sallamakahve44
profili

  • yeni şafak yazarının beyin göçü yazısı

    ben de gidiyorum yakında, yaşım 41 ama gidiyorum. kızımın ameliyatı bitsin maalesef gidiyorum.
    senelerce gidenleri gördükçe gitmeme konusunda direndim. dedim ki kendime “memleket bizim memleket”. biz memleket ve vatan dedikçe, perver oldukça ezildik. işim gereği teknolojiye değiniyorum. diğer konuların muhatabı o sektörün insanlarıdır.

    hayvanat bahçesi müdürünün geldiği noktaları gördük. hayatını bilim ve teknolojiye adayan isimlerin nasıl itibarsızlaştırma kampanyalarına maruz kaldığını gördük. bilim ve teknoloji ile alakası dahi olmayan isimleri en üst noktalara atadınız. kim bizim idolümüz? kimden feyz alacağız, bizi tetikleyecek unsur nedir?

    dedik ki yapmayın, yerli arama motoru gereksiz bir çaba. bunu 10-12 sene evvel yapmalıydık. siz kalktınız milyonları verdiniz, karşılığında 15$ değerinde google api aldınız. toplam masrafı ve değeri senelik 2500-3000$ etmeyecek projeye milyonları hibe ettiniz. 5-10 kişi ile binlerce çalışanı olan firmayı ezebileceğinizi düşündürttüler size. siz eğer teknoloji ve bilimi tanısanız rasyonel olarak bunun mantıksız olduğunu ilk toplantıda görürdünüz. yine üst kadro manipüle edildi, işin özü budur.

    yerli facebook yapacağız dediniz, anormal rakamları verdiniz. 1 sene sonra proje ne durumda diye denetime gittiğiniz zaman başınızdan aşağı kaynar sular döküldü. ortada daha arayüz bile yoktu. çalışan 1 modül bile yoktu. amerika’yı yeniden keşfetme fikrini size sunan kişi ve kişiler ceplerini doldurdu, olan yine size oldu. yazık değil mi?

    siz belki iyi niyetle, girişimle, sevgiyle bunları yapmaya çalıştınız fakat mesul kişiler öyle mi davrandı sizce? siz bu sektörü ve işi bilmiyor olabilirsiniz, bari alt kadronuz işi bilen ve liyakatin ne olduğunu bilen isimlerden olsaydı nasıl olurdu? yaşanır mıydı bu hezimetler ve israflar?

    geçen sene dedik ki “bakın e-ticaret için şöyle bir proje hazırladık. tamamı bedava, 1 kuruş talebimiz yok bunu yapalım”.
    sonuç: teşekkürler, şu an düşünmüyoruz.
    1 sene sonra projemizin hayata geçtiğini gördük. ilgili birim kendi içerisinde mi yaptı, yoksa bir firmaya mı verildi bilmiyoruz. firmaya ödeme karşılığı verildiyse biz bedavaya yapıyorduk, ne gerek vardı?
    sunum yaptıklarımız işin mesul devlet dairesi ama e-ticaret hakkında yetersizlikler var. bilgileri çok alt düzeyde.
    neyse dedik sağlık olsun, biz en azından güzel birşeye vesile olduk. zaten para kazanmayacaktık, amacımız işlerin daha düzenli olmasını sağlamaktı. ama o amaca bu şekilde ulaştığımızı söylemem zor, zira şu an ağır eksiklikler söz konusu. umarım yakında bunu da çözebilirler.

    teknokent ve parklarda güzel firmalar var fakat bunlar %50 üstüne çıkmaz. oranın hakkını veren kitle çok düşük. ar-ge zayıf kalıyor, firmalar sırf faturadan ve sgk avantajından dolayı oralara gidiyor dedik. duyuramadık. oraları kuluçka merkezi yapmıştınız, 8-10 senedir hala kuluçkada olanlar var. bu nasıl kuluçka dönemidir? kimden kaç yumurta çıktı açıklar mısınız?
    global başarı yakalayamamış ama türkiye’de harika işler yapan finans sektörünün ne işi var kuluçka merkezinde? ya hu bunlar isterse 100 tane bina yapar, niye bu firmalar orada hala duruyor? bu ve benzer şirketler çıkartılıp gençlere yer açılsa adım gibi eminim her sene en az 20-30 muhteşem projeye imza atarlar. ama bu imkan yok. devlet gencin elinden tutmuyor.

    çok gurur duyduğumuz aselsan ve silah sanayi. vay be. memleket silah üretiyor, gerçekten güzel bir başarı. abd de üretiyor ve senelik hacmi kaç para? 500milyar dolar var mı?
    sürekli dedik ki “teknolojik yatırım yapın. abd silah sanayisi evet 500 milyar usd ama bir apple tek başına 1 trilyon usd olmak üzere -ki oldu-. google, twitter, amazon, ebay, instagram, whatsapp ve daha niceleri toplam kaç trilyon usd ediyor bilmiyoruz”. siz silah üretmeyi seçtiniz. oysa dünya teknolojiye döndü, sıcak paraya, günlük paraya döndü. e-ticaret alanında ve teknoloji alanında global rekabette kaç firmamız var? yok!

    booking’i kapattınız, her toplantıda korkmadan “çok yanlış bir karar” dedik. neden mi? biz aciz miyiz? niye profesyonel bir ekiple çok daha ergonomik ve kaliteli bir site hazırlayıp küresel rekabete dahil olmadık?
    mehmet ersoy bey, bu proje ellerinizden öper. yaparsanız siz yaparsınız. ekip güçlü, deneyimli. lütfen şunu hayata geçirin! bunun için geç değil. hala bunu başarabileceğimize inanıyorum. yaparsanız siz yaparsınız, başka kimse yapamaz.

    teknolojik ve bilim yarışmalarında ilk 3’e giren 10-17 yaş arası evlatlarımızla neler yaptınız mesela? nedir o yarışmaya katılıp son 10-15’e kalan gençlerin akibeti? hiç üstlerine titrediniz mi, sorup soruşturdunuz mu?
    projeleri red edilen dahi beyinli evlatlarımıza yurtdışından teklifler yağarken ve bu gençlerimiz giderken kalbiniz sızlamadı mı? biz neden onlara yetemiyoruz, koskoca bir devlet dahi beyinli evlatlarının elinden tutup profesyonellerle projelerini geliştirmesini sağlayamaz. gerçekten bu ayıp bize yeter...

    amerika google, facebook gibi devleri kendisi üretmedi evet. bunların başlangıcı basit şirketlerdi, doğru. fakat amerika ne yapıyor? tüm teknoloji şirketlerini (eski veya yeni) yakın markajda tutuyor. projesiyle biraz kendisini göstermeye başlayanı güçlendirme faaliyetlerine start veriyor. yani bir şans veriyor, görmezden gelmiyor. büyük projelerde arkanızda devlet olmazsa bir noktaya kadar gidersiniz, sonrasında da yerinizde sayarsınız ve zamanla tükenme ihtimaliniz yükselmekten çok daha yüksektir.
    mesela yazık değil mi trendyol satışına? yemeksepeti? peak games? özellikle peak games sektörü gereği büyük umutlar veriyordu, gerçekten yazık. amerika’yı sevmem ama teknolojik vizyon örnek alınmalı. nsa amerika’da 1952 senesinde kuruldu ve ilk misyonu 1980 senesinde 2 milyon telefon dinlemekti. gelinen noktadaysa adamlar tüm dünyayı dinliyor, vizyondan kastım ve teknolojik yatırımlardan kastım budur. umuyorum bunu anlatabilmişimdir.

