çok komik alıntıların gelmeye başladığı dizi.
"ilkkan sen tam bi salaksın yha"
oha, bu kaçıncı seviye mizah böyle. bölümden seçip yazdığın alıntıya sokayım senin.
gibi (dizi)
-
-
arkadaşlar nolur artık diziyi yazanlar için sizin beğenip beğenmemenizin siklerinde olmadığının farkına varın. dertleri para olsa zaten acun'un anlattığı gibi gelen yüksek teklifi reddetmezlerdi. adamların derdi istedikleri şeyleri yapmak.
yani 3.sezondan keyif almadıysan çözüm artık basit, 4. sezonu izlemeyip bir daha bu başlığa uğramayacaksın. bu adamlar istedikleri şeyleri yapacaklar. her sezon belki daha deneysel takılacaklar. zaten anlatıyorlardı. bir bölümsde biz hiç olmayacağız. başkalarının macerasını izleyecekler ve sonda biz beş saniye görüneceğiz gibi.
bu sezonu beğenmediysen bırak izlemeyi. kafa sikme artık nolur. biz beğenerek izlemeye devam ediyoruz. ve sayımız az değil. -
son sezonun son bölümünü az önce bitirdiğim dizi. feyyaz, güzel kardeşim, ekibinde her yaptığını alkışlayan, ohaa lan mükemmel oldu diye seni gazlayan bir lavuk olduğunu düşünüyorum, mümkünse kendisinden kurtul.
-
buradan dizipal adminlerine teessüflerimi iletiyorum, exen bile yayınladı kardeşim, hadi hızlı biraz, tempo.
edit: kral luipal -
3*9 en güzel bölümlerden biriydi bence.
eser miktarda spoiler içerir
bu tür oyunlarda cidden kendini kaybeden, kazanma hırsından kendini sikme seviyesine gelen ilkkan gibi insanlar gördüm pek çok kez.
yaşını başını almış 3 tane çoçuğu olan bir öğretmen -ki kendini bayağı geliştirmiş evinin bir odası boydan boya kütüphane olan- tanıdık tabu oynarken hırs yapıp küsmüştü ki hala da görüşmüyoruz o günden sonra. tavırları görseniz ilkkan'dan halliceydi.*
bu bölümde yine pek çok hususa değinilmiş pek çok kişi de bahsetmiş. ben gözlerden kaçan başka bir küçük ayrıntıdan bahsedeceğim.
çakma yardım/destek teklifi ==> fake help offer literatürde başka bir isimlendirme yapılıyor mu bilmiyorum en azından ben karşılaşmadım. bazen insanlar o yardımı yapmayacağı veya yapamayacağı halde yardım edeceğinden veya destek olacağından bahsediyor. karşı tarafın geri çevireceğini veya yardımın zaten olanaksız olduğunu düşünüp teklifte bulunuyor. bir paragraf yazdım ama tam anlatamadım gibi adamlar bir sahne ile demek istediğimi çok vurucu şekilde anlatmışlar bence.
sahne:
yılmaz'ın doku uyumunun ilkkan'ın flörtü ile %98.7 oranında uyumlu çıktığı sahne. yılmaz, nasıl olsa dokuların uyuşmayacağını düşünüp bir böbreğini verecekmiş gibi doku örneği vermişti. yani iyilik teklifinde bulunup gerekli şeyleri yapıp kendi vicdanını rahatlatıp hatta kendini yüceltecekti belki de. ama dokular uyuşunca, hastaneden sıvışıp gitti. sonra da "ben senin 10 günlük flörtüne neden böbreğimi vereyim" dedi. ki haklı da :) ancak bu haklılığını doku örneği vermeden de söylebilirdi. işte çakma yardım teklifine müthiş bir örnek.
efsane bir bölümdü bence. 10/10 -
mazbut bir hayat, sağlam bir ahlak, bol bol sevgi bölümünde, babası tarafından hiç onaylanmamış, takdir edilmemiş ümran öğretmenimiz rüyasında kendisini eğitim alanında büyük işler başarmış, herkes tarafından takdir edilip alkışlanan şöhrete ulaşmış biri olarak görür.
alain de botton der ki, "iyi bir anne baba olmanın kanıtı, çocukta meşhur olma arzusunun olmamasıdır."
insanların çoğu, çocukken anne babasından o minicik "aferin oğlum/kızım" lafını duymamasının yarattığı devasa boşluğu doldurmak için başkalarının gözüne girmeye çalışmakla bir ömür harcar. -
seçmece misiniz amk alt alta biri müthiş diyo öteki bok gibi biri süper diğeri rezalet. bence büfe bölümünden sonra en iyisiydi.
-
bu dizi için aslında bir sürü derin analiz yapılabilir. alt mesajlar bişiler bişiler. ya da çok kaliteli bir kara komik diyip kenara da çekilebilirsin. ama bence çok sevenlerin asıl çok sevme sebebi yorgun olmaları. kendilerini anlayamadıkları bir hengame içinde bulmuş olması.
sadece çay içip boş boş balkonda oturmak istiyoruz, salonda sürekli didişebileceğimiz arkadaşlarla tüm gün miskince boş yapmak istiyoruz.
yapış yapış hayatlarımız üzerimize yapışmışken yılmaz, ilkkan ve ersoyla bir süre de olsa soluklanıyoruz. bu yüzden de çok seviyoruz. -
buraya gelip replik yazanlar, hatta tüm replikleri yazanlar, sosyal hayatta ne çekilmezdir ya.
düşünsenize, onlarla film veya dizi izlediğinizi. ne kafa sikerler amk. -
abi tamam her şeyi düşündünüz, yazdınız ettiniz de lunapark sahnesinde arkaya davut güloğlu şarkısı koymak nerden aklınıza geldi? o şarkıyı kim hatırladı, kim o şarkı için ulan buraya çok iyi gider diye düşündü?
böyle saçma sapan detayları için çok çok seviyorum gibiyi.