Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 24 kasım 2019 yeni malatyaspor fenerbahçe maçı

    mete’nin koridorda fenerli futbolcuların üstüne yürüdüğü iddia edilen maç. “ben daha ne yapayım, formayı hak etmeyen siktirsin gitsin.” diye bağırdığı söyleniyor.

  • 2. valinin oturuşunu beğenmediği öğretmeni azarlaması

    vali gibi davran da görelim. devletin üslubu bozuk olursa valinin de böyle üslubu olur işte.

  • 3. sevilen bilgisayar oyununu üç kelime ile anlatmak

    emrin, yaparım, tamam

  • 4. 24 kasım 2019 muharrem ince'nin basın toplantısı

    inanılmaz ancak halk tv'nin kestiği canlı yayın. geçenlerde iyi parti ile hafif bir sürtüşme olduğunda meral hanım'ın grup toplantısını da yayınlamamışlardı.

    a haber'ini de halk tv'sini de düdükleyeyim. ben böyle zihniyeti zükeyim.

  • 5. s..... öğretmenleri kendinizi ne sanıyorsunuz

    tokatlamak ne ya ? nasıl oluyor da bir polis bir öğretmeni tokatlıyor ? sen kimsin ? hakim bile tokatlayamaz. hukuk devleti kardeşim burası. sen kimseye kafana göre ceza kesemezsin. o öğretmenler olmasa sen polis dahi olamazdın.

  • 6. muharrem ince

    basın toplantısı editi: `*al işte komediye gelin!
    şu an devam eden basın toplantısını, ntv bile canlı gösterirken, halk tv birkaç dakika gösterip yayını kesti. neden diye bir düşünün bakalım?

    **a haber'in onu yayınlaması; ve buna bağlı olarak, akp'nin şu an için chp'nin başına kendisinin geçmesini istemesi tabi ki normal; çünkü bu sayede, belki de iyi parti - chp - hdp bloğu dağılacak. bu da akp'nin işine yarayacağı için, eskiden değil ama şimdilerde ince'nin genel başkan olmasını istiyor olabilirler. fakat bu, onun akp ile bir iş birliği içinde olduğunu göstermez. böyle saçma bir mantık olabilir mi?

    ***ayrıca; ince genel başkan olduğunda, chp'nin son seçimde aldığı milliyetçi ve kürt oyları alamaz teorisi de ayrı bir komedi.
    yani neden böyle bir şey olsun ki? daha doğrusu, kılıçdaroğlu var diye chp'ye oy verip, ince geldiğinde oy vermeyecek kitle vermesin zaten, akıl tutulmalarına devam etsin.

    bugünkü tartışmaları bir yana bırakarak bir şeyi çok merak ediyorum; kendisi hakkında, cumhurbaşkanlığı seçiminden beridir devam eden ve buna bağlı olarak birçok seçmeninin de kendisine sırt çevirmesine neden olan şu '' 24 haziran gecesi kendini bitirdi '' kampanyası bir tek bana mı anlamsız geliyor?

    yani sırf bu yüzden kendisine bir daha oy vermeyeceğini söyleyen, ve gördüğüm kadarıyla sözlükte de bolca mevcut olan bu insanlar ne kadar saçmaladıklarının farkında değiller mi acaba?

    *recep tayyip erdoğan %52,6

    *muharrem ince %30,6

    siz şimdi, böyle net bir kayıp söz konusuyken, kendisinin tvlere çıkıp bunu savunmasını veya bu sonuçlara itiraz etmesini mi istiyordunuz/bekliyordunuz?

    mesela ekranlara çıkıp '' evet maalesef kaybettik '' dese, bütün bu tartışmalar olmayacak ve onu sevmeye devam mı edecektiniz? bu mudur yani?

    aradaki fark, istanbul seçimi gibi kıl payı olsaydı, tabi ki o da çıkar itirazını da ederdi, sonuçların arkasında da dururdu.