    şimdi diyorsunuz ki gençler gidiyor. beyefendi sadece gençler değil, orta yaşta olan deneyimli ve tecrübeli isimlerde gidiyor artık. bence sebepler şu şekilde;

    1- fırsat verilmiyor.
    2- imkan tanınmıyor.
    3- cezbedici bir organizasyon yok.

    inanın tüm sebep bu. insanların ve özellikle gençlerin hevesleri kursaklarında kaldı. azmedip “olmuyor” demeye başladılar. buna etrafında olanlarda dahil oldu. google ve facebook firmalarında kaç türk çalışıyor biliyor musunuz? lütfen araştırın. işlerini de araştırın, konumlarınıda.

    zamanında google dublin ofisten iş teklifim vardı, türkiye üstünde söz sahibi olacaktım. harika bir teklifti ama ben ne yaptım “vatan gibisi olmaz” dedim. pişman mıyım, evet biraz ama sadece biraz. ben vatana aşığım, ben vatanperverim!

    üzgünüm ama şu gelinen noktaya üzgünüm. beyni üretmek, bilim, teknoloji ve farkındalıklarla yoğurulan beyinlerin ülkeden göçüp gitmesine üzgünüm.
    gençler kendilerini ezdirmiyor, gençler kendilerini ispatlamak için savaş vermek istiyor. mevcutta gençler savaş veremez çünkü ellerini kollarını bağladınız, tabi ki ilk fırsatta iplerinden kurtulup kaçıyor.
    bu hızla devam ederse 5-6 sene sonra memlekette vasıflı adam kalmayacak.

    yapmayın, etmeyin şu gençlere bir şans verin. bir dinleyin projelerini, azimlerine şahit olun, gözlerinde ki ışıltıyı kendiniz görün.
    bırakın kendilerini kendi lisanlarıyla ifade etsinler. hitaplara takılmayın, hayata bakışını sorgulamayın, bürokrasi konusunda destek sağlayın, evrak işleriyle uğraştırmayın, torpilsiz olmaz düşüncesinden arındırın.
    bu gençlerin başına işi bilenleri koyun. 4-5 sene sonra çok şeyin değiştiğini göreceksiniz. aksi durumda 4-5 sene sonra bu oran çok daha yüksek şekilde karşımıza çıkacak ve maalesef o zaman işler çok zorlayıcı olacak.

    sırf şunları yüreklilikle yazdım diye başıma birşey gelecekse gelsin. gençler ekleyeceğiniz varsa mesaj atın onlarıda eklerim, sorun bilinsin ve bu konuda önlem alınsın. memleket hepimizin, yetkililere belki böylece sesimizi duyurmuş oluruz.

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama burada hemen her gece yazanlar aynı kişilerden oluşuyor. bu kişiler günün ilk enrysi olmak adına yarış içerisindeler. aynı zamanda gün içerisinde mevcut giriyi silip aynı giriyi yeniden yazıyorlar. tabi ki tercih meselesidir, buna kimse karışamaz fakat bu durum sizce de garip değil mi?
    eğer bir insan size ısrarla yardımcı olacağını söylüyorsa ve bunu sürekli gözünüzün içine sokmaya çalışıyorsa o insandan fayda beklemek saflıktır.

    yahu sizin hiç mi sosyal hayatınız yok, hiç mi dışarıda zaman geçirebileceğiniz dostunuz yok? sizi seven ve sizinle dışarıda zaman geçirecek bir kişi bile yok mu?
    her gece her gece sürekli sohbet kanallarında işiniz gücünüz kadın peşinde koşturmak. hayatınızın tüm gayesi kadınlar olmuş, başka hiç bir misyonunuz yok!
    klavye başında aslan parçası, muhtemelen kadın yanında sümsük ve ezik bir tip. bakmayın atıp tuttuklarına, yanınızda ağzını açıp bir kelime konuşamaz, emin olabilirsiniz.
    burada bulunan ve her gece yazan insanlar size zarar verebilecek potansiyele sahip kişilerdir! dikkatli olun diyorum!

    bunlara yazanlara da tabi ki bir çift lafım var. ya size ne demeli? özelinizi veya mağreminizi hiç görmediğiniz bir kişiye açmak nasıl bir duygu durumu?
    lütfen bire bir tanımadığınız insanlara ne derdinizi anlatın, ne özel bir şey paylaşın, ne de bu kişilerden medet umun. onlar aciz, sizde mi acizsiniz? sizinde etrafınızda sizi seven 1 kişi bile yok mu?

    ekşi yazarı olmak üstün bir vasıf değildir. burada yazanları gözünüzde büyütmeyin. saygı duyulacak insanların büyük bölümü buralardan göçeli çok uzun zaman oldu. kalanlarda benim gibi lay lay lom takılmayı seviyor.

    ayrıca bu başlık ekşi'nin ruhuna aykırı bir başlık olup, flood yapılmasına neden göz yumuluyor bunu da anlayabilmiş değilim.

    hadi abisi dışarıya, gezin. gezdirin. dolaşın, dolaştırın. hayat sokakta!
    bırakın şurada link verip mağreminizi kurcalamak isteyen kişileri. etrafınızda adım gibi eminim çok çok daha kaliteli insanlar bulunuyordur!

  • kadıköy pehlivan çalışanlarının kadına saldırması

    edit: dayanamadım restaurantı aradım. müdür ahmet beyle görüştüm.
    ahmet beyin söylediklerini madde madde aktarıyorum.
    1- burada 13 sene, istanbul genelinde 45 senedir hizmet veriyoruz.
    2- personelimi alırken hitabeti düzgün, saygılı ve terbiyeli insanlardan alırım. her personelime sonuna kadar kefilim.
    3- her cuma günü cuma namazı için dükkanımızı 10-15 dakika kapattığımız doğrudur.
    4- hanımefendi bu süreçte yalnızca benimle muhattap oldu, kendisiyle görüşen tek kişi benim.
    5- hiç bir şekilde farklı bir personelle muhattap olmadığı gibi, tarafımızca itme-kakma, hakaret, saldırı gibi bir psikolojik veya fiziksel saldırı gerçekleşmedi. nihayetinde müşteridir, başımızın üstünde yeri vardır. olayın tüm kamera kayıtları mevcuttur. yaptığımız suç duyurusu ardından polis az sonra gelip görüntüleri alacağını söyledi.
    6- aksine maalesef hakarete maruz kalan biziz. tartışma anında bana bağırarak telaffuz ettiği "burası türkiye cumhuriyeti, allah'ını da al git" söylemi sonrasında ben kendisine tek kelime dahi etmedim. tartışma o an benim nazarımda sona erdi.
    7- olay hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum ve yaklaşık 5-10 dakika önce dükkanıma geri döndüm.
    8- hanımefendi olayı farklı bir noktaya çekme gayretindeydi. biz kendisine ne söylesek karışılığını hakaret ve aşağılama olarak aldık. hiç bir şekilde kendisine bir müdahalemiz veya kötü bir tek kelimemiz bile bulunmamaktadır.
    9- hanımefendi içebilir, buna kesinlikle karışmaya hakkımız olmayıp bugüne kadar kimsenin ne yediğine-içtiğine karışmadık. fakat o kadar da alkollü değildi, hafif çakır keyf durumundaydı.

    hayatımda ilk defa bu gibi bir olayda bir yeri aradım ve sıradan bir vatandaş olarak bilgi rica ettim. çünkü kadının yazdıkları gerçekten çok absürt, üst üste oturmayan taşlar var.
    belki haddime değil ama hepsinden de önemlisi mekanın kendisini ifade etme, koruma ve açıklama hakkı olduğunu düşündüm.

