1036
profili

  • şişme kadının canlanıp evlenmek istemesi

    maalesef başıma gelen elim hadise.

    bu satırları hastaneden yazıyorum sizlere, insanın başına her şey gelebiliyor, üzüntüden, korkudan, stresden ve libidodan inme indi ve sadece boynumu sağa sola döndürebiliyorum, sağolsun hasta bakıcı ferit adındaki arkadaş ellerimi kullanamadığım için bazı ihtiyaçlarımı uygun bir ücretle karşılıyor. sizlere bu entryde o giriyor. ikinci paragrafa geçelim ferit.

    beyin göçüyle yakın bir arkadaşım çin'e gitmişti orada ünlü bir markanın fabrikasında vardiyalı çalışırken kısa zamanda çinceyi öğrendi ve çin'de ticarete atıldı, orada yuancı açtı bizdeki milyoncu gibi yurtdışından ürünler getirtip satıyordu her neyse çok uzatmayım samimiyetimize dayanarak bana da bir şişme kadın gönderdi. 2 ay kadar bekledim ve geldiğinde küçücük kutudaydı.

    ilimini bilmediğim için şişirme işlemi 2 saat kadar sürdü, arkadan şişirildiği için yüzünü çevirdiğim anda sanki 5 bin volt elektrik çarptı, hoşgeldin şarkısı saatlerce beynimin arkasında döndü, irem derici'nin kopyasıydı, sanki aşk tanrıçası, fazlası da vardı hatta gözleri de deniz mavisi, adını da deniz koydum. havalı deniz

    önce tanışmak için masaya oturtup sohbet ettim, sonra bir iki kadeh kırmızı şarap eşliğinde müzik dinledik, birbirimizi tanıdık işin ilginci hayatımda ilk defa arklı bir duygu belirdi içimde ve sanırım sevişemeyecek kadar çok sevdim havalı deniz'i. işten erken çıkıp koşarak hatta uçarak eve gelmeye başladım, arabanın ön koltuğuna oturtup kemerini bağlayıp gezmelere çıkmalar, boğaz turu yapmalar, titanic'teki gibi arkadan romantik bir sarılmam bile oldu hatta bu romantizmi gören kadın, erkek, genç, yaşlı telefonlara sarılıp yüzlerce, binlerce insan videolara kaydetti onu da anlamadım tabi. kısaca saçının teline dokunamarığım çiçeğim oldu benim ve bu aşk yerini kıskançlığa da dönüştürmeye başladı. hep acaba benden öncesi oldu mu diye içimi kemirmeye başladı düşünceler ve dayanamadım çin'de üretildiği fabrikayı aradım, yapay zeka'ya yazdırıp konuşturdum yetkilileri. kalite kontrol amacıyla acaba denek küçük pipili pislik bir çinli çalışan denizime zorla sahip olmuş muydu, sorup öğrendim. böyle bir durum söz konusu değilmiş ve hijyenik ve bakirmiş gerçi benden öncesiyle ilgilenmiyorum ama ağzı var dili yok zorla bir şey yapmalarından korktum.

    aylarca böyle yaşamaktan hastalık sahibi oldum, bir psikoloğa gittim, koltuğuna uzun oturma pozisyonunda oturup durumu anlattıkça karşımdaki hanımefendinin yüzünün rengi kıpkırmızı oldu ve üzerime içtiği kahveyi püskürüp haykırarak, titreyerek, kasılarak dakikalarcs hıçkıra hıçkıra güldü, allah onun bin türlü cezasını versin, bilimden bir anda soğudum ve çareyi geleneksel yöntemlerle çözmeye çalıştım ve üsküdar'da çok ünlü ve tesirli bir hoca varmış, bu konularda ehilmiş neyse aldım numaramatikten sıramı girdim içeri, wnlattım durumu bilal hoca, bu işi allah rızası için ücret almadan yapabileceğini söyledi sadece malzemeleri pahalıymış 3 bin dolar kadar tutuyormuş, ayben'ine 3 bin doları attıktan sonra, havalı deniz'i canlandırabileceğini ve elinde amazon büyüsü, geyşa büyüsü ve türk kızı büyüsü olduğunu hangisini istediğimi sordu, ben direkt türk kızı büyüsü, istedim ve 3-4 gün sonra deniz'e ve bana birer tane muska yapıp boynumuzdan hiç çıkarmamamızı söyledi çıkarken de elime 1kg keçiboynuzu verip gönderdi.

