Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. israil'in bm çadır kampını bombalaması

    yahudilerin uluslararası mahkemelerde yargılanacağı bir soykırım suçudur. bütün dünya şahit oluyor bu vahşete.

  • 2. 27 mayıs 2024 galatasaray şampiyonluk kutlamaları

    düşünsene fenerbahçelisin, dün geceyi unutmak için balkona efkar sigarası içmeye çıkmışsın, karşında gökyüzünde bir anda icardi gol sevinci beliriyor.

    tam kafayı yemelik. *

  • 3. filistin'in seküler türklerden destek görmemesi

    seküler türkler de haksız yere ezilirken filistin ve güçlü müslümanlardan destek görmediği içindir.

  • 4. okan buruk'un kutlamalarda küfür etmesi

    bir galatasaraylı olarak tasvip etmediğim görüntülerdir, sen teknik direktörsün yakışmaz, senin taraftara örnek olman gerekir, fbliler de bize küfürlü tezahürat yapıyor diyenler olacaktır, o onların terbiyesizliğini gösterir yanlışa yanlışla karşılık verilmez.

  • 5. ergin ataman

    basketbolun fath terim'i olması için fatih terim'in 3 farklı ülkede avrupa'nın en büyük kupasını 4-5 kez alması gerekir.

    bu açıdan kendisi şu anda futboldan sadece carlo ancelotti ile kıyaslanabilir.

  • 6. 1 milyon liraya ameliyat yapan doktor

    duyunca şaşırmadığım olaydır. ankara'da memorial hastanesini arayın sorun, ameliyatların ücretini. milyonlar havada uçuyor amk. idari biriminde bizzat arkadaşım var, çantayla para getiriyorlar, elden. sağlık sektöründe olan birisi olarak tek isteğim, elden ayaktan düşmeden siktir olup ölmek.

    sağlık sektörü leştir

  • 7. 2023 2024 sezonu şampiyonu galatasaray

    çok farklı şampiyonluklar gördüm; denizli, nonda'nın golü, kadıköy'deki şampiyonluk ama bu senenin şampiyonluğunun yeri gerçekten çok ayrı. her türlü iğrençliğe, tehdide, adam kayırmaya, algıya, komik istatistik hesaplarına ve türlü türlü ali cengiz oyunlarına rağmen; tarih yine galatasaray'ı şampiyon yazıyor. niye biliyor musunuz? çünkü iyiler sonunda mutlaka kazanır. (büyük harflerle ve gülerek*)

    önümüzdeki sene bu günlerde şu başlıkta olmak dileğiyle: (bkz: 2024 2025 sezonu şampiyonu galatasaray)

  • 8. meral güven

  • 9. fenerbahçe

    "bu ülkede fetöye karşı ilk karşı gelen sivil toplum örgütüdür fenerbahçe."

    hayırdır kardeş nerede karşı geldiniz?

    başkanınız fetöcü savcılarla dereağzı tesislerinde halı saha maçı yapıyordu.

    maçta rakip oldular herhalde orada karşı geldiniz.

  • 10. hadise'nin külotla 10. yıl marşı söylemesi

    hadise abla sen marşı çok yanlış anlamışsın.
    marşta çıktık açık alınla deniyor, donla çıktık denmiyor.

  • 11. ali koç

    bu adamın en buyuk sansı taraftarın zeka seviyesi. yukarıdaki entrylerde hala fb nin sampiyonlugunun gasp edildiğine inandırılmış zombiler gördüm. adamın kitlesi bu yani. gs taraftarı ise mazeret lakırdı dinlemez. basarı yoksa kapıyı gösterir. parası var diye başkana yalakalık yapmaz. anladın?