    *************************************

    atatürk büstüne saldıran cahil faşistlerden bir farkı olmayan kişi eylemi.
    insanlar ibadetini yapabilir, buna saygı duymak lazım. insanlar istediğini giyebilir, buna da saygı duymak lazım. etrafta 40 tane yemek yenilebilecek yer var, bir başkasına gidebilirdi ama gürültü çıkartmayı tercih etmiş. ve gerçekten çok gereksiz bir şey yapmış.

    her zaman inandığım;
    ateist birinin tüm camileri yıkıp yerine park yapması da faşizm'dir, dindar birinin tüm parkları yıkarak yerine cami yapması da faşizmdir.
    ateist birinin herkesi içki içmeye zorlaması da faşizmdir, dindar birinin herkese içkiyi yasaklaması da faşizmdir.
    ateist birinin namaz kılanları aşağılaması da faşizm'dir, dindar birinin ateist olanları değerlerini aşağılaması da faşizmdir.
    yani sorun ne din ne ateizm'dir. bizim için sorunun esası faşizm'dir.

    **************************************
    edit 2:
    hanımefendi benim yazımı almış, tweet atmış ve not eklemiş "şunlara ekmek yedirmeyin!"
    https://twitter.com/…emin/status/896011577559834625
    siz çok yanlış anlamışsınız hanımefendi. kimin ekmek yiyip yiyemeyeceğine ben veya burada ki yazarlar karar vermediği gibi, burada yazanlarında bu şekilde bir vasfı olduğunu düşünmüyorum.
    yazımda da belirttiğim üzere "faşist tavrın her türlüsüne karşıyım". kusura bakmayın ama siz ekşi sözlük yazarlarını tetikçi olarak mı algıladınız? burada sizce her yazar dezenformasyon gördüğünde balıklama atlıyor diye mi düşünüyorsunuz? ne büyük yanılgı! elbette araştıracağız, elbette sorgulayacağız. kusura bakmayın ama dünya sizin ekseninizde dönmediği gibi, dilediğiniz zaman istediğiniz yeri hedef gösteremezsiniz. bu çılgınca hatanızı bir an önce düzeltmeniz dileğiyle.

  • 21 haziran 2017 suriyelilerin kadınlara tacizi

    adana halkı tarafından yakalanan tacizciler.
    devamını yazmaya gerek yok, zira bugüne kadar nusr-et bile ete bu kadar sağlam tokat atmamıştır.
    https://www.facebook.com/…videos/10156077148911988/

  • 1999 yılındaymış gibi yazmak

    yer van, askerim ve şafak bitmiş. sabaha tezkere alıp uçağa binip eve gideceğim. benim gibi uğur var, gölcük'te yaşıyor. o da tezkere alıp gidecek, sabah aynı uçakla gidiyoruz.

    -ee, ne yapacaksın eve gidince?
    +uyuyacam olm. bir kaç gün çıkmam yataktan. sen napacaksın?
    -bende yatacam 1-2 gün. sonra bakacaz iş güç durumlarına.

    gittik eve. tarih 16 ağustos 1999. ben uyudum ve şükürler olsun uyandım. uğur göçük altında kalmış ve uyanamamış. mekanı cennet olsun.

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    şuradan mesajıma ulaşabilir
    ve hemen sonrasında da bu şekilde devam edebilirsiniz.

  • tuğra acil kalp nakli bekliyor

    tuğra normale dönmeye başladı, toparlandı, yeniden acil koduyla nakil sırasına eklendi.

    öncelikle medya mensuplarına seslenmek istiyorum.
    sevgili medya. tuğra çok ciddi bir badire atlattı ve siz bu süreçte yanında yer aldınız. bunun için sonsuz teşekkürler. şu an durumu normale dönmeye başladı ve nakil sırasına eklendi. sizden ricam yaptığınız haberleri güncellemeniz ve artık nakil konusunda yeniden sıraya dahil edildiğini kamuoyu ile paylaşmanız. manşetlerinizde yalvarıyorum size bir kaç saat yer verin, çok şeyi değiştirebilirsiniz.

    amacımız nedir?
    tuğra burada sembol isim aslında. konu sadece kalp değil, diğer organlarıda kapsıyor. ihtiyaç sahibi sayısız çocuk ve yetişkin bulunuyor. ihtiyaç konusunda aciliyeti olan bir çok kişi olduğunu düşünüyorum. medyamızdan organ nakli konusunda destek rica ediyorum. tuğra ve tüm insanlarımız için bu çağrıya kulak vereceğinizi ve konuyu gündemlerinizden düşürmeyeceğinizi düşünüyorum.

    organ bağışı caiz mi? doğru mu?
    bilimsel, etik ve dini anlamda hiç bir sorun barındırmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. altta daha önce organ nakli konusunda kamuoyu ile paylaşılan bilgilendirme bültenlerini ve fetvalarını görebilirsiniz. burada en belirleyici kıstas bu işin mali yönünün olmaması gerektiğidir. eğer bir organ için para talep ediyorsanız hem dini hem etik anlamda sıkıntılı bir süreç başlıyor demektir. organ para karşılığında satın alınmadığı sürece bir sorun bulunmamaktadır.

    diyanet işleri bakanlığı fetvası:
    https://www.youtube.com/watch?v=lok5lhl4xrs
    organ nakli konusunda müslüman ve gayrimüslim arasında hiç bir fark yoktur. islam tedaviye önem vermiş, her insana tedavi olmaya eşit haklar tanımış, bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme mesafesinde görmüştür.

    sağlık bakanlığı organ bağışı bilgilendirme sayfası: https://organ.saglik.gov.tr/index.aspx
    sağlık bakanlığı konu hakkında kamu spotu yayınlarına devam ediyor.

    istanbul il sağlık müdürlüğü:
    http://www.istanbulhalksagligi.gov.tr/…-haftasi/498
    3-9 kasım organ bağışı haftasında oldukça aktif faaliyetler gerçekleştiriyor.

    gelelim yeniden tuğra'ya
    #tugrayakalp

    tuğra doğumsal kalp hastası. ailesiyle uzun zamandan beri görüşüyoruz. kızımda kalp hastası ve tuğra kızımın kalp kardeşi.
    bundan yaklaşık 15 ay evvel gelişen komplikasyon sebebiyle tuğra kalbini yanında dolaştırdığı çantasında taşıyor. http://i.hizliresim.com/2ngraa.jpg

    amacımız:
    evvela tuğra'nın organ nakli konusunda beklentisini çözmek, bu konuda maalesef zamanımız çok kısıtlı. orta ve uzun vade de beklentimiz organ nakli konusunda toplumun bilinçlenmesi, bu konuda duyarlı bir kitle oluşmasının sağlanması. tuğra bugün sembol bir isim, bu durum yarın evvela benim sonra sizin veya yakınlarımızın ihtiyacı olabilir.
    (bkz: #66178391) girdisinde fransa'da bulunan 1976 caillavet yasası anlatılmış. belki böyle bir model ülkemizde de aktif hale getirilebilir.

    tuğra türkiye'de kalp nakil sırasında 1. sırada. maalesef bağışçı bulamadığı için çantasının yükü ağır gelmeye başladı ve yoğun bakıma kaldırıldı. tuğra'nın akciğerleri iyice su topladı, ödemler oluşmaya başladı , nefes almakta ciddi anlamda zorluk yaşıyor. kalp fonksiyonları vasıf konusunda yeterli olmamaya başladı. nakil için zamanı vardı fakat artık bu zaman sorun yaratmaya başladı. tuğra'nın durumu iyi değil. crp 16 düzeylerinde. bu yüzden başlığa "acil" ibaresi ekledim.

    telep nedir? mali bir şey değil. ortada parasal bir durum yok. ihtiyaç olan tek şey bağışçı.
    bunun için biraz gündem oluşturmak ve ses getirmek istiyoruz. tek talebimiz bu.
    buraya bir dipi not düşmekte fayda var. aileye yine de mali destek yapmak istediğini yazan yazar arkadaşlar oluyor. onlara söylediğimi buradan da yazmakta fayda var. bu konuyla ilgili aileyle görüşülmesi daha doğru olur. evet bir ihtiyaç hali maalesef mevcut.

