cumhuriyet halk partisi

  • sil baştan bir reforma gitmesi gereken, ayak uydurması ve değişmesi artık şart olan siyasi parti.

    bugün gelinen noktada chp, en başta parti genel başkanının ve yönetici kadrolarının basiretsizlikleri nedeniyle, ne dünyadaki ne de türkiye'deki siyasi konjonktürü takip edebilen ve buna göre aksiyon alabilen bir siyasi parti değildir. bunun en net kanıtı ise son seçimlerde alınan sonuçlardır. bir taraftan her geçen gün şiddetini artıran ekonomik kriz ve hiperenflasyon tehlikesi, diğer taraftan demografi başta olmak üzere türkiye'nin istisnasız her bir alanda (eğitim, hukuk, sağlık, temel hak ve özgürlükler vs.) derin açmazlar içerisinde bulunması dahi chp'ye yıllardır saplanıp kaldığı %25 barajını geçirememişse yahut chp genel başkanını cumhurbaşkanlığı makamına taşıyamamışsa, artık şapkayı önüne koyup düşünme zamanı gelmiştir.

    böyle karanlık bir tabloda bile chp'nin oy oranının artmaması (hatta diğer siyasi partilerle ortaklıkları düşünüldüğünde belli ki azalmış olması) aslında birkaç çok basit sebepten kaynaklanıyor. evvela cumhurbaşkanlığı seçimi, chp'nin türk halkının patrimonyalizme olan meyyalini ısrarla göz ardı etmesi sebebiyle kaybedilmiştir. türk halkı plana, programa, akılcılığa ve sağduyuya değil, siyasi aktörlere oy verir. bu durum, toplumun özellikle okumamış kesiminde neredeyse eksiksiz olarak tezahür eder. hatta zaman zaman okumuş kesim dahi genetiğine işlemiş bu güçlü figür arzusundan sıyrılamaz. işbu ahval içerisinde siz gidip de türk halkının çoğunluğunun ister istemez arzuladığı "baba" figürünü karşılamayacak birini aday yaparsanız, o adam seçilemez. isterseniz ciltlerce program hazırlamış olun, isterseniz alanında en yetkin kişilerle çalışın, insanların bilinçaltlarındaki patrimonyal figür arzusu değişmediği sürece (ki bu durum eğitim seviyesine bağlı olarak belki kuşaklar boyunca sürecek) kazanamamanız zaten daha olası seçenekti.

    bir diğer olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen kemal kılıçdaroğlu, karşı cenahı en yüksek oranda konsolide eden kişidir. yıllarca kara propagandaya maruz kalmış, öyle ki artık toplumun hiç de azımsanamayacak bir kesimi tarafından resmen "terörist" olarak yaftalanmış birini aday çıkarmak akıl alacak iş değildir. kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesiyle birlikte, normalde geçtiğimiz dönemde akp'ye küsmüş olan ve en kötü ihtimalle oy kullanmayacak olan seçmen, sandığa giderek bir "terörist" (ya da en azından "beceriksiz") yerine zamanında oy attığı erdoğan'a bir şans daha verme eğilimi göstermiştir. biz toplumun nispeten daha aklıselim cenahını temsil eden insanlar kılıçdaroğlu'nun ne olduğunu biliyoruz, ama on yılı aşkın bir süredir iktidar medyası tarafından beyinleri yıkanmış insanlara bunu anlatamazsınız. zaten anlatamadınız da.

    en önemli sebep ise, chp'nin dünyada ve türkiye'de yükselen siyasi trendlere bir türlü ayak uyduramamış olmasıdır. 2010'larda, bütün dünyada milliyetçilik etkisini yitirir ve bir liberalizm havası eserken, chp gidip mhp ile ortaklık kurarak bir milliyetçi cumhurbaşkanı adayı çıkarmıştı. 2020'lere geldiğimizde, bütün dünyada sığınmacı karşıtlığı ve düzensiz göç sorunu yüzünden milliyetçilik yeniden revaçtaki siyasi akım haline gelmişken, chp "halka açılmak" adı altında liberal bir ortaklık kurmaya ve bu bağlamda bir politika geliştirmeye çalıştı. milliyetçi söylemleri ve siyasi partileri görmezden geldi, muhafazakar ya da liberal çevrelerle bir araya geldi. bu durumda, daha toplumun geneline hakim siyasi fikri temsil etmezken, nasıl bu toplumun yarısından fazlasının oyunu alabileceğinizi düşünebilirsiniz?

