garda52
profili

  • hayalleri arasında para ve kariyer olmayan insan

    hayalleri arasında para ve kariyer olması sorun değildir aslında. sorun olan bu hayaller için başta gençliği olmak üzere tüm hayatının değerli saatlerini tümüyle satmasıdır.
    bu konuya ciddi şekilde takmış durumdayım. normal şartlarda atıyorum bir vw polo insanın ''araç'' olan taşıt ihtiyacını karşılıyor. bu insan günde 7 saat çalışarak bu ihtiyacını karşılayıp kalan 17 saatini ailesi ve hobileriyle geçirmek yerine 14 saat çalışıp vw passat binmeye arzu duyuyorsa bu adam benim gözümde kapitalizmin kölesidir.
    bak geçinmek için 14 saat çalışmak zorunda kalıyorsa demiyorum. temel ihtiyaçları sonrası için hayatından feragat ediyorsa bu köledir.
    tarih bunları yazacak. ne afrikalılar gibi ne savaş esirleri gibi... tamamen gönüllü köleler.
    mahalle hayatını rezidanslara satıp sonra mahalle hayatı temalı sitelere para döken köleler. araç, kıyafet, kahve, dövme, spor aksesuarları, telefon, pc kısaca her boku statü nesnesi haline getiren köleler... acınası arzular. gülünesi deneyimler. deneyim demişken...
    yurt dışına o zamanki sevgilimi görmeye gitmiştim. hediye ayfon 5 almış. bizde yok alet. neyse döndüm cennet vatana şirket iso bilmem ne toplantısı var git dedi. eğitimli bişey. eğitim öncesi kahvaltıda eğitimi verecek dekan geçen ayfon 5'i elime aldım mükemmel bir deneyimdi dedi. çıktım eğitimden. şirkete geri döndüm. o eğitim işe yaramaz diye kestirip attım. adam kullansın diye yapılan şeyin fanı olmuş. ötesi var mı?
    devrin insanına ayak uyduramıyorum. lan hadi yahudileri gönüllü olarak kamplara tıkıp günlük 15 cent karşılığı coca colaya filan çalıştırdılar. siz neden trafiğin kımıldamadığı yerlerden 30 sene taksitle ev alıp ''çıkmaya gerek yok fitness (sahilde beleş koşmaz), avm (simitçi filan var), kahveci (starbucks) filan hepsi var'' diyor..
    lan demek ki dachau'ya fitness, havuz ve avm yapıp 10 cent yerine 3400 lira verseler millet gönüllü girecekti. yok nasınınnamı abartma diyecekler var.
    300 yıl sonra bu bir çeşit modern kölelik olan durumu nasıl yıktığını anlatan torunlarımız o tatil gününde bizi konuşacak. nasıl kabullendiğimizi nasıl harfiyen uyguladığımızı. en büyük en kırılmaz zincir zihinde ulan.

    not: buradan kedi ciğer hikayesi yazacaklara peşin cevap. yetecek kadar çalışıyorum. 2 katı çalışıp 4 katı kazanma imkanım ve teklifleri var. kalsın. 50 yaşıma gelince mazi diye koca bir boşluğa bakmak istemiyorum.
    o şekilde çalışan tüm işçilerden ve hatta tüm patronlardan da daha zenginim. itirazı olan? hatta tek kariyer hedefim; hayatımdan kısmadan harcayarak x (miktar bende) milyon euro'yu tamamladığım an saat alarmını hayatımdan çıkaracağım. bunu işe girerken de söyledim. temel masrafımı karşılayacak gelirim olduğu an el frenini çekeceğim.
    aç doğmadım, aç büyümedim ve çoğu insanın hayali olan arabalara 15 yaşımda bindim. arka plan fotoğrafı yapılan şeyleri giydim çıkardım. şimdi gözümde çul çaput. tatile giderken 5 tane koton tişört atıyorum çantama. paris'e gidiyorum diye almancı gibi bavul yapıp orada instagram için günde 8 kıyafet giyip fotoğraf çektirenlere acıyorum. yeteri kadar zihinsel olgunluğa erişirseniz bir anlamı olmadığını fark edersiniz bunların. şu durumda bile zaman ayıramadığım için içimi kemiren güzellikler var. sahi siz bunların tamamından bir adet müdür kartviziti ve bmw 530 hayali için nasıl uzak duruyorsunuz beyler?

  • türkiye'de tenisin gelişmeme nedenleri

    açılın lan 25 senelik tenis mazim var. 4 madde ile özetliyorum.
    en baş sebebi bu sporun spor değil hava atma biçimi olarak görülmesi.
    eteği, çorabı, raketi ve tüm detayları ile bir statü simgesi haline getirilmesi.
    idol olmaması. idolü avşar olan spor mu olur?
    birbirinden berbat hocaları.

