ben 1 liramin ustunu istiyorum cunku niye istemeyeyim? kendime ait olan parayi niye istemeyeyim kardesim? yani senin cektigin zorluktan bana ne, sen o meslegi yapan birisin ben de musteriyim aramizdaki iliski bundan ibaret. belki ogrenciyim belki 1 lira hesabi yapan cimri biriyim
edit: adamin konusma uslubuna ve yaptigi bu cirkin seye baktigimda icimde zerre kadar uzuntu ya da acima duygusu hissetmedim. insan gibi konusup aciklasaydi belki biraz olsun hakli gelebilirdi ama yok. allahin davari
edit 2: ulke sartlarinda o kadar zor meslek varken zor sartlarda 3 kurusa calisan insanlar varken kuryelerin ayricaligi ne? 1 lira para ustu istendi diye boyle davarlik yapmaya gerek yok. cebinde bozukla gelseydin kuryeysen eger
edit 3: 1 lira hesabi yapilir mi pintilik vs seklinde gelen mesajlara topluca yanitim; markette 1 liran eksik cikinca urun veriyolar mi? 50 kurusun hesabini yapiyolar. ben bu tur isletmelere 1 kurusum gitsin istemiyorum kardesim
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. para üstü isteyen müşteriye sayıp söven moto kurye
-
2. sadece 3 meyve seçme şansı olunsa seçilecekler
1. kiraz
2. 1
3. 2 -
3. bitcoin balonu
devletlerin, egemenlik ve hegemonyalarını devam ettirmek adına yeri geldiğinde oluk oluk insan kanı akıttığı, stratejik planlar yaptığı böyle bir dünya düzeninde; birilerinin çıkıp ama bitcoin kontrol edilemez, ama öyle yapılamaz vs vs saçmalıklarını dillendirmesini, miktarından bağımsız cebe giren kolay paranın sarhoşluğuna veriyorum yoksa bu kadar geri zekalı olunamaz.
komik olmayın. -
4. incirlik hava üssü askeri lojmanları
cennetten çıkma 789 bin küsur kilometrekarenin, türk'ün elinde anası nasıl z.kilmiş sorusuna verilebilecek bir yanıt.
türkiye denen kara parçası almanya, hollanda, israil toprağı olsa neye benzerdi diye düşünmeden edemiyor insan. -
5. kakasını yapan köpeğin üzerine balkondan su dökmek
kimsenin oturduğu apartmanın önüne ishal bir köpeği sıçtırmaya hakkınız yok, bunun da hayvan sevgisiyle en ufak bir ilgisi yok.
-
6. ömer seyfettin'in çocukların psikolojisini bozması
kesinlikle doğru tespit.
çocukken okuduğum tek bir öyküsü geceleri rüyalarıma girmeye yetmişti. adını hatırlamıyorum, şu an google dan bile bakmak istemem. şu kocasının kafasını beze sarıp karısına saklatiyorlardi , içinde ne olduğunu bilmeden kadın gözü gibi bakiyordu. böyle çocuk hikayesi mi olur lan?
yaşadığı dönemin zorluklarını baz alarak bu durumu reddetmeye çalışmayın işte amk. ortada uzunca bir dönem yapılan ciddi bir hata var. bu kitaplar ilköğretim öğrencilerine okutulamaz. bitti.
edit: yademeseneoyle uyardı. öykünün adı bomba. -
7. rüzgar tarafından hamile kalan kadın
nefesi kuvvetli birisi güzel üflemiş.
-
8. boşanmış bir kadınla evlenmek
boşanmış bir kadının her sorunda "eski kocanı düşünüyorsun değil mi?" sözünü duyma ihtimalidir. her yanlışı, her hatayı affedebilir olmanız bekleniyor ve affetmeyince eski koca gündeme getiriliyor. bu sebeple ikinci boşanma kapıda beliriyor.
erkeklerin büyük bir çoğunluğu, kendisi on defa da evlense bakire bir kadının kadınlığı hakkında bile söz sahibi olabildikleri için bence birbirleri ile evlensinler. çüklerinde sayaç var çünkü.
bir çoğunuzun yazdıklarından bir kadın olarak ben utandım inanın.
ben ikinci kez evlendim, boşanmış bir adam ile... şimdi ikinci kez boşanmış kadın oluyorum ve sebebi seçimlerim. evlenmeyi seçmemek lazımmış. evlilik denen şey çok kolay tercih edilen bir yol ancak boşanmak çok ama çok zor. kimse yaşamadan ahkam kesmesin. geleceği görmek kahinlik ister ve hiç biriniz kahin değilsiniz.
iş bu entry kendini yok edecektir.
peşin peşin ahkam kesen hiçbir insan evladına saygı duymuyorum. boşsunuz. k -
9. köylülük hissi uyandıran kelimeler
eşin kardeşi anlamına gelen "kayın" kelimesi. hele bir de sonunda gil eki varsa tam köylü oluyor.