    belki bir medya kuruluşunda tanıdığınız olabilir, belki medya çalışanısınız (sanırım bu iki çağrımız dikkate alınmaya başladın, yayınlayan medya kuruluşlarına sonsuz teşekkürler).
    sosyal medyanızda paylaşabilir veya başlığı up yapabilirsiniz. dikkat çekici bir şeylere katkıda bulunmak ve tuğra evladımıza umut olmak içi elinizden geleni yapacağınıza inancım sonsuz.

    bulunduğu hastane: izmir ege üniversitesi.
    baba mehmet dizyörür: 0533 964 00 03

    bağış için bilinen gereksinimler kan grubu ve göğüs kafesi ölçüsü uyumu. kan grubu 0 rh (+) pozitif.

    https://www.facebook.com/…r/videos/760510190747323/

    editler:
    gelen mesajlar üzerine 1. edit:
    yinelemekte fayda var, mali bir talep yok. şu aşamada dünya üstündeki tüm paralar bile umurlarında değil. tek dertleri uygun bir bağışçı.

    gelen mesajlar üstüne 2. edit:
    bağış nasıl oluyor? bunu uygun bir lisanla, dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım, zira çok hassas bir konu.
    maalesef vericinin çocuk olması gerekiyor. çocuğun ailesinin izni gerekiyor. bu durum her iki aile içinde son derece trajik bir konu. bir yanda yiten bir çocuk, bir yanda hayata o yiten çocuğun kalbiyle tutunacak olan bir çocuk. inanın verici aile kadar alıcı aile içinde çok zor bir süreç.

    edit:
    zor bir durum ve zor bir süreç olduğunu bir kere daha hatırlatmakta fayda var. başlık altına yazan ve muhalefet yazanlar oldu, onlarada eyvallah diyoruz.
    bu bir kampanya değildir, bunuda bir kez daha yinelemek istiyorum. bu ses getirilmesi için açılan başlıktır. amaç evvela tuğra'nın ihtiyacının duyulması, sonrasında da organ naklinin öneminin vurgulanması. bağış konusunda fransa modelini örnek gösterenler var, bilmediğim bir konuydu ve bende öğrenmiş oldum.

    hedefimiz para toplamak değil, öyle olsa bu konuda en küçük endişe taşımazdım. çünkü insanımızın merhametinin farkındayım ve ihtiyaç sahiplerine ne kadar hassas yaklaştıklarını sözlük üstünde defalarca tecrübe ettim.
    bu yüzden başlığı görüp şu satırları okuyorsanız en azından bir up bırakmanızı bekliyorum. bir up burada çok şeyi değiştirdi, bunuda değiştirebilir.

    edit: entry konuyu yalın bir dille özetliyor (bkz: #66194527)

    edit: medyada sesimiz olanlar (site linkleri daimi güncellenmetedir).
    http://www.mynet.com/…-acil-kalp-bekliyor-2875790-1
    http://www.haberler.com/…p-bekliyor-9251663-haberi/
    http://www.haberturk.com/…icin-kalp-nakli-gerekiyor
    http://www.ntv.com.tr/…tuldu,ibxbmbfqpko8jspw7malga
    http://aa.com.tr/…k-tugra-acil-kalp-bekliyor/747750
    http://agridahaber.com/…-kalp-bekleniyor-86368h.htm
    http://www.elazigyeniufuk.com/…i-bekliyor-6414.html
    http://www.teknolizce.com/…-tugra-uyutuldu-ntvcomtr
    http://www.trthaber.com/…-kalp-bekliyor-298432.html
    http://www.yeniasir.com.tr/…ugra-acil-kalp-bekliyor
    http://www.haberakar.com/…alp-bekliyor-haberi-18605
    http://netinternethaber.com/…alp-bekleniyor/228136/
    http://egeninsesi.com/…70658-tugranin-durumu-kritik
    http://www.yeniakit.com.tr/…lp-bekliyor-276862.html

  • tuğra acil kalp nakli bekliyor

    ======önemli edit======
    maalesef tuğra'nın durumu pek iyi değil. gece elektro şokla müdahale etmişler. ateşi 40+ seviyelerinde. zaman daralıyor, ciddi bir sıkıntı var ortada. maalesef zaman çok dar ve beklenti büyük. kısacası mucize peşindeyiz. ve mucizeler en çok çocuklara yakışıyor.
    ======önemli edit======

    twitter hastag: #tugrayakalp
    fox 19:00 ana haberine çıktı şimdi. arkadaşlar konu dikkat çekmeye başladı, bırakmayın şu başlığı lütfen. sadece tuğra değil tüm organ bekleyenler için bu önemli bir konu. facebook, twitter (#tugrayakalp), instagram allah ne verdiyse yüklenin lütfen.

    medyanın dikkati çekilmeye başlandı (linkler aşağıda). bunun için evvela tüm medyaya teşekkür ederim, umuyorum ki tuğra ve tuğra gibi durumda olup organ nakli bekleyen herkese tuğra vesilesiyle çözüm getirilmiş olur.
    şu başlığı görüp bir iki kelime karalamadan geçilmemesi "ısrarla" rica olunur. bir up bile bu konuda çok şeyi değiştirebilir. yahu çocuk zorda, zamanla yarış halinde, tuğra gibi sayısız hasta var. bunu görmezden gelmeyin, lütfen buna duyarsız kalmayın!

    zamanla daha çok duyulacak bu ses. amaç sadece tuğra değil. tuğra daha önceki zamanlarda organ bağışı bekleyen tüm insanlardan farksız. sıra sadece bugün kendisine geldi. kim bilebilir, belki yarın sıra bana veya sana gelecek.
    lütfen ve lütfen şu konuya duyarlı olalım.

    http://www.haberturk.com/…icin-kalp-nakli-gerekiyor
    http://www.ntv.com.tr/…tuldu,ibxbmbfqpko8jspw7malga
    http://aa.com.tr/…k-tugra-acil-kalp-bekliyor/747750
    http://agridahaber.com/…-kalp-bekleniyor-86368h.htm
    http://www.elazigyeniufuk.com/…i-bekliyor-6414.html
    http://www.teknolizce.com/…-tugra-uyutuldu-ntvcomtr
    http://www.trthaber.com/…-kalp-bekliyor-298432.html
    http://www.yeniasir.com.tr/…ugra-acil-kalp-bekliyor
    http://www.haberakar.com/…alp-bekliyor-haberi-18605
    http://netinternethaber.com/…alp-bekleniyor/228136/

    tanım: organ naklinin daha çok duyulması adına oluşturulan entry.

