şu herif yabancı olsa herkes tapınıyordu. galatasaray'a öyle havadan gelmedi galatasaray takımını yönetmeyi sonuna kadar hakederek geldi. gittiği her takımda çok başarılı oldu. akhisar'la kupa aldı başakşehir'le şampiyon oldu. 2 sezondur galatasarayla şampiyon oluyor. bir daha 102 puan toplayabilen hoca olur mu bilmiyorum. inanılmaz bir başarı. eğer yönetim aptallık yapmazsa bir avrupa kupası daha hayal değil.
ileride avrupa'da çalıştırdığı takımlarla da göğsümüzü kabartacak hocadır.
okan buruk
-
-
bence sorunu geç oyuncu değiştirmesi de değil. o sadece bir semptom. sorun sistemsizlikten kaynaklanıyor. birçok kişi çok daha önceden fark etmiştir, ben deplasmandaki kopenhag maçında açıkçası aydınlanma yaşadım bu sene. hatta şurada biraz uzun bir entry ama anlatmaya çalışmıştım. (bkz: #159681479) okan buruk aslında modern futbolu bilen bir hoca değil. oyuncu ilişkileri iyi bir hoca, ancak yönetimi de kötü. ve motivasyonu dar. bu nedenle fatih terim'in aslında alt şubesi gibi bir karakter. türkiye'ye futbolu bilen, modern futbolu takip eden teknik direktör pek gelmiyor zaten, geleni de tatil yapmaya geliyor.
bu akşam acımasıza eleştirilmesi doğru, zira galatasaray sezonun en kötü futbolunu oynarken, fenerbahçe de açık ara bu sene en iyi futbolunu oynadı. fenerbahçe zaten tüm maçlarında baskın oynuyor ancak bu kadar baskın oynadığı bir maçı bu sene ben izlemedim. adam adama böyle bastıkları bir maç yoktu. müthiş bir motivasyon. tüm maçlarda bu sene oynasalar şu anda konferans finalindeydiler zaten. sahada 10 kişi olan fenerbahçe değil galatasaray gibiydi.
aslında maçın istatistiklerine baktığınızda öyle ahım şahım bir sonuç yok gibi gözüküyor. maçı izlememiş birisi sofascore'a girip baksa, galatsaray %65 üstü topla oynamış, kaleyi bulan şutu yok ve rakibinden sadece 1 şut az çekmiş. rakibinin de kaleyi bulan tek şut var, o da gol olmuş. ancak maçın sahadaki hikayesi bambaşka bir şey anlatıyor. istatistikler fenerbahçe'nin nasıl baskın oynadığını göstermiyor. kendi sahanızda rakip 10 kişi iken sürekli yan pas yapmaktan başka bir şey yapamadığınızda pas ve topla oynama istatistikleriniz de böyle şişiyor. sonuç yok. oyun müdahale yok.
galatasaray daha 10. dakikasında taçtan topu oyuna sokamıyordu fenerbahçe karşısında. ve bu durum, fenerbahçe kırmızı kart görene kadar ilk 20 dakika içerisinde en az 4 kere yaşandı. 20 saniyelik taç atışları beklendi. aslında hastalığın en güzel semptomlarından birisi bence buydu. rakibin saha dizilişini kırabilecek, karşı bir fikir geliştirecek bir oyun anlayışı yoktu galatasaray'ın. çünkü kopenhag maçında da göstediği gibi okan buruk, rakibe çalışan, analiz eden, ona göre hamleler yapan bir hoca değil. tipik bir football manager oyuncusu gibi her maça aynı taktikle çıkıp, skor istemediği noktaya döndüğü zaman sahaya beden atan, vücut atan ve sonucun bireysel yeteneklerle değişmesini bekleyen bir hoca. dün geceki maçta örneğin galatrasaray'ın en mücadeleci oyuncusu barış alper yılmaz iken, barış'ı sağa çekip de ferdi'nin üstüne salmayı düşünmedi. ferdi zira ziyech'e adım bile attırmadı. bu tarz olası, potansiyel işe yarayabilecek, televizyondan maçı izleyen insanların bile aklına gelmeyecek hamleleri kesinlikle düşünmüyor. bu nedenle okan buruk'un galatasaray'ın, en azından şu anda, hocası olmaması gerektiğini düşünenlerdenim ben de. 10 sene sonra futbolu öğrendiğinde belki olabilir.
