(bkz: öz farkındalık)
(bkz: küstahlık)
benim tuzum kuru furyasinda agzi acik izledim, kit kanaat airfryer alabilen ya da remote work, yurt disi gibi imkanlarla 2-3 bin dolar tas catlasa net maas alan mal degneklerinin (en salaklari da bunlar); trilyonlarca dolarin havalarda uctugu bu ekonomik düzende kendisini ciddi ciddi servet sahibi burjuva zannetmesi.
metropollerin bütün gecekondu mahalleleri son yirmi yilda 50+ katli milyon dolarlik rezidanslarla dolmus tasmis, iktidar partisi silikon vadisinde bile esi görülmemis hizda kendi secmen sinifi icin sifirdan generational wealth yaratmis; anasinin babasinin dökük bir yazligi var ya da kravat takip plazaya gidiyor diye kendisini ülkenin üst sinifi zannediyorlar ciddi ciddi.
yohari17 profili
-
beyaz yakalıların en büyük sorunu
-
don't look up
müzik kullanimi ve mockumentary tarzindaki editleriyle adam mckay’in the big short ve vice’dan sonra citayi daha da yükselttigi film...
internet sirketi kurup konjektür geri bala göte servet sahibi olan mongollara ya da sirf dededen para kaldi diye ivy league okullarina kapak atan simariklara neden dünya’nin ve medyanin ipleri verilmemeli sorusunun cok güzel bir anlatimi olmus.
bbc’nin hypernormalisation belgeseli hakkinda surada sövmüstüm ama taslar biraz biraz yerine oturmaya basladi su filmi izleyince…
evrendeki bütün sorunlari is dünyasi vaka analizi mantiginda, sadece dört islemle ya da buzzword dolu yarim yamalak dünya görüsleriyle cözebilecegine inanan*; bütün tartismalarin dönüp dolasip “sen okudun da ne oldu ben bu kadar para kazandim” ya da “michigen üniversitesi de neymis ben ivy league kankalarimi getiricem tarzinda”, para ve etiket yarisina ceviren götü kalkik politika ve is dünyasi elitlerini cok güzel samarlayan bir film olmus.
aslinda bambaska filmler olsa da, sistem elestirisi olarak nightcrawler ile birlikte cok özel bir yere sahip oldu film.
ilk ve ikinci credits'ten sonra sahne koyulmasi da, filmin elestirdigi geri zekali sosyal medya kitlesine ve her konuya "give me bottom line" mantiginda sabirsizca yaklasan; her kitap ve filme yarim yamalak enerji harcayarak hakim olma sevdalisi sosyal medya bagimlilarina cok güzel bir gönderme olmus. -
borç vermeyen insan
bu devirde en dogrusunu yapan insandir. arkadasindan 1-2 maas'a esdeger borc alip basta konusulan ödeme tarihinin x2 gecirmesine ragmen tatil köyünden, tekne'den, viski-sampanya storysi atanlar gördü bu gözler...
verilen sözlere, alinan borclara saygi duyulmayan bu cagda, disarida 1-2 yemek parasindan fazla bir kurus calismaz benden kimseye.
bankalarin sms atana kredi verdigi su sacma sapan likidite ortaminda, bankadan kredi alamayan bir insana zaten borc falan verilmez. -
türk erkeklerinin çoğunun ciddi cimri olması
son zamanlarda dünya'nin basina iyice bela olan feminizm odakli kimlik siyasetinin ekmegini yiye yiye bitiremeyen pozitif ayrimcilik cengaverlerinden, covid sebebiyle dünya post apokaliptik bir ortama sarinca ilkel ic güdüler mi devreye girdi nedir, bu tarz oksimoron sacmaliklar duyulmaya basladi simdi de...
netflix izliyor diye kendini batili zanneden dogu kültürüne mensup türk kadini in a nutshell: "erkek dedigin cömert olacak, sarip sarmalayacak, kafam kadar yüzük alacak, kapiyi tutacak, hesabi ödeyecek ha bu arada sirketlere de sadece masa basi ofis isleri icin kadin kotasi koyarsaniz cok seviniriz :)"
ne güzel is be, isine gelince hipergami, gelmeyince de feminizm, women's empowerment falan filan. -
sma tip 1 hastası sofia'ya yardım kampanyası
neredeyse 8 aydir günde en az 12 saat calisan doktorlarin pandemi döneminde kendi ceplerinden maske ve siperlik aldigi ülkede, 20 milyon + tl'nin, üretici firmanin bile tedavi olmadigini daha ilk cümleden kabul ettigi bir yöntem icin istemek tek kelimeyle abzürdlük.
