Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. hdp destek verirse biz baykal'a oy vermeyiz

    yarın hdp türkiye'yi kimse bölemez tek vatan tek millet dese hayır türkiye'nin bölünmesi lazım diye tepki vereceğinden korkuyorum otomatiğe bağladı nihayetinde

  • 2. sözlükçülerin vücutlarına bakıp söyledikleri

    yaklaşıkbir ay sonra içimde değil kucağımda olacaksın küçük hanım.

    ek: güzel dilekler geliyor, güzel yeşil mesajınız var ışığını gördükçe mutlu oluyorum. teşekkür ederim herkese.

  • 3. güneşi söndürmek için gereken su miktarı

    tam bir cahil tespitidir. kardeş okulda öğretmediler mi su atarsan daha cok yanar, yangın dünya'ya sıçrar. ıslak dev bir battaniye ile soner güneş sadece.

  • 4. ramazanda toplu taşıma aracında dondurma yiyen tip

    islam hoşgörü dinidir. oruç tutmak sadece birşey yiyip içmeden sinirli stresli şekilde ortalıkta dolaşıp insanlara hayatı zehir etmek değildir. oruç tutmak aynı zamanda nefsini tutmayı, sabırlı olmayı, diğer insanların oruç tutup tutmamasına karışmamayı da gerektirir. *

  • 5. yunanistan euro'dan çıkarsa ne olur

    [tarihçeye odaklı ve daha temiz hali için blog linki. içerik hemen hemen aynı aşağıdakiyle]

    ***

    yunanistan'ın bugün euroyu bırakması, eğer avrupa finans sistemi için kesin felaket olacak olsaydı, avrupa merkez bankası yunanistan'ın blöfüne karşı pısar ve acil kredi fonuna devam ederdi. onun yerine resti çektiler. demek ki felaket riski kabul edilebilir bir seviyede.

    zira bu iflas olayı 2010'da gündeme geldikten sonra, olası bir yunan felaketini izole etmek için bir takım düzenlemeler yapıldı (o ana kadar denetlenmeyen credit default swaplara ve bankaların ellerinde bulundurmaları gereken minimum sermaye-yatırım yüzdesine ilişkin mesela). bir yandan da kritik durumdaki irlanda ve portekize müdahale edildi. 2012'den itibaren bu risk iyice azaldı, yunanistan dışında herkes kolayca borç bulabiliyor piyasalardan (yani güven tam)

    işin belirsiz kısmı, euro'dan çıkma konusunda belli kurallar olmaması. yunanistan iflas açıklayıp halen euro'da kalabilir mesela. ama büyük ihtimalle drahmiye dönecekler.

    avrupa merkez bankası'nın şu ana kadar yunanistan'a verdiği borçlar batacak (120 milyar euro). bu parayı geri basabilirler almanya'nın icazetiyle (yani eurozone genelinde enflasyon olur ve euro dolara karşı değer kaybeder) ve kritik duruma düşüp piyasadan borçlanmakta zorlanan diğer ülkelere acil durumlar için tampon sağlayabilirler.

    bu arada ipin ucunda olan şey "avrupanın güçlü imajı" da değil. bunun reel bir karşılığı yok, aksine bu ekonomik ve politik bir hadiseyi analiz etmek yerine hikayeleştirme (dramatizasyon) içgüdüsünden kaynaklanıyor. orhan pamuk'un sessiz ev kitabındaki tarihçi karakteri bu hikayeleştirme ihtiyacımızı güzel anlatıyordu. sonuçta ekonomistler/siyasal analistler olan biteni görüyorlar ve yunanistan euro'dan çıksa da çıkmasa da, işi bu noktaya getiren kök nedenlerin farkındalar. dahası, benzer büyüklükteki abd'nin aksine, "ekonomik" avrupanın "kurumsal" avrupada'dan büyük olduğunun da (yani bu çapta bir kriz yönetimi için avrupa birliğinin siyasal ve kurumsal olarak gerekli alet edevata sahip olmadığının) farkında insanlar. avrupanın imajı sarsılacağı kadar sarsılmış halde.

    yunanistan için kaçınılmaz bir takım sonuçlar var; en ironik olanı da, şimdi reddettikleri kemer sıkma politikalarının daha da beterini uygulamak zorunda olmaları. bunu ve krizin nedenlerini anlamak için krizin tarihçesini gözden geçirelim, oldukça basitleştireceğim için (daha ötesine beni de aşıyor, en nihayetinde bu da benim için bir hobi) buna akademik makale muamelesi yapmayın:

    ***

    1) yunanistan uzun yıllardır, ihracatı az, sosyal güvenlik sistemi pahalı, işgücüne katılımı az, çalışanın da uzun ama verimsiz çalıştığı, yolsuzluğu yüksek, vergi toplayamayan bir ülkeydi. ilgili grafikler

    2) eurozone'a girişlerinden sonra cari açıkları iyice arttı, hem de yabancı yatırım patlaması yaşamalarına rağmen. bu kolay borç sürecinde aptalca kamu harcamalarına ve yalan muhasebeye devam ederek gmshlerini yüksek tuttuklarından sorunlar gözardı edildi.

    3) bu süreçte özellikle almanya karlı çıktı, yunanistan gibi çevre ülkelerle aralarındaki ticaret fazlası katbekat arttı. nasıl? almanya'da işçi maaşları ab ortalamasına göre daha yavaş artarken, yunanistan kolay parayı sağa sola dağıtarak üretim maliyetini arttırdı. sonuçta zaten gemicilik, turizm ve tarım dışında bir numarası olmayan yunanistan'da ihracat iyice azaldı.

    4) bu soruna az da olsa ab sübvansiyonları da katkıda bulundu. zira bazen sübvansiyonlar belli bir mal üretilmesin veya satılmasın diye verildiğinde (avrupa içindeki başka üreticileri korumak adına), bu kısa vadede yunanlının karnını tok tutarken uzun vadede o endüstriyi kurutuyor.