  • 30 nisan 2017 fenerbahçe çaykur rizespor maçı

    ben bu hayatta van der wiel olcam lan.
    parayi alicam, tas gibi kalcalari kutur kutur memeleri olan hatunla tum yil tatil yapicam. ısimi de benim yarim kadar kazanan sener isimli bir saftrik yapacak.
    butun olumsuz tepkiler sener isimli safa olacak. o sirada ben dev gibi goguslerin arasindan mojito icecegim.
    ne sansli insanlar var ya. yasi da genc amk.

  • abd türkiye'ye demokrasi getirdiğinde yapılacaklar

    cok alem yazarlar var.
    abd neden buraya demokrasi getirsin oglum? rte ile dusman mi saniyorsunuz? abd suudlara niye demokrasi goturmuyor cok merakliysa peki? neyse konu abd niye gelsin? sahi niye lan?
    suriye gibi ortak pazar ve imf turu kuruluslara kapiyi mi gosterdik? dis ticarette dolar yerine yen mi kullandik? dis ticaret icin ne urettik? ne ektik ne bictik? kaddafi gibi petrolu euro ile saticaz mi dedik? sahi neye hayir dedik ki demokrasi gelsin?
    somurgenin kanli canli kanitiyiz. okullarda okutulsak yeri. ama adam abd geldiginde diyor. lan daha nasil gelsin? eli silahli askerin sokakta gezmesine gerek yok. kazandigin her kurusu malboro, starbucks, apple, ford, hp ve benzerlerine teslim ediyorsun. kore diyor suriye diyor irak diyor kosuyorsun kan vermeye. bakti sag oylar dusuyor caat darbe. bakti petrol geliyor cat exon ve digerleri hazir.
    niye asker getirsin oglum buraya? neye karsi cikiyorsun ki gelsin?
    bugun hindistan'in ingiltere'ye baglandigindan cok daha agir bir somurge hayati var. herifler neredeyse siradaki somurgeyi bize aratip referans verin cok temiz somurdugumuze dair diyecek. ne isgali? gece gece guldurmeyin.

  • bir anda ortaya çıkan limonlu su çılgınlığı

    (bkz: beyaz yaka mitleri) tarçınlı su bitti bu başladı.
    çok şey yapmamak lazım. sonuçta dar paça eşofmanı geçen sene giyene ''o ney lan makedon güreş antrenörü gibi?'' diyen adamlar bu sene bunu giymeyeni eşek yapıp eşek adasına sürüyor.
    bunlara tek lafım; ne yaparsanız yapın ne zengin olacaksınız ne zengin gibi yaşayabileceksiniz. bunu bilerek geri kalan hayatınıza devam edin.

  • hollanda bir kişiyi bile vursa savaş nedeni olurdu

    (bkz: gucun cocuga mi yetiyor?)
    buyur rusya yapti? olmuyor degil mi?

  • ilhan mansız

    sözlük ne boktan bir yer oldu ya? yok vasatın bir tık üstüymüş yok tek başarısı 3. olan takımın küçük parçası olmakmış...
    siz hiç hayalleriniz için günde 110 km yol gittiniz mi? peki bunun için tek motivasyonunuz duvara yapıştırdığınız beşiktaş takımı 11'inde forvete kendi çocuk fotonuzu asmak oldu mu?
    siz hiç cavcav sizi beğenmedi ve hayalleriniz 2 sene ertelendi diye it gibi uluyarak ağladınız mı? peki sonra cavcav takımına 3 gol atarken tekrar hatırlayıp sahada ağladınız mı?
    peki siz hiç 3 büyüklerden birine transfer olup kapalı defanslara karşı 21 gol atıp gol kralı oldunuz mu?
    peki siz hiç 90 dk tek kale oynayıp çaresizce saç baş yolduğumuz bir maçta 4 dakikada golü atıp ülke takımınızı yarı finale çıkardınız mı?
    karakterini bilmem. vasatın bir tık üstü nedir amk ya? ben fenerbahçeli olarak dayanamadım. işsiz güçsüz adamlar kimleri eleştiriyor ya.
    gerçi survivor izleyen adamlara neyi anlatacaksın ki...

  • boticelli

    20 yasinda hayati cozdugunu sanan ergenlerden bir digeri.

