Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. süper dadı programındaki terminatör çocuk

    'dayak cennetten çıkmadır' atasözünün ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koyan çocuk.

    bizim oğlan! bunun onda biri. hadi iyi yetiştirelim diye pedagogu zengin ettik. kadın arabayı filan değiştirdi. pedagogun tavsiyeleri üzerine binbir sabırla 3-4 ay fiske bile vurmadım. hep konuşarak çözmeye çalıştım. pedagoga göre ceza vermek, yaptırım uygulamak da yanlış. biz de uyduk ya tavsiyelerine, bizimki azdıkça azdı. en sonunda bende bir patlama, bir dayak. dayağı yediği günden beri mum gibi. o çocuk gitti, yemeğini adam gibi zamanında yiyen, derslerini ihmal etmeyen, zamanında uyuyup zamanında kalkan bir çocuk geldi. devamlı dayak bence de yanlış, ama arada sırada bir balans ayarı vermek de şart.

    not; entry-nick uyumu diyenler oldu, inanın alakası yok.
    not; nasıl sabrettiğimi sorunlar oldu. o 3-4 ayın son 1 ayını 'pedagoga verdiğim para ziyan olmasın bari' diyerek motive ettim kendimi. *
    (bkz: hesaplayan adamlar)

  • 2. avukata soru sormanın 275 tl olması rezaleti

    asgari ücretin 1400 tl olduğu ülkede rezalet gibi rezalettir.

    sayfa 19'da tarifeyi okuyabilirsiniz. kaynak

    kısaca vampirliktir.
    piyasayı bilmiyorum ama işsiz avukatlar gayrıresmi olarak fiyatı kırıyordur inşallah.

    edit 1: bu 2017 fiyatı. 2018'de düz 300 olur bu. abd sağlık sistemindeki vampirlerden az vampir değilsiniz.

    edit 2: danışma bedava olsun demiyor hiçkimse. insanların ortalama kazançları ile karşılayabilecekleri bir ücret olsun. özel doktor muayenesi 400 tl ama devlet hastanesindeki doktora asgari ücretli makul bir ücretle muayene olabiliyor. adalet hizmetinin sağlık hizmeti kadar önemli olmasına rağmen, avukatlık mesleğinde böyle bir seçenek yok.
    ha sen dersenki "fakir kendi aptallığı yüzünden fakirdir, parası yoksa adalet hizmeti hak etmiyor", biz bu zihniyete kısaca 'vampir', bu zihniyettekilerin sektöre hakim olabilmesinede 'vahşi kapitalizm' diyoruz.

    edit 3: yapay zekanın ilk işsiz bırakacağı mesleklerden birisi avukatlık olacak. mesleğe yeni başlayanların bu meslekten emekli olamayacağına bahse girerim.

    edit 4: birde şöyle bir detay var. 1999'da saatlik danışma ücreti 38$, an itibari ile 71$. onsekiz senede dolar bazında kazancı %86 artan başka meslek grubu varmıdır, sanmıyorum. hatta araştırsak tek meslek grubu avukatlar çıkabilir.

    edit 5: parası olmayanlar için adli yardım seçeneği var denmiş ama adli yardımdan faydalanmak için muhtardan fakirlik belgesi almanız lazım, bunun içinde işsiz olması lazım (kaynak).
    yani devlet diyorki işsizken adli yardım hakkın var ama 1400 tl maaş alıyorsan 1 saat danışmak için 275 tl sana koymaz.

    edit 6: "devleti eleştirmeyen x'i eleştirmesin" goygoyu baydı ama yaw, yeter da. devleti eleştirmediğimizi ne biliyorsunuz ? asgari ücretin 1400 tl olmasını onayladığımızı nerden çıkarıyorsunuz ?

  • 3. 26 kasım 2017 antalyaspor fenerbahçe maçı

    şaka maka barcelona ile aynı puana geldik.