    5) bu kolay para nereden geldi? bir kısmını yunan vatandaşı veriyor kendi hükümetine borç olarak, bir kısmı da dışardaki özel yatırımcıdan geliyor, özellikle alman ve fransız bankaları aracılığıyla. yani yunan hükümetleri, popülist politikaları finanse etmek için gönüllü olarak borçlanırken, avrupa bankaları da gönüllü olarak riskli bir ülkeye borç verdiler. (gönüllülük kısmı önemli, çünkü yunanistan'ı bir global sermaye kurbanı olarak görmek bazılarının dünya görüşüne daha uygun)

    6) taa ki 2008'deki global krize kadar. buna 2007 mortgage krizi, 2008 abd bankacılık krizi olarak, yahut eurozone krizi olarak bakabiliriz, sonuçta aynı tsunaminin farklı kıyılara vurması. avrupada en çok etkilenen ise yunanistan oldu. turizm ve gemiciliğe dayalı ekonomi, buhranlara daha duyarlı olduğundan, toplam üretim (gsmh) azaldı ve yatırımcı korkmaya başladı.

    7) tahminlerin çok altında kalan gsmh yüzünden, yeni seçilmiş sol pasok hükümeti, yalan dolan muhasebeyi daha fazla sürdüremedi ve itiraf etti: "bizim bütçe açığımızın gmsh'ye oranı sanıldığı gibi %6-%8 değil -ki bu bile yüksek- %12 olacak". artık yunanlıların sözüne güvenmeyen ab kendi analizini yaptı ve gerçek rakamı %15.7 olarak buldu. bu şu demek: hükümet o kadar çok harcama yapıyor ki, her 6 senede bir vereceği açığı kapatmak için tüm ülkenin bir sene yemeden içmeden çalışması lazım. ve bu her sene eklenecek olan borç. bir de halihazırda olan borçlar var, onların da gmsh'ye oranının %110 yerine %130 olduğu ortaya çıktı. kriz öncesi yıllarda (iyi gsmh) bu rakam erimediği için, kriz yıllarında iyice artacağını herkes gördü.

    8) papandreu bu itirafla suçu önceki sağ partilere atmayı denedi ama başarılı olamadı. zira zaten bir krizde olan ülke ekonomisi, tüm kredi kuruluşlarının takır takır not düşürmesiyle (borçlanmanın pahalı hale gelmesiyle) iyice patladı. kısa bir süre içinde özel sermaye piyasalarından borç bulmak imkansız halde geldi (zira senin benim gibi insanların birikimlerini değerlendiren hiç bir kurum batacak adama borç vermez). yunanistan avrupa kuruluşlarından 2010'da resmen yardım istedi.

    9) troika denilen imf, avrupa merkez bankası ve ab burada devreye giriyor. bu noktada kriz diğer pigs ülkelerine (portekiz, ispanya, irlanda) yayılabilecek durumda, dahası fransız ve alman bankaları neredeyse 10'ar milyar dolarlık borç ödemesi bekliyorlar yunanistandan. dolayısıyla troika uygun faizle borç verdi ve karşılığında da yapısal reformlar istedi.

    10) sol hükümet 2010 içinde eriyip gitti, çünkü şart olarak koşulan ilk reform paketi hem kriz ortasında olan ve yıllardır alıştığı haklardan mahrum bırakılmak istenen halkı galeyana getirdi (nerdeyse her gün yapılan grevlerle üretim iyice düştü), hem de reformlar geciktirildikleri ve sulandırıldıkları için troikayı da memnun etmedi. merkez sağ 'nanilmaz biçimde tekrar iktidara geldi.

    11) istenilen bu reformların iki odak noktası var:
    a) kemer sıkarak kamu harcamalarını azaltmak
    b) vergi reformuyla vergi gelirini arttırmak.

    eksik olan odak ne? üretimin artması, ekonominin büyümesi. yani buradaki strateji abd'de ve japonya'daki stimulus paketlerinden (keynesçi politikalardan) farklı. o ekonomiler temelde sağlamlar ve bir şokla düzelebilirler (kamu borçlanır, vatandaşın cebine para koyar gerek vergi kesintileriyle, gerekse büyük altyapı projeleriyle istihdam yaratarak, ve vatandaş bu parayı harcayarak piyasada iş dönmesini sağlar, üretim artar, uzun vadede bu ekstra borçlanmanın zararına kıyasla daha büyük fayda sağlandığı umulur). almanya-fransa önderliğindeki troika ise dedi ki, bu yunanistan'da böyle bir potansiyel yok, haketmedikleri kadar refah içinde yaşadılar bunca yıl, kemer sıkılacak.

    12) şimdi burada merkezinde almanya olan çok boyutlu bir denklem var. ilk boyut şu: troikadan gelen para (bu borç ab vatandaşları tarafından finanse edilecek), önemli ölçüde eski borçların -yani alman ve fransız bankaları üzerinden yapılan yatırımların- kaybını azaltmakta kullanıldı. karlar özel kaldı, muhtemel zararlar ise (yeni borçlar) sosyalize edildi. abd'deki bailouta bu yönden epey benziyor.

    13) paranın bir kısmı da hükümetin acil zorunlu harcamalarına gitti, maaşlar gibi. sonuçta para yunan ekonomisine ekstra bir yatırım olarak girmedi. vatandaşı etkileyen şey kemer sıkma oldu. ve keynesçi arkadaşların taa baştan dedikleri gibi, kriz ortasında olan ve rekabet seviyesi zaten düşük bir ülkede reform yapabilmek için, ortaya tampon görevi görecek bir para koymak lazım. o reformlar etki edene kadar, millet bu paradan yiyecek. yoksa direkt kemer sıkılırsa, sadece israf değil üretim de düşer, vergi geliri de düşer, daha çok kemer sıkmak zorunda kalınır ve döngüye girilir. tasarruf edilen her bir euro için, 50 sentlik bir ekstra kayıp oluşuyor örneğin. nitekim ekonomi kriz sürecinde %25 küçüldü, işsizlik de arta arta %25'i geçti.

    bu şuna benziyor: fit olmak istiyorsun, ama egzersizin etkili olması için gereken besinleri almak yerine ağır bir rejim yapıyorsun. vücudun da gereken enerjiyi alacak karbonhidrat bulamayınca proteinlerini parçalamaya başlıyor, yani tam da sana gereken ve geliştirmek istediğin altyapıyı.