  • 12. mauro icardi

    icardi: "ben galatasaray için çok fazla parayı reddettim. camia için. taraftar için. yönetim için. hocam için. galatasaray için. seneye de burada olacağım. 5. yıldız için mücadele edeceğiz. galatasaray zaten çok büyük. galatasaray'ı daha da büyük yapacağız." (gs tv)

  • 13. gs şampiyonluğunu kimsenin sallamaması

    sebebi muhtemelen şu olan sallamama hâli, emin olun birçok galatasaray'lı tam olarak bu modda.

    görsel

  • 14. bireysel silahlanmanın önü açılırsa alınacak silah

    mpt76 veya mpt55

    mevcut durumda bulundurulabilen ve taşınabilenden zaten var*

    edit: bireysel silahlanmanın önünü açmak düzgün vatandaşın yasal yollardan silah sahibi olmasını kolaylaştırmak demektir. hali hazırda ulusal ve uluslararası konjonktür düşünüldüğünde ve ülkede 10 bin liraya cnc imalat tabancaların kaçak yollardan ite, köpeğe, hırsıza, uğursuza peynir ekmek gibi satıldığı göz önünde bulundurulduğunda silah sahibi olmamak daha riskli.

  • 15. kimin şampiyon olduğu umrunda olmayan insan

    insanların kendisiyle zerre alakası, faydası olmayan bir şey için nasıl bu kadar sevinip üzülebildiklerine anlam veremeden izlemektedir. benimdir.

  • 16. 38 haftada 99 puan toplayıp şampiyon olamamak

    (bkz: ama yine de iyi ilerledim)

  • 17. ismail kartal

    gönüllerin şampiyonunun hocası. gönüllerin kupasını aldı. ha bi de başka bir şey daha aldı. neyse…

    kendi kıçını kurtarıp yeni sözleşme almaya yönelik konuşmuş resmen basın toplantısında. saygısız biri. spor adamı asla değil. insan rakibini tebrik eder. klasik ali koç dönemi fenerlisi. ağlak, vizyonsuz, zavallı.

  • 18. bankta oturan kızın üstüne işeyen göçmen

    mültecilerin istila ettikleri ülkelerin insanlarına, özellikle de kadınlarına karşı bakış açılarını özetleyen görüntülerdeki başrol oyuncusu.

  • 19. kendin hakkında gereksiz bir bilgi bırak

    aşırı öfkelenince kendimi kontrol edemiyorum

  • 20. galatasaray

    bugün şampiyonluk maçında skor 0-0 iken net penaltısı hakem ve var tarafından her zaman olduğu gibi görmezden gelinmesine rağmen, hem rakiplerini hem hakemi yenen takımım..

    kadrolu var hakemleri, hissiyat penaltıları ile yarışta tutulanlar kendi hayal dünyalarında şampiyonluklarını kutlamaya devam edebilir.

    evet galatasaray evindeki maçta çok kötü oynadı ve maçtaki tek şutla -ki o golü galatasaray, fenerbahçe'ye atsa bu nasıl gol, kaleciye faul var, operasyon diye camia ve medya olarak ağlayacaktınız..- rakibine mağlup oldu da 2 sezonda 4 maçta rakibine 1 isabetli şut çekebilenler, bir maçı kazandı diye ne güzel seviniyor be..

    rakibi ucuz penaltılar ile yarışta tutuldu, yöneticileri sıradan vatandaşın ağzından çıksa adli ceza alacağı sözleri sarf edip ceza almadı, futbolcuları adam dövdü, 4k çekimde maç sonu taraftarı ile küfür etti, yayın açıp bir daha küfür etti, s.k.ni t.şş.ğını gösterdi 1-2 maç göstermelik ceza aldı..

    şımardıkça şımardı, o yüzden gerçeklik algısını yitirdi.

    biz bugün ve yarın şampiyonluğu çılgınlar gibi kutlarız, sonra yeni sezona hazırlanmaya başlarız.

  • 21. çağla tuğaltay cinayeti

    1997 yılında paralel evrende işlenmiş olan ve astral seyahat esnasında tüm detaylarına vakıf olduğum fakat 26 yıl boyunca çözülememiş bir cinayet vakasıyla çok benzerdir. şimdi sizlere o astral seyahatte tüm ayrıntılarını dikkatle takip ettiğim cinayeti ve nasıl çözüldüğünü anlatacağım.