  • emlak balonu

    yine bugün debe olan giriye dayanamadım ve yazıyorum.
    bütün ticari ve sosyolojik analizleriniz eğer inşaat maliyeti hesaplarken yapıldığı şekilde ise cidden çok yazık. hem zamana hem klavyeye.
    -inşaat maliyetleri hesaplanan madde 2 için başlayalım: inşaat maliyeti hesasplarken bu adam x lokasyonda ev satacak o sebeple o bölgede prestijli (prestiç iğrençliği ayrı bir yazı konusu) bir ofis tutsa aylık masrafı en az 15.000 lira. bu bina için harcanan ancak görünmeyen kalemler aylık 15.000 kadar oluyor. (teklif verilen binalar vs vs.) daire satmak için verilen reklamlar, kataloglar, pazarlama çalışmaları, satış ekipleri, emlakçı payları hesaplanmamış. hepsini geçtim adam yıllık fonlamayı enflasyona göre %10 almış. sen 2013'e göre bir dolara bak bir aldığın peynirin fiyatına bak sonra gel %10 al aşk olsun ya. fonlama dolar üzerinden alınır çünkü en gerizekalı adam bile yüklü parasını tl ve onun faizi üzerinde değil dolarda tutar. bu arada kat maliği öldü arkada 9 mirasçı var onunla uğraş filan. tam bina bitince saçma bir dava ile uğraş. yol iştirak bedeli cezası ye. zabıtaya rüşvet ver. belediye ve tapuda dağıt... velhasıl her sektörde görünmeyen ve hesaplanamayan maliyetler vardır. ayrıca rüşvet isteyen (para, araba vs.) fırsatçı (allah kitap diyeni de solcu geçineni de aynı bok) kat malikleri bu fiyatların artmasında diğer bir önemli sebep. yani bu işten memurundan kat maliğine çok ciddi rant sağlayan bir grup rospu evladı var.
    -diğer maddelere de uzun uzun geleceğim ancak; şimdi ben bunu niye yazdım neden yazdım nasıl yazdım? zübükleşmeden devam edelim bunun sebebi kar marjlarının artık dibi görmesi ve krizin her noktadan bastırması. kriz krizdir. ama balon konusu lokal olarak tartışmaya açık olsa dahi bazı fiyatlar normal. yani öyle adam %100 kazanıyor durumu yok. eskiden her sektörde bu vardı ama şimdi %35 kar gören herkes gol atan arda turan hızında başını secdeye gömer şükreder. ben deistim etmem. özetle fiyatlar ancak zarar ve sektörden çıkışlar sebebi ile belirli lokasyonlarda düşer. nerede düşer peki? kaygısızlar dizisi gibi saçma sorular ile to be continued yapalım mı?
    -en önemli düşüşler balon suburbanisationyapılan ancak başarılı olunamayan yerlerde oluşacak. milletin stad ve köprü var diye 40 sqm loftlara 500.000 gömdüğü sububanisation alanları zaten başlı başına başarı öyküsü. sülün osman bunları görse mesleği bırakırdı. merkezlerde ise geçici düşüşler olsa dahi fiyatlar uzun vadede daima artar. örneğin 2001 ve 2008 için konuşursak fiyatlar dibi görse dahi satışı yapılmayan konutlar kısa sürede reel değerine oturur. burada satma zorunluluğu olmayan kazanır. hem müteahhit hem yatırımcı hem oturan kişiler için geçerli bu.
    -bu lokal düşüşlerin istisnası ancak bilinçlenen halk olur ama o zor gibi. fikirtepe gibi tarihin gördüğü en iğrenç yapılaşma (düşün ki şehir meydanı ve parkı yok) semti dahi ciddi oranda satış yapıyor. avrupa'nın ufacık 150.000 nüfuslu kasaba şehirleri kent olmanın gereklerini harfiyen yerine getirip unesco koruması alırken fikirtepe varoşkenti yok satıyor. maslow görse ihtiyaç piramidinden utanır konutu çıkarır. böyle şey olmaz.
    -diğer bir haklı düşüş bağdat caddesinde olabilir. cazibesini yitiren ve sırf konutlaşan (yaşanan yer olmaktan çıkan) bir bölge ve bitmek bilmeyen beton mikseri & hafriyat kamyonu sirkülasyonu elit kesimi (escort ağzı da yaparım) çoktan kaçırdı. ancak parayı yeni gören kitle buraya saldırıyor ve demografiyi çılgınca değiştiriyor.
    -merkezden uzak lokasyonda fiyatlar düşer lafı ise çoooook sığ çok üstten ve ömer üründülvari bir yorum. sence kurtköy düşer mi? yada seyrantepe düşer mi? gecekondu mahallesi olan ve umut sarıkaya'nın karikatürlerine doladığı gültepe ile new york'un bazı bölgelerinde fiyatlar eşitlendi kabul ancak talep bitmiyor! kartal mesela? fiyatlar düşecek diyen çıkarsa gülerim. samandıra ve sancaktepe gibi siteler ve nüfus sayesinde gelişmeye başlayan varoşlarda dahi düşmeyecek beklentiye rağmen.
    -biz önce altyapı götürüp sonra nüfus eklemiyoruz. önce nüfus gidiyor sonra altyapı yavaş ve eksik şekilde geliyor. alman şehir bölge planlaması yok bizde. vazgeçtim almandan hiç planlama yok bizde. günü kurtarmak yeterli.