    fakat o ne yaptı? tam da ondan bekleneni yaptı; yani kaybetmeye tahammül eden biri olmadığı için; ve de fark bu kadar net olduğudan dolayı sessiz kalmayı tercih etti. olay bu kadar basit.

    ayrıca, '' adam kazandı '' da bence gayet makul bir açıklamaydı.
    ne yani, ülkenin cumhurbaşkanıyla ilgili nasıl bir hitap kullanmasını bekliyorsunuz, deli misiniz?

    edit:

    https://www.youtube.com/watch?v=tgwvitnkcga

    bakın bu video, 24 haziran gecesine ait. bülent tezcan, inatla seçimin ikinci tura kaldığını söylüyor.
    şimdi sırf açıklama yapmak adına, çıkıp böyle aldatıcı bir açıklama yapıp boş umut dağıtmak daha mı iyi?

  • 7. 24 kasım 2019 lecce cagliari maçı

    sırf bu maç için bugün polonya'dan italya'ya geldim. akşam saatlerinde lecce'ye ulaştım. muhteşem bir şehir, bizim sinop gibi ama daha güzel. her tarafı deniz.

    maçtan kimsenin haberi yok gibi şehirde. via del mare stadyumu'nu görmeye gittim çevresi bomboş. bizim ülkede daha çok ilgi görüyor yemin ederim.

    bilet çok pahalı geldi. est tribünü dneı bölümü 17 numaradayım. yani kulübenin karşısındaki bölümün ortaları. istediğim yerin bilet parası internette 32 € ama ilginç bir şekilde gişede 41 € ödedim. kazık yedim sanırsam ama çok koymadı.

    bugün otelde kalacağım yarın maçı izleyip gece uçakla polonya'ya dönmem gerek. çünkü geç kalırsam patron lecce-cagliari maçı için geç kaldığıma inanmaz amk ahahshha

    edit 2: yarın tüm gün gezmeyi planlıyorum. lecce'de olan suserler varsa - ki zor bir ihtimal - ya da yakın olan diyeyim, birer pizza yiyip güzel bir yerde italyan kahvesi içebiliriz.

    edit: arkadaşlar yine trolledim sizi ahhaha ulan her seferinde kanıyorsunuz ben bıktım siz doymadınız ahahsjjdjsjsjs ben işsizim amk ne polonya'sı ne italya'sı. kahve alacak param bile yok ajasjaj

    neyse bi link yollayın da izleyek sjajajjd

  • 8. iş garantili bölümler

    hukuktan açık kapıyı kapatıyorum

  • 9. 30'luk yazarların sözlükte takılma amacı

    şu sözlükte bilmem kac yasinda yıldır varım. amma okur, amma yazar. belki onbinlerce başlık gördüm, troll falan ne ararsan. fakat böylesini ilk kez görüyorum, olum hiç mi moderatör kalmadı lan? maaşlarını ödeyemiyorsanız aramızda toplarız abicim, noluyo ya?
    forumdan da öte bir noktaya gidiyoruz.

    edit: (bkz: hayırlı feysbuk'lar)

  • 10. geceye bir kurtlar vadisi repliği bırak

    eıh hiıh eih hih hih hih eağh hih hih eağh hihhhih hih hih eağh hih hih hih

    laz ziya

  • 11. tolga çevik

    mevzubahis videoyu henüz izlemedim. kibirli mibirli demişler hakkında. kendisiyle çalışmış biri olarak şunu diyebilirim: birlikte çalıştığı insanlara karşı pozitiftir. dağbaşında çalışırken set çalışanının elinden birkaç kiloluk kum torbasını alacak kadar da yardımseverdir. insanları tek bir olay üzerinden yargılamamak gerekir.

  • 12. avm'de öpüşen çifti uyaran kişinin bıçaklanması

    haber 2016’dan başlığı hortlatıp kendi kendinize tribe giriyorsunuz, neyse devam çocuklar.

