barış gözümüzün önünde hayvan oğlu hayvana dönüşüyor. inanılmaz bir gelişim. helal olsun lan çocuk.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 10 şubat 2024 galatasaray başakşehir maçı
-
2. fransa'da arap'a saldıran türk
fransada olmanin avantajını kullanmıştır.
türkiye'de aynı şeyi yapsaydi sabah göz altina alınır arap bayrağı zorla öptürülürdü.
içmiş birayi, sikmiş arabi. helal olsun dostum, içimin yağları eridi. -
3. su yoktu gazozla tıraş olurduk
o da bir şey mi, biz o zamanlar su yokluğundan k.çımızı şampanyayla yıkardık. sağ olsun akp geldi de günaha girmekten kurtulduk.
(bkz: akp kurmaylarının fantastik beyanları) -
4. entelektüel birikimi en düşük meslek grupları
son on yıldır bir kaç adayı olan ve sadece 1 kişinin yaptığı meslek.
-
5. türkiye'de kalmak için bir sebep
türkiye'de kalmak ya da mutlaka geri dönmek için en onurlu sebebi madımak'ta yakılmak istenen aziz nesin oğluna şöyle yazmış:
"...portekiz'e yerleşmek istiyorsun. nasıl ben, türk halkına borçluysam, sen de öyle borçlusun. seni yetiştirmek için paraları ben verdim ama, o paralar halkın parasıydı. durum böyleyken, gel türkiye’ye yerleş, demiyorum. çünkü türkiye, ne yazık ki, senin bilimsel gelişmene ve bilimsel özgürlüğe hâlâ uygun bir ülke değil. türkiye’ye yerleşme, ama türkiye’yi, türkiye halkını da unutma. şunu da söyleyeyim sana, ben sulu gırtlak hümanistler gibi, “insanları seviyorum, türk halkını seviyorum” diyenlerden de değilim. büyük çoğunluğuyla türk halkını hiç sevmiyorum. kötü, kaba, çirkin, ikiyüzlü, korkak, pis, bilgisiz insanları ne diye seveyim... hiç sevmiyorum. onların böyle olmaktaki gerekçeleri, “ama kabahat onların değil ki” sözleri, bana onları sevdirmiyor. sahteci aydınlar, politikacılar, “halk bilir, halk anlar, benim yüce halkım” diye yalan söylüyorlar. onlar da sevmiyor, ama çıkarları için seviyor görünmek zorundalar. ben bu sevmediğim türkiye halkı için bütün bir yaşamımı ortaya koydum, harcadım. sevmiyorsam, niçin? çünkü, ben o halktanım. o insanların sevilecek bir düzeye gelmeleri için, hiç abartmasız canımı bile verebilirim. insan, nasıl anababasını değiştiremezse, halkını da değiştiremez. sen de bu halkın çocuğusun, bunu hiç unutmamalısın.
günün birinde, sen de yaşlanacaksın, emekli olacaksın. işte o zaman türkiye’ye yerleşmelisin, yine dünyayla ilişkini, bağını koparmadan..."
evet, hepimiz bu yoksul halka borçluyuz; ya borcumuzu ödeyip gideceğiz; ya ödemek için döneceğiz...
kalmak ya da dönmek için bundan daha önemli bir sebep olamaz... -
6. borsacı lafları
-
7. varoş kahvaltısı itemi
ekmek, peynir, zeytin, yumurta, bal, kaymak, reçel… bunların hepsi varoşluktur. varoş olmayanlar portakal sularından bir fırt alır ve öyle evden çıkar. iki fırt alması bile iğrenç bir varoşluktur.
-
8. iyi şoför olmanın kriterleri
başkasının yaptığı ya da yapacağı aptallıkları da hesaba katmaktır.
mesela adam arkamdan makas ata ata geliyor.
sağımdan makas atacak ama açı yok.
az biraz gaza basıp arayı kapatsam anasının a.ını tersten görecek.
hız kesip izin veriyorum.
or.spu evladı da zannediyor ki iyi bir şoför.
hemen hemen hergün böyle bir kaç avradını s.ktigime denk geliyorum.
masum insanlara bir şey olmasın diye izin veriyorum ve basıp gidiyorlar. -
9. kafayı resetleyen aktiviteler
mekan değiştirmek. insanın içi açılıyor.
ideali bir hafta olmakla birlikte günübirlik bir gezi bile etki eder.
deniz kenarı bir yer seçin. özellikle sezon dışı zamanda gidin. kafayı resetleyin gelin.
