"halkı kin ve düşmanlığa sevketmek"ten bahseden bazı şeref yoksunu adamların başlık altında millete göz dağı verdiği olay.
tck 106'ymış, tck 206'ymış vesaire vesaire. cimer'e şikayet edecekmiş ahahah. et oğlum et. bu toplum uyur, kandırılır belki ama ağzı dili olmayan zavallı bir kedinin de hakkını zalimden almasını bilir. sen suçluyu korumaya devam et ki senin gibileri de toplumdan izole edelim, seni de ibrahim'le bir tutalım; senin gibi vasıfsızların üreyip topluma zarar vermesine engel olalım.
bu eleman o kediyi kıstırıp, gözlerini yuvalarından çıkarana kadar ezdiğinde neredeydi oğlum bu kanun maddeleri? siz nasıl adamsınız oğlum? ne yiyip ne içiriyorlar size hayırdır? vahşice, canice öldürülen bir hayvan olunca normal mi oluyor? adam koskoca toplum vicdanını zedelemiş, üzerine basıp tepinmiş; kamunun düzenini bozmuş ki bu kadar insan kendisine bu denli bilenmiş.
bence çok şansınızı zorlamayın ibrahim'le aynı kaderi paylaşırsınız.
"filistinli çocuk" diye diye hayvan katliamını hafifleştirmeye çalışanlar, işi cıvıtanlar da gidip ötede ilgili başlıklara yazabilirler. buradan sizin gibi iki yüzlü sahtekarlara ekmek çıkmaz. burada öldürülen sadece bir kedi değildi; hem adalet hem vicdan o minnacık kediyle beraber öldü. sizin gibi kaypak, algı manipülatörü adamların ciğerini bilirim ben ciğerini.
tuzlu leblebi24 profili
-
ibrahim keloğlan
-
ilk türk astronotunun 81 ili ziyaret edecek olması
"kaptan amerika mı bu alüminyum?" diyerek kahkahayı bastığım turne olayı.
oldu olacak giydiği kıyafeti de "spacesuit-i şerif" diye öptürsünler. -
sevgilisini uzi ile vurup şakalaşıyorduk demek
daha haberi okumadan kibrit kafa saç stili, ot veya pudra şekeri, "belalıyım ben gızım" diyen bir keko keywordlerinin gözümün önünden geçtiği olay.
-
endüstri mühendisi neyin mühendisi sorunsalı
mezunu olarak diyebilirim ki hiçbir sikin mühendisidir.
çoğu üniversitede makine dersi de adam gibi verilmez. istatistik ve ekonomi dersleri alırlar; üniversitesine göre ya çok kebaptır ya da hardcore. ben bunları hardcore aldım; işletme okuyan adam mikro-makroyu, muhasebeyi "din kültürü" sınavı kıvamındaki sorulardan oluşan 20 soruluk testle geçiyordu.
herif alan dersini testle geçerken bizim fakültede muhasebe sınavında oturup 7 sayfa doldurup 100 üzerinden 05 aldığımı bilirim ahahahah.
kendi meslektaşlarım hakkında şu çıkarımı o kadar dürüst yapabilirim ki -dürüstlüğüm sayesinde hiçbir sik olamadım zaten- endüstri mühendislerinin %98,9'u üç kağıtçı, az çalışıp çok çalışıyor gibi görünen, dili aşırı kıvrak ve yalama, iş yerindeki en kolpa adamlardır.
verimlilik diye ağladıklarına bakmayın, çoğu ay sonunu bile hesaplayamaz durumda eblehlerden oluşur. erp programı kullanmayı bilen herkes aşağı yukarı bunların yaptığı planlamaların çoğunu yapabilecek seviyededir. "ımı yalın üretim, kaizen, kanban, toyota just in time ühühüh" diyenlerine de bakmayın. kafası çalışan herhangi bir makinecinin de okuyup en fazla 1-2 haftada çözebileceği ezber işlerdir. yok hayat tarzıdır, yok zırttırı vıttırıdır derler de alakası yok. rol büyütmekte endüstri mühendislerinin üstüne yoktur demiş miydim?
hele ki türkiye gibi "patronun iki dudağı" arasından çıkan kelamla iş çevirilen yerlerde o çok övündükleri "verimlilik" işlerinin v'sini yapamazlar zaten. "patron şurada darboğaz var, şuradaki üretimi kısıp şuraya 2 işçi koyalım" desin bakalım ahahah. türkiye'de her şeyin en iyisini patron bilir ve hiçbir şey teorideki gibi çalışmaz. yani yabancı ortaklığı olan bir şirkette çalışmıyorsa endüstri mühendisinin herhangi bir önerisi veya tespiti de siklenmez.
evet ben de bir endüstri mühendisiyim.
