“pkk terör örgütü değildir” diyen orhan miroğlu şu anda akp başkan yardımcısıdır.
tanımayanlar olabilir, kendisi terörden kapatılan partilerin devamı olan dehap‘ın genel başkan yardımcısıydı.
uckuruslukopera47 profili
-
canan kaftancıoğlu'nun 9 yıl 8 ay ceza alması
-
fox tv ve halk tv tarafsız mıdır sorunsalı
bu bir troll başlığı da olsa, bunlar yazılmalı. çünkü yüzsüzlük bir salgındır. erken dönemde önlemek gerekir.
halk tv ve fox tarafsız değildir. düzgün bir eğitime sahip, vicdan sahibi bir insanın şu ortamda tarafsız olması demek haysiyetsiz olması demektir.
başkentin göbeğindeki lüks bir plazada genç bir kız 20 cm’lik bir aralıktan pencerede hiç parmak izi olmayacak şekilde düşüp ölüyorsa ve sosyal medya duyurana kadar aylarca kimse tutuklanmıyorsa bu olaya tarafsız bakan kişi problemlidir.
kaçak, denetlenmeyen, bilerek göz yumulan, bakanlıklar ve malum medya tarafından tamamı inkar edilen ve “tarikat yurdu değildi” denilen aladağ yurt yangınında canlı canlı yanarak ölen cennet karataş‘ın günlüğüne yazdığı
“bugün okula gitmem için 8 günüm kaldı. 4 sınıfı bitirdim. 5'e geçtim. aladağ'a süleymancılar gidiyorum.
annem ve babam benim için her şeyi yapıyor. benim okumam için herşeyi yapıyorlar.
ben de okumak için herşeyi yapıyorum. eğer ben okursam kardeşlerimi de okuturum. okumak için elimden gelen imkanları değerlendireceğim."
sözleri eğer sizde bir öfke nöbeti yaratmıyorsa, plazanızdan gözleriniz dolarak çıkıp hava alma ihtiyacı duymuyorsanız size ne tarafsız denir ne de insan denir.
tarafsız olmak mesela, 13 yaşında antalya’da geceleri tarla ortasında sac kaplı bir barakada uyuyup, gündüzleri sigortasız günlük 30 tl’ye portakal toplarken hortumda ölen berivan karakeçili‘nin adını anmamaksa, tarafsızlığınızı bir yerinize sokabilirsiniz. kendi neslim adına, bu millet okuttu bizi, bu milletten tarafız biz. tarafsız değiliz.
insan olmak taraf olmaktır. güçsüzden, kimsesizden yana taraf olmayacaksanız, gregor samsa gibi bir gün dev bir böcek olarak uyanırsınız. böcekler tarafsızdır. -
kadir mısıroğlu bu ülkenin renklerinden biridir
yukarıda “kartal gibi asil” nickli bir şerefsiz “kemalistleri esir aldığımızda” ile biten bir entry yazdı. sonra editle sildi. gören görmüştür.
yuvarlak konuşmaya gerek yok. espri kasmak, yasa falan hatırlatmak yersiz. devleti yıkmaya gözünüz kestiyse, duayı bırakın da davranın bakalım. yalnız unutmayın,
“kavgadan önce kartal’da bahçıvandı kazım”
“karayılan karayılan olmazdan önce antep köylüklerinde ırgattı”
“kambur kerim 14’ünde bir delikanlıydı, daha kamburu yoktu”
“arhavili ismail, tek başına bir kayıkta emanetiyle,hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
bir şarkı söyler gibi ölebilirdi”
“nurettin eşvak derse giriyordu ankara’da mektepten istifa etmeden önce”
“manastırlı hamdi efendi postahanede memurdu düşman karaköy’e girdiğinde, emri devletlerine muntazır”
“istanbullu şoför ahmet üç numrolu kamyonetteydi, kamyonet ihtiyar,
cesur,
inatçı ve şirret.”
