elbik2
profili

  • doğu ekspresi ile kars gezisi

    özellikle istanbul'dan bu geziyi yapanlar, bilmenizi istediğim bir şey var: bindiğiniz şey gerçek doğu ekspresi değil, ancak doğu ekspresi'nin iğdiş edilmiş bir çakmasıdır, o kadar. yani çakma doğu ekspresi'ne bindim diye ortalıkta hava atarken, gerçek doğu ekspresi'ne de, bunun ne olduğunu bilen ve yaşamış olan kişilere de saygısızlık ediyorsunuz bilesiniz.

    bahse girerim bundan haberiniz bile yoktu ama, doğu ekspresi onlarca yıllık mazisi olan bir trendir. 2012 yılına kadar bu doğu ekspresi haydarpaşa garı'ndan kalkar ve kars'a kadar giderdi. evet, haydarpaşa garı'ndan, hani şu vapurla defalarca önünden geçtiğiniz, hatta bazen bindiğiniz vapurun uğrayıp yolcu aldığı / indirdiği, ama tren garı olduğundan, oradan trenlerin kalktığından haberinizin bile olmadığı, sadece orada öylesine var olan bir tarihi bina zannettiğiniz haydarpaşa garı'ndan.

    evet, bugün artık haydarpaşa falan yok. 2012 yılında, (instagram'da like almanızı sağlayacağını farkedene kadar) ömrünüzde hiç binmediğiniz trenlere kapatıldı o gar. kendilerine haydarpaşa dayanışması adını veren bir ekibin, tam 315 haftadır, yeniden trenlere açılması için mücadele verdiği haydarpaşa garı orası, sizin kafanızda hep trensiz olan, ama 2012'de gerçekten trensiz kalan gar.

    önce taaa pendik'e gidiyorsunuz, kendi olanaklarınla. sonra oradan, adı yüksek hızlı tren olan, tipi yüksek hızlı trene benzese de işletmecilik açısından hızlı tren demeye bin şahidin bile yetmeyeceği bir şeye biniyorsunuz ve ankara'ya gidiyorsunuz. ankara'da gar değiştiriyorsunuz, allah'tan iki gar yürüme mesafesinde. ama gardan trene bineceksiniz sanıyorsanız da aldanıyorsunuz, orada da ne zaman biteceği meçhul bir inşaat işi var. otobüse biniyorsunuz, otobüs sizi 45 dakika mesafede, ırmak adı verilen, ıssızlığın ortasında, normal şartlarda yolcu taşımacılığı için değil lojistik amaçla kullanılan bir gara götürüyor. nihayet, adı doğu ekspresi olan ancak gerçekte doğu ekspresi'nin iğdiş edilmiş çakmasından başka bir şey olmayan o trene biniyorsunuz ve yataklı vagon yolculuğunuz başlıyor.

    yahu, siz manyak mısınız? derdiniz ne? yukarıda anlattım, 2012 yılına kadar, sözkonusu doğu ekspresi'ne haydarpaşa gibi bir güzellikten binebiliyordunuz ve kars'a kadar gidebiliyordunuz. bu yolculuğu hiç yaptınız mı? yapmayı aklınızdan bile geçirdiniz mi? ben aklımdan geçirmekle kalmadım, yaptım da. 2012'ye kadar onyıllardır var olan, doğu ekspresi'nin gerçeğine hiçbir zaman yüz vermediniz, hatta yüz vermenizi teklif edenlere sanki ananıza küfretmişler gibi tepki verdiniz de, şimdi ne oldu da iğdiş edilmiş çakması kıymete bindi? sizin hayatınızı, tercihlerinizi, instagram'da alacağınız birkaç like yönetiyor, sizi bu kadar maymun ediyorsa, siz buna gerçekten yaşamak mı diyorsunuz?

  • lpg'cilerle litre cinsinden tüketim konuşulamaması

    esas hali "lpg'li otomobil kullanıcıları ile litre / 100 km cinsinden tüketim konuşulamaması" olacakken, 50 karakter sınırına takıldığı için bu şekilde ifade etmek zorunda kaldığım konu.

    bu fenomeni sanırım sizler de farketmişsinizdir: dizel ya da benzinli otomobil kullanıcılarına "araban 100 km'de kaç litre yakıt tüketiyor" diye sorduğunuzda bunun cevabını alabilirsiniz. ama lpg'li bir otomobilin kullanıcısından bu soruya asla cevap alamazsınız. lpg'li otomobil sahiplerinin dağarcığında bir tek tüketim birimi vardır, o da "kilometrede şu kadar kuruş"tur. litre / 100 km cinsinden tüketim sorduğunuzda cevap verememekle de kalmazlar, siz kendi aracınızın tüketimini litre / 100 km cinsinden söylerseniz onu da algılayamazlar. mutlaka kafanızda tüketimi kuruş / km'ye çevirmeniz gerekir ki algılayabilsinler.

    şimdi, diyeceksiniz ki, bu seni neden geriyor? açıklayayım. bunu yapan lpg'li araç kullanıcılarının şu açıklamayı yapacaklarını herhalde ki donsuz çocuklar bile tahmin edecektir: "arabanın litre cinsinden tüketimi beni ilgilendirmiyor, ben cebimden çıkan paraya bakarım." (dizel ve benzinli araç kullanıcıları sanki yakıtı bedava mı alıyor da aynı yaklaşımı benimsemiyor, o kısmı muamma) olaya salt kendin açısından baktığında tabii ki %100 doğru. lakin, bu dünyada tek başımıza yaşamıyoruz, diğer insanlarla devamlı olarak iletişim halindeyiz. bu iletişimin olması gerektiği gibi yürüyebilmesi için, bazı şeylerin standardize edilmiş, değişmez bir dille ifade edilebilmesi gerekiyor.

    lpg, yaygın olarak kullanılan yakıtlar arasında fiyatı en çok değişken olan yakıt türü. yalnızca zamana bağlı olarak değişmekle kalmıyor. ilden ile değişiyor, aynı il içinde ilçeden ilçeye değişiyor, aynı ilçe içinde semtten semte değişiyor, aynı semt içinde istasyondan istasyona bile değişiyor. bu kullanıcının spesifik olarak gazın litresini kaç liraya aldığını bilmedikten sonra, kilometrede kaç kuruş yaktığı bilgisi benim ne işime yarayacak? örneğin adam foruma yazmış benim aracım kilometrede şu kadar kuruş yakıyor diye. ben de bunu yazdıktan 1 sene sonra onun yazdığı postu okumuşum. bu bilgi benim ne işime yarayacak? işim gücüm yok, internete dalıp, adamın yaşadığı ilçedeki geriye dönük lpg fiyatlarını bulmakla mı uğraşacağım? haydi 1 - 2 kişiyle uğraşırım, şu entryyi girmekten fazla zaman da almaz. ama her kullanıcı için bunu yaptığımı düşünsenize?

    ya da, adam sahibinden.com'a ilan koymuş lpg'li aracı için. diyor ki km'de 20 kuruş yakıyor. ya arkadaş, ben senin gazın litresini kaç liraya aldığını bilmiyorum ki, şaka mısın sen? belki benim yaşadığım bölgede asla bulamayacağım kadar ucuza alıyorsun gazı, ne belli? halbuki, tüketim litre / 100 km cinsinden ifade edilse hiç böyle anlaşılmazlıklar, bilgi kirlilikleri ve eksiklikleri olmayacak. haksız mıyım eyyyy sözlük?