taharetmuslugu7
profili

  • 5 ekim 2021 citroen rezaleti

    öncelikle sevmem böyle rezalet başlıklarını açmayı fakat konu benim alanım olunca ve çok yakın bir arkadaşımın başına gelince durumu buraya taşımayı uygun gördüm. arkadaşımın kendi anlatımıyla okuyalım;

    --- spoiler ---

    26.05.2021 tarihinde antalya haşim balaban citroen bayisinden sıfır kilometre citroen c3 shine 1.2 model bir otomobil aldık. araç daha 2127 kilometrede iken sarı ikaz lambası ile şanzıman arızası verdi ve performans düşüklüğü yaşadı. birkaç gün bu şekilde devam edince arabayı mecburen yetkili servise götürüp bıraktım. aslında bırakamadım, tam olarak bir ay sonrasına randevu verdiler ve o sarı lamba yanık vaziyette bir ay bekledik. arabayı yetkili servise teslim ettikten tam 24 gün sonrası onarım yapıldı diyerek teslim ettiler bana. bu arada bir rezalet daha belirtmem gerekir ki; vermiş oldukları ikame araç ise trafik ekiplerinin yaptığı denetimde, muayenesi hiç yapılmamış denilerek bağlanıp kurtarıcı ile parka çekildi. yerine yine başka bir araç tahsis edildi apar topar.

    iş kapanış emri burada: görsel

    kendi aracım bana teslim edildikten dört gün sonra tekrar aynı arızayı verince yine yetkili servise götürdüm ve bu onarım süresi de 7 gün sürdü. bu süreç içerisinde vermiş oldukları ikame araç ise yine akü problemi yüzünden iki defa bizi yolda bıraktı. ikinci iş kapanış emri de burada: görsel

    bu süreç canımızı çok sıkınca ve cidden arabadan soğudumu hissedince ilk olarak aracı satın aldığımız bayi ile görüştük. bizimle ilgilenen bekir bey'in verdiği yanıt; dilerseniz gelin aracı satalım şeklinde oldu. benim değişim talebime karşılık kendisi yardımcı olamayacağını belirtti ve ben de istanbul'da daha yetkili bir yer ile iletişime geçtim. istanbul'dan görüştüğüm melis hanım ise gerekli yazışmaları yaptığını, bir süre beklememiz gerektiğini ve mağduriyetin kesinlikle giderileceğini söyledi. iki haftalık bekleme süresi sonrasında bize vermiş olduğu yanıt ise; "aracın değişimi onaylanmadı, dilerseniz hakkınızı yasal yollarla arayabilir ya da en fazla iki bakım ücretsiz yapabiliriz" şeklinde oldu.

    şimdi gelelim bu güne. araç bu sefer arıza vermedi fakat direkt olarak yolda kaldı. gaz vermeme rağmen araç hiçbir tepki göstermeden rölantide çalışıyordu. bu şekilde dörtlüler yanık vaziyette eve kadar geldim. akşam bu problem kendi kendine düzeldi fakat her beş dakikada bir aynı arızayı vermeye devam etti. araç fiyatlarının bir hayli kabarık olduğu ülkemizde zorlanarak aldığım bir araçta yaşadığımız şeyler bunlar. yine arabamızı kullanamıyoruz ve yine uzun süreler serviste kalacak. sonuç ne olursa olsun yasal yollara başvurmaktan başka çaremiz kalmadı. sizlerin de başına bu şekilde bir olay gelmemesi için bu olaydan ibret alır ve araç almaya karar verirseniz ona göre hareket edersiniz diye yazıyorum. saygılarımla.

    5 ekim güncellemesi: servise götürdüm ve arabayı en erken bu ayın 28'inde alabileceklerini söylediler, randevuyu o tarihe verdiler. "e zaten arabayı kullanamıyoruz ikame araç verin bari" dediğimiz zaman, ellerinde ikame araçlarının olmadığının söylediler. 23 gün yine arabasız kaldık.

    --- spoiler ---

    evet arkadaşlar durum bu. beni arayıp anlattıklarında cidden sinir bastı ve hadi dedim yazalım. antalya'da olsam bizzat ilgilenir ve üstüne giderdim fakat başka ülkede yaşayınca insanın elinden pek bir şey gelmiyor. kimlerden ve nerelerden otomobil alacağınız konusunda daha dikkatli olun. bazen bayiler sıfır araçlardan parça alıp bir başka araca takabilir ve ondan ona şundan buna idare etmeye çalışır. böyle bir durumda aldığınız sıfır araç haliyle kurcalanmış olur. yukarıda belirtilen otomobilde de bu şekilde bir problem var diyemeyiz fakat olmayacak diye bir şey de yok. araştıracağız bakalım ne çıkacak.

  • 13 nisan 2021 2 haftalık kısmi kapanma kararı

    piyango yine 65 yaşa vurdu. şimdi demez mi bu insanlar "e biz aşıyı niye olduk, covid-19'un askeri biz miyiz ulan" diye :) aşılanan insanlara yasak getirip, aşı olmayanları sokağa salan tek ülke biz miyiz gerçekten merak ediyorum. şimdi covid-19'a karşı kullandığımız en büyük kozumuz 65 yaşlar mıydı? her şeyin sorumlusu onlar mıydı? daha önce aşılama olmadığı halde bu denendi ve hiçbir sonuç alınamadı. zaten 65 yaş son zamanlarda herkesten fazla dikkat ediyor diye biliyorum.

