Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 3 ekim 2020 fenerbahçe fatih karagümrük maçı

    74. dk'da oyuna giren tolga ciğerci denen andavalın, rakip atak yaparken götünü sallaya sallaya geri dönmesi gustavoya hakarettir, umarım defolup gidersin en kısa sürede.

  • 2. yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri

    tarihimiz fazla abartılıyor.

    hiçbir dönemimizde moğollar kadar güçlü değildik, hiçbir zaman roma imparatorluğu kadar dünyaya yön vermedik, hiçbir liderimiz büyük iskender kadar büyük bir savaş dehası değildi, hiçbir zaman ingilizler kadar kültür aşılayamadık uzaklara, hiçbir devletimiz pers imparatorluğu kadar önemli değildi, sinan’ın yaptıkları hiçbir zaman da vinci imzalı italyan yapıları kadar özel olmadı, hiçbir zaman mısır piramitleri gibi ölümsüz eserlerimiz yoktu ve hiçbir zaman yunan mitolojisi kadar derin bir mitolojiye sahip olmadık...

  • 3. milletvekili şoförünün anfa personeline çarpması

    vay mk

    başkentin ortasında görevindeki adamlara bunu yapanlar, kimselerin olmadığı yerlerde kimlere ne yapmazlar?

    emeği geçen herkesin allah bin belasını versin.

  • 4. 3 ekim 2020 trump'ın durumunun ağırlaşması

    eğer ölürse bu simpsonların senaristi cinler olabilir.

  • 5. yazarların en az 500 kere dinlediği şarkı

    şu sıralar 11 aylık oğlum sayesinde
    (bkz: arkadaşım eşek) bayılıyo bu şarkıya

  • 6. kedini veya köpeğini 1 milyon dolara satar mısın

    1 milyon dolara değil kedi köpek satmak, kendimi bile satarım.

  • 7. türk çocuklarının sürekli bağırıp ağlaması

    parkta bahçede evde okulda uçakta trende otobüste hiç fark etmez bizim milletin çocukları devamlı bağırır. herhangi bir sebep olmasına gerek yok. ablaaa diye bağırır anneeee diye bağırır bazen de sadece eeeee aaaaa ouuööuu diye bağırır. bağırmak bizim türk çocukları için iletişim şeklidir. bu şekilde duygu düşünce ve isteklerini ifade eder. anne ve babalar çocuklarının özgüvenleri kırılmasın ezik olmasın diye de pek ses etmezler hatta artık onların bağırdıklarının bile farkında değillerdir. kanıksamışlardır çünkü. 1 evladım var ona sürekli hatırlattığım şey kendisini konuşarak ifade edebilecek olmasıdır. bugüne kadar sorun yaşamadık demek ki isteyince oluyormuş. çocuklar da konuşarak kendilerini ifade edebiliyorlarmış. sevgili yeni anne babalar ya da ebeveyn adayları lütfen çocuklarınıza konuşmayı öğretin çünkü onlar hep çocuk kalmayacaklar. çok ama çok kısa süre sonra onlar da bizler gibi birer yetişkin olup topluma karışacaklar. çocuktur yapar aman nolacak demeyin sonra vallahi bu çocukların büyümüş halleri daha bi çekilmez oluyor.
    edit: çocuktur yaparcılar gelmiş. güzel kardeşim sorun da bu zihniyet zaten. çocuk dedigimiz varlık daima çocuk olarak kalmıyor. çocuklukta edindiği tüm davranışlar büyüdüğünde katlanarak sergileniyor. 15 yıllık sınıf öğretmeniyim sınıfta volümü hep düşük tutarım ve bu davranışımın çok faydasini görüyorum. sizler de deneyin hem kendiniz rahatlarsiniz hem çocuğunuz rahatlar hem de toplum rahatlar.
    edit 2: türk çocuğu dedigim için bozulan olmuş ne deseydim türkiyeli çocuk mu deseydim. türkiye'de vatandaşlık bağı olan herkes türk değil miydi ben mi yanlış biliyorum. ayrica bu ulkenin asli unsuru belli bir kesim olmaz.
    edit son: eksisozluk'te yeni sayılırım. aramaya inanma becerisi daha gelişmedi. moderatorler daha önce açılmış basliga taşıyabilirler. teşekkür ederim. saygilar.

  • 8. türk futbolu eriyor yolun sonu karanlık

    işte bunlar hep (bkz: liyakat)
    ehline vermesen kurumları böyle yozlaşır.