(bkz: kaynımgil) -
10. çakarlı araçla dolaşan sözde şehzade
olum bu komik lan! valla komik.
yani hangisine güleceksin? adam dedesinin kaçtığı ülkenin arabasıyla geliyor, bir.
araç eski bir model, balata gıcırdıyor, farın biri geçmiş sönük sönük kırpıyor, iki.
yalandan bir koruma güya kapı açıyor ama içerideki onu beklemiyormuş gibi yapıyor, üç.
o esnada videoda edit var, galiba kapı ilk seferde açılmadı, dört.
sokağın başında görününce onlarca fesli müptezel sloganla geliyor, beş.
yolu yollarıymış ama biri çıksa dese ki ne ulan bunun yolu söyle bakalım, hiç biri cevap veremez, altı.
lan olum bu gerçek falan olamaz ya:) tosuncuk bir adam müsamereye çıkar gibi, töbe töbe insan kızamıyor da amk:))
savcılar neden görevini yapmıyor vs diyordum ama savcı buna napsın, bu adamın ve o fesli palyaçoların durumu savcılık değil tımarhanelik amk!
ya bi de ne cahil adam he! gitmiş ingiliz malı jipe binmiş:)
hem cahil, hem hain, hem işbirlikçi. ahahahhaa:))
siktimin çakma şehzadesi. senin de yolunu sikeyim, senin yolundan giden o cahil cühelanın da olmayan beynini sikeyim amk müptezelleri. -
11. ankara soğuğu vs sivas soğuğu vs erzurum soğuğu
erzurum kırsalında elim soğuktan taş gibi sertleşmişti. telsizi iki elimle kemere takamadım. bir elim kaydı, tırnağım diğer elimin baş-işaret parmağı arasını yardı. kan yoktu, acı yoktu. içeri girince ısınmak için hemen üstümüzdekileri çıkarırdık. çok soğudukları için ısınmaları uzun sürüyordu kıyafetlerin. gece görüşlerin ve telsizlerin pilleri tam dolu olmasına rağmen yarım saat sonra boşalmış gibi olurdu. duvarlar karlanma yapan buzdolabının buzluk kısmı gibi olurdu. tüm duvarlar buz kaplı, hayal edin. evde yiyecekleri balkona koyar, lazım olduğunda buzdolabına atardım ısınsın diye. burnuma bastırdığımda nefesim donduğu için küçük buzların kıtır kıtır kırılma sesini duyardım. pistin üzerinde 4 metre kar olduğu için başımıza birşey gelse yardım mardım gelemeyeceğini de bilirdim. yemişim teröristini bizim iki derdimiz vardı 1)soğuk, 2)kurt. titremekten uyuyamadığımı bilirim sürekli sallanıyorsunuz sonuçta. bütün demirlerin jelatinle kaplanmış gibi göründüğünü, her bir çam iğnesinden 15cm buzun sarktığını, elbisenin iyice soğuyup, katılaşıp da kolunuzu zor büktüğünüzü, aracın camını tırnaklarınızla 2-3cm2 kazıyıp kapı deliğinden bakar gibi dışarıya baktığınızı ve bunun sadece 10 saniye sürdüğünü ve tekrar buz olduğunu hayal edin. işte erzurum soğuğu budur.
ankara'da üşürsünüz. dondum, canım acıdı dersiniz ama yukarıdakilerin hiçbirini yaşayamazsınız.
kars ve sivas da erzurum gibidir.
afyon-eskişehir-kütahya-konya-ankara soğuğu aynıdır. soğuktur. ama en soğuk değildir.
nemden ötürü kıyı şehirlerinde de üşürsünüz ama tekrar söylüyorum yukarıda yazdıklarımı yaşamazsınız. mesele üşümekse kavaklıdere(muğla)da da üşürsünüz hem de karlar altında, eksi derecelerde.
kıyaslamayı bu şekilde yapmanızı önerebilirim.
not: tortum(erzurum) gibi ilçeler istisnadır. tortum çölde vaha gibidir. uzaklardan bakardım tortum'a doğru. nerede olduğunu karıştırmanız imkansızdır çünkü beyazlığın ortasında nadir bir yeşillik olarak ben buradayım der. -
12. evlenmeyin diyen evli insan
“ne zaman evleneceksin?”, “evlensene” diyen evli insanla aynı zeka düzeyine sahip, başkalarının hayatındaki böylesi önemli bir karara, hüpleterek çay içerken fikirlerini püskürtmekte bir beis görmeyen insandır.
yahu size mi kaldı kimin evlenip kimin evlenmemesi gerektiği? sen sikko bir evlilik yaptın diye benimki de mi sikko olacak? yahut sadece bal kocişkon ve düğün takıların sana yeterli mutluluğu sağlıyor diye illa benim ihtiyacım olan da mı bu?
salın bi' insanları gözünüzü seveyim. -
13. saatleri doğru ayarla türkiye
artık güneş doğmadan mesai başlamasın!!!