  • 4. konya'da güvercin kafası koparan suriyeliler

    gece gece tüm sinirimi tepeme çıkaran insanlardır. en kısa sürede en ağır cezayı almalarını diliyorum.

    aah ahh alcan eline pompalıyı daan daan çatıdan patates çuvalı gibi indircen yere. ama adam yerine sayarlar, insan onlar derler...

    suriyeli denince aklıma ilk olarak şunlar geliyor, eklemeden geçemiyeceğim.

    ar, namus ve şereften uzak, tek meziyetleri köpek gibi üreyip üreyip sokağa çocuk salmak olan, vatanlarını bile savunamayacak kadar aciz olan yaratıklar.

    tekirdağ çorlu civarındaki göletlerdeki balıkların amına koymaları, evet elektrikle avlıyolar ufak büyük demeden kamyonlarla gelip göletlerin amına koyup gidiyorlar.

    elektrik ekipmanı almaya ulaşamayanlar da, etraftan topladıkları bir çeşit otu(demet demet yapmışlar, belki de yanlarında getiriyolar) göl üzerine atıp bekliyolar, bir süre sonra otların olduğu yerdeki tüm balıklar ters dönmüş şekilde su üstüne çıkıyor, otun içindeki kimyasal balıkları öldürüyor yani. yine büyük küçük demeden topluyolar, beğenmediklerini de sıpıtıp atıyolar.

    bıktım lan suriyeli vahşeti, dehşeti haberlerinden, ekmeğimizi böldürttüler zorla, emekli maaşlarımızdan para kestiler zorla, insanlık yapanlar oldu, iş verenler oldu ama bu kadar yeter.

    al işte geçen en son bizim burada olan olay. adamın teki evini suriyelilere kiraya vermiş, 3 ay kira alamayınca telefon edip, kardeşim zor durumdayım verin benim kiramı demiş.

    yarın gel eve verelim demişler. adam eve gidince kafasına sıkıp suriyeye kaçmışlar. polis adamın cesedini bulana kadar çoktan suriye'ye uzamış orospu çocukları

    ev verenin a.k. ama insan hiç bi hatayı da canıyla ödememeli.

    kimse bana faşist demesin. bu türk, kürt, çerkez olayı falan ırklarla alakalı değil, olm bu millet komple sorun çıkartmak için doğmuş. bu beladan bir şekilde kurtulmalıyız artık.

  • 5. faturamı kürtçe istiyorum

    ben de pentax 645z kamera istiyorum.
    doğum günümde falan alırsanız sevinirim.

  • 6. hoşlandığı erkeğe delikanlı gibi açılan kız

    neden delikanlı olmaya çalıştığını anlayamadığım hanımefendi kendisi. ben gayet kadın gibi belli ediyorum hislerimi, çok şükür olumsuz bi tepki de almıyorum. illa delikanlıcılık, harbicilik oynamak zorun değilsiniz yani. yemin ediyorum kusma geldi artık şu kadınlara empoze edilmeye çalışılan delikanlı, harbi, rakı içen kadın moruk yhaa tiplemelerinden. ondan sonra neden burada kendini jiletleyip meeeğ diye şiir okuyan, delikanlıyım ben diye bağıran kadınların videolarına maruz kalıyoruz. neden acaba? kadın kadın gibi davransa, erkek erkek gibi davransa, hepimiz insan olsak ve gereksiz kalıplara girmeye uğraşmasak ne güzel olurdu değil mi sayın amına goduklarım.

  • 7. osmanlı'yı sahiplenmeyen türk

    osmanlı türk'ü sahiplenmiş mi ki, ben osmanlıyı sahipleneyim?
    anadolu'yu gez bakalım ne kadar osmanlı izi göreceksin? ben şimdiden söyleyeyim: çok az.
    anadolu'daki tarihi eserlerin büyük bir kısmı selçuklular ve anadolu selçukluları'ndan kalmadır. osmanlı eserleri yoğunlukla günümüz anadolu toprakları dışındadır.
    osmanlı devleti'nde türklere etrak-ı biidrak dendiğini artık cahiller bile biliyor.
    tebaasını kul olarak gören, tebaasına koyun sürüsü anlamında reaya diyen bir osmanlı hanedanı'ndan bahsediyoruz.
    nüfus sayımında askere alacağı erkekleri sayan, vergisini alacağı hayvanları bile sayan ama kadınları saymayan bir hanedan.
    bu söylediklerimden osmanlı'yı aşağıladığım anlamı çıkmasın. öyle bir niyetle söylemiyorum. neticede tarihi kendi bağlamında değerlendirmek gerekli diye düşünüyorum. ama, ilkokul tarih bilgisiyle benim türklüğümü derecelendirmeye çalışan adamın da o ayarsız ağzını sikerim demeye getiriyorum.

