oksford2
profili

  • adana'da 72 afgan'ın uçağın önünü kesmesi

    vahim olan onların uçağın önüne atlaması değil, pistin bu kadar kolay yoldan ulaşılabilir olması. oğlum bu nasıl güvenlik açığıdır? 72 kişi nasıl o piste girer de engel olunacak hiçbir şey olamaz. iyi madem, girsin 1 kişi koysun bombayı, 1 uçak 250 ölü. al sana terör eylemi.
    duvar mı örersin, elektrikli tel mi koyarsın bilemem ama bu ders olsun. çözüm yoluna gidilmeli.

  • kadınlar olarak hesabı biz ödemek istiyoruz

    bir erkek olarak yazıyorum, erkeğe devamlı hesap ödetmek kadından soğuma sebebidir.

    sayısız kadınla date yapmışımdır. çoğu zaman 3. buluşmayı kendi isteğim ile gerek görmemişimdir.

    aşağıdaki yazılar tamamen çalışan, kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlar için yazılmıştır.

    efem usulu şudur. tatlı tatlı mesajlaşılır, tatlı tatlı konuşulur. iş "hadi bir kahve içelim / yemek yiyelim"e gelir. buluşma yapılır. hoş sohbet güzeldir. hesap gelir, erkek hesabı önüne alır (ilk buluşma nezaketi, bir sonraki buluşmaya yol açma durumu)

    şimdi burada 2 durum oluşur.

    ilki;

    kadın çantasını, cüzdanını arar veya cüzdanını çıkarmış hazırda tutar. erkek "lütfen bu kahve/yemek benden olsun, bir sonraki kahveyi sen ısmarlarsın" der ve ikinci buluşmaya yol açar. ikincide de çay/kahve içilir ve hesabı kadına bırakır. kadının hem gururu kırılmamış olur hem de paylaşımcı bir buluşma/hayat oluşmaya başlar.

    gelelim ikincisine;

    hesap gelir, kadın hiç oralı olmaz. havaya bakar, sağa sola bakar, telefona bakar hatta bazıları lavaboya gider. erkek usulen hesabı öder ve kalkar. ikinci buluşmada kahve/çay içilir (ilkinde yemek yendiyse ikincide muhakkak kahve/çay içilmeli) . yine hesap için nezaketen veya yalandan da olsa el cüzdana gitmiyorsa, bunu da ben ödeyeyim demiyorsa 3.buluşmaya gerek yoktur. bu saatten sonra anlarsın ki karşındaki senden hep bir şeyler alacak/bekleyecek ve sen buna boyun eğeceksin veya görmezden geleceksin.

    benim yorumum ve yaptıklarım bu şekilde. her şeye gelince kadın/erkek eşitliğinden bahseden kadınlarımız, bu tarzda durumlarda erkeğe hesap kitlemeye bayılıyorlar. hayat eşitlikten yana değil mi? kadın olarak sen çalışıyorsan, erkek olarak ben çalışıyorsam neden seninle (bir kadınla) tanıştıktan sonra hayatı 2 kişilik yaşamaya başlayayım? sayın kadın arkadaşlarım, yapmayın böyle. asıl 10 liralık çay hesabını bile erkeğe bırakmak çok ayıp.

    benim açımdan edit2 ; hoş sohbet güzel gidiyor. zaten bir süre sonra 10 buluşmanın 7'sinde hesabı ben öderim ama bilirim ki karşımdaki kişi paylaşımcı. paranın, kazanmanın ve harcamanın kıymetini biliyor. bu zorluğu çekebiliyor. böyle insanlar ile hayat daha güzel, kaliteli ve anlamlı geçiyor. yoksa evlilikte italyan mobilya alamadın diye, eskitme kapı taktıramadın, en iyi çamaşır makinesini bana sunamadın diye başını etini yerler. çünkü kadın için o saatten sonra erkeğin harcadağı para bir anlam ifade etmediği gibi kendi 1 lirası cumhuriyet altından farksızcasına değerli hale geliyor.

    hadi bakalım yeşillensin kutum.