der jurist7
profili

  • 14 mayıs'ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz

    cumhur ittifakına daha geçtiğimiz hafta katılan yani çiçeği burnunda cumhur ittifaklı dsp genel başkanı önder aksakal'a ait olan ve tamamı "önümüzdeki 14 mayıs'ta inşallah vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz" şeklinde olan beyan.

    cumhur ittifakına katılalı henüz bir hafta olmuşken rakip ittifakları küffar yani kafir ilan eden bir dili hızlıca benimsemiş. sanırım cumhur ittifakına katılanlara ilk iş olarak diğer insanların dindarlık ve vatanseverliklerini ölçen bir mezura hediye ediyorlar.

  • altılı masa'nın anayasa değişiklik teklifi

    altılı masayı oluşturan altı parti tarafından bugün açıklanacak olan ve seçimi bu partilerin kazanması halinde anayasada yapılması öngörülen değişiklikleri içeren teklif. yani seçim sonrasında yapmayı öngördükleri ve mutabakata vardıkları değişiklikleri seçim öncesinde bugün itibariyle kamuoyuna sunmuş olacaklar.

    bu değişiklik teklifi altı partinin şubat ayında açıkladıkları çalışmaya dayanıyor:
    güçlendirilmiş parlamenter sistem. yani altı parti tarafından hazırlanan değişiklik teklifi mevcuttaki sistemin yerine parlamenter sisteme geçilmesini hedefliyor. bu değişiklik teklifinde yer alan hususlar yasama, yürütme, yargı, temel hak ve özgürlükler ile kamu yönetimi alanlarına ilişkin.

    anayasa değişiklik teklifinde yer alan hususlar şöyle:
    - hazırlanan teklif anayasanın 84 maddesinde değişiklik yapılmasını öngörüyor.
    - seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek.
    - yurtdışından kullanılan oyların tüm ülkedeki seçim çevrelerini etkilemesinin önüne geçmek için yurtdışı seçim çevresi kurulacak.
    - cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kadına yönelik şiddete bulaşanların affa uğramış olsalar bile milletvekili olması engellenecek.
    - milletlerarası anlaşmalardan geri çekilmek için de meclis onayı gerekecek. cumhurbaşkanı bu hususa tek başına karar veremeyecek.
    - khk için meclisin yetki kanunu şartı getirilecek, temel haklarla ilgili khk çıkarılamayacak.
    - meclisin denetim yetkisi genişletilecek. gensoru yetkisi yeniden tesis edilecek. ancak hükümetin düşürülmesi yeni hükümetin kurulması şartına bağlı olacak.
    - meclis soruşturması açılması için gerekli çoğunluklar indirilerek denetimin kolaylaştırılması sağlanacak.
    - bütçe hakkı tamamen mecliste olacak.
    - meclis bünyesinde kesin hesap komisyonu kurulacak. komisyonun başkanı ana muhalefet partisinden seçilecek.
    - cumhurbaşkanı bir dönem için seçilecek, görev süresi 7 yıl olacak. varsa partisi ile ilişiği kesilecek.
    - cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisi kalkacak, sadece bir defaya mahsus geri gönderme yetkisi verilecek.
    - başbakanlık ve bakanlar kurulu yeniden kurulacak. başbakan ve bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu olacak.
    - hükümetin kurulması basit çoğunluk, düşürülmesi için salt çoğunluk gerekecek.
    - ohal ilan etme yetkisi cumhurbaşkanı başkanlığında toplanacak bakanlar kuruluna ait olacak. ohal süreleri kısaltılacak. ohal khk'larının çıkarılmasına ilişkin yetki ortadan kaldırılacak, yani artık ohal khk'ları çıkarılamayacak.
    - hakim ve savcılar için coğrafi teminat anayasal güvence altına alınacak.
    - hakimler ve savcılar kurulu kaldırılacak. bunun yerine hakimler kurulu ve savcılar kurulu şeklinde iki kurul teşkil edilecek. tüm kararları yargı denetimine açılacak.
    - anayasa mahkemesi'ne yönelik kapsamlı değişiklikler yapılacak. anayasa mahkemesi'nin üye sayısı bireysel başvuru sayısındaki artış da dikkate alınarak 22'ye çıkarılacak. seçim usulleri değiştirilecek. bireysel başvuruda mahkemeye kanunları iptal etme yetkisi tanınacak.
    - yüksek seçim kurulu, yargı bölümünde yeniden düzenlenecek. aldığı kararlar bugünkünün aksine yargı denetimine açılacak.
    - anayasanın "temel hak ve ödevler" başlıklı ikinci kısmının adı "temel hak ve özgürlükler" olarak değiştirilecek.
    - anayasanın 13'üncü maddesine "hürriyet esas, sınırlama istisnadır" hükmü eklenecek.
    - ifade, basın ve haber verme hürriyetleri yeniden güvenceli olarak düzenlenecek.
    - hayvan hakları anayasada düzenlenecek.
    - hazine yardımı son seçimde yüzde 1'i aşan partilere yapılacak.
    - siyasi partilere kapatma davasının açılabilmesi ancak meclisin üçte iki çoğunlukla onay vermesi şartıyla mümkün olacak.
    - mahalli idare organlarına karşı açılan suç soruşturma ve kovuşturması esnasında söz konusu olan içişleri bakanı tarafından görevden uzaklaştırma yetkisi ortadan kaldırılacak. bu yetki danıştay'a verilecek.
    - yök kaldırılacak. yerine kurulacak kurum sadece koordinasyon yetkisine sahip olacak. üniversitelerin akademik, idari ve mali özerklikleri genişletilecek.
    - rtük yeniden yapılandırılacak.

