doigetbonuspointsifiactlikeicare5
profili

  • psikolog kadının ayrılığını ifşa etmesi

    ben mesajları paylaşan tarafın kadın olduğunu fark etmedim ilk başta.
    mesajları paylaşması aşırı yanlış gerçekten.
    herkesin önem verdiği kriterler farklı, kimisi makyajı silince altından bambaşka bir kadın çıkmasını hazmedemez, kimisi iyi bir kariyeri var sandığı adamın lise mezunu çıkmasını hazmedemez.

    kimin neye önem vereceğini biz belirleyemeyiz ve hatta bazen kendi önem verdiğimiz kriteri bile belirleyemeyebiliriz.
    benim mesela boy takıntım var ve aşırı saçma buluyor ve kendime kızıyorum bu konuda, ama yok yani, 1,80 altı adama çekim duyamıyorum ne kadar denesem de.

    bir adam da belki şu çağda hâlâ bakire kız aramasını mantığıyla çok saçma buluyor olabilir ama belki yine de duygusal olarak hazmedemiyordur karısının bakire olmamasını.
    duygusal olarak o kadar önemlidir yani onun için bu.

    bu olayda belli ki flört yeni.
    adam kıza mesleği/eğitimiyle ilgili yalan mı söyledi bilmiyoruz, söylememiş de olabilir.
    kız ilk izlenimde karşıdaki kişiye olmadığı sıfatlar yüklemiş olabilir.
    neticede öğrenmiş ve bu kriterin çok önemli olduğuna karar vermiş. bu saatten sonra zaten bu ilişkiden hayır gelmez.

    karşınızda dürüst bir ayrılık gerekçesi var.
    acımasız olabilir, saçma olabilir, sığ olabilir, ama dürüst.
    çok nadir bulunan bir şey bu, karşıdakinin dürüstçe ayrılık gerekçesini söylemesi.
    ki ben ortada bir "ayrılık" olduğunu da düşünmüyorum bu konuşmalardan.
    muhtemelen sanal olarak tanışılmış, yüzyüze 1 buluşma olmuş ve sonrasında kız bu mesajı atmış.

    "demesem yazmaya devam edeceksin ve ben yıpranıcam" demesi bile harika aslında çünkü "senin iyiliğini düşünüyorum sana haksızlık olmasın" zırvalığına bile uğraşmamış.
    yazacaksın ve ben yıpranıcam demiş.
    çok açık ve net şekilde bu ilişkiden bir bok olmayacağını ortaya koyan bir insan var.

    ben bu konuşmanın her iki tarafında da bulundum ve emin olun karşınızdakinin güya "kibarlık" olsun diye sizi oyalaması kadar boktan bir şey yok.
    benim de gayet güzel başlayan, muhabbetin şahane olduğu flörtümsülerim, tek eşli ve anlamlı bir ilişki istediğimi söylediğim anda kesildi mesela.

    her gün yazan çocuk bir anda mesajıma ertesi gün "iyi, sen?" diye falan yazmaya başladı.
    kendisi benle buluşmak için 40 takla atıp buluşacağımız yere hangi otobüsle gelebileceğine kadar soran çocuk buluşma günü ortadan toz oldu, yazmak için baktım beni takipçilerinden çıkarmış :d
    çünkü ilk buluşmada kimseyle yatmadığımı belirtmiştim satır aralarında.

    mesela bu erkek bireyler bunları yapacaklarına direk "ben ciddi bir şey düşünmüyorum" deselerdi en azından saygı duyduğum adamlar olarak kalırlardı :d
    hatta direk "ben sadece seks istiyom" deselerdi bile eğlenceli olduklarını düşünürdüm en azından :d
    ghosting ise en tiksindiğim insan davranışlarından biridir, bana yapılması bile değil mesele.
    herhangi birine yapmış olduğunu bilsem bile bir daha saygı duyamam o insana.
    (bkz: ghosting/@doigetbonuspointsifiactlikeicare)

    e şimdi siz erkekler de hem "kadınlar neden dürüst olmuyor?" diyorsunuz ama dürüstlük gördüğünüz yerde de "aaaovv çok kaba"
    karşı cinsten görmek istediğiniz davranışları ödüllendirirseniz sıklığı artar.
    kadınlar için de geçerli bu.

