entryleri okudum, özeti şu: gökhan gönül bilerek kırmızı kart görmüş ve beşiktaş'a çalışmış. juan fran ve salih isteksiz oynuyor ve fenere çalışıyormuş. hakem ve var ekibi iptal ettiği penaltıyla galatasaray'a çalışmış. top toplayıcı çocuk ise taç atışında caner'e topu geç vererek at şikesi yaptı ama kime çalışıyor tam olarak çözemedim.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 29 nisan 2021 alanyaspor fenerbahçe maçı
-
2. sergen yalçın
rizespor maçının ardından aşırı motive olmuş şekilde resmen meydan okuyarak kendine ve takımına olan güvenini ortaya koymuştur. tam bir challenger oyunculuk zamanında da böyleydi.
hatay'ın hocasına bu şekilde biraz atarlı bir meydan okumak için gerçekten sağlam göt gerekir, tüm riskleri aldı cumartesi günü maç saatine kadar nasıl vakit geçireceğiz bilmiyorum ama ben beşiktaş'ta oyuncu olsam ve hocam yayıncı kuruluşa bu şekilde çok iddialı bir demeç verse o maçta yarınlar yokmuş gibi mücadele edip elimden gelenin fazlasını veririm. eminim ki beşiktaş'ın karakterli oyuncuları da aynı karakteri gösterecektir.
son olarak yönetimden ricam bu adamı üzmesinler, hevesini kacirmasinlar. -
3. 29 nisan 2021 büyük korona göçü
hiç kimse bir apartman dairesine kapanmak istemiyor. kümesteki tavuk gibi yaşanır mı? köye kaçıyorlar. covid-19 mevzusu bir yılı geçti. 60 yıl yaşasan ömrünün bir yılı buna gitti. insanlar bir yıl daha katlanır mı? çözülecekse çözülsün artık. çözülmeyecekse de herkes başının çaresine baksın. bunca yıllık ömrümde bu pandemi dönemi kadar sıkıntılı bir devre hatırlamıyorum. insanlar da haklı kardeşim. bir yıl geçmiş hala çözülmemiş bir mevzu. hala tıbbi teknik hikayeler anlatılıp duruyor. bıktı insanlar bıktı. tıbbi açıklamalardan da bıktı, bilimsel açıklamalardan da bıktı. özgür olmak istiyorlar.
-
4. uğur şahin'in aşı patentini açmamaktaki ısrarı
bilimin sistematik bir şekilde bitirildiği bir ülkede yaşayan insanın, kendi topraklarında bilimin köküne kibrit suyu dökenlere değil, hayatını bilime adamış insanın emeklerinin karşılığını almak istemesine tepki verdiği olay.
farz edelim ki uğur şahin korkunç bir adam, seni ona muhtaç edenlerle hesaplaşman gerekiyor. neden türkiye inaktif aşı üretmeyi bile başaramadı? neden türk asıllı insanlar bilimsel başarıya ancak türkiye'den uzaklaştıktan sonra ulaşıyor? neden tübitak yarışmalarında bile böyle şaibeler dönüyor? bunları bir sor, sonra başkalarına laf edersin.
bilimde ve teknolojide ilerlemek bu yüzden önemli işte. bilimde yoksan medeniyete yetişmen imkansız, hep böyle başkalarının eline bakarak yaşamaya devam edersin.
edit: evremonde nick'li yazar arkadaş işin teknik detayını iletti:
"bu işin içindeki birisi ve biontech firmasını 7 yıldır yalkip eden bir bilim insanı olarak şunları paylaşabilirim.
patent dediler şey, mrna dizilimini değil. bu dizilim biliniyor. varsa teknolojin üret aşını kullan. dna ve rna dizilimleri patentlenemez (en azından almanya da böyle) . adamların patentledikleri şey, yüksek kalitede mrna üretimi ve saflaştırma metodu, işin analitik kısmı. bunu yapmalarının sebebi çok anlaşılır aslında. bu firma covid-19 dan önce kişiye özel mrna tabanlı kanser tedavisi üretmek üzere çalışma yapıyordu. yani mrna üretimi ve izolasyonu konusunda kadrolarında çok iyi elemanlara sahiptirler ve mrna üretimi zaten hali hazırda yapıyorlardı. adamlar aslında covid-19 sonrası için sirket stratejisini koruyor. aklı mantığı (vicdanı) olan herkes (bedava para kazanan boş beleş insanlar hariç) uğur şahin'in yaptığını yapar. çünkü tekniğin patentini açarsanız, bunu sadece covid-19 aşısı üretimi ile sınırlandıramazsınız. yarın, başka başka firmalar kişiye özel kanser aşısı üreterek sizin işinize ortak olur." -
5. çalışma muafiyet izin belgesi
kafası çalışmayan adamların yönettiği ülkede yaşamak harbiden zulüm ya. ne güzel hes uygulaması geliştirdin, bu uygulamaya bir sekme daha ekle o da yasak muafiyet barkodu olsun. polis amcalara gösterildiğinde çalışma saatleri, işyeri ve ev ikameti şakkadanak çıksın. ofis çalışanı ve ofis dışı çalışan diye de ayır ki ofis çalışanı iznim var diye alakasız yerlere gidip gezemesin.
