Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 30 kasım 2023 beşiktaş club brugge maçı

    '' çok değil 3 sene önce galatasarayın sadece 2 puan alarak şampiyonlar liginde gerisinde kalarak uefaya bile gidemediği takıma beşiktaşın da umursamadığı bir maçta yenilmesinde bir sorun yok bence''

    aferin, işte böyle heryerde referansınız galatasaray olacak. galatasaray yenemiyorsa biz zaten yenemeyiz diyeceksiniz.

  • 2. vergiyi tabana yaymak için çok ciddi adım atacağız

    mehmet şimşek'in biraz önce trt haber'de yaptığı açıklama.

    video: https://twitter.com/…nli/status/1730169693699276931

    kuyumcudan, yatlardan, müteahhitten, yandaştan vs. alınmayan vergiyi vatandaşa daha da yayacaklarmış. yani "çok kazanandan az, az kazanandan çok alacağız" diyor.
    tabana illaki bir şey yayacaksanız refah yayın vergi değil.
    (bkz: kulak arkamız kalmamıştır)

  • 3. kızının evliliğini düğün günü bitiren baba

    baba doğru olanı yapmış, dedem anneme demiş ki gelinlikle çıktın kefenle girersin bu eve, zavallı annecim başı sıkıştığında gidecek bir baba kapısı bulamamış.
    aslan gibi babadır ve dedem adam değildir.

  • 4. yatalak hastalarla dalga geçen kadın komedyenler

    her şeyin mizahı yapılabilir; ama bunun mizahı asla yapılamaz. çünkü sadece benim istediğim şeylerin mizahı yapılabilir. şimdi sizlerle (keyfime göre hazırlanmış) mizahı yapılabilecek konuların listesini paylaşıyorum. eğer listedekilerin dışına çıkarsanız "muhteşem ekşi sözlük mizah sansürü cemiyeti" tarafından topa tutulacak, hazır yeri gelmişken de kadınların komik olmadığı hakkındaki fikirlerimizi dinlemek zorunda kalacaksınız:

    - alkol (atatürk'e kadar, atatürk dahil değil)
    - uyuşturucu (zeytinköy'e kadar, zeytinköy dahil değil, canım öyle istiyor)
    - hafif seyreden kanser türleri (google'a kimsenin siklemediği dandik kanser türleri yazabilirsiniz)
    - 700 yıl önce ölmüş tarihi şahsiyetler (soyağacı kurumuş olan vitaminsiz kısırlar tercih sebebi)
    - steam'in dolar kuruna geçmesi (espri yapmanıza gerek kalmadan 'sen suçlusun, senin yüzünden dolar kuruna geçtik!!!', 'hayır sen suçlusun!!!' diyenler kavga etmeye başlar. bunlar yüzünden 1 saatlik sürenin yüzde sekseni dolar, yatarak para kazanırsın. bu arada cüzdanımda 4 cent var şu an)
    - astroloji
    - çetin çetintaş

    kalan kısımlar regl, pms ve yumurtlama dönemlerimdeki hassasiyetlerime göre sizlere bildirilecektir, arz ederim.

  • 5. 29 kasım 2023 galatasaray manchester united maçı

    onana'ya gol atmak için önce devler sahnesinde manchester united ile eşleşmek gerekiyor.

    siz spartak tornavidayla grup liderliği falan kovalayın. rütbemiz farklı.

  • 6. 29 kasım 2023 bayern münih kopenhag maçı

    şerefsiz uefa fikstürün ortasındaki bayern maçlarını bize iteledi şimdi gecenin 1'inde bayern-kopenhag maçını izliyoruz bayern gol atacak diye. ananı sikiyim uefa senin.

  • 7. 30 kasım 2023 ümit özdağ'ın ittifak çağrısı

    çok yerinde bir çağrı. muharrem ince liderliğindeki memleket partisi de bu ittifaka katılırsa özgür özel istediği kadar "kürt" diyebilir. içinden geçeriz onun da kürtçülüğünün de.

  • 8. şampiyonlar ligi'nden pis kokular gelmesi

    sadece şampiyonlar ligi değil, nba, ülkelerin major ligleri dahil tüm müsabakalarda bahis şikesi dönüyor, milyarlarca dolar paradan bahsediyoruz ve işin içinde klüp sahipleri, yönetici, hakem, oyuncu hepsi var.

  • 9. türklerin müstakil evleri tercih etmemesi

    bir müstakil ev kaç para biliyor musun amk?
    hele de istanbul'da...
    paramız yok,fakiriz işte!
    yoksa herkesin,hepimizin hayali...

  • 10. andre onana

    şu dünyada altay’ın kesebileceği bir adam var o da aynı takımın birinci kalecisi amk

  • 11. 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı

    galatasaray için beraberlik ve mağlubiyet arasında hiçbir fark olmayacaktır.

    her iki durumda da grup üçüncülüğü için manchester'in bayern'i yenmemesi gerekecek.

    manchester kazanırsa galatasaray'ın grup üçüncülüğü şansı kalmaz. ya kazanıp ikinci olacak, ya da kazanamayıp dördüncü olacak.

    manchester kazanamazsa galatasaray ya kazanıp ikinci olacak, ya da kazanamayıp üçüncü olacak.

    işin özü, bir puan ile sıfır puan arasında hiçbir fark yok.

  • 12. terim ve futbolcuların zararını kim karşılamalı

    kazansalardı senle, benle, fakir fukarayla, devletle mi paylaşacaklardı. embesilliklerinin cezasını çeksinler.