  • 13. geceye bir öğretmen sözü bırak

    “istediğin bölümü özel üniversitede okuman için 7 tane bileziğim var, onları bozarım.” dedi ilkokul öğretmenim, sırf “ya kazanamazsam” diye endişelendiğim için.

    ve ben onun bileziklerinin bozulmasına kıyamadığım için istediğim bölümün bulunduğu en iyi devlet okulunu kazandım.

    mesajlar üzerine gelen edit: ilkokul öğretmenim annem ya da babam değildi. akrabalığım da yoktu. tam bir cumhuriyet öğretmeniydi. üstünden yıllar geçse de hala görüşürüz tüm özel günlerde. beni çocuğu olarak gören, gerektiğinde çok kızan, gerektiğinde çok seven muhteşem bir öğretmen-anneydi.*

  • 14. 350 bin tl'lik evi bedavaya getirmek

    bunun bir üstü cumhurbaşkanlığı

  • 15. ersun yanal

    takımı fenerbahçe'yi nisan'da şampiyon yapması beklenirken, kasım ayında tarihin en formsuz galatasaray'ından yalnızca 2 puan fazla alabilen teknik adam. "küme düşer" yorumları yapılan beşiktaş ile de aynı puandadır.

    ayrıca fenerbahçe ile 1(bir) adet kupa kazanarak efsane olmuştur.

  • 16. kafa olarak insanı en çok yıpratan meslek

    (bkz: yazılım)
    bu meslekteki insanların, hem benden hem akıl sağlığı pek yerinde olmuyor.

  • 17. dipsiz göl'ün eski haline gelmesi

    suyu koyunca ekosistem de anında oluşuyor zaten. helal olsun emeği geçenlere.

  • 18. türklerin öğrenemediği şeyler

    dürüstlüğün en önemli sermaye olduğu.

  • 19. öğretmen azarlayan konya valisi'nin haklı olması

    atılır amk atılır.bacak bacak üstüne de atılır,eşofman da giyilir.çıkamadınız şu biat kafasından hala.orda bir vali var,mesleği valilik bu kadar,toplumda herkesin kendince bir görevi vardır o adamınki de o.bu kadar.meslekleri üzerinden milleti birbirine köle yapmayı bırakın artık.

    gelen mesajlar üzerine edit: benim derdim bu sikimsonik insan uydurması kavramlarla..yok "valilik makamı"ymış...bu makamlara bu kutsallıkları atfedenlerle...benim için vali dediğin şeyin öğretmenden farkı sadece mesleki tanımıdır...o adam vali olmayı seçmiş ( ya da birileri o makama koymuş bu adamı) ,başkası da öğretmen olmayı seçmiş, görev tanımına uygun iş yapmazsan işinden olabilirsin ki bu gayet mantıklı ama "ben ağayım,paşayım,bana saygı duyun" tarzı şeyler biat kültüründe olur,derdim muhalefet falan değil derdim insanların mevkilere yükledikleri ve sonra kendilerine hükmetmesine sebep olan bu kutsaliyetlerle.

  • 20. çok güzel seven erkek

    kocam! bazen çok kızsam da sonra düşünüyorum, beni onun kadar güzel kimse sevemez ki diyorum, bütün öfkem geçiyor.

  • 21. ekşi itiraf

    açılın, 15 bin liralık bedelliye yaşı yeten ama parası yetmeyen, sonraki bedelliye de oturma organını yırtsa bile yaklaşamayacak ben, tecilimi bozdurup askere gittim, yemin törenini yapıp, izne çıktım.

    sol. sol. sol sağ sol.

    hem akıllı telefon yasak diye hem içeri sokabilsem bile şarj sıkıntısı var diye telefon götürmedim yanımda. tuşlu telefon da istemedim, internete giremedikten sonra o ucubeye gerek yoktu. ankesör kartı aldım, ailemi bu şekilde aradım. telefonsuzluk, gündemden ve akrabalardan uzak kalmak için ideal bir eksiklik. hem huzur verici hem de biraz sıkıcıydı. genel olarak kafa dinletiyor.

    bilmediğim ortama, tanımadığım insanların arasına girme stresi, korku, hüzün, internetsizlik, alışkanlıklardan vazgeçmek zorunda kalmak, yeni alışkanlıklar edinmek zorunda kalmak, hırsız, sapık, dengesiz, mal insanlarla aynı ortamda bulunmak zorunda olmak... herkes gibi ben de bu duygularla gittim. alıştım.

