birak bu hayalleri4
profili

  • antalya'da köpeği ezip kaçan adamın son hali

    insanı derin düşüncelere sevk eden bir hal.

    https://twitter.com/…olat/status/895722436620103680

    zorla güzellik olmaz ama zaten kim güzel olsun istediki?

    edit: arkadaşlar, resmi inceleyince şunlar gözüme takıldı.

    fotoğraf tarla gibi bir yerde çekilmiş, acaba oraya kendisi gitmiş olabilir mi?
    arabasının camı kırıkken oraya gitmesi mümkün değil, demekki camı orada kırmışlar.
    plakayı göstermek yeterli mi? arabada başka hasar var mı?
    kolundaki takılı olan şey nereden geldi? adam dayağı tarlada yediyse arabayla hastaneye götürüp muayene mi ettiler? kim gezdiriyor bu adamı?
    yüzünde neden hiç bir iz yok? döven kişi özel bölgelerine mi çalıştı acaba?
    elbisesindeki yırtıkların anlamı ne? yerden yere mi sürüklendi?

    aklımda deli sorular.

    edit2: videoyu izleyince daha bir kafam karıştı.
    kaza ise, bu adam neye çarpmışta ön camı böylesine darbeler almış?
    kaza sonrası hastaneye gidip koluna aslı taktırmış ki baya bir süre alır ol, üstünü başını değiştirmeden olay yerine geri dönüp döndüğünde yanında iha dan habercilerimi çağırmış?
    çok kolpa olmuş bu çekim. verdiği bu röportaj dikkatli okunduğunda adamın akıl sağlığı ile ilgili bilgiler içermekte. belli ki bu işten kolayca sıyırılabileceğini düşünen br çakal. bu adam daha dayak mayak yememiş...

  • istanbul boğazı'na yürüme tüneli

    5 yıldızla polisten kaçarken sürenin bitmesini beklemek için kullanılabilir.

  • recep tayyip erdoğan'ın taklidini yapan adam 2

    hiçte boku çıkmamış bu da çok güzel olmuş dediğim taklittir.

  • 13 haziran 2015 domino's pizza rezaleti

    ne zamandır güzel bir rezalet konusu arıyordum. sözlükte bulamadım, ben yazayım dedim.

    evet. bugün eşim ve ben evde işlerimizi yaparken dışarı çıkmak yerine öğle yemeğini eve söylemeye karar verdik. eşimin pizza ısrarları sonucu başka seçeneğimiz olmadı. aç birer kurt olarak tabiki kürkçü dükkanına geri döndük.

    aslında ben çok da aç değildim. o yüzden fazla yemeyeceğimi düşünerek eşimle orta boy pizza söylemeye karar verdik. siparişi verirken özellikle paketos seçtik ki yanındaki tavukları ve patatesleri ben yerim eşim de pizzayı yerim dedi. 150 gr tavuk ve 150 gr patates bana yeter diye düşündüm.

    http://grab.by/i2su

    siparişimiz inanılmaz bir hızda geldi ve hızlıca yemek masasının yolunu tuttum.

    paketi açtım ama şoktan o anın fotoğrafını çekemedim. ama en azından içinden çıkan "paketos" menüsü menü yapan harika tavuk ve patatesi ile bu görsel şölen karşısında kendimden geçtiğimi anlatabilirim. o kadar çok koymuşlardı ki hemen mutfak terazisini kapıp bu muhteşem paketos menüsünün bolluğunu ölümsüzleştirmek istedim.

    normalde üç beş gramın hesabını yapan birisi değilim ama burada bariz bir sıkıntı var.

    http://grab.by/i2sa

    evet doğru görüyorsunuz tamı tamına 58. gr. hadi yolda biraz daha buhar kaybetseler pakete konduklarında 60 gr olsunlar. 90 gr eksik. hımm...

    peki ya tavuklar? onlarda baya buhar kaybetmişler. .

    http://grab.by/i2sc - 52.9 gr.

    sanıyorum çalmanın ülkemizde yeni bir adet olması böyle birşey. evet sözlük. gidip de şikayet var'a yazacağıma buraya yazdım. umurlarında olmaz biliyorum ama yine de ileride paketos'un içini merak edenlere bir kaynak olabilir.

    peşin not: dara aldım tabiki. http://grab.by/i2sy

    edit: teraziyle evde ne yaptığımı merak edenler olmuş. hiç altın tartmadım, onu tartmak için daha hassas teraziler lazım bence, aslında dengeli beslenmek için gramaj hesabı yaptığım bir dönemde almıştım. arada sırada dışarıdan satın aldığım şeylerin gramajlarını da merak edip bakıyorum. bim'in yumurtalarını henüz tartmadım, ama aklımda. mesela geçenlerde kabuklu ceviz ile soyulmuş ceviz arasındaki fiyat farkını hesaplamak için kabuklu ceviz tarttım. 100 gr kabuklu ceviz 50 gr kadar çeviz içi verdi. buna göre kabuklu ceviz alırken kırma maliyetini de hesaplayarak alıyorum, bir de daha taze oluyor kabuklu.

    bazı arkadaşlar hayatları boyunca "birisi tokat attığında diğer yanağını dön" mottosuyla büyütüldüğünden midir nedir, hakları yendiğinde pek sesi çıkmıyor kimseninde sesinin çıkmasını istemiyor. nasıl bir ülkedeyiz? küçük ya da büyük bir hakkımız yendiğinde ses çıkartmamız mümkün olmayacak kadar baskı altına girmişsiz. nedir bizi korkutan/durduran şey?

    bir de resimleri yüklediğim sitede yorum yapma özelliği olduğunu bilmiyordum. sanıyorum inciciler dadanmış. özgür bir ortamda seviyenin nerelere geldiğinin güzel bir örneği.

    gram hesabını yapmamın sebebi bariz bir kandırmaca hissettiğimden dolayı. yoksa %10-20 gramaj farkı önemli değil.