    "neden erkekler daha kibar daha düşünceli daha romantik olmuyor?"
    erkeklerin daha romantik olmalarını sağlamanın en garanti yolu, romantik erkeklerin sırf romantik oldukları için çoğu kadın tarafından çekici bulunmaları.
    erkekler eğer kadınların romantik erkeklerin üstüne üşüştüğünü görselerdi emin olun romantizm yarışına girerlerdi.
    sizin de kadınların genel olarak daha dürüst olması gibi bir isteğiniz varsa dürüstlüğü gördüğünüz yerde işinize gelmiyor olsa da güzel karşılamanız gerekiyor.

    mesela bu kız şimdi bu saatten sonra bir daha çeşitli sebeplerden dolayı istemediği erkeğe dürüst olur mu?
    muhtemelen hayır.
    "bu ara çok yoğunum...", "kendime odaklandığım bir dönemdeyim..." der geçer en fazla.
    hatta çok büyük ihtimalle sadece "görüldü".

  • 14 yaşındaki öğrencisini istismar eden öğretmen

    bunu yaşamayan erkekler başta olmak üzere çoğu insan çocuğun çok şanslı olduğunu düşünüyor, ne yalan söyleyeyim ben de öyle zannediyordum.
    ama bunu yaşamış birçok erkek travma olduğunu, sonrasında kendilerini çok kötü hissettiklerini, sonraki cinsel hayatlarında problem yaşadıklarını anlatıyor.

    çok acayip bulduğum bir detay var, gerek bu kadın olsun gerek diğer ülkelerdeki kadın istismarcılar olsun, hepsi çok güzel ve çekici kadınlar.
    yani belli ki mesele yatacak kimseyi bulamamak değil, tıpkı kadınlara tecavüz eden adamlarda olduğu gibi.

    mesele bir güç dengesi, mesele karşısında üstün hissedeceğin biri.
    dolayısıyla 14 yaşındayken kurduğunuz fantezilerdeki gibi gerçekleşmiyor muhtemelen olay.

  • en çaresiz hissettiğinde kime gidersin

    anneme, şükürler olsun.
    hiçbir şey yapamasa bile yanında uzanmak, sarılmak iyi hissettirir.
    dehb tanısı almadan önce çok ağır depresyon dönemlerim oldu yıllar süren, durup dururken anksiyete atağı geçirdiğim dönemler oldu.

    anksiyete atağını bilen bilir, hiçbir sebep yoktur, tetikleyici yoktur ama bir anda çok kötü bir şey olacak gibi hissedersin.
    veya oldu, veya oluyor...
    zaman ve mekan yok olur, dün, bugün, yarın birbirine karışır.

    "çok kötü bir şey" derken ölüm gibi bir şey.
    çok, çok kötü, ben öleceğim veya sevdiğim biri ölecek, veya ciddi bir hastalık var veya bir afet var, felaket var hissi. "çok ciddi ve çok büyük bir tehlike geliyor" hissi.

    yıllarca intiharın eşiğinde yaşamış intihara meyilli birinin böyle bir korku hissetmesi, böyle bir korkuyla elinin ayağının bağlanması da trajikomik tabii.
    ironik şekilde anksiyete bozukluğumun tavan yapması beni hayata bağlayan şey oldu.
    pandemi başladıktan sonra ölmekten, ölümden o kadar korktum ki hayatımın, herhangi birinin hayatının değerini idrak ettim.

    anksiyete atağında o his o kadar yoğundur ki başka herhangi bir şey yapamazsın, bazı günler sadece varolmak bile dayanılmaz derecede acı verir.

    dehşet, korku ve panik içinde uyanıp "bugün sadece varolacağım, sadece bu yeterli" diye kendimi teskin etmeye çalıştığımı çok net hatırlıyorum.
    sadece varolmaya dayanmak için friends izleyip dikkatimi dağıtmaya çalıştığımı.

    böyle durumlarda sadece anneme sarılmak bir nebze iyi gelirdi, endişeyi dayanılır kılardı.

    allah başımdan eksik etmesin.

  • hayatı stressiz ve huzurlu yaşamak için gerekenler

    hayatın zaman zaman stresli ve huzursuz olduğu gerçeğini kabullenmek.

    bu gerçeği ne kadar çok içselleştirirseniz huzurunuz o kadar artar.

  • iyi kadınların nerede olduğu sorunsalı

    pek materyalist biri olmasam da sexual market value olayına inanıyorum ve kadın/erkek çoğu insan kendi değerinin yukarısını hedefliyor.