    işlemi yaptıktan bir hafta kadar sonra, her gece sabaha karşı deniz kalkıp beni uyandırıyor, sohbet ediyor ve biraz yakınlaşıyorduk ama tam ileri gitmiyorduk. aylarcs böyle sürdü ve denizle fazla yakınlaşmaya başladık ama belirli yere kadar, evlenmeden olmaz kocacım deyince kendimi tam gerçek bir erkek olarak hissettirmişti hatta sonrasında da her gün evlen benimle, evlen benimle, evlen benimle deyip surat asmaya, trip atmaya başladı hatta annesini de çin'den getirtip bizde kalmasını söyledi ve aramızda bir soğukluk oluşmaya başladı sonraları kabus, halüsinasyon, asosyallik derken kendimi bir gün çırılçıplak ve bağırarak balkondan aşağı attım ve ambulans bile beni almak istemedi sonrasında da felç geçirdim. gülme ferit hayat bu ne geleceği belli olmuyor.

    bilal hoca meğer yanlışlıkla cin musallat etmiş, denizime ve bana o yüzden bu hallere düşmüşüz. şu hastaneden çıkınca önce bilali vuracağım sonra deniz'i kolundan tutp kadınım yapaacağım. göndere bas, teşekkürler ferit.

  • kadınların trafikte asla yol vermemesi

    maalesef ülkemiz gerçekliğidir.

    hep bana hep bana, mantığındalar. hep pozitif ayrımcılık bekliyorlar. bir kere de sen yol ver, bir kerede sen iyilik yap, ölür müsün? bazen o kadar bencil oluyorlar ki bunun adını ben dahi koyamam.lüks araçların içinde tribe girip el kol hareketleriyle yük taşıyan ve rampa çıkan kamyonlardan dahi yol istiyorlar, bilseler kaç kişinin belki de ölümüne sebep olacaklar ama işte...

    narsizm çağın hastalığı maalesef.

  • kızların boy konusunda acımasız olması

    vardır böyle bir gerçeklik.

    gerek beden boyu olsun gerek kamış boyu olsun illa uzun olacak, çok takıntılılar bu konuda. bu konuların konuşulması gerekiyor sonuçta tıpta ayıp olmaz. hayır ne yapacaksın o kadar uzun boyu, anlamış değilim.

    coğrafya maalesef kaderdir, bu toprakların ortalaması 167 cm - 13 cm.

  • iş arkadaşı ile fuckbuddy olmak

    iş arkadaşlarım arnavut cihan, maymun ahmet, gırnatacı ismail'le düşündükçe korkutan ilişki.

  • kadınların kendilerini üzen erkeklerden hoşlanması

    maalesef hayatın gerçekliğidir.

    kadınlar kibar, anlayışlı, romantik, duugusal, beyaz yaka erkeklerden hoşlanmıyorlar. hipergami denilir mi bilemiyorum ama kendilerine kötü davranan daha ataerkil ve sorunlu tiplere bayılıyorlar. müge anlı'da da görüyoruz zaten aksini kimse iddia edemez. dizilerde de böyle sonuçta, izliyoruz. bunlar hayatın gerçekleri. kadınlar gerçekten anlaşılması güç canlılar.

    gerçekten coğrafya kadermiş.

  • öcalan'a bebek katili denen ortamda barış olmaz

    (bkz: nasıl şerefsiz oldum)

    bunlara diyecek tek kelime zaten kalmadı ama yeni gelecek hükümet eğer bunları yargılamazsa iki elim yakalarında olacak hakkım da haram olsun!