ligde 100 puan toplaması bir anlam ifade etmiyor zira fenerbahçe dışında tüm takımlar ligde zaten madara, tamamen bitik. sene başında biraz adana demirspor vardı onlar da iflas edince tüm kadroyu dağıttı. onun dışında tüm takımlar neredeyse birbirine denk. trabzonspor, beşiktaş, başakşehir, kayserispor vs. futbol anlamında hiçbir farkları yok ve hepsi bitik takımlar. bu takımlara karşı fenerbahçe'nin de galatasaray'ın da şu anki kadroları ve olmayan hocaları ile ligi toz duman etmeleri zaten normal sonuç. iki takımın da bireysel yeteneklerle sonuca götürecek, maçın kilidini açacak bir sürü oyuncusu var çünkü. ancak galatasaray'ın ne zaman tırmanacak bir dağ çıksa karşısına, bu sene götü ya zor kurtardı, ya da madara oldu. bunu kabul etmek lazım ki galatasaray taraftarı da bence kabul ediyor. çünkü adam pendikspor'a karşı sahaya dizilişi ve kadrosunu, oyun sistemini prag'a kopenhag'a fenerbahçe'ye karşı oynatmaya çalışıyor. kaloriferci denilen ismail kartal bile bence bu konuda çok iyi ki, dün geceki maça ne kadar hazırlandığını, oyuncuları nasıl motive ettiğini net bir şekilde de göstermiş oldu. son yıllarda galatasaray'ın futbol anlamında en ezildiği derbilerden birisiydi.
hoca tercihi doğru mu bilemem. galatasaray eğer çok yüksekleri hedefliyorsa, futbolu bilen bir teknik adamla çalışmalı. aynısı fenerbahçe için de geçerli. oturup maçtan önce 1 hafta rakibin potansiyel oyunlarını analiz edip ona göre karşı silahlar geliştirebilecek, adapte olacak, uyum sağlatacak, oyuncu bana küser mi diyerek kararlar almayacak hoca olmalı. okan buruk böyle birisi değil. türk hocalar arasında böyle hoca da benim bildiğim 1-2 kişi var zaten. yabancıların da kumaşı zaten uymuyor türkiye'ye. yazdığım gibi tatile geliyorlar. o nedenle seneye de böyle devam eder diye tahmin ediyorum.
galatasaray bu sene %99 ihtimalle şampiyon olacak, buradan batırmaları bayağı zor. ancak fenerbahçe dün gece hevesi kursağında kalmak tabirini tam anlamı ile okan buruk sayesinde gerçekleştirdi ve tüm galatasaraylılara yaşattı. kendileri için şampiyonluk derecesinde bir galibiyet aldılar ki insanlar haklı olarak tüm gece konvoy yaptı. derbilerde kazanacak olursunuz, kaybedersiniz, veya sürpriz sonuç çıkarırsınız hepsi olur. evinizde mutlak favori olursunuz, tek kale oynarsınız ama bir şey yanlış gider bir bakmışsınız 4 yemişsiniz. ancak bu kadar facia ötesi kötü bir futbol oynamanın, rakibin uzatmalar dahil 80 dakika boyunca 1 kişi eksik oynadığı bir maçta kesinlikle kabul edilmemesi lazım. bazı anlar insanın kaderini yazar, okan buruk'un galatasaray kariyerindeki kaderini yazan maçlardan birisi oldu bence. özür dilenip geçiştirilecek bir şey değil, bu gece galatasaray zira tek kale oynayıp fenerbahçe'den 3 gol yeseydi galiba taraftarına bu kadar koymazdı.
takımın genlerine aykırı, taraftarın beklentisine aykırı bir futbol oynanıyor özellikle bu sene. dışarıdan birisi görse anadolu takımlarında futbol oynayıp da galatasaray'a hocalık yapmayan gelmiş birisi zanneder okan buruk'u. insan evinde, ezeli rakibine karşı şampiyonluk maçında 0-0'a yatmaya çıkar mı, bir kişi de teknik ekipte bu ne rezillik, 50bin taraftarımız önünde nasıl böyle oynayacağız diyemiyor mu? -
kaloriferci denen ismail kartal tarafından tokatlanmaktadır.
hem de 10 kişi, hem de 6 eksikle arena'da.
not: galatasaraylıyım -
milliyet'e yaptığı açıklamalar da yanlış hiçbir şey söylemeyen teknik direktör. herkesin söylediğini bir kez daha söylemiştir:
“- fenerbahçe hareket etmeden dursaydı gol atmazdık”
zaten protesto böyle yapılır. hem rakibin gol atmasını engellersin hem de neyi protesto ediyorsan onu kendi çapında etmiş olursun.
ama fenerli topçular ön alanda baskı yaparak maça başlayınca galatasaray 'madem öyle işte böyle' diyerek cezayı kesmiştir.* -
şu yarısı sakat, yarısı kendine bakmaktan aciz kadro ile inanılmaz işler çıkartıyor.