  • 9. türkçesinden önce ingilizcesi akla gelen kelime

    ne ingilizceler varmış, hayran kaldım.

  • 10. arabaların durup yayaya yol verdiği şehir

    türkiye'de arabalarin durup yol verdigi kisiler vardir sehir değil

  • 11. duygusal bağ kurulan film

    (bkz: eternal sunshine of the spotless mind)

    “you can erase someone from your mind. getting them out of your heart is another story."

  • 12. bekar kalıp yalnız ölmek

    evli olup çoluk çocuğa karışıp buna rağmen yalnız ölmekten iyi olandır.

  • 13. fakirlerin cennete zenginlerden önce girmesi

    ne demiş şair;

    “sana gökyüzünü gösterenler, yeryüzünü en çok sömürenlerdir!”

  • 14. tolga ciğerci

    bu akşam itibarıyla fenerbahçe ile acilen ilişiğinin kesilmesi gereken şahsiyet. futbolcu demiyorum.

    sahadaki varlığı takım arkadaşlarına hakaret.

    böyle bir kabus olamaz.

  • 15. pakistan'ın tek millet üç devlet açıklaması

    şu pakistanlıları sırf ayıp olmasın diye seviyorum geçmişten bugüne bizi çok sevip destekledikleri için. sevmesem nankör gibi hissetmeme sebep olacaklar. hayaller alman gerçekler pakistan.

  • 16. evlilik sözleşmesini duyunca ayrılan kız

    milyonluk sözleşmelerden tut minnak paralar üzerine yapılan sözleşmelere kadar, game of thrones misali entrikalar içinde bir dönem boğulmuş bir insan olarak diyorum ki düşmanlarımızla ittifak yaparız, dostlarımızla değil.

    gerçek dost hadi dostu geçeyim gerçek sevgiliye sen sırtını dönemeyeceksen ya da o sana dönemeyecekse siz boşanmak için evleniyorsunuz zaten. haberiniz var ya da yok.sırf evde kalıyorum ya da sırf bazı şeyleri yapmak yasal olsun diye insan evlenir mi ya? siz sadece birbirinizden sıkılıncaya ve başka kucaklara sığınıncaya kadar geçici limansınız birbirinize. niye evleniyorsunuz ki?

    bizim binanın altındaki terzi zaten yanlış değilsem yıllardır umutsuzca kanser tedavisi gören eşine böbreğini verdi lan. erkekti veren. hem de nasıl biliyor musun? kendi böbreği uymadı. hiç vazgeçmedi böbrek arayıp böbreği uyan başka aile buldu karşılıklı takas yaptılar bu onlara verdi onlar buna. yani "ölsün 2 gün ağlar sonra gencini alırım nafaka derdi de yok miss" kafasıyla yaklaşmadı adam. sözleşme yapalım diyen insanın da sözleşmeyi kabul eden insanın da muhtemelen yapmayacağı şey.

    daha yolun başında param da param diyen insana sevdiğin adam/kadın için yeri gelir karaciğerinden bir parçayı, böbreği vermenin bir yolunu bulursun desen enayi misin olm sözleşmede yoktu der bence.

    bir insanı her şeyinizi feda edecek kadar sevmiyorsanız evlilik gibi büyük bir yükün altına girmek başlı başına aptallıktır. evliliğin zaten yüzde 95i fedakarlık ve tahammülden oluşuyor. risk alamıyorsanız bir anlamı yok ki.

  • 17. rtük'ün spotify'ı engellemesi ihtimali

    hiç kimsenin yaşam tarzına karışmayan akp’nin dinlediğiniz müziğe/podcaste bile karışması durumudur.

  • 18. sevgiliye atılacak en güzel ayrılık şarkısı

    mustafa topaloğlu - gerizekalı sevgilim

  • 19. türkiye'de rüşveti bitirmenin yolu

    90'lı yılların başı. bir iş başvurusu yaptım, kabul edildi. bodrum bitez yalısında bir otel inşaatında muhasebeci olarak çalışacağım. çok iyi de bir ücretle işe başladım. önce ankara ofisinde birkaç gün çalış sonra bodruma göndeririz dediler. birinci haftanın sonunda patron ofisine çağırdı gittim.