#saatleridüzelttürkiye
bildiğiniz gibi türkiye iki zaman alanının (gmt meridyen alanı) arasında yer almaktadır: gmt+2 ve gmt+3
gmt: greenwich ortalama zaman alanı (g. mean time zone)
gmt+2 'nin ortası kocaeli'den geçer ve nüfusumuzun %75'i burada yaşamaktadır. doğu avrupa hatta suriye bile bu saati kullanmaktadır
gmt+3 'ün ortası ise ığdır'ın bile doğusundan!!! geçer ve moskova zamanı olarak da bilinir (kimin uydusuna girdiysek). ırak, katar gibi araplar da bu zamanı kullanmakta
eskiden türkiye 2 saat sistemi arasında değişiklik yapıyordu. bu sayede güneşi ışığını daha çok kullanıp vatandaşların uyanık olduğu saatlere denk getirmeye çalışılıyordu.
sonra dendi ki “saat diliminin değişmesi karışıklık yapıyor, biz bunu sabitleyeceğiz”. tamam sabitle...
(bkz: çokomel berat) bu saati her ne sebepten olduğu bilinmeyen bir şekilde ığdır'a sabitledi!!!
saat 8:00'de mesai'lerin başladığı bir ülkede hele bir de kar yağınca... ben neden güneş daha doğmadan arabamdaki buzları temizletiliyorum
(bu sene pandemi sebebiyle mesailer 10:00'da ama birgün pandemi bitecek, o zaman hepberaber 7:30'da kar kazırız, karanlıkta yol ararız)
insan vücudu güneşle beraber kalkmaya alışıktır. hormon salgıları bile bu şekilde ayarlanır. her gün güneş doğmadan uyanmak hem vücudu hem beyni yıpratır. bu hem bizi mutsuz eder hem de dikkatimizi ve verimliliğimizi düşürür. devletin görevi ise bizim mutluluğumuzu, güvenliğimizi ve verimimizi yüksek tutmak değil midir!
türkiye ticaretinin büyük kısmını avrupayla yapmaktadır. avrupayla hem ekonomik hem de kültürel yakınlık açısından onlarla aynı saati kullanmamız mantıklı değil midir?
(bkz: osmanlılık) olayını dilinden düşürmeyenlere bonus:
osmanlı'da saatleri, ayasofya'nın kubbesinden geçtiği varsayılan ve arz-ı halife veya arz-ı istanbul olarak adlandırdıkları meridyene göre ayarlarlardı.
1925'te gmt sistemine geçilmiştir, ve istanbulun biraz doğusundan geçen izmit meridyenine entegrasyon yapılmıştır. şimdi yerel saati ığdıra almak ne iştir.
kültürel olarak da halkımız gmt+2'ye alışıktır.
(bkz: çokomelli)'nin arap merakı yüzünden
araplarla aynı saate geçmenin herhangi bir mantığı var mıdır.
adam ekonomiyi batırdı. sadece görevden alınmasıyla bile ekonomi düzelmekte. allah rızası için şu saatleri de düzeltin, hayatımızı mahvetmeyin!!!
her sabah bedduasını aldığınız milyonlarca insanı düşünün...
edit: imla
ekleme:
bir yazar bana “ya işe giderken ya da dönerken karanlıkta kalmak zorunda olduğumuzu, seçim yapmamız gerektiğini” yazdı. bu yanlış bir önerme.
coğrafi/hakiki saatlere göre aydınlık 7:00-17:40
mesai saatleri: 8:00-16:00
şu anki uygulamada biz hakiki saate göre saat 7:00'de mesai'ye başlatılıyoruz.
eğer saatler düzeltilse hava aydınlıkken işe gidip hava aydınlıkken geri döneceğiz
bu trafik kazalarını bile azaltır... -
14. piyasada kaliteli çay kalmaması
bütün iyi çayları yurt dışına gönderdiklerinden midir nedir bilmiyorum ama artık aldığım çayların hiçbiri keyif vermiyor. ne çay tadı var ne çay kokusu, marketlerdeki bütün markaları denedim, tomurcuk çay falan hepsi aynı..
-
15. akp gittiğinde olacaklar
on binlerce güzel şey sayabiliriz ama son bir kaç güne baktığımızda ilk olarak aklıma gelenler;
şehzade olduğunu ilan eden kişiler çakarlı araçlar ile dolaşıp tezahuratlar ile karşılanmaz.
devletin en üst makamı, teröristlerin elinde olan vatandaşlarını kurtarma operasyonu düzenleyeceğini günler öncesinde "size bir müjde vereceğim" diye ilan etmez.
cumhurbaşkanı kendi başarısız operasyonu yüzünden şehit düşen vatandaşlarımızdan birinin annesini kongre sahnesinden arayarak siyasi çıkar beklemez.
kendine "aptallık etme" diyen abd başkanı ile el sıkışıp "bu benim dostum" demez.