edit: imla -
6. hindistan'da salgının dehşet verici görüntüleri
üzücü, dehşet verici, ibret alınması gereken görüntüler...
hindistan... nüfusu yaklaşık 1,4 milyar... günlük vaka sayısı 200 bin civarında, binlerce kişi yetersiz sağlık hizmeti yüzünden ölüyor. hastanelerdeki görüntüler çok şeyi anlatıyor, görebilenlere...
inandıkları binlerce din tanrısının bir faydasının olmadığı kesin... bu tanrılara dua etmenin hiç bir faydası yok, ama öylesine din ile köleleştirilmişler ki anlamaları imkansız... sonunda durumları ağırlaşınca soluğu bilimde, hastanelerde arıyorlar ama çoğu için artık çok geç...
ölümden sonraki yaşam için hayat tarzını benimsemiş cahil, din ile uyutulmuş toplumların kaçınılmaz kaderi... yaşarken bir değerleri yoktu, ölürken de bedenleri dini ritüelleri eşliğinde odun ateşinde kül olup gidiyor. hiç yaşamamış gibi...
cehaletten, dinden daha büyük düşman yoktur... insanın aklını alır, köleleştirir... köle olarak yakılır ya da gömülür... -
7. kıbrıslı gençlerin federasyon çağrısı
tarih çabuk unutulan bir kavramdır, ayrıca gençleri de şuçlayamıyorum yaşam standartlarını arttırma derdinde herkes. bu gözler kefen giydik bizi cepheye gönder rte, bahçeli reis diyenlerin bedelliye en önde başvuran olduğunu da gördü. =)
-
8. bayramda türk kahvesi yanında likör ikram etmek
çok doğru eskiden hep olan bir şeydi, siz görmediniz diye hiç olmamış bir şey olacak değil. hala birçok evde veriliyor türk kahvesinin yanında likör. bu alkol düşmanlığı nedir ya. alkole karşı olan duruşunuzu keşke onurlu ve şerefli olmak için de kullansanız.
edit: alla nostra buona fortuna adlı çaylak arkadaşım hatırlattı çok da güzel oldu. böyle bir şey yok diyorlar ya 20 yıl önce çekilen bizimkiler dizisindeki şu sahneyi izleyebilirsiniz. yani bayramlarda çok eskiden beri likör veriliyor. bunun müslümanlıkla da alakası yok tabi ki zaten onu kastetmediğim de açık gelen mesajlara istinaden yazdım bunu. bir gelenek olmuş bu olay hepsi bu. zaten ülkemizde bir ton saçma gelenek var ama bu gelenek niye battı insanlara anlamadım. istemeyen içmesin bu kadar basit. zorla içiriyorlar sanki.görsel sebastian de morra nickli çaylak arkadaş gönderdi bu reklam görselini de. herhalde artık kimse bayramlarda böyle bir şey yok diyemez*
bir video da dorkkoytnickli yazardan geldi bu da avrupa yakasından -
9. biontech 2. dozunun 6-8 hafta sonra yapılması
evet bion tech aşısı yalnızca ülkemizde yan etki yaptığı ve dünyanın en ileri, en hümanist sağlık sistemine sahip olduğumuz için yan etkileri azaltmak maksadıyla 6 haftaya çıkardı bakanlık.
aşı olmadığı için değil.
ulan bu kafadakiler yazmayı filan nasıl öğreniyor -
10. balıkesir denince akla gelenler
babamın ben artık bozkırda yaşamak istemiyorum. deniz istiyorum diye görmeden bilmeden gitmeden gezmeden tayin istedigi ilçeyi barındıran şehir.
bandırma. ve senelerce kayseride yaşamış bünyemin alışık olmadığı soğuk rüzgarları. insanın içine işleyen ve kemiğini sızlatan cinsten. -
11. açılacak grunge bar'a isim önerileri
(bkz: jurassic park) cunku sadece dinozorlarin gelecegini dusunuyorum.