(bkz: tebdil-i mekanda ferahlık vardır) -
10. b sınıfı ehliyet ile 125 cc motosiklet
şimdi b sınıfı ehliyeti olan kişi (ben) kursa gider ve sınava girersem a1 kodunu ehliyetime işletip 125 cc motor kullanma imkanına sahip oldum.
eskiden olsaydı kursa gidip, sınava girip a1 kodunu ehliyetime işletip 125 cc motor kullanmak kullanabilirdim.
bu değişiklik süper oldu. adeta süreyya hanımın muhteşem değişimi olmuş. -
11. schumacher'e karşı hakkinen'i tutan insan
en asil duyguların insanıdır.
zamandında bende böyleydim. -
12. lastik tamirinin 100 lira olması
bir işçi olarak düşündüğümde pislik içindeki eşek ölüsü kadar lastiği sök, indir, kaldır derken bundan daha fazla talep edeceğime kesin gözüyle baktığım durum.
100 tl'yi eskinin 10 tl'si gibi düşünün artık.
(bkz: sudan ucuz) -
13. kızılcık şerbeti (dizi)
baba biz ne izliyoruz biri bana anlatsın ya. bundan daha kaliteli gündüz kuşağı günlük dizileri yapıldı bu ülkede ya şakasız.
rezillik. 6 hafta bi konuyu sündürüp sonra “yok yok öyle olmucak hihi” yapıp en başa dönüyorlar.
kıvılcım'la ömer'i ayırdılar, eto girdi araya 8-10 bölüm bu siksiki izledik, ömer'e görkem yazdılar. içimiz şişti sıkıntıdan. şimdi dönmüşler kıvmer. zırt aynı yerdeyiz.
doğa'yla fatih boşanıktı, 5 bölüm evlenecekler geri diye yol yaparken kafamızı siktiniz, evlendiler. şimdi geri boşandılar. zırt aynı yerdeyiz.
alev apo olacak dediniz, olmasın bu ne sikko iş dedik, 5 hafta götümüz kaşındı sinirden. yine de alev apo yaptınız. şimdi ayrıldılar. zırt aynı yerdeyiz.
mustafa nilay, çocuk meselesi 3 hafta, yok çocuğun olmazdı, yok benden değildi yok senden değildi, yok sinirle söyledim. çocuk mustafa'dan çıktı nilay eve döndü. zırt aynı yerdeyiz.
eto sapık sayko çıkacak diye 2 hafta sahne yazdınız yerlere göklere fragmanlara koydunuz sanki diziye damga vuracak olaymış gibi. aa kız iftira atmış hihi o da öyle değilmiş. zırt aynı yerdeyiz.
doğa ünalların eve geldi yok ben kendi mobilyamı alacam, yok benim aşçım gelecek, alev gelene kadar bu evde hüküm sürecem vırvır zırzır, siktir oldu anasının evine döndü. zırt aynı yerdeyiz.
hala 1. sezon finali kısmındayız e ne izledik baba 29. bölüm*den 51. bölüm*e kadar? 22 bölümdür ne anlatıyorsunuz bokum gibi yok etoydu yok görkemdi onun anasıydı bunun kuzeniydi, büyücüsüydü duacısıydı ne sike derman olduğu anlaşılmayan konuk oyuncular falan, çıkar bunları, nereye geldik aga? deminden şimdiye.
rüzgarıydı, etosuydu, zülkarıydı, görkemiydi yetmedi aileleriydi, yetmedi metoya milf yazmaktı, gereksiz oğlu gereksiz sosyal medya jargonuydu, fenomen misafir etmekti ne aga bunlar? 2 bölüm “fenomenlik boş iş kızlar, okuyun okuyun” mavrası attınız, sahne bi değişti fenomen almışsınız diziye, aynı bölüm. niye? diziyi çok seviyormuş. ben de seviyorum? o da oyuncu değil ben de oyuncu değilim, beni niye almadınız, çünkü fenomen değilim diye. onu niye aldınız? fenomen diye. e baba siz fenomenliğe özendirmediğinize emin misiniz?