    26 yaşıma kadar saçımı hiç kısa kestirmemiştim, yüzüme de ne zaman jilet vurduğumu hatırlamıyorum. ilk günler kısa saç ve jiletten dolayı kabaran yüzüm nedeniyle aynaya bakmaya korkar oldum. krem bir işe yaramıyor, sadece yüzün alışması gerekiyor. saç ve sakal benim çirkinliğimi gizliyormuş. kısa saça alıştım ama sakalsızlığa alışamadım.

    kendi evinde, kendi yatağı dışında yatamayan ben, 30 kişiyle aynı koğuşta kalmaya alıştım.

    kendi evi dışında tuvalete giremeyen ben, günde 250 kişinin girdiği tuvaleti kullanmaya alıştım. tuvalet kapısına yazmışlar; "rahatça sıçtığın gün askersin."

    çarşaf ve yastık yüzü yıkanma günleri sabit. siz birliğe, yani koğuşa yıkanma gününden önce gittiyseniz başkasının yattığı çarşafı, yastık yüzünü kullanmak zorundasınız. at gibi ayakta uyurum, gerekirse uykusuz kalırım daha iyi. durumumu şımarıkça bulanlar oldu. ben de yastığı yatağın başına dik koyup, başımın altına da havlu açtım, her gece de bere takıp yattım. 4-5 gün sonra çarşaflar, yastık yüzleri yıkandı ama havlu ve bereden vazgeçmedim.

    içinde et olan yemekleri hiç yemedim, askerlik boyunca da yemeyeceğim.

    askeriyenin meşhur botu ve çök kalk yapmaktan ilk günler topuğumu kesmek istedim. sonra ona da alıştım.

    sol. sol. sol sağ sol.

    her gece ışıklar kapandıktan sonra 3 ses duyuluyordu koğuşta; horlama sesi, öksürük sesi, tuşlu telefonların tuş sesi.

    hem keşke akıllı telefonum yanımda olsaydı dedim hem de iyi ki yanımda değilmiş dedim. akşam erken yatmak için 5 dakikanın hesabını yapar oldum.

    yat iştimasından sonra herkes geyik yapmak, dertleşmek, çay, sigara, kahve içmek için dışarıda otururdu, sonra koğuşa çıkıp kamuflajı çıkarıp eşofmanı giyerdi. biri vardı, biz daha koğuşa çıkmadan eşofmanı giymiş, horlaya horlaya uyumaya başlamış olan vardı. arkadaş hiç mi derdin, hayalin, isyanın yok?

    her on askerin dokuzu, her sabah sakal tıraşına isyan ederken, 20 yaşında olup da yüzünde tüy bile olmadığı halde, sakalı çıksın diye her sabah tıraş olan da vardı.

    sol. sol. sol sağ sol.

    haftada bir çorap değiştiren yaratık da vardı, günlük çorabını değiştirip, lavaboda çorabını yıkayan, ayaklarını yıkayan kral da vardı.

    çarşafın ve yastık yüzünün rengi açık mavi. önceki celp döneminden kalma çarşaf ve yastık yüzü terden ve pisten lacivert olmuş durumda. bu durumdan rahatsız olmadan huzurla yatan hint vardı.