  • tuğra acil kalp nakli bekliyor

    tuğra doğumsal kalp hastası. ailesiyle uzun zamandan beri görüşüyoruz. kızımda kalp hastası ve tuğra kızımın kalp kardeşi.
    bundan yaklaşık 15 ay evvel gelişen komplikasyon sebebiyle tuğra kalbini yanında dolaştırdığı çantasında taşıyor. http://i.hizliresim.com/2ngraa.jpg

    tuğra türkiye'de kalp nakil sırasında 1. sırada. maalesef bağışçı bulamadığı için çantasının yükü ağır gelmeye başladı ve yoğun bakıma kaldırıldı. tuğra'nın akciğerleri iyice su topladı, ödemler oluşmaya başladı , nefes almakta ciddi anlamda zorluk yaşıyor. kalp fonksiyonları vasıf konusunda yeterli olmamaya başladı. nakil için zamanı vardı fakat artık bu zaman sorun yaratmaya başladı. tuğra'nın durumu iyi değil. crp 16 düzeylerinde. bu yüzden başlığa "acil" ibaresi ekledim.

    telep nedir? mali bir şey değil. ortada parasal bir durum yok. ihtiyaç olan tek şey bağışçı.
    bunun için biraz gündem oluşturmak ve ses getirmek istiyoruz. tek talebimiz bu.

    belki bir medya kuruluşunda tanıdığınız olabilir, belki medya çalışanısınız, belki sosyal medyanızda paylaşabilir, başlığı up yapabilirsiniz. dikkat çekici bir şeylere katkıda bulunmak ve tuğra evladımıza umut olmak içi elinizden geleni yapacağınıza inancım sonsuz.

    bulunduğu hastane: izmir ege üniversitesi.
    baba mehmet dizyörür: 0533 964 00 03

    bağış için bilinen gereksinimler kan grubu ve göğüs kafesi ölçüsü uyumu. kan grubu 0 rh (+) pozitif.

    https://www.facebook.com/…r/videos/760510190747323/

    editler:
    gelen mesajlar üzerine 1. edit:
    yinelemekte fayda var, mali bir talep yok. şu aşamada dünya üstündeki tüm paralar bile umurlarında değil. tek dertleri uygun bir bağışçı.

    gelen mesajlar üstüne 2. edit:
    bağış nasıl oluyor? bunu uygun bir lisanla, dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım, zira çok hassas bir konu.
    maalesef vericinin çocuk olması gerekiyor. çocuğun ailesinin izni gerekiyor. bu durum her iki aile içinde son derece trajik bir konu. bir yanda yiten bir çocuk, bir yanda hayata o yiten çocuğun kalbiyle tutunacak olan bir çocuk. inanın verici aile kadar alıcı aile içinde çok zor bir süreç.

    edit:
    zor bir durum ve zor bir süreç olduğunu bir kere daha hatırlatmakta fayda var. başlık altına yazan ve muhalefet yazanlar oldu, onlarada eyvallah diyoruz.
    bu bir kampanya değildir, bunuda bir kez daha yinelemek istiyorum. bu ses getirilmesi için açılan başlıktır. amaç evvela tuğra'nın ihtiyacının duyulması, sonrasında da organ naklinin öneminin vurgulanması. bağış konusunda fransa modelini örnek gösterenler var, bilmediğim bir konuydu ve bende öğrenmiş oldum.

    hedefimiz para toplamak değil, öyle olsa bu konuda en küçük endişe taşımazdım. çünkü insanımızın merhametinin farkındayım ve ihtiyaç sahiplerine ne kadar hassas yaklaştıklarını sözlük üstünde defalarca tecrübe ettim.
    bu yüzden başlığı görüp şu satırları okuyorsanız en azından bir up bırakmanızı bekliyorum. bir up burada çok şeyi değiştirdi, bunuda değiştirebilir.

    edit:
    entry konuyu yalın bir dille özetliyor (bkz: #66194527)

  • fosillerin yaşında hesap hatası var

    bilimsel keşifleriyle tanınan ord. prof. dr. ahmet mahmut ünlü mısır piramitlerinin sırrını çözdü: "mısır'a turist çekmek için yapmışlar".

  • 5 aralık 2016 özel hastane maceramız

    başımızdan geçen olayı bilgilendirme amacıyla paylaşmak istiyorum. amacım herkesin bu konuda bilinçlenmesi ve dikkatli olması. umarım konu dikkat çeker ve bir çok insan bilgilenir.

    yazı biraz uzun olduğundan kısa bir özet geçiyorum:
    gece düşüp kafasında yumurta kadar şişlik oluşan kızımızın hastane serüveni. 1750 tl para istenilen özel hastaneden 1 kuruş ödeme yapmadan çıkış yapma konusudur.

    öncelikle yazının tamamında özel hastane ismi vermeyecek ve bununla ilgili emarelerden sakınmaya dikkat etmeye çalışacağım. nihayetinde bu sorun tüm özel hastaneleri kapsadığı için yazının tamamı bilgilendirme amacı taşıyor olup, dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulamak istiyorum.

    dün akşam 28 aylık kızımız annesi yatak çarşafanı değiştirip, ben de televizyon izlerken aniden lavobaya gidiyor ve dengesini kaybedip kafasını ya kapının köşesine veya duvara vuruyor. burada çocuk sahibi olmayan linç tayfası yazarlara belirtmek isterim ki her saniye çocuğu takip etmeniz mümkün değil, bu gibi kazalarda genelde anlık oluşur. ebeveyn olan yazarlar bu konuda beni daha iyi anlayacaktır.

    travma durumu oluşuyor, kafada şişlik meydana geliyor. haliyle apar topar alıyor hastaneye götürüyoruz. kusma, bayılma, kasılma ve benzer türden komplikasyon gelişecek bir durum gözlemlemiyoruz. poliklinik muayneside olumlu gidiyor. fakat kızımı daha öncesinde 3 defe kalp operasyonu geçirdiği için hayatı boyunca coraspin 100mg kullanıyor. işin içerisine kan sulandırıcı bir ilacın daimi kullanımı girdiği için risk düzeyimiz biraz daha fazla. kan sulandırıcı ilaçlar kafa travması vakalarında beyin kanaması risk düzeyini arttırıyormuş, bunu da öğrenmiş olduk.

    ilk gittiğimiz hastane acil doktoru oldukça detaylı şekilde inceliyor, işi şansa bırakmamak adına tomografi bile çekiyor. tomografiyi inceliyor ve temkinli şekilde konuşarak kanama görüntülediğini, fakat tam tanı ve tespit için ilgili branş doktorundan da inceleme istediğini söylüyor. gece yarısı doktorları sağolsun konuyla ilgilendiriyor ve tüm doktorlar yakından ilgileniyor. bizim ilk muaynemizi yapan doktora buradan da teşekkür etmek istiyorum, işimizi şansa bırakmadı ve bizi doğru şekilde bilgilendirdi.

    daha sağlıklı gözlemleme ve tanı için aynı özel hastanenin bir başka şubesine sevk ediliyoruz. orada nörolog ve beyin cerrahı mevcut.
    ilk şubesinden çıktığımız hastane hiç bir ödeme talep etmiyor ve bize iyi geceler diliyor. burada özellikle belirtmek istiyorum ki "özel sigorta karşılar mı" şeklinde bir soru bile sormuyoruz, banko görevlisi yardımcı olmak adına hızlıca süreci tamamlıyor ve ödeme almadan bizi gönderiyor.

    sevk edildiğimiz ikinci şubede de işi garanti altına almak adına akciğer röntgeni ve batın ultrason yapılıyor (iç kanama riskine karşı). bunlarda da durum temiz ve bir sorun gözlemlenmiyor. hatta radyolog beni odasına çağırıp bire bir bilgi veriyor. hala tek riskimiz her gün düzenli aldığımız coraspin olduğundan nörolog hanımefendi "bu gece durun, gözlemleyelim tatsız bir sürpriz yaşanmasın" teklifinde bulunuyor. ben eve gitme taraftarıyım, zira elif'in hastane ortamı ve doktorlara karşı ciddi bir fobisi var. psikolojisini ihmale etmek istemiyorum. tabi ki son sözü eşime bırakıyorum, eşim kalalım dedi ve yatış işlemleri başladı.

    olay ve ilk raund bu aşamada başlıyor.
    muhasebe yetkilisi gibi birisi geldi ve bilgilendirmek amacıyla gecelik 1750tl ödeme yapmamız gerektiğini söyledi. bu rakamın çok olduğunu dile getirdim, yetkilisiyle görüşüp bilgi vereceğini belirtti. 1-2 dakika sonra yanımıza gelip 1000tl yapabileceğini belirtti. sonrasında da bazı yatış evraklarını imzalamam gerektiğini belirtti.
    konuya iyi kötü hakimim ama tam değilim. eşim daha hakim ve eşim bana "bekle, ötele ve ödeme yapma. bu vakalardan ödeme alamazlar, araştırmam için bana zaman kazandır" dedi. ben de gelen görevliye imza atmak istemediğimi söyledim. sonra bir miktar avans istedi ve evden apar topar çıktığım için cüzdanı yanıma almadığımı, sabah bankalar açıldığı zaman halledebileceğimi belirttim.

    sabah oldu, doktorumuz sağolsun yakından ilgilendi. aynı şekilde diğer sağlık görevlileride oldukça ilgili ve nazikti. son kontroller ardından muhasebe aradı ve yanlarına geçtim.