    tayyip erdoğan'ı istediğiniz şekilde eleştirebilir, istediğinizi söyleyebilirsiniz ama laf edemeyeceğiniz tek bir şey var: bu adam kurt siyasetçidir. hem dünyada hem de memleketteki siyasi havayı adeta koklar, ekserinin fikriyatında bir değişme hissederse hemen buna uygun bir alt metni geliştirmeye başlar ve en nihayetinde birkaç yıl içinde bütün söylemini değiştiriverdiğini görürsünüz. 2010'ların başındaki çözüm sürecini, ikinci yarısından sonra aniden geliveren mhp ortaklığı ve milliyetçi söyleme geçişi hatırlayın. işte chp'nin bir türlü yapamadığı şey budur: değişen siyasi paradigmalara asla ayak uyduramaz ve politikası toplumun bir 10 yıl kadar gerisinden gelir. o halde tekrar tekrar hatırlamak gerek: topluma egemen siyasi ideolojiye ayak uydurmazsanız, toplumun çoğunluğunun oyunu alamazsınız.

    chp'nin üstlendiği merkez sol misyonu, malum, ecevit tarafından getirilmişti. lakin bu değişim durup dururken, öylesine yapılmış bir icraat değildir. ecevit 1970'lerde chp'yi merkez sola kaydırırken, bütün dünyadaki (ve doğal olarak türkiye'deki) 68 olayları'nın yankılarını görmüş, bu havanın toplumun geneline hakim olan siyasi ideolojiyi değiştireceğini çok iyi analiz etmiş ve bu bağlamda chp'yi iktidara taşımıştır. burada özellikle dikkat edilmesi gereken nokta, bütün bu süreçte chp'nin kurucu değerlerine asla saygısızlık edilmemesi, hala defaatle benimsenmesi ve yeri geldiğinde kıbrıs barış harekatı vesilesiyle toplumun atatürkçü ve milliyetçi kesimlerinin de hatırlanmasıdır. fakat bugün gelinen noktada chp, kendi kurucu değerlerine ve kadrolarına saygısızlık eden birtakım kişileri ısrarla partide barındırmakta ve atatürkçü ve milliyetçi cenahla köprüleri tamamen yakmış görünmektedir. hal böyleyken, artık bu merkez solculuk gereğinden fazla uzamış ve partiye yarardan çok zarar getirir durumdadır.

    chp, farzımisal, 2028 seçimlerine kadar hiçbir kampanya yürütmeyip, yalnızca bir politika değişikliğiyle yeniden atatürkçü ve ulusalcı bir çizgide ilerleme yoluna girse, iddialı konuşacağım, tek başına iktidar bile olabilir. şu anda siyasi rüzgar tamamen bu yöndedir. üstelik bunu yaparken sosyal demokratlık gömleğinin illa ki çıkarılmasına da gerek yoktur. toplumsal gerçeklikleri kavramış akıllı bir genel başkan ve samimi bir yönetici kadrosuyla yapılamayacak iş değildir.

    ezcümle, chp'de bir değişim gerçekleşmediği ve bu kafayla devam edildiği müddetçe bizi daha bilal erdoğan da yönetir, selçuk bayraktar da yönetir, adamlar saltanatlarını bile ilan edebilir. eğer türkiye'de bir şeyler değiştirmek istiyorsak ilk yapmamız gereken chp'yi değiştirmektir. chp, atatürk'ün kendisine yüklediği misyon üzerine, türkiye'nin teminatı durumunda olmalıdır. fakat bugün gelinen noktada bir avuç cihangir solcusunun istekleriyle aksiyon alınan, halkı kesinlikle dinlemeyen ve hatta yer yer insanların isteklerini aşağılayan bir siyasi parti haline gelmiştir.

