bir diyanet işleri başkanlığı tespitidir.
diyanet işleri başkanlığının 2024-2028 yıllarını kapsayan stratejik planında "seküler anlayışın toplum üzerindeki etkilerinin geleneksel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasında olumsuz yansımaları olmaktadır." ifadesi yer almış ve risk olarak nitelendirilmiş.
başta üniversite öğrencileri olmak üzere, gençlere ulaşmada problemler yaşandığı tespiti varmış.
bununla da kalmıyor! arapça bile bilmeyen, dua etmeyi beceremeyen, eline yazdığı kopya ile dua edebilen diyanet işleri başkanı ali erbaş 92 milyar tl'lik diyanet bütçesini az bulmuş ve ek bütçe talep etmiş. 700 milyon liralık yurtdışı seyahat bütçesi az gelmiş demek ki.
sizin allah belanızı versin. ülkenin geleceğine dinamit koymak istiyorsunuz ama bunu başaramayacaksınız. gençlere karşı yapılan bu dayatmalar artık ters tepiyor. zorla imamhatiplere gönderilen gençler akp'den nefret ediyor ve dinden soğuyor.
geç oldu ama insanlar sizin yaymaya çalıştığınız çıkarcı, rantçı, para indirme temelli din anlayışının gerçek olmadığını artık anladı.
özellikle gençlere din üzerinden baskı kurup kendinize oy kazandırmaya çalıştıkça gençler sizden daha da fazla nefret edecek, çöküşünüz daha da hızlanacak.
kaynak
malibudur16 profili
-
sekülerleşme toplum için risklidir
-
telefon sapığının polis çıkması
kocaeli darıca'da bir kişi eşine gelen taciz mesajları nedeniyle karakola gidip şiklayette bulunuyor ama o da nesi? taciz mesajlarının geldiği telefon bir polise ait çıkıyor!
iş bu kadar da değil, asıl olaylar daha sonra başlıyor. adamın şikayeti alınmıyor ve üstüne üstlük polislerce darp ediliyor. telefonundan görüntüler zorla tehditle siliniyor, hastanede ise eksik darp raporu veriliyor.
adam savcılığa başvurduğunda ise savcı "görüntüler silinmiştir, vermezler" diyor.
burada polisin tacizci çıkmasına mı şaşıralım, sonra tacizci polisi savunan diğer polislerin adamı dövmesine mi, doktorların eksik rapor vermesine mi yoksa savcılığın tutumuna mı?
kim kardeşim bunlar, çete mi? kimse yok mu bu olan bitene ses çıkaracak? içişleri bakanı bunları görüyor mu? bu polis memuru ve onu koruyanlar ceza alacak mı? eksik rapor veren doktor ceza alacak mı? insanlar polise ve adalete nasıl güvenecek?
kaynak
edit: kocaeli valialiğinden bir açıklama gelmiş. yazıya göre bu şahsın tehdit-hakaret-kasten yaralama-dolandırıcılık-resmi belgede sahtecilik gibi suçlardan toplam 22 şüpheli kaydı bulunuyormuş ve olayın öncesinde gelişen başka bir olay sebebiyle polislere karşı tavır aldığı ve olayı çarpıttığı iddia edilmiş ve bir taciz durumu olmadığı söylenmiş.
şimdi kim haklı kim haksız bilemiyorum. hiç bir kuruma güvenim yok. eğer böyle oldu ise emniyet'in tüm kamera görüntülerini çıkarması gerekir. umarım böyle bir rezalet hiç olmamıştır ve olay gerçekten valiliğin açıkladığı gibidir. -
100 milyon usd yatırımla 6 milyar usd kazanacağız
kaz dağlarında büyük bir tahribata yol açan alamos gold'un ceo'su john mccluskey'in 2018 yılında sarf etmiş olduğu sözleridir.