dostum dediği abd'ye, kendi kongresinde "bunlar pkk'yı destekliyor. bunlar pkk'nın yanında duruyor" dedikten sonra, gidip onlar ile el sıkışmaz.
devletin yöneticisi vatandaşlarını "terörist olanlar ve olmayanlar" şeklinde ikiye ayırmaz.
bunlar gibi on binlerce olacak şeyler var.
tanım: türkiye'nin akıl tutulmasından kurtulup normalleşmeye döneceği gelişmelerdir. -
16. chp pkk'nın yedek kulübesidir
beyni olmayan sözde milliyetçi partinin genel başkanının ifadesi. sen de bop eşbaşkanı akp'nin yedek kulübesisin, abd köpeği seni. sen 2002'de abd'den aldığın gizli talimatın hesabını ver önce, vatan haini.
-
17. anayasal monarşiye karşı olma sebepleri
anayasa'ya aykırı olması.
-
18. z kuşağı gülmekten ağlayan emojiden nefret ediyor
gülmekten gözlerden yaş gelmesini pek deneyimlemediklerinden olabilir ve bu kesinlikle onların suçu değil. teşekkürler akp.
-
19. abd'nin insaflı bir süper güç olması
napolyon fransası biti kanlanınca neler neler yaptı.
hitler almanyasının yediği boklar ortada.
japonya uzakdoğunun içinden geçti.
abd 2. dünya savaşında sscb ve çin'e bile destek vermiş, ayrıca bizzat savaşarak borusunu öttürmüştür. inanın dileseydi hızını almışken sscb ve çin'i öyle bir hale sokardı ki, sscb herbiri moldova gibi olan devletçiklere dönüşür, çin ancak tayland seviyesinde olurdu.
başlığı açan arkadaşın demek istediği şey tam burda devreye giriyor. hırpalanmış sscb ve daha ayakları üstünde dikilemeyen çin. avrupa zaten avucunun içinde. eğer adamlar vicdansızlıkta sscb, almanya, japonya kategorisinde olsaydı dünya şu anda bambaşka bir noktada olurdu.
edit: özelden ne yardımı yapmış diye soranlar oluyor. bi zahmet araştırın. tek tek hepsini buraya yazacak vaktim yok.
ayrıca abd güzellemesi yapmıyorum. döktükleri milyonlarca insanın kanını aklamıyorum. emperyalizmin her türlüsüne karşıyım. demokrasinin güzel tarafı şu. halkın tepkisinden çekinmeleri. boşu boşuna yapılan dresden bombardımanı ingiltere ve abd kamuoyunda tepki çekmişti. bu tür tepkiler hükümetlerin daha da vahşileşmelerinin önündeki tek engeldir. vicdan işte burda devreye giriyor. -
20. durduk yere insanın aklına gelen replikler
+kolyeni bende unutmuşsun, akşam gel al.
-yangında düşürdüm sanıyordum.
+yangın sayılır.
ağır roman -
21. mortal kombat
ne yapın ne edin şu müziği de filmde kullanın. nolur, nolur, nolur.
link -
22. solak çocuğu sağ elini kullanmaya zorlamak
dindar akrabalarım psikolojik baskıyla zorla kaşığı sağ elimle tutmayı söylüyorlardı. üstüm başım berbat olduğu için de asla yapmazdım. ardından şeytanın kızı olduğumu dile getirdiler, tamam iyilik meleği değilim olduğumu da iddia etmedim. çakallık, sinsilik, üçkağıtçılık yüzümden okunuyor ama on yaşındaki bir kıza da öyle söylenmez, allah'ın yobazları. neyse şu an sağ elimi kullanmazsam hiçbir eksikliğini hissetmem çünkü ters tepti salaklıkları.
-
23. duyunca orijinalini unutturan yanlış telaffuzlar
mehmet bahçeli
-
24. youtube premium
fakirlerin veya kendisini fakir hissedenlerin para vermemesi gereken şeylerin başında gelir.
canı isteyen günde 20 lira sigaraya verir. 4 bira fıstık der 70 lira verir. götüm üşümesin der taksiye 120 lira verir. büyük tv de oyun oynamak ister 18000 buyuk ekran tv ye verir.
istemeyen veya parası değerli olan sigara içmez, içki içmez otobüse binmez yürür, tv yi bimden 1999tl ye alır.
anlamadığım size ne amına koyayım. bi salın milleti. adam 6 kişilik hesaba 26 lira ödüyor sırf tvde reklam izlememek için. çocuğu olmayan bilmez. yavrularınız o reklamlara tıklıyor. anneniz, kaynananız dolandırılabiliyor veya istemeden abone edilebiliyor daha da kötüsü çöp bir ürünün iyi olduğuna ikna olarak alma yoluna gidiyor. bunu görmemenin bedeli kişi başı 5tl ise ben veririm sen verme.
ayrıca bu firma zaten amme hizmeti sağlıyor. sen evindeki musluğun contasının nasıl değiştirildiğinin videosunu ara bul beleşe izle, ama o adam o videoyu yapana para ödesin, videoyu işlesin , depolasın ama hiç kazanmasın.