    toplumların düşünce dünyalarının görece daha geliştiği memleketlerde merkez solcu bir siyaset mantıklı olabilir. zira bu memleketlerde sağ ve sol tandanslı seçmen oranı hemen hemen eşittir. ama türkiye gibi sol görüşteki insanların taş çatlasın %15'e tekabül ettiği toplumlarda çalışamaz. halbuse chp, toplumun en fazla %20'sine tekabül eden siyasal islamcıların ve hemen hemen bir %10 kadar ayrılıkçı kürt kökenli seçmenlerin oyları hariç, geri kalan tüm türkiye'nin oyunu toplayabilecek bir ideoloji zeminine oturmuştur. atatürk'e düşman kesilen bu cenahların haricinde istisnasız her bir türk vatandaşının oyunu alabilir. yeter ki altı ok'u yalnızca bir parti simgesi olarak değil, hararetle savunduğu resmi ideolojisi olarak da yaşatmaya devam etsin.

    chp, naçizane, benim de kendimi bildim bileli oyumu attığım siyasi partidir. fakat ata'nın hatırası da artık buraya kadar idare edebiliyor. gelecek seçimler için köklü bir değişim gerçekleşmediği takdirde atatürk'ün partisi olması bile chp'yi kurtaramaz, tarih sahnesinden (geçici bir süreliğine de olsa) silinip gider. sakın seçmenlerinin karşısına "iki kişiden birinin oyunu aldık" ya da "oy oranımızı arttırdık" gibi saçmasapan, günü dahi kurtarmayan, aptalca iyimser açıklamalarla çıkmaya çalışmasınlar.

  • ben de umud gibi; sana oy vere vere ermiş oldum. hiçbir fani bu kadar çile çekemez. teşekkürler chp.

  • doğma büyüme kadıköylüyüm, ailem kadıköylü. çizgimiz hep aynıydı. cengiz, selami derken en son fazla gözümüz tutmasa da mecburen aykurt'a da oy verdik.
    ama yemin ediyorum "kadıköy kalemiz önlerine ne koysak yerler" diye ilçemize hdp sempatizanı, gizli akpli, kadıköy'ü kendi çıktığı ilkel köy gibi sanan, vatan haini seyit rıza ve şeyh sait gibilere güzellemeler yapan adayınıza oy vereceğime gidip bizzat akpye oy atacağım.
    hem de büyükşehirle birlikte.
    yetti artık atatürk'ün bütün ilkeleriyle zıtlaşan türk düşmanlarını alay eder gibi karşımıza aday diye çıkarmanız.
    kadıköy ataşehir'e benzemez. kürt saitlere tokadı basar.

  • kapatılmasının zamanı çoktan gelmiştir. zaten sağ seçmenin de oyunu alacam diye diye var olan oylarını da erittiler. %30 kemik oyu vardı %22'lere kadar düştü.

    git dyp ol anap ol ama ben chp'yim diye dolaşma ortalıkta.

  • meral akşener in şu üç dört ayda ay basmadığı yer kalmamış.çöp tenekelerinin üzerinde mitingler yapıp sesini duyurmaya teşkilatlanmasını tamamlamaya çalıştığı bir ortamda hala komedi gibi cb adayı arayan partidir. cumhuriyet halk partisi kendisini lağvetmeli ve türkiyenin önünü açmalıdır.

  • ben bir chp delegesi olarak bugün oyumu muharrem ince'den yana kullandım. ancak pazartesi günü noter tasdiki ile chp'den istifa edeceğim.

    zaten istifa etmesem bile bugün kazanan tarafta ki kürtçülerin radarına girdim. partiden ihraç etmek için yırtınacaklar. güçleri yetmeyince de çirkeflik yapacaklar.

    atatürk'ün askeri olarak, topunuzu imha etmek için ölene kadar hayatım boyunca savaşacağıma and içtim. bu andımı yerine getireceğim!