2. sezon diziye dahil olan kimsenin bi sike faydası yok, ilkten herkes oraya doluşuyor, sonra iş bitiyor hooop hepsine siktir çekmece. diziye hangi aile dahil olursa herkesin hayatı o aileye dönüşüyor. nursema'yı camdan atan orevladı çocuğun aile girdi, hoop herkes onlarla bağlantılı, bi boşandılar siktirdi gitti. alev rüzgar'la oldu kıvılcım'ından nursema'sına herkes doluştu mal bulmuş mağribi gibi rüzgar'ın yanında çalışmaya. etolar dahil oldu herkes bir ucundan tuttu biri onla iş yapıyor, biri ilişki yaşıyor, biri çocuğuyla arkadaş, biri eserlerini ona satıyor. görkem girdi doluş babam biri bacısına biri kardeşine, şirket beraber iş yapsın, birine o aileden kız istensin. koşun amına koyayım görkem'in abisinin çocuklarına da sönmez bakıcılık yapsın, hasta anne ölünce de adam sönmez'le evlensin oradan da bağlantı kurun amk yerinde. bu ne aptal saptal iş birader mide öz suyum ağzıma geliyor artık ya.
akasya durağı gibi dizi ammına koyayım, ha babam hastanedeler biri kalp krizi, biri baloncuk, biri trafik kazası, biri doğum. ha babam karakoldalar biri nezarette, biri kara para aklıyor. ha babam mahkemedeler fatih doğa boşanıyor, kıvılcım ömer boşanıyor, o velayet alıyor, öteki arkadan geçiyor, onun da başka davası varmış. anasını sen sikesin böyle hayat temposu mu olur, hem bu kadar olay yaratıp hem dizide hiç ilerlememeyi nasıl başarıyorsunuz ismek'ten sikim gibi dizi senaryosu nasıl yazılır kursunu 1.'likle mi tamamladınız olum, bu nasıl ayarsız at koşturma ya? 1 tane bana elle tutulur geçen sezondan farklı bir noktaya gelmiş bir olay gösterin abi var mı ya? bebeler doğdu, bi bu. bunun da süreci 9 ayda tamamlanmasa bebekleri de geri analarının amına yollarlardı.
hayır ben de izleyicisiyim ama bu dizinin ratinglerde 1. gelmesi, bu kadar konuşulması, yeni projelerin gözünü korkutup dizi günlerini domine etmesi falan harbi dizi sektörüne indirilmiş bir darbe ya. vallahi izlediğim için utançtan yastık dişledim siz yazmaya utanmıyorsunuz amk. -
14. türkiye'de her 2 çalışan 1 emekliye bakmak zorunda
kimse kimseye bakmıyor. adam 25 sene primini ödemiş. onu fonda biriken parayı ezenlere soracaksınız...
-
15. 9 şubat 2024 oecd'nin manşet enflasyon paylaşımı
türkiye yüzünden ölçek bozulmuş amk. adamlar bizim bar grafiği sigdiramayinca 15-55 arasını olçeksiz tireli olarak vermiş.
hala oyun boyuk yeen... pehh..
edit: nush ile uslanmayani takdir eden adam graifiğin olması gerektiği ölçekteki halini paylaşmış konuda. buraya da alayım dedim :d -
16. jinekolog kadının muhteşem reklamı
kanun gereği yasak olan reklamdır. sağlık alanında reklam yapmak hep yasaktır, hem etik değildir. türk tabipler birliği, sağlık bakanlığı gibi mecralara şikayet edilebilir.
öte yandan bunun bir reklamdan ziyade eğlence amaçlı çekildiğini ve kötü niyetli kişilerinde izinsiz yayınladığını düşünüyorum. çok ciddi yaptırımları olan böyle bir videoyu hiç bir hekim bilerek paylaşmaz. -
17. gökhan zan'ın hatay'daki provokasyon görüntüleri
size karşı ses çıkartan provokatör oluyor nedense.sizden iyi provokatör mü var ulan.!
