Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. masterchef türkiye

    ulan kenafir gözlü duygu'ya hak vereceğim hiç aklıma gelmezdi ama erkekler büyük sıçtı. yok ben kimse yazmaz diye yazdım, yok benim içimden geldi, yok ben rüyamda gördüm falan silkelerler abi sizin o kıvırmalarınızı. madem gruplaşıp bir bok yiyeceksiniz bari biraz dürüst ve karakterli olun dimdik söyleyin. henüz furkan oy verirken duygu'nun şu şu beni yazacak görürsünüz falan demesiyle yeterince göt oldular zaten. karşısında eğile büküle " bin sini yizdim" moduna geçiş yaptılar. umarım duygu yarım akıllarıyla is çevirmeye çalışan bu heriflere ayarı vermeye devam eder

  • 2. dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç

    başkalarını da öldürmesi için denetimle serbest bırakılacak olan katil

  • 3. bileç kaplan'ın katil oğlu

    ulan bilec. ulan bilec. su basliktaki icerikleri sildirdin ya, muhtelif zamanlarda katil yetistirdigini, katil genlere sahip oldugunu hatirlatmazsam bana da yaziklar olsun. hadim edilmen gerekiyor acilen. dna’larini farkli farkli kadinlara sacamamalisin daha fazla.

    neyse bebeye de iki cift laf edelim; iceriden cikamayacaksin kocum. hak ettigin gibi curuyeceksin.

  • 4. 2002 2023 arası döneme verilecek isim

    akp devri demek lazim. adi, kimlerin sorumlu oldugu, kimlerin cebini doldurup zengin oldugu unutulmasin

  • 5. 2 eylül 2020 fahrettin koca'nın açıklamaları

    30 ağustos kutlamalarına olmaz deyip ayasofya ve giresun mitinglerindeki kalabalığa gıkını çıkaramayan bir sağlık bakanı açıklaması.
    yok hükmündedir.

  • 6. 2 eylül 2020 bahçeli'nin idam çağrısı

    idam varken acaba kaç tane iğrenç ve ilkel suçlu asmışlar dediğim durum.

    ülkede yıllarca idam vardı, hiç sapık tarikat şeylerinin, ensar benzeri çocuk istismar eden islamcı vakıfların kurucularının,tecavüzcülerin idam edildiğini gördünüz mü?

    mesela 93 de otele doldurdukları insanları diri diri yakanlardan kaç tanesi idam edildi?

  • 7. yazarların en kaliteli hobisi

    ekşi sözlük'te takılıp entry okumak. şaka değil, espri filan da yapmıyorum. en baba kitapları koysam önüme 500 sayfalık bir kitabı en erken bir haftada okuduğum olmuştur ama bu süre zarfında bir kitabın içerik açısından taşıdığı bilginin görece 5 katını sözlükte bulabiliyorum. kitapları elbette gömmüyorum burda. kitap ve sözlük okuyuculuğu el ele çok daha verimli oluyor.

  • 8. atatürk'e tiktok'tan kin kusan cahil kız

    cahil gurbetçilere benzeyen bir vatan haini.

  • 9. gençlerin yüzde 76'sı yurtdışında yaşamak istiyor

    özellikle son 10 yıldır böyle dediğim anket.

    gitmek isteyenler değil gitmek zorunda bırakanlar utansın.

  • 10. türk halkının vergileri protesto etmeme sebebi

    eskiden zam haberi olunca ufak da olsa bir ses çıkar, bir kıpırdanma, ne bileyim eleştirel bir kaç bir şey yazılır çizilirdi... eskiden...

    şimdi sadece ekşi sözlükte kendi kendimize mastürbasyon yapan bir avuç kitle gibi kaldık.

    artık birisi başlığını açıyor zam haberinin, altında yüzlerce küfür, eleştiri, dalga geçme... kendi kendimize ama hiçkimsenin haberi yok...

    korku imparatorluğu yönetiyor hepimizi, benliklerimizi esir almış...

    inanılmaz bir hissizlik, uyuşukluk, vurdumduymazlık, lakayitlik sarmış milleti. ağzını açmayı bırak, gördüğünde okumaya bile tenezzül etmiyor. ya bu nereye kadar gidecek merak ediyor da sesini çıkarmıyor, ya da birer zombiye dönüştük hep beraber... yaşayan "ölüler"...

