oberyn221
profili

  • sedat peker

    az önce denk geldiğim bir tweet, son günlerde kendisiyle ve anlattıklarıyla ilgili yaşananları özetlemektedir:

    "zamanında uğur mumcu'yu okumadığımız için, şimdi sedar peker'i dinliyoruz."

  • çocuk yapmanın anlamsızlığı

    (bkz: #123074001)

    şu tarz yorumlar sadece bana mı bencilce geliyor? bu başlığı eleştirenlerin hemen hepsi aynı argümanla karşılık veriyor. evet, doğru aslında. bir çocuğu olması, onu çok sevip bağrına basması bir insanın sahip olabileceği en güzel duygulardan biridir. ama çocuk sahibi olan kişiler açısından böyle. peki ya çocuk açısından? o çocuğa muhteşem bir yaşam sunabileceğinize inancınızın tam olmasını size düşündürten nedir? siz bunun garantisini verdiniz diyelim, ya elinizde olmayan sebepler? türkiye gibi ülkelerde biliyorsunuz ki bu sebepler oldukça fazladır. "ne yapalım, bu yüzden bu duygudan mahrum mu kalalım bu kısacık hayatta?" diye soracak olursanız, bunda da haklısınız. bilemiyorum, gerçekten çok karmaşık bir durum. bildiğim tek şey varsa; o da bir insana yaşama hakkı tanımak, ona bu hayatta bir şans vermek, onu huzurlu hiçliğin içinden çekip bu her tarafından kötülük fışkıran dünyaya getirmek için çok büyük sorumluluk gerektiğidir. ama biz insanlar hiç düşünmeden, olaya sadece kendi açımızdan bakarak bu eylemi gerçekleştiriyoruz. dünyadaki birçok insan mutsuz ve zor şartlar altında yaşıyor. buna rağmen hunharca yeni insanlar getiriyoruz dünyaya.

  • mansur yavaş aday olmazsa oy vermem

    "malum şahsın karşısında voldemort aday olsa ona oy veririm." diye cevaplanması gereken söylem.

  • kadınlar tipe mi paraya mı zekaya mı önem verir

    çeşitli kadın ve erkek tipleri tanıma ve gözlemleme fırsatı bulmuş olan bir erkek olarak, bütün kadınların bu seçeneklerden tek birine önem verdiğini söylemek mümkün değildir ve saçmalıktır. kadın-erkek fark etmeksizin, insanların karşı cinsten birini seçerken tam olarak neye önem verdiğini kimse bilemez. seçen kişiler de buna dahil, onlar da neyi seçtiğini bilmez çoğu zaman. çünkü insanların çok büyük çoğunluğu ne istediğini bilmeyen tiplerden oluşuyor. en aptalından en zekisine, en cahilinden en bilgesine, en enteline kadar kimse tutarlı değil.

    zeki insan istiyorum deyip aptalın tekine aşık oluruz, kültürlü istiyorum deyip cahilin birini severiz, entel ve kibar birini istiyorum deyip bizi seks objesi olarak gören bir öküzü severiz, nezaket istiyorum deyip hanzonun tekinden etkileniriz. aynı şekilde, tipe önem vermiyorum diyenlerin çoğu da yalan söylüyordur, bu konuda başka başlıklarda çeşitli analizler yapıldığı için pek bir şey söylemeye gerek yok.

    insan psikolojisi bu, anlık duygu değişimleri yaşayan zayıf ve dengesiz varlıklardan ibaretiz. ne istediğimizi anlamak için yaşantı bolluğu, sağlam bir karakter ve olgunluk gerekiyor.

  • 20 mart 2021 istanbul sözleşmesi'nin feshedilmesi

    19 yıllık iktidarlarında kadınlarla ilgili tüm söylemlerinde nefret dilini benimseyen akp cenahının genel başkanının kararıyla bir insan hakları sözleşmesinden geri çekilme durumudur. türkiye, tarihinde ilk kez bir insan hakları sözleşmesinden çekilmiştir.

    sonrasında ise akp'li bakanlar ve paralı troller neden çekildiklerini, istanbul sözleşmesinin aile yapısına türlü zararlar verdiğini söyleyerek sıvama çalışmalarına başlamıştır. sözde kadınları ve aile yapısını koruyan, bunlara değer veriyormuş gibi görünen açıklamaların birer palavra olduğunu bu tayfanın geçmişteki ifadelerinden net bir şekilde anlayabiliriz.

