elleminati37
profili

  • estonya'nın 10 afgan mülteci alabiliriz açıklaması

    ailenin bölünmesine neden olacak talepdir. en azından 20 kişi almalı ki 1 tam aile olabilsin.

  • çay yerine kafanıza rakı atılsaydı severdiniz

    "severdik çünkü şişeyi senin gibilerin gö**ne sokabilme ihtimali var iken, çayda maalesef böyle bir durum yok" demek isterdim ama diyemiyorum maalesef. gerçi içinden bunu geçiren çok vardır. nasip kısmet. belki bir gün. bunu deport etmeyen almanya'nın da 7 ceddini seveyim.

    almanlara karşı cinsiyetçi ifadeyi değiştirdim. sarı kafalar da bu dünyanın insanı.

    oradaki "gö**ne" gözüne demek arkadaşlar. yanlış anlaşılma olmasın. daha önceki tivitlerinden hatırladığım kadarıyla sözün sahibi fıstık seviyor. başka bir şey ima etmek isteseydim fıstık derdim. doğrudan yerini bulurdu.

  • 27 haziran 2021 duygu eda altıngeyik'in kaybolması

    öncelikle kayıp ilanı olursa, ilanı vereni değil polisi arayın. çünkü arayanın gerçekten ne için aradığını bilemeyiz. ailesi bile olsa kötü niyetle arayabilir. ikincisi umarım başına bir şey gelmemiştir yalnızca kafasını dinlemek için bir yerlere gitmiştir.

  • satılmayan evlerin fiyatlarının sürekli artması

    ama yeğenim, dolar artıyor, eyro artıyor. en kötü bakkaldaki yağın fiyatı artıyor. sonuçta sen bütün birikimini ve birikiminin dolar/faiz/borsa/kripto paradan sağladığı kazancı bana yastıklamıyorsan ne anladım ben o zikiş pardon alışverişten. elinde avucunda ne varsa benim 50 yıllık kum olmuş betonuma vermelisin ki bu zikiş pardon alışveriş tat versin.

    ek: hala enflasyon, stagflasyon, maliyet cart curt yazanlar var. bir malın fiyatını arz ve talep belirler. arz ve talebin kesiştiği yerde fiyat oluşur. yani sen sikko malına 10 milyon yazınca o mal on milyon olmuyor. ben o mala on milyon vermeye hazırsam o mal 10 milyon oluyor. sen istediğin kadar fiyat artır. maliyetinin ne olduğu önemli değil. bende onu alacak para yoksa ancak sikkimi (bkz: sikkim) alırsın. satmayıp da göttüne sokacaksan bilemem tabi. ancak paraya ihtiyacın varsa sikke sikke benim ona vermeye razı olduğum fiyata satacaksın. satmıyorsan keyfin bilir. oturur eşe dosta, "bunun maliyeti x, bu puştlar y veriyor" diye ağlar durursun ancak.

    ulan bir de bu ülkedeki üniversite mezunlarının yarısı iibf mezunu. en basit iktisat kuralını bilmeden nasıl mezun olmuşlar?

    ben derken yanlış anlaşılmasın. buradaki ben piyasa. yoksa ben, bizzat şahsım herkesin malını alamam.

  • açılan 6 aşı randevusundan 1 tanesi doluyor

    6 kişi toplanmadan ve aşı olacağını teyit etmeden aşıyı açmamanın bu kadar zor olduğunu düşünmüyorum. her seferinde insanlar gelmeden aşıyı hazırlıyor ve sonra da kullanılmaz hale getiriyorsanız, kusura bakmayın ama biraz aptallık sizde de var sanki.

  • samsun'da meydana gelen tramvay kaza görüntüleri

    adamlar 2 santim ileri gittiğini kar sayıyor. geri geri gitmiyor ki tramvay geçsin. istiyorlar ki tramvay yanlasın da öyle geçsin. tam sığırlar.

  • para mutluluk getirir mi getirmez mi sorunsalı

    para mutluluk getirir mi tartışılabilir ama parasızlığın mutluluk getirmediği sabittir. o yüzden, "önemli olan mutluluk!" falan gibi züğürt tesellisi sözlerin önemi yoktur.