-
12. 29 nisan 2021 gökhan özoğuz tweeti
adam demiş ki konuşulması gerekenler varken konuşulmaması gerekenler konuşuluyor. ekonomi demiş, destek demiş aşı demiş maç neden var dememiş bunlar varken o anlamsız demiş. adam demiş. adam gibi adam demiş. bunlar her konu değil. hepimizi ilgilendiren konular. marketten çıkınca ulan ne aldık da bu kadar tuttu demiyor muyuz? aşı var mı aşı oşdun mu? iptal edilen kararın iptali çıktı çok iyi yürütülen süreçte. kapanın deyince oluyor mu? bunlar uzmanlık gerektiren konular mı? gökhan yapma böyle imamoğlu mu yavaş mı diye düşünürken bir de özoğuz mu diye düşüneceğiz. bir de şu meşhur z kuşağı hikayesi var. anne babasını mı dinler athena gökhan'ı mı? vur be. sen vur.
-
13. 2 ay kıtlık var sonra aşı bolluğu bekleniyor
(bkz: yerli aşımız götlerde)
edit: oha lan başlığı bile varmış, ben de kendim buldum diye güldüydüm şimdi. aklın yolu bir ama. -
14. hindistan'ın uluslararası covid-19 yardım çağrısı
hayret bizimkiler şov yapma imkanını nasıl atladılar.
-
15. 26 yayınevinden sıfır geri dönüş almak
açılın ben geldim. öncelikle belirteyim, yaklaşık 2 senedir bir kitabı çok satanlar listesinde olan bir yazarım. kendi kategorisinde en çok okunan yazarlardan biriyim. yayınlanmış kitaplarım var. yakın zamanda bir kitabım daha çıkacak. size biraz neler yaşadığımı anlatmak istiyorum. dertleşmiş oluruz biraz.
şunu bilmeniz gerekiyor ki ilk kitabınızı çıkarmak oldukça zordur. bu altın bir kural. ben 3 sene bekledim. bu süreçte boş durmadım. dergilerde yazılarımı, kısa öykülerimi yayınlattım. blog yazdım. yayınevlerine başvuruda bulunurken benim için bir referans oldu. kitabıma kimse olumlu dönmüyor diye melankolik bir bekleyiş içerisine girerseniz dönmezler. yapabiliyorsanız bu alanda üretmeye devam etmenizi öneririm. dergiler bunun için var. bir yayınevine ‘benim şu dergide kısa öyküm yayınlandı.’ dediğiniz an size bakış açıları çok farklı olabiliyor.
hatasız bir dosya göndermeye çalışın. evet, insansınız. hatalar illa ki olacaktır. birçok gönderilen dosya teknik açıdan kusurlu olabiliyor. temel bir kurgu hatası barındırabiliyor. birçok yazar büyük bir sabırsızlıkla, dosyası olgunlaşmadan hemen dosyasını gönderebiliyor. en çok yapılan hatalardan biri bu sabırsız ruhla gönderilen dosyalar. size göre harika olan bir kitap dosyası gerçekte “göremediğiniz” kusurlarla dolu olabilir.
diğer bir nokta, alternatif yayınevleri mutlaka var. 26 yayınevi türkiye yayıncılık sektöründe oldukça az bir sayı, ben ilk kitabımı 100’den fazla yayınevine göndermiştim. oltanızı balığın çok olduğu yere atın. benim ilk kitabım butik bir yayınevinden çıkmıştı. sonra başka bir kitabıma ‘orta büyüklükte’ diyebileceğimiz bir yayınevi olumlu döndü. ağustos- eylül ayında türkiye’nin en büyük yayınevlerinin birinde kitabım çıkıyor. şu an birçok “büyük” yayınevine dosya gönderirsem hemen olumlu yanıt alacağımı biliyorum. sebebi kara kaşım kara gözüm değil; ben artık risksiz bir yazarım. kitabım satacak. biliyorlar.