    şu videoda sözde kadınlara çok değer verdiğini söyleyen kirli zihniyetlerin gerçek düşüncelerini görebiliyoruz. ayrıca bunlar dışında şu söylemleri hatırlatmakta da fayda var:

    - dönemin maliye bakanı mehmet şimşek:

    "işsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor"

    - dönemin orman ve su işleri bakanı veysel eroğlu:

    "iş istiyoruz sayın bakanım" sözlerine karşılık olarak, "evdeki işler yetmiyor mu?"

    - fetvacı hoca nureddin yıldız:

    "her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. bir kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış olur."

    - şarkıcı uğur ışılak:

    "kadının fıtratında erkeğe köle olmak var."

    - dönemin akp milletvekili sefer üstün:

    "tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur."

    - dönemin sağlık bakanı mehmet müezzinoğlu:

    "annelerin, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir."

    - eski milli savunma bakanı vecdi gönül:

    "türk hanımları evinin süsüdür, erkeğinin şerefidir."

    - eski akp il genel meclisi üyesi erhan emekçi:

    "kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor."

    dönemin bakanı fatma şahin:

    "medya olayları abartıyor. kadına yönelik şiddet algıda seçicilik."

    sizlerin kadına bakış açısı bellidir. bunlar hepimizin aklına kazndı. boşuna kadınları ve aile yapısını önemsiyormuş gibi davranmayın.

  • lisedeki istismarı ortaya çıkaran zeynep öğretmen

    sürekli gündemde kalması gereken başlık. bütün gazeteler haber yapana kadar, yetkililer bir adım atana kadar gerekirse haftalarca kalması gerekir. bu ne boktan bir olaydır böyle? sürekli girip bir şeyler yazmak istiyorum buraya ama ne yazayım bilmiyorum. ülkede böyle iğrenç olayların artması tesadüf değildir. ağır yaptırımlar olmadıkça bunlar artacaktır.

  • lgs ve yks günlerinde sokağa çıkma yasağı

    (bkz: akp'nin virüs sürecini iyi yönetmesi)

    3 milyona yakın insan sınava girecek ama aynı zamanda bulaş riski oluşmasın diye de sokağa çıkma yasağı gelecek. bu süreçte böylesine abes kararların alındığı başka ülke var mıdır acaba? gerekirse bu sınavı eylül veya ekim'e erteleyeceksin, üniversiteleri geç açacaksın ama bu şartlarda yapmayacaksın.

  • inanç bilgisini sildirmeye korkan ateist

    aq ülkesinin insanları sanki çok hoşgörülüymüş gibi bir de bunu yapmaya korkan insanı eleştiriyorlar. sizden başka ikiyüzlü var mı bu yeryüzünde? zihniyetine sıçtıklarım.

  • namus iki bacak arasında değildir

    tdk'ye göre "namus"un anlamları:

    1. bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet
    2. dürüstlük, doğruluk.

    yani aslında namus kafa yapısıyla, zihniyetle alakalıdır. yukarıdaki gibi beyinsizlerin uydurmalarına göre ise iki bacak arasındadır.

    edit: "namus" diye bir kavram uydurup, onu da "cinsellik" üzerinden açıklamaya çalışmak karaktersizlik, iki yüzlülük ve cahilliktir. kendi özgür iradeleriyle iki kişinin sevişmelerini eleştirmek, bununla ilgili konuşma hakkını kendinde görmek cehaletin, hadsizliğin, samimiyetsizliğin dik alasıdır. asıl namussuzluk, birkaç kağıda imza atmadan sevişti diye bir kadının namussuz ilan edilip seviştiği adamın yüceltilmesidir. asıl namussuzluk, birkaç kağıda imza attırdıktan sonra torunu yaşındaki bir çocukla yatağa girmektir. iki kadının ya da iki adamın sevişmesi değildir namussuzluk, seviştiler diye onları öldürmektir. birbirine aşık iki kadını iğrenç tanımlarla yaftaladıktan sonra onları sevişirken izleyip ekrana boşalmaktır. eşcinsel erkeklerden tiksindiğini söyleyip, çocuk pornosu izlemektir. zorla karısının başını kapatıp, yolda gördüğü kadına laf atmaktır. benim öpüşmeme, sevişmeme hatta sarılmamam bile laf ettikten sonra gidip bir hayvana tecavüz etmektir.

