neden sevgilin yok

  • kendinde tırnak kadar bir konuyu bile düzeltmekten aciz bir canlıyım, erkeklikle yakından uzaktan alakam yok, pis, depresif, iğrenç bir adamım. kendini boğmak isteyen bir herifi kim sevmiş ki ? sevgili aşırı lüks bana

    bir de albenim yok, üstelik çirkin de değilim, olmayınca olmuyor işte, arkadaşım bile yok amk, ben bu dünyaya sevilmemek için gelmişim, öyle de öleceğim sanırım. her doğum günümde taziye varmış gibi hissediyorum. ben ölü doğmuşum gömülmeyi bekliyorum sadece

    şu soktuğumun dünyasında alıcısı olmayan insan yok, ben istesem de olmayacak bir başarıya imza attım. sanırım varlığımın tek ve en değerli olduğu gün doğduğum gündü

  • çünkü sevip kaynak ve zaman ayırmaya değecek birini bulamıyorum. ömrümü yanlış bir tercih yüzünden geri dönüşü olmayan boktan bir yola sokmak istemiyorum.

    hep diyorum ki erkekler anaları gibi davranan bir kadın arıyor ve kadınlar bu durumda zamanla erkekten soğuyor diye aynı şey kadınlar için de geçerli. babası kadar güven veren ve koruyucu bir erkek istiyor ama karşılığında bir şey vermeye yanaşmıyor.

    annemle babamın yaklaşık 35 yıllık mutlu bir evlilikleri var. ben istiyorum ki annemin babama davrandığı gibi bir kadın bulayım kendime. annemin bana davrandığı gibi bir kadın aramıyorum, benim annem var zaten. gel gelelim böyle bir kadın bulamıyorum , biliyorum ki bu kadınlardan dışarda var ama bana denk gelmedi henüz.

    bakınıypruz etrafa şimdilik , bulursam ne âlâ.

  • 1- çok şüpheciyimdir,herkesten şüphe duyarım.bu yüzden de güven duygum çok zor gelişir.
    2- günümüz ilişkilerindeki "taktiklerle" uğraşacak vaktim yok.
    3- çok seçiciyimdir.karşımdaki insanın tek bir olumsuz özelliği beni ondan soğutur.
    4-kadınların kendi cinslerini tanımadıklarını düşünmekteyim.kendi cinsini tanıyan kadın gözümde 1-0 önde başlardı.
    5-özgürlüğüme,rahatıma çok düşkünümdür.hesap vermeyi de almayı da sevmem.
    6-sosyal medyadan ilişki yürütecek kadar avel değilim.sosyal medyadan birine yazıp mesai harcayacak kadar da isteğim yok.
    7- çok fevri ve dürüstümdür.eğer düşüncemden eminsem karşı tarafla tartışmama yol açacak veya onu üzecek bile olsa söylerim ve yalan konuşamam.

  • baba ile güvenli bağ kuramayan her kız çocuğu narsist davranış sever. o nedenle kendini üzen erkeğe çekilir.

    karşılarına çıkan aslında gayet ideal olan erkekler için "bir şey hissetmediklerini - elektrik alamadıklarını" söylerler. oysa aradıkları sağlıklı bir ilişki yerine narsist davranış sergileyen erkeğin peşinden gitmektir.

    istisnalar tabi ki hariç. benim kendi gözlemlediğim ve yaşamış olduğum 1-2 ilişkiden çıkardığım sonuç bu.

  • ilişkiyi, karşısındakine hesap vermek olarak görenler ve ne istediğini bilmeyenler yüzünden olabilir. bir de herkesin ya bir bağlanma problemi ya bir travması var. kimi ise bu saydiklarimin bir problem olduğunun farkinda bile degil. kısacası kafam kaldırmıyor artık, buna karar verdim.

  • "yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik. sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep, uzaktan sevdik…"

  • ortalık piremses kaynıyor. çoğunluk şizofren gibi. böyle ortamda bırak sevgili olmayı, dişiler ile sıradan arkadaşlık yapmak bile imkansız hale geldi.

  • sevgili yapmak için ortam lazım, çevre lazım. bunlar olmayınca sadece evden işe işten eve hayatın geçip gider.