    yıl 1997, yüksekdağ ailesi kendi halinde esnaf bir aile olarak istanbul'un feriköy semtinde hayatlarını devam ettiriyordu. dört kişilik çekirdek bir aile olmalarının yanı sıra, yaşadıkları muhit gereği komşulukları da aileye dahil olan, o özlenen ilişkilerdendi. ailenin tek kızı olan 18 yaşındaki damla, semtlerine çok yakın bir üniversitede, okul öncesi öğretmenliği bölümü 1. sınıf öğrencisiydi.

    oğulları türker ise 22 yaşında, erzurum atatürk üniversitesinde çalışma ekonomisi alanındaki yüksek lisans eğitimine devam ediyordu.

    anne lale ışık yüksekdağ, kendi halinde bir ev hanımı ve komşuluk ilişkileriyle sıradan yaşantısını sürdüren bir kadındı.

    baba halil yüksekdağ ise, evlerine çok yakın bir konumda oto yıkama işletiyordu.

    2 haziran 1997 pazartesi günü, damla'nın annesi lale ışık hanım, damla'ya o gün psikiyatri doktoruna 15:29'da randevusu olduğunu ve gecikmesi durumunda kendisini merak etmemesi gerektiğini söyledi. damla okuluna gittikten sonra, baba halil yüksekdağ da işyerinin yolunu tutmuştu. anne lale ışık hanım ise, doktor randevusuna vakit olduğu için, komşu ziyaretine gitmişti. ancak her zaman öğleden sonra gerçekleşen komşu ziyaretleri, o gün için saat 11 sularında enteresan bir biçimde gerçekleşmişti. lale ışık hanımın ziyarete gittiği komşusu, aynı zamanda lale ışık hanımın evlerinin bir de yedek anahtarına sahipti. o dönemlerde hepimizin yedek anahtarını verdiği komşuları vardı.

    daha sonra anne lale ışık hanım, doktor randevusu olduğunu söyleyerek 12:59 gibi evde temizlik yapmak ve doktor randevusuna hazırlanmak için komşunun evinden ayrıldı ve kendi evlerine geldi. ardından ise 13:59 ve 14:29 saat aralığında evden dışarıya çıktı.

    damla ise, okulundan çıkmış ve arkadaşlarıyla ayaküstü bir hediyelik eşya dükkanına uğrayıp oradan da evinin yolunu tutmuştu. bu esnada anne lale ışık hanımın başına bir ağrı girdi. bu ağrı öyle sıradan, her zamanki gibi bir ağrı değildi. bir şeyler ters gidiyor diye düşündü ve damla'nın, okula götürmesi yasak olan cep telefonunu ve ev telefonunu aramaya başladı. ancak lale ışık hanım, damla'nın okuldan gelme saati olmamasına rağmen o saatlerde yalnızca baş ağrısına dayanarak mı böyle bir arama yapmıştı?

    damla, apartmandan her zamanki adımlarıyla evlerine doğru basamakları tırmanıyordu. görünürde ise rutinin dışında hiçbir şey yoktu. damla'nın arkasından kimse de gelmiyordu. çünkü öyle olsaydı, apartman kapısının tekrar açılması gerekirdi yahut da damla, kapıyı yaylı bir sistemin kapatacağını bildiğinden, geç kapanması durumunda dikkatini çekerdi.

    damla nihayet evinin kapısına geldi. üst kilidin açık olduğunu fark etti, daha sonra alt kilide yöneldiğinde şaşırdı. çünkü annesi lale ışık hanım'ın eve geldiğini ve bu yüzden kapının açık olduğunu düşündü. kapıyı yarım anahtar çevirme hamlesiyle açtıktan sonra, içeriye doğru birkaç adım attığında şaşkınlığını gizleyemedi. çünkü o gün o saatlerde evde olmayacağını bildiği, erzurum atatürk üniversitesinde yüksek lisans eğitimi alan abisi türker yüksekdağ vardı karşısında. öfkeliydi. sinirleri çok bozulmuştu. "ben sana demedim mi o itle görüşmeyeceksin diye" öfkesini kusuyordu. damla ise "bıktım senden, yeter artık benim hayatıma karışma" diyerek kendi odasına yönelmiş bir biçimde tepki gösteriyordu. ancak türker'in gözü dönmüştü. mutfaktan kaptığı bıçakla, damla'nın odasına koştu. damla'nın günlüğünü alıp okuduğu yere doğru, yani kendi odasına doğru damla'yı ittirerek ilerliyorlardı. bu esnada türker, öfkeli ithamlarla nida ediyordu. öfke kontrolü olmayan türker, bir yandan damla'nın günlüğünü işaret ederken, diğer yandan da bıçağı damla'nın arkasından bir tehdit unsuru olarak kullanıyordu. ne olduğunu anlamadan, bıçak bir anda damla'nın ensesinde yara açmıştı. ardından ellerini boğazına götüren damla, ikinci bir yaranın da muhatabı olacaktı.

