iyi eş ile tamamı mümkün. iyi bir eşiniz varsa işiniz ne kadar kötü olursa olsun, mesai bitiminde size tüm o kötü zamanı unutturacaktır. ev, araba, yemek gibi maddi olayları zaten geçiyorum, esamesi okunmaz. ama bir bilgenin de dediği gibi, “dünyanın en mutlu insanı kimdir diye sorsalar eş seçimini doğru yapanlar derdim”…
senneguzelkadinsinozlem19 profili
-
iyi iş iyi eş iyi ev iyi yemek iyi otomobil
-
6 kasım 2023 tottenham hotspur chelsea maçı
şu ilk yarı tsl'de bırak derbiyi herhangi bi maçta olsa ülkede yer yerinden oynar, taraftarlar birbirlerine girer, bir kısmı sahaya atlayıp hakemleri kovalar, geri kalan taraftarlar var odasına doğru yola çıkar, var'daki hakemleri korumak için ülkenin bütün güvenlik birimleri harekete geçirilir, tsk fırsat bu fırsat diyip yönetime el koymaya kalkışır, kılışdar koltugu bırakmamak için bir seçim daha yapılsın ister, akp alkole sigaraya benzine mazota yüzde 200 zam yapar, dolar 75 tlyi geçer, ülkelerinde kalan afgan suri paki kim varsa sınırlarımıza akın ederdi.
öyle bir ilk yarı oldu işte. -
mateus cardoso lemos martins
zihniyet olarak bizden neden bi bok olmayacagını gösteren bir diğer küçük ama etkili bir örneğe konu olan topcu. yıllardır bu adam gibi bir sürü örnek yaşandı bu ülkede, ben 35 yaşımdayım, benden öncekiler futbolcu kaçırmaları falan hatırlar ben hatırlamıyorum, ama benim zamanımda da yerlisinden tut yabancısına bircok futbolcu tam bir takımla anlaşmak üzereyken diğer rakip takımın devreye girmesiyle anlaşma bozuldu, ya rakiple anlaştı sonra o topcudan bi bok olmadı ya da fiyat yükseldi de yükseldi en sonunda alan takımın götüne kaçtı. ve benim hatırladıgım 1 örnek bile yok bu tür transfere konu olup bi boka yarayan…
galatasaraylıyım, hatırladıgım en eski örnekler; kemal arslan, mehmet topuz, gökhan ünal, van persie, stoch, yenilerden irfancan kahveci, joao pedro falan filan… bir sürü örnek var böyle. abi bakıyosun yurtdışında olaylar nasıl ilerliyor diye, abi bizden daha fazla rekabete giren takımlarda hiç böyle mevzular yaşanmıyor? rangers mesela gidip de celtic'in talip olduğu bir futbolcuya asla ama asla talip olmuyor. ya da united gidip gvardiol'a salça olup 90 milyonluk teklifi 100e falan cıkarmıyor? normali, her takımın bir scout ekibi var, belirli ihtiyaçları var ve o ekip o ihtiyaçlara göre bir havuz belirliyor, o havuzdan kendisine uygun olanı takımına kazandırmaya çalısıyor. şimdi zaha transferine bakalım, evet büyük topçu, alınabilir mi? evet alınır ama benim önceliğim mi? hayır abi. benim 6-8-10 numaraya ihtiyacım varken, cl elemeleri başlayacakken dogru düzgün bir sağ açığım yok gidip de zaha'yı almam o dönemde. giderim adam gibi ihtiyaçlarımı gideririm, eleme maçlarına kafam rahat çıkarım. al aldık zaha'yı az kalsın ilk eleme maçında 4 yiyip elenecektik. sonra zaha sürerdik yanık kıçımıza. berkan, yunus, barış'la zalgiris'e elenecektin ama zaha'yı aldın hooo ne büyük mevzu. saçmalık.
