puik19
profili

  • ahmet hakan'ın her şey hava civa açıklaması

    ben ahmet hakan'la aynı allaha inanmıyorum, benim allah'ım, bıyıklı, uzun boylu, sosyopat bir manyak değil, bu bir tarafa. asıl önemlisi ve ahmet hakan'dan ve onun taptığından bağımsız olarak:

    böyle bir zamanda onbinler öksüz, yetim kalmışken, enkaz altındayken "hava civa" goy goyu yapan biri lanetlenir. izleyin, bu itlerin hepsi altlarına sıçarak geberecek, bok kokusu ile ölecek, su veren olmayacak.

    yine ahmet hakan'dan bağımsız olarak: bu yaşananlara "hava civa" goy goyu yapan biri, katıksız orospu çocuğudur. kime taparsa tapsın, allahı kim olursa olsun.

  • 17 mayıs 2021 altay istanbulspor maçı

    bu ülkede istisnasız her futbol takımı altına sıça sıça, tayyip erdoğan'ın "tmm" posterini tribünlere asarken...

    altay, orta sahada kameranın en iyi çektiği yere büyük atatürk'ün posterini asarak, niçin "büyük altay" olduğunu yedi düvele göstermiştir.

  • alanyaspor maçı penaltı atışıyla başlasın

    eksik ifade edilmiş. tüm fenerbahçe maçları penaltı atışı ile başlatılsın.

  • orhan gencebay

    cumhuriyet tarihinin en büyük müzisyeni sananlar olmuş, doğru değildir. doğrusu sağlam esrarkeştir. müziği de batakhane müziğidir.

  • yazarların en iyi beş dizi listesi

    beş dizi yoktur. bir dizi vardır.

    (bkz: the wire)

  • süper kupa finalini katar'da oynatmayı planlıyoruz

    valla bu hızla gideceklerse karılarını katarlılara kiraya versin bu gözü dönmüş siyasal islamcılar. adamlarda nasıl bir katarlı aşkı var, nereden yalayacaklarını şaşırıyorlar.

  • 23 ekim 2020 fahrettin koca açıklamaları

    allah sizi kahretsin. yarım saatin yirmi beş dakikasını inşaat anlatarak geçirdi. bilecik'te hastane yaptık, yalova'da hastane yaptık, bursa'da ek inşaat yaptık.

    çapsız.

    edit. götüme kaş göz çizip televizyona ben çıksam ve halka götümü göstersem, şundan daha faydam olurdu halka.

  • 30 ağustos mesajında atatürk'e yer vermemek

    en son darbe teşebbüsü olduğunda, donlarına sıça sıça, ulu önder atatürk'ün posterini akp genel merkezine asan serçe yavruları bunlar.

  • 21 eylül 2019 fenerbahçe ankaragücü maçı

    fenerbahçeye gol atmanın basit ve pratik bir yolu. atak yaptığınızda gol atıyorsunuz. defanstaki çocuklar çok iyi kalpli, mutlaka yardımcı oluyorlar.

  • hayvanlara sevginin gereğinden fazla abartılması

    hayvan severlik diye bir şey yok. sevimli bir kaç evcil (köpek, kedi, kuş) üzerine kurulmuş bir sektör var. kertenkele, hamam böceği, lağım faresi de hayvan sonuçta, ben daha besleyen görmedim. terminoloji kurulacaksa, hayvan sever değil, evcil hayvan sevenler olarak netleştirilmeli.

    diğer taraftan, hayvan severlik doğada kabul görmeyen bir olgudur. aslan tavşanı yer. kurt kuzuyu boğazlar, sırtlan kurttan kalan leşi indirir, akbaba kalan bağırsakları...

    bununla birlikte sokakta yaşayan canlılar korunmalı (hayvan, ağaç, insan) ve bu koruma ayrı bir hukuki fasılda düşünülmeli. hayvan hakları veya çevre hukuku gelişmeli. ömür gedik gibi cahillerin tekeline bırakılmamalı bu.

    ama sokak köpekleri çete oluşturuyorsa, bazı budalalar bakamayacağı hayvanları gezdirirken küçük çocuklara pitbull dehşeti yaşatıyorsa, başıboş kediler aç kalıp saldırdığında sizi kuduz tehlikesine sokuyorsa, bunu hayvan severlik ekseninde değil, öncelikle çocukları ve insanları koruma ekseninde düşünmek lazım. özellikle de çocukların güvenliği, zira hayatta hiçbir şey bundan önemli değil.

  • sevgilinin borç istemesi

    oksimoron başlık. sevgili ve borç aynı yerde olmaz. ortada bir sevgili varsa, her şey paylaşımdır. istenen (her ne ise) borç olarak görülüyorsa, o zaten sevgili değildir.