    -mesleği biliyorsun, şantiyemizin işlerini yürütecek kapasiten de var, senle üç bin liraya anlamışız ama biz sana 15 bin vereceğiz.
    + benim için bu ücret çok yüksek, ben bu ücreti hak edemem
    - biz bu ücreti sana hak ettiğin için değil bizden çalmaman için veriyoruz
    +çalacağımla ilgili bir şüpheniz varsa ben çalışmayım
    - hayır mesele senin çalman değil, sana gelip rüşvet teklif edecekler, sen de bu rüşvetler alıp şirkete gelir yazacaksın,
    + ama nasıl olur?
    - sen bana doğrudan rüşvet tekliflerini bana bildir, benim onayımla alımları gerçekleştir.

    nihayetinde bodruma gittim, işe başladım, çimento siloları alacağım, bir kaç tedarikçi çağırdım, hepsinde fiyatlar aynı, içlerinden bir tanesi yekten, çimentoyu bizden alırsan %10 sana veririm dedi. teklifleri topladım, patrona faksladım, sonra aramızda, şöyle bir görüşme daha geçti

    - fiyatlar normal vagabond, sen sana %10 teklif eden adamdan al çimentoyu, yalnız senin komisyonunu peşin iste.
    + tamam abi.

    çağırıdm rüşvet teklif eden adamı, aylık olarak miktarları belirledik, vadeyi belirledik, ilk ayın %10'nu peşin verin dedim, adam gitti bankadan parayı çekti getirdi.

    para da ciddi bir miktar para. aldım kasaya koydum. şantiyenin ihtiyaçları için harcandı hepsi. iş süresince de bu böyle oldu.
    dönüp baktığımda benim aldığım maaş, alabileceğim rüşvetlerin yanında kuş gibi kaldı.

    sözün özü, bu adam bana hayatımın en önemli derslerinden birisini verdi.
    insanlara çalmaya tenezzül etmeyecek, onurlarını para için satmayacak bir maaş vereceksin, vermezsen senden misliyle çalarlar. çünkü sistem herkesin birbirinden çalması üzerine kurulmuş. kimsenin hak ettiği ücreti almadığı böyle bir düzende, özel sektörde tedarikçiler, kamuda kamuya iş yapanlar bu boşluğu dolduruyorlar.
    kimse onurunu para için satmak istemez, lakin dönüp baktığınızda çalışanlara asgari şartlarda insan gibi yaşayacak ücret vermezseniz, kişinin vicdanını kandıracağı ve hırsızlık yapmaya teşvik edecek çok sağlam bir argüman verirsiniz.
    insanca yaşamak için çalmak/rüşvet almaktır bunun adı da.

    hukuki değildir ama kişi rüşveti ve hırsızlığı kendi vicdanında meşrulaştırır.

  • 20. sevgilisine giyimime karışamazsın diyen kız

    böyle şeylerin lafı zaten oluyorsa, ilişkiyi bitirmesi gereken kızdır.

  • 21. diego perotti

    ey yönetim! bu nasıl sözleşme arkadaş? şu kadar maça çıkarsa şu kadar para, bu kadar maça çıkarsa bu kadar para. hiç mi acımıyorsunuz maklubecilere? adamlar nasıl hesap yapacaklar şimdi? kafaları iyice duman olacak. sevgili cinconlar hesap makinelerinizi yanınıza aldıysanız çalışmaya başlayın, biz yatıyoruz, yarın özet geçersiniz buradan.

  • 22. ekşi itiraf

    yasamimda radikal degisiklikler yapmaya karar verdim.

    yillardir girmedigim sosyal medya hesabima girdim. birkac yil once tanismis oldugum bir amerikali’yi kahve icmeye davet ettim. evde saksi gibi oturup python ogrenmeyi, fizik ve geometri calismayi bir sureligine kenara koymaya ve insanlarla sosyallesmeye karar verdim. bu sehirde neredeyse hic arkadasim kalmadi. icinde iranli, misirli, tunuslu ve suriyelilerin oldugu bir ogrenci grubu var ve arada beni de davet ediyorlar, sag olsunlar; ama ortadogu zirvesine katilmisim gibi hissediyorum her seferinde. iyi insanlar olduklarini dusunuyorum; ama sohbetlerini biraz yuzeysel buldugumu inkar edemem. birkac yil once cogunlugu avrupali ogrencilerden olusan bir grubum vardi. iclerinde cok yakin oldugum bir yeni zelandali da vardi ki tanidigim en zeki ve entelektuel insanlardan biriydi. saatlerce fikir alisverisi yapar ve cok cesitli konularda tartisirdik. sonra herkes ulkesine dondu ve ben oylece kalakaldim. kendi icime cekildikce cekildim.

