aritra9
profili

  • küçükken korkulan garip şeyler

    bu konuda yaram var, o yüzden bu anketi doldurmadan geçemeyeceğim.

    bir dönem niyeyse hafızamı kaybetmekten korkuyordum. sanırım 2. sınıf civarlarıydı. bunu o kadar ciddiye almıştım ki evdeki fotoğrafların arkasına kimin kim olduğunu yazıp, hangisi benim ve benim adım nedir gibi detayları yazıp imzalıyordum.

    "üçüncü kişi aritra (ben), sağdaki sınıf arkadaşım eren." gibi şeyler. ama sorun şu ki bunu yaparken kandırılma ve kendimi ikna etme endişem vardı. yani hafızamı kaybedersem fotoğrafları gösterenler beni kim olduğumla ilgili kandıramasınlar, ben de bunu yazanın ben olduğuma emin olayım diye. o yüzden hem adımı, hem de ben olduğumu özellikle yazıyordum kendimi ikna edebilmek için. başkalarının kim olduklarını da aktarıyordum ki onlar hakkında da kandıramasınlar. beni kandıracaklarına niyeyse emindim.

    peki niye bunda yaram var. ne zaman fotoğraflar ortaya çıksa en az yarım saat bu notlar üzerinden dalga konusu oluyorum. beni kandıracak kişiler neden gerçek fotoğraflar göstersin ki diye başlayan mantık açıkları da cabası. uyduruk bir komplo fikri yüzünden kötü bir türkçe ile yamuk yumuk yazılmış saçmalıklar silsilesi peşimi bırakmıyor.

    imza: ben (aritra)

  • ailesi akp'li olup muhalif olan kişi

    gözümde ortalama bir muhaliften değerlidir, kendim dahil. kimse kusura bakmasın ama yetiştirildiğin kodları yıkmak, benliğini aşıp doğrulara erişmek her yiğidin harcı değil.

  • 12 ağustos 2018 berat albayrak açıklaması

    tut ki saldırı olsun, kendi başına 19 yıllık siyasi beceriksizliğinizin belgesidir. bırakın gidin artık millet helak olacak.

    bence de kriz aslen ekonomik değil siyasi. siyasi beceriksizlik, vizyonsuzluk, çapsızlık krizi.

  • hayır demek insan fıtratına uygun değildir

    e o zaman ne yani şimdi mesela şeytan dürtünce falan hep "evet" mi desin insanlar gün içinde? onu mu buyurmuşlar insanı kendi yaratmış gibi doğası hakkında hüküm salık veren haşmetmeab-ı low profile?

  • inşaatta ölen işçiyi molozların arasına saklamak

    21 yaşındaki inşaat işçisi veysel karani keleşoğlu'na yapılmıştır. az önce denk geldim haberine, eylül ayında ortaya çıkmış fakat sözlükte yeterince dikkat çekmediğini düşünüyorum. olur da oradan bir yer almak isteyen çıkarsa, bunu görmeden geçmesinler. gündem olduysa da silerim bunu fakat bulamadım.

    işçi cehennemi ülkemizde seviye atlamışız. (uyarı üzerine küfürleri sildim, boşluğu kendileri doldursun)

    eroğlu gayrimenkul'a ait skyland istanbul denen kanlı inşaatta, yüksekten düşerek ölen veysel karani'yi, şirket ve inşaatın imajına zarar gelmesin diye, patronlar molozların arasına atarak üzerini kapamaya çalışır. ağustos ayında inşaattan düşen veysel'in cesedi, eylül ayında buraya moloz döken bir kamyon şoförü tarafından bulunur.

    haber sitelerine bakıyoruz, yalnızca işçiye ait olduğu ve kaza kısmı belirtiliyor, inşaat firmasının adı kesinlikle geçmiyor (örnekleri için (bkz: #64027838)). araştıran bir kaç kişi eroğlu gayrimenkul'ün çalışanı olduğunu yazıyor ama oralı olan yok. kim bu eroğlu? fetö baskını yiyen, din simsarlarının bir uzantısı.

    yerin dibine batsın inşaatınız da paranız da. gencecik bir çocuğu, bir hayvana bile yapılmaması gereken şekilde, sırf ev satacaksınız diye, haber alamayan eşini dostunu ailesini görmezden gelip molozların arasına atacak kadar vahşileşmeyi aklım almıyor.

    sizi o inşaatlara asacak adaletin gelmesi dileğiyle.

    http://haber.sol.org.tr/…r/ahmet-cinar/moloz-170588

    edit:

    `-` 21 yaşındaki veysel'in inşaatta yüksekten düşerek öldüğüne dair bilgi, daha sonra olayı takip eden adalet nöbeti gönüllüleri isimli bir grubun sözcüsü avukat berrin demir tarafından basına bildiriliyor.
    https://ohaberbu.com/…iye-molozlar-arasina-attilar/
    https://www.facebook.com/vicdanveadaletnobeti/

    `-` zamanında bu şantiyede çalışan yazar arkadaştan: (bkz: #64028497)
    `-` ilk okuduğumda kan beynime çıktığından aradan geçen zamanı fark edememişim, veysel ağustos'ta ölüyor, cesedi 21 eylül'de moloz döken bir şoför tarafından bulunuyor. yukarıda bu detayı verdim.