  • 8. athena gökhan'dan kara cuma tepkisi

    (bkz: athena)
    (bkz: athena gökhan)
    (bkz: kültür erozyonu)

  • 9. sakallarıyla akılda kalan isimler

    (bkz: ümit karan)

    allah'ın bir mucizesi olarak top sakallı doğmuştur.

  • 10. bitcoin

    50 kuruşçu piçlerin başlığını bastığı kripto para.

    refli sikik linklerinizi de alın gidin lan burdan satoshi'sini siktiklerim.

  • 11. celal şengör'ün monarşiyi desteklemesi

    gerekçesi bundan tam 2400 yıl önce antik yunan filazofu platon tarafından açıklanmış olan desteklemedir.

    "demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar. demokrasi despotluğa dönüşür. demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. halk övülmeyi sever. onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.
    devlet işleri, devlet içinde idare edenlerle idare edilenlerin yönetime katılmasıyla gerçekleşir."

    -platon

    benim kişisel görüşüm celal şengör ve platona kesinlikle katılıyor olmakla beraber şu ilaveyi de içerir, eğer demokrasi faydalı bir meret olmuş olsaydı alman toplumu gibi bilinçli ve eğitimli bir toplumun, hitler gibi milyonlarca masum insanın ölümünden sorumlu olan cani bir orospu çocuğunu iktidara getirmesine fırsat vermezdi... yani eğitimli ve bilinçli olsalar bile halklar ve toplumlar, demokrasi var olmaya devam ettiği müddetçe yanılmaya şaşırmaya ve yanlış olanı seçmeye her zaman el verişlidir. bazı arkadaşlar da "madem demokrasi kötü ozaman atatürk niye demokrasiyi getirdi ?" minvalinde sorular sormak suretiyle olaya yaklaşmayı tercih etmiş, arkadaşlar olaylara böyle bakılmaz malesef, çünkü "atatürk demokrasiyi getirdi evet, peki atatürkün getirdiği ve halkın egemenliği anlamına gelen demokrasi, halkın egemenliği sayesinde hangi zihniyetin eline geçti ve ne hale geldi?" diye sormak isterim... işte olaya böyle bakılır ve böyle bakıldığında da demokrasi'nin bir ülkeyi yönetmek için uygun bir yönetim anlayışı olup olmadığını anlama noktasında çok fazla yol kat edilir. bilinmesi gereken şey, atatürk'ün dahi bir komutan ve reformist bir insan olması üst düzey bir siyasetçi olduğu anlamına gelmemektedir, çünkü ikisi farklı kavramlardır. iyi bir komutan iyi bir siyasetçi, iyi bir siyasetçi de iyi bir komutan demek değildir, herşey bir kenara dünya üzerindeki tüm gelişmiş medeniyetlere bakıldığında, (bkz: norveç) (bkz: japoya) (bkz: isveç) (bkz: birleşik krallık)(bkz: izlanda) (bkz: danimarka) vs monarşiye sahip oldukları çok basit bir araştırma ile görülmektedir.

    not: ağzına sağlık celal şengör.

  • 12. formula 1'in yeni logosu

    yan yatırılmış juventus logosudur.

  • 13. ölmenin en kötü yanı

    hangi yaşta ölürsen öl hep birşeyleri yarım bırakmış olursun. sevdiklerimiz, hayallerimiz, ideallerimiz hepimizin yapacak birşeyleri daha gerçekleştireceği hayalleri var. bu yüzden ölmenin en kötü yanı "yarım bırakmaktır" zannımca. tamamlamak istediğimiz şeylerin artık tamamlanamayacak olmasıdır.