    türker korkmuş ne yapacağını şaşırmıştı. damla ölmez de hayatta kalırsa, bu yaşananları anlatacaktı. oracıkta damla'yı öldürdü. ancak türker'in bu cinayeti işlerken eli kesilmişti ve herkes onun o gün erzurum'da okulda olduğunu biliyordu.

    bir şeyler yapmalıydı.

    ev telefonundan babası halil yüksedağ'a ait dükkanın sabit telefonunu aradı. telefona babası çıkmamıştı, babasını istedi. halil yüksekdağ telefonu aldı ve türker'in kendisine "baba çabuk eve gel" demesi üzerine olayı öğrenmeye çalıştı. "baba vakit yok çabuk eve gel" ısrarından sonra telefonu kapattı ve dükkanına çok yakın bir lokasyonda olan lale ışık hanımın bulunduğu poliklinik'ten lale hanımı ve arabayı alarak hızla eve doğru yol aldı. eve ulaştıktan sonra etrafı iyice kolaçan etti. tedirgin ve sessiz adımlarla eve çıkıp manzarayı gören halil bey, zaten tenha olan taraftaki giriş yoluna yakın şekilde bıraktığı arabayı işaret ederek, "annen arabada, sessizce çık hiçbir yere dokunma" diyerek türker'i evden gönderdi.

    bu yaşanan olayın karmaşayla birlikte okları başka yöne çevirmesinin tek bir yolu vardı. o da tecavüz amacı. halil yüksekdağ, bu plan üzerinden uygulamaya koyuldu. damla'nın cansız bedenini müstehcen bir görünüme kavuşturdu. sanki biri yahut da birileri tecavüz emeliyle eve girmiş ve zavallı kızı bu amaçla öldürmüştü. baba halil yüksekdağ, türker'in elinin kesik olduğunu bildiği için, bazı halılar, kan damlamış olma ihtimali olan damla'nın gri renkli spor ayakkabısı dahil olmak üzere tüm riskli eşyaları da işi bittiğinde götürmeliydi.

    öyle de oldu.

    baba halil yüksekdağ, olay yerinde ne kadar riskli materyal görüyorsa, tecavüz süsü verdikten sonra toparlamıştı. ardından gidip lavaboda ellerini yıkadı ve hızlıca dükkanına geri döndü. ancak unuttuğu bir şey vardı. ellerini yıkamış olmasına rağmen, kanlı materyalleri olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştığı esnada eline yeniden kan bulaşmıştı. dokunduğu apartman kapısında az miktarda bile olsa kurumuş kanlı parmak izine rastlanacaktı. bunun için ne yapacağını da düşünmesi gerekiyordu.

    bu esnada anne lale ışık ve türker, dikkat çekmemesi açısından başka bir semtte cinayet esnasında oluşan kesiğe pansuman yaptırıyorlardı. ardından da otogarın yolunu tuttular. türker apar topar erzurum'a doğru yola çıktı ve lale ışık hanım otogardan eşinin dükkanına döndü. hızlı adımlarla psikiyatri doktorunun bulunduğu polikliniğe geçti.

    ardından lale ışık hanım, kendi evlerinin yedek anahtarının bulunduğu komşularını aradı. damla'ya ulaşamıyorum anahtarı alıp eve girip bakar mısın dedi. panikle anahtarı alıp damla'ların evine giren komşu, damla'nın kanlar içerisindeki cansız bedenini buldu. yaşadığı korku ve dehşetle birlikte aynı ikamette bulunan diğer komşularını da durumdan haberdar etti. polis raporlarına göre komşunun damla'nın kanlar içerisinde bulunduğunu anne lale ışık hanıma iletmesinden sonra, lale ışık hanım ve baba olay yerine beklenenden çok daha sonra gelmişti.