  • öğrenciye 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistem

    sadece ingilizce mi? türkçe, matematik, coğrafya, tarihi çok iyi öğretiyor sanki.

  • dert dinleyip kendi derdini anlatmayan insan

    dert anlatmanın bir boka yaramadığının farkında olan insandır. dert dinlemekten de hoşlanmıyordur muhtemelen, karşısındakini kırmamak için dinliyordur.

  • refah düzeyi yüksek ülkelerin ortak noktası

    herhangi bir belediyesinin "a takımı" adında terörist bir topluluk kurup insanların hayatına müdahale etmemesidir.

  • iyi bir insanın acımasız bir insana dönüşmesi

    iyi bir insanın acımasız birine dönüşmesi neredeyse imkansızdır. yukarıda bir yazarın dediği gibi, umursamaz bir insana dönüşebilir ama. bana şu sözü andırdı bu durum:

    "sevginin karşıtı nefret değil kayıtsızlıktır."

  • türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları

    ülkede iyi şeyleri eleştirmeye meraklı bir güruh var. kendilerinde olmayan veya eksik olan özelliklerinden rahatsız olmalarından dolayı, bu özelliklere sahip olanları eleştiren bir güruh. bunun diğer örneği kitap okuyan insanlardan rahatsız olanlardır.

    edit: özellikle eklemek istediğim bir şey var. milliyetçi geçinen insanlarda çok görüyorum dil bilgisi hatalarını. adam milletini, ırkını, bayrağını çok seviyor ama diline gelince "önemli değil yea" moduna giriyor. dilini doğru kullanmayı bilmiyor ve öğrenmesi zor geliyor. bayrağı, milleti sevmek kolaydır ama, bunun için çaba gerekmez çünkü.

  • ekşi itiraf

    bugün okuduğum bir yazıda çok güzel bir paragrafa denk geldim. aslında çoğumuzun yaptığı ama farkında olmadığı bir durumu yazmış:

    "birisi bize yanlış bir şey yapınca onların kötü insanlar olduğunu, kötü yola saptıklarını, bencil olduklarını düşünme eğiliminde oluruz. ancak biz yanlış bir şey yaptığımızda, eylemlerimizi şekillendiren dışsal zorunluluklar bulmakta, yani ortama vurgu yapmakta daha iyiyizdir. örneğin bir meslektaşınıza çatarsanız, bunun gerekçesi olarak dün gece bir türlü uyuyamadığınızı, zaten bu ayın da ekonomik açıdan sizin için kötü geçtiğini düşünerek davranışınızı mantığa büründürürsünüz. öyle ya, siz kötü bir insan değil, sadece stresli bir insansınız! ancak bir meslektaşınız size çattığında onun salağın teki olduğunu veya kötü niyetle bunu yaptığını düşünürsünüz."

  • ramazan ayıyla ilgili en sevilmeyen detay

    sabah aç gezenlerin akşam tıka basa yemesi. asıl açların ise hala aç olması.

  • ateist sayısının hızla artması

    akp'yi görüp kafir olmak değildir o. akp'yi görüp dinleri sorgulamaya başlamıştır, sorgulayınca da yanlış bir şeyler olduğunu fark etmiştir. direkt akp'ye bakıp yaratıcının olmadığını anlamak saçmalıktır.

  • seküler kızla sevgili olup dindar kızla evlenmek

    ahlak ve namusun dinle alakası olmadığını artık aklı başında herkes gördüğü için, bu mantıkla evlilik yapmak saçma olacaktır.

    edit: ekleme

  • türkiye eskiden daha mı güzeldi sorunsalı

    eski türkiye'de okullarda deli gibi dayak yiyorduk. yeni türkiye'de okullarda ve kur'an kurslarında tecavüze uğruyoruz.
    eski türkiye'de tebeşir almak için para topluyorduk. yenisinde cebimizde tebeşir alacak para bile kalmıyor.
    eski türkiye kötüydü. yeni türkiye ise berbat.

    edit: ekleme

  • iyi kızların hepsinin kapılmış olması

    iyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. iyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakıyor.

    fyodor mihailoviç dostoyevski