  • tipim yok
    vücut yok
    boy yok
    meslek yok
    statü yok
    ev yok

    e bu durumda bi zahmet olmasın.

  • çünkü ben "unlovable"ım. beni sevmek mümkün değil.
    kimi sevdiysem bu güne kadar sorun onlara anlatsınlar, sebebi nedir, bende bu kadar kötü, sevilemez ve istenilemez olan ne, sadece onlar biliyor ben bilmiyorum.

    çünkü baktığımda kendimi beğeniyorum ben, özelliklerimi seviyorum. içten, iyi biriyim, sevgi, ilgi, alaka, tutku, emek, çaba hiç birini esirgemem, sadık ve dürüstüm, yedekte başkasın tutmam, telefonumda birlikte olduğum kişinin görmesi halinde kıyamet kopacak hiçbir şey yoktur hiçbir zaman, çok net biriyim. bildiğin nesli tükenmiş melaike gibi kadınım. çirkin de değilim, kilolu da değilim. insanları böyle güzel, çirkin diye yaftalamak da hoş bir şey değil, çok göreceli bir şey bu ama benden on kat çirkin denilebilecek kadınların musmutlu birliktelikleri var. seviliyorlar yani. tiple o kadar da ilgili değil bu işler.
    sonra, eğitim, kültür desen bir eksiğim yok. 4 dil biliyorum, sanatsal kabiliyetlerim var, komiğim de, gülmeyi, güldürmeyi severim, sevdiğimi çok severim. her şeyi karşı taraftan bekleme gibi bir olayım yoktur. inek gibi oturup ilgi, jest beklemem, sevgimi gösteririm kocaman kocaman hem de. kendimi iyi ifade eden biri olduğumu düşünüyorum, abuk subuk taktiklerle oyunlarla işim yoktur. açık yürekliyim ne hissediyorsam o. söylediğimi yaparım, yaptığımı söylerim. sözümü tutarım. iki gün sonra caymam. her bir şeyde destek olurum, yarı yolda bırakmam. daha ne yapabilirim bilmiyorum.

    iyi bir partnerde olması istenecek özelliklere sahip olduğumu sanıyorum, öyle düşünüyorum. kendime bakış açım böyle. ama ne kusurum var, neden kimi sevsem hep öylece geri itiliyorum, bırakılıyorum bilmiyorum. hiçbir zaman da bilemeyeceğim. hep cevap aradım kendimde ama yok bulamıyorum. bu hayatım boyunca böyle oldu. taa liseden beri hep aynı hikaye. ben kimseyle bir problem, anlaşmazlık sonucu ya da kavga edip de ayrılmadım hiç mesela. ya hiç karşılık alamadım ya da biraz alıp sonra yavaşça, öylece bırakıldım kendi halime. nazikçe ama zalimce. yani bende ne görüyorlar da, ya da ne göremiyorlar da bu oluyor bilmiyorum.

    karşımdakinin benden kaçtığını, kendini sakındığını hissettim hep. çok kötü bir his bu. hani sanki bulaşıcı hastalığın varmış gibi uzak durmak isterler ya, öyle bir his. lanetliyim herhalde. başka bir şey gelmiyor aklıma. bu hep tekrar eden kısır döngünün bir yerde kırılacağını da sanmıyorum artık. çok da yoruldum zaten. bu kadar çok kırılmak bu bünyeye fazla. hasta gibi hissediyorum kendimi. yani öyle doktorluk, ilaçlık, klinik anlamda değil ama çok çok derin psikolojik problemler yarattı bende bu durum yıllar içinde. iyileşmem lazım. vazgeçmem lazım.
    sevmek ve sevilmek gibi bu kadar doğal, basit bir olayın benim için ruhsal bir kabusa dönüşmüş olması, bu kadar zor olması yıldırdı beni. herkesin çocukları ilkokulu bitirecek neredeyse, bir de benim halime bak. şu kendine acıma modundan da bir çıkmam lazım ayrıca. öyle işte...
    niye yazdım ki bu kadar. onu da bilmiyorum. gece gece, neyse...
    benim gibi tuhaf insanlar, acayip hayatlar da var işte okuyun görün. ne işinize yarar bilmem.