    -başka bir kriz sebebi ise bu arkadaş gibi maliyeti dikkatli hesaplamayan sektörler ve insanlar. bunlara acımıyor oluşumla birlikte herkesi aşağıya çektiklerini hatırlatırım. en kötüsü ve en acınası olanı ise bizde şirketler bakkal dükkanından beter yönetiliyor. adam (bak ailem de böyle ve buna dahil) 10 milyonu inşaata gömer ama 20.000 lira danışmana vermez konu için. 50 milyon ciroyu aşan tedarikçiler dahi muhasebeci ile işi götürür ve finansçı smmm filanla çalışmaz. o yüzden bu hesapları yapamaz. tamamen duygusal ve ego ile yönetilen şirketler yüzünden kriz beklentileri normal ve mantıklı piyasa koşulları ile bir tutulamıyor. içeriden bilgi olsun bu.
    -zaten gerçek burjuvazi ve para ile kaliteli yaşam sürme söz konusu olmadığı için ve en deli parayı kazanan adam dahi boş vaktinde oturup maç ve diriliş ertuğrul izlediği için o parayı harcamayı bilmemesi sebebi ile para dağı oluşturur. bugün çoğu türk sanayicisi ve iş adamına 10 milyon para verin harca deyin yarısında tıkanır. vizyon meselesi. neyse konu dolayısı ile bir yerden sonra türk insanında ego devreye girer ve krizlerde dahi zarardan dönme veya finansal gerçeklik kalmaz. satanı siksinler der ve gerekirse 5 sene bekler o 700.000 liraya düşen daireleri tekrar 1.500.000 seviyesinden satar. bu arada 5 daireden 4 milyon kar ettim sanır ama dolar karşısında 6 milyon zarardadır anlamaz. olsun sonuçta bileşik hesap bizim anadolu kaplanlarının umrunda değil. neden mi?
    -ferrari satan galerinin sahibi dahi öğlen menemen veya döner yer akşam şirket hesabına rakı balık yapar bitti. öyle tekne tutayım, sanat galerisi gezeyim, koleksiyon yapayım filan olmadığı için tek kazanan porsche ve muadili satan galeriler olur. cahil futbolcu tayfası ve cahil iş hayatı tayfasının üst kalite yaşamdan tek anladığı arabadır çünkü. çevremde sahip olduğu paranın yüzde 5'i standartlarında hayat süren bir sürü insan bozması var.
    -konu çok dallandı. yazıyı wimbledon açık tenis turnuvası ve eurolig final four hesapları ile kapatsam kimse lan nereden nereye geçti demeyecek farkındayım ama bu işlerde dar gelirli kimsenin sikinde değil. millet ev sahibi olsun diye değil tamamen kar amaçlı yapılıyor bu işler. galerinizi millet araba alsın metroda ezilmesin diye açmadınız değil mi? öyle olsa adını titan motors değil selami baba hayratı koyardınız. ev arzına değil cukkasına bakar herkes. toki dediğimiz şeyi az araştırın çok şaşıracaksınız.
    -12.000 geliri olan doktor kira verecek ama seçim zamanı tapusunu aldığı arsası olan oflu süleyman emmi müteahhit ile anlaşıp 5 milyon sahibi olacak. üzgünüm ama buna alış. bu ülkede dürüst olanı sikerler. hatta ütü masası ve kadın fıkrasında olduğu gibi çalışanı da sikerler. hatta şevkle çalışanı zevkle sikerler. bak örnek;
    -sen babanın 1 milyon dolar gömüp seni zorla okutarak işe sokturduğunda ilk maaş olarak 2.500 lira aldığın zamanlarda ilk okul terk mustafa'nın sanayi ve hal'de 16.000 kaldırması seni şaşırtmasın. ülkede durum tam olarak bu. allstarları görmeyin sadece. ceo'lara ve linkedin'e bakmayın.
    -zaten okul-üniversite meslek için değil kültür için olmalı idi ancak ülkede geçim derdi çok olduğundan elit beylik için elit meslek (ruhum escort demiştim) dertleri ile kalkınan bir dersane sektörü ve daralan bir teknik eleman sektörü oluştu. bugün döşeme ustası 8.000 kazanırken mühendis 2.500 lira alıyor. olayın tek kazanımı olması gereken okuyanlarda kültür birikimi oluşması durumu ise oluşmadı. alışmadık götte don durmuyor zira.
    -velhasıl think global act local durumu bu topraklarda sakil. bu toprakların kendi uygulamaları var. burası mezapotamya. burada saçmalık tarihle yaşıt.
    -son sözüm yazıyı tam alakasızlaştırma adına deprem olsun. c35 beton kullandırıp c30 testine sokan bütün devlet ve belediye kurumları bu konuda suça ortaktır. yeni binaların dahi en az %50 kadarı depremle yerle bir olacak. basit işçiliğe dikkat etmeyen adamlar depremi takar mı sizce? bu yazıyı ülkenin en marka toplu konut projelerinden birinin 2 milyon lira eden ve sadece 100 sqm alana sahip ofisinde çatlak duvarın hemen önünde yazıyorum. cidden rahat uyuyor musunuz beyler?
    bu gözler hiç bir kimyasal ve fiziksel veriyi dikkate almadan göz kararı iş yapan firmalar gördü. sonra ithal ürünle ince yapıyı süsleyip itelediler lüks konut diyerek.
    -yazıma son verirken peki nereden ev alalım diye mesaj atan olursa uzun vadede çok karlı (!) daire satar çıkarım. ona göre zorlayın şansınızı.