  • 13. henry kissinger

    100 yasinda nihayet geberip gitmistir, topragi az olsun. peki ne yapti? ismini ilk defa duyanlar icin:

    - baskici pinochet diktatorlugunu sili'de askeri darbe ile kurdu. on binlerce insani yerinden etti, cogu kayboldu, cocuklar kacirildi, bir suru insan idam edildi.

    - arjantin diktatorlugu boyunca binlerce kisinin kacirildigi, iskence gordugu ve kanli baskinlarin arkasinda yer aldi, destekledi.

    - endonezya ordusunun yasadisi isgali esnasinda donemin generaline arkanizdayiz mesaji verip ceyrek milyon insanin olumune neden oldu.

    - sirf kendi siyasi kariyeri icin vietnam baris gorusmelerini sabote etti. hareket eden her seyi bombalamak icin savasin sinirini kambocya ve laos'a kadar genisletti, 2 milyonu askin vietnamlinin olumune neden oldu.

    - savas esnasinda kambocya'da yuz binlerce sivil insana bomba yagdirdi. bombaladigi yerlerin nufussuz oldugunu iddia edecek kadar alcaklasti.

    - yasadisi olani hemen yapariz, anayasaya aykiri olan biraz uzun surer cumlesinin de mucididir.

    - nobel baris odulu verilen zat icin ny times ise nobel savas odulu'unu aldi demistir. komitedeki 2 kisi de odulun verilmesinden sonra istifa etmistir.

  • 14. türkiye'de hiv'in 4 kat artması

    tek eşliliğin ne kadar önemli bir şey olduğunu gözler önüne sermeyen tablo.bir sonraki cümlede tüm dünyada pozitif hasta saysının azaldığı iddaa edildiğine göre ve elde, tüm dünyada tek eşliliğin arttığına dair bir veride olmadığına göre ilk önermenin zırva olduğu açık.

    okullarda bilimsel düşünce yapısının öğretilmesinin önemini bir kez daha göz önüne seren başlık.

  • 15. spotify wrapped 2023

    bir şeyin de tadını çıkarmayı bilin diyesim var valla, seviyorum yılın bu zamanını, paylaşan insanlardan yeni isimler de öğreniyorum, gecmis seneye bir bakış , hatta erken bir yeni yıl kutlaması gibi yeri geliyor, ay çok cool müzik zevkim var falan da değilim yani diskocu fankçı biriyim bununla cool olan mi kaldı :)

    millet bok atmalara doyamamış yok instasini kapatan yok banane senin ne dinlediğinden falan çeşit çeşit pasif agresifler basmış ortamı :)) sen paylaşma beni de izleme ,okuma ,sana mı soracak millet ne paylaşacağını , ki öyle bir beklenti var sanırım , o zaman kudur:))

    benim ilk beşimde jessie ware, kylie minogue, roisin murphy, royksopp ve sofia kourtesis var. 87000dk dinlemişim, en çok indie soul, türkçe pop, nu disco, funky house ve disco dinlemişim. geçen sene jilete beş kala bir listem vardı bu sene daha hareketli daha neşeli bir listem var gibi görünüyor:)

  • 16. 1 aylık bebeğin ayağının kırılması

    merhaba sevgili yazar dostlar . bir arkadaşın yaşadığı olayları buraya taşımak istedik . hukuki süreçten hiçbir ilerleme kaydedememesi ebevenylerini çok üzüyor .