    14) almanya'nın stimulus yerine kemer sıkmadaki ısrarı da bizi işin ikinci boyutuna getiriyor: almanya, bu politikadan karlı çıkıyor. özel yatırımcının korunması hususundan katbekat büyük bir meblağdan bahsediyoruz. akıllıca kamu harcamalarıyla fişeklenen bir ekonomide kontrol edilebilen bir enflasyon olur, bugünkü abd'de olduğu gibi. eğer bu harcamayı ve enflasyonu abartırlarsa, ülkedeki her şey gibi işçi maliyetlerinin de fiyatı artacağından ihracat düşer. işte almanya yıllardır bu yüzden, kriz halindeki eurozoneu ayağa kaldırmak için o muazzam kaynaklarını hakkını vererek kullanmadı ve kamu harcaması yapmadı. kamu harcaması olmayan kendi ülkesinde enflasyon düşük ve çevre ülkelerde enflasyon yüksek olduğu sürece (o ülkelere verilen borçla finanse edilen kamu harcamaları yüzünden), alman ihracatı yüksek kaldı.

    15) bu taktik sadece ab içinde değil, global olarak geçerli: eurozone sürekli bir krizin eşiğinde olduğu sürece, euro değerlenmeyecek ve almanya tüm dünyaya mal satacak. bu sayede kendine gelen parayla vatandaşları geçinecek ve kamu harcaması yapmak zorunda kalmayacak. bu yüzden almanya yıllardır her çeyrek bütçe fazlası veriyor (kamu harcamalarının düşük olduğunun kanıtı) ve bundan diğer ab ülkelerine gına geldi. alman hükümetinin de herkes gibi yatırım yapmasını, bu sayede hem kısa vadede o projelerle istihdam yaratılmasını (sonuçta sadece almanlar yararlanmayacaklar, mesela polonyalı bir taşeron şirket kullanılacak) hem de daha önemlisi uzun vadede artan alman enflasyonuyla, ab içindeki almanya lehine olan ticaret dengesizliğinin azalmasını istiyorlar. ancak bu sayede yunanistan almanyaya mal satabilir ve kalkınabilir.

    brüksel ile merkel hükümeti arasında uzun süredir devam eden bir sorun bu. abd bile en sonunda almanyayı isim vererek eleştirdi. çin kur farkını manipüle ederek, almanya da enflasyonu düşük tutarak ihracata dayalı ekonomilerine avantaj sağlıyor. almanya'nın savunması ise, ihracatın nedenini yüksek verime, üstün alman teknolojisine, genel olarak almanlığın muhteşem bir şey oluşuna bağlıyor.

    16) tabii, yunan üreticisinin almanlara göre daha rekabetçi olamamasındaki tek etken almanya'nın bu enflasyon-bütçe fazlası oyunları değil. dahası rekabetçilik ve genel olarak ihracat zayıflığı, yunanistan'ın sorunlarından sadece bir tanesi. fakat popülizm sağolsun, solcular mevcut memnuniyetsizliği tarihi bir fırsat olarak görüp, kodaman bankacı imajını ve "yunan onuruyla oynayan acımasız alman" imajını değerlendirerek iktidara geldiler.

    17) işin komik tarafı, tam bu noktada işler biraz düzelmeye başlamıştı. yani gsmh 2014'te ilk defa tekrar büyümeye başlamış ve piyasadan borç bulmak tekrar mümkün hale gelmişti. fakat siyasi belirsizlik bu narin dönemi başlar başlamaz bitirdi. erken seçim sürecinde de solcular hem eurozoneda kalmak hem de son yıllarda uygulanan 4-5 ayrı kemer sıkma paketine karşı olup mevcut anlaşmaların şartlarını değiştirmek gibi imkansız bir vaat vererek, bir siyasi kumar oynadılar. ama ellerindeki tek koz olan "biz batarsak ab de batar" tehdidi, başta bahsettiğim finansal düzenlemelerle etkisiz hale getirilmişti.

    18) 2010'dan beri geçen 5 senede, az reformlu ve hiç yatırımsız bir borç döngüsünü ve siyasi popülizmin yarattığı engelleri gören özel sermaye, yunanistan'a musluğu tekrar kapadı. bugün yunanistan, gelecek ay kamu maaşlarının ödenmesi için avrupa kurumlarından ve imf'den gelecek borca muhtaç. bunların da sonunda sabrı taştı ve yunanistanın blöfünü gördüler.

    19) referandum, ekonomik buhrandan sorumlu olmayan sol hükümetin, siyasi kumarının bedelini ödememek için yaptığı bir manevra. sonucu çok önemli değil. eninde sonunda yunanistan iflas edecek. millet bu yüzden bankalara hücum ediyor ve bu yüzden para çekmeye ve parayı yurtdışına çıkarmaya sınır getirildi. avrupa bu kadar para gömmüşken "şimdi bir de stimulus deneyelim, siz reformu sonradan yaparsınız" diyecek değil, almanya 180 derece dönecek değil, parasız ve işsiz kalmış bir sürü yunanlı da daha fazla kemer sıkmayı kabul edecek değil, öyle patlayacaklar.

    20) yunanistan ya iflas bayrağı çekip eurozone'dan çıkacak, ya da önce çıkıp sonra iflas edecek. zira eurozone'dan çıkınca kendi paralarını basabilerek örneğin emekli maaşlarını ödeyebilirler. fakat troikadan aldıkları borçları drahmiyle ödeyemezler, anlaşmada bunların euro üzerinden sabitliği garantili. kimse yunan drahmisini kabul etmeyeceğinden, makul bir fiyata drahmi karşılığı euro alamayacaklar (yani drahmi anında devalüasyona uğrayacak). dolayısıyla bugün vadesi gelmek özere olan borçları bir son dakika golüyle ödeseler bile, orta vadeli borçları ödeyemecek ve iflas bayrağı çekecekler.

    21) iflas ne demek? çeşit çeşit iflas var. en kötüsü, maaş ve emekli ikramiyesi bile ödeyemecek duruma gelmek ve işsizliğin ayukka çıkması. hükümet bunun olmayacağını bas bas bağırıyor kaç gündür. herhalde drahmiyle veya senetle öderler (bkz: iou).