    6/10'luk erkek, güzellik olarak 8/10'luk kızları hedefliyor.

    burada kaçırılan şey şu ki, bir insanın *insan olarak* değeri, fiziksel güzelliğinden veya parasından veya statüsünden veya karizmasından ibaret değil.

    ama çoğu insan, kendisine minnet duyuyor gibi davranırsanız size olan yaklaşımını değiştirir.

    dengi dengine olmayan ilişkilerde illa ki bir taraf elde eden, diğeri de razı gelen oluyor.

    size "razı gelen" biri de belli bir noktadan sonra sizi cepte görür.

    bu arada bununla ilgili olabilecek bir araştırma var, güzel kadınlar, yakışıklı erkeklere göre çok daha kibar oluyor ve etrafına daha iyi davranıyormuş.

    better looking men are more selfish

    güzel insanlar genellikle sürekli ilgiden dolayı bir noktadan sonra şımarırlar.
    ama erkekler, kadınlara kıyasla daha çok şımarıyor.
    daha bencil oluyor.

    yani erkeğin fiziksel güzelliğinin kadına kıyasla daha yüksek olduğu ilişkinin yürümeme ihtimali daha yüksek ki zaten bu yüzden çoğu kadın kendi fiziksel güzelliğinin daha yukarısı erkekleri hedeflemiyor.

    ama bu böyle olunca da ilişkilerin çoğunda kadın "razı gelen" konumunda oluyor işte.

    "o zaman köpek çekeyim de değerimi bilsin." gibi bir yaklaşım da işe yaramaz çünkü ciddi psikolojik sorunları olmayan bir güzel kadın, değer görmediği ilişkide durmaz.

    ama işte değer göstermek başka, köpeği olmak başka.

    "ben senden gelecek her şeye razıyım ve ne olursa olsun seni bırakamam" modunda olursanız sürekli karşılıksız değer gösterirsiniz.

    çünkü elinde tutmak isteyen sizsiniz.
    çünkü karşı tarafın sizi elinde tutmak için çabalamasına gerek yok.

    sürekli "önceki ilişkimde şöyle kazık yedim, böyle ihanete uğradım" modunda olursanız bunun karşı tarafa verdiği en büyük mesaj "ben bana köpek çekilmesine alışkınım ve bana değer verilmeyen ortamları asla terk edemiyorum." oluyor sadece.

    "benim senden daha iyi bir opsiyonum yok" oluyor.

    işte insanın "insan olarak" değeri burada devreye giriyor.
    "iyi kadınlar nerede?" diye sorduğunuz kadınlar belki çok daha dişi, çok daha enerjik, çok daha uyumlu, çok daha düşünceli.

    ama siz fiziksel güzelliği 5/10 diye o kadınları değersiz addederseniz, sonra "4/10'luk halimle 8/10luk sevgili yapmıştım ama beni terk etti" diye ağlamamanız lazım.

    çünkü insanı değerli yapan diğer özellikleri tamamen görmezden geldiniz.

    hele şey daha da komik, "hem şirretti hem de çirkin ve şişmandı!" diye ağlıyor bazıları.
    mesela ben de zamanında eski sevgilim hem tam bir pislik hem de tipsizdi diye ağlamıştım.
    şu an hâlâ pişmanlık duyuyorum açıkçası.

    psikolojik olarak bitiktim çünkü onla beraberken.
    şu anki farkındalığımın ve genel olarak pozitifliğimin 10'da birine sahip değildim.

    şu an bir ilişkim olsa karşı tarafı çok daha fazla mutlu edebilirim.
    çünkü artık o sıfır özgüvenli, kendinden nefret eden, sürekli yakınan, sürekli mutsuz, hiçbir şeyin keyfini çıkarmayı bilmeyen insan değilim.

    ama işte hem tipi, hem kişiliği, hiçbir yönüyle değerli olmayan biriyle de ancak öyle yıkık biri beraber olur.
    ancak yıkık biri o ilişkide durmayı sürdürür.

    fiziksel olarak ortalama üstü güzel bir kadın veya erkek, partner olarak yıkık birini tercih ediyorsa da genellikle çıkarcı, bencil ve manipülatör oluyor.

    çünkü karşılıklı mutlu olmak ve mutlu etmek için birini aramıyor.
    sömürebileceği ve sürekli karşılıksız validasyon alabileceği birini arıyor.

    "ben bu kişi olurum!" diyorsanız sonra ağlamamak lazım.