    ölmek korkunç bir gerçek fakat daha korkunç olanı canından çok sevdiklerinin ölümüne şahit olmaktır.

    ölümü düşününce bir dua yükseliyor yüreğimden. ailemin ve sevdiğim kişinin yokluğunu görmemek.

  • 14. tarım ve hayvancılıkta neden ilerleyemiyoruz

    öncelikle köylü hasan amcanın baktığı 2 tane inekle hayvancılık ilerlemez zaten. bu "köylü kalmadı ki" ayaklarını hayvancılık üzerinden geçelim ilk önce.

    dünya artan nüfusa yetecek hayvansal gıdayı endüstriyelleşme ile çözdü. hükümetler iş adamlarına destek verdi. iş adamları da işi bilene maaş vererek işini kurdu.

    bakın ben köylü hasan amca aç kalsın demiyorum. ama yalan yanlış bildiği şeylerle baktığı iki inek ne ona bi şey kazandırdı bu güne kadar, ne de ülkemize.

    bu işin oluru geniş arazilerde, işi bilen zooteknistler ve veteriner hekimler tarafından yönetilen, her şeyin kayıt altında olduğu çiftlikler kurmaktır.

    şimdi çiftlik kuruldu, bir çiftliğin en önemli gider kalemi nedir? evet, yem.

    yem denildiği zaman akla direk saman geliyor ama samanın hayvan beslemedeki yeri %40-50 arasında. geriye ise konsantre yem dediğimiz zamazingo kalıyor.

    işte ülkede bu da çok pahalı. sen ayçiçeği tarlalarını arttır, soya tarlalarını arttır. bitkisini yağını sat, küspesini de ver işte inekcağızlara.

    işte burada bize köylü lazım. ama köylüyü tek başına bırakırsan ineğe baktığı gibi bakar tarlasına da. sonra yine problem.

    getir ziraat mühendislerini, anlat iş adamlarına yatırım yapsınlar. hızlı getirisinden bahset, gelir kapısı oluştur sen devlet olarak. mazotu mu ucuzlatıyosun, gelir vergisini mi düşürüyosun yap bişeyler işte.

    sonra bilim içerisinde düzenli bir üretimi olsun bunların.

    bakın bu anlattıklarım atla deve değil. neredeyse 10 yıldan fazladır tavukçuluk sektörü buna benzer şekilde ilerliyor. sen bu sayede 3€'ya tavuk göğüsü yiyebiliyorsun.

    sen en iyi böyle kalkınabilirsin. madem domuz tüketmiyorsun. yapabileceğinin en iyisi bu.

    şimdi organik sevici arkadaşlar konuşmadan söyleyeyim, böyle büyük çiftliklerde her şey kayıtlı olduğu için ilaç kalıntı riski de minimuma düşüyor. köyde hasan amca ineği değişik möölediği zaman amoksisilini basıyor çünkü. kayıt kuyut yok. hayvan kesildiğinde tespitini yapan yok bu ilaçların.

    hükümet 15 yıldır inşaat yerine kafasını kaldırıp başka şeylere baksaydı böyle olmazdı. yalandan teşvik veriyoruz dediler yıllarca, köylü çekti hibeyi gitti şehirde pavyonda yedi.

  • 15. igor tudor

    ''hayır türkiye bu değil. siz türkiye'yi böyle yapıyorsunuz.'' sözlerinin sahibi. (bkz: #72388755)

    bu laflarından sonra ben artık tudor'cuyum. bu sözü cnn'de, ntv'de, habertürk'de siyasi tartışma programlarında bile duyamıyoruz amk. yarattığımız sikik düzende yaşamaya çalışıyoruz. burası türkiye diyip ya kendimizi avutuyoruz ya da yenilgiyi kabulleniyoruz.

  • 16. ekşi itiraf

    bayadır flörtleştiğimiz kadınla eğitimde yan yana otururken, masada duran cüzdanıma elini attı. başladı karıştırmaya. neden bilmiyorum, benim de pek garibime gitmedi o an, müsade ettim. bi yandan da ders dinliyoruz.

    kartlardan sonra nakit kısmına geçti, sadece yirmi lira, çıkardı koydu masaya, gülüştük. sonra en arka göze geldi sıra. ben unutmuşum orda kaldığını, çektikce sen çıktın. bi tane beraber bi tane de vesikalık. eli ayağı dolaştı, geri verdi hemen. yüzü çok güzelmiş dedi, insanın baktıkça gülümseyesi geliyor.