  • 11. bir kediye verilebilecek en güzel isim

    kedilerin karakterleri kendine özgü olduğundan, en güzel tek bir isim seçmek anlamlı değildir. mesela bir kedi tam bir şakir iken başka bir kedi tam bir zeus olabilir.

  • 12. 2 eylül 2020 itibarıyla yazarların borç durumu

    ulan burası muhasebe defteriniz mi sizin? bana ne borcunuzdan, alacağınızdan.

  • 13. 1 eylül 2020 meis adası son görüntüleri

    dünya lideri sağolsun avrupa’nın askıntı olarak gördüğü ve içten içe nefret ettiği silik yunanistan bile geldi, tüm anlaşmaları hiçe sayarak meis adasına asker çıkardı. neymiş dogfight’ta kitlemişiz de çakayım mı demiş pilot, vay amk! herifler g3’le sıksa sahilde yüzenleri vurabilecek mesafeye gelmiş, ama bu akp ve şakşakçıları hala sanıyor ki biz dünyaya meydan okuyoruz! hayır olum hayır, adamlar artık seçenek bırakmadı! bu herifler ne zamandır doğu akdeniz’de arama sondaj vs yapıyor zaten. biz artık seçenek kalmadığı için, herifler bizi bildiğin ablukaya kalıp bu kadar büyük bir coğrafya’da filistin’e çevirdiği için mecburen artık dikleniyorlar.

    yüzlerce adaya herifler gelip yerleşirken neredeydiniz? bu adaları silahlandırırken neredeydiniz? adamlar ortaçağ toplarıyla bizim kıyılarımızı dövecek şekilde silahlanmışken, ekonomi koronayı kaldıramazken, tüm dünyada dostumuz bir tane arkamızı dönebileceğimiz ülke kalmamışken, orduya yerleştirdikleri fetöcüler yüzünden tsk bildiğin 10-15 yıl doğru düzgün yetişmiş personelden mahrum kalmışken, hala insanları kutuplaştırırken biz bu savaşı nasıl kazanacağız?

    diyelim ki yine kahramanlık gösterdik, bir çok gencimizi toprağa verdik ve vatanı savunduk, ya sonra? bu kafayla biz nasıl toparlanacağız?

    yunan desen, bizim çomarlardan beter. hala 1453’ün acısını, kurtuluş savaşının acısını sindirememiş, bizden beter tarihiyle yaşayan saçma bir topluluk. ama adamlar öyle böyle ab’de, en fazla haklarından vazgeçerler ve büyüklere yem ederler gazı, petrolü. bundan bize fayda ne? yunan perişan olacak, biz de perişan olacağız. dibimize yerleşecek akbabalar. bu olay buralara gelene kadar neredeydiniz? kartal imam hatiplileri her mevkiye dağıtırken, diplomat bırakmazken düşünemediniz dimi?

    bu akp gidecek ama gerçekten gelecek olana çok acıyorum. çok ciddi bir enkaz devralacak. sadece enkaz değil, yozlaşmış bir toplum, zedelenmiş adalet duygusu, her hücreye kadar işlemiş litakatsizlik, milyonlarca kontrolsüz göçmen ve cesaretlendirilmiş bir yobaz ordusu.

    tanım: içimizi parçalayan görüntülerdir.

  • 14. 30 kilo domates alıp kışlık malzeme hazırlamak

    30 kilo domates almayı zenginlik olarak görecek hale geldik ya!

    bugünlere gelmemizde emeği geçen herkese sevgi ve selamlar.

  • 15. maaşını alır almaz karısına teslim eden erkek

    kadınların gerçekten parayla ilgili farklı olayları var. rahmetli babam parayı anneme veriyordu. ulan hiç sıkıntı çıkmıyordu. bir gün kavga ettiler babam ben idare ederim evi dedi o günden beri burnumuz boktan çıkmadı :)

  • 16. ötv zammı türkiye'nin dünyaya meydan okumasıdır

    götümüzü de açalım da, "bunlar ne yapıyor?" diye iyice şok olsunlar.

  • 17. 95 beygir polo'nun 308 bin tl olması

    absürttür ama bunun tek sebebi türk lirasının değersiz olması değil, araçlardan alınan insafsız vergilerdir. muhtemelen arabanın çıplak hali 100-120 bin arası bir tutar ama vergilerle 308 bin oluyor. sebep? milletten aldığı vergileri yandaşlara peşkeş çeken, ekonominin e'sinden anlamayan, faiz düşerse enflasyon düşer diyen, ülkeyi babasının çiftliği gibi yöneten "şahsım"dır.

    edit: net fiyatı 144 bin liraymış. yani 164 bin liracık geçirmişler.