(bkz: girit paradoksu)
düdüt: tc standartlarına göre endüstri mühendisliği bölümü iyi bir yerden mezunum (en azından yukarıdaki tespitleri yapabilecek kadar alana, işe hakimim ahah). hayatta tutunamamamın yegane sebebi "askeri okul" geçmişimin bana verdiği lüzumsuz dürüstlük ve anti-yalaka tutumum, bölümle alakalı bir sıkıntım yok. çoğu sınıf arkadaşım iyi yerlerde. -
boku çıkan kargo iade çılgınlığı
satıcıların da suçu bulunmakla beraber, türk milletinin kendisine sunulan hizmeti çılgınca istismar etme zevkinden kaynaklı durum.
elbise alıp, düğünde giydikten sonra bahaneyle iade edenler vs. varmış oğlum siz ne diyorsunuz?
bundan 10-11 sene önce internetten alışveriş yaparken millet "kredi kartımı çalarlar" diye korkusundan parayı bana verir, ben de kendi kartımdan bu elemanlara alışveriş yapardım. "kartı çaldıracak tek keriz" benim ya ondan olsa gerek, bu kadar bilinçsiz bir kitle vardı.
o zamanlar aliexpress'ten alışveriş yapıyorum tabi. adamlar 50 cent'lik küçücük elektronik parçaları paketler çin'den bedava gönderirdi. 300-400 dolarlık malzemeyi çekinmeden gönderirlerdi vs. vs.
sonra ne mi oldu? bizim asalaklar buraya da dadandılar, önce alışveriş yapıp herhangi bir sorun olmadığını çözdüler. daha sonra da buradan aldıkları ürünleri "elime ulaşmadı", "ürün hasarlı, bozuk", "sular kesildi" gibi sebeplerle beleşe getirmeye çalıştılar ve getirdiler. hatta yavaş yavaş elektronik satan mağazalar türkiye'ye ürün göndermemeye başladılar.
demem o ki güzel olan her şeyin içine sıçan ve üç kuruşluk menfaati için ork gibi sağı solu yağmalayan ahlaksız bir milletiz. bu millete her şey fazla, hiçbir şeye layık değil. -
metin uca'nın cenazesindeki provokasyon
sözlükteki orçoların da onaylayacağı bir hareket yapmış iki adet şerefsiz.
oğlum siyasal provokatörler, gün bir dönerse sizi öyle tatlı sikecek bir kitle var ki inanamazsınız. bu iğrenç provokasyonlarla kendinizden öyle nefret ettirdiniz ki sırf zevk için içinizden geçecek milyonlarca adam o günü bekliyor. umarım o gün de böyle gevşek gevşek yürümeyi tercih etmeden okyanusu koşarak geçecek çevikliği kendinizde bulursunuz, yoksa işiniz çok zor. -
togg'un kayseri trafiğini kilitlemesi
küçük akitlerin salya saçarak savunmaya geleceği talihsiz olay.
servis italya'dan yarım saat içinde kalkıp gelemez tabi, pili çıkarıp biraz dişledikten sonra geri taksalar yürürdühhahahha. -
göbeklitepe'de bulunan heykele sansür uygulanması
heykelin sikinden tahrik olabilecek, am-göt-sikten başka gündemi olmayanların gerçekleştirebileceği mükemmel olay.
-
abd'de çekilen lise videosu
bu kadar büyük olmasa da eğitimin buradakiler kadar iyi olduğu liselerimiz vardı ve kapatana kadar birileri yırtındı ve nihayet başardılar.
askeri liseler asker yetiştirmenin haricinde başta ingilizce olmak üzere yabancı dil, fen bilimleri eğitimi verilen; sanatsal sosyal etkinliklerin iyi-kötü düzenlendiği ve her konuda bol bol konferanslara ev sahiliği yapan, düzenli tiyatro ve klasik müzik konserleriyle öğrencisine sanat sevgisi aşılayan yerlerdi. bunun yanında da harp okullarına askeri beceriler kazanmış adamlar yetiştiren bir kaynaktı.
sistem farklı olabilir ama türkiye'de "garibanın çocuğuna" bir şeyler katacak yerler bilinçli olarak yok edildi. yok edenlerin veletleri zaten amerika'da, avrupa'da pudra şekeriyle college fuck fest'lerde alemlere akmakla meşguller.