    çıkan yirmi lira geri konulurken, fotoğraflar cezalı haytalar gibi bi köşeye ayrıldı. bugün hem çulsuz hem sensiz olduğumu hatırladım. ilkine güldüm geçtim, diğeri son kez canımı acıttı.

  • 17. şarapla iyi giden şeyler

    (bkz: sen-sun)

    başlığa bak hepiniz mi entel veya aşk adamı/kadınısınız gençler ? hiç mi köpeköldüren içmediniz ? ehehe
    ben şarapçıyken 1 ytl'ydi bu sensun gazozu. dudak payı kadar doldurur yamulana kadar içerdik.

    (bkz: good old days)

  • 18. kadınların arabalarda baktığı ilk yer

    rengi.

    ablamın beyanı bu yöndeydi en azından. otomotiv sektörünü ikiye ayırmış; kırmızı arabalar ve diğerleri. araba aldım diyorsun, ne renk diye soruyor.

  • 19. lübnan deyince akla gelenler

    portakal bahçeleri, ortadoğu diskoteği, güzel ve büyük gözlü kadınlar, li beyrut diyen fairouz, kiliselerden yankılanan arapça ilahiler ve incilden metinler, hurma şarabı, babamın beyrut günleri, şiir, şiir ve şiir. ve sonrasında içsavaş patlak verir: derken, dürziler, şiiler, sünniler, karşı karşıya gelen mabetler, semavi kitaplar, beşeri doktrinler. kurşun desenli binalar, tahrif edilmiş medeniyet, bağ bozumu mevsiminde, ölümün gölgesinde çarpışan kadehler ve cesetler.
    bir de şiir, şiir demiş miydim?

    beyrut, sen yaralı bir şiirsin.

  • 20. eskişehirspor yok oluyor

    ben bir spor severim, futbol izlemeyi severim, basketbol izlemeyi de severim, tenis izlemeyi de. ancak dikkat ettiyseniz izlemeyi severim dedim 35 yaşında biri olarak hoplayıp zıplayarak rakip takıma küfür ederek maç izlemek hayatımın hiçbir döneminde bana cazip gelmedi. ama yapanları da tabi ki yadırgamadım hatta bazıları hoşuma da gidiyordu. eskişehirspor maçlarına kombine almıştım süperlig de olduğu sene. maçlar başladıktan sonra kendilerinde bu hakkı nerden bulduklarını bilmediğim çapulcu diye tabir edeceğim tipler, 60 yaşındaki babam ve benim de dahil olduğum koltuklara doğru gelerek bağırsanıza lannn bağırmayacaksanız sinemaya gidin vs diye maç boyunca taciz ederlerdi. üstüne saha kapatma seyircisiz oynama cezası alırdık bu eskişehirspor aşığı arkadaşlar sayesinde. şimdi de neden kombine satamıyoruz diye sitem ediyorlar. neden alayım ki başkanlar ceplerini doldursun, kendilerini kulübün sahibi sananlar babaları yaşlarındaki adamlara bağırıp çağırsın diye mi? bence bu arabesk kültür yok olup gitsin artık.

  • 21. levent yüksel'in kendinden 31 yaş küçük sevgilisi

    ne yaparsa yapsın da estetik olarak çirkin gözüküyorlar.

    bu arada şu "sa-na-ne lan" veya "kendi kararlari siz niye konuşuyorsunuz " cu ekip, abi artık bi salın yeter yemin ediyorum yıllardır prim kasmaktan cigeriniz soldu. debe mebe de yok artık derdiniz ne allah aşkına? ya sanane diye bi şey olabilir mi şöyle bi konuda. altı üstü konuşuyoruz, kendi çapimizda yorum yapıyoruz. sanki gidip zorla kollarından tutup birbirlerinden mi ayırıyoruz neye kızıyorsunuz? bu mecranin ve genel olarak sosyal medyanın olayı bu değil mi zaten? ayrıca siz de saman yiyin madem böyle yapcaksanız... olmuyor lütfen artık keselim şu bahsi.