-
18. 400 evi olan adam
400 tane evin var, ve kirayı beğenmeyip kiracıyı darp ediyorsun, 7 yıl ceza alıyorsun. senin ben vizyonunu sikeyim!!
cezaevinde götünden şırıngayla kan almaları temennisiyle;) -
19. ben ayrılmak istiyorum diyen sevgiliye cevaplar
hemcinsim kardeşlerime, arkadaşlarıma naçizane tavsiyem; sakin ve ifadesiz şekilde “tamam, nasıl istersen” olmalıdır.
ne derseniz deyin ama sakın neden? diye sormayın.
aşk denen tiyatro kadınların icat ettiği, sadece kadınlar için olan bir şeydir. bizlerin hissettiği şey ile kadınların adına aşk dedikleri şey birbirinden çok farklı sevgili romalı kardeşlerim. -
20. istanbul'un en boktan ilçesi
esenyurt olduğunu düşünmeyen kimseyi dikkate dahi almayın. koca koca sitelerin yanındaki arazide ineklerin otladığını ve karşı caddede ak-47'lerin konuştuğu kavgaların olduğu, demografik yapısının kozmopolitlikte çılgın attığı bir yer.
-
21. barış alper yılmaz
kereme vermedi, kaleye vurdu. artık sadece fizikle değil aklıyla da oynuyor aslan.
-
22. osmanlı hanedanı sürgünü
tarihte görüldüğü üzere, devrilen hanedan çevresinde tekrardan belli bir güç toplanıp cumhuriyeti tehlikeye atmaması, bir karşı darbe yapılmaması için gerçekleşmiştir. yerinde bir karardır, bir ayıp değildir. hatta oldukça merhametli bir karardır. aynı dönemde rusya'da gerçekleşen devrimde çar ve ailesine neler olduğunu hatırlamak yeterlidir.
-
23. muhammed kerem aktürkoğlu
beş dakikada hem mertensin sarı kart görmesine neden oldu hem de topu kontrol edebilse 1-0 öne geçeceğimiz pozsiyonu kaybetti. gerçi kontrol etseydi ne olacaktı dışarı vuracaktı. sonra suçlu taraftar. ya beş dakika oldu. beş dakikada ekran başında sinir krizi geçirdim.
-
24. sevgilisi olmayanların 14 şubat'ta yapacakları
matematik çalışmaya devam edicem. buna engel olmasın diye televizyonu bile anneme verdim. sınava az kaldı yardımam lazım. yakında kavuşacağız ankara beycim.
-
25. anayasa mahkemesi artık milli güvenlik sorunudur
asıl milli güvenlik sorunu demans olmuş yalaka bunaklardır.
-
26. sacha boey
kazık girdiyse bayerne girdi. sizin ananızın amına girmedi ya şikeci troller.
-
27. zamanla geçer dediğiniz ama geçmeyen şeyler
aşk acısı falan değildir. boş beleş işler onlar.
gördüğüm kadarıyla evlat acısı.
annem 40 yaşındayken 13 yaşınki abim vefat etmiş. annem bu gün 87 yaşında, artık pek çok şeyi unutmaya başladı ama hala ne zaman abim akılına gelse gözünden 2 damla yaş süzülür.
onu hatırlatacak herhangi bir şeyde sessizliğe gömülür, saatlerce odasından çıkmaz. -
28. 9 şubat 2024 koç holding'in beşiktaş sponsorluğu
kendimi bildim bileli beşiktaş'ın sponsoru olan koç holding'in tekrar sponsor olmasıdır.
-
29. intikam alınmalı mıdır
"the best revenge is a life well lived." - george herbert
en iyi intikam iyi yaşanmış bir hayattır. -
30. murat kurum'un otobüs duraklarını kirletmesi
kamu malına saygısı olmayan adamın kamu yöneticisi adayı olması… fıkra gibi gerçekten. *
-
31. 9 şubat 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı
özlemişiz ergin ataman'ın maç sonu yumruğunu.
ibo gözünü kapatmıştır o esnada inşallah. yoksa sağlık bakanlığı'nın acil bir ambulans uçak yollaması gerekecek atina'ya. malum kuduruyor böyle anlarda. -
32. celal şengör'ün kapitalizm kimseyi sömürmez demesi
kapitalist sistemin ideali, sınırsız bir kâr oranıdır. işçinin ideali ise, adil bir maaştır. böyle bir sistemde sömürü olmadığını söylemek üç maymunu oynamaktan başka bir şey değil.