şöyle diyor: "100 milyon gibi mütevazı bir yatırım yaptık ve 3 milyon ons'luk altın çıkaracağız (yaklaşık 6 milyar dolar)."
türk şirketleriyle anlaşmalarının %65'inin tl üzerinden olduğunu ve tl'nin hızla değer kaybetmesinden de büyük avantaj sağladıklarını sözlerine ekliyor! yani kısacası türkiye'yi nasıl sömürdüklerini anlatıyor!
bu nasıl bir anlaşmadır? nasıl bir sözleşmedir ki, 100 milyon dolar yatırıp 10-15 senede 60 kat para kazanabiliyorsunuz? dünyada böyle bir iş yok. bu ülkenin kaynakları nasıl peşkeş çekiliyor görün. bu madeni kim hangi hakla bu kadar küçük bir rakama bu firmalara teslim ediyor kim?
adam resmen 100 milyon dolara ülkenin doğasını mahvedip siyanürle altın çıkarıyor, kaz dağlarını yok ediyor ve ülkesine 3 milyon ons altın götürecek! bu nasıl iştir ulan? kim neden satıyor türkiye'nin madenlerini bedavaya bu orospu çocuklarına?
vatana millete gram hayrı olmayan, tam tersi zarar ve ziyandan başka bir şey getirmeyen bu iş düpedüz vatan hainliğidir!
not: adamın amerikan tv'sine yaptığı konuşmayı izlerken sinirlerinize hakim olamayabilirsiniz. -
bulgaristan vizesi için gerekli evraklar listesi
bulgaristan lan bu. schengen'e bile dahil olmayan bir ülke.
türk vatandaşlarından istedikleri belgelere bakar mısınız? resmen "gelmeyin" diyorlar. biz ise sınır kapısında kucağımızı açmış bekliyoruz onları. adamlar bırakın pasaport göstermeyi, açıp götünü gösterse "buyur abi hemen gir" diye içeri alacağız adamları. yahu biraz onurumuz haysiyetimiz olsun. bulgar vatandaşı da gelmeyiversin, onlardan gelecek para da onlarda kalsın, uygulayın aynısını da onlara. nedir abi bu zavallılık...
edit: başlığa dolmuş bulgartaparlar. tek tapmadığınız suriye, pakistan, afganistan falan kaldı onlar da yakındır. ulan ne kadar meraklısınız kendinizi aşağılamaya. yok schengen'e gireceklermiş, tabii ki uygularlarmış da, yok bilmem ne. nereye giriyorsa girsin. bunu bize uyguluyorsa biz de onlara karşı uygularız. mütekabiliyet denen bir şey var. biz de aynı belgeleri isteriz ve girişlerini zorlaştırırız olur biter.
istenilen belgeler:
1. pasaport : planlanan seyahatin dönüş tarihinden itibaren 105 gün geçerlilik süresi (temdit) olan , vize basılabilecek en az karşılıklı 2 boş sayfası olan ve 10 yıldan eski olmayan pasaport. pasaportunuzda herhangi bir hasar var ise kabul edilmeyecektir.
2. vize başvuru formu ( vize bizim tarafımızdan alınacak ise başvuru formunda ad , soyad , adres , mail adresi , telefon , 37 ve son maddenin imzalanması yeterlidir. diğer alanlar tarafımızca doldurulacaktır. )
18 yaş altı çocukların vize başvuru formlarına anne ve baba beraber imza atmak zorundadırlar. yasal vasi ebeveynlerden biri olsa dahi, diğer ebeveynin de imzası gereklidir. imzalanmamış formlar geçersiz sayılmaktadır.
3. iki adet , arka fon beyaz ve 3 aydan eski olmayan 3,5 x 4,5 cm ebatlarında, omuzların da göründüğü, gözlüksüz biyometrik fotoğraf . yüze saç yada örtü gelmemelidir. tesettürlü başvuru sahiplerinin kaşlarının bittiği noktaya kadar yüzün tamamı görünür olmalıdır. kapalı misafirlerin bone ile çekilmesi gerekmektedir.
photoshoplu, flu yada fazla parlak fotoğraflar kabul edilmemektedir. fotoğrafların pasaportunuzda ve varsa daha önceki aldığınız vizelerde kullanılmamış olduğuna dikkat ediniz.