    `-` eroğlu yetkililerine hitaben:
    en son inşaattan düştüğü söylenen işçi nasıl ortadan kayboluyor ve moloz döküm alanınızda ortaya çıkıyor?
    yetkililere nasıl bir açıklama yaptınız? bu konuda soruşturma açılmadı mı?
    ne zaman düştü, kimler şahit?
    bu olay haber sitelerine yandığı gibi gerçekleşmediyse tam olarak ne oldu?
    başka bir olay varsa, işçinizin akıbetini merak etmediniz mi?

    haber sitelerinde yer alan ve araştıran grupların bulduğu bilgilere istinaden yapacağınız açıklamayı burada yayınlamaya gönüllüyüm. olayla hiçbir ilginiz yoksa, kamu vicdanı açısından bu iddialara ikna edici açıklama getirebiliyor olmanız gerekir.

    bir de şahsen merak ediyorum, insanların tesadüfen hayatta kaldığı bir inşaat devam ederken, rahat uyuyor musunuz?

    önemli:
    şantiyede çalışan birinden "madde bağımlısıydı, ölümü belirsiz. intihar mı cinayet mi iş kazası mı belli değil, araştırılacakmış raporda çıkacakmış" şeklinde bilgi gelmiş. (bkz: #64032530)

    olayın üzerinden 2 ay geçmiş ve tek seferde anlaşılacak ölüm nedeni yeni mi raporlanacakmış? çok ucuz değil mi madde bağımlısı suçlaması. öyle olsaydı bile, yine firma güvenlik önlemi almamış, madde bağımlısı birini çalıştırmış olacaktı. ne trajik ki, veysel intihar için düştüğü iddia edilen inşaatın molozları arasında intihar etmeye karar vermiş ve kendi üzerine moloz da dökmüş kimseler bulamasın diye öyle mi? ölüm sebebi inşaattan düşmek olmasaydı, başka tür bir cinayet veya intihar olsaydı zaten ilk otopside bulunur, bunu araştıran gruplar, daha geçen hafta bu konuda basına bilgi verenler bu raporu görmüş olurdu. 21 eylül'de çöplükte ölü bir genç bulup, ölüm nedenine 2 ay sonra bakarız diyecek kurum tanımıyorum. nasıl beceriyorsanız, daha da düşebiliyormuş seviyeniz. (bkz: #64034135)

  • kanada'ya göç eden çiftin ekşi sözlük'e mektubu

    ilkini okumuştum, bunu da okudum.

    ne güzel giydirmiş lan :) şehir zannedilen devasa köylerde, araplaşmanın dibine vurmuş ve her geçen gün en medenisini bile kendine benzeten bu berbat toplum kültüründen maksimum seviyede soyutlanacak maddi durumunuz yoksa, dünyanın en mutlu altıncı ülkesine göç etmeye karar vermek ancak akıllı insanların yapacağı iştir.

    kiminin biraz daha sabrı vardır, kimi uyuşmuştur, kimi alışmıştır, kiminin imkanı yoktur, kimi vazgeçmiştir, kimi beyaz türk tamlamasını sol söylem zanneden bir geri zekalıdır, kimi de talihsiz bir türkiye gerçeğidir, gitmez.

    kimi de gider, işinize gelmediği için okumaya korktuğunuz iki satırla dünyanın bi ucundan sizi oturduğunuz yerde kanser eder.

    güle güle yaşayın. arap bokuna heveslenen bu insanlarla ömür tüketmeye değmez. elimize silah alıp savaşacak olsak tamam da, düşman öyle karanlık ki, kendilerinin iliklerine işlediğini bile fark edemiyorlar. düşman öyle akıllı ki milyonlara bölünmüş, hedefsiz bırakıyor.

    ensara ses çıkarmayan çomar sürüngenler için kılımı kıpırdatmam artık. "burada kalıp ülkeyi kurtarıcuh" cümlesindeki ülke kısmı tam olarak tecavüzcü orospu çocuklarının tanımı. o yüzden siktir et, paçasını kurtarana sevin.

  • 11 ağustos 1999 güneş tutulmasını görmüş nesil

    tübitak'ın tübitak olduğu yıllarda, bilim çocuk dergisi ile hediye ettiği gözlükler sayesinde dahil olduğum nesil.

  • 15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçı

    verin 4'ü bu iş huzur içinde çözülsün.

  • minik gülce için yardım kampanyası

    baba barış kurşun'un mesajı:

    "tükenmek üzere olan umutlarımızı kampanyamıza sahip çıkarak yeniden canlandıran, gülcemize umut, bize yaşama sevinci aşılayan bütün ekşi sözlük yazarlarına, çaylaklarına, okurlarına ve mücadelemize destek olan herkese canı gönülden teşekkür ederiz.

    dileriz gelecekte kimse bu zorlukları yaşamak zorunda kalmaz. yine de olur da bir gün başınız sıkışırsa umutlarınızı koruyun. insanlık bir yerlerde yaşıyor, bazen hiç beklemediğiniz bir yerden imdadınıza yetişiyor.

    bir gün aranıza katılmak ve ekşi sözlük yazarı olarak bu ailenin bir üyesi olmak, başka ailelere yardim eli uzatmak istiyoruz en kısa zamanda.

    tekrar her birinize sevgilerimizi ve canımız gülcemizin gülücüklerini gönderiyoruz."