    22) iflasın daha olası bir sonucu şu: yunanistan'a bugün borç vermeyenler, iflas etmiş bir yunanistan'a hiç borç vermeyecekler. hükümet açık veriyor (çünkü halen vergi toplayamıyorlar, halen harcamalar gelirlerden çok fazla) ve borçlanamıyorsa, tek çaresi para basmaktır. enflasyon artacak. enflasyon zaten vergi demek: ha vatandaşın cebindeki paranın 5te birini almışın, ha parasının değerini %20 düşürmüşün ve o "değer"i darphanenin yeni bastığı sıcacık kağıtlara transfer etmişsin. vergi gelirini arttırmak da istenilen reformlardan biriydi zaten. ama enflasyon bir reform değil, aksine herkesi eşit oranda etkileyen bir düz vergi olduğu için, reformlarda istenilen kdv bazlı vergilendirmeye göre daha az sosyalist.

    23) hükümetin dışında, ülkenin tamamı da açık veriyor (cari açık). yani hükümet gibi, ülke de şu an ürettiğinden fazlasını tüketip, farkını borçla ödüyor. borç olmazsa, nasıl alacaksın dışardan malı? kimse sana drahmi karşılığı malını satmaz, satarsa da çok pahalıya gelir o mallar. alamayacaksın, tüketemeyeceksin. zorla ve kontrolsüz biçimde kemer sıkmış olacaksın.

    24) yunanistan'ın bu halde bile, imfden yardım alma imkanı olacaktır herhalde. yani reform artı sınırlı bir stimulusla en kötü senaryoları atlatabilirler. fakat sol hükümet düşmüş olacaktır diye tahmin ediyorum.

    25) bir çok uzman, yunanistan'ın euro'ya hiç geçmemesi gerektiğini, yahut en azında seneler önce (krizin avrupa'ya yayılma riski azaldığında) kontrollü bir şekilde iflas bayrağını çekmesi gerektiğini, şimdiyse sefil olacaklarını düşünüyor. geçmiş olsun.

    ***

    türkiye notu: biz nerdeyse her türlü gelişmişlik kıstasında yunanistandan geriyiz. insanlar da sefalet içinde yaşamaya alışmışlar. bu sefalet alışkanlığı, yaşadığımız krizi olağanlaştırdı: kredi borçları yüksek, gerçek işsizlik %20 üstü, dolaylı vergiler aşırı yüksek, mülteci krizi var, cari açık artıyor, enflasyon hedef üstü, ve yoksulluk sınırı altındaki nüfus onca harcamaya rağmen yüksek, bilakis gelir adaletsizliği her sene artıyor. devlet geçtiğimiz ucuz dolar döneminde borçlanabildiği için kriz resmileşmedi, ancak dolar 2.70'e fırlayınca millet uyandı. halbuki dolar kuru, bütün bu saçmalığın gecikmiş bir sonucu sadece, ve abd merkez bankası faizleri arttırdığı zaman daha beter olacak. hem bu kadar borçlanıp, hem enflasyon yaşayıp hem de bu kadar işsizliğe ve az gelişmişliğe (bkz: human development index) sahip olmak büyük başarı aslında. çünkü normalde mesela borç alıp altyapı yatırımı yaparsan, işsizliği düşürür, enflasyonu arttırırsın. bu bir denge işi ama bizde her gösterge kötü. bütün bu inşaatların, sosyal güvenlik açıklarının, sarayların, yeşil kartların, zorunlu askerliğin, iphoneların, korumaların bir bedeli var, ve bu bedel mevcut sefaletin de ötesinde bir bedel.

    yunanistan euro'dan çıktığında ve iflasını açıkladığında, türkiye gibi olmamak için uğraşmaya başlayacaktır.

  • 6. 30 haziran 2015 gökyüzündeki üst üste iki yıldız

  • 7. atınç nukan

    '' çocuk demiş beşiktaş atınc'ı 5 milyona sattı 5 yıl içinde satışından %20 pay da alacakmış kız demiş ne kadar fc porto bi takım. ''

  • 8. jennifer lawrence

    ortamlarda partide gördüm derim kim bilecek amk.

  • 9. 30 haziran 2015 ege'de türk jetlerine taciz

  • 10. 30 haziran 2015 yayınlanan ufo görüntüleri

    yanlış anlamadıysam, ufoya zoom yaparak değil de koşarak yakınlaşmaya çalışan birisi tarafından çekilmiştir.

  • 11. otelde gözleme sırası bekleyen aç ruslar

  • 12. beşiktaş

    gelir vergisi ödeyeceğiz amk.

  • 13. doğu türkistan olayının özeti

    adam yazmış ama entry arada kaynamış. (#52754829)
    xinjiang hakkında ülkücü/türkçü zırvaları yerine gerçeği öğrenmek için buyrun.

    --- spoiler ---

    uygur türklerinin durumu yansıtıldığı gibi değil.
    birileri çin ile uğraşmak istediğinden bu tür haberleri yayıyor.
    6 sene çin'de yaşadım. çok uygur türkü ile tanıştım.

    çin'de kimse oruç tuttuğu için öldürülmez veya zorla içki içirilmez.
    geçen öldürülen 18 kişi terörist yapılanmanın adamları idi. bu teröristler daha iki sene önce palalarla tren istasyonuna saldırıp 29 sivili öldürdü.

    2009 senesinde urumuçi'de ayaklanma çıkarıp yoldan geçen bisikleti kadınların ve erkeklerin kafalarını demir çubuklarla ezdiler. yüzlerce sivil çinliyi öldürdüler sokaklarda.

    haliyle çin kendi içinde bu tür terörist örgütlenmeye izin vermez. hiç bir ülke izin vermez.

    uygur türkleri normal çinlilere göre daha fazla ayrıcalık tanınmıştır;

    uygur türkeri çocuk sınırlamasına tabi değillerdir.
    çinliler tek çocuk yapabilirken uygur türklerine bu sınırlama yoktur.
    uygur türkleri üniversite sınavına girince han çinlisine göre daha fazla kat sayı puanı alır ki okuyup adam olsunlar diye.

    bu kullanılan bayrak ve "doğu türkistan" lafları illegaldir.
    birinin bizim doğuyu "batı kürdistan" olarak adlandırıp illegal bayraklarını kullanmasının aynısı.

    başka ülkeler çıkıp bizim doğuda kürtleri katlettiğimiz söyleyip oranın "batı kürdistan" olduğunu söyleyip onların olmayan bayraklarını paylaşsalar nasıl hissederseniz çinliler de öyle hissediyor bu durumda.

    dolayısı ile bu yoğun dezenformasyon kasıtlı hortladı şu sıralar.
    eski tip propaganda yapıp çin'i dünyanın kötü ülkesi gibi göstermeye çalışıyorlar.
    bilin kim yapıyor bunu?

    edit: bazı arkadaşlar kaynak istemiş.
    2009 urumuqi riots diye aratırsanız binlerce uygur türklerinin sivil çinlileri sokakta nasıl öldürdüklerine dair kaynaklar bulursunuz.
    https://en.wikipedia.org/…ki/july_2009_ürümqi_riots
    bu olayı bile "çinliler uygur türklerini katlediyor" şeklinde dünyaya yaydılar.
    dezenformasyonu düşünün artık. aynısı şimdi yapılıyor.