4. şirket antetli kağıdına kaşeli ve imza yetkilisi tarafından imzalanmış ; hangi tarihte işe başladığını ,şirkette görev aldığı pozisyonu, seyahat amacını ve ilgili tur tarihleri arasında izinli olduğunu belirten ilgili makama hitaben yazılmış çalışanlar için kurum vize talep dilekçesi. ( antetli kağıtta şirket kaşesinin , imzayı atan yetkilinin adı ve soyadı ve imzası çok net bir şekilde okunaklı olmalıdır.
5. şirketin faaliyet belgesi ; son 3 aylık orjinal ıslak kaşe imzalı veya son 1 aylık e-imzalı e-faaliyet belgesi şeklinde olmalıdır. ( kurumunuzun bağlı bulunduğu ticaret odasının internet sitesinden e-imzalı olarak alabilirsiniz.
avukatlar - barodan
doktorlar - tabipler odasından
eczacılar - eczacılar odasından
diş hekimleri - diş hekimleri odasından
mimar ve mühendisler – mimar ve mühendisler odasından belge almalıdırlar.
6. şirketin imza sirküleri fotokopisi
7. şirketin vergi levhası fotokopisi ( son dönem matrahlı )
8. şirketin ticaret sicil gazetesi fotokopisi
9. ssk işe giriş bildirgesi
10. şirket son 3 aylık maaş bordrosu ( bordroların şirket imza yetkilisi tarafından kaşeli ve ıslak imzalı olması gerekmektedir. )
11. e-devletten barkotlu sgk tescil ve hizmet dökümü ( vize onaylanana kadar konsolosluk kontrol amacıyla tekrar talep edebilir. )
12. güncel tarihte minimum 20.000 tl bakiyesi bulunan , geriye dönük son 6 aylık hesap hareketli banka hesap dökümü. hesap dökümünde her sayfanın ıslak imza ve kaşeli olması gereklidir ve imzalayan banka memurunun imza sirküsü de olmalıdır. ( banka hesap dökümünüz iletildikten sonra konsolosluk kontrol amacıyla tekrar talep edebilir. )
13.tapu,senet,araç ruhsat fotokopileri
14. t.c kimlik numarası yazılı nüfus cüzdan fotokopisi
15.evli olan yolculardan ilk 3 sayfa evlenme cüzdanı fotokopisi
16. konfirmeli otel ve uçak rezervasyonu ( tarafımızdan dosyanıza eklenecektir. )
17. seyahat sağlık sigortası poliçesi ( tur başlangıcından 1 gün önce ve bitişinden 1 gün sonrasını kapsamalıdır.) tüm seyahat süresini kapsayan, ayakta ve yatarak tüm tedavi masraflarını karşılayan, vefat halinde cenazenin ülkeye naklini içeren minimum 30.000 euro teminatlı olmalıdır. ( diğer para birimleri kabul edilmemektedir. ) antetli kağıda basılmış ıslak kaşe imzalı veya barkotlu olmalıdır.
18. e-devletten tam vukuatlı nüfus kayıt örneği ( nüfus aile seçilerek , anne baba bilgileri alt alta gözükecek şekilde alınmalıdır. evli olan kadın misafirlerimizin kızlık soy ismiyle ayrı olarak bir tane daha almaları gerekmektedir.