    özel lokman hekim istanbul hastanesi adlı özel hastanede 1 aylık bebeğimizin bacağını kırdılar ve bacağının nasıl kırıldığını bile bilmiyoruz söylemiyorlar. sağlık bakanlığı soruşturma izni verilmemesin diye karar verdiği için hukuk mücadelemizin önü tıkanıyor.
    hastane özel ve birkaç şubesi olan hatırlı bir hastane olduğu için birçok kişi bizi uyarıyor onların avukat orduları vardır yargıya ve bakanlığa çok baskı yaparlar adamları vardır diyorlar.
    1 yıl kadar önce 1 aylık bebeğim özel bir hastanede yeni doğan bölümünde yoğun bakımda enfeksiyon tedavisi görürken bir şekilde bacağını kırmışlardı.
    işin içerisine bir sürü yalan bulaştırdılar ve bebeğin kendi kendine dönerken bacağını kırdığını söylediler.
    biz de 1 aylık bebek bu kendi kendine dönerken bacağı kırılır mı diye bize gerçeği söyleyin diye ısrar etmemize rağmen bize açıklamadılar. biz de savcıya şikayette bulunduk bugün gelinen noktada sağlık bakanlığı soruşturma izni verilmemesine karar vermiş. bu sebeple şu an savcıda kamu davası açamıyormuş sanırım.
    şu an devletin savcısı benim hukuk mücadelemi veremiyor dava da açamıyor. olay ilk yaşandığında basına neden haber vermiyorsunuz dediklerinde adalete güveniyoruz demiştik fakat şu an gelinen noktada dava açılmasına bile izin verilmiyor.
    hastane epikriz raporunda çocuğun bacağının hastanede kırıldığını vs kabul etti ama anladığım kadarı ile sağlık bakanlığı ya doktorları kolay kolay vermiyor ya da hastane özel hastane ve birkaç şubesi olan bir hastane hatırı sayılır bir hastane olduğu için müdahale edemiyorlar.
    burada konuyu özetledim şimdi dosyalar ile detayları vererek anlatmak ve sesimi duyurmak istiyorum.
    ----------------------------------------------
    bebeğimiz doğduktan 1 ay sonra idrar yolu enfeksiyonu teşhisi konmuştu. bebek daha çok küçük olduğu için şurup veya diğer yollar ile tedavi edilemediğinden dolayı yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yatması gerek dediler ve özel xxxxx istanbul hastanesine yatışı yapıldı.
    bu süreçte artık mahremiyet mi ya da hijyen mi dersiniz ne sebeple bilemiyorum annesi dahil kimse bebeğimizin yanında kalamıyordu. sadece günde 3 defa bebeğimizi emzirmesi için annesi özel bir odaya gidiyor ve bebek getiriliyor emzirip geri veriyordu.
    1 hafta kadar idrar yolu enfeksiyonundan tedavi olan oğlumuzun taburcu olacağı günün sabahında telefonumuz çaldı arayan doktordu. bize çocuğun genel sağlık durumunun iyi olduğunu enfeksiyonun tamamen geçtiğini vs anlattıktan sonra en son telefonu kapatmadan konuya girdi ve gece çocuğunuz acite olmuş yapılan kontrollerde sol bacağında çatlak olduğu fark edilmiş bacağı atele alınmış saat 12 gibi gelin görüşelim dedi. ben duyduklarım karşısında şok oldum ve eşimi de alıp hemen yola çıkıp hastaneye gittim.
    hastane evimize çok yakında hemen 5 dakika sonra hastanedeydik. o zamana kadar her gittiğimizde kapanan kapılar bir anda açılmaya başladı. çocuğun gözüne bakıyorum göz doktoru geliyor, bacağını tutuyorum ortopedi doktoru geliyor. başhekim bizimle odasında görüşmek istiyor ve her şey çok tuhaf belli yani bir şey olmuş var bir şeyler.
    hemen çocuğu alır almaz kontrol ettim düşme izi var mı diye çok şükür kafasında vs bir iz yoktu en çok korktuğum buydu ve bunu atlattık. hemen doktora döndüm ve röntgeni görmek istiyorum dedim aynı zamanda çocuğun yattığı küvözi çeken bir kamera olduğu gördüm ve bu kameranın kayıtlarına bakmak istiyorum dedim. kamaranın kayıt almadığını söylediler o halde neden her küvözü çeken kamera var? röntgene baktığımda bacağında çatlak değil baya ciddi bir kırık olduğunu fark ettim ve doktora bu çatlak mı bu bildiğiniz kırık dediğimde evet kırık diye itiraf etti.
    sözde bizi telaşa düşürmeyip yolda kaza yapmamamız için telefonda saklamışlar. inanmadım çünkü kırıkta olsa çatlakta olsa atele ve sonrasında alçıya alıp devam edeceklerdi bence bizi kandırmaya çalıştılar. bundan sonraki süreçte bize birçok yalan söylediler ve olayları saklama üzerine girişimlerde bulundular.
    bu olay üzerinden 1 yıl geçti ve savcı hala davayı açmadı her gün e-devletten kontrol ediyorum ama açılan bir şey yok. geçen hafta gelen posta ile zaten tamamen şok içerisine girdim sağlık bakanlığı araştırmaya izin vermemiş ve şu an ne yapacağımızı gerçekten bilemiyoruz nasıl böyle bir karar verebiliyorlar. aşağıya belgeleri kurum ve kişi isimlerini sansürleyerek ekliyorum.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bebeğin babasının twitter açıklamaları

    * arkadaş ile görüştüm sizlerin de merak ettiği bir detayı ekliyorum . arkadaş avukatına sormuş belirtebilirsiniz demiş . olayın geçtiği hastane adı özel lokman hekim istanbul hastanesi .

    ** bu süreç için hukuki yönden destek olmak isteyenler varsa konuya eklediğim twitter linkinden serkan deniz ile iletişime geçebilirler . bugün dava açılmıştır .

    *** başlığı açarken ayağının kırılması yazmışım ayağının yerine bacağının kırılması olacaktı.

  • 17. psikologların hiçbir faydasının olmadığı gerçeği

    etrafımdaki "istisnasız" herkesin psikologlardan duyduğu şeyler;
    "annen baban sana büyük kötülükler etmiş" "kocan/karın sana büyük kötülükler etmiş", "sen her şeyin en doğrusunu yapıyorsun, kendine güven. etrafındakileri boşver" "herkesi boşver, sen kendini iyi hissettiğin şeyleri yap. onlar senin kötülüğünü düşünüyor."

    en ufak bir abartım varsa şerefsizim.
    ve çoğu hatta tamamına yakını; anasıyla babasıyla, kardeşiyle veya eşiyle arasını bozdu. kimi boşandı, kimi aylar sonra psikologu bırakınca tekrar annesi babasıyla görüşmeye devam etti.

    ülkemizde ne psikologları denetleyebilecek bir yapı var,
    ne doğru kişileri psikolog yapabilecek bir mekanizma.

    psikologluk yalnızca üniversiteden alınan bir diplomayla yapılabilecek bir meslek değil. insanın doğasından gelen bazı yeteneklere; insanı okuma, tahlil etme, empati yapabilme gibi şeylere ihtiyaç var.

    ben daha ilk seansın 20. dakikasında "kocan seni eşya gibi görüyor, daha ne kadar onunla yaşayabileceksin ki?" diyen psikologlar bile biliyorum. bu ülkede kimsenin işini ahlaklı yapma gibi bir gayesi kalmamış artık. karşındaki insanı tanımaya başlamadan, her seans söyledikleri arasındaki çelişkileri tespit etmeden, derinine inmeden aylarca karşı tarafa tek kelime öneride bile bulunamazsın. sadece dinleyebilirsin.

    ama gel de bunu dedikoducu teyze kafasındaki türk psikologlara anlat.