    arada bir cokuyorum. birkac ay once korkunc bir cokus yasadim ve kendimi yok etmenin kiyisindan dondum. buyuk olasilikla uzun sureli bir stres birikiminin de sonucuydu; ama kendimi o kadar yalniz hissediyor(d)um ki buna daha fazla kaldiramayacagimi fark ettim ve evde saksi gibi oturup insanlarin beni bulmalarini bekleyip ya da umup kitap okumayi surdurmek yerine insanlara ben mesaj atmaya karar verdim. radikal kararim bu, evet. “rahatsiz eder miyim?” diye dusunmedim. yani, az dusundum. kime yazacagimi da bilemedim once; cunku tanidigim insan kalmamis. yeterince dusununce bu amerikali geldi aklima. entelektuel ve zeki birine benziyordu. zaten bir sivil toplum kurulusunun etkinliginde tanismistik. ben de kahve icmeye cagirdim. o da kabul etti sag olsun. bugun bulustuk.

    duygularini ve dusuncelerini acikca ve dosdogrudan soyleyen insanlarla konusmayi o kadar ama o kadar ozlemisim ki… akil okumak zorunda olmadan, gereksiz sosyal kurallarla cevrelenmeden sohbet etmek beni cok mutlu etti. ustelik dusundugumden daha zeki ve entelektuel biriydi. oyle ki kendisi tanidigim en zeki ve entelektuel insanlardan biri olacak gibi gorunuyor. sekulerizmden cinsiyet esitsizligine, dunya siyasetinden toplumsal aidiyete, edebiyattan tiyatroya, trump’tan erdogan’a kadar pek cok konuda sohbet ettik. bana ataturk’un turkiye’yi sekuler bir ulke olarak kurdugundan bile soz ettiginde gozlerimi buyuterek baktim kendisine. “sen ataturk’u biliyor musun?” diye sordum inanamayacak. yillar once bir oda arkadasi turkmus ve bana “beni ataturk konusunda epeyce egitti.” dedi gulerek. edebiyat okumus ve yuksek lisans yapmis. bana “bertolt brecht’i biliyor musun?” diye sordugunda “kafkas tebesir dairesi, benim en sevdigim tiyatro oyunu!” diye ciglik attim. sonra bana onun, oyunlarinda uzaklasmayi/ayrilmayi/kopusu (estrangement) izleyiciyi dusundurmek icin nasil kullandigini acikladi ve marx’in yabancilasma kavramiyla olan baglantisindan soz etti. birkac sirketin pek cok markayi ve kurumu ellerinde bulundurmasindan nasil rahatsiz oldugunu dile getirdi. basbayagi kapitalizmi elestirip marx’in fikirlerine katildigini bile soyledi.

    sohbet edecek konu bulamayabiliriz belki diye dusunuyordum; ama toplumsal konulara oldukca ilgili ve bu konularda gayet bilgiydi ve konuskandi. her seyden once, kendi fikirleri vardi. elestirel dusunmenin oneminden soz edip durduk. baska bir arkadasiyla bir kitap toplulugu kurmayi dusunduklerinden soz etti. elbette katilmayi isterdim; ama kitap yerine okuma grubu olmasini, makaleler ve kisa metinler okuyarak baslamanin daha mantikli ve gercekci oldugunu soyledim. bana “sen de elestirel dusunebiliyorsun.” dediginde cok mutlu oldum.

    daha bircok konuda konustuk. kirik ingilizcemle dilim dondugu kadar dile getirmeye calistim goruslerimi. boylesi entelektuel sohbetler yapmayi ne kadar ozlemis oldugumu ve bunun eksikligini ne kadar cektigimi fark ettim bugun bir kez daha. entelektuel uyaran almadigimda kendimi yerimde sayiyor, hatta geriliyormusum gibi hissediyorum ve bu durum hic hosuma gitmiyor. bugun odtu’deki gunlerimden bir gun gibiydi. cok guzeldi. keske bir daha olsa. hep olsa. bir daha gorusup gorusmeyecegimizi bilemiyorum; ama arkadas olmayi istedigim biri oldugu kesin.

    okuma grubu olsa kosa kosa giderim. evet, kosa kosa. bugun 8 km kostum. o da cok guzeldi. bugun tezime hic calisamadim; ama kendimi iyi hissediyorum. yarin cok calisarak arayi kapatmayi dusunuyorum.

    bu da boyle bir animdir. guzel anilarimi da not etmek istiyorum arada.