“ali onbaşı izmirli,tornacıydı mangasına varmadan önce”
yani diyeceğim, siz kaç kişisiniz, ne yer içersiniz, kime yaslanırsınız biz biliyoruz.
sizin daha bizden haberiniz yok. -
bim'de ucuz patates izdihamı
1936’da uçak fabrikası kurmuş ülkede “ilk yerli uçak” üretilecek diye bir partiye oy verebilen insanların yaşattığı izdihamdır.
bu ülkeyi kuranların 100 yıl önce çoktan yaptıklarını vaad kabul edebilen insanların izdihamıdır. çocuk yaştan beri memleketin çöllerinde, bozkırlarında savaşan,cephede yetimhane kurmuş insanlara monşer diyenlerin izdihamıdır.
sen ne dersin bey amca denince “siz okumuşsuz, yazmışsız. siz bilirsiz” den “oyun böyük, terörist terörist gonuşma”ya evrilen insanların izdihamıdır. üzücüdür, şaşırtıcı değildir. -
50 milyon türk'ün atatürk'ü sevmemesi
bu ülkede mustafa kemal’i sevmeyen 50 milyon insan bulamazsın. bu ülkede akp’nin oy sayısı kadar akpli de bulamazsın. çünkü akp bir merkez sağ partisidir. yani bu ülkede kaç tane anaplı varsa o kadar akpli vardır. bir zamanlar yer gök bal peteğiydi, etrafta hiç arı görüyor musun?
-
ahmet necdet sezer
görevi boyunca önüne gelen hiçbir fetö atamasını onaylamamış, tamamını veto etmiştir. kamu idaresine, bu kişilerin ilgili devlet birimlerinde neden görev almaması gerektiğini belirten raporlar sunmuştur.
bu başlıkta kendisine düzenli bok atanları bu bilgi ışığında değerlendirebilirsiniz. -
diyanetin faiz geliri elde etmesi
dini bir görevlinin maaş almasından daha ilginç değildir. hiçbir haber değeri yoktur. ülkemiz, darü’l harb‘e islamı temsilen maaşlı din adamı göndermektedir. oysa dinde tebliğ yapmak tüm müslümanların görevidir, parayla dini görev yapmak yasaklanmıştır.
türkiye’de mudi (mevduat hesabı sahibi kişi) sayısı 70 milyon’dan fazladır. türkiye’de 34 adet mevduat bankası (faizli) ve 13 tane kalkınma ve yatırım bankası (faizli) bulunmaktadır.
türkiye bu yıl 100 bin tondan fazla karkas et (kesilmiş) ithal etmiştir. türk halkı bu yıl başından itibaren, hristiyan ülkelerde kesilmiş 100 bin ton et yemiştir.
türkiye’de islamı bilen (yaşayan demiyorum bakın bilen) kişi sayısı onbinde bir’den azdır. türkiye’nin yüzde 90’ı fiilen deisttir. -
2018 ekonomik krizi
“türkiye cumhuriyeti devleti kurulduğundan beri hiçbir zaman satın aldığından daha fazla mal satamamış. yani bir dükkan düşünün sürekli mal alıyorsunuz 90 sene olmuş hiç kar elde etmiyorsunuz sürekli borçlanarak mal alımı yapıyorsunuz. mantıklı mı kesinlikle değil. bu durumun mevcut hükümetle ilgisi yok.“
yazılmış. aslında incelemeye gerek yok çünkü bu başlıkta bir cümle “mevcut hükümetle ilgisi yok”la bitiyorsa kesinlikle yanlıştır arkadaşlar. ama kamu hizmeti yapayım, cümleyi düzelteyim.
türkiye cumhuriyeti kurulduğundan itibaren ilk 24 yılda 16 yıl dış ticaret fazlası vermiştir. aradaki 8 yıl ise tahmin edeceğiniz üzere kurtuluş savaşının hemen sonrası ve 2. dünya savaşı dönemidir. zaten az olan erkek nüfusun büyük çoğunluğu mecburen askere gittiğinden üretim düştüğü için o yıllarda dış ticaret fazlası verilememiştir.
buradan istediğiniz yıla bakabilirsiniz. kaynak
2001 krizinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 75,7’ydi. 2017’de bu oran yüzde 67,1 olmuştur. üstüne o dönemdeki fabrikaların ve kitlerin tamamı satılmış ve kapanmıştır. brüt borç stoğunun milli gelire oranı kısmına hiç girmiyorum.