  • 18. werner lorant fonu

    elden nakit olarak verebiliyor muyuz? özel fona koyacak kadar çok param var ama sigortaya ve vergiye verecek param yok.

  • 19. çocukken ansiklopedi okumak

    kurulu düzenin öğrettikleriyle yetinmeyen, başka dünyaları, farklı yaşamları bilme merakı içinde olan çocukların birçok neşriyata günümüzdeki kadar kolay ulaşamamasından kaynaklanan bir durum. ayrıca büyük atlas ve sözlük de bir cazibe merkezidir bu tip çocuklar için.

    kendi ansiklopedi okuma serüvenim ise, evimizin bodrumunda bulduğum ciltlenmiş hayat dergileri ile başladı. 1960/61 yıllarına ait gayet cüsseli, yazınsal bilgilerin yanı sıra; şapkalı, takım elbiseli yakışıklı erkeklerin; ince belli, diz üstü elbiseli güzel kadınların bolca yer aldığı bir ansiklopedimsi olarak da değerlendirilebilir. o dönemin siyasi ve magazin gündemine dair hatırı sayılır derecede kapsamlı bilgiler içeriyordu. özellikle de şevket rado'nun sohbet köşesini okudukça kendimi rütbe atlamış, büyümüşlüğü hak etmiş bir yetişkin zannederdim(şu anda değil büyümek, varlığımdan bile emin değilim).
    daha sonra komşumuzun bana hediye ettiği üstünde küçük hayat ansiklopedisi yazan mavi renkli bir ansiklopedi ile tanıştım. ve bu ansiklopedinin de şevket rado tarafından hazırlandığını görünce, sanki benim için yazılmış bir ansiklopediymiş duygusuyla elimden hiç bırakmadım.

    hem 1960'lı yılların ciltlenmiş hayat'larını, hem de küçük hayat ansiklopesi'ni hâlâ ve olabildiğince özenle saklıyor, zaman zaman da okuyorum.
    bedbinleşen, giderek ağırlaşan yaşamı hafifletiyorlar bazen.

  • 20. 2000 öncesi bilgisayar kullananların güncel durumu

    nickim ve ben mutluyuz. evet milattan önceden kalma fosilleriz. so what?

  • 21. instagram'daki enteresan sınıf öğretmeni

    dolgun dudak, iri diş, pişkin sırıtış ve bol kıl. asla şaşmaz

  • 22. türk kızlarının kendini prenses sanmasının nedeni

    türk erkekleri.

    iki dekolte görücem, am görücem, göt görücem diye 1/10'luk yaşam formlarına bile methiyeler düzen türk erkekleri.

    tiktokta vermediği dekolte sayesinde bile 100 bin lira para toplayan geçen gün ters kelepçeyle gözaltına alınan kadın çok güzel bir örnek .

  • 23. sevgiliniz karşı cinsle tatile gidebilir mi

    gidebilir diyen yazarlar; siz toplum düzeninin anasını siktiniz. siz modernlik kisvesi altında milyonlarca yıllık evrim sürecinde genlerimize kodlanan kıskançlık kavramını son 20 senede deforme ettiniz.
    siz bir başkasının çocuğunu büyütme potansiyelini kabullendiniz. sadece karşı cinsin cinsel organına erişmek için sağlayıcı oldunuz, inek gibi kendinizi sağdırdınız.
    siz kimin eli kimin cebinde belli olmayan toplumu yarattınız.

    belki sözlükten uçurulacam; ama siz atalarınız görse utanacağı gavatlarsınız. siz hiçbir sikim değilsiniz.

  • 24. vergiyi tabana yayma'nın ingilizcesi

    i don't need sex because the government fucks me everyday

  • 25. israilli esirlerin kassam tugayıyla kanka olması

    stockholm sendromundan ziyade sarilmazsaniz kanka gibi davranmazsaniz birakmayiz oldururuz diye tehdit edilmeleri.

    vidyonun tekinde goruluyor hamasli el sallamaya devam et diye isaret ediyor homurduyor esirlere.

  • 26. evde subliminal gürültü yapan iki kardeş

    hemen bunu yapan kardeşlerin psikolojik sorunları olduğu ya da dangalak oldukları sonucuna varmamak lazım. ortada düzenekler var ve bu konu ile ilgili bir planları var gibi görünüyor. muhtemelen tüm ev sahiplerini kaçırmak ve evleri ucuza almak istiyorlar.

  • 27. karikatür dergisi alınan karanlık günler

    gırgır'ın son dönemlerinde fiyatını zamanın cumhurbaşkanı turgut (özal) olarak verdiği günler. (fiyatı 30 turgut vb.) şimdi yap bakalım aynı şeyi, silivri'de koğuş karolarını sayıyor musun saymıyor musun? ülke 2002'den beri gittikçe karardı, an itibarıyla zifiri karanlık. insanlar önünü göremiyor artık, bir takım orçolar algı kasma derdinde. bi' siktirin gidin, istirham ediyorum.