19.e-devletten ikametgah belgesi
20. e-nabız sisteminden aşı kartı -
ahsen tv muhabirinin kızının giyim tarzı
sokak röportajlarından tanıdığımız ve çoğumuzun sinirlerini geren, şeriatçı görüşleriyle tanınan bülent yapraklıoğlu'nun (görsel) yine ahsen tv'de çalışan kızı mervenur yapraklıoğlu'nun sosyal medya hesaplarında paylaştığı fotoğraflarda görülebilen giyim tarzıdır.
maaşallah kızımız pek de seksiymiş!
foto
foto
foto
çok daha fazlası instagram hesabında açık olarak görülebiliyor.
eleştirilere bir de şu video ile "taş bebek gibi çıkmışım, kudurmaya devam edin" şeklinde cevap vermiş.
kadınlara kapanmayı falan öğütlüyorsun ya önce kendi kızından başlamayı düşündün mü acaba?
edit: adminlerden başlığı "ahsen tv muhabirinin kızının seksi pozları" olarak değiştirmesini rica ediyorum.
edit 2: "ayrıldığı eşinden olan kızının tarzıdır. ne yapsın adam?", "kızının giyimi babasıyla niye alakalı olsun" demiş aktroller.
kız şu anda şeriatçı ahsen tv'de muhabir olarak çalışıyor. yani babasının dizinin dibinde... tabii ki eleştireceğiz! yok öyle millete şeriat dersi vermeye çalışıp kendisi şeriata uymadan batılı gibi yaşamak!
edit 3: buyurun burada da kızın şeriat güzellemesi yaptığı ve aynı babası gibi insanları kışkırtma amaçlı konuşmalar yaptığı bir röportaj videosu var.
bu ve benzerlerinin tamamının dinle falan alakası yok. bunların hepsi, topluma nefret saçmayı amaçlayan güruha hizmet eden din bezirganı utanmaz tipler. -
13 eylül 2023 zonguldak maden ocağı göçüğü
ya artık "allah yardımcıları olsun", "inşallah kurtulurlar", gibi allah'lı cümleler beni gerçekten sinir etmeye başladı.
lan adamları oraya korumasız sokup sonra allah yardımcı olsun falan demek de ne oluyor? allah'tan yardım dileyeceğinize gerekli önlemleri alsaydınız.
her şeyde allahın ardına sığınmayın ulan yeter be. -
ekrem imamoğlu'nun yeni parti kurması
mansur'u da al kur yeni bir parti başgan. hem soldan hem sağdan toplarsınız.
kurtar bizi kılıçdar'dan, özgür'den, kaftancı'dan.
ilk hedef belediye seçimleri! isterse oylar bölünsün isterse dünya yıkılsın, yap bunu! -
27 mayıs 2023 sinan oğan açıklamaları
omurgasız sinan oğlan'ın yapmış olduğu saçma sapan açıklamalardır. dinlemek bile zaman kaybı. açmanızı önermem.
izlemek istemeyenler için omurgasız açıklamaları özet geçeyim: "buraya sayın rte için oy istemeye geldim. kılıçdaroğlu parlamentoda çoğunluğu sağlayamadığı için erdoğan'ı seçtim."
benim bile izlerken yüzüm kızardı. bunlar nasıl insan yahu? -
bireysel emeklilik hırsızlığı
ülkedeki enflasyon ve tl'nin gün geçtikçe değer kaybetmesi sebebiyle bireysel emeklilik sisteminin resmen soygunculuk olduğu ortaya çıkmıştır.
bu sisteme girenlerin hepsinin parasının pul olduğu gibi, girmekte olanlara da ileride aynısı olacaktır.
bundan yaklaşık 10 sene önce çalıştığım şirkete bankadan bireysel emeklilik satış personelleri gelip bir çok kişiyi bireysel emekliliğe sokmuşlardı.
o zamanlar herkes, " aa çok iyi bir şey, herkes girmeli falan" diye bu işi övüyorlardı. ben daha o zaman bu işin saçmalığını anladığım için gelen satış temsilcileriyle görüşmedim bile.
bana o zaman için, bireysel emeklilik için ayda hesabımdan bir miktar para kesileceğini ve 10 sene sonra, yani yaklaşık bu tarihlerde 18 bin lira para alacağımı söylemişlerdi. o zamanlar maaşım 2500 lira civarındaydı. doların o zamanlar 1,78 tl olduğunu düşündüğümüzde, 1400 dolar maaş alıyormuşum. ve 18 bin lira lira o zamanlar 10.100 dolar yapıyormuş.