    çin'de huiming müslümanları var. sayısı 30 milyon. bunlar dinlerini istedikleri gibi yaşıyorlar.
    neden çinlilerin bunlarla bir alıp vermediği yok?

    bu şekilde kürtler ayaklansaydı doğuya atom bombası atma edebiyatı yapardınız.

    bir de biz işgal edince fetih oluyor. başkası yapınca işgal diyorsunuz değil mi?
    osmanlı balkanları işgal ettiğinde orayı türkleştirmeye çalıştı fakat başaramadı.
    başarsaydı ecdadımız ne kadar akıllıymış edebiyatı yapacaktınız.

    edit 2: osmanlının balkanlarda uyguladığı iskan politikasını bilmiyorsanız öğrenin.
    "isteseydik dünyayı türk yapardık." gibi malca konuşmayın.
    --- spoiler ---

  • 14. türkiye'nin işgaline karşı savunmasız kalırız

    biz bu salakları kurtarmak için para toplayıp versek, adamlar yolda düşürür veyahut çaldırırlar bu zeka ile. batın anasını satayım, kurtaranın ecdadını dürtsünler.

  • 15. tolgay ali arslan

    hee sat sat. iyi alıştınız koy amına sat gitsin koy amına sat sat sat sat geyiğine.

    demba ba ve ersan'ın satılması evet mantıklı. atınç'ın satılması biraz düşündürür insanı lan 1 sene denesek mi şenol güneş ile diye. ancak tolgay'ın satılması ciddi ciddi salaklıktan başka birşey olmaz. bu çocuğun 2-3 maçını izleyen beklenmesi gerektiğini anlar. iyi alıştınız valla football manager mi lan bu.

  • 16. sevdiğini gelinlikle görünce içten ağlayan damat

    sonra kız demiş ki ne kadar da ağlamaklı bir erkek.

  • 17. hepsiburada.com

    piyasa değeri 400 lira olan ürünü 160 liraya satmasından anlamalıydım işte.

    büyük firmadır dedik, güvendik.

    --- spoiler ---

    merhaba,

    sipariş vermiş olduğunuz ürün sistemsel bir sorundan dolayı satışa sunulmuş olup ürünler temin edilememektedir.
    bu sebeple siparişinizdeki ürünler iptal edilecek, hesabınıza müşteri memnuniyeti adına hediye çeki tanımlanacaktır.

    bilginize

    --- spoiler ---

    çakallığa gel. şimdi durduk yere cebimdeki 160 lirayı alıp, yalnızca kendi sitelerinde harcanabilecek şekilde hediye çekine başarılı bir şekilde dönüştürdüler. gerçekten güzel plan.

    160 liram vardı, istediğim yerde harcayabileceğim...

    evet, şimdi yine 160 liram var, ama sadece hepsiburada üzerinde harcayabileceğim...

    edit:
    aman sâkin, hiç bu kadar mesaj üst üste almamıştım.

    hayır, karta iade yapılmadı.
    hayır, "iade mi edelim hediye çeki mi yapalım" diye sorulmadı.
    evet, 160 liralık hb üzerinde kullanılabilecek hediye çeki yapıldı.
    hayır, özür dilemek maiyetinde fazladan çek yazılmadı. tam 160 lira.

    ama,

    uyaran yazar arkadaşlar sağolsun, sitenin derinliklerinde görünmeyen bir yerde, bu hediye çekini "iadeye çevirme" seçeneği varmış.

    hiçbir şeyi beğenmeme timi'nden gibi görünmek istemem ama, ya paramı iade ederlerken "karta mı yatıralım hediye çeki mi yazalım" diye sormaları gerekirdi, ya da çek yazsalar bile görünür bir yerde olmalıydı iadeye çevirme olayı.

    beni yazar arkadaşlar uyarıp anlatmasa benim o hediye çekini iadeye çevirme bölümünü sitede bulabilmem imkânsızdı. dolayısıyla iade olmadığını sandım ve o çeki harcayacaktım. ortada yine de bir şark kurnazlığı var.

    yardımcı olan olmayan herkese teşekkür ederim. :)

  • 18. gerdek gecesinin ingilizcesi

    japanese flag.

  • 19. bahçeli'nin ekmel'i seçtirmek için sinsi planı

    olum devlet bahçeli bu kadar entrika ve siyaset bilse mhp şuan tek başına iktidardı. sen neden bahsediyorsun ?

  • 20. sinemalarda 3d film istemiyoruz kampanyası

    filmden sonrası baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal görülmesinden bıkmış birey isteği. hem zaten film olduğundan daha karanlık. altyazı önde olduğundan bir öndeki altyazıya, bir arkadaki filme odaklanmaktan göz merceğiniz ambale oluyor. normal sinemamızı istiyoruz. 3d istemiyos. :/

    edit: çok enteresan yorumlar var ve cevap vermek istemiyorum ama vereyim, çatlarım.*

    1- imax her yerde yok. keşke olsa..
    2- 2d'ye git diyen yazar, başka bir yazarın değindiği gibi ankara'da bana bir 2d terminator genisys bulsun.
    3- gittiğim sinema türkiye'nin en iyi sinemalarından birisi. kullandığım gözlükte sıfır. ama sorun sinema salonu değil, kullanılan teknoloji bro.
    4- bir yazarın da dediği gibi belki kaliteli 3d gösterim vardır ama bize kakalanan bu olabilir. yurtdışında 3d filmlerde de böyle baş dönmeleri, baş ağrıları, 3d'den kastın sadece altyazının önde olması olmayan 3d sinemalar var mı bilmiyorum.
    5- başına silah dayatarak 3d izletmiyorlar belki ama seni mecbur bırakıyorlar o filmi 3d izlemen için. bkz. edit-2. ben heyecanla beklediğim filmi neden 3d izlemek zorunda bırakılıyım ki.