ilk eserinizde ‘çok çok çok çok sağlam’ bir dosyanız yoksa büyük bir yayınevinin olumlu dönmesi oldukça zordur. büyük yayınevleri risk almayı sevmiyor. bir kitabı çıkardıklarında ciddi bir baskı sayısıyla çıkıyorlar. bu işe ciddi bir yatırım yapıyorlar. yayınevlerinin olayı ticari bir yaklaşımla değerlendirme istençlerinin olduğunu bilelim. bu adamların amacı para kazanmak. siz tanınmayan bir yazarsınız. tanınmayan bir yazarın bir kitabını pazarlamak ciddi bir efor gerektirir. olumsuz sonuçlar önemli kayıplara sebep olabilir. neden risk alalım ki? böyle düşünebiliyorlar.
diğer bir husus ise yayınevlerine gerçekten çok ciddi sayıda dosya gidiyor. türkiye’nin en çok tanınan editörlerinden biri arkadaşım, bir sohbet esnasında bana günde yüzden fazla dosya geliyor demişti. bir günde! düşünün!
benim tavsiyem nedir? bir futbol takımı örneğiyle anlatmayı çok seviyorum. ben dosyanızı önce anadolu kulüplerinde değerlendirmenizi öneririm. gidin bir sivasspor’da top koşturun. gidin tff 1.ligde oynayın. başarılı olursanız, dikkat çekerseniz radarlara yakalanırsınız. siz gitmeden kapınıza 4 büyükler gelecektir ve sonra da tabii hedef ingiltere premier ligi olacaktır. sizin amacınız daha lisansınızı almadan futbola galatasaray’da başlamaksa bilemem. basamak basamak ilerlemeyi hedef edinin! en sağlam yol bu... zaten bu hayatta ne yapıyorsanız yapın her şey bu şekilde gerçekleşir. bir anda büyük bir yayınevinden kitabınızın çıkmasını beklemek çok büyük bir hayaldir.
bu iş birikimli bir şekilde basamak basamak ilerliyor. biraz sabır. -
16. en iyi gitar solosu
yüzlerce gitar solosu dinledim. black metalinden hard rock'ına kadar. en iyisi net (bkz: comfortably numb)'taki gitar solosu.
-
17. en sevilen çikolata
(bkz: tadelle)
ürün tamamen kaliteli içeriklerden oluşuyor -
18. android telefonların kısa ömürlü olması
xiaomi'nin 100tl lik telefonunu alırsan 1 seneye elinde kalır. git bir de amiral gemisi denilen telefonlardan almayı dene. misal samsung galaxy s serisi. kimi ağlatmış bugüne kadar. işiniz gücünüz elmayla armutu karıştırmak.
etrafımda sürekli görüyorum. powerbank ile ekranı çatlamış eski ayfon kullanan tipler. ama ağbi ayfon süper yha. oğlum telefonun eskimiş eskimiş, ne teknolojisi güncel ne şarjı gidiyor, ne foto kalitesi iyi. bu kadar fanboyluk gerizekalılık artık. telefon dediğin şeyin teknolojisi eskidiği için zaten 2-3 senede bir değiştirmen lazım. 6 sene kullanınca madalya vermiyorlar. -
19. rte osmanlı tokadını biden'ın suratına indirmiştir
akp grup başkanvekili emin akbaşoğlu'nun gerçeklerle alakası olmayan sözüdür.
dış politikayı rezil edip soykırım konusunda türkiye'yi rezil hallere sokan akp'yi savunmak için şunu söylemiş: "cumhurbaşkanımız aslanlar gibi okkalı bir cevabı vermiş, bir osmanlı tokadını biden’ın suratına indirmiştir."
link
üzülüyor insan türk siyasetinin geldiği noktayı görünce. -
20. dexter
geri dönüş sezonunun ilk teaser'ı düşen showtime dizisi. sonbahar'da geliyor.
https://www.youtube.com/watch?v=zvimjz6hrl0 -
21. mansur yavaş vs ekrem imamoğlu
normal bir ülkede olsa m.yavaş
türkiye'de ise imamoğlu -
22. türk kızlarındaki tayt giyme hastalığı
giysinler kardeşlerim, bu duruma verdikleri yanıt "çok rahat valla şekerim", eminim ki doğrudur da, e bırakalım insanlar rahat etsinler. yalnız bizim de kendi mevzilerimizi kazanmamız lazım. misafirliğe, restorana, resmi-ciddi yerlere bile giderken, iş yerinde, her yere giderken çekiyorlar altlarına taytı, "çok rahat valla şekerim", biz eşorfman giyip buralara gidelim desek hemen hindi gibi kabarır "olmaz öyle git doğru düzgün bi' şey giy!" derler. e çok rahat şekerim? yani boşverin beyler kadınlarla, ne giydikleriyle uğraşmayı, önce kendi derdimize bir derman bulalım.