dipnot; nefret o kadar büyüktü ki buraları kapatmakla kalmadılar mezunlarını da önce ordudan, ardından da toplumdan resmen afaroz ettiler. nereden mi biliyorum, 2006 mezunu bir arkadaştan. milletin istikbali için yetiştirilen çocuklar yine milletin kendi menfaatleri için görevlendirdiği adamlarca yenildi. hakkım varsa sizlere "helal etmiyorum".
edit: çok iyi bir yere parmak basmış olmalıyım ki bazı "aksikik"ler bana "fetöcü" diye mesajla saldırıyorlar. kendilerine şöyle söyleyeyim; askeri okulları sikik hocanıza peşkeş çekemediğiniz dönemde okumuş ve mezun olmuş bir adamım. askeri lise mezunlarını harp okullarında eziyetle, mobbingle, disiplin puanı kırarak attığınız dönemde yüzlerce vatansever adamı on binlerce dolarlık tazminatlarla hiçliğe terkettiniz. yerlerine dershanelerinizde ideolojik olarak zehirlediğiniz militanlarınızı doldurdunuz. önce içini boşalttınız, sonra da kendi yarattığınız pislikle doldurduğunuz okulları kapattınız.
tasfiyelerde, aydın ve atatürkçü adamların çektiği eziyetlerde kimse gıkını çıkarmadı. benim gibi adamlara fetöcü diyebilen dünün fetöcüsü, bugünün sağda solda memuriyeti için 180 derece dönüp akitlik yapan karaktersizlerine bu ortamı sizler sağladınız. yani bu köpekler kadar bu satırları okuyan sizler de suçlusunuz.
ben ve benim gibi adamlar kendilerini biliyorlar. gidin genelkurmayın arşivlerine, benim gibi adamların kim olduğu ne olduğu, güvenlik soruşturmalarımıza kadar her şey var. bizleri atıp, yerimize aldığınız adamların siciliyle karıştırmayın; onları en iyi sizin gibiler bilir. o konuda vicdanım o kadar rahat, alnım o kadar açık ki anlatamam. yarının ne getireceği belli değil, işte o zaman kendi bokunu başkasına atan sizin gibi dünün fetöcüsü, bugünün menfaati için akitlik yapanlarına da yargı gereken cevabı verecek. -
kol saati alacaklara tavsiyeler
saat gurusu gibi kafa sikenlerden tavsiye almayın, en takılabilir otomatik 7000'den başlıyor zira buradaki ekşiciler 38 santim yarak ve default 22.000 usd/ay ile doğuyor.
naçizane tavsiyem, pilli milli demeyin şunun gibi quartz bir casio alın.
rage edit'i: saat tavsiyesi almaya geldiyseniz casual kullanıcısınız demektir, zaten saat sever birisi olsanız gider başlığı altından okurdunuz, hem saatten anladığını iddia edip hem de buradan tavsiye alacak kadar aciz kalmazdınız. saati sadece zaman gösteren, olsa iyi olur dediğiniz iyi kötü ufak bir aksesuar olarak görenlerdenseniz otomatik saat falan takamaz; taksanız bile bir süre sonra bıkarsınız. bunların afaki üfürüklerine bakmayın, swiss made vs. bunlar sevenini tatmin eder, anlamayan her saati aynı görür. dandik moda markası almadığınız takdirde bütçe dostu ucuz casio, swatch, lorus, pulsar, timex ve hatta q&q superiorlar bile işinizi görür. otomatik saatler ağırdır; hele bir de metal kordonluysa, fanatikliğini yapan dalyaraklar bile on saat takamaz bunu bilek yorar. jübile kordonlu otomatik skx seiko 135-180 gram arası. saatten anlamayan ama tavsiye almaya gelen adam bunu gün boyu takacak mı? hiç sanmam, bir süre sonra kaldırıp kenara koyacak.