11-12 futbolcu ile oynuyor sezon başından beri;
-en büyük starı sezonun yarısından fazlasını sakat geçirdi,
-en büyük ikinci starı olması gereken adam oyuna girdiği zaman sahada yürüyor,
-sağ kanadı emanet etmek istediği adam kronik sakat,
-10 numarasında, sezon başında ilk 11'de düşünmediği 37'lik adamı oynatmak zorunda kalmış,
-yönetim 1,5 senedir doğru düzgün 1 tane bile 8 numara almamış,
-avrupa'da sol beksiz bir şeyler yapmaya çalışmış,
-en iyi futbolcularından birisi olan ve elindeki tek sağ beki satmış...
buna rağmen ligde lider, rekor üstüne rekor kırıyor ve büyük ihtimalle kaan kırmızı görmese avrupa'da da devam ediyordu.
tüm bunların yanında bir de uzun süreli bir evliliğini bitirmiş ve buna rağmen mental olarak takıma bunu zerre yansıtmıyor...
hakkı ödenmez, bu taraftar seninle gurur duyuyor hocam. -
galatasaray'ı cl'de averaj takımı yapıp katsayı sıralamasında altmışıncı falan olarak bırakan babel sever terim üzerinden eleştirilen teknik adam. terim olsa bayern'den fark yer sonra da “makas açıldı. transfer istiyorum.” diye masal anlatıp müritlerini uyuturdu. yıl olmuş 2024 hala terim'e dilenenler var. övdükleri terim de 2000'de kalmış. getir terim'i yine on üçüncü ol.
-
elendiği için eleştirilmiyor, bu kadar saçma işler yaparak elendiği için eleştiriliyor.
rotasyon berbat, sistem berbat.
yoksa oynat hamza'yı, efe'yi, eyüp'ü elensen de kimse birşey demez.
ama barış'ı 90 dakika oyunda tutup bu kadar yoracak kadar maçı önemsiyorsan o zaman muslera'yı da oynat. kaleci mi yorulacaktı? -
salak mı lan bu. son 10 dakika. 1-0 geridesin. forvet çıkarıp defans alıyorsun. şenol güneş yapmaz lan bunu. skoru korumaya mı çalışıyor, ne yapıyor?
-
hak ederek 4-1 yenildikten sonra neden sparta prag kulübesine saldırıp kırmızı kart gördüğü anlaşılamayan hoca.
insan olarak seviyoruz, gegenpress de tamam, ama fatih terim'in en iğrenç huylarını da benimsemek zorunda değilsin.
noldu prag hak etmeden mi eledi gs'yi? sorun nedir? skoda togg'dan iyi mi dediler ne dediler de saldırdın?
gs teknik direktörü avrupa maçından sonra neden kavgaya karışıp kırmızı kart görüyor? -
*sağ bek oynayan defansif orta saha/stoper oyuncusunu mecburen çıkarttı. yerine, tottenham ile yıllarca stoper oynayan adamı koydu.
*stoper atıldı, sağ beke sağ öndeki adamı koydu.
*tandem, bu maçta 3 kere değişti.
*sol bekte orta saha oynadı.
*torreira'yı bir ara tek bıraktı, zaha-mertens-tete önünde icardi oynadı.
*10 kişi kalınca mertens solda, kerem sağda oynadı.
*sonlara doğru iyice çıldırdı, orta sahayı sadece ndombele'ye bıraktı. zaha-vini-icardi-tete oynadık.
yarım saat 10 kişi oynadığı maçı 3-2 kazandı.
ismail kartal da dzeko-batshuayi değişikliği yaparak iç sahada maç kazanmaya çalışsın. başkanı da bizi şampiyon yapmazlar diye algı yapsın.
senin böyle teknik direktörün var mı ki?