de çıkardığı şutlar kalecileri inanılmaz zorluyor. osuruk gibi ofans topçusu şutlarına alışkın beşiktaş taraftarı için rüya gibi özellikleri var. sözleşme yenilemiş olmak elbette başarıdır ve yeni yönetime artı yazar ama sözleşmesinin uzatılmış olması takımda kalacağı anlamına gelmiyor. 2024 yazı ya da 2025 devrearası takımdan ayrılmasının önüne geçmek için güzel bir yıllık ücret verilmeli ve sürekli ilk 11'de forma giymeli. yeni bir emirhan, yeni bir rıdvan, yeni bir serdar saatçi vakasını kaldıracak psikolojisi kalmadı beşiktaş taraftarının. 2 milyon euro, 3.5 milyon euro gibi bonservislerle takımdan ayrılması asla doğru değil. 4 yıl aralıksız bu formayı terletip, şampiyonluklar yaşayıp, gol krallığı elde edip sonrasında avrupa yapmalı. bu sayede hem maddi katkısı daha çok olur camiaya, hem de b ya b+ bir takıma değil, olabilecek en üst seviye takımlara transfer imkanı olur avrupa'da.

    yetişmesinde emeği olan tüm beşiktaş hocalarına şükranlarımı sunuyorum, elinize sağlık..

  • 46. evlilik ve çocuk başarı mıdır sorunsalı

    valla ben artik başarı olarak görüyorum. hayatımı bunla gecirebilirim diye birisini sevmis guvenmis ve icine sinmis evlenme cesareti gosterecek o kisiyi bulmus. sonra yurutmusler ve ustune bir de hamilelik surecini gecirip bir cocuk dunyaya getirmisler. ve o cocugun butun bakimini ustlenmisler saglikla guvenle o cocugu buyutmeye calisiyorlar. bir de ev isleri, para kazanma olayi da var. helal olsun ben daha evlenme aday adayimi bile bulamadim

  • 47. hazar ergüçlü'nün pavyon dansı

    şu tiplere ağzının suyu akanları anlamıyorum.
    yani bir dans ile bir kadın ancak bu kadar itici olabilir.

  • 48. edin dzeko

    gavatın tekine "gol krallığını sikime taşağıma sürdüm gel al" demiştir.

  • 49. ev kiraya vermekle tefecilik arasındaki fark

    19 yıl baba evi, 4 yıl ortak ogrenci, 3 yil bekar, 12 yıl da evli toplam 38 yıllık kaşarlanmış bir kiracı olmama rağmen hayatımda bu kadar saçma bir tez duymadım.
    bu gerizekalıyı biri uyarsın, sağda solda çok fazla tez önermesin. gider "başlık parası isteyen baba ile pezevenk arasında fark yok" der, döverler bunu.

  • 50. neden sevgilin yok

    3000 doları denkleştirmeyi bekliyorum. buketciğim beni bekliyor.

    görsel