  • 23. sadi konuk asistanları tükendi

    destek olunması gereken başlık.
    çoğumuz 20’li yaşlarda asistan doktorlarız. pandemi öncesi de dahil olmak üzeri halen türkiye’nin dört bir yanında canla başla çalışırken bakanlığın, hastane yönetiminin ve toplumun bizleri görmezden gelmesini istemiyoruz.
    mobbinge uğruyoruz. maddi ve manevi anlamda yalnız bırakılıyoruz.
    bitmek bilmeyen nöbetler, hukuksuz görevlendirmeler ve ödenmeyen ücretleri kabul etmiyoruz.
    lütfen siz de destek olun.

    #sadikonukasistanlaritükendi

  • 24. ilginç askerlik hatıraları

    güneydoğulu bir çocuk vardı. bir akşam yemekten sonra herkesin sıraya girdiği ankesörlü telefonla ailesi ile görüştü. telefonu kapattıktan sonra mutluluktan havalara uçuyordu. mutluluktan hopluyor, zıplıyor, yanındakine sarılıyor falan. mutluluk sebebini sorduk. “anamgil bana kız istemeye gitmişler. nişanlandım” dedi. tabi biz de mutlu olduk. biri nişanlandığı kızla ne zamandır görüştüğünü sordu. verdiği cevap “kızı daha görmedim ki. gidince görecem.” şeklindeydi.

    12 yıl önceydi inşallah mutlu mesut yaşıyorlardır.

  • 25. motorcuların trafik teröristi olması

    doğru önermedir. motora binen insan kendini trafik kurallarından üstün görmeye başlıyor, gerçekten anlamıyorum.

    bugün, ailem sinyalini verip trafik ışıklarından dönmek üzereyken, emniyet şeridinden gelip düz devam etmek isteyen bir motor ailemin aracına çarpıyor. ailem çok naif bu konuda ama ben maalesef olamıyorum. gerçekten aptalın biri kendi hatası yüzünden ölüp kalsa, yine ucu aileme dokunacak. aptal bir dingil öldüğü için vicdan azabı çekecekler.

    ben de araç kullanırken defalarca buna benzer olaylarla karşılaştım ve artık her şeridime tecavüz etmek suretiyle yanımdan geçen motorcuya korna basıp kavga ediyorum. aksi halde bu cahillere laf anlatamazsınız. trafikte motor dahil olmak üzere hiçbir araç sizin olduğunuz şeritten sizi sollayamaz. motorlar emniyet şeridinden, kaldırımdan gidemez.

    bir de bu terbiyesizler hem suçlu hem güçlüdür. gerektiği zaman kavga edilmesi ve her yaptığı yanlış yüzüne vurularak, korna vs. gibi şeylerle ikaz edilmelilerdir.

    kendisinin ve diğer insanların canına kast ederek araç kullanan öküzlerin tez zamanda doğal seçilime kurban gitmeleri temennimle. siz siz olun, bu magandalar gibi yapmayın, araç sürerken kurallara uyun ve dikkati elden bırakmayın suserlar.

    edit1: bana katılmasa da insanca beni eleştiren kimseleri tenzih ederek söylemem gerekir ki, birçok trafik canavarından mesaj aldım. hele bir tanesi "trafikte denk gelirsek alırız aynanı, zaten trafik de sıkışık yakalayamazsın" minvalinde bir şeydi. bunu eleştirmeye değer dahi görmüyorum ama beni anlamayan arkadaşlar için bir ekleme:

    lütfen elinizi vicdanınıza koyun. bu iş bir fanatizm meselesi değil. motor kullananlar vs binek araç kullananlar arasında bir futbol maçı oynanmıyor. defalarca burun buruna geldiğim, şahsi deneyimlerim bir yana, ailemin başına böyle bir kaza geldiğinde sözlüğe yazmak istedim.

    insanların hayatını tehlikeye atan, sözlükten "aynanı koparırım" diye mesaj atan pısırıklardan bahsediyoruz. youtube'da vs. maalesef ortada hiçbir sebep yokken direkt olarak insanların araçlarına hasar verip kendiyle böbürlenen tipler var ortada. zaten böyle bir kültürden haz alıyorsanız, akli veya vicdani yönünüzde bir eksiklik var demektir. yapmayın etmeyin sevgili suserlar. empati yapmak çok zor değil, trafik canavarlarını savunmadan önce yarın öbür gün sizin veya ailenizin hayatını tehlikeye atabileceğini de düşünün.

    edit 2: üzgünüm ama trafikte öküzlerin var olduğu bir gerçek ve bunu sonsuza kadar haykıracağım. üstüne alınanın yarası vardır, yarası olan gocunur. tekrardan herkesin dikkatli olması dileklerimle.