  • 21. survivor all-star

    allah kimseye merve aydın'ı savunmak için kompozisyon yazdırmasın dediğim yarışma.

  • 22. 30 haziran 2015 yunanistan'ın resmen iflas etmesi

    2006 dünya basketbol şampiyonasında türkiye-yunanistan karşılaşmasında;

    türk taraftarlarına cebinde ki euroları çıkartıp gösteren yunan taraftarları hatırlıyorum.

  • 23. 1 temmuz 2015 turkiye'nin adalari geri almasi

  • 24. ışid'i yenebilecek tek güç kim

    (bkz: bal porsuğu)

  • 25. türkiye'nin girişine yazılması gereken söz

    (bkz: vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke)

  • 26. lys 2015

    ilk 1000'e giren, 30000 ekşi sözlük yazarı ile tanışacaksınız birazdan. troll'lerin henüz mesaileri bitmedi. stres yapmayın yani...

  • 27. minik gülce için yardım kampanyası

    baba barış kurşun'un mesajı:

    "tükenmek üzere olan umutlarımızı kampanyamıza sahip çıkarak yeniden canlandıran, gülcemize umut, bize yaşama sevinci aşılayan bütün ekşi sözlük yazarlarına, çaylaklarına, okurlarına ve mücadelemize destek olan herkese canı gönülden teşekkür ederiz.

    dileriz gelecekte kimse bu zorlukları yaşamak zorunda kalmaz. yine de olur da bir gün başınız sıkışırsa umutlarınızı koruyun. insanlık bir yerlerde yaşıyor, bazen hiç beklemediğiniz bir yerden imdadınıza yetişiyor.

    bir gün aranıza katılmak ve ekşi sözlük yazarı olarak bu ailenin bir üyesi olmak, başka ailelere yardim eli uzatmak istiyoruz en kısa zamanda.

    tekrar her birinize sevgilerimizi ve canımız gülcemizin gülücüklerini gönderiyoruz."

  • 28. erkeği seksi yapan unsurlar

    burdaki herkes 'zekaya sahip olması' dedikçe ben gülmekten çatlıyorum. ulan kız ne sorsa abartısız her bilgiyi veriyorum, üstüne tavsiye veriyorum ( tabii ki kendimi övmeden, kendimi övmekten nefret ederim), sonra da bunları bi kaç ince espriyle süslüyorum, kız 'vay be ne ara öğrendin bunları, süpersin vs.' diyor, ama sonra 'ille de yakışıklı' diyor. daha napalım ?

    edit: çirkin değilim, sadece özgüvenim eksik biraz.

  • 29. misvak dergisi temmuz ayı kapağı

    (bkz: dahi anlamındaki de)

  • 30. ilik nakli için 20.000 tl öneren baba

    çaresiz babadır. linkini de vereyim umarım bir donor çıkar

    http://www.milliyet.com.tr/…bin-tl--gundem-2081240/

    ama iliğiniz uyarsa almayın o 20.000 tl yi...

  • 31. herkesin yaptığı ama yapmadığını sandığı şey

    entry girerken bazen kelimelerin yazımları hakkında şüpheye düşüp, doğru yazılışını teyit etmek için google veya sözlüğün başlık ara butonunda kelimeyi aratmak.

    not: bu itirafta beni mal kılan detay ise aynı zamanda bir türkçe öğretmeni olmam.

  • 32. artist ile artışı karıştıran amca

    nefes aldıktan sonra verenler xd sayfasında görüp yarıldığım amca. 0.facebook'tan açılmıyor video yalnız.

  • 33. hdp'nin ekmeleddin ihsanoglu'nu desteklemesi

    tarihe gecer. hatta devlet bahceli ne diyorsa biz onun arkasindayiz onu destekliyoruz filan da desinler bahceli intihar etsin.

  • 34. doğu türkistan için ankara çin konsolosluğundayız

    evladım nasıl bir kafa yapınız var ya? bi protesto yapacaksınız eyvallah ama iki cümleden biri "tatlı su solcuları görmez" diğeri ise "hümanister nirede?"

    siz değil misiniz solcuları, sosyalistleri, alevileri, eşcinselleri, dinsizleri vs. yıllarca dışlayan? siz değil misiniz devlet tarafından öldürülen insanların haklarını bu insanlar savunurken polisin arkasından satırlarla saldıran?

    ne kadar çiğ yaratıklarsınız anlamıyorum gerçekten. eyvallah zulüm vardır, eyvallah protestonu edersin. ama bu yalandan nerdeler dediğin insanlar orda olsalar sarılıp öpecek misin yoksa siktir git kodumun teröristi mi diyeceksin? biz sizden insan olmanızı istemek dışında birşey talep etmiyoruz. siz de biraz tutarlı olun lütfen.

    tanım: bir girişim cümlesi.

    edit: mesaj kutumu ağır küfürleriyle coşturan arkadaşlara buradan teşekkürlerimi sunuyorum. bir kez daha ne kadar haklı olduğumu kanıtladınız. tek tek küfürlerinize cevap veremeyeceğim maalesef canlar. kendinize iyi bakın, bol bol oksijen soluyun.

  • 35. yunanistan'ı kurtarma kampanyası

    (bkz: emanet avroların farkındayız)

    debedit: protesto amaçlı avroların koli koli sokağa atıldığını da duyduk. haydi ankara...

  • 36. yunanistan'ın göz göre göre dolandırılması

    istanbul kadar ülkeye 323 milyar euro borç çıkartılarak gerçekleştirilen olay.

    ulan el kadar ülkesiniz, bütün ülkeyi ankaraya pavyona götürsen gene bu kadar borç çıkmaz. sobada mı yaktınız bu paraları a.q , naptınız ülkecek jet fadıldan bir saray odası alana bir saray odası bedava yaparken sıfırı fazla mı attılar, başbakanınız evi fabrikayı satıp beşiktaş şampiyonluğuna mı bastı, 323 milyar euro nedir olm?

    sevgili yunan kardeşlerim, bence sizi dolandırıyolar. bu kadar borç olmaz. bizim ülke de zamanında battı 1-2 yılda bi şekilde toparladık götü. uyanık olun olm, gidin gerekirse nerde yaptık biz bu borcu? diyin fiş isteyin a.q, müşteri hizmetilerini arayıp bağırın, çirkefe yatın. iki tehdit ettiler diye ülkenin tapusunu vermeyin şu aç puştlara.