    komşu polisi aradı ve polisler olay yerine intikal ettiler. ardından olay yeri inceleme ekipleri de intikal etti. hemen akabinde ise anne lale ışık hanım ve baba halil bey de olay yerine geldiler. halil bey olay yeri incelemenin onlardan önce geleceğini hesaba katmamıştı ancak şansı yaver gitti. halil bey, olay mahallinde türker'e ait bir bulguya rastlanmasından çok korkuyordu. apartmana gelene kadar gücü ve kuvveti yerinde olan baba halil beyin gücü ve dermanı kesildi. merdivenleri, hiçbir basamağı atlamadan sürünerek çıkıyordu. evlerinin olduğu kata ulaştığında ise kapıda bekleyen polisleri gördü. gücü tekrar yerine gelmişti aniden. kapıdaki polisleri ittirerek evin içine girdi. olay mahallinde bir taşla iki kuş vurması gerekiyordu. birincisi, türker elini kestiği için o anda evdeki dolapları ve kapıları ellemiş olabileceğiydi. şüpheli arıyorum gerekçesiyle evdeki tüm dolaplara ve kapılara dokundu. damla'nın cansız bedenine dokunarak ellerine bulaştırdığı kan ile sırasıyla evde dokunulabilecek her yere dokunmuş ve olası riskleri bertaraf ettiğini düşündükten sonra ellerini yıkayarak olay yerini terk etmişti. böylece ikinci kuşu da vurmuş olan halil beyin, bu saatten sonra apartman kapısındaki kanlı parmak izinin kendisine ait olması dikkat çekmeyecekti. ancak kafasında hala derin bir şüphe ve korku vardı. türker'in evde parmak izleri bulunacaktı.

    bunun için de şansı yaver gidecek ve üstesinden gelecekti.

    aklına çok yakında oturan komşuları geldi. bu komşuları o dönemde muvazzaf emniyet müdürlerinden biriydi. hiç vakit kaybetmeden aradı. emniyet müdürü çetin bey olay yerine gelip göz attıktan sonra gereken yönlendirmeyi yapacaktı.

    halil bey ve emniyet müdürü komşuları, meseleyi konuşmaya başladılar.

    halil bey söze girdi; "çetin bey başımıza büyük bir felaket geldi. kızım damla'ya tecavüz etmek için eve girdiklerini gördünüz. türker hasta olduğu için hafta sonu evdeydi, şimdi arkadaşlar türker'in parmak izini falan bulup ortalığı ayağa kaldırmasınlar. siz arkadaşlara uygun bir dille durumu anlatın, çocuk zaten perişan olacak öğrenince, bir de adı böyle bir olayda geçerse kendi canına kıymasından korkuyorum, evladımın biri gitti, diğerine sahip çıkalım, ne olur siz bir şey yapın." dedi.

    çetin bey ikna olmuştu. karşısında yıllardır komşusu olan acılı bir baba ve şüpheli sıfatıyla yargılanması an meselesi olan biricik evladı türker vardı. türker çoklu kişilik bozukluğuna sahip olduğu için çevresinde çok efendi bir insan olarak bilinirdi. tecavüz girişimi olduğuna dair olay yeri görüntüsü ve komşu olan acılı babanın durumu göz önüne alındığında, çetin bey türker'den hiç şüphelenmemişti ve müdahale etmek için gecikmedi. kendilerine polis sorgusunda bunun sorulmayacağını garanti ettiler. ancak hala olası riskli durumlar vardı. birilerinin cinayetten haberdar olup, türker'in o gün okulunda olmadığını öne sürmesi ya da olay günü olay yerinin yakınlarında olduğunu söylemesi gibi. tecrübeli emniyet müdürü komşu, bu konuda da fikir vermişti. mümkün olduğu kadar dile getirmeyin, ancak birilerini kızdırmak yerine, olur da sorulursa, olay günü sabah yolcu ettiğinizi yarım ağız söyleyin, unutulduktan sonra bunu söylemenize gerek yok demişti.

