boga etkisi15
profili

  • kadınlar olarak kıllarımızı almak zorunda değiliz

    almayın kardeşim, bana ne?

    yukarıdakini söyleyip bırakmam lazım ama dayanamıyorum.

    bir kısım kadınlar kıllarını almazsa cinsel çekicilik ve cinsel rekabet gücü azalacaktır. bunu kabul etmek istemezler. ama bir kampanya yapıp tüm kadınları ikna edebildiklerini ve kıl almamak konusunda bir mutabakata vardıklarını varsayalım. bu eylem cinsel çekicilik üzerinde -görünürde- bir etki göstermeyecektir.

    bazı kadınların doğal olarak kılları azdır. bunların çekicilikleri bu ortamda yüksektir. cinsel rekabet baskısı muazzamdır. bazı -kıllı- kadınlar mutabakatı çok da bozmak istemedikleri için ama yine de rekabette öne geçmek istediklerinden cımbızla belki birkaç kıl almaya başlayacaklar.

    kıl almayan kadınlar bir süre sonra hemcinslerinin daha az kıllı olduğunu fark edecekler. onlar da yavaştan kılları götürmeye başlayacak.

    bir süre sonra mutabakattan eser filan kalmayacak. günümüzdeki dengeye tekrar ulaşılacak.

  • kredi kartı ekstresinin asgarisini ödemek

    kredi kartı sisteminin dönmesini sağlayan kişilerin eylemidir. onlar olmasaydı bankaların kredi kartı sisteminden kar etmeleri mümkün olmazdı. kredi kartını zamanında tamamını ödeyen kişiler sistemden bedava faydalanamazlardı.

  • alkol içenin cennete gidemeyeceği gerçeği

    1. cennet diye bir şey yok.
    2. kimse cenneti görmedi.
    3. bir şekilde cennet varsa ve birileri gördüyse geri dönüp haber veren yok.
    4. böyle bilinemez bir konu hakkında "gerçeği" yazmak ahmaklıktır.

  • sekülerizm kıskacında debelenen insanlık

    insanlık sekülerizm kıskacında debelenmiyor, insanlık fezaya doğru ilerliyor. bilakis şeriat ile yönetilen devletler bokunda boğuluyor. bu arada türkiye'nin yönü ikinci kısıma doğru.

    insanlık bakteriden, bitkiden insülin üretmeye çalışır. insanlık kuyrukluyıldıza uzay gemisi indirir. insanlık uzayda çöp olmasın diye işi biten cassini'yi satürn'e çakar.

    şeriat kendisi eğlence paketli mercedes s500'e binerken insanlara fakirliğin erdemini anlatır. şeriat mezhep kavgası içinde birbirinin boğazına sarılan araba yaklaşır. şeriat müfredattan evrimi kaldırıp cihadı getirir.

    arabın dini kendisine fayda etmemiş, sana mı edecek?

  • 10 ağustos 2017 kuzey kore'nin abd'yi vurma tarihi

    tombul atar yapıp geziyor da vurmak sıkar biraz.

    ben abd'nin yerine olsam önden küfür eden küçük çocuk gönderirdim.
    (bkz: kavgayı başlatsın diye önden çocuk göndermek)
    (bkz: dolaşmayın lan buralarda avradını siktiklerim)

  • alkol içenin cennete gidemeyeceği gerçeği

    gerçek nedir?

    ben size söyleyeyim.

    adamın biri tarihte bir zamanda peygamberliğini ilan etmiş. her şeye gücü yeten bir tanrı olduğunu ileri sürmüş. bunun bazı istekleri olduğunu söylemiş. bu istekleri gerçekleştirmesine göre insanların öldükten sonra hayali bir cennete veya cehenneme gideceklerini iddia etmiş.

    bu iddiaların bir kanıtı, şahidi, ispatı var mı? yok!

    ancak bazen güzellikle, bazen de cebren ve hile ile pek çok insan bu hikayeye inandırılmış. peygamber olduğunu iddia eden kişi insanları kontrol ederek pek mesut bir hayat sürmüş, sonunda da ölmüş.

    bu hikaye ile insanları yönetmek ve emeklerini ellerinden almak kolaylaştığı için gelecek nesillerdeki yöneticiler insanları bu hikayeye inandırmaya devam etmişler.

    kutsal kitap bile bu peygamberliğini ilan eden adamın arkadaşı olan yöneticiler tarafından derlenmiş.

    yöneticiler arasında kavgalar eksik olmamış. bu büyük gücü hepsi kendi elinde tutmak istemiş. bu birinci kuşak yöneticilerden dört tanesinin üçü arkadaşlarının taraftarları tarafından katledilmiş.