    627483929472 kere "her şey tek tip olacak, o da askeri olacak" diye söylenmesine rağmen iştimaya kendi sivil beresiyle çıkıp, 250'den fazla kişiye ceza aldıran davar vardı.

    iştimaya geç gelmekten, boyasız bottan, tıraştan, düğmeden, bereden, telefondan, sigaradan azar işitmekten zevk alan hanzolar vardı.

    annesini arayıp, kendisine işkence yapılıyormuş gibi anlatan beyinsiz de vardı, arkadaşlarına rus çıtırlarla havuz başında parti yapıyormuş gibi çok rahatım burada diye sallayan ezik de vardı.

    yürüyüşlerde düdük sesine, sol çığlığına rağmen ısrarla sağ basan, kafası basmayanlar da vardı.

    sevgilisine saatlerce askerlik anısını anlatan da vardı. ne anlattı acaba? "aşkım bugün sabah iştimasında 5 tane muratti izmariti topladım biliyor musun?"

    herkesin ya binbaşı ya general tanıdığı vardı. benim onbaşı tanıdığım bile yok.

    usta birliği için hakkari'yi isteyenler, izmir'e, izmir'i isteyenler, hakkari'ye gönderildi asdfgghjjlll. doğuya düşenler, "burada komutanlar sıkmıyor, kafa rahat olur", batıya düşenler de "burada çarşı izni var, burası çok rahat olur" diye kendini avutanlar vardı. rahat olunan tek yer kendi evinizdir arkadaşlar.

    kamuflajı giyince kendini bordo bereli sanan da vardı.

    "ben mescide gideceğim" deyip, yemekhane sırasında herkesin önüne geçen de vardı. bunu arasıra yapardı. belki de herkesin önüne geçmediği günlerde sabahtan tüm namazları peşinen kılıyordu.

    "arkadaşlar yere izmarit, çöp atmayalım. çünkü biz topluyoruz" diyen duyarlı da vardı. izmariti, çöpü yere atıp, "nasılsa biz topluyoruz" diyen mal da vardı.

    sol. sol. sol sağ sol.

    eğitimlerden geri kalmamak için gerçekten hasta olmasına rağmen revire gitmeyen de vardı, iştimadan kaçmak için "tırnağım kırıldı beni gata'ya sevk edin, bana çürük verin, en azından birkaç ay hava değişimi verin" diye ağlayan uyanıklar da vardı.

    "oğlum yemeklerde şap varmış yemeyelim" diyen playboya "lan oğlum yemeklerde şap olsa, o kadar komutan yemekhanede yemek yer mi?" diyen einstein da vardı. "asıl bize yaptıkları aşıda, cinsel istek kesici madde var" diyen edison da vardı.

    rütbeleri, silahları, helikopterleri ezbere bilenler vardı. usta askere komutanım diyen de vardı. komutana yalakalık yapan da vardı.

    "ben izmarit toplamaktan nefret ediyorum" diyen de vardı. aynen aslanım aynen, biz de zaten "izmarit toplama kulübü" üyeleriyiz.

    sol. sol. sol sağ sol.

    her yerde hemşerilerini arayanlar vardı. seçilmiş kişiler gibi bir araya gelip, memlekete dönünce ne yapacaklarını konuşurlardı.

    20 yaşında köyünden ilk kez çıkmış masum, gariban da vardı, 30 yaşında memur da vardı, bmw'mi özledim diye şov yapan da vardı, komutana abi diyen de vardı, tabldotu yalayan da vardı, çürük kovalayan da vardı, çocuğunu özleyen de vardı. her kesimden, her tipten insan vardı.

    birkaç gün sonra iznim bitiyor ve yeni birliğime gidiyorum. yeni şehir, yeni arkadaşlar, yeni sorumluluklar, yeni dertler, yeni stresler. hem heyecan hem de stres verici.

    kolay arkadaş edinemeyen biri olarak bu sefer yanımda kitap götüreceğim. şafak saymamaya dikkat ediyorum ve askerliği sevmeye çalışıyorum. zaman daha hızlı geçiyor o zaman.

    birkaç gün ailemin yanında kalacağım için, temiz, sıcak yatağımda yatacağım için, temiz, lezzetli yemekler yiyeceğim için, istediğim saatte kalkacağım için çok mutluyum.