    ardından çetin bey, yukarıya çıktığında evin ortasına gelerek, "maktulenin ağabeyi türker hafta sonu buradaymış, geldiğinde onun da görüşüne başvuralım, gerekirse çağırıp ifadesini alalım" diyerek, olay yerinde inceleme yapan ekipleri hiç şüphelendirmeyecek ve türker'in zaten o evde parmak izinin çıkabileceğini, bunun normal karşılanması gerektiğini profesyonelce dizayn edecekti.

    artık olay yerindeki parmak izleri kaybolmuştu yahut da kaybolmak üzereydi. tam da bu sıralarda emniyet müdürü olan komşu çetin bey, türker'in olay günü elinde sargı olduğunu, ailenin bunu gizlemek için kendisinden yardım istediğini fark etti. korkunç bir şekilde şüphelenmişti, ancak yapacak hiçbir şeyi kalmamıştı. çünkü olay günü olay yerinden türker'in parmak izi çıksa bile, bunun normal olduğuna dair tüm kanıyı oluşturmuştu. elinden hiçbir şey gelmiyordu. polis raporlarında sürekli "olay esnasında erzurum'da olan türker" ifadeleri yer alıyordu ve buna kendisi de dahil olmak üzere hiç kimse itiraz etmemişti.

    medyada cinayetin detaylarına dair dolaşan uydurma tecavüz bulgularını ne dosyaya bakan birimler, ne olayla ilgilenen savcılık ne de çetin bey çıkıp yalanlamıyordu. çünkü çok büyük bir hata vardı ortada ve medyanın, tecavüz amaçlı bir saldırı olduğu yönündeki propagandasına devam etmesi gerekiyordu. kimse müdahale etmedi.

    çetin beyin bu hamlesi, bu dosyanın çözülmesini ve katilin yakalanmasını neredeyse imkansız hale getirmişti. çetin bey olayın üzerinden bir süre geçtikten sonra bu yaptığına çok pişman oldu. çünkü gerçeği fark etmiş ancak yaptığı bu büyük hatanın artık geriye döndürülecek hiçbir tarafı kalmamıştı. kendisi de artık biliyordu ki; 1 değil 1001 ekip bile aynı anda görevlendirilse, asıl katile ulaşılması neredeyse imkansızdı.

    fakat öyle olmadı.

    cinayetin çözümlenemediği 27 yıl içerisinde çok çeşitli ifadeler ve beyanlar verilecekti. özellikle anne lale ışık hanımın, televizyon programlarından birinde verdiği beyan, çok dikkat çekmişti.

    cinayetin üzerinden 27 yıl geçtikten sonra, o zamana kadar hiç gündem olmadığı kadar gündem olmuştu bu cinayet. en nihayetinde dosya, kamuoyu baskısıyla birlikte deneyimli ve üst düzey eğitim almış bir ekibe verilecekti.

    ekip dosyayı büyük bir dikkatle ve hiçbir ayrıntısını atlamadan, adeta dosyayı ezberleyerek işliyordu. incelemeyi 7 ay gibi bir sürede tamamladılar.

    dosyayı devralan savcılık incelemenin ardından hemen harekete geçti. olay günü olay yerinde inceleme yapan ekipte görevli olan memurları ifadeye çağırdı. soruşturma hiç olmadığı kadar derinleşmişti.

    ifadeler arasında en dikkat çekeni, komşu emniyet müdürü çetin beyin de adının geçtiği ifadeydi.

    ifade veren dönemin olay yeri inceleme polisi m. h. şöyle diyordu:

    "olay günü biz olay yerinde inceleme yaparken ve bulguları toplarken, o dönem adını sonradan öğrendiğim, emniyet müdürlüğü yapan çetin bey yanımıza geldi. maktulenin ağabeyi olan türker'in hafta sonu evde olduğundan bahsetti. biz de o gün evden alınan donelerde ağabeyin parmak izinin olmasının normal olduğunu düşünerek bunu incelemedik, ancak o güne dair alınan parmak izlerinin bir kopyası hala adli emanette duruyor." şeklindeydi.