  • 28. üzülünce vücudun verdiği tepkiler

    ben bi kere 6 gün sağır olmuştum. kulağım resmen “kapattık kardeşim daha fazla kötü bir şey duymak istemiyorum” dedi

  • 29. portekiz'de çekildiği iddia edilen video

    biz portekiz' e gitmek istesek 857 adet belge isterler. üstüne yine redderler. ama bu ortadoğu/kuzey afrika kabileleri akın akın ülkelerine gelirken ses etmezler.

    t: çok arapsal bir video

  • 30. hakim ziyech

    garnacho'nun yavsak gol sevincinden sonra ziyech, "simdi senin anani siktim oc hamminada mamminada" bakisi atip cok fena kitleniyor elemana.

    sonrasi malum.

  • 31. abd'lilerin %56'sının hesabında 1000 $ olmaması

    usa average household net worth diye aratirsaniz ortalama 748. 000 dolar gibi bir değer görürsünüz. ayrıca usa average household net income diye aratirsaniz senelik 76.000 usd olarak görürsünüz. yani hesaplarında 1000 dolar olması veya olmaması çok önemli değil, çoğu parasını emlak, borsa veya çeşitli emeklilik fonlarinda tutuyorlar. bizim milletimiz gibi cash parayi bankada curutmuyorlar. amerikada yaşamış biri olarak alım güçlerine göre bizden ortalama 20-30 kat zengin olduklarını söyleyebilirim.

  • 32. 30 kasım 2023 kerem aktürkoğlu tweet'i

    kerem, burayı okuyorsan şu iki başlıktaki ilgili videolara bakıver. bir tarafta avrupa ve amerika'dan tam destekli, çocukları öldüren israil devleti, diğer tarafta çocukları öldüren hamas terör örgütü.

    filistin'de öldürülen çocuk ne kadar masumsa israil'de öldürülen çocukta o kadar masumdur, çünkü ikisi de çocuktur!

    çocuklar üzerinden ideolojik mastürbasyon yapmakta orospu çocukluğudur.

    (bkz: hamaslının sıfır mesafeden vurduğu israilli çocuk)

    (bkz: 29 kasım 2023 israil'in vurduğu çocuk)

    ayrıca, sahibi yahudi olan bir takımı kendi takımının sahasında misafir edip gol atınca, üstüne çocuklar üzerinden hamaset laflar söyleyerek, çocukların ölümlerine engel olamazsın.

    ya adam gibi topunu oyna işine bak ya da ölen çocukların hakkını savunacaksan samimi ol.

  • 33. 30 kasım 2023 nordsjaelland fenerbahçe maçı

    alexander djiku, rodrigo becao, samet akaydin, serdar aziz, luan peres

    1 tanesi bile bugün kadroda yok, 4'ü sakat biri listede değil. koskoca fenerbahçe bir avrupa maçına 0 (yazıyla sıfır) stoperle çıkıyor. sonra takımın hocasına teknik ekip ve sağlık ekibi konusunda eleştiri yöneltilince "herkes işini çok iyi yapıyor." diyor. sikeyim sizin yapacağınız işi. ne sakatlanan adam geri dönebiliyor ne ileriye yönelik olarak düşünme becerisi var. serdar aziz'in ameliyat olacağı sezon başında belliyken onu avrupa listesine yazma fikrini hangi geri zekalı verdi? hesap soran yok nasılsa. fenerbahçe teknik ekibi ve sağlık ekibi, bu işten gram anlamayan vasat ve beceriksiz tonla adamdan oluşuyor. ve yönetim devre arasına kadar buraya müdahale edemezse, avrupadan teknik ekibi kuvvetlendirebilecek özel hocalar getiremezse merak etmeyin, takım sezon sonuna kadar sahaya çıkacak kalitede ve fiziğe sahip futbolcu bulamayacak. 1 milyar lira yatırım yapıyorsunuz, böyle bir rezillik olamaz arkadaş.

  • 34. trafiğin kadınlar yüzünden oluşması

    trafiğin, bir şehre yığılmış aşırı nüfustan kaynaklandığını idrak edemeyenlerin desteklediği başlık...

  • 35. muhammed kerem aktürkoğlu

    gol attı diye futbol cahilleri tarafındam göklere çıkartılmış. geriye dönüp bakarsanız ilk 25 dakikada 4-0 yapacağın kopenhag maçından 1 puanla ayrılmanın sebebi bu adam. çok rahat kazanacağın manu deplasmanını bakın çok rahat diyorum zorla kazanmamızın sebebi bu adam. keza elimizden kaçan bayern maçlarının sebebi de bu adam. kaybettirdikleri karşısında güzel golle 1 puan getirdi diye doğruları söylemekten çekinmeyeceğim.

    başkasına verilen şans bu adama verilmedi yazan körler olmuş. bu takımda hele de bu seviyede bu adama verilen şans hiç kimseye verilmedi. bu adama gösterilen sabır ve verilen şans yunus akgün'e verilseydi, yunus bu kadar saç baş yoldurmazdı.

  • 36. akdeniz'in akkuyu santrali'ni soğutamayacak olması

    soğutur. ısı ile sıcaklık farklı şeyler.

    reaktörden atmanız gereken 100 joule enerji var diyelim. bunu sıcaklığı 25 derece 1 metreküp suyla da atabilirsiniz, 35 derece 1 metreküpten daha çok suyla da. sadece sistemden daha fazla su geçirmeniz gerekir.

    mühendisler daha iyi açıklar tabi. köpekbalığı uzmanı bile olan sözlükte bunun da uzmanı çıkar.