-
23. 17 mayıs 2021 sabahına nasıl uyanacağız
bu trafiği gördükten sonra şuanki etkileşim bir haftaya sayıları artırır sonra düşme olur 17 mayista herkes gelmek için uğraşıp yine coşturur.
insanlar eğitimsiz olunca ne yapsan boş resmen. -
24. 1 mayıs 2021 beşiktaş atakaş hatayspor maçı
burada ilk zehir fb nin bay dönüşünde atılmıştır. bjk bay dönüşü cuma günü hafta açılış maçını oynamış. bjk gs fb sıralaması ile devam edilmiştir. galatasaray bay dönüşü hafta açılış maçını oynamış gs bjk fb diye devam etmiş fenerbahçe baydan döndüğünde sıralama yeniden bjk gs fb olmuştur. fenerbahçe hafta açılış maçını oynaması gerekirken ne hikmetse oynatılmamıştır. bjk nin fikstür olarak adaletsizliğe uğradığını düşünüyorum.
not: gs -
25. migros'un alkol yasağına uymaması
olması gereken tavırdır.
yeter ya, adamlar ne dese ferman sayılıyor
kimse padişah değil. burası türkiye cumhuriyeti, laik bir hukuk devleti.
isteyen zemzem içer isteyen rakı, bırakın ortaçağ zihniyetini
üç beş marjinalin komplekslerine ve şahsi ego tatminine göre yönetilmeyecek kadar büyük bir ülkeyiz. -
26. atatürk'e saygı duyma zorunluluğu
tanımlama çok önemli. bunun için önce "saygısızlık" kavramının sizin için ne ifade ettiğini net bir şekilde açıklamanız gerekiyor.
bu "saygısızlık" sözcüğü, içine ne koyarsan koy bir türlü dolmayan bir torba gibi. bu yüzden açıklama yapmak şart! kişiler atatürk hakkında ne yaparsa ya da ne söylerse saygısızlık oluyor, ne yaparsa ya da ne söylerse saygısızlık olmuyor, bunu belirlemek gerekir önce. bu tür nesnel sınırları çizilmemiş, öznel alanın en tepe noktasına sabitlenmiş ölçütlerin bize katacağı tek şey, bizi bu kavramı kullanan kişinin veya organize gücün insafına terk etmek olur ki, bunun da adaletsizlik, zulüm ve kötülük dışında bir getirisi olmaz.
tıpkı "dinime saygı duyacaksınız" ifadesindeki gibi, kullanan kişiye ucu bucağı belli olmayan bir çayırda koşturma serbestisi tanıyan, maruz kalan kişiye ise göt kadar bir alan bırakan dengesizliği ortadan kaldırmanın tek makul yolu budur. mesela dinde de, "dine yapılan saygısızlığın" nesnel ve kalıcı sınırları çizilmediği için, söyleme maruz bırakılan kişinin her hareket ve söylemi dine saygısızlığın bir ifadesi oluveriyor.
peygambere ve eşine küfür etmek, namaz kılanın ensesine şaplak atmak, kuran yırtmak, cami kundaklamak vb de bu çuvalın içinde yer alıyor; oruç tutmamak, açık kıyafet giymek, sevgili ile öpüşmek, evrim teorisini savunmak, karma plajda yüzmek de... bu yüzden işte "dinime saygısızlık" adı altında ramazan ayında su içen hamile kadına saldırı yapılıyor, el ele tutuşan çocuklar linç ediliyor, bira içen insana ağza alınmayacak hakaretler ediliyor.
bu nedenle, sizin de "atatürk'e yapılan saygısızlığın" nesnel ve akılcı tanımını yapmak, somut ve nesnel sınırlarını çizmek gibi bir sorumluluğunuz var. atatürk'e "ayyaş, cüce, sünnetsiz" gibi seviyesiz, çapsız yakıştırmalar yapan birini ile, sempozyumda atatürk'ün politikaları hakkında seviyeli ve eleştirel bir konuşma yapan profesörü ya da eleştirel bir kitap yazan yazarı aynı çuvala koymanın sağlıklı olmadığını anlamanız gerekiyor en başta. örneğin: "atatürk'ün 1921 anayasasını 1924 anayasası ile tasfiye etmesi, tarihsel bir hataydı, fiyaskoydu. anti demokratik ve toplum barışını zedeleyen bir uygulamaydı." diyen kişiye de, atatürk'ün ailesi ve özel yaşamı hakkında ağza alınmayacak ifadeler kullanan kişiye de "saygısızlık yapma lan" diye hönkürmenin kendisi en başta sıkıntılı.