    ifadenin ardından hemen harekete geçen savcılık, adli emanetteki parmak izi bulgularını istedi. ancak adli emanetten gelen bulgularda, türker'in parmak izine rastlanamadı. savcılık, adli tıp kurumuna, olay yerinden alıkonulan materyallerin üzerinde, aile fertlerine dair bir bulgu olup olmadığını yazılı olarak sordu. adli tıp kurumu verdiği yanıtta savcıyı ve soruşturmayı yürüten ekibi adeta şoka uğratmıştı.

    yanıt, "olay günü olay yerinden ele geçirilen ve el konulan eşyalar üzerinde yapılan incelemede, aile bireylerinin tamamının parmak izi bulgularına rastlanmış olup, olay yeri inceleme ekibinin beyanları ve tecavüz girişimi olduğuna dair bilirkişi kanaati nedeniyle, şüpheli bir duruma rastlanmamış ve aile bireylerinden yeniden bir parmak izi donesi alınmasına gerek görülmemiştir, karşılaştırma yapılma ihtiyacı görülmemesi nedeniyle dosyaya eklenmemiştir." şeklindeydi.

    savcılık ve soruşturmayı yürüten ekip, cinayeti nihayet çözmüştü. yıllardır başka yere bakan gözler, doğru noktaya döndüğünde çok fazla zorlanmamıştı.

    daha sonra resmi ifadeler ve televizyon programlarındaki beyanlarlara hakim olan savcılık, ağabey türker, anne lale ışık, baba halil yüksekdağ ve dönemin emniyet müdürlerinden yakın komşu çetin beyin gıyabında yakalama kararı çıkardı. kuvvetli delil gerekçe gösterilerek, yüksekdağ ailesi ivedilikle tevkif edildi.

    resmi ifadelerdeki türker'in olay anında olay yerinde olmadığına dair iddiaları, tutarsızlıkları ve evde türker yüksekdağ'a ait parmak izine rastlanmış olmasını somut bir kanıt olarak kabul eden savcılık, sorguda tüm bunları soracaktı.

    sorguya alınan çetin bey, o gün yaptığı hatayı ve yaşananları tek tek anlattı.

    çetin bey'le eş zamanlı olarak sorguya alınan türker yüksekdağ, lale ışık yüksekdağ ve halil yüksekdağ, suçlamaları reddetti.

    kısa bir süre sonra çetin beyin o gün yaşananları itiraf ettiğini öğrenen tutuklu bulunan yüksekdağ ailesi, baskılara daha fazla dayanamayarak suçunu itiraf etti.

    görülen duruşmada;

    emekli emniyet müdürü çetin bey 11 yıl 4 ay, baba halil yüksekdağ 13 yıl, anne lale ışık 5 yıl 9 ay ve türker yüksekdağ ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılarak cezaevine gönderildi.

  • 22. 5 yıl komada kaldıktan sonra istenecek ilk yemek

    yiyemeyeceğin yemektir... 5 yıl komadan sonra ancak kaşıkla sıvı-püre beslenmeye başlarsın...

  • 23. ateistlerin inancı olanlara karşı saygısız olması

    o kadar haklısınız ki oysaki dindarlar öyle mi, kendi dinine aykırı bir şey yapanı taşlarlar; kendi dinine mensup olmasına rağmen mezhepi farklı insanların evlerini kundaklar; bir cuma namazı sonrası birçok aydının bulunduğu oteli allahu ekber diyerek ateşe verirler, toplumsal baskının alasını yaparlar, kutsal kitapları dinsizlerin ve diğer dinlerin katlini vacip kılar. hristiyanı kadını cadı diye yakar, dinsiz bilim insanlarını engizisyon mahkemeleri aracılığıyla idam eder; yahudisi kendini üstün ırk atfeder bütün dünyanın içinden geçer, nepotizmin alasını uygular, vadedilmiş topraklar için gözünü kırpmadan bir sürü insanı öldürür. ah sizi pislik ateistler!