  • 37. 30 kasım 2023 naci görür deprem açıklaması

    ''ve maalesef insanlar hala bunun farkında değil" diye konuştu.

    yahu ne farkında değil amk, sanki biz kendi isteğimizle göçme tehlikesi olan binalarda oturacağız diyoruz.

    insanlarda ne para var ne bir gidecek yerleri var, buna devlet et atmadığı sürece insanların yaşadığı yeri değiştirme şansı yok denecek kadar az.

    metrekaresi 1000$ dan başlıyor evi yıkıp yeniden yapmanın, şu sıkışık durumda artık müteahhit ler seçer hale geldi ev sahipleri değil.

    onlar da sıra var bekle diyor.

    işimiz gücümüz her şeyimiz istanbulda, nasıl bırakıp başka yerlere gidebiliriz.

    bunu çevre bakanlığına ve belediyelere söyleyeceksiniz bizlere değil!!

  • 38. okan buruk

    2 bayern 2 manu maçı toplam 360 dakika. bu 360 dakikanın 300 dakikasını domine etti.
    eskiden cl'de gol yeyince inşallah fark yemeyiz derken şuan maç çevirecek duruma geldik. üstelik sanssiz ofsayt golleri, verilmeyen penaltılara rağmen.
    şu yaşıma geldik şu sezonki cl'den aldığım zevki çoğu sezondan almadım.
    ama hala elestiri hala elestiri. vallahi adam olmazsınız.

  • 39. tüvtürk'ün devamlı kusur uydurması rezaleti

    fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.

    şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.

    lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.

    kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.

    not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.

  • 40. özgür özel'in şebnem korur fincancı ile görüşmesi

    seçimden önce "muhalefette adam mı var da oy verelim" diyen akp'lilerle az tartışmamıştım. hepsinden tüm samimiyetimle özür diliyorum.

    ne bir abartma ne başka bir şey. bunların seçim kazanacağını, bu vatana bir faydaları dokunacağını düşündüğüm için aptal olan da eşek olan da bizzat benmişim.

    başka başlıklara da yazdım benzer şeyler ama hırsımı alamıyorum aq.

    zaten seçimden beri insanlar bir yönüyle dayak yemiş gibi dolaşıyor ortalıkta. bunlar hala aynı tas aynı hamam.

    özgür ve ekrem size sesleniyorum, isterseniz demirtaş'ı da eşbaşkan yapın. yakışır yani.

    inşallah izmir'i de, tüm büyükşehirleri de alır akp. gram üzülürsem insan değilim.

    yemin ederim şu siyasete bakmayacağım diyorum zorla çıkıyor karşıma aq.

  • 41. veda ederken kasım'a bir not bırak

    sanki üç aydır kasım ayındayım. bitmek bilmedi. ayın son günlerini zaten sevmiyorum kdv'si, sgk'sı, çeki derken derhal bitebilir. aralığın gelişi kasımın gidişinden falan belliyse y.rrağı yedik afedersin.

  • 42. 11 haziran 1987 nüfus müdürlüğü rezaleti

    ülkede sanırım çok az sayıda kişinin başına gelmiş olan/olabilecek rezaletler bütünü. aslına bakarsanız suçun tamamı nüfus müdürlüğünde de değil, eşek babamda. ama aziz nesin bu hikayeyi dinleseydi yaşar ne yaşar ne yaşamaz'ı yeniden kaleme alırdı.

    hikayemizin adı mükerrer demirz. (buraya aslında kendi ismim geliyor.)

    güzel bir haziran sabahında, bursa'nın hiç de şirin olmayan ama köftesi hatrına katlanabilir ilçesi inegöl'de ebe marifetiyle evde doğurtuluyorum. nigar ebe, bilen bilir inegölde 3 nesili falan doğurtmuştur. başarılı bir operasyonla annemin bedeninden ayrılır ayrılmaz, o ana kadar "oğlun geliyor, oğlun geliyor" diyerek annemi manipüle eden toprağı bol olasıca nigar ebe ağız değiştirerek "kel bir kızın oldu." deyiveriyor. (şimdilerde saçlarım çok gür.) bunun üzerine, nasıl olsa erkek olacak düşüncesiyle isim seçme zahmetine bile tenezzül etmeyip askeri lise sınavlarını kazananların isimlerini küçük kağıtlara yazıp bir çanak içine atmış olan ve doğumdan sonra isim kurası çekecek olan annem, taze lohusa yatağından kalkarak bir çanak dolusu kağıdı beşinci kattan aşağı fıydırıveriyor. (çevre bilinci yok o zamanlar.)

    babam da kızı olduğu için çok mutlu, evimizin altında bulunan beyaz saray birahanesinde arkadaşlarına bira ısmarlıyor (o yıllarda inegöl böyle muhafazakar değil tabii) ve olayın sevinciyle ertesi gün gidip kızı olduğunu kendi de hatırlamadığı şekilde nüfusa bildiriyor. fakat ne oluyorsa oluyor ve kimliğimi bir türlü gidip çıkarttırmıyor. 7 yaşına kadar kimliksiz yaşıyorum.

    doğumumdan birkaç yıl sonra bursa merkeze taşınıyoruz ve okul yaşım geliyor. okuma yazmayı kendi kendine öğrenen canavar gibi bir çocuğum ama elbette devletin örgün eğitiminden de faydalanmalıyım. annem kolumdan tuttuğu gibi beni altıparmak fethi açançiçek ilköğretim okuluna götürüyor. niyeti de nasılsa okuma biliyorum diye beni ikinci sınıfa kaydetmek ama çok önemli bir ayrıntıyı atlıyor. kimliğim yok. ve kimliksiz çocukları okula kaydetmiyorlar bayan.