  • 18. ömer çelik'in ötv açıklaması

    "türkiye’nin içinden geçtiği sıkıntılar var"

    baba 20 yıldır geçmedi şu sıkıntılar, babam da çok sıkıntı çekmiş dedem de,dedemin dedesi kim bilir neler gördü..

    ya bu adamlar torunları yani bizler rahat yaşasın diye çekmedi mi bu sıkıntıyı? ne zaman bitecek bu sıkıntılar?nereye kadar gidecek böyle? ya da anlayacağınız dilde sorayım,

    hiç mi gülmeyeceğiz? hiç mi mutlu ve huzurlu bir gün geçirmeyeceğiz?

  • 19. 2 eylül 2020 erdoğan'a sahip çıkılması gerekliliği

    kaynak

    kim sahip çıksın erdoğan'a?

    - vergilerle ezdiği kendi halkı mı?
    - "terörist" dediği muhalefet mi?
    - hakaret ettiği izmirliler mi?
    - çay fırlattığı giresunlular mı?
    - "afedersiniz bunlar alevi" dediği aleviler mi?
    - "kelle" dediği şehitlerin anaları babaları mı?
    - her kazada "bu işin fıtratında var" deyip kemiklerini sızlattığı ölenlerin yakınları mı?
    - "naziler" diye nara attığı almanya mı?
    - "siz kimsiniz" dediği fransa mı?
    - "bunlar kalleş, bunlar sırtlan" dediği tüm avrupa birliği mi?
    - özür dilemek için gittiği kapısında bir saat beklediği rusya mı?
    - basit bir tezkereyi bile geçiremediği için tefe koyan birleşik devletler mi?
    - "katiller" diye bağırıp, arkasından iş çevirdiği israil mi?
    - dünya tarihinde güvenilmez oldukları defalarca ama defalarca ispatlanmış araplar mı?
    - "uzak doğuya da gitmedik demeyelim hanım" diyerek gittiği myanmar'da timsah gözyaşları döktüğü müslümanları mı?
    - asimile olmaya yüz tutmuş ama "vatan millet sakarya" şiiri okuyan, ne doğulu ne de batılı olabilmiş ve arafta kalmış gurbetçiler mi?

  • 20. corona virüsü sayesinde fark edilen gerçekler

    -insanların hiçbir şeyden ders almayacağı.
    -el yıkamanın ne kadar önemli bir şey olduğu.
    -müstakil evde yaşamanın ne kadar elzem olduğu.
    -evden çalışmanın gayet mümkün olduğu.
    -özgürlüğün çok kıymetli olduğu.

  • 21. dördüncü saray nereye yapılsın

    benim fikrim pamukkale travertenlerinin üst kısmına yapılması gerektiği.

    orayı avamlara (halk) kapatıp, tamamen kesme taştan bölgeyle bütünleşen tarihi görünümlü bir saray iyi olurdu.

    babil'in asma bahçeleri gibi olur, hatta rte o travertenlerin üzerine yanlamasına yatıp üzüm yerken bir poz verse dünya çatır çatır çatlar.

  • 22. ekşi itiraf

    hayatımdan sonbaharları çıkarsak kesin normal bir insan olurdum ama her ne olduysa bu dengesiz sonbaharlarda oldu işte...bu kez yeterince yaş almanın verdiği bilinçli bir olgunlukla sakin ve hazırlıklı bir giriş yapmak istedim eylül ayına, çok da ümitliydim kendisinden. ve zaten mantık olarak normal senelerin sonbaharları dehşet bir kaosa dönüşüyorsa, halihazırda dehşet bir senenin sonbaharı normal bir mevsim olmalıydı içler dışlar çarpımından. bu kez bırak fırtınaları esintilere bile kapalıyım, her ne yaşanırsa koruyacağım ataletimi çok kararlıyım. süper hissediyorum uzun zamandır ve dengemin şaşması için sert şeyler olması gerek. tamam olurdu bunlar eskiden belki ama artık olmayacaktır, çünkü geçmişte enerjim o frekanstaydı ve çekiyordum hadiseleri kendime, ben manyak olmasam öyle olaylar da bulmazdı beni büyük ihtimalle...