    "bir gün gelecek bir gün kalacak."

  • 22. 24 kasım 2019 muharrem ince habertürk yayını

    kendisine atılan iftirayı üzerinden temizlemeye çalışmaktadır. üzerindeki iftirayı temizlemek için gerekirse yüzlerce kanala konuk olur, kimsenin haddine değildir.

  • 23. tesla cybertruck

    lan bu arac sizin icin uretilmiyor.

    arkada pompali tasiyan, yol vermezsen silah gosteren, arazisine giren ayiyi oldurup sonra pisirip yiyen, ucak ehliyeti alip kendi tarlasina inebilen amerikan comari icin uretiliyor.

    adama 9mm kursun gecirmez arac vermissin, bu arac porsche'tan daha hizli, butun amerikan kamyonlarindan daha guclu, cizilmiyor, atv'si var.

    ve bu arac sadece 40bin dolar.

    sunu almamak icin salak olmak lazim.
    sikmisim tasarimini, doblo cok mu guzel tasarima sahip bizim ulkede yok satiyor.

    ayrica eskiden arabacilar istedigini tasarlardi, simdi linc yemekten korktuklari icin risk alamiyorlar.
    japonlar haric butun arabalar buzdolabina benziyor.

    9gag'de dalga gecilmesi iyi bisey, apple bilgisayarla rende diye dalga gectiler, sonra makineli tufege benziyor diye telefonla dalga gectiler bu sayede bedava reklam yapiyor.

  • 24. en sevilen kahvaltılık

    kaliteli birkaç çeşit peynir. özellikle de ezine peyniri.

  • 25. en sevilen öğretmenin adı

    bu bilgi günlük hayatta ne işimize yarayacak hocam?

  • 26. a haber'in muharrem ince'yi desteklemesi

    asıl amaç ekrem imamoğlu'dur. bu saltanatı bitirse bitirse imamoğlu ya da o profilde biri bitirebilir. diyarbakıra da giden nişantaşına da giden, kuran kursunda kalmış karadenizli bir profile karşı iktidar cenahı çok çaresiz kalıyor. o yüzden partinin tekrar ulusalcı kemalist kliğin eline geçmesini istiyorlar.

  • 27. başöğretmen recep tayyip erdoğan

    (bkz: sözlüğe yeni malların gelmesi)

  • 28. 1 günlüğüne takılmak istenilen dizi karakteri

    (bkz: john noble)
    (bkz: walter bishop)

  • 29. en yakındaki kitabın 56. sayfasının 5. cümlesi

    serbest yağ asitleri kanda albumine bağlı taşınarak karaciğere gelir.

  • 30. yeşil zeytin vs siyah zeytin

    yeşil zeytin lezizdir, siyah zeytin ağaçta duran yeşil zeytinin yerde oluşan gölgesidir.

    edit : yeşil kırma zeytin forevır.

  • 31. binersem siksinler dedirten otobüs firmaları

    bkz (yeni adana) hareket etmeden önce; “ ayakkabıları çıkarmak, geğirmek ve osurmak yasaktır diye anons yapmışlardı. o dakika nasıl bir tezgaha düştüğümü anlamıştım.

  • 32. sabriye şengül

    acun sunsaydı 9-9du şuan

  • 33. öğretmenler günü hediyesi için 65 lira toplamak

    ücretli öğretmenin takım elbisesi için toplanmış güya.
    madem o kadar ince düşünüyorsunuz sayın hocam, kendi aranızda neden toplamadınız? eminim bir çok öğretmen arkadaşınız da vardır, 15 öğretmenden 100’er tl alsanız alırdınız takım elbiseyi. neden öğrencilerden toplama gafletinde bulundunuz? bu kadar aç mısınız? olan var olmayan var, ben o paraların toplandığı gün okuldan kaçtım kaç kere.. yapmayın lütfen.

    edit: #98192195 şu entry’ye ithafen yazdım ama trollmüş. yine de fikrim değişmedi öğrenciden para isteyen öğretmenin amk.