    yedi yaşına kadar kimliksiz yaşamış evladını alıp evimizin dibindeki osmangazi nüfus müdürlüğüne götürüyor. o yıllarda bilgisayar falan yok, her şey kalın kalın dosyalarda, arşivlerde. kütüğümüz de istanbul fatihte bu arada çünkü dedem de babam kadar sorumsuz, nedeni anlaşılmaz bir şekilde kütüğümüz istanbulda. (babahasanalemi diye bir yer, hiç gitmedim, sanki tekkeler, şeyhler ve müritlerin cirit attığı bir yer gibi geliyor kulağa.) nüfus memuru, bana kimlik verebileceğini ama doğum belgem olmadığı için doğum tarihimi başvuru tarihimiz olan 20 ağustos yazabileceğini söylüyor. uygulamanın da saçmalığına bak. annem de üzülüyor, ama ben bu çocuğu haziranda doğurmuştum...

    ben yıllarca 20 ağustos doğumlu kimliğimle yaşıyorum. doğum günlerimi haziranda kutluyoruz ama resmi işlerde 20 ağustos doğumluyum ve görünüşte bir sorun yaratmıyor bu durum. fakat asıl vurucu gerçeği ta üniversiteye geçerken benden vukuatlı nüfus kaydı istendiğinde fark ediyorum. annem ve babamın 2 tane kızı var!!!

    ikisinin de adı demirz, biri haziran, biri ağustos doğumlu. tc kimlik numaraları farklı. görünüşe bakılırsa da haziran doğumlu olan ne doktora, ne de okula gitmiş. hiç yaşamamış! galiba onu zincirleyip kömürlükte çiğ etle beslemişiz. sözün özü, mükerrer kayıt kurbanı olmuşum. anamın 2 ay arayla yavrulamadığını düşünürsek (bu kadar sık bebek doğuramazsınız) ortada çok büyük bir yanlış anlaşılma var.

    birkaç yıl daha bu gerçekle yaşayıp sonunda nüfus müdürlüğüne dava açıp demirzlerden birini öldürmeye karar veriyorum. avukat tutmadan kendim bir dilekçe yazıyorum, davam kabul ediliyor ve hakim karşısına çıkıyorum. adam dava dosyasına bakıyor, beni dinliyor ve aklına yatmıyor bir türlü. bir dahaki duruşmada ebemi görmek istediğini söylüyor, ona soracakmış bu kız, gerçekten doğdu mu, bu ailenin kaç kızı var, acaba birini öldürdüler de bu dava açan onun yerine mi geçecek diye. hakim bey ebemi görüp ne yapacaksınız diyorum, ben gördüm zaten tersten, bir şey değişmiyor...

    uzatmayayım (lol) sonunda hakimi iyi insanlar olduğumuza ikna edip haziran demirzini öldürüyoruz hukuken. çünkü tüm kazanımlarım ağustos demirzinde. ama olayı bilen kimseler iki demirzinde bende halen yaşadığını söylüyor.

    haziran demirzi, dağınık, alkolik, dürtüsel davranışlara sahip ve kafasına her eseni yapan biri. çok eğlenceli ve ağzı kalabalık. hiçbir ilkesi yok, bağları yok, her şeyle dalga geçip gülebilir. ama bazen yorucu.

    ağustos demirzi resmi işlere bakıyor. işe gidiyor. çalışma disiplini ve azmi hayranlık uyandırıcı. işe hiç geç kalmadı. hastalıktan ölse izin almaz. çok ciddidir. trt spikeri kadar düzgün konuşur. ilkelidir. vatanını seven iyi bir vatandaştır. vergisini öder. haziran demirzinin aklına mahkemede kayıp kardeşi öldürmeyip çeşitli kriminal işler çevirip zengin olmak gelmiştir mesela ama ağustos demirzi daha baskın gelip engellemiştir bu fikrin hayata geçmesini.

    demirz birini giyer, diğerini soyunur. ve sadece ölüler iki demirzi de görebilir...

    edit; bu sadece babanın rezaleti diyenler, babam ölebilirdi veya hiç olmayabilirdi de. nüfus müdürlüğünün bir şekilde kayıtlara bakıp sizin çocuğunuz adına zaten kayıt var demesi gerekmez miydi? bir de dava nüfus müdürlüğüne açıldı direkt olarak, işleyiş o şekildeydi. o nedenle nüfus müdürlüğü rezaleti yazmam icap etti. babamın eşekliği zaten baki…

  • 43. londra merkez

    bu programı yıllardır izleyen biri olarak ekibin konuyu yanlış yorumladığını ve yapılan doğru ve tadında tepkileri eleştiri olarak almaları gerektiğini düşünüyorum. burada can önduygu'nun yemek organizasyonuna davet edilmemesinden mutlu olmasını konuşmak, asıl davet edilirse bundan sıkılacağını ve gerileceğini açıklamak doğru değil.

    aranız ne kadar iyi olursa olsun ve daha ağır şakaları yapabilen bir grup olabilseniz de program arkadaşınızın dahil olmadığı bir organizasyonla alakalı arkadaşınızı 100k izleyici önünde rencide edecek cümlelerden kaçınılması gerektiğini düşünüyorum.

    son 2 yıldır bu programa özel hayatlarınızı da dahil ederek kazanılan repütasyon bu gibi durumlarda ters tepebiliyor.

    eşe dosta yapılan gereksiz linç ve hakaretlerden oldukça üzgünüm. keşke olmasaydı, kimse haketmiyor.

    son naçizane tavsiyem, eğer yaşananlar sonrasında program bitirilecek konuşması yaptıysanız (yapılmış gözüküyor) bitirin abi. bu saatten sonra siz eski siz değilsiniz, etkisinde kalınacaktır.

    shiva bacı bu günlerin geleceğini öngörmüştü.

