sicarken aklima geldi7
profili

  • galatasaray camiasının algı yeteneği

    ulan bu ülkede şike yapıldı, ceza almayı bırak yaptıkları algı ile şikeciye şikeci diyenleri cezalandıracak hale geldiler. başta şike yaptık diyorlardı sonra ağız değiştirdiler ülke için kahraman oldular.

    siyahi oyuncumuza muz salladılar, taraftarın midesi bozuktu algısı yaptılar.

    bein’de halkla ilişkiler sorumlusu kadın galatasaraylı diye protesto yaptı bunlar, algıları gs kollanıyor.

    2006’da denizli şampiyonluğunda atılan konfetileri galatasaray’a bağladılar yıllar sonra, konfeti atılması aleyhine olmasına rağmen.

    şikeyi ülkeye galatasaray getirdi diyorlar, örnek ver diyorsun rapid wien cl maçı gösteriyor, fenerbahçenin 1940-50’lerden şike yaptığına dair haber gösteriyorsun cevap yok, en fazla o ilk şike değildir gs yapmıştır deniyor.

    mahalli kupaları şampiyonluktan saydırmak için yaptığınız algılar?

    onu geçtim daha yeni fred için ana akım medyanın anasını siktiniz, algı da şu galatasaray maçında oynamaması için kırmızı kart gösterilmiş de hakem ingilizce portekizce bilmiyormuş, fred ingilizce bilmiyormuş. hepsi çöktü.

    bunların hepsi de resmi açıklama aracılığıyla oluyor ha. bak 5 dakikada 10 tane gerçek dışı şey yazdım size inandırılan.

    4 sene şampiyon olduk “ama kollanıyorsun” dediler, ama üzerine avrupa kupası aldık dedik işi “yabancı hakemler de fetöcü”ye kadar getirenler oldu.

    şimdi de yeni moda galatasaray’a fetöcü demek; kardeşim fetöcü adamın galatasaray’da futbol oynaması kulübü fetöcü yapmaz diyorsun, madem fetöcü diyeceksin o zaman sende daha çok fazla sayıda fetöcü futbolcu var diyorsun, galatasaray’da fetöcü yönetici yok sende var diyorsun, sponsor senin başkanın iki önceki teknik direktörün bayrak taşıyanı diyorsun ama fetö galatasaray’a dua dedi diyor. beyni yok fikri var, ülkede her şeyden bu gerizekalılar yüzünden soğuyorsun işte.

    algıymış. yıldırdınız ya. kendinizden nefret ettirdiğiniz yetmiyor gibi her şeyden de soğutuyorsunuz.

    edit: mesai saati olmasa tamamının belgesini haberini atarım yukarıdakilerin, ispatlarım. hiç biri sallama değil.

  • bütün evi ikea'dan döşemek

    gardrop ve yatak haricinde yapmadığım için pişman olduğum eylem.
    ikea, gardrop gibi ürünlerde abartılı sunta kullandığı için bir taşınma hakkınız ya vardır ya yoktur, o nedenle bütün garproplar mdf'den yaptırdım ve milim esnemez, tekrar kuruluma izin verir.
    yatakları ve baza vs ise kullanışlı değil ve yataştan pahalı.

    kalan her şey için; tv ünitesi, koltuklar, divan (hemnes), masa ve sandalyeler, halı hatta yemek takımları dahil ikea bana göre tartışmasız en makul ve güzel görünen eşyalar yapar.

    (bkz: varak sevmeyenler kulübü)
    (bkz: sadelik güzeldir)

  • 4 ocak 2019 diyarbakır'daki elektrik hırsızlığı

    yalnız trafolar abb marka yağlı tip. bilmeyenler için (bkz: abb) muadillerinin 2 katı paraya satılır. neden abb kullanmışlar, onu da mı çalmışlar anlamadım.
    buşing bağlantılarından yetkili kişilerce bağlanmadığı belli ama orta gerilim hatta trafo bağlamak og bilen adamın yapabileceği bir iş.
    bağlantıyı tedaş'tan habersiz yaparsan kül olursun. bağlantı için tedaş'ın ilgili hattın kesicilerini kapatılıp devreye alma sırasında tekrar açılması vs. lazım. trafo önüne arkasına og kesici konulması lazım, bozuldu mu müdahale edemezsin. lazım da lazım yani prodüksiyon büyük.
    karışık anlattım ama sözün özü;
    og'den kaçak hat bağlantısı öyle kolay değil, tedaş'ın bu durumu anlamaması da mümkün değil, tedaşın izni olmadan orta gerilim hatta bağlanmak da hayatta alınacak son risklerden biri, og hattına kancayla vs. giremezsin. bir de kaçak işte çok kaliteli trafo kullanmaları büyük soru işareti.
    sözün özünün özü ise
    allah belalarını versin.