  • çocuğuna yunan bayrağına selam çaktıran ama iş mustafa kemal’in askerleriyiz demeye geldiği zaman militarizme karşı çıkan fırıldak gibi bir kişiyi hala partide tutuyorlar ya benim için bitmiştir.

    oy vermeye yaşım yettiğinden beri gider atatürk’ün partisi diye basardım mührü ama artık o devir kapandı. k.k ve tayfası hdp’ye siktir olup gidene kadar size oy moy yok.

  • sozlukte kisa bir gozlem yapilirsa son politikalarini en cok savunanlarin orospu evladi hdp/pkkli yazarlar oldugu gorulur.

    bu partiye bu utanc yeter. dagda esek sikmesi gereken kodugumun pici gelmis burda alti okundan birinin milliyetcilik oldugu partiye oy verenlere"soz bosko portoyo oy voron" diyor.

    yazik benim ulkeme... ataturk'un partisinde tr 705 kod adli ajan kosturuyor mk. amerika ajani. adam yatiyor kalkiyor "pkklilari oldurmeyelim, siha kullanmayalim" diyor. genel baskani desen zaten vasifsiz bir mudur. o da seyit riza teroristine "insan" hendekci piclere "hendek kazan arkadaslar" demisti.

    neresinden tutsan elinde kalacak bu parti kemal kilicdaroglu zihniyeti ile yuzyil gecse de iktidar olamaz.

  • iyiden iyiye soft pkklıların içinde cirit attığı bir parti haline gelmiştir. gerçek atatürkçü olan herhangi biri bu saatten sonra chpye oy vermemelidir.

  • "şehitlikte içki içtiler" gibi sığ bir iktidar sataşmasına yatakta basılan eş modeli gibi tepki vermiş partidir. içki içmeyi "ahlaksızlık" olarak değerlendirip içki içtiğini tespit ettiklerini partiden ihraç edeceğini duyurmuş.
    bu hadise chp'nin asla muhalefet yapamayacağının teminatıdır.
    çünkü muhalefet, sığ muhafazakar "eleştiriye" karşı kendi özgürlükçü ve demokratik vizyonundan cevap vermekle mümkün olabilirdi, aynı sığ sularda çıplak yüzmeye çalışan ergen gibi kaçmaya çalışarak değil.
    chp'nin bu kararı akp karşısındaki acziyetinin refleksif yansımasından başka bir şey değildir.
    örneğin muhalefet, çanakkale şehitliğine saygı ile günlerce kamp yapılan bir organizasyonda insanların alkol alması gibi bir şeyin birbirinden alakasız iki şey olduğunu anlatabilmekten geçer. ya da çanakkale şehitlerinin verdiği mücadelenin uluslararası tahakküme karşı olduğu kadar bağnazlığa ve yobazlığa karşı olduğunu hatırlatmakla yapılır. alkol almanın etrafındaki insanlar ve mekanlara rahatsızlık vermediği sürece kişilerin kendi tercihleri olduğu ve buna kimsenin karışamayacağını savunmakla yapılır.
    mehmet bekaroğlu'nun açıklaması da tüy dikmek artık:
    "chp kimsenin içkisine karışmadı... "kurultay alanında içki içilmeyecek" kararı aldı, bu karara uymamak disiplin suçudur, gereği yapıldı."
    yayınlanan "kurallar" bildirgesinde içki içmekle ilgili herhangi bir şey yok bu arada, olay kafalardaki örümcek ağlarında.
    adalet yürüyüşü, kurultay, toplumsal uzlaşma vs diye ulan acaba diye düşünmeye başlarken yine kafamıza baam diye inmiştir soğuk gerçekler. bakalım daha kaç defa akp'nin bu basit ve sığ politik oyunlarına düşecekler. milyonlarca insanın umudunun saygısına çekin şu g.tünüzü yapıştığınız koltuklardan, bırakın batacaksa gençlerin elinde batsın parti, belki atatürk'ün anısı anlam bulur da bununla övünürüz.