  • 44. hogwarts nasıl ısıtılıyor sorunsalı

    pek ısıtılmıyor. şöminelerden, mumlardan gelen sıcaklık. o yüzden koridorlar çok soğuk, öğrenciler dersten derse giderken pelerinlerini ve yün içliklerini giyiyorlar.

    eğitimde merhamet, vatana ihanettir. efendilik arayan beauxbatons'a gitsin.

  • 45. yazarların yalnızlık seviyesi

    babamın kanser olduğunu öğrendim tek başıma ağladım. uyuyacağım. o kadar yalnızım ki gidip moralim bozuk üzgünüm diyebileceğim kimse yok. öyle bir yalnızlık.

  • 46. boşanmış bir kadınla sevgili olmak

    benim sevgilimdi bu. o kadar güzeldi ki her şey. aradığım insandı, eğlenceliydik mutluyduk uyumluyduk. sonrasında bir gün ansızın seni seviyorum, senden razıyım ama evlenip boşanmış olmanı kafamda oturtamıyorum diyip gitti. o günler çok üzülmüştüm, anlamaya çalışmıştım ama şu an anlamaya çalışmama üzülüyorum.
    yani sen benimle çok güzel giden bir ilişkide benim bakire olmadığımın toplum tarafından bilinmesine takmışsın ve ben seni anlamaya çalışmışım. sen kendin gitmişsin 1 yıl sevgilinle aynı evde yaşamışsın, defalarca başka kızlarla birlikte olmuşsun ama gelmişsin benim bakire olmadığımı toplum biliyor diye sana dert olmuş. kim ya bu toplum. bu toplum öyle yavşak bir toplum ki güçlüysen yanında durur. eğer sen güçlü bir şekilde sevgilim boşanmış ee? dersen tutup da sana tek bir laf edemez. ama eğilip bükülürsen daha çok ezer. nerde yazıyor abi boşanmış kadınlar ayıplı diye? bu iğrenç entrylerinizden de nefret ediyorum. sizin bu hastalıklı kafalarınız yüzünden kaç kadın şiddet gördüğü mutsuz olduğu evliliklerini sürdürmek zorunda kalıyor. dinse ölçünüz hangi kitapta yazıyor boşanmış kadınlar evlenmesin, boşanmış kadınlar bekar erkekle olamaz diye. ailemde boşanmış kadınlar var ve bir gün bile boşanmış kadın diye bir algı olduğunu bilmemişim. hayatımdaki o kadınlarla gurur duyuyorum, bir gün bile bunun üzerlerine sinmesine izin vermemişler. ben de kabul etmiyorum kardeşim. evet bakire olmadığımı tüm toplum biliyor ee? bir insana baktıklarında tek düşündükleri buysa ben bu sapık zihniyeti asla anlamak zorunda değilim.

  • 47. hahahahahahahahahahahahahahahahahah

    başlarda ben de acaba bu fenerliler akıllanmıyor mu diye düşünüyordum. sürekli erken konuşup patladıklarını göremeyecek kadar kör mü bu adamlar diyordum. sonra anladım ki adamlar erken konuşmasa hiç konuşamayacak. bir bekle iki bekle her seferinde içlerinde kalıyor. bari erkenden sallayalım da en azından yarım saat kadar keyifleniriz diye düşünüyorlar.

    şampiyonlar ligindeki son golünün* üzerinden 15 yıldan daha fazla geçmiş bir takımdan bahsediyoruz. adamların şampiyonlar ligindeki son golünü colin kazım attı daha ne olsun. şampiyonlar liginde en son oynadıklarında dolar 1,55 liraydı. bu adamlar erken konuşmasın da ne zaman konuşsun? yarın konfeksiyon ligi'nde tırışkaspor'u yendikten sonra yine gelip saçma sapan konuşacaklar hazırlıklı olun.

  • 48. birinden vazgeçme eşiği

    "artık bu dediğini de affedersem kendime olan saygımı kaybederim." vazgeçişi var mesela.

    şahsi nirvanam budur.

  • 49. rıza çalımbay

    hiç bir iddiamız olmayan maçta asıl mevkisi stoper olan aytuğ batur yerine onur'u koyan, yine süre alması bakımından semih'i oynatabileceği maçta ilk 11e almayarak şenol'dan bir farkı olmayacağını gösteren hoca eskisi. adı geçince çok umutlanmış, desteklemiştik fakat görünen köy kılavuz istemez.

  • 50. dolandırıldığım para servetimin 6'da 1'i değil

    arabasını yeni değiştiren, ev alan, bodrum'a tatile giden esnafa sorunca, o da "bittim, çok kötü durumdayım, işler çok durgun, ödemem var, dilenci olduk resmen, evime gidemiyorum" diyor.
    racon olmuş bu. cahil tayfa racon öğrenir, sen ben formül, denklem, standart procedures...