    bunlar geçiyordu aklımdan ağustosun son günlerinde ve sık sık geçen seneden flashbackler canlanıyordu zihnimde. tam bu zamanlar her şey çok iyi giderken ve ben çok mutluyken aniden içimden bir ses yükselmeye başlamıştı:

    -winter is coming winter is coming... dııt dııt winter is coming!

    arkadaşım diyorum, henüz arada sonbahar var hem her şey yolunda hayatında, şimdi durduk yere ne biçim bir uyarı tonu bu, üstelik üşüyorum hatta titriyorum da yaz sıcağında, what is your purpose amk neyin peşindesin, sal bi beni...

    neyse efenim herhalde sevgisizliktendir üşümem, geçer zamanla biraz sevilirsem diye bir bir patlatırken düşünce balonlarımı, yine bir eylülde filizlenmeye başladı cephe savaşlarına barikat ağaçların intikamla sulanmış tohumları... hem özel hayatımda, hem ailemde hem de iş yerinde çeşitli aksiyonlar patlak verdi, ocak sonuna kadar da devam etti. 15 kilo verdim, yataklara düştüm günlerce belki haftalarca yemek yemeden ateşler içinde çalışmak zorunda kaldım, yöneticimi işten attırdım, çok insanla görüşmeyi kestim ve birkaç insanı pataklayıp harcamak durumunda kaldım. en yakın dostum, belki de tek dostum pat diye öldü, dünya bir kez daha renk değiştirdi ve tepetaklak oldu...savaş bittiğinde galiptim belki, çokça da ganimet kazanmıştım kimilerine göre, ancak defalarca kötülüğün öznesi olmuştum yine. mecburiyetleri bahane edip kafamı çevirdim başka yöne...

    geçmiş geçmişte kalmıştı tabii ama o da nesi, yine bir eylül kasırga ve tufanla başladı, cidden lol artık amk. düşünüyorum bazen ben mi abartıyorum diye, sonra onda birini anlattığımda birisine ruh hastasıymışım gibi bakıyorlar gözlerime, susuyorum mecburen ben de. hayır benim için sorun değil aksiyon, belaya atlar giderim karakterim böyle; ama istiyordum ki neredeyse mükemmel genlerim dünyaya saçılsın, gerekirse tüm doğurgan dünya kadınları bu gerçeği farketsin ve çocuk yapsın benden. sonra dünya mükemmelleşsin 100 senede cennet olsun falan. ama olmuyor işte, mevlam cephede istiyor sanırım beni. zaten şu dünyada kalpten sevdiğim çok az insandan biri, canımın içi abim şöyle demişti bana; bu dünya kötü bir yer doğası böyle, sen düzeltemezsin rahat bırak kendini diye. ah güzel abim sadece senin sözünü dinlesek yeter ama olmuyor işte...

    velhasıl henüz 24 saatin dolmamışken deli deli esmeye başladın gene sonbahar, merak ve heyecanla bekliyorum göstereceklerini. ister al beni bulutlara çıkar, ister içimden geç acılar içinde öldür, her ne varsa kaderde başımın üstüne, hoş gelsin sefa gelsin...

    sabah da 7 de kalkacağım fakat çay demledim ve çalışmam da gerek. yazımı burada noktalarken içimden geçenleri tarihe not düşmek için bana bu fırsatı veren sözlük arkadaşımıza teşekkürlerimi sunar, herkese bu güzel heybeliada gecesinden hüzünlü sonbaharlar dilerim.

  • 23. lamborghini bagajında karpuz satan adam

    bu marka arabalarda motorun arkada olduğunu öğrenme şeklim, birisinin bu aracı karpuz satmak için kullanması. fakirim demeden fakir olduğumu anlatmanın yolu gibi. başlıkta karpuz yazmasa girmezdim de zaten.