    daha sonra bir-iki yüzyıl içinde yöneticiler gücü ellerinde tutabilmek için bu hikayeyi geliştirmişler, derinleştirmişler, kendilerine yontmuşlar, farklı yönlere çekmişler.

    peygamberin sözleri ve davranışları ile ilgili binlerce söylenti yazılmış ve bunlar dinin kaynağı haline gelmişler. sonunda siyasi gücü elinde tutmak isteyen farklı yöneticiler neticesinde kaçınılmaz olarak mezhepler ortaya çıkmış.

    hikayenin insanları aldatma gücü o kadar yüksek ki aradan geçen bin seneden fazla zamandan sonra bile yöneticiler aynı kolaylıkla ve aynı yöntemlerle toplumu kontrol altına almayı başarıyorlar. tek koşul insanları genel olarak eğitimsiz tutmakta ve küçük yaştayken bu hikayeyi empoze edebilmekte. küçük yaşta bu fikirlere alışanlar akıllarını bu hikayeden bir daha kurtaramıyorlar.

    tek bir kanıt, şahit, ispat olmadan insanlar hayali varlıklara, onların taleplerine, taleplerin aksine davranıldığında atılacakları cezalandırma yerine veya talepleri karşılandığında gidecekleri mükafat yerlerine inanıyorlar.

    bu hayali varlıkları, gidileceği iddia edilen yerleri gören bir kişi bile yok. inanabiliyor musunuz?

    bu dinin mantrası ne biliyor musunuz? insanların peygambere ve onun iddia ettiği hayali yaratıcının var olduğuna şahitlik etmesi. görmediğiniz duymadığınız, bin sene önce gerçekleştiği size söylenen bir olaya nasıl şahitlik yaparsınız ki? bu yalancı şahitlik değil mi?

    işte gerçek bu.

  • emniyet şeridinden giderken kaza yapan sürücüler

    - servis şoförü kral adam.
    - emniyet şeridinden seyreden şoförler mal.
    - 10 km'saat hızla giderken önündeki fren yapınca duramayıp çarpan ticari sürücüsü mal.
    - arkadan gelen araba çarpınca sola kırıp midibüse yaklaşan, arabayı sağa yanaştırmayan, midibüsle arasında 30 cm mesafe varken arabasından inmeye çalışıp hayatını tehlikeye sokan kadın mal kare.

  • kanal tedavisi

    %90 ihtimalle dişin yerinde kalmasını sağlayan yararlı tedavi.

  • 24 ocak 2017 dolar kuru

    bugün alınan kararlarla;
    merkez bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8'de sabit tuttu.
    gecelik faizler yüzde 8,5'ten yüzde 9,25'e yükseltildi.
    merkez bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutuldu.
    geç likidite penceresi borç verme faiz oranı yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltildi.

    muhtemelen dolar ateşlenirse merkez bankası haftalık faizden para (%8) vermeyecek. %9.25 ile fonlayacak. daha sıkışırsa onu da vermeyecek geç likiditeden %11 ile borç verecek. dolar inme eğilimindeyse kısıtlı olarak %8 oranı çalışacak.

    bu durum yarı örtülü olarak faizlerin artırılması demek. bankacılıkta kredi ve mevduat faizleri birer ikişer puan artar.

    dün yaptığım (bkz: #65795545) tahminde birinci tahmin ile ikinci tahmin arasında bir sonuç çıktı. merkez bankası haftalık faizi sabit tutarken, gecelik faizi 75 baz puan, geç likiditeyi 100 puan artırdı. şu an dolar 3.77 tl seviyesinde.

    dün bana merkez bankası böyle yapacak dolar ne olur diye sorsalardı 3.70 civarı diye cevap verirdim. piyasalar kararı benim düşündüğümden kötü algılamış.

    buna göre bundan sonrası için dolar tahminlerim şöyle:
    dolar kısa vadede 3.75-3.80 arası dolaşır. orta vadede (mart-nisan) 4 sınırına gelir. yıl sonu 4.50 üzerinde olur.
    bunlar normal ekonomik gidişiat tahminleri. türkiye'nin kredi notu düşerse veya artarsa, türkiye'de ciddi siyasi kriz çıkarsa, trump doları ekstradan gevşetirse veya sıkarsa, çin'den başlayarak dünyada bir ekonomik kriz çıkarsa başka şeyler olur.
    türkiye'de yapısal sorunların çözümü için hiç bir şekilde adım atılmayacağını varsayıyorum.