  • 34. en güzel bira

    weihenstephanerin her birası

  • 35. türkiye'deki en güvenilmez meslek grubu

    güvenilir olanı yazsak daha kolay olur

  • 36. şanlıurfa'da benzin dökülüp yakılan kız çocuğu

    arap götü yalayanlar sevinsin çok sevdikleri şeriat ayaklarına geldi.

  • 37. yakışıklı bir erkeğin yalnız olmasının nedenleri

    utangaçtır, konuşmayı beceremiyordur. gerizekalı olması durumu etkilemez, gerizekalı bir kız bulabilir.

  • 38. yürüyen merdivenin sol tarafında dikilen insanlar

    hala yürüyen merdivende yürünmez yazan beyin özürlüler var. bu beyinsizlerle birlikte yaşamayı hakedecek ne yaptık yarabbim?

  • 39. öğretmenler günü

    geçen senenin sömestr tatilinde aile ve sosyal politikalar bakanlığından biri annemi arayıp, bir ricada bulunuyor. aile içi şiddet ve taciz mağduru kız çocuklarını koruma altına aldıkları eve gelip çocuklara bir saatlik konuşma yapmasını istiyor.
    iki kız çocuğu sahibi bir anne, 40 yıldır sadık bir eş ve 43 yıldır öğretmen olan annemin dünyada en iyi yaptığı şey öğretmenliktir.
    işini bu kadar severek yapan, hala yeni şeyler öğrenmeye hevesli, söz konusu öğrencileri olduğunda akan suları durduran biri her zaman çıkmaz karşınıza. haliyle biz iki kardeş de babam da bunu bilir ve kabulleniriz.

    köylerde, kenar mahallelerde, şehir merkezinde ve en gözde özel okulda da öğretmenlik yaptı, hala da yapıyor. çoban çocuklarını da okuttu valilinin çocuğunu da. anneme göre çocuk çocuktur, kimliği yoktur. özellikle ilkokul çocuklarının yüzlerinden, bakışlarından, duruşundan içinde bulunduğu aileyi, evdeki mutluluğu/huzursuzluğu çok kolay okursunuz der. bu sayede yıllar içinde farklı şekillerde istismar edilmiş çocukları tespit edip, gerekenleri yaptı.
    buna rağmen o konuşma için hazırlanırken çok heyecanlanmış annem, öncesinde bize hiç bahsetmedi.

    konuşma günü gelmiş ve bir saat için girdiği o evden dört saat sonra çıkmış. gizlilik sebebiyle kızların başlarından geçenleri çok detaylı bilmese de çocukların hallerinden anlaşılıyormuş. annemi çok sevmişler ve saatlerce sorular sormuşlar, annem gibi olmak için neler yapabilecekleriyle ilgili danışmışlar ve bize yani öz çocuklarına selam söylemişler. muhtemelen bizim yaşadığımız çocukluğa hasretlik duyduklarındandır bu. selam değil de yaşanmamış bir geçmişe özlem.

    oradan çok mutlu ayrılmış ve hemen beni aramıştı annem. ama sesinden harap olduğunu anlayabiliyordum. bu da benim yıllara dayanan evlatlık mesaiyimin bir getirisi. çok yorulurdu, okulda öğrencileri için harcadığını bildiğim sabrı bana gelince çoktan tükenmiş olurdu. çocukluğum ve ergenliğim boyunca çok içerlerdim buna ama artık annemi anladığım yaşlardayım. o zamanlar ona hiçbirimiz nasılsın diye sormaz hatta eve gelir gelmez kendi taleplerimizi yüklerdir. şimdi soruyorum, üzüldüğünde teselli ediyorum, mutluluğunu paylaşıyorum, onunla gurur duyduğumu her fırsatta belirtiyorum.