-
33. ernest muçi
sadece gol ya da asist rakamlarına bakıp "pahalı" ya da "ucuz" demek, pes tayfanın max yorumu olur olsa olsa.
torreira ligde 2 senede fark yarattı, 6 numara oynuyor, geçen sene 0 gol 0 asist. bu sene 0 gol 1 asist. salih uçan da aynı pozisyonda oynuyor, geçen sene 3 gol 6 asist. bu sene de 3 gol 5 asist.
o zaman torreira 5 ise salih 15 etmeli buna göre. akıl fikir dilemekten başka çare yok.
oyuncunun pahalı mı ucuz mu olduğuna o an karar verilemez. misal icardi; ucuz mu, pahalı mı? neye göre, kime göre ucuz ya da pahalı? zaniolo 15'e gelmişti, pahalı mıydı?
herkes işine baksın yahu, siz taraftarsınız, oturun izleyin, keyif alın. koca ülkeyi muhasebe departmanına çevirdiniz. -
34. tek gecelik ilişki yaşamış kadın ile evlenir misin
debe'ye giren entry şahaneymiş.
evli patronu tuzağa düşürmek? içki ile vs. ile, yerde yanında oturmak ile iş gezisinde olmuş. adam sütten çıkma ak kaşık tabii, hatta zavallının önde gideni. bir şeytan tarafından baştan çıkarıldı. aldatmak mı? yo dostum yo, tuzağa düşmek onun adı! hem evli hem çocuklu üstelik, zavallı, nasıl da kandırıldı!
bayılıyorum şu ilişkisi olan insanların aldatıp aldatıp "kandırıldım", "baştan çıkarıldım", tuzağa düşürüldüm" vs. demelerine. kimse size tecavüz etmediği sürece sizi zorlayan yok. ilişkinizden, evliliğinizden, eşinizden, çocuklarınızdan falan hep siz sorumlusunuz. karşınızdaki insan değil.
içkiye dayanıklılığın yoksa bir otel odasında kadın çalışanınla baş başa içmeyeceksin sayın patron. yere yanına oturduysa ve kendini kontrol edemeyeceğini hissediyorsan müsaade isteyip odadan göndereceksin. yok öyle tuzağa düşmeler.
kadın ya da erkek fark etmez, kötü sadece karşınızdaki değil, kötü sizsiniz de aynı zamanda.
gelelim başlıktaki kadına; erkek olsaydım kesinlikle evlenirdim. benden önce kiminle, kaç kere seviştiği beni ilgilendirmezdi. beni mi bekleyecek? elbette sevişecek. nasıl ki erkeğin ihtiyacı ise seks, kadının da öyle. kadınlar nasıl ki tek gecelik ilişki yaşamış adamlarla evleniyorsa, erkekler de aynı şekilde tek gecelik ilişki yaşamış kadınlarla evlenebilir. şunu kalın kafanıza sokun.
saygılar. -
35. esenyurt'ta carrefour manzaralı 25 milyona daire
şu apartmandaki ev, 800 bin dolar;
https://www.google.com/…e0!7i16384!8i8192?entry=ttu -
36. 10 şubat 2024 real madrid girona maçı
orspu çocuğu verde kullansın işte çocuk mk evladı neyi kanıtlayacaksın penaltıdan gol atınca. onuda atamadı mk malı.
-
37. tavuk pişirince suyuna da çorba yapan varoş kız
tavuk suyu çorbasının kökenleri binlerce yıl öncesine, antik çin'e kadar uzanır. insanlar yüzyıllardır soğuk algınlığı ve grip türü hastalıklarının etkilerini tavuk suyu çorbası ile azaltmaya çalışıyor. soru ise şu; tavuk çorbası gerçekten faydalı mı yoksa placebo etkisi mi yaratıyor?