7000 tl olarak bahsettiğim japon otomatiktir bu arada, 7000 tl'ye swiss made otomatik bulduğunu iddia eden varsa matematik bilmiyor. evde yatan onlarca saatim var; otomatiğinden solarına; seiko'sundan casio'suna, homage otomatik saatinden rus malı otomatik vostok'a, mekanik pilot saati sea-gull'a kadar. aşağıda bu entry'yi referans alarak laf çakmaya çalışan; 7000 tl'ye swiss made var sanan cahil götünü parmaklasın zira biz burada sıradan kullanıcılara kullanışlı makine öneriyoruz. ego tatmin edip otomatik mastürbatörlüğü yapmaya lüzum yok.
ayrıca sevmiyorsanız, rahatsız oluyorsanız saat bile takmanıza lüzum yok, sizi taktığınız saatle yargılayacak, adam yerine koyacakların da koyun götüne gitsin. oh be rahatladım. -
7 aralık 2022 almanya'da darbe gözaltıları
leopard tanklarının egsozlarına tıkılan wiener sosisler ve tank namlularından içeri dökülen pilsner biralar sayesinde, halkın iradesiyle engellenmiş dehşet olay.
-
askeri personelin hiç ağlamaması
uzman çavuş tanımamış elemanların ıslak rüyası.
-
tiktok'daki akıllara zarar veren güzel kadın
(bkz: tek elle açılan başlıklar)
yani kız güzel de akıllara zarar verecek bir durum yok. ortada zarar ziyan varsa o da heba olan 10 saniyem.
siksokta gördüğünüz her hatunu buraya taşıyacaksanız işimiz var oğlum. -
jet li'nin iri kıyım adamı dövdüğü sahne
(bkz: bullshido)
-
ailesi tarhanayla güne başlayanların kahve tribi
sabah yediği ilk öğünün adının bile "kahveden önce" olduğu yerde çok da kurcalanmaması gereken olay.
etimoloji bilmeden ayar vermeye kalkana kaldırırlar çünkü. -
cahille sohpeti kesdim
bayramınızı enişten dilekleriyle kutlayan çomar dayının serzenişi.
-
euro yükseldikçe almancıların zıvanadan çıkması
videodaki gibi bir almancı çomar karşıma çıksa da şu aşırı zorlu ortamda tüm stressimi atsam dediğim olay.
şark kurnazı seni, yurtdışında insan gibi yaşıyorsun; 50 sene geçmiş hala entegre olamamışsın, ezikliğini kapatmak için almanya'da üstüne vazife olmamasına rağmen türkiye'de yaşayanları etkileyecek seçimlerde oy veriyorsun.
bu da yetmiyor, orada kazandığın ciklet parasıyla burada krallar gibi muamele görüyor; vatanın öz evlatları köpek gibi yaşasın istiyorsun.
umuyorum bu yaz karşıma şöyle amcık ağızlısı çıkar da almanyasına ağzı burnu kırıklarla kaçarak dönmek zorunda kalır. -
cin çarpmaması için yapılması gereken 7 şey
cin çarpmasına karşı verilen taktik ve stratejik bilgilerin yer aldığı über başlık.
inanmamak, inanmayınca çarpmıyorlar. -
sevgilinin annesine süt hakkı bilezik istemesi
sevgiliden, emeğini esirgememiş babanız için döl hakkı istemenizle eşitleyebileceğiniz vasat sorunsal.
-
çiçeksepeti'nin samuray kılıcı satması
dekoratif amaçlı olduğunu düşündüğüm made in china, kesiciliği olmayan, kör katanamsı cismin e-ticaret sitesinde satılması olayı.
psikopatlara karşı önlem alınması için girişimde bulunun, ister "kör samuray kılıcı", ister kurşun kalem için satılmasın diye ağlak duyar kampanyaları yapmak çok sahte duruyor.
cinayet işleme kapasitesi olanlar bu işi taş ile de yapabiliyor, bildiğin yerdeki taş. taşları yasaklamakla bu işin önüne geçemezsiniz, bu psikopatları yetiştiren zihniyeti yasaklamakla başlayın derim.
edit: beyin gelişimini tamamlayamamış sığ arkadaşlardan, şahsıma hakaret içeren mesajlar alıyorum. bu memlekette her gün onlarca kişi ekmek bıçağıyla öldürülüyor, işi bir cisme bağlamak aptalca. yakında animeleri mangaları da yasaklatmaya başlarsınız, içinde "japon samuray simgeleri" içeren. "charizard oldum aneyy" diye damdan atlayan velet yüzünden pokemon'u yasaklamış adamlardan bir farkınız olsun derdim de, sizde o derinlik yok birader. mesaj kutumu kirletmeyin.
ayrıca, maksimum güvenlik ve metal dedektörü ile girilen mağazalarda balta, bıçak, satır gibi kesici "silah"lar da satılmakta. hatta şu meşhur "üç harfli" zincirlerde haftalık indirimle de satıldığını bir kaç kez görmüşlüğüm var. sahte duyarlara karnım tok sağolun.