bi salın milleti alan alsın almayan almasın. kimse kimseye birşey ispat etmek zorunda değil amk. -
25. iş hayatının ilk kuralı
mutsuzken karar
kizginken cevap
mutluyken soz vermeyin
bu cercevede isinizi layıkıyla yapin kralina siktiri cekersiniz. -
26. ölümlü dünya filmindeki serbest
uuu1j33³ğ6akhı6000000ikimilyar wifi şifreli anadolu tat 1071 isimli lokantanın çalışanıdır
edit: üçüncü u büyük -
27. 17 şubat 2021 porto juventus maçı
messi-ronaldo devrinin bittiğini gösteren maç. ikisi de çok kötü oynuyor. mbappe-haaland dönemi başlamıştır.
-
28. türkmenistan'da öldürülen 14 yaşındaki çocuk
yerli ve milli cumhurbaşkanının akrabasına judo müsabakasında yenilmeyi reddettiği için öldürülen çocuktur.
--- spoiler ---
türkmenistan’da 14 yaşındaki judocu süleyman tursunbayev’e finalden önce cumhurbaşkanının akrabasına yenilmesi teklif edildi. teklifi kabul etmeyen süleyman, maçı kazandıktan sonra dövülerek öldürüldü.
--- spoiler ---
sadece doğalgaz rezervi sebebiyle ortaya çıkan kaynak doğru dağıtılsa çok yüksek standartta yaşayacak bu milletin evlatları istanbul'da surilerden daha ucuza hamallık yapıyor. biz de bu yönetim şekline özeniyoruz. allah kahretsin bu gerizekalı insanları. -
29. 5 adımda sigara bırakma tekniği
jamesharden başlığı zannedip girdim madem ciddi, ben de naçizane fikrimi belirteyim;
insan sigarayı bırakır da, bıraktıktan aylar sonra gelen lan bu nasılsa bırakılıyormuş bir tane içeyim bişey olmaz sanrısından kurtulamaz. -
30. nihat özdemir'in kaçak yayın açıklaması
aylik 20-30 lira bandina kaliteli bir streaming servisi yaptınız da biz mi izlemedik amk? mac izlemek icin decoder almak, canak taktirmak, vazgeçince kapattirmak icin zulüm ettiren kam emici bir sisteme niye hayvan gibi oara veriyim ki?
-
31. uludağ'da serum seti ile canına kıyan doktor
3.5 yıl önce asistan dr ece ceyda güdemek intihar ederken bıraktığı notta şöyle yazmıştı:
"umarım ölümüm bazı güzel değişikliklere yol açar."
sen gittin gideli hiçbir şey değişmedi ece. arkandan gencecik kaç insan daha aynı sebeple hayatına son verdi.
mustafa yalçın'ın gülümseyen yüzüne bakıyorum bakıyorum ve bu pırıl pırıl insana yaşatmak için öğretilen bilgiyi kendini öldürmek için kullandıracak ne yaşattınız diyorum.
tw'da bir arkadaşın dediği gibi; hocalar mustafa'ya güzellemeler yazıp kendi asistanlarına 36 saatlik mart ayı nöbet listesini hazırladılar bile. -
32. 18 şubat 2021 perseverance'ın mars'a inişi
bugün jezero kraterine iniş yapacak olan rover. altında ingenuity adında bir helikopter taşıyor. bu araç yüzey üstü uçuşlar yapacak. perseverance ayrıca 10 milyon küsür isim/soyismi de mars'a indirecek. hani şu mars'a ismin gitsin, şuraya yaz demişlerdi de yazmıştık, bilet kesmişlerdi, sevindirik olmuştuk, o işte.
aracın mars'a indireceği diğer anlamlı nesneler şöyle:
- sağlıkçılara saygı niteliğinde covid-19 plakası. perseverance, covid-19 patlak verdiğinden birkaç ay sonra fırlatılmıştı.
- küçük, mastcam-z adında yakın çekim yapabilen kamera.
- sherloc. yani, scanning habitable environments with raman & luminescence for organics & chemicals. yani hiper optik vasküler dondurucu. değil tabi. organik ve kimyasal araştırması için raman/ışımayla yaşanabilir çevre taraması yapan bir alet edevat. içine sherlock holmes'un adresi yazan bir madeni para da yerleştirildi.
- küçük bir mars meteortaşı.
perseverance, öncülü curiosity ile aynı inişi * gerçekleştirecek. bu otonom iniş 7 dakika sürecek. haliyle bu sürede nasa'dan inişe kimse müdahele edemeyecek. bu 7 dakikayı "seven minutes of terror" şeklinde tanımlıyorlar. yani 7 dakikalık dehşet. ileride bundan güzel bir film olur. mars'a inmeye çalışan bir rover marslılar tarafından hack'lenip uyduları olan phobos'a indirilir. marslılar rover'ı nükleer silah haline getirip dünyaya geri gönderir ve amerika bu felaketi durduması için bruce willis ve ekibine başvurur. yani armageddon 2.