günümüzdeki araştırmalar tavuk suyu çorbasının diğer sıcak sıvılardan daha fazla mukus akışını artırdığını ve vücudun soğuk algınlığı virüsünden kurtulmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. tavuk, salgıların gevşemesine yardımcı olan sistein adı verilen bir amino asit açısından zengindir. insanlar soğuk algınlığı veya grip nedeniyle hastalandıklarında vücut sıvılarını ve elektrolit adı verilen mineralleri kaybederler ve tavuk suyu çorbası ile bu minerallar tekrar kazanılır. iyi bir potasyum kaynağı olan, ingilizcede parsnip denilen beyaz renkli yaban havucu ve antioksidan içerikleri nedeniyle havuç ve soğan da çorbaya eklenmelidir. bir de limon sıkarsanız yemeden önce müthiş olur.
benim için kış aylarının vaz geçilmezidir tavuk suyu çorbası. sevenlerine afiyet olsun :) -
38. arda güler
penaltı atışı sonrası hakem maçı bitirdiği için arda hemen penaltıyı kaçıran joselu'ya gitti ve teselli için sarıldı. o sırada joselu kendisine sarılan arda'ya aynı içtenlikte bir cevap vermedi. arda sarıldı, jolelu ise kendisine sarılan arda'yı izledi diyelim.
hiç iyi niyetli bir insan gibi görünmüyor. hak ettiği tüm küfürler edilmiş zaten burada ben ayrıca bir şey demeyeyim.
arda, sen bu içten ve samimi duruşunu koru kardeşim. git yine sarılmak istediğin insana sarıl. sen büyürsün, onlar küçülür. sakın onlara benzeme. takım arkadaşın kim ve ne pislik olursa olsun, sen pozitif, iyimser, destekleyici, affedici ol.. -
39. ergin ataman
bu ülkenin yetiştirdiği uzak ara en iyi basketbol antrenördür.
sen beşiktaş ile avrupa'da şampiyonluk kazan sen galatasaray ile avrupa'da şampiyonluk kazan.
yetmesin bunlar , ülker ve efes gibi markalara rağmen bu ikisi ile ( galatasaray ve beşiktaş) türkiye'de şampiyonluk kazan.
devamında ülke sana yetmesin ya da ülke de sana saldıran tipler bitmesin ama sen italya'ya git siena gibi adı olmayan marka ile bir kupa daha kazan
sonra dön garip hocalar ve devasa bütçelerle play off bile görmeyen efes ile iki sene üst üste euroleague şampiyonu ol.
ve bugün yine dön en başa tekrar tekrar, şimdi de yunanistan'da panathinaikos'a can ver.
bu ülke senin gibi markalarla güçlü ve milliyetçiyim, bu ülkeyi seviyorum ,türküm diyebilen herkes sana saygı duysun.
yoksa başında yunan,sırp,litvanyalı ile başarı arayanlara ders vermekten vazgeçmeyen bir türk elbet çıkar. -
40. gap ilişki
gene ne sikko sikko laflar çıkmış ortalığa. neyin nesi bi araştırayım dedim; o boktan sweatshirtleri giyip buluşmaya falan mı gidiliyor amk derken işin aslı öyle değilmiş. boşluklu ilişkiymiş. arada mesela özel günlerde, molalar veriliyormuş. o molalarda çiftler ilişkisi yokmuş gibi davranıp, isteyen istediğini yalayabiliyormuş.
resmî tatile endeksli bir ilişki modeli. vay amk.
yani misal ramazan bayramı oldu, şak mola. cumhuriyet bayramı, arifesi dahil hafta sonunu da birleştir 3,5 gün elinde bayrak kapıp kadıköy'e fener alayına koşmak yerine gelsin duvardan duvara vuracak zebellah gibi kamerunlular.
hafta içi ise güya ilişki var, zebellaha diyosun: nau nau.
ahahahjah alagavat resmi tatili gibi bişi. lan bu orospu çocuklarının derdi ilişki milişki değil bildiğin yarrak. bu z kuşağı azdı kudurdu artık.
ben intermittent relationship yaşıyorum. 8 saat sevgilim olacak sünepeyle mıymıy ederken, 16 saat kenyalı atlet sevgilimle duvardan duvara dskskksj şaka lan şaka. dümdüz sevmek sevilmek istiyorum amk. hepinizden bıktım. tek bildiğim bundan kelli önünde ayı gibi gap yazan sivitle beşiktaş sahilde yürüyüşümü yapamayacağım. -
41. mahsun j
-
42. beşiktaş
bugün itibariyle, uzun süredir bitkisel hayatta olan -bizler- taraftarına elektro şok yapmış, yaşama döndürmüştür.
ekranda zikzaklar, gözler bu kez açık.