  • 37. yunanistan

    moruklar yunanistan'da yaşıyorum biraz da benim (yunan vatandaşlarının) gözünden anlatayım durumu. şöyle ki, yunanistan'ın kriz yaşamasının en büyük sorumlusu eu'nun ta kendisi. neden diye soracak olursanız, 20 yıldır yunanistan'ın parayı neye harcayacağını belirleyen zaten eu. almanya baba bize dedi ki, sizin nüfusunuz zaten az, üretim yapmayın biz zaten üretimin babasını burada yapıyoruz, siz turizme yoğunlaşın gerisini biz hallederiz. eu'nun da mantığı zaten budur, herkes iyi olduğu konuda uzmanlaşsın, sonra ne varsa paylaşalım aramızda, sanki büyük bir aileymişiz gibi, hepimiz refah içinde yaşayalım.

    sonra neden işler kötüye gitmeye başladı derseniz, küresel sorunlar da bu sorunun cevabı olur. usa eski ivmesini kaybetti, eu eski ivmesini kaybetti, parayı sıkalım dediler, sıktılar ama çözüm olmadı. almanya, fransa vs kendilerini yaşanan küresel durgunlaşmadan kendilerini koruyabilir çünkü ekonomileri üretime dayanıyor. olan yunanistan'a oldu, ispanya'ya oldu, italya'ya oldu. bu üçlü arasında da en güçsüz yine yunanistan haliyle şu an bu haldeler. eski dostları posta koydu, haliyle yeni başgan sinirleniyor bu duruma kabul etmek istemiyor haklı da. bu yüzden yunanistan'ı eu'dan bağımsız olarak ele almak yanlış olur, 20 yıldır yediler paraları çatır çutur demek yanlış olur. hani nasıl türkiye'nin politikalarını batı belirliyor ya aynı şekilde yunanistan'ın da öyle.

    kısaca yaşanan küresel durgunluk ya da kriz adına her ne diyorsanız, bunun eu ayağını yunanistan'a kilitlemeye çalışıyorlar ama çipras başgan bunu yemez "r" de yapmaz. çünkü yunanistanın eurodan çıkışı eu'nun sonu olur, bunu hem yunanistan biliyor hem diğer eu ülkeleri. zor bir dönemden geçiyor yunanistan ve bu dönem epey bir süre de devam edecek gibi.

    halkın durumunu merak ediyorsanız ondan da biraz bahsedeyim. eski alışkanlıklarından hafiften vazgeçmeye başladılar ama hafiften diyorum çünkü hala cafe'ler eğlence yerleri dolu, işten 4-5 gibi çıkıp tsipouro'sunu içip takılıyorlar bütün gün, aktivitelerini de bir güzel yapıyorlar, hayat kalitesi çok az düştü diyebilirim. sorun gençlerin işsiz olmasında, ailesinden pek yardım göremeyenler çalışmaya gidiyor diğer eu ülkelerine ki bu o kadar da büyük bir mesele değil çünkü işçi göçü değil bu. ayrıca eu ülkeleri arası vasıflı çalışan hareketi popüler ve normal karşılanan bir durum.

    türkiye'de günde 10-12 saat çalışıp, yunan halkıyla aklınca taşşak geçmeye çalışan kesim ise cidden çok komik. nedenini anlatmaya çalışırım ama anlamazlar. sadece gidip 1 hafta bile olsa yunanistan'ın her hangi bir yerinde vakit geçirmelerini öneriyorum. o zaman anlarlar ve kendi hayatlarını düşünüp kötü hissedeceklerine de eminim.

  • 38. devlet bahçeli

    -abi hdp "allah bir" diyormuş.

  • 39. tomanın lgbt eylemcisine takla attırması

    (bkz: yaran yanlış okumalar)
    (bkz: teomanın lgbt eylemcisine takla attırması)

    allah allah diyorum, teoman neden oyle bişi yapsin ki?
    sabah sabah uyanamadim herhalde galiba sanırsam.

  • 40. kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler

  • 41. ronaldinho gaucho

    onu büyük yapan bence kesinlikle şu sözleridir:

    "oğlumla bahçemizde top oynardık. ikimiz de en sevdiğimiz futbolcular olurduk. oğlum ben olurdu, ben ise ali lukunku."

    işte bu yüzden seviyoruz bu adamı. sen gel mübarek adam.

  • 42. dengir mir mehmet fırat

    kılıçdaroğlu tarafından yaptığı yolsuzluklar ortaya çıkarıldığında akp'den istifa etmek zorunda kalmıştı. uyuşturucu ticareti yaptığı bilinir.
    şimdi bakıyoruz hdp'den meclis başkan adayı.
    hep derim : bu hdp en az akp kadar güvenilmez ve yobazdır.

  • 43. emmanuel eboue

    ben artık türk insanına güvenmiyorum ve malesef iğrenme noktasındayım..

    ben bu kadar hayal aleminde yaşayan ve algı operasyonlarına müspet tepkiler veren toplum görmedim.

    emmanuel eboue arsenal'den yanılmıyorsam 3-3.5 milyon euro gibi bir rakama geldi. fatih terim ilk maçlarda sahaya ujfalusi-servet-gökhan-hakan- sabri-melo-selçuk-kazım-elmander ve eboue şeklinde çıkıyordu. bizim eboue bildiğin sol açık oynuyordu. bazı maçlarda ortasahada da denedik kendisini.

    velhasıl sağ beke geçti..

    eboue ilk iki sene şampiyonlukta yüzde yüz pay sahibiydi. bir kere hızlıydı, ileri geri oynuyordu, dikine gitmesinden ziyade içeri kat ederek hücüm atraksyonlarında etkili oluyordu. ayrıca esasen sağ kanat olduğundan ayaklarına hakimdi ve adam da geçebiliyordu. tek eksiği hava toplarıydı kendisinin.