  • 24. uşakki tarikatı liderinin tutuklanması

    “hele islami devlet olsun, en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cübbeleri biz giyeceğiz. başörtü meselesi çözüldü değil mi? ayasofya, tayyip bey ‘bekleyin' dedi. ayasofya açıldı. sarık ve cübbe de… vakti gelir.” diyen fatih nurullah isimli uşakki tarikatı lideri 12 yaşında bir çocuğu istismar etme suçundan kahraman türk jandarması tarafından gözaltına alındı ve mahkeme tarafından tutuklandı.
    kaynak

  • 25. katar emiri'nin 500 valizle bodrum'a gelmesi

    sömürgesini teftişe gelmiş herhalde.
    bodrumlular dikkat etsin, yakında ormanlık koylarda yangınlar falan çıkmaya başlayabilir.
    zira beğendikleri araziler için hemen bilindik icraatlara başlayabilirler.

    https://tr.sputniknews.com/…e-500-valizle-geldiler/

  • 26. 2 haftada 12 doktorun coronadan vefat etmesi

    ne iş kazası sayılıyor , ne şehit...

    ailelerine kim bakacak bu insanların ?

  • 27. mavi gözlü olduğu için evden kovulan kadın

    coğrafya kader!
    türkiye'de manken, oyuncu falan olurdu o gözlerle.

  • 28. 2020 türkiye'sinde kaşar peynir alamamak

    utanç verici bir olay.

    çok merak ediyorum, ben markete gittiğimde neden kaşar peyniri alamıyorum? neden etiket fiyatına bakınca “ulan çok pahalı, en iyisi tost peyniri alayım” diyorum? neden kaşar peynire vereceğim parayı başka bir şey almak için kenara ayırıyorum? neden görece daha sağlıklı olan iyi bir kaşar peynirini yiyebilmek varken en sağlıksız olan tost peynirini yiyorum?

    çok daha basit bir soru: neden kaşar peyniri almak için düşünmek zorundayım?

    markete gittiğimde etrafı şöyle bir göz ucuyla süzüyorum, gözetliyorum, alışveriş sepetlerinde tost peynirinin haricinde ikinci bir peynir çeşidi yok. alışveriş yapılan bütün sepetlerde mutlaka bir tane tost peyniri var. vatandaşın kaşar peynirle arasındaki bağ şöyle: kaşar peyniri eline alıyor, fiyatına bakıyor, çok doğal olarak geri yerine bırakıyor. neden? küçücük kaşar peynirin fiyatı 40 tl de ondan.

    birtakım beyinsizler için şimdiden söyleyeyim: bana mesaj gönderip “bak şu markanın şu ürünü 25 tl” demeyin. zira derseniz beyinsiz bir mahlûkat olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.

    ciddi ciddi kaşar peyniri alamıyoruz. bu durumu yaşayan milyonlarca insan var. göz göre göre en sağlıksız olan gıdaları satın almak zorunda bırakılıyoruz.

    (bkz: markaların kaşar peynirinde yaptığı sahtekarlık)

    edit: bu konu hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için aşağıdaki entry’yi okuyabilirsiniz.

    (bkz: #67939729)

  • 29. kocam yapar erkektir aklı kaymıştır

    yahu feministler bu başlığa neden uğramasın? asıl onların uğrayacağı başlık burası.
    bir kadının şu toplum yapısını içselleştirmesi ne kadar acıdır? kendisini gönüllü olarak ikinci sınıf görmesi ve bunu canhıraş savunması rezilce değilse nedir?

  • 30. mitingde halka fırlatılacak alternatif ürünler

    (bkz: kondom)

  • 31. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    hafif meşrep hanımları beklerim ne yarrak kafası izdivaç programı mı burası ? ne enteresan sik kafalılarsınız ya siz.

  • 32. 1 eylül 2020 yazarların psikolojik durumları

    oturup 1 saat toplantı yaptığım adamın gün boyu beraber çalıştığı kişi pozitif çıkınca buna da test yapmışlar. hep beraber sonucunu bekliyoruz. pozitif çıkarsa temaslı olduğum için ben de test yaptıracağım. evden dışarı çıkmamam bir halta yaramamış olacak. dolayısıyla ayda 1 gün 1 saatlik toplantı için dışarı çıktığım virüs kapmış olabilirim. bu sebepten dolayı, it gibi boş boş sokakta gezen, 70 kişi halay çeken, söz, nişan, taziye, asker uğurlaması gibi hemen her aciliyeti olmayan törende bir araya gelen milyonlara hakkımı helal etmiyorum. allah belanızı versin desem sonu dönüp dolaşıp yine bize gelebiliyor.

  • 33. 2 eylül 2020 die welt'in erdoğan iddiası

    erdoğan'ın herhangi bir isteğini yerine getirmeyi reddedecek komutan olmadığı için gerçek bulmadığım iddia.

    muhtemelen alman kamuoyunu, yunanistan'a verilecek destek için ikna haberidir. ilerleyen zamanlarda daha fazla benzer haber görebiliriz.