  • masterchef türkiye

    şeflerin gamze isimli yarışmacının avukatlığına soyunduğu program. gamze yaptığı erişte ile birinci olup dokunulmazlığı aldı. bir erişte ne kadar lezzetli olabilir diye derin düşüncelere daldığım esnada gamze, görkem'i pota adayı yaptı. somer isimli şef aynen şu sözlerle görkem'e söz verdi: "gamze de kendine göre, ki bence de çok mantıklı bir açıklamayla bugün tadılmayan tek tabağı seçti kendi takımından." öyle bir konuşma ki bu, görkem ağzını açıp bir şey diyecek olsa şefleri karşısına almış olacak. hiçbir yarışmacının seçimleri mantıklı, haklı olarak nitelendirilip hüküm kurulmazken gamze isimli yarışmacının tercihleri neden şefler tarafından kutsanıyor acaba?

  • akp'nin açtığı fakülteleri kapatacağız

    yanıltıcı başlık. kemal kılıçdaroğlu'nun açıklaması boğaziçi üniversitesi'nde son bir sene içinde rektör tartışmaları sonrası yönetimi tam anlamıyla ele geçirebilmek amacıyla açılan fakültelere yönelik. hatta kılıçdaroğlu "boğaziçi üniversitesi gerçek anlamda boğaziçi üniversitesi olacak" diye vurguluyor bu durumu. dolayısıyla başlık "boğaziçi üniversitesi'nde açılan yeni fakülteleri kapatacağız" şeklinde değiştirilmelidir. başlık mevcut haliyle sanki tüm türkiye'de son yirmi yıldır açılmış fakültelerin kapatılacağı anlamını taşıyor ki, bu tamamen yapılan açıklamaya ve haliyle de gerçeğe aykırı.

    edit: başlık altına yazanları tebrik ediyorum gerçekten. sırf başlığa bakıp aslında kılıçdaroğlu'nun demediği ifadeler üzerinden yazıp durmuşlar ve yazmaya da devam ediyorlar. fikirlerinizi yazmadan önce acaba gerçekten böyle bir şey demiş mi, demişse neden demiş diye birazcık araştırsanız keşke. hayretler içinde okuyorum yazılanları. bakalım ne kadar daha devam edecek? demek ki gerçeği yansıtmayan manipülatif başlıkların bile sözlükte tutma şansı hayli yüksek.

  • masterchef türkiye

    somer şef, dokunulmazlık oyununda dilara'nın birinci çıkan tabağını överken çok iyi yapmışsın anlamında "üzerindeki karidesle de resmen tüy dikmişin" ifadesini kullandı. tüy dikmek aslında kötü bir işi daha da kötüleştirmek anlamına geliyor. ama somer şef bu deyimi iyi bir şeyi daha iyileştirmek anlamında kullanıyor. dilimizin doğru şekilde kullanılmasını geçtim, bir yemeği tüy dikmişin diye övmek de nedir, allah aşkına. yemekten tiksindirir insanı. bir de "dikmişin" şeklinde bir ifade kullanıyor ki, evlere şenlik!