aileye lafim yok; cani yanmis bir anne/baba; evladi icin gerekirse dünyayi yakabilir gözümde, (kendince hakkidir da); ama gelelim size, bir iban'a mobil uygulama üzerinden 10 lira atinca ve üstüne de buraya 5 kelime entry girince dünyayi daha iyi bir yer yaptigini iade eden kolpacilar...
bu aksam internetten yemek söyleyecegin parayi, bu kampanyaya ver desen burun kiviracak tipler, gelmis burada milleti vicdansizlikla sucluyor.
tipik z kusagi örnekleri; hepsi müthis birer herbokolog..
gectigimiz aylarda, navtex, hibrid egitim, filyasyon diye terminoloji sayiklayan, türkce vikipedia'dan bir konuyu bes dakika okuyunca kendini uzman sanan tipler simdi de nörolog oldu basimiza.
kendileri calip oynuyorlar iste; gecen bu tarz basliklarda biri güzel özetlemisti, "okumadan alim, calismadan zengin, 10 lira vererek vicdanli olmaya calisan sacma bir kitle türedi son yillarda" seklinde. ayni o hesap.
adamlar bir de tartisma kültüründen de bihaber; isin ihmal edilen önleyici tıp (gebelik döneminde test, akraba evliligi vb), firsat esitligi, ya da 20+ milyon tl'nin okulsuz/hastanesiz köylerde nasil hayatlara dokunacagini adamlara anlatmaya calisiyorsun karsidan gelen cevap: "insallah senin de basina gelir" ile "cengiz'in vergi borcu" arasinda gelip gidiyor.
sirf bu konu degil, hic bir konuda fikir alisverisi yapamiyorsun.
eyt konusunda argümanini anlatiyorsun, gelen cevap "kapitalist köpek, sen 70'e kadar calisabilirsin tutan yok..."
kyk borclari ile ilgili bir tartisma oluyor, ana argüman, "cengiz'in vergi borcu silindi o yüzden ben de borcumu ödemem :/"*
ad hominem yaparak tartismada üste cikmayi karsi tarafa hakliligini kabul ettirmekle karistiran bu mal kitleyi su sözlüge dolduran dürümcünün de yatacak yeri yok cidden. -
milli piyango online
vpn üzerinden girip konumu ankara yenimahalle olarak secme planlarimin oldugu site.
-
sürülen arabanın en can sıkıcı özelliği
daha önce yazilmis ama tekrar yazayim;
(bkz: start stop sistemi)
özellikle isiksiz "t" kavsaktan yola hizlica cikmaniz gereken durumlarda ciddi tehlikleli olabiliyor.
ya da yokuslarda, araci geri kacirarark sacma sapan heyecana sebep olabiliyor.
kapatsaniz dahi arabayi tekrar calistirdiginizda acik olarak göreve hazir bekliyor bok cuvali. -
o kadar mühendis var teknolojide neden geriyiz
cünkü ufak bir linkedin arastirmasiyla göreceginiz üzere, mühendislik mezunlarinin yüzde 90'i; satin almaci, satis mühendisi*, tekstil firmalarinda merchandiser, sigara/akaryakit firmalarinda, saha müdürü*, fmcg firmalarinda bebek bezi product manager tarzinda, ekonomistler tarafindan bullshit jobs olarak tanimlanan, deger yaratmaktan uzak ve sirket hiyerarşilerinde suni olarak ortaya cikan gereksiz * talepleri karsilamak üzerine dizayn edilmis islerle mesguldür.
yazilim ve savunma sanayinde dise dokunur isler yapan kalan 5% lik kisim da, linkedin'de saga sola saldirarak yurt disina kapak atma telasindalar*.
hocasi kara tahtada sayfalarca denklem yazarak genclere mühendislik ögrettigini zannederken, ögrencisi de fotokopi ezberleyip sinavdan aa ile gecince kendisini elon musk zannediyor iste ülkede. stajlari da naylon yapinca; ondan sonra yallah elinde elektrik mühendisligi diplomasiyla bankalarin management trainee mülakatlarina. -
almanya'nın 2022 dünya kupasına katılmaması
katar'in bir kac yüz rane tane airbus ucak, siemens velaro hizli tren, fabrikalar icin bosch elektronik altyapi, heckler & koch savunma sanayii ekipmani ve alman otomobili siparisi vermesiyle aninda unutulacak hassasiyettir.
bu arada adamlarin en büyük bankasinin 6% ortaginin, katar kraliyet ailesi oldugunu bilmesek yiyecez argümanlarinizi.
yarin yok gibi ticaret yaptiklari diger körfez ve arap ülkeleri sanki cok saygili ya kadin haklarina.
tamam demokrasi, insan haklari gibi konularda iyisiniz de, kolpa yapmayalim bitte.