    haliyle o konuşmada da sordum. bu kadar ağır şeyler yaşamış çocuklarla görüştükten sonra ne hissetmişti. bu temas annemde nasıl bir iz bırakmıştı. “anlayamıyorum” demişti annem. “tamam aileler cahil olabilir, kötü olabilir, anne-baba olmaya uygun olmayabilir ama ya öğretmenleri? nasıl farketmezler, nasıl müdahale etmezler, çocukları nasıl izlemezler, korumazlar, kurtarmazlar? mutlaka işaret vermişlerdir, sözle olmasa da yardım istemişlerdir, bir öğretmen buna nasıl kayıtsız kalabilir?” çünkü anneme göre o çocuklar sadece ailelerin çocukları değil, toplumun çocuklarıdır ve öğretmenin tek görevi eğitim vermek değil ona emanet edilen çocuğu gerekirse ailesinden bile korumaktır. *

    başta annem olmak üzere görevini şevkle yapan, iyi bir gelecek nesil yaratmak için çabalayan, şevkini yıllar içinde arttırarak kendini geliştiren, mesleğini seven ve öğrencilerini ayırmadan onları koruyan tüm cumhuriyet öğretmenlerinin öğretmenler günü kutlu olsun.

  • 40. milletvekilleri çakar lamba istiyor

    nereye yetişecekler meclise mi?

  • 41. sözlük yazarlarının fiziksel özellikleri

    sözlükte ilk defa kısa boylu ve şişman erkekler, götü yere yakın ve çirkin kızlar görmememi sağlayan başlık. size daha kayıt olurken default olarak leonidas kasları ve altın kaplama pussy gelmiyor muydu lan? şu an çok şaşkınım sözlük. sen de bir rüyadan ibaretmişsin.

  • 42. okullarda erdoğan'ın hayatının anlatılmaması

    anlatmaya gerek yok. internete bakınca görülüyor. mesela dün 324 milyarlık halı almış.

  • 43. yazılımcı yazarların dizüstü bilgisayar tercihi

    ben genelde "şirket ne verirse" marka kullanıyorum, fiyat /performans oranı çok yüksek.

  • 44. balta ile başı kesilen koca

    cinayetin kadını erkeği olmaz. gittikçe artan bu cinayetlerin sebeplerine odaklanılması gerekiyor: saçma, şiddeti normalmiş gibi gösteren diziler, kaba siyasiler, ünlü isimler ve en önemlisi ekonomik kriz.

  • 45. kadınları cezbeden 4 nesne

    kedi patisi
    kedi bıyığı
    kedi burnu
    kedi kulağı

  • 46. saksafon çalan adanalı dayılar

    en temiz duygularimla, sokakta muzik yapan sarhos dayilar falan hayal ederek gelmistim. hayattan soguyarak gidiyorum

  • 47. 24 kasım 2019 yeni malatyaspor'un verilmeyen golü

    buz gibi goldür, buna faul diyip bide millete ruh hastası diyen gerizekalı ruh hastalarını kaale almayınız.

    not: bjk

    edit: 4 dakikada 4 küfür çok güzel fenerliler gaza gelmeye bağlamış. 20.haftaya doğru yine ağlamaya başlarlar. bu sene eurolig de yok işiniz zor.

    edit 2 : `ceza sahası içinde kaleciye dokunmak faul biliyorsun değil mi?` yazanları göstermiştir. hahahahahahhahaha

  • 48. amazon.com.tr

    bir sürü çaylak edilesi gerizekalı sivilceli ergen içeren başlık. çok komiksiniz aq. her başlığı çöpe dönüştüren şu tipleri uçurun artık arkadaş. zeka yok. komik desen değil.

    vörmöyö döşündöğöm söpöröşü ulöştörön sitö hohoahau

    aq salakları.

  • 49. kişinin yaşlandığını anladığı an

    gece dışarı çıktığında 12’den sonra uykunun gelmesiyle anlaşılan andır.

  • 50. arda turan'ın galatasaray'a transfer olması

    bu magandaların değil bir futbol takımı ile anılması, ülkede esamesi okunmaması lazım. normal ülkelerde böyle olur.