bir seçenek daha var: "atatürk'ün her şeyini övmek, sevmek, sahiplenmek ve özümsemek zorundasınız." dersiniz. bunun da ismi, hiç lafı eğip bükmeye gerek yok, faşizmdir. "hayır, biz bunu demiyoruz," diyorsanız da, siz anlatın biz de bilelim, nerde başlar nerde biter bunun hududu. -
27. boşanmış bir erkekle evlenmek
kadının derdi erkeğin boşanıp boşanmaması değil ki. derdi; “maddiyat odaklı değilim, ama güzel bir yüzük, tasarım bir gelinlik, canlı çiçeklerle süslü bir düğün, güney amerika'da balayı benim de hakkım” bu.
adam sayılan olanakları sağlarsa isterse 40 kez boşanmış olsun umursamayacaktır. -
28. 28 nisan 2021 süleyman soylu alkol açıklaması
türkiyede bundan önceki iktidarlar döneminde de hak hukuk demokrasi gak guk yoktu. ama onların çok büyük bir kurnazlığı vardı, özel hayata müdehale etmemek. insanlara nefes alacak boşluk bırakıyorlardı. hatta o yüzden "apolitik" olmak diye bir deyim vardı. etliye sütlüye karışmadan evinde kırıp kıçını oturabiliyordun. ama şimdi apolitik olamıyorsun. kendi paranla hatta fahiş fiyata bile ayaklarını uzatıp bir bira içemiyorsun.
kendi seçmenini konsolide ediyor elbet ama karşı tarafı daha çok konsolide ediyor. en apolitik adam bile pasif kalamayacağını anlıyor. bunu en son istanbul seçimlerinde yaşadı insanlar, maalesef ordan hiç ders alınmadı. bu adım çok ciddi bir adımdır ve ilk defa açık açık şeriat hükümlerinin uygulanmasıdır. -
29. gökhan gönül
bacağındaki dövmenin hakkını veren kartal.
icerdesin koç. seviliyorsun. -
30. her yere eşofmanla gitme hastalığı
haşortmanım pazardan
allah korusun nazardan
gözlüklerim rayban
parçala beni hayvan -
31. 28 nisan 2021 psg manchester city maçı
psg ard arda iki gol yiyince, psg token'ın fiyatı da bir anda %20 düştü. *
-
32. ilgisiz erkeği boynuzlamak
birbirinize karşı yada tek taraflı ilgisizseniz, aranızdaki aşk, sevgi veya heyecan bittiyse ayrılın. karakter eksikliği göstermenize gerek yoktur. unutmayın ki herkes hayatına devam edecek. hiç kimsenin sonraki hayatına sizin bozuk karakteriniz yüzünden kırgın ve küskün olarak devam etmesine yol açma hakkına sahip değilsiniz.
-
33. can yaman'ın aldatılması
(bkz: üzgün kaslı)
-
34. yusuf güney'in astral seyahat ile aya gitmesi
"iki sene önce ay’da su olduğunu söyledim mesela nasa daha yeni açıkladı" demiş...
sentetik kafası bu! nerede görsem tanırım. -
35. bir ermeni gözünden ermeni soykırmı
"türkiye de 1915 tehciri’nin soykırım tanımının 4. maddesine uymadığı tezine sarıldı. niyetin bu olmadığı, yönetimin insanların başına bunca kötülüğün geleceğini öngörmediği ileri sürüldü. ama ilk kafilenin başına gelen görüldükten sonra diğerlerinin artık bile bile o yola sürüklendiği açık. "
neye gore acik? kime gore?
mesela bernard lewis gibi oryantalistin allahi (yani turkofil olma ihtimali dusuk) ve gelmis gecmis en iyi tarihcilerden biri olarak gosterilen bir adama gore acik degil, ya da gilles veinstein gibi fransa'da ermeni diasporasinin guclu oldugu bir ulkede unlu olmus, ve ermenilerden inanilmaz baski gormus, bir osmanli tarihcisine gore de acik degil.