  • esnafların batmaya başlaması

    kardeşim krizler her zaman olur. bugün bir esnaf batar, yarın bir başkası onun yerini alır. sistem bu şekilde işliyor.

    ayrıca pek çok esnaf kazandığı parayla milyonluk evlerde oturup, 500 binlik arabalara biniyor. krizden çıkmak istiyorlarsa rahatlarından ödün verip gerekirse evi arabayı satacaklar. nasıl olsa işten kazanmışlardı, tekrar işe yatıracaklar. yarın kazanınca yine alırlar.

    bizde olsa biz verelim ama sadece bize yetimlik var. esnafa versek biz aç kalırız.

    ekleme: benim babam da esnaftı. geniş aile içinde de esnaflık yapanlar var. içlerinde batanlar var, çıkanlar var. zaten ilk paragrafta ne demişim; "bugün bir esnaf batar, yarın yerini başkası alır" garanti iş arayan memurluk kovalasın. biz ne yapalım?

    devletin para dağıtmasından sıkıldık arkadaş. devlet para dağıtacaksa önce mal varlığına baksın. aynı yerde oturan aile içinde üzerine bir şey olan varsa, onlara ipotek koyup kredi versin. devlet para dağıtacak diye, her şeye sürekli zam gelmesinden, sürekli vergi konulmasından sıkıldım arkadaş. buna köprü, yol, ıvır zıvır garanti paraları da dahil.

  • yılbaşı kutlamak bizim kültürümüzde yoktur

    benim kültürümde var. benim kültürümün başlangıcı da benim yılbaşı kutlamaya başladığım zamana kadar gider. bayağı eskidir yani. kültüründe olmayan da kutlamamakta serbesttir. ancak başkası kutlarken karışamaz. ona yalnızca bok yemek düşer.

  • nikol paşinyan'ın kiliseden kovulması

    bütün ülkelerin papazları insan oldu, kan ve gözyaşından nemalanmaktan vazgeçti. rum ve ermeni papazları vazgeçemedi. adamlar hala türk keselim, müslüman yakalım derdinde, yazık!

  • çin merkezli 50 milyon adet covid-19 aşı müjdesi

    geçtiğimiz günlerde de 1 milyon pfizer aşısı müjdelenmişti. onlar kime vurulacak olabilir acaba?

  • kedini veya köpeğini 1 milyon dolara satar mısın

    1 milyon dolara değil kedi köpek satmak, kendimi bile satarım.

  • ötv zammı türkiye'nin dünyaya meydan okumasıdır

    götümüzü de açalım da, "bunlar ne yapıyor?" diye iyice şok olsunlar.

  • 28 nisan 2020 afrin patlaması

    adamlar dünya kuruldu kurulalı bir gram gelişmemiş. çoğalarak, bir yerleri patlatarak devlet sahibi olamazsınız. uygarlaşın, belki o zaman sizi piyon gibi kullananlar, kendi kendinizi yönetebileceğinize kanaat getirerek, size 300 500 m2 bir devlet verebilir.

  • 4 nisan 2020 akşamı evinde alkol alan yazar

    4 nisan akşamı başlayıp, şu ana kadar içtiğim 7. biramla devam ettirdiğim eylemdir. gönül istiyor ki üstüne bir iki duble de viski içip kafayı yaptıktan sonra yat. ancak bu karantina günlerinde içkiyi bile idareli kullanmak zorundayız. viskinin açılışı kısmetse haftaya olacak.

  • öpüşen iki erkek görmekten rahatsız olanlar

    erkeklerin öpüşmesinden rahatsız oluyoruz diye, cinayet ve şiddetten rahatsız olmuyormuşuz. davarlık böyle bir şey olmalı!

  • kadıköy'ün en yaşanılası yeri

    yıldızbakkal, fenerbahçe stadı, moda, sahil arasında kalan bölge değildir. belediyenin her bina altına bar, kafe ruhsatı vermesiyle, kadıköy çarşı denilen yer bildiğin tarlabaşı olmuştur.

    kadıköy gibi hiç ellemesen bozulmayacak yeri son belediye başkanı, gezide kadıköy'e gelip kadıköy'e alışan tayfanın da etkisiyle gerçekten köye döndürmüştür. bisiklet yolunda niye yürüyoruz diye bisiklet sürücüleriyle tartıştığımı bilirim. ne güzel günlermiş onlar. şimdi görmeyenler için olan şeritlerin üzerinde bile bar, kafe masası var.

    kadıköy'e kadıköylü başkan istiyoruz. köyünden her kalkıp gelen başkanlığa aday olmasın.