  • 26. türkiye'nin son 18 yılına verilecek isim

    (bkz: kırk haramiler)

  • 27. 3 ekim 2020 acil muayene hizmetinin 50 tl olması

    adamlar 2003 de dünya ekonomisinin en kaymak, teknolojik gelişmelerin hız kazandığı, çin ve uzak doğu pazarının dünyaya hakim olduğu dönemde ülke yönetimini aldılar. 2008 krizi , 2011 krizlerin vatandaşın üzerine bindirdiler bunu başarı gibi gösterdiler, en güvendikleri ve propagandasını sürekli yaptıkları konu sağlıktı. görüyoruz ki akp ülke kazanımlarını emdiği yetmezmiş gibi yaşam koşulları açısından 1800 lere hızlı bir geçiş yaptırıyor. devletin bütün imkanlarını şahsım ailesinin üzerine yaparken, kamu yararına olan her ihaleyi de yandaşa veriyor, işte bunlar da hep garantili hastalı şehir hastaneleri yüzden oluyor. hayırlı işler.

  • 28. cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden

    güzel insanlarda oluşan bir aileniz varsa, güzel de bir kahvaltı hazırlanıp yenirse (zeytin, peynir dahi olsa yeterlidir) bırakın c.tesi-pazar erken kalkmak için nedeni, bence dünyadaki en huzurlu ortamlardan birinde olduğunuzdan dolayı çok şanslısınızdır ve bırakın erken kalkmayı o kahvaltının heyecanı, geceden sarmalı insanı. varsa böyle bir aileniz üzerlerine titreyin

  • 29. kızların sözlüğü erkek düşürmek için kullanması

    chaturbate, tinder, cam4, fetlife, facebook, instagram bitti buraya düştük evet dedirten zırvalar.

  • 30. hes'i destekleyip pişman olan köylüler

    süper köylülerdir.

    bakmayın bunların gençlerimiz işe girecek sandık, buralar şenlenecek sandık demelerine.

    *bilen bilir, bunlar yılın 3-4 ayı çalışıp, geri kalanını yatarak geçirir.
    *götlerinde gidip don almazlar, evde çuvalda para tutarlar.
    *işe girecek dedikleri gençler, karı kız peşinde koşan, kahvede tüm gün oturan, yılın iki üç ayı çalışıp kazanılan parayı yiyen serseri tayfadır.
    *fındık, çay zamanı bu gençler değil, doğudan gelen kürt işçileri çalıştırırlar. evet evet, gençlerine iş lazım...
    *o gençler büyük şehirlerdeki, parayla diploma veren adı üniversite olan yerlerde vakit öldürüp, maksimum mekanda nargile tüketir.
    *şenlenecek dediği de, "millet gezmeye gelecek biz de onları söğüşleyeceğiz sandık" demek.

    size üzülenin aklını sikeyim. yok olan ormanlardan ve doğadan başka bir şeye üzülmüyorum.

  • 31. altay bayındır

    kaleye gelen kurtardığı 3. şut da senin götüne girsin

  • 32. usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler

    10 yıldır aktif araç kullanan birisi olarak burada müthiş bir tavsiyede bulunacağım. muhtemelen daha önce de yazdım ama bir kaç kişi daha görür diye tekrar yazmak istiyorum.

    daha önceleri bir forum sitesindeki bir üyenin tavsiyesi aslında bu ve tavsiye şu şekilde:

    "babam bana 'oğlum eğer yolda giderken park etmiş araçların arasından yola bir top fırlarsa hemen dur çünkü arkasından muhakkak bir çocuk yola fırlar" demişti ve gerçekten de bir çok kere başıma geldi"

    bu tavsiye de benim aklımın bir köşesinde hep kaldı ve 10 yıl boyunca 2 yada 3 kere başıma geldi. ne zaman park etmiş arabaların arasından yola bir top fırladıysa hemen durdum ve gerçekten arkasından hemen bir çocuk fırladı. eğer durmamış olsaydım çocuklara %100 çarpacaktım.

    bunu okuyan arkadaşların da bu tavsiyeye uymasını öneririm, çünkü çocuklar topu yakalamak için oynadıkları oyunun heyecanıyla gerçekten yola fırlıyorlar.