    -sallamakahve bey ödeme yapmanız lazım. (tam bu cümle değil, daha nazik bir ifadeyle ve oldukça güleryüzle)
    + ne ödemesi?
    - yatış ve takip yapıldı efendim.
    + iki durum var bu konuda. travma hastaları kaç yaşında olursa olsun acilden giriş yaptıysa veya sevk edildiyse -ki biz de her ikiside mevcut- ödeme talep edemezsiniz. bu yasada açık şekilde belirtilmiştir, siz de konuya benden daha vakıf olduğunuz için biliyorsunuzdur. ayrıca 520.021 kodlaması yaptığınızı düşünüyorum -ki bilmiyorum bunun karşılığını. sadece eşimin attığı kaynak sitede okumuşluğum var-
    - biz bunu yönetimle bir görüşelim.
    + yönetim yasa mı değiştiriyor? (bunu sırf baskı kurma amaçlı telaffuz ettim)
    karşılıklı hafif gülüştük ve odaya geri döndüm.

    10 dakika sonra odamızdan çıktık, son kez muhasebemsi odaya uğradım ve
    + biz gidiyoruz, çocuk gördüğünüz gibi durmuyor.
    - elbette siz gidebilirsiniz.
    + yapmam gereken bir ödeme var mı?
    - hayır yok.
    + peki. ilginiz için çok teşekkürler.

    peki 1750tl fatura çıkartılmaya çalışan hastaneden nasıl bedelsiz şekilde ayrıldık? arkadaşlar yasa açık ve net. ben de bilmiyordum ama öğrenmiş oldum.
    başımızdan travma geçtiği için travma örneğini veriyorum. tüm ortopedik ve kafa travmaları dahildir. eğer bu gruba dahil başka bir şey varsa bilenler yeşillendirsin yazıya ekleme yapalım.

    hangi haller acil kapsamındadır?
    sağlık bakanlığı’nın “acil sağlık hizmetlerinde yeşil alan uygulaması” konulu genelgesine göre;

    1) her ne boyutta olursa olsun travma vakaları,
    2) acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar,
    3) tıbbi müdahale uygulanan vakalar,
    4) müşahede altına alınan vakalar,
    5) başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar, acildir

    yeşil alan nedir?
    acile başvuran ve yukarıda sayılan haller dışında kalan olaylar acil değildir ve “yeşil alan” hastası sayılır. acil servislere başvuran tüm hastaların ilk müracaatta acil hasta olarak değerlendirilerek acil servislere kabul edilmesi ve buna göre işlem yapılması esastır. ancak yapılan muayenesi sonucunda hekim değerlendirmesine göre yeşil alan muayenesi kapsamına girdiği belirlenen hastalar için 520.021 kodu ile tanımlanan “yeşil alan muayenesi” kodlama işleminin yapılması gerekmektedir. bu kodlama işlemi, hastanın acil servisteki işlemleri tamamlandıktan sonra yapılmalıdır şikayet etmeden önce paranızı geri isteyin oğlunuza müdahale edilip serum ve iğne yapıldığından durumunuz yeşil alana değil acil olaya giriyor. normalde sizden tek bir kuruş bile para almaması gereken hastane, sizden para alabilmek ve fatura vermemek adına sizi kandırmış. bu durumda

    1- belgesiz (faturasız) para alıp vergi kaçırdığı için maliye’ye alo 178’e şikayet edebilirsiniz. 2- alo sgk’ya 170’e telefonla ve sgk’ya dilekçe verebilirsiniz.

    3- il sağlık müdürlüğüne şikayet edebilirsiniz. ancak önce bu durumu anlatıp hastaneden paranızı geri talep edin, göreceksiniz geri vereceklerdir.

    https://m.t24.com.tr/…ek-kurus-para-alinamaz,335420

  • 4 kasım 2016 diyarbakır patlaması

    bu ülkeyi bu hale getiren herkesin allah bin belasını versin!

  • bir aktroll'ün itirafları

    (bkz: şimdi ben buraya neden çıktım)

  • cinemaximum'da cola'nın 7.5tl olması

    12 yaşında yeğenimi sinemaya getirdim (seneler sonra ilk defa sinemaya geliyorum, bu yüzden müstehak demeyin. artık bedava deseler girmem bu sinemaya!). çocuk cola alalım mı dayı diyince yok diyemedim ama fiyatlardan bihaberim.
    1 kutu cola için 7.5tl fiyat biçilir mi? hiç mi vicdanınız yok sizin? hiç mi allah korkusu yok?
    3-4tl olsa eyvallah diyeceğim, 7.5tl nedir arkadaş?
    2 kutu cola ve 1 küçük mısır için 24tl ödedim.
    şimdide bilet parasını verdiğim film için zorla reklamlarını izliyor ve ceplerine para doldurmaya devam ediyorum!

    allah o parayı size yemeyi nasip etmesin, haram zıkkım olsun.

    daha sinemaya gitmem. beklerim korsanını. olmadı internette izlerim. yazık verilen paraya.

    edit1: film 14:30'da başlamalıydı saat şu an 14:44 ve 14 dakikadır zorla reklam izlettiriyorlar!!! ulan az kaldı bağırarak küfür edecem!!

    edit 2: saat 14:47 ve hala reklam izliyoruz salonca!

    edit3: saat 14:50 ve hala reklam var! şeytan diyor projeksiyonu ört kazakla montla!

    edit4: saat oldu 14:55 ve nihayet film başladı fakat zerre heves kalmadı zira sinirler zirveye çıktı bir kere! insanda zerre keyif ve moral bırakmadınız, daha sinemanıza adım atmam!

    edit 5:
    superman radyoda batman haberlerini dinliyor. film zerre keyif vermiyor fakat çocuk eğleniyor.

    edit 6: film arasında satış yapan çocuğa dayanamadım sordum "ne maaş alıyorsun" diye asgari ücret dedi. niye bu kadar pahalı diye sordum o da bilmediğini ve bu konuda çok zor durumda kaldıklarını, çoğu zaman müşterilerin fiyatı duyunca bağırış çağırışına maruz kaldıklarını belirtti.
    onca küfüre maruz kal, hakareti işit ama asgari ücret al. neymiş, patronlar para kazanıyor! sahi buranın sahipleri yemek yerken lokmalar boğazından rahatça geçiyor mu? veya gece rahat şekilde uyuyor mu?
    müşteriye saygın yok bari çalışanlarına olsun!

    edit 7:
    ayrıca (bkz: #59849363)

  • patatesin kilosunun 35 kuruşa düşmesi

    "geçen sezon yüksek fiyatıyla gündeme gelen patates, bu yıl ihtiyaç fazlası üretim nedeniyle depolarda kaldı.
    geçen yıl kilogram fiyatı 5 liraya kadar yükselen patates, kapadokya bölgesindeki depolarda toptan ortalama 35 kuruştan alıcı bekliyor."

    kaynak

    galiba geçen sene patlayan fiyatlar sebebiyle bir çok üretici bu işe soyunuyor ve güm! beklenen son. ha pazara, manava yansır mı derseniz çok tatlı ve iyi niyetli olduğunuzu söyleyebilirim. tabi ki yansımaz seni şapşik.