"yok etme niyeti" (intent to destroy) olmadan genocide gibi cok agir bir sucu her yere sallayamazsiniz. varsa kanitiniz, buyrun.
edit: cok cidden soyluyorum, eger kanit varsa kabul etmeyen de serefsizin onde gideni olsun ama yok yani. yok.
edit2: bu olay onemli arkadaslar, insanlardan kabul etmelerini istediginiz sey, cok agir bir sey, bu anlasilmiyor, bunu hrant dink'in kendisi de soyluyor zaten, "su catlagini bulur" hikayesinde. "kabul edin gitsin" diye bir mantiga sahip olan kisi bu olayin onemini dusuruyor, bu acidan dusunen kimse yok. bir soykirim yapip yapmama "kabul edin gitsin" mantigina indirgenemeyecek kadar buyuk bir seydir, dolayisiyla boyle bir seyin kabul edilmesi icin ayni ciddiyette bir kanit bulunmasi ve bunun acik acik paylasilmasi, tartisilmasi lazim.
ama boyle bir sey henuz genis kitlelere ulasmis degil.
edit3: genocide kavramini ortaya atan kurulus birlesmis milletlerdir, ve onlarin tanimina gore yok etme niyeti olmak zorundadir. toplu katliam soykirim demek degildir, bunu kafaniza sokun.
bunu anlayamayan kisilerden bana gelen mesaji paylasiyorum:
"kardeş amma geveledin, umarım ermenilerin yaşadıklarını yaşarsınız. kızma hiç, sana göre kötü şeyler yaşamamışlar zaten" -
36. 29 nisan 2021 fatih tezcan tweet'i
link
fatih'e tıklamak istemeyenler için:
"ramazan ayında, sigarasının dumanının yanından geçen oruçlulara gideceğini bile bile sigara içen erkek, ağır yavşaktır. iş değil selâm bile verilmez, ticaret yapılmaz, muhatap olunmaz, alaka kurulmaz, adamdan sayılmaz. kadın için bir şey demiyorum, onu da bir kadın yazsın."
burada mesele sigara filan değil.
burada tek mesele oruç tutmayanların, oruç tutuyormuş gibi davranmasını istemek.
bahsedilen kişi yemek yiyor da olsa aynı şeyi diyecek çünkü bunlar.
çomara bak. hem oruç tutuyorum diyor hem de kin nefret kusuyor.
sorsan nefsini terbiye ediyor.
iyi de güzelim sen, yaz günü bile birinin elinde bira şişesi görünce deliren bir yobazsın.
saygı duymayı bilmeden, saygı bekleyemezsin.
sen oruçsun diye niye insanların buna saygı duymak gibi bir zorunluluğu var?
oruç dediğin şey ibadettir. bu da allahla senin arandadır.
senin ibadetin için saygı duruşuna mı geçeceğim?
inanıyorsan yap ibadetini. başkasından sana ne. allah mısın sen bu ne aymazlıktır.
herkesin dini de inancı da kendine.
ama gına geldi artık bana saygı duyun edebiyatından.
(bkz: bak şuradan siktir git)
ayrıca fatih tezcan denilen zat, sağda solda iban paylaşıp yardım topluyor.
güya tv kanalı kuracakmış. kanser hastası yani ölümle burun buruna olan biri bile valilikten izin almadan yardım toplayamıyor bu ülkede.
bunlar ise sömürdükçe sömürüyor. bu adama izin verildi mi? verildiyse bile hangi akılla verildi. -
37. 29 nisan 2021 kırgızistan tacikistan savaşı
tacikler iran asıllıdır. acem yani. kırgızlar gibi türk değildir. her önüne gelen yazarsa bu işin sonu gelmez.
-
38. celal şengör'e derste trol soru sorulması
celal şengör’e bilimsel içerikli soru sormak gibi bir şansı bu şekilde kullanmayı tercih eden bir vasat. bu tarz insanlar her zaman vardı ama vasatlıkla övünmek bu döneme denk geldi.
-
39. yerli komedi dizi ihtiyacı
gülse birsel tarafından karşılanmaması gerekendir.
elli yaşına gelmiş, tepesi açılmış sarp apak'ı evin çapkın ve yakışıklı(?) oğlu rolünde görmek istemiyor kimse. -
40. hayattaki duruşu bir fotoğraf ile anlatmak
hiçbir zaman bir planı olmayan michael scott duruşu
https://i.pinimg.com/…e5d7c9276d00819a65a0cc83c.jpg -
41. 29 nisan 2021 sağlık bakanlığı açıklaması
bakanlik kamuoyuna acilen su 6 sorunun cevabini vermelidir.