  • arda turan'ın doğacak çocuğuna isim önerileri

    yahu doğmamış küçücük masum çocuğu karıştırmasanız bu boktan konulara. her konuda espri üretmek yormuyor mu?

  • 2018 erken seçiminde yazarların oy vereceği parti

    babadan 41 yıllık chp'liyim.

    üçü aynı bokun farklı rengi olan akp'nin, chp'nin ve mhp'nin de ta ... diyerek, oyum net olarak iyi partinindir.

  • cüneyt özdemir'in gemileri yaktın herhalde demesi

    gemileri yaktın lafından öncesi de tam bir facia ve karaktersizlik örneği. "öyle kırmızıları giyiyor", "fenomen oldu", "sabah kuşağına koysanız rating yapar" mealindeki cümleler ile cüneyt özdemir meslektaşını magazin figürü olarak konumlandırıyor. tabii bunu derken, kendisini de haberci büyüğü olarak çaktırmadan güzelliyor.

    ki durum tam tersi. kız bildiğin gazetecilik yapıyor. beyefendi ise kelek magazin figürü.

  • facebook twitter instagram kullanmayan erkek

    hiçbirini kullanmıyorum hatta telefon da tuşlu bir jcb (bim.den kampanya ile aldım).

    sosyal medya aptallıktır, kullanmayan çok sayıda insan var ayrıca, buna çok şaşırmayın. asıl şaşılacak olan, konsere gidip bon jovi'i seyredeceğine, telefonunu kafasının üzerine dikerek iki saat onu seyreden insan kitlesi olmalı.

  • türkiye'de eğitim kalitesini yükseltecek tek şey

    hakkın rahmeti. kırkı okunmadan eğitim dahil herşey hızlıca düzelmeye başlar.

  • kemal kılıçdaroğlu

    kulıçdaroğlu ve bahçeli malum kişinin kış lastiğidir, patinaj yapmaması için getirilmiş proje adamlardır.

    arnavutluk'tan türkiye'ye türkçe bilmeyen üçüncü sınıf bir muhalefet lideri getirin, bir hafta içinde iktidarı sallar. ulan ülkede ortalama hafta bir katliam yaşanmaya başladı, ne bir gösteri ne bir eylem var. bari gensoru verin ulan mecliste, siz ne biçim milletvekilisiniz.

    adam cb seçimlerinde, rte'nin diploması olmadığını söylemedi, şu an bu ülkenin tepesinde şekli olarak cb niteliği taşımayan biri oturuyor, hukuken butlan bu (tıp fakültesi mezunu olmayan birinin ameliyat yapması, hukuk fakültesi mezunu olmayan birinin ağız ceza mahkemesi başkanı olması gibi). ve bunu sadece dümdüz insanlar twitterde dile getiriyor. kılıçdaroğlu'nun görevi ise adana'da nazlı ılıcak'ı alkışlatmak ve tabanını seçim zamanı "tıpış tıpış gidip oy kullanacaksınız" diye tahrik ederek chp'yi yüzde yirmi beşe sabitlemek.

    kılıçdaroğlu, türk solunu en fazla % 25'e formatlamak üzere getirilmiş bir görevlidir.

    diğer yandan bu ülkeye, sağcı, solcu, anadolucu, milliyetçi falan değil; doğrudan şehirli ve medeni insanların hakkını savunacak düz bir adan lazım. ideoloji üzerinden değil, vergi veren insanların hakkını savunmak üzerinden çağdaş şehirli bir parti ve şehirli bir lider.

    bu ülkeye vergi veren düzgün insanların yaşama, çocuklarının okuma hakkını savunacak, eğitim, sağlık, trafik suçları, çevre sorunları, adil yargılanma, bağımsız yargı, karanlıkta okula işe gitmeme gibi konuları gündeme getirecek; makro açıdan da şu terör olayları ve vatana ihanet konusu üzerinden meclisi gensoruya boğup komisyonları ve meclis sistemini kilitleyecek biri lazım.

    kılıçdaroğlu ve bahçeli rte'dir ve türkiye çok uzun zamandır üçlü koalisyonla yönetiliyor.

  • 2016 ekonomik krizi

    öncelikle terminolojiye küçük bir itirazım var. ekonomide olup biten kriz değil, hastalık. kriz ani gelen, nereden geldiğini çözemediğiniz ve dışımızdaki etmenleri ifade eder. oysa bilenler için bu ekonomi zaten uzun yıllardır böyle. bu hastalık uzun zaman morfinle bastırıldı -katar parası, fiktif devlet borçlanması, suni sektörler -taahhüt, taşeronluk, inşaat- sistem uzun zaman baskılandı ama çöküntü bir gün gelecekti. henüz gelmedi ama yaklaştı. o yüzden kelimeyi doğru seçmek lazım, bu bir kriz değil. hastalık. öyle dil altı hapını atınca da geçmeyecek.

    başka bir başlık altında yazmıştım, burada tekrar edeyim. şirketlerden işçi çıkartılması, hacizlerin artması, kredi kartlarında döngü, kamu zamları, bisküvi üreticisinin gramaj düşürerek yaptığı saklı zam birer belirteç. ama sur borusunu çalacak melek her zaman bankacılıktır.

    ilk aşama için şunu gözleyin. reis hazretleri merkez bankasına ne zaman son ayarı verecek ve kredi faiz indirimi isteyecek? bunu takiben tcmb bankası başkanı istifa edecek mi veya istifaya zorlanacak mı?