şu infografikte rover'ın iniş evresi görülebilir.
inişe on dakika kala rover, güneş panellerini ve yakıt tanklarını taşıyan parçayı serbest bırakacak. on dakika sonra sırasıyla atmosfere giriş, maksimum ısınma, maksimum hız kesme, güdümlü giriş, paraşüt açma, ısı kalkanının ayrılması, radar kilidi ve birkaç teknik işlemden sonra zemine iniş sağlanacak.
şimdi burada böyle yazınca çok basit aşamalar gibi görünüyor ama detayları incelediğimizde bu kadar işlemi rover'ın yapacak olması insanı heyecanlandırıyor. rover bu yedi dakikada tam olarak neler yapacak, detaylarıyla inceleyelim:
- atlas v (rover'ı taşıyan roketin adı) yakıt tanklarını ve güneş panellerini taşıyan parçayı, atmosfere girmeden fırlatacak. on dakika sonra saatte 20.000km/h ile atmosfere giriş yapacak. bu esnada roketin yüzeyi 1300 derece ısınacak ama içi, ısı kalkanlarından ötürü oda sıcaklığında olacak. yani perseverance bu aşırı ısınmadan etkilenmeyecek.
- atmosfere girişten 4 dakika sonra, hız saatte 1500 km'e düştüğünde rover, 21.5m'lik paraşütünü açacak. curiosity'de olmayan, yeni teknoloji range trigger ile bu zamanlama bu sefer daha isabetli ayarlanabilecek.
- rover, paraşütü açtıktan 20 saniye sonra ısı kalkanlarından kurtulacak ve inişin kaydını bütün detaylarıyla kaydetmeye ve fotoğraflarını çekmeye başlayacak. bu fotolar rover'ın haritalama teknolojisi için önemli çünkü rover bir şekilde güvenli iniş bölgesinden uzaklaşır ve bunu fark edebilirse, hemen yeni bir iniş alanı hesaplayabilecek.
- rover hızını 320 km/h'a düşürecek. inişe 2100 metre kala paraşütünden kurtulacak. sky crane isimli 8 itişli "vinç" devreye girecek. hızı 2.7km/h'a düşürecek. yüzeye 20 metre kala kablolarıyla rover'ı yavaşça yüzeye indirecek.
- rover yüzeye dokunduğunda kabloları kesecek ve vinç çakılma noktasına düşmek üzere rover'dan ayrılacak.
tüm bunlar 7 dakika içinde olacak ve iniş başarılı olursa birkaç gün sonrasında inişin yüksek çözünürlü görüntüsünü izleyebilecek ve hatta sesini duyabileceğiz. peki bu nasıl olacak?
2018'de mars'a indirilen insight adlı, sismik hareketlerin kaydını tutan rover sayesinde. haberi de olmuştu, mars'ın sesini dinleyin diye.
işte insight da kulakları açık bir şekilde perseverance'ın inişte, sonik patlamalarla yaratacağı sinyalleri sismik dalgalara çevirerek kayda almaya çalışacak.
bu patlamalardan ikisinin sinyalleri, insight'in sismik dalgaya dönüştürebileceği güçte olacak. bu sinyaller, perseverance'ın atmosfere girdikten sonra fırlatacağı seyir kütle dengesi cihazları (cruise mass balance devices) tarafından oluşacak. her biri 77 kg olan bu iki cihaz, saatte 14.000 km/h ile düşecek. yine de bu inişte meydana gelecek sismik dalgaların ne kadar güçlü olacağı bilinemiyor.
özetle perseverance'ın inişi, curiosity'nin inişine göre birkaç farklı yeni teknolojiyle birlikte gerçekleşecek. bilimkurgu severlerin bu inişi kaçıracaklarını sanmıyorum.
yıllardır bilimkurgu dizi ve filmlerinden izlediğimiz, kitaplarından okuduğumuz o çılgın manevraları yapabilen, rota hesaplayabilen, savaşlara girip çıkabilen, göktaşı madenciliği yapabilen son teknoloji uzay gemilerini düşündüğümüzde, bugün farklı bir gezegene yedi dakika boyunca kendi kontrolünde iniş yapacak bir robotun hareketleriyle heyecanlanıyor olmamız insanlık olarak işin daha ne kadar başında olduğumuzun kanıtı adeta. ayrıca ömrümüz uzun olsaydı, o günlere ulaştğımızda bugünkü heyecanımızı hatırlayıp geçmişe tarihi bir yolculuk yapıyor olurduk.
inişi izleyebileceğiniz linkler:
https://www.youtube.com/…asajetpropulsionlaboratory
https://www.youtube.com/…1x5lgldofg&ab_channel=nasa
https://mars.nasa.gov/…meline/landing/watch-online/ -
33. ciddi değilsen görüşmeyelim kızı
ciddi ilişki istediğini beyan eden kızdır.