öncelikle, hasan arat başkanlığında oluşturulan samet aybaba, feyyaz uçar ve fernando santos'tan oluşan futbol aklı, ilk transfer dönemi ve birlikte çalıştıkları kısa süreçte -şuana kadar- makul bir uyum ve doku inşası oluşturmuştur.
bugün yapılan iki transfer al musrati ve ernest muci hem yatırım, hem yaş, hem kişisel kariyer ivmeleri, hem oyuncu reputasyonu, hem de transferler süreçlerinin yürütülme şekliyle kesinlikle yüksek profilli bir operasyondur.
sahada görmeden hiçbir oyuncunun performans garantisi elbette yoktur, gareth bale alsanız bile o transferin tutmama şansı elbette vardır ancak, oyunculardan bağımsız olarak bu yöntem doğru yöntemdir.
uzun vadede bu şekilde, kulübün büyüklüğüne, takımın hedefine, yatırımsal olarak gelecekte finansal beklentiye ve camianın havaya girmesine yönelik hamleler hem sürdürülebilirlik anlamında hem de performans anlamında büyük bir takımın dokusuna tamamen uygun, doğru yoldur.
bu işler, böyle olur.
mesela nasıl olmaz, onu da söyleyelim; piyasada ne kadar menajer artığı, sakat, noname ve yaşlı oyuncu varsa ismini 3 ay piyasada süründürüp, akabinde 3-4 yıllık kontratlar vererek olmaz.
32+ oyuncuların emeklilik ikramiyesi, son durakları olarak olmaz.
fakir edebiyatı yaparak, sürünerek 7-8 leş futbolcuya maaşlar dahil 40 milyon euro harcayarak olmaz.
beşiktaş'ı gazetelerin, medyanın, manşetlerin dışına iterek, imajını sarsarak olmaz.
futbol, bir sahanın içinde başlar, oradan tribünlere, sokaklara, evlere, gazetelere yayılarak ilerler.
o sahanın içini üst düzey aktörlerle doldurmazsanız, nereye yatırım yaparsanız yapın, kaybedersiniz.
tüm hikaye yeşil bir sahanın içinde olan bitenlerden ibarettir.
tüm bunların dışında, aklıma gelmişken sorayım;
yeni beşiktaş yönetimi, transfer dönemi boyunca hamle yapmamasından dolayı haklı olarak eleştirildi.
taraftarın bu noktada beklentisi çok doğal ve anlaşılabilir nedenlere dayanıyor, bunu sorgulamak dahi gereksiz.
soru şu; ilgili transfer döneminde bir tane beşiktaş yöneticisi, kurul üyesi ya da profesyoneli gördünüz mü ekranlara çıkıp eleştiri yapan beşiktaş taraftarına yönelik; "troll" vs. şeklinde yaftalayan?
ben söyleyeyim, görmediniz.
çünkü beşiktaş'ı artık cümle kurmaktan aciz kepaze orospu çocukları değil, protokol nedir bilen, izan nedir bilen saygın bir kadro yönetiyor.
bugün beşiktaş ikinci başkanı çıkıp, eleştiri yapan taraftara teşekkür etti. bizi itiyor, zorluyor dedi.
bu söylem önemli.
köy ağası kılıklı, düşük profilli, üslup nedir, izan nedir bilmeyen loserlar babalarının şirketlerine dönebilirler.
beşiktaş'ı artık, beşiktaş'a yakışan kurumsal bir yapı yönetiyor. -
43. mağazaya girer girmez görevlinin yanınızda bitmesi
bi git be kardeşim bi git gözünü seveyim. kendim nasıl bir şey istediğimi bilmiyorum gelmiş bana nasıl bir şey arıyorsunuz diyorsun. bilmiyorum, lütfen bırak beni bir şey çalsam ötecek zaten bi sal nolur.
-
44. istanbul üniversitesi kampüslerinin halka açılması
mardin'ci dille söyleyecek olursak, çevrenin merkezden intikamının bilmem kaçıncı perdesi.