    çünkü sarmal şu: eğer tcmb ve kamu bankalarına baskı son raddesine gelip de (ki baskı şu anda ağır düzeyde var) kredi faizleri düşürülürse, zaten kontrolü olmayan döviz tırmanışı sürdürecek. bu tcmb dahil tüm bankacılık sisteminin ayağına sıkması demek. çünkü banka da benim gibi borçlu bir varlık. farkı, ben tl borçluyum, o döviz borçlu. ben mikro borçluyum o makro borçlu. ben batarsam en fazla karı beni boşar, banka batarsa zararı ülke görür. ben garanti bankasına tüketici kredisi ödüyorum toplamı on bin baloncuk, garanti morgan stanley'e sendikasyon ödüyor, hediyesi bir milyar baloncuk. o yüzden bankacılık ile reyiz kavgası kaçınılmaz.

    bugün dövizin bir gecede yüzde bir kur artışı, toplam dış borcu bir milyar dolar olan bir banka için gecede on milyon dolar ek külfet demek. faiz hariç. oradan alıp piyasaya sattığın ve ekonomi çökünce geri alamayacağın alacaklarının riski hariç. işletme giderin, devlete ayırdığın zorunlu karşılıklar, kasada hazır tutmak zorunda olduğun paranın maliyeti hariç. yüzde otuz kur artışı, bankanın üç milyar dolar dış borcunun oturduğu yerde dört milyar dolara çıkması demek. sıkıysa düşür kredi faizlerini.

    o yüzden reyizin inşaatçılarını ve taşeronlarını kurtarmak, kor haline gelmiş ekonomiyi soğutmak için bildiği tek çare olan kredi faizlerini düşürmek bunu yapacak banka için intihar. bu da ekonominin bugünkü paradoksu. ya piyasaya morfini çakmaya devam edeceksin, ya da bıçağı içeri sokacaksın.

    çünkü bir sınai toplumu değiliz. ekonomi hastalanınca, onu üretim faktörleri üzerinden doğrultamıyoruz. yani istihdam teşviki, yatırımı için devlet desteği, ihracatı arttırmak için vergi indirimi, ürün, hizmet satmak için falan filanca ile ekonomik işbirliği gibi yetilerimiz yok bizim. biz kapkaççıyız. kapkaç ekonomisi salt aracılıktan kazanır. komisyoncudur. bizde inşaat sektörünün bile adı yanlış, inşaatçı denilen ağaoğlu komisyoncu. devletten arsa alıp sana ambalajlayıp satan, alt komisyonu siyasetçiye veren ve bu aracılığının karını indiren biri.

    bizim üretimimiz yok. bu hep böyle oldu. o yüzden krizle değil hastalıkla muhatabız. o yüzden kocakarının ağzına bakıyoruz, götümüze iyi gelsin diye deve katranı mı sürecek, abdest bozan otu mu içirecek diye.

    bankaları gözleyin. tcmb reyiz kavgasını bekleyin. karanlığa giden beş büyük kapının birincisi bu.

  • devlet bahçeli

    kılıçdaroğlunun randevu teklifine de hayır dedi.

    şimdi genel bilançosu şu: davutoğluna hayır, demirtaş'la görüşmeye hayır, kılıçdaroğlu'nun randevusuna hayır, üçlü iktidara hayır, ikili iktidara ve azınlık hükümetine hayır.

    hükümete bakan vermeye hayır, chp'nin başbakanlık önerisi ağır hakaret ona hayır, hdp'nin "siz dışarıdan kurun bir hükümet biz gerektiğinde destek veririz" demesine hep hayır.

    akp'nin ortaklık önerisine hayır, akp'nin dışarıdan bakan verme teklifine hayır. meral akşener'e veto, sinan oğan'a ihraç, tuğrul türkeş'e hayır.

    koca mecliste hatta koca ülkede şu adamla randevu alıp görüşebilecek bir allah'ın kulu yok.

    bizim apartmanda 16 numarada ibrahim ağbi var, oto sanayide bazen ikinci el araba düşürüyor, geçenlerde sanırım 70 model bir impala gördüm altında. onunla konuşacağım. sanırım bu olur.

    ha ona da randevu vermezse, yapacak hiçbirşey yok.