1- asi varsa neden ertelendi?
2- asi yoksa bu insanlara ne vuracaksiniz?
3- ertelemenin amaci bazi imtiyazli gruplari asilamak midir?
4- yoksa aha onceden ayrildigi belirtilen 2. dozlar imtiyazli birilerine mi vuruldu?
5- asi kitligi var mi yok mu?
6- yerli asimiz ne zaman götlerde?
bir seyiniz de dogru olsun be... -
42. fatma (dizi)
burcu biricik'in fatma'yı oynamadığı, fatma olduğu netflix dizisi.
-
43. türkiye'ye gelenlere pcr testi uygulanmayacak
kendi vatandaşına 2. sınıf insan muamelesi yapan başka bir ülke yoktur.
-
44. akp'nin ramazanda alkol satış rekoru kırması
yaşlandığımızda gençlere; "siz o günleri bilmezsiniz yeğenim, bira kuyruklarında helak olduk, çoğ zor günler gördük!" diye anlatırız.
-
45. insan ruhuna en iyi gelen şey
farkındalık. fark ettiğinde daha iyisinin kapısı açılıyor çünkü. daha iyi bir hayatın, daha iyi bir ilişkinin, daha iyi bir işin ve daha birçok şeyin.
bu geceki farkındalığımı da bırakmak istiyorum. belki hepinizin bunlar klasik, bunları herkes biliyor zaten dediği şeyler bunlar ama gerçekten söylemek ve özümsemek çok farklıymış.
neyi anladım biliyor musunuz? ne hepimiz iyiyiz ne de kötü. sadece insanız ve hepimizin büyük ya da küçük hataları var. o hatalarla sevmeliyiz, kabul etmeliyiz ve önümüze bakmalıyız. kimse mecbur olduğu için bir şeyleri yapmıyor, hepimiz yapmama özgürlüğüne sahibiz. -
46. 20 yıl önce yemekli vagon yiyecek içecek fiyatları
ülkemizin geldiği noktayı, hem ekonomik hem de kafa yapısı bakımından çok net gösteren durumdur.
nescafe, bira ve tek rakı aynı. viski ise iki nescafe fiyatına. suyun da sadece dört katı. yazayım, resme link de bırakayım. sonra da hüzünleneyim.
yiyecekler:
sandviç: 500.000 tl
patates tava: 500.000 tl
omlet: 500.000 tl
cips: 500.000 tl
antep fıstığı: 700.000 tl
içecekler:
çay: 200.000 tl
nescafe: 500.000 tl
türk kahvesi: 400.000 tl
meyve suyu: 300.000 tl
soda: 300.000 tl
cola: 500.000 tl
su: 200.000 tl
süt: 300.000 tl
içkiler:
bira: 500.000 tl
rakı tek: 500.000 tl
viski tek: 1.000.000 tl
35 cl şarap: 1.500.000 tl
70 cl şarap: 2.500.000 tl
hüznün resmi
edit:
2001 yılı asgari ücret 122.186.520 tl
2001 yılı öğretmen maaşı: 297.627.000 tl
asgari ücretin yaygın ücret olmadığını da hatırlatalım. -
47. zencefil ve zerdeçal covid-19'un tek ilacı
zencefil ve zerdeçalın içinde yüzen hintlilere anlatmak ister misin bunu?
-
48. 17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması
muhafazakar vatandas rahatsiz olmasin diye diye ulkeye seriat geldi. laik bir ulkede islam norm haline geldi, solcusu bile elinde kuranla oy topluyor.
ulkede ne muzik festivali kaldi, ne bir konser, ne bir bar, ne bir bahar senligi.
adamlar hayata dusman. -
49. 29 nisan 2021 real madrid anadolu efes maçı
basketbolun katili şerefsiz ispanyolların ve bunun en büyük temsilcisi kralın piçleri olan realin, efes pilsen tarafından duvardan duvara vurulduğu bir ilk yarıyı izledik.
edit: anadolu efes diye bir takım benim için hiç olmadı. koraçtan beri efes pilsen, vahabiler gittiği zaman eski ismine geri dönüş yapacaktır. -
50. kendime saygım yok yemekleri
çoğu markanın seri üretim sucukları.