demem o ki, galatasarayıma yakıştırmıyorum ben bu transfer politikasını. rakiplere yakıştırabilirim, her seferinde argümanım biz buluyoruz siz alıyosunuz cünkü bizim daha büyük scout ağımız var oluyordu ama zaha ve tete transferleri gösterdi ki cahille muhabbet etmekten götümüzün kesilmesi yakındır. umarım yanılırım her ikisi de faydalı olur ama yukarıda da söylediğim gibi binde 1 ihtimal bu. umarım gerçekleşir de iyi topcu izleriz. ama yine de bu politika beni mutlu etmiyor. ben öyle rakibin elinden topcu aldı diye sevinecek kadar basiretsiz bir taraftar değilim kusura bakmayın. beni tatmin edecek şey iyi futbol, ve kupa bazında başarıdır. gerisi boş ergen muhabbeti. -
birlikte içki içmek istenen çizgi film karakteri
(bkz: küfürbaz haydo)
edit: haydo abimizle ne kadar çok içmek isteyip hayat şartlarına sayıp sövmek isteyen varmış arkadas mekan kapatıcaz anlaşılan:)
the vys da haydo ile içtikten sonra iç dünyasına bir yolculuk yapıp birlikte travmalarını ele almak, onu bu duruma sokan hayat şartlarına birlikte lanet etmek istiyormuş paylaşmamı istedi… hep beraber bizi bu hale getirenlere sövesiniz var ama bu bizim suçumuz değil kardeşim! -
rte müzesine konulacak eşya önerileri
(bkz: üniversite diploması)
bari müzede görelim şunu artık! -
19 nisan 2022 opet'in benzin vermemesi rezaleti
mümkün müdür? mümkündür. geçenlerde de hanım gitmiş bi gazla depoyu fullemek istemiş. akşam arabaya bindim baktım araba full. aa dedim ne güzel, derken fişe takıldı gözüm. 1200 küsür ödenmiş, 64 litre civarı yakıt alınmıs. bakıyorum araba clio. en baba alacağı 45 50lt yakıt o da deponun bomboş olması lazım. hadi boşken girdi diyelim, geri kalan 15 ltyi nereye doldurdun pezevenk diye diye gittim benzinciye. abi diyor bunların yedek deposu var, sikerim dedim yedek deposunu amk arabanın kullanım klavuzunda yazmıyo öyle bi sey pezevenk arabayı yapandan iyi mi bilcen falan, neyse araştırdılar baktılar, bir önceki aracın hesabı kapanmamıs da bizim hesaba eklenmiş de özür dileriz de bilmem ne...
bu ülkede insan sikmek çok basit arkadaslar. uyanık olun siktirmeyin kendinizi. -
hayatta paradan daha önce gelen şeyler
aile. içi huzurla dolu, herkesin birbirini karşılıksız ve kocaman sevdiği, sıcacık bi aile.
parası olmadıgı için deliren görmedim ama sevgisiz büyüdüğü için deliren çok var. -
squid game
6. bölümden geliyorum;
--- spoiler ---
kuzey koreli kızın gözünden 2 damla yaş süzüldüğü anda benim de gözümden süzüldü. bir de kuzey koreli kıza bilerek kaybeden kız, sen ne koca yüreklisin be yavrum. kabadayı'daki sürmeli'den sonra 2. sıraya oturdun direkt göt konusunda. sendeki göt o oyunun içindeki en kral delikanlıda yok. sevdim seni pikaçu gözlüm. umarım başka kore yapımlarında da karşıma çıkarsın. beni bul.
--- spoiler --- -
bilinçaltınız neye takıntılı testi
"ve yapabilseydin, her şeyi bırakıp dünyayı gezmeyi seçerdin"
bu doğa sevdasından değil, siktir olup gitme duygusundan ileri geliyor yalnız. -
iş görüşmesinden 6 ay sonra arayan iş yeri
yemin ediyorum, ben bugün bunu gördüm!