ben o gün bireysel emeliliği kabul etseydim, bugün 18 bin tl alacakatım, 1000 dolar bile etmiyor. para gerçek değerinde kalsaydı benim bugün 189 bin tl para almam gerekecekti.
bankalar tl'leri değerliyken topladılar, 10 sene sonra küçücük bir miktar ödeyerek büyük karlara geçtiler.
ne güzel alışveriş değil mi? -
ingilize benziyorsun dendiğinde teşekkür eden kız
bir sokak röportajında karşılaştığım diyalog.
kısaca: videoda röportajı yapan kişi kıza "vallahi ingilize benziyorsun" diyor. kız da cevap olarak "teşekkürler" diyor.
röportajı yapan kişinin diğer videolarında da benzer şeyler var. kızlara "avrupalıya benziyorsun" diyerek kendince iltifat etmeye çalışıyor.
bir türk'e, "ingilize benziyorsun, avrupalı'ya benziyorsun" şeklinde bir söz söylemek iltifat etmek mi oluyor?
daha önce de paylaşılmıştı: avrupa'da yapılan avrupa'nın en çirkin milleti hangisidir anketinde en çirkin millet ingilizler seçilmişti. aynı ankete türkiye'de ise herkes "türkler" olarak cevap vermiş.
başka hiç bir ülke insanının bizdeki kadar aşağılık kompleksi olduğuna inanmıyorum. yani nedir, ingilizler çok mu güzel de "ingiliz'e benziyorsun" deyince teşekkür ediyoruz?
edit: bu aşağılık kompleksinin bünyemize işlemesindeki en büyük sebeplerinden birinin de mevcut hükümet olduğunu düşünüyorum. son 10-15 yılda özellikle de gençleri ülkeden, milletten öylesine soğuttular ki artık türk olmak, türk'e benzemek olumsuz bir şey gibi algılanır oldu gençler arasında.
gençlerin ilk hedefi artık yurt dışına kaçmak oldu. gençler avrupalılara hayranlıkla bakıyorlar. onlar gibi özgürce yaşamak istiyorlar.
ülkemizde eknomi ve özgürlükler her gün daha kötüye gittikçe ve cehalet yüceltilmeye devam edildikçe de ülkeyle ilgili her şeyden nefret etmeye başladılar. düşünün ülkede gençlerin okumak için can attığı lisesler amerikan lisesi, alman lisesi, italyan lisesi...
insanlarda ister istemez bir batı hayranlığı oluşturdular. gençler avrupalıları kendilerinden üstün insanlar olarak görüyorlar, hayranlık duyuyorlar. -
kılıçdaroğlu'nun adaylığına çıldıran vatandaş
mal falan değildir. hareketleri gayet normaldir. "kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı" başlıklarını her gördüğümde ben de aynı moda giriyorum, üstümü başımı yırtasım geliyor.
-
yunanistan'ın sınıra ilerleyen askeri konvoyu
yunanistan'ın, ekonomik sıkıntıları unutturmak için suni gündem yaratma çabası ve yunan çomarlarını oltaya getirme girişimidir.
birazdan bizim çomarlar da başlık altına damlayarak "denize dökme" espirileri ve "hedi sıgıyosa gelsinler" nidaları ile klavye üzerinden yunanistan'a savaş açacaklardır. -
afganlar kardeşimiz değildir
milli savunma bakanlığı'nın afganlar kardeşimizdir temalı tweetine verdiğim cevaptır:
afganlar benim kardeşim falan değildir. kafa kesmenin sıradan bir olay olduğu bu cani, dünyanın en geri kalmış toplumunu kardeşimiz ilan ederek topraklarımıza doldurmayı mazur gösteremezsiniz!