  • 33. vw golf gti'ın 240 km/sa hızda yaptığı kaza

    kaza değil dikiz aynası sürtmesidir. ama dikiz aynası kırılırken bile tok ses geldi. alman yabmış abi sjsjshj.

  • 34. 2 ekim 2020 n11.com rezaleti

    böyle sitelerden ariel deterjan falan al onun bile sahtesini yollarlar zaten n11 içlerinde en dandik en tehlikeli ve en kötü olanı

  • 35. sevdiğin kişi için böbreğini verir misin sorunsalı

    düşünmeden veririm.

    5 yaşındaki kızım karaciğer nakilli; ne manaya geldiğini çok iyi biliyorum

  • 36. çirkin bir kadın olmak

    kadının çirkinliğini bile yine erkekler tartışıp yorumluyor...

    edit : arkadaşlar amk sizin erkeğim ben

  • 37. masterchef türkiye

    çocuk sahibi olamamış ailelere "kısır" yapmak kimin aklına gelmiş acaba? skandal.

  • 38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    bu baslikta kafamizi mi siktiriyoruz arkadaslar. dertsiz basimiza dert almanin bir anlami mi var anlamadim ki niye böyle islerle ugrasiyorsunuz. ulan sik sik görüyorum sol tasakta millet makara yapiyor saniyordum, ciddi ciddi derdini anlatan insanlar varmis. ulkedeki psikolog sayisinin acilen artirilmasi gerekiyor

  • 39. mbwana samatta

  • 40. eşini döve döve tanınmaz hale getiren mahluk

    suçluyu resmen koruyan yasalar, aflar ve indirimler sayesinde 1 yıl bile hapis yatacağını düşünmüyorum.

  • 41. öğretmenlerin velilerden laptop istemesi

    az önce twitter'da okuduğum kadarıyla sadece bir iki yerde olan bir olay değil. bizim zamanımızda uydu alıcısı + tv alacağız diye para tırtıklamışlardı bizden. şimdi de 10bin liralık laptop alıcam, veliler para toplasın diyen bazı öğretmenler türemiş.

    ortaokulda bir arkadaşımla birlikte burs alıyorduk. okul idaresi, sınavına girip kazandığımız burs paralarını okulun temizlik giderlerine aktarıp bizim bursumuzun üstüne yatmıştı aylarca. böyle namussuz eğitimciler var maalesef.

    edit: klimasından tut projeksiyonuna, her sene 16bin liralık bir masraf çıkartıp velilere itekleyen öğretmenler de varmış. muhtemelen aman çocuğa düşük puan verir diye susuyor bazı veliler de. yazıklar olsun.

    edit2:
    allah kimseyi slide hazirlayacagi icin 10bin liralik harac dilenen tipleri savunacak kadar aptal etmesin. asılsız, yalan iddia derken senin kaynağın ne acaba? etrafındaki velilerle hiç konuştun mu? hiç gerçekten öğrenciyken x parası diye para toplanılmadı mı zamanında sizden de? o kadar insan bizden de aldılar, biz de aldık laptop yazmış, gelmiş adam yalanlamış kendi kaynağı olan bir organıyla.

    asıl troll siz ve sizin gibi mantıksızlıklara şaşıran insanlara troll ve x düşmanları etiketi yapıştıran tipler.

    edit3:
    tweet kaynağını sildim, tweet sahibini zor durumda bırakmamak adına. twitter'da karşıma çıkınca üzüldüğüm, böyle daha önce bu durumu yaşadığını yazan insanlar ve açılmış birkaç başlık da olduğu için ekşiye taşıdım. kendisinden özür diliyorum. adamcağız çok da kibar bir dille hiçbir öğretmeni hedef almadığını hatta olaydaki öğretmenin de kötü bir niyeti olmadığını yazmış. sözlükte de twitter'da da bu durumu benzer şekilde yaşayanlar da olmuş. bizzat öğretmenler de onaylıyorlar zaten bu durumu, entryleri okursanız görebilirsiniz. hala yalan ya diyenler var, ilginç, demek ki gerçek olamayacak kadar absürt bir istek.