6 ay evvel ismi lazım değil, bir firmaya iş görüşmesine gittim. havuzdan bulmuşlar üstelik ben de başvurmadım, neyse gittim ik ile 2 oturumdan oluşan 1 toplantı yaptık. 2 taraf açısından da olumlu geçmesi hasebiyle bir de genel müdür ile görüşmeniz olacak dediler, ertesi gün de müdürle görüştüm, o da olumlu geçince bir ik personeli ile bütün şirketi gezdim, benim pozisyonumla alakalı bütün departmanlarla tanıştım, ardından kendi ofisimi gösterip yapacağım iş ile alakalı bütün brifi verdiler, pazartesi günü sizi arayacağız gerekli evraklar için deyip gönderdiler beni...
pazartesi oldu, arayan soran yok, öğleden sonra ilk görüştüğüm ik personelini arayayım dedim, aradım, kadın beni engellemiş. şirketi arıyorum, kadının adını veriyorum, bağlıyorlar, telefona çıkmıyor kadın. ik'dan herhangi biriyle görüşeyim diyorum, en sonunda birisi çıktı, beyefendi size haber verilecek dedi... o andan sonra umudumu kestim, ulan dedim ya ne biçim insanlarsınız falan yoluma devam ettim.
aylar sonra bugün... ahahahwh ulan hala gülüyorum, baktım bir numara arıyor, açtım telefonu. merhaba dedi xx firmasından ikhanım ben. abi aldı beni bir gülme... aaa dedim ikhanım hayırdır? sng bey sizinle yaptıgımız görüşmeyi hatırlıyor musunuz ? dedi. evet dedim. bir görüşme daha yapmak istiyoruz dedi. siz dedim hatırlıyor musunuz yaptıgımız görüşmeyi? evet dedi, hani dedim ofisime kadar gezdik, bilgisayar şifreme kadar söylediniz falan, sonra tipimi beğenmeyen kezban gibi telefonlarıma çıkmadınız? aa öyle mi aradınız mı siz beni falan dedi. ya dedim ikhanım, allah askına işim gücüm var buyurun ne istiyorsunuz? yapacağımız görüşmede bunu konuşacaktık, genel müdürümüz özellikle sizi aramamızı istedi dedi. ne dedi tam olarak, "6 ay önce gelen bi salak vardı onu arayın" mı dedi? dedim. estafirullah sng bey derken, hanımefendi iyi çalısmalar deyip kapattım.
abi gerçekten bu insanlar profesyonel iş hayatında ekmek yiyorlar ve bu firmalar iş yapıyor ya bu memlekete gerçekten hayret bile edemiyorum artık... -
amerikalılar buraya gelip geri kaldık diyor
-amerikalılar buraya gelip "geri kaldık" diyor...
-amerikalılar "buraya gelip geri kaldık" diyor. -
5 nisan 2021 yunan basınının sevinç manşetleri
edit: kaynağı beğenmeyenler olmuş, buradan. diyor ki, "mavi vatan kışkırtıcısı tutuklandı".
dosta korku düşmana güven veren haşmetli asrın liderimizin bir kez daha düşmanı üzerimize güldürdüğünü gördüğümüz manşetler.
daha ne kadar ayağa düşeceğiz merak etmeye korkuyorum. tam yok artık daha fazlası olamaz dediğim anda, daha fazlası oluyor. utanıyorum artık. -
sadakatsiz (dizi)
ıssız adamın yine ıssız adamlığını yapıp ortalardan kaybolduğu dizi. dul karı götüreyim ayağına geldi bi dolandı etrafında, sonra derindi volkandı bu deliler beni bozar aga deyip şener şen misali ayakları götüne vura vura kaçtı.