  • ali babacan

    ali babacan hukukun önemine değindiği bir konuşmasında şunları söylemiş:

    "demokrasi kuşkusuz yönetim şekillerinin en güzeli. halkın kanaatlerinin, eğilimlerinin bir ülkenin nasıl yönetileceğine yansıdığı güzel bir yönetim modeli. demokrasi hemen yanı başında sağlam bir hukuk ile ancak ayakta durabilir. eğer bir ülkede 'demokrasi var, ancak hukuk konusunda sorunlar var’ diyorsanız, işte o ülkede demokrasinin sıhhatli işlemesi bir süre sonra mümkün olmaz. eğer kurallar açık değilse, kurallar şeffaf değilse, kurallara uymayanlar ile alakalı yaptırımlar yeterince güçlü değilse, eğer ülkenin yargısı iyi işlemiyorsa, burada demokrasi zaafa uğrayabilir. ekonomi üzerindeki etkilerini zaten iş dünyamız, günlük işlerde gayet güzel bunu hissediyor. eğer davalar çok uzun sürüyorsa, bilirkişilik müessesesi ile ilgili ciddi sıkıntılar oluştuysa, kararlar tutarlı değilse, alt mahkeme ile üst mahkeme birbirinden tamamen farklı sonuçlara varabiliyorsa, bu iş dünyası açısından ve tabii ki ekonomi açısından son derece sıkıntılı bir tablo oluşturur. yargının, mutlaka ve mutlaka evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, anayasa, yasalar ve belki de daha önemlisi vicdan ile hareket etmesi gerekiyor. yasaların bir dili var, bir de ruhu var. onun için vicdan faktörü çok çok önemli. biz evrensel hukuk normlarını baz alan bir sistem arzu ediyoruz. anayasamızın kolay, anlaşılır, sade bir anayasa olmasını arzu ediyoruz. yasalarımızın kısa, öz ve anlaşılır olmasını arzu ediyoruz. bunun yanında, yargı sisteminin hem bağımsız hem tarafsız işlemesi gerektiğini söylüyoruz. tabii kolay bir alan değil. yargı alanında ne kadar başarılı olursak demokrasimiz o kadar güçlenecek. yargı alanında ne kadar başarılı olursak ekonomimiz de o kadar başarılı olacak. eğer bu zayıf tablo devam ederse de, hem demokraside hem de ekonomide görmüş olduğumuz bu tabloyu bile mumla arar duruma geliriz. bu kadar önemli. su ve ekmek nasıl ihtiyaç ise, eğer refah diyorsak, demokrasi diyorsak, hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç. ekmek, su gibi ihtiyaç.''

    ilginç olanı ali babacan bu konuşmayı 13 mayıs 2015 tarihinde başbakan yardımcısı yani bakanlık görevinde iken yapmış.

    bu konuşma benim için, ali babacan'ın hükümet içerisinde iken de yargıda yanlış giden birşeyler olduğunu, evrensel hukuktan kopuş olduğunu, hukuka dayanmayan bir demokrasinin var olamayacağını belirtmesi nedeniyle önem taşıyor. bu konuşmanın tarihini belirtmesem birçok insan bu konuşmayı babacan'ın bugünlerde yani kendi partisini kurduğu zaman yaptığını sanar. dolayısıyla bu konuşma, babacan'ın bugünkü söylemlerinde de gerçekten samimi olduğunu gösteriyor bana göre.

  • 29 şubat 2020 kemal kılıçdaroğlu açıklamaları

    kılıçdaroğlu konuşurken şehitlerin acısının yüreğini titrettiğini hissettim. daha şehitler defnedilmedi, böyle bir günde kahkaha atılır mı, böyle bir günde siyaset yapılır mı, benden ne istiyorsun dedi. kim ne derse desin, siyasi açıdan sevilsin ya da sevilmesin şurası kesin ki, kılıçdaroğlu vicdanlı, ahlaklı, duyarlı, tertemiz kalpli bir adam.