  • 30 yaşından sonra yurtdışına taşınmak

    eski iş kolu müdürüm vardı, 60 yaşında, adam şirketin amerika lokasyonuna geçti.
    kazandıklarına bakalım;
    -çocukları amerikan üniversitelerinden kabul aldı, orada okuyacaklar.
    -hayat standartı yükseldi, hem parasal hem sosyal olarak.
    -artık insan haklarına daha çok değer verilen bir yerdeler,
    -kafasına esince tecavüz yasası, gündem değiştirmek için “lozan hezimetti”, her şey bitince “vahdettin hain değildi”, o da işe yaramazsa “bütün suçlu 1940 cehapesi” diyen birileri bu adamı yönetmeyecek,
    -kural ülkesine gitti. mesela eşi, çocukları kırmızıda geçen arabanın kendilerini ezme ihtimalinin azaldığına eminler, çünkü eminler ki orada kurallara uymayanlara ağır yaptırımlar var,
    -işi hukuka kaldığında biliyor ki "o hakim benden", "o savcı bizden değil" anlayışı orada yok,
    -eşine, kızına sarkıntılık eden insanlar komünü, cinsel açlık ülkesinden sıyrıldı,
    -göz zevkinden yoksun, kuralsız, dayanıksız evlerin oluşturduğu beton tarlasında değil, oğullarının hobileriyle uğraşacağı garajlı bir evleri var,
    -işten çıktığında kalabalıklar, trafik içinde kaybolmayacak artık, müdürün işten çıktığı alandaki yol; 2'şerli 3 adet yolun birleşip önce 3 sonra 2 şeride düştüğü bir yer, bazen 1 kilometre yolu 40 dakikada alıyordu, artık şehir planlamasının en güzel yansımalarından birinde yaşamını sürdürecek,
    -"biz müslümanız, onlar gavur" diye batıya giydiren ama her türlü kul hakkı yiyen, devletin malını sahiplenen, rüşvetle iş yapan, vergi kaçıran, birlikte yaşamanın getirdiği sıraya girme, karşıdakine saygı, hoşgörü ve yardımseverlikten nasibini zerre almamış riyakar adam sayısı daha az,
    -telefonla "paranız pkk’ya geçti, şuraya para gönderin de sizi kurtaralım" diyen dolandırıcı sayısı daha az,
    -yanında çalıştığı herkes oraya hak ettiği için seçildi, birinin yeğeni olduğu için değil, liyakatin adaletini hissedecek,
    -yolda görevini yapan memura "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye dayılanan bir adam olmayacak, çünkü oradaki adamlar götündeki kan miktarının bu şekilde dayılanma için yetersiz olduğunu biliyor,

    bak biraz karışık oldu ama 60 yaşında da olsa taşınmanın iyi, güzel tarafları sayabildim;
    bu adam türkiye'de en az 20.000 tl net para alıyordu. şirketin kendisine tahsis ettiği araba 5 serisi bmw'ydi.
    ve en az 70 milyon insanın gıpta ile bakacağı bir yaşam, onu mutlu etmedi.

    neden;
    daha insani yaşam koşulları mevcut.

    o yüzden buraya özlem duymamak için çok fazla neden var, ha sen dersin ki benim özlemim ince belli bardak, boğaziçi, ayder yaylası, ailemin yanında olmak; bak onu anlarım.
    seni ne daha çok mutlu edecekse onu yaparsın.

    edit: hep iyi yönlerini yazmışım, göç etmenin kötü yönlerini sadece çay özlemi olarak basitleştirmişim gibi oldu.
    vergilendirme, eğitim ve sağlığa ödenen paralar, ırkçılık vs. bunların bazı ülkelerde bizden daha fazla olduğunu biliyorum, keza gsmh'sı bizden fazla olmasına rağmen alım gücü bizden az olan yerler de var.
    ama günümüz şartlarındaki hukuksuzluk, kuralsızlık ve hak yeme öyle boyutlara ulaştı ki bunları gözüm görmüyor.
    arkamda bıraktığım annemi özlerim bir tek.