  • cinemaximum

    adamlar tekel oldular ske ske bunlara gidiyoruz diyenler sayesinde ülke bu halde.
    gitme amk sanki oksijen sanki su.

  • türkiye'den siktir olup gitmek

    kuzey avrupayı bir kenara bırakalım.euro öncesi liret zamanlarında avrupa'nın ucuz iş gücü olarak adlandırılan italya'da doğan fabio dahi;
    -1300 euro ortalama maaş ile 6 ay içinde araba veya hemen motor alabilerek birbirinden güzel portofino, san remo, cinque terra kasabalarını gezip buralarda vakit geçirirken...
    türkiye'de ebesinin nikahı kadar sınavdan başarı ile geçip, askerlik belasını atlatarak 2500 liraya işe başlayan mehmet evinden çıkıp iki bira içmek için çok ince hesaplara düşüyor. adını ezbere bildiği kasabalar ise tel abyad, atme, hama, rakka, kobani...
    artık gitmeyi unuttuğu ve sadece acun firarda programında gördüğü yerlerin isimlerini dahi unuttu mehmet.
    20000 lira kazanan muzaffer ise suç ve sığır oranının peak yaptığı şehirde götünü kollamaya çalışmaktan huzursuz. karısı ve kızı her an tehdit altında.
    oslo değil, kopenhag değil basit bir dilli boktan bir torino kadar olamadı istanbul. küresel gücü götüme sokacak halim yok. reenkarnasyona inanmıyorum. bir kere geldiğim dünya'da bu sığır sorunlarından uzaklaşmada tv açmaktan kaçarak yeterince başarılı olamıyorum.
    yemekler boktan, kahveler arıtma suyundan.
    müzik adı altında arabesk fantezi pop aldı gidiyor.
    konut, trafik, hava, yeşil alan zaten malumunuz.
    cehaletin zirvesinde yaşıyoruz. bugün cehalet endeksinde sudan ile filan başa oynarız. ve bunlar en yakınlarımıza dahi sirayet etti.
    şimdi biz ne skime kalıyoruz burada?

  • akut genel merkezine tahliye emri

    binlerce insanın hayatını kurtaran bir kurum bizden yardım istiyor.
    büyük istanbul depreminde yaralı bedenlerimizden yüzük ve saatlerimizi çalarak bizi ölüme mahkum edecek bir kitleye karşı bizi o yıkıntılardan çıkarıp ölümden döndürmek isteyen bir yardımlaşma kurumu var karşımızda?
    ne yapıyoruz?
    aleyna tilki ve funda bilmem ne konuşmaktan bıkmadık mı?
    tayland kralına diz çöken kadından daha mı az acınası durumdayız buna sessiz kalınca?
    yoğun bakımdaki hastalarla dalga geçen hemşireden ne kadar farklıyız?
    x bin liraya satılan tok kapı sesli polo yarın da ilanlarda olmayacak mı?
    neden böyle bir dernek için adeta kör ve dilsiz taklidi yapıyoruz?
    ne kötülüklerini gördük? ne kötülüklerini göreceğiz?
    ne bekliyoruz?

  • jan olde riekerink

    bir fenerbahçeli olarak yazıyorum. galatasaray tarihi bir dönemeçtedir. tıpkı piontek dönemi gibi.
    bu adamdan alabileceği maksimum faydayı alırsa büyük yol alır. süresi çok fazla değil ama belirteyim.
    zira kendisi bir süre sonra la liga veya epl takımlarında olacak.
    oyunu okumayı bilen, yönetmeyi bilen, hem teknik hem duygulara hitap edebilen nadir hocalardan biri.
    futbolu bilmeyen ite köpeğe çok takılmayın siz.
    edit; diet yapan panda kardesimiz uyardi. ne pionteki ulan derwall. ıyice yaslandik piuuu.

  • şirin payzın

    (bkz: kürtçü şirin)

  • 2016 ekonomik krizi

    bugün debe olan arkadaşı hayretler içerisinde okudum. ya sözlük silme öğrenci kaynıyor, ya ağır asosyal işsiz kaynıyor, ya silme beyaz yaka kaynıyor, en kötü ihtimal ise silme beyinsiz kaynıyor.
    2-3 dükkanı olan adamlar ortadan kalkacak-mış... konut stokları götlerde patlayacak-mış... suburbanizationnedir fikrin var mı? bu varken bu sınıf eksilmez artar.
    bak arkadaşım;
    1-şehir merkezinde boş dükkanı olan adamlar artık işe ticari olarak bakmayan ve olayı ego tatminine vuran adamlar. adama gidip 30-35 bin liraya kiralarız diyorlar adam 50-60 çekip kibarca siktir ediyor. neden? çünkü adamın 85 tane dükkanı var ve her anahtarımdan 20 bin az alırsam şöyle bir fark oluşur gözüyle bakıyor. aylık 1.5 milyon zarar edeceğime 60 bin eksilsin diğerleri uyanmasın diyor. yani isyan bastırıyor. ihtiyacı yok o paraya. boş tutup karizma yapıyor. bunlardan birisi ile bir iş için 35 bin liraya anlaştım ve adam ertesi gün vazgeçtim en az 60 bin diyerek vermedi 12 aydır boş duran iş yerini. nasılsa bir keriz çıkıyor. dünyada girişimcilik bitmez. anlatabildim mi?