  • kaan'ı yürütüyoruz kampanyası

    kaan doğum sırasında oksijensiz kalma sonucunda serabral palsi, epilepsi ve west sendromu hastası.

    kaan her insan ve özellikle bir çocuğun sahip olduğu yaşama hakkına sahip.

    kaan benzer tanı hastalarına göre daha iyi durumda. kendini az çok ifade edebilen kelimeler kullanabiliyor, hareket edebiliyor, biraz zorlansada ayağa kalkma ve yürüme denemeleri yapabiliyor. işte tam bu noktada mali desteğin devreye girmesi gerekiyor.

    12 ay sürecek olan ve romatem hastanesinde gerçekleştirilecek tedavi ile kaan'ın yürümesi gerçekleştirilecek.
    bunun için kaan'ın önünde 2 engel var.
    1- 200.000tl gerekiyor.
    2- 2 sene içerisinde bu tedavinin tamamlanması gerekiyor. yoksa bir daha yürümesi mümkün değil. ailenin mali durumu gereği bunu karşılaması ise imkansız.

    neler yapıldı?
    evvela iyi bir araştırma süreci başlattık.
    öncelikle valilik onaylı hesap doğrulandı.
    ardından civarda bulunan kişilerden ailenin durumu hakkında bilgi alındı ve bu da doğrulandı.
    aynı rahatsızlıktan muzdarip olan hakan bebeğin babası hasan ile görüştüm ve fikir almak istedim.
    kaan ve ailesi ile aynı hastanede bir süre yan yana tedavi aldıklarını öğrendim. iyi bir tesadüf oldu, kaan için oradan da bir onay geldi. hangi hakan'mı? (bkz: hakan bebeğe yardım edelim)
    annesi nejla hanım ile uzun bir görüşme gerçekleştirildi ve kaan'ın durumu hakkında bilgi alındı. ailenin tek umudu paranın toplanması ve 1 sene sürecek olan tedavinin başlatılması. yani işin özünde kaan'ın önünde ki tek engel para.

    valilik izin belgesi:
    https://www.facebook.com/…705570199/?type=3&theater

    valilik izin belgesi için onay kodu:
    wv+wt9-gydtyb-3mp/+z-eqyxih-arhkg2jw

    kaan'ın facebook sayfası:
    https://www.facebook.com/kaanicinsende
    (hayran sayfasında çok sayıda görsel ve video bulunuyor)

    hesap bilgileri:
    tl için: tr 95 0001 5001 5800 7304 3595 50
    euro için: tr 18 0001 5001 5804 8016 1282 13
    usd için: tr 26 0001 5001 5804 8016 1281 66

  • hakan bebeğe yardım edelim

    bitti.
    347.000 tamamdır.
    bundan sonrasında top hakanda.
    herkesin ruhu huzurla dolsun:)

  • ayşe arman

    korkma ayşe. artık aileyi gönül rahatlığı ile arayabilirsin. 301.000tl parası var hakan'ın, dilediği yerde tedavisini yaptırabilir. yani artık sen dahil kimseye muhtaç değiller. sözlük yazarı abi ve ablaları dilsiz ve kör şeytan olmadı. buradan o'na yardımcı olmak istedik ve sesi olduk. tüm türkiye'de dalgalandı ve nihayi sonuca ramak kaldı.
    yani kimse hakan'ı görmezden gelmedi.

    aile sana durumunu 15 gün önce anlattı, sen de dinledin annesini. anne göz yaşları içinde kucağında çocukla senin yanındaydı. sen o gün yardımcı olacağını ve seslerinin duyulmasını sağlayacağını yasemin hanıma söz verdin.
    biz 28 aralık tarihinde başladığımız kampanyada bugün 301,000tl seviyesindeyiz ve hakan kardeşimizin ihtiyacı olan rakam 347.000tl. yani bitti ayşe, senden kimsenin bir beklentisi olduğunu sanmıyorum.

    sen söz verdin ayşe! asistanına ilgilenmesi için talimat verdin. asistanın ilgilendi ve sonra ortadan kayboldu.
    ne sana ne de asistanına bir daha ulaşamadılar, tıpkı senin onlara ulaşmadığın gibi.

    ayşe, artık sorun yok. lütfen aileye en azından nezaketen bir geri dönüş yap ve gönüllerini al. aile sana kırgın. çok üzmüşsün onları, bunu bilmeni isterim.

    hakan'ın babası hasan demir
    0533 482 5140

    hangi hakan'mı?
    (bkz: hakan bebeğe yardım edelim)

    hangi hakan mı?
    http://i.hizliresim.com/nrgzeq.jpg
    http://i.hizliresim.com/a2mve7.jpg
    http://i.hizliresim.com/yrwyba.jpg

    sana buradan kaç gündür ulaşmaya çalışıyoruz ama olmuyor, görmüyorsun.
    seni instagram'da mesajlara boğduk, üstelik hemen her fotoğrafının altına yorumlar bıraktık ama sen bunlarıda görmezden geldin. üstelik bırakılan yorumlardan çok sonraları farklı insanları cevaplamana rağmen görmezden geldin.

    sevgili ayşe,
    bende bir babayım. ben de senin gibi ebeveynim. ve benim çocuğum maalesef doğumsal kalp hastası. 3 defa kalbinden operasyon geçirdi. bizler çocuklarına daha çok bağlanan ve neredeyse üstlerine toz düşse saçları beyazlayan insanlarız. seninde çocuğunun canı yandığı zaman tansiyonunun yerle bir olduğunu çok iyi biliyorum.
    fakat bir aileye çocuklarının tedavisi için söz verip daha sonra ilgilenmemek hangi insani duygu ile bağdaşır? üstelik durumun hassasiyeti ortada.

    çok mu zordu instagram'da bir kez paylaşmak?
    veya çok mu zordu twitter üstünden paylaşmak?
    bak gazete köşesinde yaz demiyorum. kendi sosyal medya hesaplarından bahsediyorum.

    madem bir şey yapmayacaktın niye söz verdin ayşe?

    sana bu mu yakışıyordu ayşe??
    http://i.hizliresim.com/0mm8p8.jpg

    edit 1:

    ah be ayşe... ah be. keşke yalan söylemesen. bizi yalancı pozisyonuna sokmasan. daha güzel olmaz mıydı?

    http://i.hizliresim.com/0mm8p8.jpg

    bu da anne ile olan ve annenin sana yalvardığı fotoğraflar. senin sözler verdiğin fotoğraflar.
    http://i.hizliresim.com/nrgzeq.jpg
    http://i.hizliresim.com/a2mve7.jpg
    http://i.hizliresim.com/yrwyba.jpg

    hayatımın hiç bir döneminde yalana ihtiyaç duymadım, aksine bununla suçlandığım zaman bunu pek hazmedemem. yalana dolana ne gerek var ayşe.

    sana vakıfsın diyen olmadı, olmazda. sana derneksin diyende olmadı, e bu da olmaz.
    sen kendin aileye söz veriyorsun ve anneye diyorsun ki "ben sana yardımcı olacağım". bu mu senin yardımın?
    hadi yardımcı olmuyorsun bari insanları yalancılıkla suçlama.
    çoluk çocuk sahibi insansın, yaşından başından utan.

    mevzunun özü şu ayşe: sen bir söz veriyorsun, aile ümitleniyor ama daha sonrasında kayboluyorsun. bu etik mi? hadi bunu açıkla. hadi o anneye ve aileye yaşattığın ümit dolu dakikaların aslında sanal bir mutluluk olduğunu açıkla!