    ek: "nedir bu yapılması mümkün olmayan yapısal reformlar?" diye sorarsanız şunlar oluyor:
    http://www.mahfiegilmez.com/…-yapsal-reformlar.html
    http://www.mahfiegilmez.com/…reformlar-rehberi.html
    http://www.mahfiegilmez.com/…reformlar-listesi.html
    http://www.mahfiegilmez.com/…in-somut-ornekler.html

  • devalüasyon olmayacak

    (bkz: adam haklı beyler)

    devaluasyon türk parasının değerinin bir gecede mesela %15 düşürülmesidir.

    dalgalı kurda öyle bir sorun yok. dolar her gün azar azar artıyor. 10 gün sonra bakıyorsunuz %15 olmuş.
    devaluasyon olacak diyen vatan hainidir, fetöcüdür, dombilidir.

  • 18 ağustos 2016 elazığ patlaması

    merhaba, elazığ'dan bildiriyorum. sabahtan beri 10'a yakın ameliyat yaptım. yeni ameliyattan çıktım. fırat üniversitesindeki hastaların durumu genel olarak iyidir. hastaların hemen hepsini topladık, ameliyatları bitti. bazılarının durumu daha zor gibi ancak inşallah başka kimseyi kaybetmeyiz.

    daha önce başka bir olayda yaralanan polis serkan bugün ikinci kere gazi oldu. serkan bunlar neden hep senin başına geliyor yahu?

    sonuç olarak terör bugün de elazığ'ı vurdu. çok üzgünüm.

    yazdıklarımı okudum. biraz garip geldi bana ama söyleyeceklerim bu kadar.

  • anneye 25 tl'ye suriyeliye beleşe format atmak

    suriyeliler sana format atınca gününü göreceksin de, çok geç olacak.

  • ensar vakfı tecavüzcüsünün solcu olması

    hocam paralel demeyi unutmuşsunuz.

    tanım: yalan haberdir.

  • türk halkının inandığı yalanlar

    batılılar ahlaksızdır.

  • kuran'ın insan yapısı olduğunun delilleri

    yoo, trollük yapmıyorum.
    yoo, küfür olsun diye yazmıyorum.

    allah varsa, kuran geçerli ise kuranın anlattıklarını okuyup anlayıp düşünmek yeterlidir. sen allah'ın yazdıklarını yetersiz mi buluyorsun? kuran sünnete, hadise muhtaç mıdır? mesela:
    kendilerine okunan bu kitabı sana göndermiş olmamız onlara yetmiyor mu? elbette inanan bir topluluk için onda rahmet ve ibret vardır. (ankebut, 51)

    senin inandığın şeyleri saçma bulduğum için eleştiriyorum. sen bunların eleştirilmesinden dehşete düşüyorsun. küfür! günah! cezası çok vahimdir!!! çekiyorsun.

    600'lü yıllarda yazılan kitap atomdan filan bahsetmiyor. senin alimlerin (!) "bak burada atomdan bahsediyor" diye yorum yapıyorlar. bakıyorum o yorumlar da çok zorlama. olmuyor gitmiyor.

    -varsa- allah kendini ispat etmek için "allame-i taftazani hazretlerine" (!) muhtaç değildir. eli yüzü düzgün bir kitap gönderir, çoğu kişiyi de ikna edebilirdi. bu kitap ikna edici değil. içinde sadece tehdit var. akıl, mantık, ahlak filan yok.

    hadis, tefsir, sünneti seniyye vs. dediklerin insanların din hakkındaki uydurmalarıdır. meal dediğin şey ise -varsa- allah'ın kelamıdır. neden meal okumayalım, tefsir okuyalım? çünkü meal değişmiyor. zaman geçtikçe açıkları ortaya çıkıyor. meal okuyanlar dinden uzaklaşıyor, o yüzden. tefsir, sünnet bilmem ne ise zaman geçtikçe değişerek zamana uyuyor daha akla yakın oluyorlar.

    benim gözüm, kulağım, mantığım yerinde. okuduğumu da gayet güzel anlıyorum. senin sorunun ise önce iman etmiş olman, sonra okuyup anlamaya çalışmanda. iman gölgesi altında okuduklarına sürekli sansür yapıyorsun. sürekli okuduklarının anlamlarını kaydırıyorsun.

    aynı gözle incili, tevratı okusan içinde pek çok hata, mantıksızlık, ahlaksızlık görürsün. çünkü incile imanın yok. kurana iman edip kuranı eleştirel gözle okuman o kadar zor ki...

    ben de aynı durumdaydım. bir noktada mantıksızlıklardan sıkıldım ve kurtuldum.