  • 34. lionel messi

    günlerdir düz dünyacı ve aşı karşıtlarının “premier lig’de yapamaz” propagandası yaptığı topçu.

    arsenal’e 4 attı diyorsun arsenal’in kadro kötü diyor. manu’ya şl’de attığı kafa golünü gösteriyorsun tutan yok diyor. pl’de kral olan hazard’ın, bale’in la liga’da hayalet olduğunu söylüyorsun ikna olmuyor. la liga ekiplerinin, messi’ye top göstermeyecek pl ekiplerine avrupa kupalarındaki ezici üstünlüğünü söylüyorsun gene ikna olmuyor.

    böyle organize bir geri zekalılığı yalnızca düz dünyacılarda gördüm. bunlar kesinlikle aynı tarikat.

  • 35. 2 eylül 2020 ankara'nın sıcaktan yanması

    az önce trafikte yanımda duran dayı "yandıh amına goyuyum" diyerek allah'a isyan etti.

  • 36. sahibinden.com 18.500.000 liralık araba

    havadan gelen para ile alınacak araçtır, çalışıp hakkıyla kazanan hiç kimse dönüp bakmaz bile.

  • 37. türkiye'nin savaşıp da yenemeyeceği ülke

    adamların doğru düzgün ürettiği hiçbir şey olmadığı için, bel bağladıları tek şey bayraktar iha. anka platformu bile bayraktardan iyi. adamlar sürekli reklam yaptığı için bayraktar'ı dünyanın en iyisi sanıyor.
    bak gerizekalı çomar, amerikan menşeli, bayraktar'dan cok fazla gelişmiş ihaların listesini yazıyorum.

    (bkz: mq-1 predator)
    (bkz: rq-4 global hawk)
    (bkz: rq-7b shadow) (gemiden fırlatılabilir)
    (bkz: mq-9 reaper)
    (bkz: rq-21 blackjack)
    (bkz: rq-170 sentinel)
    (bkz: general atomics avenger)

    ınternetten bunlar ile bayraktar iha'yı karşılaştır. arada ki teknoloji farkını hayal et. sonra düşün, adam bunları tek başına üretiyor, sen sıradan bir iha üretmek için 20 ülkeden parça dileniyorsun. savaş kolay değil, sizin gibi şerefsizler ile hiç kolay değil.

  • 38. bir cumhurbaşkanı halkına neden çay fırlatır

    o değil de,

    bir halk, neden, bir paket çayı kapabilmek için birbirini ezer?

    önce buna cevap vermek lazım.

  • 39. covid-19 ölü verilerinde inanılmaz istatistik

    fahrettin sabiti sayesinde oluşan istatistiktir.

  • 40. yazarların dinden soğuma sebepleri

    bir jenerasyonu keskin sınırlar ile islamdan uzaklaştıran etkenler. saymakla bitmez ancak riyakarlık insanı gerçekten dinden uzaklaştırıyor.

    şahsen rahatlıkla şunları sayabilirim
    sırası ile siyasal islam yani akp ve fikir babaları; rte, abdullah gül, abdülkadir selvi, fehmi koru, abdurrahman dilipak, kadir mısıroğlu vs.

    akp'li talancı bakanlar örneğin kemal unakıtan, egemen bağış vs.

    ışid patır patır bomba patlatıp katliam yaparken, gerçek islam bu değil'den öteye laf edemeyen, kamuoyu oluşturamayan dolayısıyla doğru bulan islamcı cemaatler.

    kısa sürede her türlü hile hurda ile zenginleşen çevremdeki muhafazakar aileler.

    dini kuralların etrafından dolaşan fakat dinsiz olduğun için senin her türlü cezayı hakettiğini hatta ölmen gerektiğini düşünenler.

  • 41. çocukken alınan tadın alınamadığı şeyler

    aile buluşmaları

    ben işin eğlencesinde olduğum için ne işten haberim olurdu, ne gerginlikten. ailenin en küçüğü ve en sevimlisi olduğum için de herkes beni severdi, ben de keyfimi çatardım. ne kadar kalabalık olursak o kadar mutlu olurdum. yazın sıcağında sıkış tepiş yatmak bile çok eğlenceli gelirdi. şimdi baba evi dizisi gibi her evde ayrı dram var. ailemizin erken kayıpları, yaşanan ekonomik sıkıntılar, dolandırıcı dayılar, psikolojik deliler derken işin tadı iyice kaçtı. artık hiç gitmek istemiyorum bir yere, kimse de gelmesin. watsaptan görüntülü konuşuyoruz işte.