sözlükteki alman hayranligini görse enver pasa bile ögrenecek cok seyim vardi derdi; az sakin olun tuzluklarinizi almadan önce. -
son kullanma tarihi 14 yıl geçmiş tarçın
(bkz: ilgi açlığı)
bu tarz insanlara yapilan tahliller falan milletin vergileriyle ödeniyor iste.
madem ilgi istiyorsun, serbest cagrisim olarak sunu da birakayim buraya
(bkz: kaymaz mısın tarçınıma) -
yurt dışında türk ile karşılaşmak
amerika'yi bilen bilir. otoyolda* giriste bilet alip cikista kullandiginiz kadar ödemek yerinde, ara ara giselerde durup belli araliklarla nakit para ödediginiz sacma sapan bir sistemi vardi eskiden.
2008 yilinda orlando civarinda arabayla gece yolculugu yaparken sabahin 4'ünde gise görevlisiyle muhabbet:
yohari: how much?
gise: 1 dollar
yohari: (son 2 saat icinde muhtemelen 4. sefer ayni muhabbetten fenalik gelmesi ve arabada da bozuk kalmamasi sebebiyle), 1 dolar diye diye belamizi s*ktiniz hııaamına.
gise: ooo ayip oluyor ama birader...
ondan sonra mikronezya'ya dahi gitsem agzimdan cikana dikkat etmeyi ögrendim. -
yumruk atarak dj'in ilgisini çekmeye çalışan kadın
youtube'daki "ocakbaşında ciğer bekliyorlar sanki amk..." yorumuyla gece gece bütün dertleri unutturan videodur.
-
instagram'da kim daha çok geziyor yarışı yapılması
euro'nun firlamasindan sonra er meydaninin, venedik, barselona, berlin gibi yerlerden, salda gölü, ayvalik, dogu ekspresi güzergahi düzlemine tasindigi yaris.
-
en güzel bira
daha yeterince weihenstephaner yazilmamis olan baslik.
adamlar avrupa'da her markette 80 cent'e bulabileceginiz biralari tekrar tekrar yazmaya doyamadi.
her erasmus'a giden bira gurmesi memlekette. -
insanlara maaşını sormak
ayni ya da benzer sektörde olup ancak farkli sirketlerde calisan insanlarin kesinlikle yapmasi gereken davranis.
piyasadaki degerinizi bilmek size daha iyi pazarlik kozu verdigi gibi, sektör, sirket degisimi gibi konularda geleceginizi daha iyi planlamaniza yardimci olur.
"maas sormak ayiptir" önyargisindan cikmazsaniz patronlar daha cok sömürür sizi. emin olun o patronlariniz sizin ve kendilerinin is piyasasindaki degerini sizden daha iyi biliyor. -
devlette okuyanların özeldekileri çekememesi
burayi okuyan, bilgi almak isteyen insanlar icin iki satir cizittirmek istedigim baslik. siz bakmayin buradaki ikinci ögretim cengaverlerine. eger ailenizin durumu iyi ise ve bilkent, sabanci ve koc gibi köklü vakif üniversitelerine gidecekseniz bir dakika bile düsünmeyin.
özellikle yukarida saydigim özel üniversitelerin piyasayla ve yurt disiyla ciddi dirsek temasi vardir. madem türkiye'den siktir olup gitmek icin binlerce entry yazyiorsunuz alin size firsat. özel üniversitelerdeki genc ve yurt disi gecmisi olan hocalarin cok güclü baglantilari vardir yurtdisi okullarinin master ve doktora kabul komisyonlariyla.
100,000. olup deri mühendisligine giren adamlarin, koc iktisat'a ya da bilkent elektronik mühendisligine salliyor olmasi ise ayri bir olay. sorsan bir de bunlar ülkenin aydinlik kesimi, orantisiz zeka falan.
konuyu cok dagittim toparlayim, vizyonunuzu genisletin gencler ve ben üniversiteye girdim artik benim savasim bitti diye sakin düsünmeyin. öss' de ilk 1000 e girip, 3000 tl maasla calisan mühendis dolu organize sanayi bölgeleri. global ölcekte düsünürseniz, 18 yasinda girdiginiz sinavda kacinci oldugunuz inanin s*kinde degil avrupa ve amerika'daki is dünyasinin.
eger kendinizi hic gelistirmeyip, dil ögrenmeyip, fotokopi calisirak bitirirseniz o bölümleri, bir liralik sosu getirmedi diye daha cok entry dösersiniz pizzaci basliklarina.
edit: imla -
enflasyonu yasaklayıp bol miktarda para basmak
(bkz: karaborsaya giris 101)