    2-eğer dükkan sahibinin 80 tane anahtarı yoksa benim gibi 3-4 anahtarı var ise hiç bu egolara girmez. ama dükkanı asla boş kalmaz. yahu çıkan adamın yerine kiralık tabelası asmaya giderken daha asmadan veriyorum dükkanı. ama 25 değil de 18 diyene okey veriyorum sadece. çünkü 12 ay boş kalıp 12 ay dolu kaldığında 25x12ay =300 iken 18x24 ay= 432 bin lira ediyor. param çok değil. boş tutup karizma yapacak dükkanım yok. 18 bin lira o ay gelmezse beni sarsar. dükkan boş durmuyor. artı boş durmadığı gibi sürekli değerleniyor.

    cadde'nin ara sokaklarında cücük kadar dükkanlar 35-40 binlerden alıcı bulmaya devam ediyor. caddeyi geç eskinin varoşu batı ataşehir'de bir dükkanı olan adam 20-30 bini cebine koyup her gün 1000 lira ile serbest bir güne başlıyor.
    konut için aynı şey geçerli. düne kadar 1000 lira etmeyen yerlere (kurtköy) 2000 lira kira çekenler var. konut stoğu mu demiştik? güldürdün ama şukunu vermedim.

    3-peki neden? çünkü dolar artıyor. aslında değerlenen dükkan değil. dolara endeksli fiyatlar. ama maaşlar bu şekilde artmadığı için adı emlak değerlenmesi oluyor. 1,5 olan dolar 3 oldu ama senin maaş 2 kat artmadı 2013'ten bugüne kadar. terfi aldıysan başka. yükselen duvarlar değil alçalan sensin kardeş. böyle bir durum var. bu kriz yok demek değil. sadece krizi dükkana endeksleyip hepiniz ananızın amını göreceksiniz mastırbasyonu yapma mallığına gerek yok. kriz konusuna son paragrafta geleceğim. en fazla beyaz yaka ve mavi yaka ebesininkini görüyor o kadar.

    4-10 sene evvel avcılar, b. düzü ve çekmece'nin uzak ve işlevsiz sayılan yerleri bugün 30-40 bin liradan işlem görebiliyor. yani bırak şehrin merkezini artık uzak sayılan yeni merkezler bile ciddi anlamda değer kazandı. göktürk diye bir yer var. 20 sene evvel tarla olarak almayacağın yerlerde lüks cafeler 30 bin kiralar veriyor. bir banka ve bir koç grubu marketine kiraladığım dükkanlara birisinin bu paraları vereceğini 10 sene evvel söyleseler hassiktir çekerdim. çekmece gölü etrafında 700 bin liraya evler satılıyor. bak çekmece gölü. google maps üzerinden bile 20 mause hareketi ile gidebiliyorsun. merkezde 3 dairesini 6şar bin liradan kiralayan alt komşum konut stoğu ile yok olacak öyle mi? bu nasıl bir beyin yanmasıdır?

    5-istanbul'un bittiği yerden toprak almaya devam eden herkes tek gram emek sarf etmeden ferrari ve ferayelere binmeye devam edecek. şerif ali denen at çiftliğinde bugün 8 tane arsası (tarlası) olan ve bunları rezidanslara veren arkadaşımız porsche ve ferrari arasında kararsız kalıp ikisini birden alabiliyor. kira gelirini düşün. sancaktepe'de çiftliği olan dostumuz arsayı x inşaat gruba verdi ve adeta paraya omzuna konmuş polen tanesi muamelesi çekiyor. ve eliyle silkeliyor. siz hiç araba alırken fiyatı ödeme aşamasında öğrenen insan gördünüz mü? kemer alıyor sanki yavşak.

    6-yemek sepeti örneği ile gelen adamı üzerim. kaç tane yemek sepeti türü iş kolu ile zengin olan var? peki kaç tane tarla bozması arsa kapatarak veya uzak yerden dükkan alıp kiraya vererek 50 kağıt gelir sahibi olan (kabul edelim bu paradan sonrası biraz ego ile saçmalamak olur) tanıdığınız var?
    türkiye'de iki şey para eder. 1- toprak 2- kan. soros ibnesi haklı.