sınırlarımız kevgire dönmüş elini kolunu sallayan giriyor. hudut namustur sözünü benimsemiş bir ülke olarak görüyoruz ki namus çoktan elden gitmiş, ülke terör yuvasına dönecek yakında. tecavüz, hırsızlık, cinayet suçlarında patlama yaşanacak ama siz bunu engellemeyi bırak, bir de afgan güzellemesi yapıp halkı alıştırmaya çalışıyorsunuz! nereden kardeşim oluyormuş onlar benim? ülke olarak gerisin geri giderken bir de dünyanın en ilkel toplumunu kardeş ilan etmediğimiz kalmıştı zaten...
yazıklar olsun. afgan halkı kardeşimiz falan değildir. derhal bunları ülkeden siktiredip göndemezseniz bu güzelim ülke artık yaşanabilir bir yer olmaktan iyice çıkacak! -
türklerin yurt dışındaki kötü imajının sebebi
bir çok sebebi vardır belki ama en önemli sebeplerinden biri de abazalıktır.
ya hu arkadaş ne abaza bir milletiz. türkiye'de yaşamaya başlayan yabancı bir arkadaşım instagramdan gelen mesajları gösterdi, ucu bucağı yok yüzlerce mesaj. bu mesajların en az %30'u seks içerikli mesajlar. bazıları bıkmadan usanmadan belli zaman aralıklarıyla neredeyse onlarca mesaj yazmış.
arkadaşım, müslüman ülkeler de dahil bir çok ülkeye gittiğini fakat hiç bir ülkede türkiye'deki kadar mesaj almadığını söylüyor. ayrıca dışarıda gezerken mutlaka birilerinin gelip kendisiyle tanışmaya çalıştığını, reddetmesine rağmen ısrarla takip ettiklerini ve çoğunun ingilizce bile bilmediğini anlattı. bu durumdan bunaldığı için makyaj yapmadığını, şort ya da mini etek giymediğini söyledi.
geçenlerde bir youtube'da bir röportaj videosunda, afrika'dan gelip türkiye'de yaşayan bir siyahi kadın, türk erkeklerinin kendisini sürekli taciz ettiğinden şikayet ediyordu. yani düşünün, kadın afika'daki kabilesinden çıkmış, sefaletten çıkmış, bir şekilde türkiye'ye gelmiş, buradaki abazalıktan dert yanıyor.
yani bu konuda afrika'nın kabile devletlerinin bile çok gerisindeyiz.
evlisi bekarı herkes gözü dönmüş şekilde seks peşinde.
gerçekten türkiye'deki sosylojik problemlerin başında geliyor bence bu durum. -
dindar bir gençlik istiyorum
yani diyor ki: adam gibi eğitim alandan bana oy çıkmıyor, partime oy verecek koyun bir gençlik oluşturmak istiyorum.
-
bilinmeyen trafik kuralları
ülkemizde hemen hemen hiç bilinmeyen, bilenlerin pek fazla uygulamadığı kurallardır.
örneğin;
- yaya geçidinde geçiş üstünlüğü yayalarındır. yaya geçidinin çevresi tamamen boş olsa bile araç yaya geçidine yaklaştığında yavaşlamalı ve çevrede geçecek biri olup olmadığını kontrol etmelidir. yaya geçidinde yayaya çarpan sürücü %100 suçludur. "ama birden önüme fırladı", "ama sağına soluna bakmadı", " telefonuyla onuyordu, aracımı görmedi" şeklindeki savunmalar %100 geçersizdir.
- yaya geçidi ya da ışık olmayan ara sokaklarda geçiş üstünlüğü yine yayalarındır. araçlar ara sokaklarda çok yavaş ve dikkatli gitmek zorundadır. kaldırımda bir yaya karşıya geçmek için bekliyorsa araç mutlaka durmak ve yayanın geçişini beklemek zorundadır.
- "dur" levhası bildiğimiz "dur" anlamına gelir. bu levhanın bulunduğu yere gelen araç, yol bom boş olsa bile hızını sıfıra indirerek tamamen durmak zorundadır.
- kaldırımlar yayaların alanıdır. araçların tamamen ya da sadece tekerleklerini kaldırıma çıkararak park etmeleri suçtur.