    ama iyi bir sağ bek olması, o mevkide sabri'nin olması gerçekleri vardı. eboue'nin böyle oynaması sabri'nin yedek kalması demekti ki eboue afrika kupasına gidince sabri kardeşimizin nasıl eboue'den beter olduğunu görmüştük.

    işte bu sebeple müthiş algı operasyonu yapıldı ve eboue üzerinden terbiyesizliğine değinilip durdu. sonra o tutmayınca bu kez kendini atması vs. çıktı ortaya. yok efenim kendi oyuncusu bile tepki vermişmiş.

    ya kardeşim geçin bu işleri her oyuncunun kimine göre eksikleri vardır..

    sergen gelmiş geçmiş en buyuk yetenek ama çalışmazdı, kendine bakmazdı. hakan şükür cemaatçiydi.. ümit karan gece kulüplerinden çıkmazdı. ne bilim bülent korkmaz kazmaydı.. ama bu adamların ve bunun gibilerin hepsi yetenekliydi ve faydalıydı..

    eboue'de faydalı olmuştır bu takıma. son sene oturduğu yerden para kazanmak istememiştir, top oynamak istemiştir ama afedilmedi. sabri de kadro dışı kaldı ama gitmedi bir yere. sonra affedildi ve oynadı. eboue de affedilebilirdi..

    bir çok gelen giden adamdan daha çok faydası oldu eboue'nin bu takıma.. 2 lig, 2 süper kupa, 1 türkiye kupası, ş.ligi 2.tur, ş.ligi ç.final gördü.. real madrid'e, fenerbahçe'ye goller attı..

    arda turan'ın bu kadar faydası olmadı galatasaray'a.. bugün necati'nin bile boue kadar başarısı olmadı bu takımda..

    kimse kusura bakmasın.. filipescu, capone, perez ve eboue gördüğüm en iyi sağ beklerdendi. perez'i sayma. eboue ilk 3'e rahat girer.

  • 44. ilk çocuk yalnız kalmasın diye ikinciyi yapmak

    doğru olan ve mümkünse yapılması gereken bir eylemdir. hatta ben derim ki ikinciye bakmayan birinciyi de yapmamalı. şöyle ki ;

    ana babalar olarak dünyaya kazık çakmayacağız. allah sıralı ölüm versin, vademiz dolunca gideceğiz. çocuklarımızı vade tarihimize kadar kendi ayakları üzerinde duracak duruma getirebildiysek ne mutlu bize. ve fakat ; kardeş önemli bir konu.

    işi mantık yönünden değerlendirirsek, yaş ilerlediğinde, anne ve baba dünyadan göç ettiğinde , hayat mücadelesinde her daim desteği olması açısından bir kardeşin olmasında fayda var. işi daha da ileri götürürsek ; evlenen çiftin her ikisi de bir evin bir çocuğuysa, bu evlilikten doğan çocukların amca, dayı, hala, teyze, hiçbirşeyi olmayacak. tuhaf gelmiyor mu kulağa ?

    işi manevi anlamda değerlendirirsek, kardeş sevgisi süper birşey, yeri dolmaz. herkesin bunu yaşama hakkı olmalı, en azından kendi çocuklarımıza bu hakkı tanımalıyız diye düşünüyorum.

    bakabileceğine inanan, adam gibi yetiştirebileceğine inanan en az iki çocuk yapmalı. ve hatta mümkünse daha fazla.

    eyyorlamam bu kadar.

    not : yedi kardeşiz, benim de iki çocuğum var.

  • 45. hoşlanılan kişiden mesaj beklemek

    en son 5 yil once gorustugum kisi mesaj atti.
    2 yildir bana platonik ask besleyen escinsel bir arkadas mesaj atti.
    butun bankalar atti.
    madam coco atti.
    english home atti.
    mudo consept atti.
    ykm, hotic, enpara, turkcell atti.

    uygun fiyata boya badana yapilir diye atildi.
    8 yil once tasindigim sitenin yonetimi mesaj atti.

    tatil sezonu diye bir yigin otel kampanya mesaji atti.
    siyasi partilerin ilce baskanlari mesaj atti.
    telefon kullanmayi beceremeyen evdeki yardimcim kandil mesaji atti.

    o atmadi.

  • 46. bülent arınç'ın oğlunun sınavsız kamuya girmesi

    haber değeri taşımayan olay.

    bülent arınç'ın oğlu kamuya sınavla girse işte o zaman gündem olabilirdi.

  • 47. 1 temmuz 2004 karnımın acıkması

    yıl dönümü,
    sanırım ilk defa akp iktidarı'nda gerçekleşmemiştir.

  • 48. 34 cks 34

    (bkz: volkswagen scirocco)

    şu arabayı normal kullanan birini görmedim zaten. ver plakasını polise gerisiyle uğraşma. itin teki. yalnız motorlu kardeşim sen ne bok yemeye adamı uyarmaya çalışıyorsun, ne elde edeceğini düşünüyorsun? yaptırım gücün mü var? sırf video yüklemek için abuk sabuk işler yapıyorsunuz ya. nereden baksan 60-70 km hızla adamın yanına gelip kafanı çevirip konuşmak nedir ya? ulan motordasın bide, tekerin taşa vursa uçacaksın karşı şeride. allah akıl fikir vermiş kullanın şunu ya.

  • 49. karınız sizi bir kadınla aldatsa tepkiniz ne olur

    (bkz: şerri kadıya şikayet ederim)

    pardon lan o başka anketti

  • 50. neyse

    türkçenin en sevmediğim kelimelerinden birisi. ara sıra kullanıyorum ben de sanırım yalan olmasın. kullanılmasa çok daha iyi ya, neyse.

    çünkü bir saat tartışıyorsunuz mesela, neyse diyor karşınızdaki. yani haklı da olsa haksız da olsa neyse diyen kazanmış gibi oluyor. ne oluyor yani? çok ayıp bence. yani madem neyse diyecektin neden bu kadar uğraşıp dil döktük birbirimize?

    neyse şu demek oluyor, ben haklıyım ama uğraşamayacağım, ya da sen laftan anlamıyorsun, ya da seni artık sevmiyorum, sana tahammülüm yok, ya da sen laftan anlamayan kocaman bir, hofff neyse ya. neyse.

    neyseymiş, peh. (lan ben neyse bir şey demiyorum)