  • 42. evlenmelik erkek mesleği

    pezevenk.
    para için evlenen orospularla anca gerçek bir pezevenk başa çıkabilir.

  • 43. kpss 2020

    özel sektörde ezilmiş, sırf birilerinin egosunu tatmin etmek için ömrünün en güzel günlerini anlamsız mesailerle doldurmuş herkesi hak ettiği işe kavuştursun istediğim sınavdır.

    okumuş, emek vermiş; şimdi alanında çalışmak için can atan tüm insanların her şey gönlüne göre olsun.

    hak etmek ayrı yazılıyormuş. hadi yine iyisiniz 1 net de burdan gelir şimdi.*

  • 44. kitaplıktaki en kıymetli kitap

    1988 first print the killing joke çizgi romanıdır.

  • 45. türkiye'de mikrodalga yemeği kültürünün olmayışı

    mikrodalgadan çıkan yemeklerde acaip tarif edilemeyen bir koku oluyor. benim icin en itici tarafı bu.

    vedat milor bir programda önüne gelen yemek için lokanta sahibine mikrodalgada mı ısıttınız?mikro dalga kokuyor demişti. o zaman yalnız olmadığımı hissettim.

  • 46. ötv zammının anayasaya aykırı olması

    son yapılan ötv zamlarıyla birlikte anayasadaki ‘mülkiyet edinme hakkının’ devlet tarafından ihlal edildiğini , ” vergiler yasal dahi olsa temel hak ve özgürlükleri zedeleyemez '' ilkesinin hiçe sayıldığını söyleyebiliriz. çünkü anayasa mahkemesi, her bir birey için mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerde ‘ölçülülük’ ilkesini gözetiyor.

    oysa ötv’ye yapılan fahiş zamlar kişilerin otomobilden faydalanma hakkını engellemektedir. ”ötv'nin aşırı zamlanması durumu ile birlikte vatandaşın otomobil edinme hakkını engellediğini yani doğrudan mülkiyet edinme hakkına yapılan bir müdahale olduğunu görebiliyoruz.

    “anayasamızın 73.maddesine göre vergiler kanunla konur. ancak bakın burası çokamelli alt ve üst sınırı '' cumhurbaşkanı '' tarafından belirlenir. yani buradan ötv için belirlenen oranları bizlere reva görenin sayın cumhurbaşkanımız olduğunu anlayabiliyoruz.

    aynı maddede ‘vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır' hükmü yer almaktadır. nasıl bir denge dağılımı kurulduğu hakkında fikir yürütemiyorum. fikri olan beri gelsin.

    devam edelim;

    yine anayasamızın 35.maddesine göre mülkiyet hakkı anayasa ile güvence altına alınmıştır. bu haliyle bu iki maddeye birlikte değerlendirdiğimizde devlet vergi koyarken adaletli ve dengeli davranmak zorundadır. bakın ne diyor, zorundadır diyor.
    buraya yorum yapmayacağım.

    son olarak 35. madde devlet vergi koyarken anayasal bir hak olan mülkiyet hakkına da zarar vermemelidir diyor.

    yukarıda da belirttiğim gibi vergiler yasal olabilir, ama oranları hususunda sayın cumhurbaşkanımızın bizlere uygun gördüğü rakamlar hakkında yorum bile yapamıyorum. şimdi kapı çalacak beni götürecekler diye korkuy...

  • 47. yavru kedilerin üzerine oturan kadınlar

    orospu desem orospu kelimesinden özür dileyeceğim şeytan dölleridir.

  • 48. yazarların en sevdiği yeşilçam repliği

    + her birimiz yolumuza gitsek?
    - yolumuz???
    + öyle..
    - birleşti biliyorum?
    + yok birleşecek gibi değil seni tanıdıktan sonra anladım bunu... en iyisi seni hiç görmemek, hiç duymamak. sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık...

    (bkz: vesikalı yarim), 1968

  • 49. kalitesiz insanların övündükleri şeyler

    konuşulan her konuyu maddiyata indirgeyip maaşından parasından kafa sikip duran ama hesap ödememek için kırk takla atan küçük hesaplar yapan insanlar.