bence bunu yapması iyi bir şey. aynı şekilde ciddi ilişki istemeyebilir, bunu da söylemesi iyi bir şey.
ben her zaman karşı tarafa ne aradığınızın ve ne beklediğinizin söylenmesi gerektiğini düşünüyorum.
ciddi bir ilişki arayabilir bir insan, eğer karşı taraf istemiyorsa boşu boşuna zaman kaybetmenin bir mantığı yok. ciddiye bindikten sonra o kişiden vazgeçmek çok daha zor oluyor.
kadınlarda genelde zamanla değişir, ilişki ister mantığı var, ama çoğunlukla böyle olmuyor. kadın bu sefer çok şey talep ediyor, karşı taraf karşılayamayınca gereksiz dramalar yaşanıyor.
bir insan ciddi ilişki istiyorsa veya istemiyorsa bunu karşı tarafa anlatabilmeli. bu bir kadını orospu da yapmaz kezban da.
aynı şekilde bir erkek de söylemeli. -
34. covid-19'a yakalanmayanların kan grupları
0 rh+ ile görüyor ve sigara kullanarak arttırıyorum
-
35. 4 adet biranın 60 lira olması
bize allahsız, alemci bir başkan lazım.
din min olayının ne bünyeye ne de keseye gram faydası yok. -
36. sözlükçülerin 2021 yılı yaz tatili planları
(bkz: wuhan gezisi)
meşhur bir balık pazarı varmış. -
37. en yakındaki kitabın 107. sayfasının 1. cümlesi
yaptığınız resimleri sınıfta sergileyiniz.
türkçe 2. sınıf ders kitabı. -
38. pandemi bitince özlenecekler
mesafe kuralını özlerim. ne öyle herkesle sarılıp öpüşmeler.
bir de asosyal olarak bahane bulmakla uğraşmıyorum, bunu çok özlerim. -
39. ilk buluşmada hesabı kim öder
buluşmayı organize eden.
-
40. burada yaşasam çok huzurlu olurum denilen yerler
bir arkadaşım vardı. norveçli bir adamla evlendi norveçe gitti. birkaç sene sonra boşandılar.
bu kız fiyordlardan birisinde 2 dekar, içinde ev olan bir ada satın aldı. yanlış hatırlamıyorsam 20 bin usd ödedi. evi restore etti, 2 köpeği ve teknesiyle o adada yaşıyor. kitap yazıyor. eski işi olan moda tasarımına o adasında devam ediyor.
bu adalar suya atılmış ekmek parçaları gibiler, fiyordlarda onlarca ada var ve her küçük adada bir ev. arada teknelerine atlayıp misafirliğe falan gidiyorlarmış.
hep öyle bir ada almak hayalim var. -
41. fatih altaylı'nın getir ve yemeksepeti yorumu
food.com yemek tarifi sitesi... kuruluş 2000.
yemeksepeti.com, kuruluş 2000. alanın en büyüklerinden deliveryhero, kuruluş 2011.
getir'den önce instacart vardı... instacart kuruluş 2012. getir kuruluş 2015.
gazeticilik... duayen gazeteci...
türkiye.
bu kadar üstten bakarak bilmiş bilmiş yazıyorsan en azından çok değil yirmi saniye googleda zaman harca, öyle yaz. her gün izleyicilerine ahmak, gerizekalı gibi hakaretler ediyorsan rahat rahat, en azından sen de yaptıgın işe ve okuyana saygı duy.
özgünlük konusuna gelirsek, neredeyse hiç bir şey %100 özgün olamaz. her zaman sizden önce biri denemiştir, tutmamıştır. neden? cunku en onemli şey executiondır, farkı sizin nasıl uyguladığınız ve verdiğiniz doğru veyahut yanlış kararlar ortaya çıkarır. istersen dunyanın en büyük fikrini bul, fikrinin değeri nasıl uyguladığın.
bugun adı en çok bilinen teknoloji şirketlerinin neredeyse tamamı middleman. bunun nedeni belli. elinde medya gibi paradan sonraki en büyük güç var. azından şunu araştır, okuyucularına yaz da bir katkın bulunsun ülkenin gençliğine ve geleceğine.
işin tekel kısmına gelince fikrim şöyledir:
haklı yönleri var mı? var. arada ise büyük bir ama var. eğer siz devlet olarak müdahale ederseniz yerine vasatı gelir. magdur olanlar on katı mağdur olur. neden? yemeksepetini biri tahttan indirmek istiyorsa, sahibindeni biri tahttan indirmek istiyorsa, daha iyisini yapacak. yetiyor mu?
yetmiyor. o kadar kullanıcıyı bir şekilde kendine çekmesi lazım bunun için de fazlasıyla yaratıcı olması gerek. eğer sen kralı tahttan indiremiyorsan, kral olmamanın bir sebebi var. ha birileri seni zorla oraya koyarsa, bu sefer vasatı başa geçirmiş olur, canı yanan daha çok olur. bunun da örneklerini fazlasıyla görüyoruz zaten hergün ticaretin ve ülkenin her alanında.