  • hakan bebeğe yardım edelim

    bugün büyük gün öncesinde son gün.
    öncelikle belirtmek isterim ki şu an 243.000tl güncel bakiye mevcut ve hedeflenen rakam 342.000tl.
    yani kampanya sonlanması için 99.000tl daha toplanması lazım.

    peki neden pazartesi büyük gün?
    kendimizce bazı sebeplerimiz var. mesela bankaların eft emirlerinin pazartesi günü hesaba yatacağı gibi. yurt dışından gönderilen bir çok miktarın pazartesi hesaba yatacağı gibi. ve tabi ki pazartesi günü gün içerisinde gelecek olan diğer bağışlar gibi.

    tahminimiz pazartesi sabahına minimum 285.000tl ile güne başlamak. bu rakam 09:15 sularında tam netlik kazanacak ve yine baba tarafından bana veya diğer arkadaşlarımıza bildirilecek, bizlerde buradan sizinle paylaşacağız.

    şayet bu düşüncemiz bizi yanıltmazsa pazartesi günü 305.000tl ile sonlanabilir ve salı günü kampanyanın son günü olabilir.
    ama biz hakan için 1 gün 1 gündür diyoruz ve bu işin pazartesi günü bitmesi için harekete geçiyoruz. evet doğru okudun pazartesi günü o hesapta 342.000tl genel toplamı görmek istiyoruz, bunu sizinde görmenizi istiyoruz.

    neler yapabiliriz?
    1- öncelikle bu entry'i beğenin ve pazartesi günü debe'de olmasını sağlayın. bu şekilde bir çok insan kampanyadan haberdar olacaktır. ve eş zamanlı olarak bağış miktarıda artacaktır.
    2- lütfen tüm sosyal medya kanallarınızdan bu kampanyayı paylaşın.
    3- ulaşabildiğiniz her kesimden insana ulaşın ve hakan için elinizi taşın altına sokun.
    4- "benim çok param yok" diye düşünme. kenarda kıyıda olan 1tl peşindeyiz biz. damlaya damlaya göl olur mantığının bilincindeyiz. o sendeki 1tl bizim için çok önemli.
    5- az veya çok, maddi olmasa bile manevi olarak senden destek bekliyoruz.

    sen yeter ki hakan'ı görmezden gelme!

    ***************************
    ***************************
    ***************************

    türkiye iş bankası hesap sahibi hakan demir

    tl hesabı ıban:
    ıban no: tr 940006400000112170521533

    usd hesabı ıban:
    tr150006400000212170282196

    eur hesabı ıban:
    tr790006400000212170282208

    yurtdışından göndereceklere adres gerekiyor ise:
    hasan demir adres: maden mahallesi peri sokak no 18 kat 3 sariyer ıstanbul.

    aile iletişim bilgileri;
    (baba) hasan demir: 0533 482 5140
    internet sitesi: http://www.hakandemir.info/
    facebook destek sayfası:https://www.facebook.com/…anbebekicinsendebiradimat
    mail adresi: biradim@hakandemir.info

    kampanya sosyal medya üstünde başladı ve galiba burada bitecek gibi görünüyor. değerli medya mensupları. sizin burayı deli divane takip ettiğinizi biliyoruz. neden destek olmadınız? niçin hakan'ı görmezden geldiniz? neden başınızı çevirip dilsiz ve kör şeytan gibi davrandınız? bu çocuğun ailesine niçin kendilerini ifade etmeleri için bir imkan tanımadınız? şurada 1 haftada toplanacak olan rakam siz destek verseydiniz çok daha kısa sürede toplanabilirdi.
    en çok dokunan ise ayşe arman oldu. evet ayşe sen kendini nasıl hissediyorsun bilmiyorum. yok, hayır bunu laf çarpmak adına değil gerçekten bilmediğim için "bilmiyorum" diyorum.
    ayşe senin duruşunla bağdaştı mı bu sence? (bkz: #57399733) ve hala onca çağrıya.. neyse, gerçekten neyse. umarım bundan sonra tutamayacağın sözleri vermezsin. çünkü bu verdiğin sözlerin yerine gelmemesi hakan 'ın ailesini inanılmaz üzmüş. bunu bil. artık bunu nasıl telafi edersin, o senin büyüklüğünün göstergesi olacak.

    hadi arkadaşlar, bu işi pazartesi bitirelim ve konu artık mutlu mesut şekilde kapansın. işin en basit ve kolay kısmı maddiyattı, esas mücadele bundan sonra başlıyor. haydi hakan, sanırım artık top sende. at ulan şu golü!!

  • hakan bebeğe yardım edelim

    lütfen bu entry beğenin. yarın debede durursa daha çok insanın görmesi sağlanabilir. debe zor ama yinede denemekten bir zarar gelmez. ya olursa?
    peşin edit: başlıkta bir çok kişi bu konuda mutabık. bunu beğenin diğer tüm yazılarımı eksileyin, gerçekten sorun değil.

    "hakan bebek 2.5 yaşında. doğumunun 3. gününde sarılık nedeniyle beyin felci geçirmiş.

    duyamıyor, konuşamıyor.
    ayrıca kronik akciğer hastası.
    yutma refleksi yok, karnından besleniyor.

    doktorların dediğine göre tedavi olmazsa 5 yaşına kadar yaşayabilirmiş. aileyle konuştum. aylık tedavi giderleri 15.000 tl ve aralıksız 1 yil tedavi görmesi gerekiyormuş. "

    facebook linkinde ayrıntıları var.
    https://www.facebook.com/…cinsendebiradimat/?_rdr=p

    bu da adına açılmış sayfa ve hesap bilgileri.
    http://hakandemir.info/

    edit: neler yapılabilir?

    arkadaşım,
    yılbaşında sevgiline hediye almak için ayırdığın para varya. heh o parayı hakan bebeğin yardım hesabına yatır ve yılbaşında sevgiline onun adına bir çocuğun hayata tutunması için yardımda bulunduğunu söyle.
    bu yardımın en güzel parfümden daha güzel koktuğunu,
    en pahalı takıdan çok daha görkemli olduğunu,
    onun adına bir çocuğa iyilik yapmanın ise tarifsiz bir duygu olduğunu söyle.
    havale veya eft yaparken açıklama kısmına sevgilinin ismini yaz ve sevgiline bu işlemi gerçekleştirdiğin dekontu hediye et.
    siz hayatınız boyunca verdiğiniz en güzel hediyeyi vermiş olun. sevgiliniz ise bugüne kadar aldığı en güzel hediyeye kavuşsun ve bunu hayatı boyunca unutmasın.

    bu arada az önce baba ile facebook'tan kısa bir yazışma gerçekleştirdik.

    --- babadan mesaj var ---

    hepinize çok teşekkür ediyorum güzel insanlar oglumu iylestirecez ınsallh rabbim ayağınıza taş değdirmesin

    --- babadan mesaj var ---

    ayrıca: "şuan sabahtan beri toplam 2 bin oldu 45 bin lazım 3ay icinde. yani bir sene içinde 347bin toplanması gerekiyor ameliyat olup duyabilmesi için birde bi kaç sene iyi bir tedavi gorebilmesi için 5 yaşına kadar iyi bir tedavi olabilirse çok iyi konuma gelecek başını tutabilecek en önemlisi ağzından yemek yiyebilecekçok zor benim oğlum bırakın ağzından yemek yemeği şuanda ağzından içmek için suya muhtaç."

    bu uyarıya dikkat lütfen. yılbaşı gelmeden bu paranın çok daha üstü toplanır burada. hadi hanımlar beyler pamuk eller cebe!