şu kararın kamu yararıyla eşitlikle filan zerre kadar alakası olmadığını herkes biliyor.
acilde doktor neden dövülüyorsa üniversite kampüsü de halka o yüzden açılıyor. bir takım halk kesimlerine "aha artık burası da sizin tepinme alanınız, bunlar size bir şey yapamaz" demek.
başka hiç bir amacı, açıklaması yok.
ek: özellikle muhafazakar taşradaki üniversitelerin -artık yapılmayan- bahar şenlikleri aynı saçmalığın küçük birer örneğiydi geçmişte.
öğrencilere özgürlük alanı açıp orayı koruyarak şehre doğru genişletecek yerde tam tersi yapılıyor, özerk ve korunaklı olması gereken üniversite taşra ortalamasının insafına bırakılıyor, netice şehrin ne kadar genç delikanlısı varsa hepsinin kampüse gelip "haa demek skişen kızlar bunlaar" edasıyla sakal sıvazlayarak dolaşması oluyordu. -
45. çalışma saatlerinin 10.00-16.00 olması gerekliliği
o bile fazla. bence millet olarak komple mesai kavramına son verelim. hepimiz birbirimize ev ve araba satıp duralım. 80 milyonluk sentetik bir pazar oluşturalım. zaten halkın yarısı al-sat ile geçiniyor. alnının teriyle çalışıp ödediği gelir vergileriyle bu al-satçı kan emicileri, suriyelileri, 40 yaşındaki emeklileri finanse eden bordro mahkumları da sisteme dahil olmuş olur. birbirimizi siker dururuz. ne ete para veririz, ne göte. bi dakka ya, onları da sisteme dahil ederiz. al-sat, fuhuş ve yamyamlıktan ibaret yerli ve milli bir ülke olarak gül gibi yaşar gideriz. süper fikir lan!!!
edit: mynameisvictory'nin önerisi ile "bordro mahkumları" tanımı eklenmiştir. -
46. biz türk partisi değiliz biz türkiye partisiyiz
ittihatçı- seküler milliyetçi neonazi tayfa böyle durumlarda "vardır devletimin bir bildiği" diye ortadan kaybolmuyorlar mı götümle gülüyorum. chp bu lafı söylese şimdi ortalığı yıkmışlardı.
-
47. polonya denince akla gelenler
latin erkeklerine bu nedenle de ispanyolca 'ya fena sarmış güzel kadınlar listenin başı. kozmetik sektöründe son dönemdeki yükselişi de alkışa şayan. fransız marka ürünler el yaktığından polonya menşeli bir ürün artık daha cazip. votka eşliğinde yenilen leziz yemekler ve ülkenin soğukluğuna karşın insanların sıcaklığı, yardımseverligi ve hepsinden de önemlisi sanata verilen değer diyebilirim.
-
48. 1 nisan 2024 sonrası türkiye ekonomisi
kayış komple koparsa, sorumlusu her zamanki gibi dış güçler olur. dolar 45-50 lira olursa buraya gelip dolar ayak numaranızı geçti mi diye başlık açıp şakalar komiklikler yapılır. sonraki seçimde yine ezan, bayrak, ocu, bucu, şucu algısı sonra ver elini bir 5 sene daha. beklentiye girmeyi bırakın artık, bu ülkeden bir bok olmaz. hepimiz hayatlarımızın harcandığıyla kalacağız.
-
49. mauro icardi
başıma bir şey gelmeyecekse bu hafta beğendiğim topçu. ceza sahasında seri çalımlar yaparak gole gidiyordu, mertens olmaması gereken yerdeydi, gol güme gitti. o gol olsaydı şu an methiyeler diziyordunuz. kilo vermiş, fitleşmiş. tüm maç başakşehirin stoperleriyle güreşti, sayısız duran top kazandırdı. diğer takımların alay etmesini, eleştirmesini anlarım, kuyruk acıları var. bizim taraftara ne oluyor aq? hemen gaza geliyorsunuz.
-
50. 13 şubat 2024 motorin zammı
eniştemiz düşmesin, kudüs öpüşmesin diye gelen zam. destekliyorum. allah belanı versin netflix! kahrolsun israil!