ulan ıssız... -
kızların belalı erkek seçiminin altındaki neden
(bkz: kadınların efendi erkek yerine piç tercihi)
yıllardır burada yazıldı çizildi, seç beğen al. -
masterchef türkiye izlemiyoruz kampanyası
tv 8 adlı kanalda yayınlanan show programını artık izlememe kampanyası. zira uğur isimli yarışmacıya yapılanlardan sonra kendi kendime "ben artık bu rezaleti izlemem" demek içimi soğutmadı.
geçmişte hür irade ile yapılan yorumlar yüzünden bir yarışmacıyı, herkesin gözünün önünde azarlayıp, ahlak dersi verip diskalifiye etmek artık insanları kontrol etme manyaklıgının son raddesi olmuştur. bugün bu yarışmacıya yapılan yarın baska bir platformda başka şekillerde karşımıza çıkacaktır. örnekse 16 yasındaki bir kişi, bugün yaptıgı bir eleştirel yorum yüzünden yarın bir gün önüne çıkabilecek zorlukları düşünecektir. bu yüzden özgür iradesinden vazgeçip, düzene uymak zorunda kalacaktır.
söz konusu yarısmacıyı tanımam, etmem. zamanında yazdıklarını da tasvip etmiyorum. ama bu demek değildir ki bu yüzden tüm türkiye'nin önünde rezil edilmesi gerekiyor. kaldı ki yemek yarısmasından yemek yapamadıgı için elenmesi gerekirken şu yapılanlar algı olulturmanın dik alasıdır. verirsin mahkemeye eğer şahsına bir laf söylendiyse, hukuk önünde hesaplaşırsın. ya da kim hakkında paylaşıp yaptıysa o kişi gider hesaplaşır mahkemede. senin yarışmanın herhangi bir yerinde "yargı dağıtılır" yazısı yoksa, sen bu işe kalkışamazsın. şu yaşanan psikolojik travma bile beni derinden yaraladı. kalkıp da adamı rencide edecek şekilde konuşturma hakkı veriyormuş gibi çıkartmak, ezmek, o yarışmacıyı rezil etmek beni çok üzdü.
ve hepimiz biliyoruz ki eğer uğur kendisine konusma hakkı verildiğinde "o zamanki yazdıklarımla bugün aynı seyleri düsünüyorum, yönetimden memnun değilim" gibi şeyler söylese yayınlanmayı bırak, bir daha kendisini göremeyecektik bile.
mehmet ve somer şef denen juri üyelerinin de insanlara ahlak dersi vermesini asla kabul etmiyorum. bu insan üzerinden yapılan algı yönetimini de kabul etmiyorum.
insanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, yemek yarışmasında ise yarışmacıların sadece yemek yapamadı diye elendiği bir türkiye görmek umuduyla, bir daha bu yarışma denen şeyi izlemekten kendimi men ediyorum.
kendi rezilliğinizde boğulun. -
verdiği cevapla yobaz muhabiri kudurtan vatandaş
"sen ülkendeki vatandaşının karnını doyuramazsan, o da gider islamiyeti ağzına dolayan fransa'nın kapısında köpek olur".
son zamanlarda duyduğum en bitirici cümle. bu memleket okuyup çalısıp didinip istifa hakkı bile elinden alınan nice doktorlarını kaybetti sırf ekmek yediremiyor diye... salt doktorları da değil nice okuyup bir şeyler başarmak isteyen mücevher gibi evlatlarını yitirdi. ama gel de anlat bu aklı yok fikri var primatlara... -
tek hakkınız olsa türkiye'de neyi düzeltirdiniz
(bkz: eğitim)
özellikle kadınların eğitimli olması için her şeyi yapardım. 1 tane bile cahil kadın kalmasın diye uğraşırdım. memleketin kaderi burada başlayıp bitiyor zira... -
kimse cumhurbaşkanına ayar veremez
bunlar akp'lilerden daha reisçi amk. körler sağırlar durumu.