    çok değil iki üç gün sonra vaka sayılarını düşürmeye başlarlar artık şöyle başardık, böyle yendik diye. alınan kararlar "dostlar alışverişte görsün" diye alınmış. hafta sonu ve gece yasaklarını zaten ipleyen yoktu. millet yolunu bulmuş, almış eline bir kağıt parçası at koşturuyordu sokakta. yine aynı şekilde devam.

  • 27 eylül 2020 ermenistan'ın azerbaycan'a saldırısı

    sabah sabah üzdü ama;

    generalleri falan öldü hâlâ bekliyorlar. tek adam ve diktatörlük ile yönetilen bir ülke gösterin bana savaşa girip kazanmış. işleri güçleri dış politika da "r" yapıp, iç tarafta kazanmış gibi göstermek.

    çünkü ülkenin savaş kaynaklarının çoğu, kendini ayakta tutması gereken medya, mafya ve küçük terör gruplarına hibe edilmiştir ve elde avuçta pek bir şey yoktur. azerbaycan da mavi olanı işte. iç politikada biz gardaşız edebiyatı yapıp çomarların gazını almaya benzemez. elin ermenisi bile gelir tokadı yapıştırır.

    edit: arkadaş şurada özetlemiş olayı #113549095

    edit 2: arkadaşlar dokuz yıldır çaylaklara mesaj alımını kapatmayan ben bugün itibariyle kapattım. iyileri tenzih ederek yazıyorum ama hepsi mi hakaret eder :) biri hakaret etmiş, "bak seni savcılığa veririm uğraşırsın" diyorum, "ver ben zaten avukatım" diyor. ülkenin okumuşu bile bunu yapabiliyor. arabalar hakkında soru soran çaylak kardeşlerimden özür diliyorum.

  • 2 ağustos dünya yakışıklılar günü

    turkcell ve garanti bankası bari kutlayaydı iyiydi.

  • ankara'da sarhoş vatandaşı dövüp küfür eden bekçi

    geçen sene bizim servise bir çırak aradık getir götür işlerine baksın diye. askerliğini yapmış olsun yeter dedik ve çevre esnafın tavsiyesi ile birini bulduk. ilk aylar gayet güzel çalışıyordu bu ibne ama aradan zaman geçti ve bir gece iş yerine gitmek zorunda kaldığımda tesadüfen ne göreyim, pavyon dizaynı olan bir tofaş şahin ve içine oturmuş dört beş zibidi ile bira içiyor benim çırak. bunu tatlı bir dille uyardım ve olay kapandı ama huylu huyundan vazgeçmiyor işte.

    bir gün esrar içerken yakaladım, bir başka gün birini dövmeye kalkarken ve bir sabah sokak köpeğinin yavrusuna tekme atarken.. en son küçük bir hırsızlık muhabbeti yaşanınca hemen işten çıkardık.

    aradan aylar geçti ve bir sebeple servisten geç çıkmak zorunda kaldık, tam arabaya binerken tanıdık bir ses arkamdan "selamünaleyküm abe" dedi. "ulan kim ki bu gece gece" derken dönüp bir baktım iki tane bekçi, biri de benim kovduğum eski çırağım. "lan sikilik nasıl girdin buraya" diye sorunca, "biz işimizi biliriz abe" diye cevapladı bu. bir şey demeden bindim arabaya yürüdüm gittim. bu it zaten ara sıra teşkilata gidiyorum ben deyip arazi olurdu.

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    icra mahkemeleri ve hukuk gibi konulardan anlayanlar, avukatlar, hakimler ve hukuk öğrencisi arkadaşlar ile konuşabiliriz. dert dinleyemem, anlatırım. hadi bi yardım edin kardeşinize yüce (bkz: dike) adına))

    yazar olmayanlar için.

  • bira içmelik arkadaş veritabanı

    şu "düşüyor mu böyle" yazanları tutup sikiveresim geliyor.

    ben bu başlık altından çok sağlam arkadaşlar edindim türkiye'de. ukrayna'da yaşadığım için olsa gerek, her yalnız geldiğimde bu başlığa bir entry girer, cevap veren arkadaşlar ile grup halinde buluşur gideriz bir yerlere. şu ana kadar hiç kimse birbirini düşürmeye kalkmadı. demek ki senin içinde var ki aklın oraya gidiyor. insanın fikri neyse zikri de odur dedikleri bu olsa gerek. hem düşürürse sana ne? senin götüne giren çıkan mı var?

    altı gün daha buralardayım arkadaşlar. lokasyon antalya, yaş 36, evli barklı bir adamım. yarın akşam için bir plan yapabiliriz.

    türk, kürt, suriyeli, alman, ingiliz, amerikalı, rus, çaylak, yazar, erkek, kız, teyze, amca fark etmez. iki bira içip götü başı dağıtmayacak, muhabbet, kafa dengi arkadaşlar yazabilir.

    ribony