  • 22. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    pazar günü bile 11 saat çalışıyor olmak.

  • 23. facebook twitter instagram kullanmayan erkek

    hiçbirini kullanmıyorum hatta telefon da tuşlu bir jcb (bim.den kampanya ile aldım).

    sosyal medya aptallıktır, kullanmayan çok sayıda insan var ayrıca, buna çok şaşırmayın. asıl şaşılacak olan, konsere gidip bon jovi'i seyredeceğine, telefonunu kafasının üzerine dikerek iki saat onu seyreden insan kitlesi olmalı.

  • 24. bedava olsa bile izlenmeyecek filmler

  • 25. ecevit görebildiğim kadarıyla baya cahil adamdı

    goremiyorum o halde malım.

  • 26. anayasa mahkemesi'nin referandumu iptal kararı

    ey anayasa mahkemesi... çattt %50 oy .. tezgah olsa olsa budur..

  • 27. celal şengör

    demokrasiye sempatim yok dediyse kesinlikle şu sebepledir.

    "demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar.''

    platon

  • 28. rte'nin avrupa'da kuruşum varsa bırakırım demesi

    (bkz: cent demedim kuruş dedim)

    edit: başlık başıma kalmış a dostlar.

  • 29. kadınla erkeğin eşit olduğu sanrısı

    eşitliği çok yanlış anlamak.

    hukuki, sosyal, siyasi ve fırsat eşitliğinden bahsediliyor zaten. hani toplum filan hep.

  • 30. igor tudor'un basın mensuplarına verdiği ayar

    açıklamalarından ziyade toplantıya girişi çok iyiydi.

    ''5-6 kişi ha ? yenilseydik 50 kişi olurdunuz, diğer arkadaşlarınız nerede ?''

    adam dolmuş hacı.

    ayrıca tudor'un söylediği çok önemli bi cümle var ki bu sadece futbol için geçerli değil; ''... sonra diyorsunuz ki burası türkiye, burada böyle. hayır türkiye bu değil. siz türkiye'yi böyle yapıyorsunuz.'' sırf bu cümlesi ile bi dünya şeyi açıklıyor lan tudor. helal olsun dedim valla.

    edit: ekleme

  • 31. yumurta kıran tost yapan mantı yapan erkek

    öyle bir erkek düşünün ki yaptığı mantı aslında yumurta kıran bir tost. vay anasını derirtendir.

  • 32. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

  • 33. 25 kasım 2017 gültepe floda çantamın çalınması

    (bkz: floda çanta)

  • 34. ölmenin en iyi yanı

    (bkz: bayılmak sanmak)

  • 35. akp'nin 210 milyar dolar borç alması

    imf'ye vermek içindir. ekonomi çok iyi durumda ne de olsa.

  • 36. banu berberoğlu

    ufacık şeylerden mutlu olan tertemiz bi insan. bu insanları paylaşıp dalga gececeginize bu insanlari buna ozendiren gorgusuz insanlarla dalga gecin! ikiside masum saf anadolu insani, cilekli link ile gofret ile piknige cikmis paylasmis iste. neyi bu kadar komiginize gitti? seyma subasi denen kadini izlerken wowww deyip, bu insanlarla da dalga gecip, asagilayan o igrenc merhametiniz batsin!

  • 37. 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı

    ulan sanki beşiktaş büyük maç kazanabilmiş bu sezon.

  • 38. kız istemeye giden araplar

    “yo yo olmamış. balistik füze de atsaydınız orosbu çocuğu görgüsüzler.” dedirten görüntülerdir.

  • 39. yalnız başına içen kadın

    karşısında 'hayat' oturuyordur.
    onun şerefine içiyordur.