hep böyleydi demeyin, hep böyle değildi. hiç böyle olmadı. bu hale getirmek başarıdır. -
erdoğan'ın döviz mevduatlarına el koyması
imar bankasının döviz hesapları off shore’daydı. yani yoktu. devlet gerizekalı olan vatandaşları çocuklarını kesmesin diye olmayan paraları ödedi. tl olarak.
türkiye’de hiçbir zaman bankadaki paraya el konmadı arkadaşlar. yaşı yetmeyenleri pistten alalım rica ediyorum. -
26 temmuz 2018 pence'in türkiye'yi tehdit etmesi
20 yıl öncesinin paradigmalarıyla analiz yapmaya çalışanları göstermiş haberdir. bu konjonktürde türkiye gibi bir müttefik kaybedilmezmiş. özellikle iran’la bu durum varken deniyor. şimdi haberlere geçelim o zaman;
1- türkiye artık abd’nin müttefiki değildir. bu birçok platformda defalarca dile getirilmiştir.
2-israil öyle isteseydi, yerimize güneydeki kürt bölgesi çoktan geçecekti.
3- abd türkiye’yi müttefik ve lojistik ortak saysa güney sınırımızın öbür tarafına 5000 tır silah göndermezdi. ikmal dünyanın en pahalı işidir.
4- şu an bu ülke ile aramızda örtülü savaş hukuku vardır. biraz diplomasi bilseydiniz bunu görürdünüz.
edit: bazen buranın eski ekşi olmadığını unutuyorum. şu seviyeye bak ya, insanın içi acıyor. facebook gruplarından beter yorumlar var başlıkta.
edit2: ilginç olan şu ki 2. madde ile ilgili bir sürü insan soru sordu ama o madde lehimize olan tek madde. düşünmeniz gerekenler diğerleri arkadaşlar. yine de gizli saklı bir konudan bahsetmiyorum.
edit3: 2. maddeyi değiştiriyorum. çünkü bir araştırmaya hizmet etmediği görülüyor. -
yazarların ilk aşık olduğu yaş
aşık olmak bademcik ameliyatı olmak gibidir, başarılı bir operasyon geçirirseniz hayatınızda bir kere olursunuz.
birden fazla sayı verenler için aslında olmayan yaştır. -
iyi parti değil hdp ile ittifak yapmalıydık
chp’nin şu anki yönetimi sınır dışı edilmelidir. atadan dededen chpli olarak söylüyorum bunu. olduğu gibi kovulmalıdır.
edit: öncelikle gelen mesajlardan çıkardığım;
akpliymişim, dinci faşistmişim,çomarmışım.vatan hainiymişim dolayısıyla hdpliymişim (bu entryden buna nasıl ulaşıldı, daha çözemedim)
ilginç bir durum var, suya falan bir şey mi kattılar? -
rusya iran ve çin'le lira ile ticaret yapacağız
normal vatandaşın anlamadığı durum şudur;
amerikan doları modern dünyada sadece bir para birimi değildir. ortak bir ölçü birimidir. metre gibi kilogram gibi, bar gibi bir ölçü birimidir. ülke borcunuz, alacağınız, sermayeniz, arabanızın değeri, maaş düzeyiniz amerikan doları ile ölçülür ve karşılaştırılır.
dolayısıyla çin’den diyelim ki rüzgar türbini alacaksınız. çin malı 20 kw bir rüzgar türbini 35.000 usd’dir. =>>
artık lira ile işlem yapmak istiyorsunuz. 35.000 usd x 4,86 = 170.100 türk lirası eder. bundan bir tane aldınız.
iki hafta sonra bir tane daha almak istiyorsunuz. kur da değişti bir usd 5,10 tl oldu.