(bkz: chp'nin akp'den farkının olmaması)
edit: çok fazla mesaj gelmiş, ne tepki verilsin falan diye de arkadaşlar "hiç kimse cumhurbaşkanı'na ayar veremez, had bildiremez ve hakaret edemez. ettirmeyiz. kabul etmeyiz” diye bir açıklamayı 100 kişiye sorsak kim yapmıştır diye, herkes akp'liler yapmıştır der. 1 kişi bile çıkıp chpli birisi söylemiştir demez. iyi parti genel başkanı da yaptı konuyla ilgili bir açıklama, sen de onun gibi kınayıp geç bunda beis yok da kendini siper edip yaptırtmayız ettirtmeyiz falan yükselmenin alemi yok. -
doktorun cuma namazına gitmesi
devlet hastanesi doktorunun gerçekleştirdiği hadise.
mevzu basit, annem bulaşık yıkarken kavanozun kırılması sonucu çok derin bir şekilde elini kesiyor. hemen acile gidiyorlar, durum acilde anlaşılıyor ki sinir minir kalmamış, ameliyatlık bir durum söz konusu. ama diyorlar ki önce ortopedi doktoru görsün. başlıyoruz beklemeye, saat 12'de öğlen yemeğine çıktığı için beyimiz, bir bok yiyemiyoruz beklemekten başka. normalde saat 13'te gelmesi gerekiyormuş ama cuma namazına gittiği için, 13:30da gelecekmiş. hala gelecek.
bu memlekette din kullanılarak insanlar mağdur edildiği sürece bir sik olmayacak. sorsan mesleği de kutsal, ama 70 yasında bir kadını ameliyatlık elle kan içinde tutmak günah değil.
insanın en çok zoruna giden de bunlardan medet umuyor hale gelmemiz. allah belanızı versin.
edit: fiziki ihtiyaçlarla manevi ihtiyaçları karıştıran arkadaşlar umarım su an bulundugum duruma düşmezler. amk yerinde sanki yemek yemeye gitti diye eleştirmişim adamı, ölüm kalım meselesi de olabilirdi ki su an zaten kadının sinirlerinin hasar gördüğünü falan söylüyor asistan. bu kadar kritik bir durumda ben kimsenin manevi ihtiyacını bekleyemem.
edit 2: kişi ve kurum ismi kaldırıldı.
son edit: arkadaşlar, 33 yaşındayım. bugüne kadar hiçbir zaman doktor, öğretmen vs. gibi kutsal gördüğüm meslekleri eleştirmedim ya da anlamadan dinlemeden yargılamadım. insanın canı yanınca anlıyor durumu, bakın çok basit bir olaydan bahsediyorum, herkesin başına gelebilecek bir ev kazası ve dikiş atılması için 2 saat hastanede bekledik. sistem şu, 3 tane ortopedist var, 2si görevinin başında o anda ama acilden yönlendirilen doktor yok. bize de başka kimse bakmıyor acilden yönlendirdikleri için. kaldı ki acilden yönlendirilen en az 7-8 hasta daha var. birinin kolu kırık, birinin bacagı kırık vs. şimdi hal böyleyken yemek molasından sonra doktoru beklemek en doğal hakkımız. molasını kullanmasın demiyorum asla, kullansın, yemegini de yesin ne yaparsa yapsın ama saat 13'de bitiyorsa molası, işinin başına dönsün, zira yaptıgı iş acil hastalara bakmak. bakın orada namaz kılarken, daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilirdi. şahsi değil genel düşünüyorum, ben bir doktor olsam, bana göre iyileştirmek, hastaların derdine deva olmak en güzel ibadet.
allah'a şükür annem iyi, yukarıda da yazdıgım gibi yine aynı doktor sayesinde iyileşti. ama sistemdeki saçmalık artık can yakmaya basladı. tek dikkat çekmek istediğim nokta bu.
iyi dilekler için sağolun. sağlıklı günler herkese.