  • 42. erol bulut

    elinde,

    altay-harun
    g.gonul - sangare
    caner - novak

    tisserand - serdar
    lemos - zanka - sadik

    gustavo - cigerci
    sosa - ozan - mert hakan

    perotti - thiam - valencia - ferdi - garry - s.gumus - d.turuc

    samatta - papiss cisse

    boyle hayvani bir kadro var. fenerbahce'nin hic bu kadar eksiksiz ve varyasyonlu bir kadrosu olmamisti. (vitorlu sene dahil) belki tek eksik kilit acabilecek cilingir bir 10 numara, fakat elindeki malzemeyle de kapanamayacak bir eksik degil bu. bu kadroyu bu ligde diger rakiplerin kadro kalitesi anlaminda senden bu kadar asagidayken sampiyon yapamazsan meslegini alanyada 6. 7.lige oynamakla gecirirsin.

    basarili olmasini gonulden diledigim teknik direktorumuz.

  • 43. kırmızı oda (dizi)

    spoiler veriliyor açılın.

    necdet aldattı, kanserden kurtuldu .. meliha kanser olup ölecek.

    meliha ‘nın kızı melek yangın gecesi evde değildi sevgilisi ile olayları izleyip “aa nasılsa beni öldü sandılar “diyip evden kaçıyor.kaçtığı gece sevgilisi oğlan ile birlikte oluyor .. sonra oğlan bunu bırakıyor .
    pavyonda çalışıp şarkıcı olmak isteyen melek bir pavyonla anlaşıyor hayatından inanılmaz memnun çünkü seks , gece hayatı, pavyon, şarkı türkü , süspüs inanılmaz hoşuna gidiyor..sonra çok zengin bir herif buna aşık oluyor buna nikah kıyıyor ve kapatıyor bunun kafasını..

    yıllar sonra aynı terapiste gelen melek bu olayları anlatacak ve hocam kafasında iki
    hikayeyi birleştirip meliha’nın kızı oldugunu anlayacak.

    ağzıma sağlık.

  • 44. sevgilinin annesine süt hakkı bilezik istemesi

    istesinler istesinler. bizim millet bundan anlıyormuş çünkü. ailem takıdır, paradır hiç bir şekilde mevzusunu açmayın ben sadece kızım istiyor diye onaylıyorum, satmıyorum dedi.
    eşimin kardeşi evlenirken kız süt parası, ot parası, bok parası her şeyi istedi.
    sonra eşimin ailesi bana "sizinkiler seni pek sevmiyordu herhalde hemen verdiler" dedi.

  • 45. fahrettin koca

    bu adam, annemin ölmesinde mesuliyet sahibidir, net.

    annem 70 yaşında, okuma bilmeyen bir kadındı. ama son demlerinde, siz abartıyorsunuz, tüm türkiye’de sadece şu kadar hasta var, bula bula evinden çıkmayan beni mi bulacak derdi. arada fırına pazara gidince de kaptı haliyle. 17 gün yaşatabildik, sözde sağlık sisteminin bedava olduğu ülkemizde, günlüğü 1.250 liradan yatırdığımız hastanede bir başına ölüp gitti. kabahati, her açıklanana inanmasıydı.

    şimdi adım gibi biliyorum; eğer bu fahrettin koca, verileri manipüle etmese, tüm vakaları doğru açıklasa, günde 20-30 bin vakamız var deseydi, bu yaşlı ve saf annemiz korkusundan dışarı çakmaz, virüsü kapmazdı.

    öte dünya varsa yaşlı bir kadının ölümünden sende sorumlusun fahrettin koca. tedbir almayan fırıncı değil, pazarcı değil ya da maskesiz dolaşan diğer vatandaşların değil, kabahatin büyük çoğunluğu sende bilesin.

  • 46. batı'nın sömürdüğü için gelişmiş olması

    bir çok avrupa ülkesi 2.dünya savaşı'ndan sonra işe sıfırdan başladı. buna rağmen çok kısa süre içerisinde yeniden zengin ve güçlü oldular. yine de eski sömürgeleriyle ilişkileri üzerinden bugünkü durumunu açıklamaya çalışanlar olabilir ancak bırakın sıfırdan başlamayı fersah fersah geriden başlamak zorunda kalan almanya kimi sömürdü de tekrar avrupa'nın en zengin ve gelişmiş ülkesi olabildi? iç anadolulu ilkokul terk gurbetçileri mi?

  • 47. mangal işini bana bırakın diyen tip

    bütün etler pişip herkes masaya oturunca o oturmaz. kenarlarda bir yerde simsiyah elleriyle sigara yakıp herkesin yemek yiyişini büyük bir gururla seyreder.

  • 48. azeri gençlerin savaş karşıtı açıklaması

    azerbaycanda genç nüfusun ne kadar da az olduğunu öğrendiğimiz bildiri olmuş.