    7- kriz var mı yok mu konusuna gelirsek:
    *yüksek gelire mensup kısım zaten gerekli ömürlük yolluğunu yaptı. kriz skine kadar. sanayici desen tek derdi yanında çalışan adamı işten çıkardığında yaşayacağı drama üzülmek olur. zaten iso 500 içerisinde bulunan sanayi firmalarının gelirlerinin % 70 kadar finans üzerinden. sanayi üzerinden değil. çoğusu daraltır işini çevirir şişini.

    *soft kriz orta sınıf krizi olur. iş sahibi adam arabasından yediği her yemeğe kadar masraf gösterebiliyor. sen ise maaşından kesilen kallavi bir vergi sonrası yemek ve diğer tüm masraflarını cebinden karşılayıp vergiden düşemiyorsun. iş sahibi adam vergi ödememek için o gün karar verip araba alırken orta sınıf beyaz yaka bir araca 5 senelik gelirini bağlıyor sigorta benzin vs derken.
    bu adam çalıştığı sürece krizden az etkilenecek. ama işten çıkarıldığı an krizi dibine kadar hissedecek. kriz yoğunluğu böyle artıyor işte. bir de muğlak durum krizi var. karanlık görünen iş durumu yüzünden full birikime abanan bilinçli adam ekonomiye akmayan parası ile krize katkıda bulunuyor.
    ayrıca bu adam alt sınıfın isyan etmeme sebebi. bunun gibi olurum umuduyla alt sınıf ses çıkarmıyor düzene. haftada bir sinema ve italyan restoranda bruschetta sonrası makarna yemek için, götü boklu bir fluence için üst sınıfı sırtında taşıyor. düzenin devamı için asla yok olmaması gereken grup bu. kendini zengin sanan fakirler ordusu. göztepe'de oturunca elit oldum sananlar ordusu. son 12 ayını check etse sadece 20 gün yaşadığını görecek olan körler ordusu.

    *alt sınıf için artık çok geç. bunların yerinde olsam devrim lideri olurdum. vergi yükünün büyük kısmını yüklenen, en çok çalışan ama en sik gibi yaşayan kesim bu grup. krizi taaa servikslerinde uteruslarında hissediyorlar. aziz nesin abimizin dediği gibi insanın sosyalist olacağı geliyor bunları görünce.

    velhasıl kardeş. sen garajda yemek sepeti veya yazılım bulan zengin olur gerisi yok olur sanmaya devam et. ülkenin %2 si senin yönteminle zengin olur ama %18 kadarı arsa ve konut sistemi ile zengin olur. samandıra denen iti bağlasan sesi kısılana kadar havlayacağı yer diye tabir ettiğimiz bölgeden (başka yere parası yetmediği için) tarla alan vizyonsuz ve keltoş bir abimiz bugün aylık 190 bin lira gelir ile 5 vakit namazını yalı gibi bir evde kılıyor. karısı jeepe biniyor. ama sana göre bu adam yok olacak öyle mi? evet bu adam yaşamayı bilmiyor benim için yok hükmünde ama sen bu adamdan çok daha fazla yok hükmündesin.

    kriz yok diyeni (bkz: #62277318) küfür ederek üzerim ama bu kafada bir debe için oturur 20 dakika yazarım. buna dayanamam.

  • çocuk cinsel istismarına cezaların hafifletilmesi

    ön edit: başlığı açmaktan utanç duyduğum olay. kimsenin duruma tepki koymaması ise rezillik. 550 vekilden tek bir tanesi dahi konu hakkında açıklama yapmıyor. aralarında kadın olanlar, çocuğu olanlar, belki bu durumdan mağdur olanlar dahi var.

    öncelikle istismarcıların lehine değişne bir yasa tasarısı onaylanıyor.

    sonra 15 yaş altı çocuklara karşı gerçekleşen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı hükmü iptal ediliyor.

    ve bütün bunlar çocuk istismarcılarına karşı cezalar artıyor yaygarası içerisinde yapılıyor.

    oğlancılık geleneğinden gelen saray ulemaları için normal bir uygulama olabilir ancak kamoyu ve ülkenin vatandaşı olan insanlar neden susmakta?

    tasarıya olur veren, yasayı değiştirmekte emeği geçen herkesin 15 yaş altı çocuklarının bu konudan muzdarip olmasını dilesek çok mu acımasız oluruz?

    sezgi kırıt cinayeti için en ufak bir empati dahi kuramadınız mı?
    özgecan aslan ve diğerleri haklı bir tavırla mı tecavüze uğrayıp öldürüldü sizce?
    peki ya faili meçhuller ve ses çıkaramayan milyonlar?
    nasıl ruh hastası bir gençlik yetişiyor farkında mısınız?
    sözlükte yazar olan kadınlar, babalar, anneler durumun farkında mı?

  • 7 temmuz 2016 almanya fransa maçı

    eksici piclerden ricam bjr daha almanya'yi tutmasinlar. zira bu almanlari ancak elini attigini kurutan eksici picler durdurabilirdi.
    hirosimaya atilan atom bombasi gibisiniz amk. girdiginiz yerde 40 yil ot bitmiyor.