35.000 usd x 5,10 = 178.500 türk lirası. yani yerel parayı kullanmak döviz bulamıyorsanız tek çaredir ama hiçbir sorununuzu çözmez. hayatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz. bu arada bu yerli para işini ekonomi teorisinde sadece “satılacak yüksek değerli mal” sahibi ülkeler yapabilirler. çin teknoloji ve yeraltı kaynakları satacak. rusya petrol ve gaz satacak. siz ne satacaksınız? -
devlet bahçeli'nin eylül cinayeti açıklaması
size işe yarar bir bilgi vereyim;
türkiye cumhuriyeti’nde 80 yıl idam cezası uygulanmıştır. tecavüzden idam edilenlerin sayısı 0’dır. yazıyla s ı f ı r. -
2018 ekonomik krizi
birkaç bilgi vereyim, 2019 şubat-mart gibi daha detaylı ele alınır bu konular. milliyet-hürriyet-şamdan ayarında basınla büyümüş nesiller de biraz aydınlanmış olsun.
-dünyada en düşük faizle borç veren kurum imf’dir. hatta reel faizler düşünüldüğünde imf’den alınan borç bedavadan biraz daha pahalıdır.
-bir ülke eğer imf ile olan borcunu sıfırladığını söylüyor ve cari açığı artıyorsa, daha yüksek faizle serbest borçlanıyor demektir. (üzerinizde ambargo yoksa bu enayiliktir)
-imf borç anlaşması yaptığı ülkeye parayı kredi dilimleri halinde verir. parayı geri ödeyemeyeceğiniz politikalar izlediğinizi görürse sıradaki dilimi vermez. “imf iç işlerimize karışıyor” köylülüğü bu kısımda ortaya çıkar. imf sadece borç vermeyi durdurur.çünkü ödeyemeyeceğinizi hesaplamıştır.
-imf emekçi yada işçi düşmanı değildir. emekçi ve işçi düşmanı, kamuyu imf’ye muhtaç edenlerdir. imf asla zengini elleme, fakirden al demez. bu ayarlamayı hükümetler yapar.
-imf borcunuzu, eğer durup dururken yepyeni bir gelir ortaya çıkarmadıysanız (norveç’in petrol çıkarması, rusya’nın gazının pahalılaşması vb.) sıfırlamak saflıktır.
-bir iktidar kamu bütçesi için, yukarıda saydığım sürpriz gelirleri yaratmadığı halde imf’den borç almaya yanaşmıyor, hatta onu kötülüyorsa “harcamalarının denetlenmesini” istemiyor demektir.
-imf borç verdiği ülkeler ile ilgili raporlarını kamuya açık yayınlar. örneğin şu an prim ödeyen sgk üyelerinin durum böyle giderse emekli olduklarında para alamayacağını söyleyebilir. (öyledir demiyorum, kesinlikle mükemmel durumda olduğuna inancım tam.)
-imf ile bir anlaşma yapıldıysa, imf bir sayıştay gibi çalışarak üye ülkelere borçlu ülke hakkında rapor verir. (imf’nin parası esasen üyelerden alınan aidat benzeri paralardır) bu durum eğer ülkenizde sayıştay çalışmıyor ise halkın bazı harcamaların anlatıldığı gibi olmadığını öğrenmesine yol açabilir.
hani aklınızda bulunsun. belki lazım olur. -
erdoğan kaybederse pkk'nın sevineceği gerçeği
bu hükümet başa gelmeden önce pkk seçimlere giremiyordu. partisi kapatılıyordu. bu hükümet başa geldi, adamlar şimdi başkanlığa aday çıkardılar.
adamlar neden sevinsin bunlar gidince? -
muharrem ince'nin evian su içmesi
“soğuktan donan bebekler varken, başkente hurma ağacı dikip, meyve versin diye alttan ısıtma yapanların yanında, kim sikler evian suyu lan” dedirtmiştir.
-
ince kazanırsa a haber ne olacak sorunsalı
sadece kuruluşu için kullanılan usülsüz krediler geri istenecektir. haliyle kapanacaktır. hukukla her şeyi halletmek mümkündür.
edit: a haber bir basın kuruluşu değildir. devletin kendi kurumu tarafından (hem de bu hükümet döneminde) usülsüz kredilerle kurulduğu belgelenmiş bir ticari şirkettir. basın ilkeleriyle karıştırmak yersizdir.
edit2: raporu okumayanlar için çok kısa bir bölüm koyalım. basın özgürlüğü nasıl oluyor görülsün.