  • 40. şaka maka kızlık zarı diken doktorların olması

  • 41. bir türk'ten asla duyulmayacak şeyler

    (bkz: bilmiyorum)

  • 42. türkiye ile etiyopya arasında savaş çıkartırım

    ağzınla içmeyi bileceksin arkadaş. ben de rus kız arkadaşımdan ayrılınca az kalsın moskovayı yakmaya gidiyordum. allahtan yol kenarında sızıp kaldım da fazla rezil olmadım

  • 43. 26 kasım 2017 m. sharapova çağla büyükakçay maçı

    salonda izliyorum. çomarin teki “arkadaşlar sharapova ‘yi alkışlamayın” diye bağırdıktan sonraki bir kaç puanda inadına sharapova çok alkışlandı.

    2. seti de alır sharapova. çağla’nın da bir kaç güzel puanını izledik ama kalite farkı belli oluyor.

  • 44. sahibinden.com'daki 62 bin tl istenen vw bora

    daha arabanin fotograflarina bakarken polis cevirdi.

    birak 62'yi 26 bile etmeyecek vw'dir.

  • 45. 3 tane güvercin için ortalığı velveleye vermek

    eğer suriyeli çocuklar büyüyüp masum güvercinlerin kafasını koparacaklarsa, o halde çocuk yaşta geberip gitmeleri bu dünya için daha hayırlıdır.

    edit: ağır söylemden dolayı rahatsız olan varsa özür dilemek istiyorum. daha dün gece muhabbet kuşumu kaybettim ve o benim için bir evlat gibiydi. ertesi sabah buraya gelip bu yaratığın yazısını okuyunca kan beynime sıçradı.

  • 46. iphone x

  • 47. 27 aralık 2017 restoranların yemek kartı boykotu

    gayet yerinde bir boykottur. bu sodexo, multinet, setcard, edenred ticket resmen hortumculuk yapıyor. kardan bile değil cirodan % 9-10 komisyon alıyorlar. resmen restoranların beleşçi gizli ortağı gibiler. sistem öyle bir mecbur etti ki herkesi artık maliye bakanlığının yumruğu masaya vurması gerekiyor.

    ben istanbul belediyesinin yerinde olsam bu işe girerim. istanbulkart'a yüklensin yemek paraları. komisyonu da % 2-3 gibi makul oranlarda alırlarsa bu işten iki taraf da fayda görür. diğer yabancı kökenli beleşçi kart firmaları ya eşşek gibi komisyonları düşürürler ya da siktir olur giderler. bu tip yabancı yatırımın amına koyayım. hiçbiri bir boka yaramaz. hemen hepsi kan emici vampirdir.

  • 48. mustafa kemal paşa'nın haç nişanı takması

    ulan trollüğü bile doğru dürüst yapamıyorsunuz.

    ulu önder atatürk 3 kez demir haç nişanı ile ödüllendirilmiştir. bunların tarihleri de sırasıyla 1915 ve 1917'dir. bu ödüllerin tamamı dönemin alman imparatoru wilhelm ii tarafindan verilmiştir. ödüllerin veriliş sebebi de "osmanlı ordusu üniforması" taşıdığı dönemde özellikle de gelibolu'da gösterdiği üstün başarılardır.

    ayrıca bir dipnot bırakalım, birçoklarınızın beğenmediği ulu önder atatürk, dönemin osmanlı imparatoru v. mehmed tarafından tam 9 madalya ile ödüllendirilmiştir. bu ödüllerin neredeyse tamamı, yine aynı üniformayı taşıdığı dönemde gelibolu ve kafkas cephelerinde gösterdiği üstün başarılar sebebiyledir.

    https://i.pinimg.com/…42e9daab08b48a20f87e01020.jpg

    dikkatli bak, dikkatli bak da utan!

  • 49. dünyanın en sabırlı adamı

    masumluk ne demek tam olarak bilmiyorum; ama masumlar. salaklar; ama masumlar.

  • 50. çingene deyince yazarların aklına gelen düşünceler

    burada çingene seven yazarlar hayatlarında bir çingene mahallesinden geçmiş mi merak ettim.

    her türlü hırsızlık, cinayet, uyuşturucu ticareti, karı pazarlama, küfür ve ilkellik bunlardadır. birbirlerini öldürür sonra roman havası oynarlar. dünyanın en gereksiz halklarıdır.