  • 2 temmuz 2016 italya almanya maçı

    maci alman sehirlerinden birinde 300 kisiyle dolu bir pubda izliyorum. 6 italyan milli marslar sirasinda bayraklarini acip bayagi taskinlikla milli marslarini soyledi. hangisinden baslayarak gotlerini kesecekler derken mars bitimi almanlar alkisladi ve kendilerinin marsini soylemeye basladirlar.
    aglamiyorum gozume medeniyet kacti.

  • mustafa kemal atatürk

    bugün düşününce yaptıklarına inanmakta güçlük çektiğim lider.oyunda bile yapamazsın. save load değil cheat mode açsan nafile. versus çakanlara selam.
    -bütün emperyalistleri tek tek def ederek çöplükten ve çöp beyinli insanların yaşadığı bir toprakta cumhuriyet ilan ederek medeniyet kurmaya çalışmış ve başarılı olmuştur.
    -aynı topraklarda kendisinden 50 yıl önce yapılan nüfus sayımında erkekler ve koyunlar sayılıp kadınlar yok sayılırken kadınlara seçme ve seçilme hakkını avrupa'da isviçre'den sonra ilk veren ülke olmuştur. (düzeltme: isveç olacak) (mesaj atan herkese teşekkürler) kız mıdır kadın mıdır bilemem dememiştir.
    -laiklik gibi bir ilke ile dünyanın göt deliği olan ortadoğu ve ortadoğu'nun iğrenç olaylarından bu toprakları 100 yıl uzak tutmuştur. teröre yardım ve yataklık yapmamıştır.
    -halifelik gibi muaviye ile birlikte vasfını yitirmiş bir payeyi silip atmıştır. sahte peygamberlere ve şirkçilere inat.
    -en fakir en güçsüz zamanlarda nasıl dimdik durulur öğretmiş bm daveti almıştır. ab kapısında köppek olmamıştır.
    -hatay ile toprak kazanmaya üstelik kan dökmeden en asil şekilde devam etmiştir. vatan toprağını bırakıp kaçmamıştır barbarlara.
    -fabrikalar kurmuştur. kalkınma planları yapmıştır. inşaata abanmamıştır.
    -enteldir. öğretmendir. paralel ve teğeti bırak coğrafya kitabı yazmıştır.
    -dil bilir. where is your kravat demez. fransızca gibi devrin en aktif diline hakimdir.
    -barış yanlısıdır. orada burada cuma namazı hayalleri kurmamıştır.
    -hain değil milliyetçidir. kansız, soysuz, adi, satılmış değildir.
    -hepsinden önce; başta ben ve çevremdeki bir çok insanın sığır değil aydın batı medeniyeti standartlarında yetişmesini sağlamıştır. 10 tane örgütlü pezevengin hava alanı taradığı ülkede milyonlarca sığırı sindirmiştir. bir o kadar sığır olacak adamın düzgün yetişmesini sağlamıştır. babam annem 1 kendisi 2 bu hayatımda.
    bizim hakkımız milyonlarca kez helal sana ama sen bize helal eder misin bilemiyorum. senin tırnağın kadar stratejik derinliğe sahip olamayan bazı kifayetsiz muhterisler yüzünden dün 100'den fazla evladının daha canı yandı.
    sana dair en büyük hislerimiz çok uzun zaman boyunca sevgi ve saygı idi. bugünlerde hasret ve özlem.

  • mehmet topal

    burayı okudukça alayınızın kör ve azıcık beyin yoksunu olduğunu düşünüyorum.
    milli takımın ve fenerbahçe'nin yıllardır hamallığını yapan adamı iki top süremez ile eleştirmek cidden mallık.
    volkan demirel'de 10 senedir tek gol atmadı siktirsin gitsin mi sayın futbol uleması?
    herkes işini yapacak. rvp çizgiden top çıkarmayacak mesela. gol atacak.
    topal top kesecek. yanındaki orta saha josef olmayacak mesela. oyun kurabilecek biri olacak. nani ve volkan şen'i eleştireceği argümanla topal'a siktirsin diyenler lütfen alternatif bir oyuncu koysun yerine?
    josef'i 8 milyona aldık yahu! 8 milyon euro. 30 milyona yakın para.
    sen bu adamı bedava bırakıyorsan kusura bakma malsın.
    kontrat bitimine 2 sene kala gel bakalım dersin. atarsa imzayı kalır atmazsa satarsın alıcısı çokken. sen son 6 aya bırakırsan adam tabii ki gelen teklifler doğrultusunda zam ister. şirket gibi değil çay ocağı gibi bile yönetilemiyoruz. ne takım ne ülke!
    ama evet mehmet topal siktirsin gitsin değil mi? ondaki karakterin çeyreği olmayan siz siktirin gidin bence.
    kötüleyen elleriniz şimdiden dert görmesin.