  • türk olmaktan nefret ediyorum midemi bulandırıyor

    milliyetçi sayılırım ama hiç kör gözlü olmaya gerek yok.
    17 yaşında ilk yurt dışı tecrübemden sonra ben de buna benzer düşünmüştüm. her şeye rağmen ırkımdan nefret etmedim tabi, o çok saçma.
    ama orta avrupa'nın dinginliğinden sonra daha pasaport kontrolünde yaşanan keşmekeş, "keşke geri dönmeseydim" hissini uyandırıyor.
    eğitim hayatında sosyal bilgiler ve din kültürü dersinde anlatılan "dürüstlük, mertlik, temizlik, yalan söylememe, misafirperverlik, büyüklere saygı küçüklere sevgi" diye anlatılan türk özellikleri, aslında gavur dediğimiz adamlarda daha çok varmış demiştim mesela.
    yalnız maşrapadan nefret etmek bambaşkaymış.

  • elektrik telindeki kırmızı beyaz küre

    açılın bu işin eğitimini gördüm, ilk defa tam olarak açıklanmayan şeyi biliyorum galiba ekşide.
    öhöm...
    açıklamayı yapan iletim dersi hocam, sene 2008 ama hala aklımda kalmış;

    -bu toplar dağıtım hattında (36 kv, 11 kv) değil, enh (enerji nakil hattı) iletim hatlarındadır (380 kv, 154 kv). (daha büyük, daha yüksek, transformers'a benzeyen *)

    -iletim hatlarının en tepesinde koruma iletkeni bulunur, bu koruma iletkeni üzerinden akım geçmez. yukarıda yazılı direnç ölçmesi, iki iletken birbirine değmesin diye yapılması filan doğru değil.

    -bu top, hatların sehim ölçümü, uzama-kasaltma sağlaması vs. için de kullanılan bir alet değil. sehim hesabı, buz yükü, rüzgar ve sıcaklık düşünülerek önceden yapılır, bazı direkler durdurucu olarak tasarlanır, izolatörler zincir veya mesnet vs. olarak düşünülür. ekseriyetle hattın sağlamlığı için iletken içine çelik konur, ağırlık azalsın diye dış iletken alüminyumdan yapılır. bu iki iletkenin siemens değeri yüksek olmamasına rağmen hattın başı ve sonu arasındaki direnç şaşırtıcı derecede düşüktür, buna rağmen gerilim yüksek olduğundan kayıp güç çok düşük değildir. zaten bunu faturamıza yansıtırlar.

    "e pezevenk ne işe yarıyor lan bu alet, söylesene" dediğinizi duyar gibiyim, gelelim sadede;
    -zamanında tsk'nın bir helikopteri enh'a takılıp düşüyor. tsk da teiaş'a dava açıyor, yüklü tazminat alıyor. teiaş da sadece görünürlük için bu toplardan belli bir metre arayla koyuyor. bildiğim kadarıyla içerisinde bir sensör, uyarıcı, radar yok, üzerinde reflektör, ışık vs. de yok.

    edit:"içerisindeki hava sıcaklaşarak iletkenin yükselmesini sağlıyor" tezini ağzım açık okudum, 1 metrelik swallow iletkeni adam öldürecek ağırlıktayken o boyutta bir topla havaya kalkmasını düşünmek, anlayamazsınız...

  • van'da iki pkk'lının vurulma görüntüleri

    beyler yanlış yapıyoruz. ülkede barış, iki masum militanı öldürmekle sağlanmaz, tc'nin yanlış politikalarına dik duran özgürlük harekehahahahass.
    şaka lan şaka.

    darısı diğer "kan dökmek için pusu kuran" teröristlerin başına.

    edit:
    batı illerinden birine gidip bir atölyede çalışırken işlediği tecavüz suçuyla hapis yatan, pkk sempatizanı olup her gün kafa siken ve askerde karşı ranzamda yatan bi rdm arkadaş vardı.
    kendi kendine iğneyle yaptığı elindeki dövmede yazanlar geldi aklıma, teröristleri savunan entrileri gördükçe.
    hep biyere yazmak istemiştim amk;
    (bkz: ağlayacaksan oynamayalım)
    ben de isterim kan dökülmesin, sıfır sorunumuz olsun, kürt-türk herkes mutlu olsun.
    ama roketatarla öldürmeye gelen teröriste, elinde demlikle "hele otur soluklan yeğenim, derdin ne anlat" demeye giden başçavuş filan görmek istiyordunuz herhalde videoda. madem bir oyuna başlıyorsan sonucuna da katlanacaksın kardeş, kusura bakma.