kaliteli rakip olur ise ne olur, rekabet artar. rekabet artınca inovasyon artar, tüketici kazanır. esnaf kazanır.
o yuzden mudahale edilmemelidir. devlet olarak yapman gereken ülkenin vatandaşlarını koruyan, haklarını arttıran düzenlemeler yaparak, tüketiciyi ve esnafını maksimum düzeyde korumaktır. ondan sonra kimse sizin halkınızı tekel de olsa, cumhurbaşkanı da olsa mağdur edemez. ederse de öyle bir ceza yer ki, bir sonraki cesaret dahi edemez. -
42. hesabı erkek öder bu bir görgü kuralıdır
kezo ve meriçlerin sanrısı. kim davet ediyorsa o öder. bu kadar.
edit:hala delikanlılıktır yazan süzme romantikler var. bu kadar andaval ve kro olmayın lan. -
43. ankara'da artan zenci nüfusu
yıllardır istanbulun en fazla yabancı nüfuslu kaçak insanlarının bulunduğu ticaret kovaladığı semtte konaklıyorum. bu zamana kadar siyahilerden hiç bir olumsuz davranış ne gördüm ne duydum. ama bu suriyelilerin bak bunların ülkenin iç kısımlarına bu kadar rahat gelişinde konaklamasında rahatlamasında hatta bunlara su verenin kimin katkısı varsa söyleceklerim bu kadar. ankara halkı siyahilere şükretsin......
-
44. anksiyete bozukluğu
ormanda yürüyüşe çıktın, hafif nemli yosunlu yeşil yaprak ve ağaçların arasından gidiyorsun, havada hafif bir sis var, biraz soğuk ama üşümüyorsun, derken ayağını bastığın yerin çatırtıtısıyla önündeki kocaman kahverengi bozayı kafasını çevirdi sana ve gözgöze geldin. vücudun terler, soluklanın hızlanır, karnında bir yanma hissedersin. ne kadar benzer anksiyete atağı ile. o an artık düşmanla mücadeleye hazır hale getirilirsin.
bizim artık doğadaki gibi düşmanlarımız yok, düşmanlarımız işlerimiz, eşlerimiz, geleceğimiz, geçmişimiz. sadece düşünerek bu düşmanlarımızla karşılaşıyoruz. fiziksel bir düşmanın beynimizdeki yansımasından korkuyoruz, avlanma güdülerimizin özümüzden kopmuş modern dünyada esiri oluyoruz. -
45. 8 liraya 26 ay amazon prime kullanmak
(bkz: fakirlik belirten hareketler)
(bkz: don't feed the troll) -
46. herkes sevdiği halde sevilmeyen şeyler
istanbul. sadece kısa süreli gezmeyi seviyorum. kolay kolay yaşamam dediğim şehirlerden biri.
canlı müzik, baş ağrısı gibi geliyor.
survivor ekleyelim listeye.
ve haşlanmış yumurta. -
47. ajdar'ın artık beni tımarhaneye kapatın videosu
bırakın adam kendi halinde takılsın. kime ne zararı var ki...ülkenin geldiği durumu az da olsa kafaya takan herkesin gireceği ruh hali bu zaten. tırro vırro tırr...
-
48. amerika birleşik devletleri
hala pkk'yı desteklediği muhabbeti dönüyor. allahım sabır ver.
pkk anlı şanlı sovyet client'ı suriye'nin kontrol ettiği bekaa'da büyümüş, yıllarca lideri, üst kademe yönetimi, arşivi, parası her şeyi; neredeyse baştan aşağı sovyetler kontrolündeki suriye'de bulunmuştur. 1980-99 arası suriye'de üsleneceksin ve o işin içinde kgb olmayacak öyle mi?
buna ek olarak, rusya pkk'yı terör örgütü olarak tanımayan dünyadaki az sayıda ülkeden biri.
apo suriye'den kovulduğunda hollanda'dan, italya'dan önce kalkıp moskova'ya gitti. amerika'nın bastırması ve rusya'nın "lan değmez bu herif için türkiye'yle papaz olmaya" demesiyle ayrıldı oradan.
ülkedeki yandan yemiş amerikan karşıtlığı yüzünden herkes pkk'yı amerika besledi büyüttü sanıyor.
2,5 milyar dolar verip kullanamayacağımız füzeleri aldığımız rusya var ya hani, pkk'nın hayat kaynağı oldu on yıllar boyu.
kızıyonuz bari doğru şeye kızın. -
49. tc kimlik numarasını 2+2+2+3+2 şeklinde ezberlemek
3+3+3+2 şeklinde söylüyorum. ayrıca kumandadan 19. kanalı açacaksam 1 ve 9 uzak olduğu için , 22ye basıp geri gidiyorum.
-
50. en zevkli matematik konusu
matris ve determinant