“raporun 132’nci sayfasında bu ipotek ve rehin işlemi şöyle eleştirildi:
“1.1 milyar dolar bedelle devralınan ticari ve iktisadi bütünlük (medya grubu) içinde yer alan gayrimenkuller, ekspertiz değerlerine (102.7 milyon tl) göre çok yüksek değerle (975 milyon tl) ipotek alınmış, bunların yanı sıra lisans, marka ve haklar yine çok yüksek değerle ticari işletme rehnine konu edilmiştir.”
yüksek denetleme kurulunun konu hakkındaki raporu=>>> -
2018 ekonomik krizi
“sizi gidi beslemeler,siz 2001 krizini bu gün ile nasıl bir tutarsınız? yüzde 7000 faiz ödedik bir gecede ,döviz 2 katına çıktı”
yazmış bir şeref yoksunu. öncelikle ilk söylediğini açıklayalım;
repo bankaların belli bir faiz karşılığı geri alım garantisiyle tahvil ve bono satmasıdır. o yıllarda pek çok banka tahvil ve bono manüplasyonuyla bütçesini döndürmekteydi. en ünlüsü bugün hala faaldir.
bankalar gece açık pozisyonla ertesi güne giremezler. yani gece para bulman gerekir. bunu nasıl yapacaksın? şu an (kemal derviş ürünü olan) geç likidite penceresi o zaman yoktu. demirbank’ın yükselen faizler ve kur sonucu paraya ihtiyacı oldu. repo piyasası şöyledir; ne kadar teklif varsa, ne kadar acil durumdaysan faiz o kadar yükselir. demirbank bir büyük bankanın bono ve tahvilde en büyük rakibiydi. o banka da demirbank’a o gece borç vermedi. para bulamazsan fiyat yükselir. demirbank can havliyle tüm parayı bir gecede istedi. vermediler ve battı. gecelik 7000’lere çıkan faizin hikayesi budur. bugün neden böyle bir şey olmuyor? ekonomi daha iyi olduğundan değil, derviş sayesinde olmuyor. ama ağır cahilseniz bunu bilemezsiniz tabii ki.
gelelim kur bir gecede 2 katına çıktı kezbanlığına. 2001 yılında türk kambiyo sistemi kur çıpası kullanıyordu. siz bunu sabit kur olarak biliyorsunuz. buna göre devlet, işlemlerde kullanılacak kuru ilan ediyordu. bu demek değildir ki bir tl açıklanan fiyattadır. devlet bu fiyattan yapacaksın diyordu, yaparsın yapmazsın o senin bileceğin iş yani. bu sistem devletin ödemeler dengesi bozulunca ve ilan edilen kurdan hiç işlem yapılamayınca (çünkü gerçek değer o değildi) 3 aşamada 2 katına çıkarıldı. yani gerçek değerine getirildi.
yani kur dalgalı olsa siz şimdiki gibi salak salak izleyecektiniz ve kimse de devalüasyon oluyor demeyecekti. bunu da derviş’e borçlusunuz.
cehaletle savaşta asla durmayın, düşersiniz. -
lütfen gençlere eski türkiye'yi anlatın
sadece tek bir şey anlatayım, 99 depreminden sonraki 20 gün, yönetim fiili olarak ordudaydı. bu coğrafyanın en büyük rafinerilerinden biri yanıyordu, ülkenin üretiminin tamamına yakınını sağlayan bölge yollarıyla kaynaklarıyla çökmüştü. ordu dediğiniz de insan, koca garnizonlar denize batmış, o insanlar çoluk çocuğunu bırakıp halkına yardıma koştu. görev bunu emrediyor dediler. ordu gemileri seferber oldu, kara kuvvetleri en ücra yerden asker çağırdı, izindeki askerler emir beklemeden gidip komutanlarını buldular bölgede. bu ihtimalleri akla getirip hazırlanan tek kurum vardı, o da orduydu. gerekeni gerektiği kadar yapmaya çalıştı.
şu an aynı şiddette bir deprem olsa ne olacağını hayal gücünüze bırakıyorum. uygun adım yürüyemeyen askerler görüyorum törenlerde.