  • 24. tanımadığı kadına kaldırım taşıyla vuran adam

    olay istanbul’da yaşanıyor. özcan mercan kaldırımda yürürken daha önce hiç görmediği, tanışıklığı olmadığı, rastgele bir genç kızın kafasına kaldırım taşıyla vuruyor. o gün geliyor ve 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılıyor. kaldırımda yürürken dikkatli olmanızda fayda var çünkü şahıs şu an serbest ve sizinle birlikte aynı kaldırımda yürüyor olabilir. birileri, nasıl olsa ceza almıyorum diyerekten kafanıza sert bir şeyle vurabilir. unutmadan, twitter'da, burada yazdıklarınıza dikkat edin. yazdıklarınızdan dolayı 3 yıl yiyebilirsiniz. temkinli olmakta fayda var.

    haber linki :
    https://x.com/…natiklama/status/1795020016603054199
    https://x.com/…kwebhaber/status/1795018019850101161

    ek olarak :
    hiç tanımadığı üniversiteli genci bıçakladı, serbest kaldı; "4 kişiyi daha bıçaklamış
    babasını 3 yerinden defalarca bıçaklayan adam serbest bırakıldı
    barışma teklifini reddeden eski eşini bıçakladı, serbest kaldı
    eski eşini 6 yerinden bıçaklayan sezgin a. adlı erkek serbest!
    ablasının sevgilisini sokakta bıçakladı! adli kontrolle serbest bırakıldı
    bıçak ve kazmayla yaralamıştı! serbest kaldı
    'küfür' uyarısı yapan genci bıçakladı, serbest kaldı
    istesem öldürürdüm, suç kayıtlarıma bakınca anlarsınız' diyen sanığa tahliye
    taksi şoförünü bıçaklayan çocuk serbest kaldı
    ümraniye’de araç sürücüsü motosikletliyi 7 yerinden bıçakladı, serbest kaldı
    yol kesti, tehdit etti, bıçakladı: çakarlı maganda, "iyi hal indirimi" alarak serbest kaldı.
    banaz'da görevliyi 6 yerinden bıçaklayanlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
    adana'da boğazı kesildikten sonra altınları çalınan kadının katilleri mahkeme sonucunda 'adli kontrolle serbest' kaldı.

  • 25. kadınlardan %99 cevap aldıran giriş cümleleri

    -slm kadın dövüyorum ve kekoyum.

  • 26. 27 mayıs 2024 istanbul depremi

    hiçbir şeyin habercisi falan olmayandır.

    lütfen buraya yazarken deprem anksiyetesi olanların da yazdıklarınızı okuyabileceğinin farkında olarak yazın.. bu kadar küçük depremlerin büyük bir depremin öncüsü olabileceği kanıtlanmamış. kaldı ki deprem ülkesiyiz, sürekli minik minik depremler olmasına alışmış olmamız lazım artık..

    ekleme: depremde evin sallanıyor olması evin dayanıksız olduğunu göstermez. aksine bazı durumlarda bir avantaj bile olabilir çünkü ev esnedikçe daha zor yıkılıyor. örneğin okulumun binası koridorda birisi yürürken bile hafif sallanır ama iki yüz yıldır çok büyük depremleri hasarsız atlatmıştır. bundan dolayı fazladan endişelenmenize gerek olduğunu sanmıyorum.

    deprem uzmanı değilim, yalnızca çok uzunca bir süre deprem korkusundan uyuyamamış biri olarak araştırdıklarımdan aklımda kalanları yazıyorum..

  • 27. thy'nın a milli kadın voleybol takımı açıklaması

    tvf'den cevap gelmiş esas teşkil eden kısmını alta yapıştırdım:

    "federasyonumuz, bağlı olduğu mevzuatlar gereğince business class bilet alamamaktadır. söz konusu abd seyahati öncesinde 17.05.2024 tarihinde kafilemizin seyahat listesi hem yazılı hem şifahen thy ile paylaşılarak özellikle kabin yükseltme (upgrade) konusunda destek istenmiştir.

    "thy, talebimize istinaden tvf’nin tüm faaliyetlerine yönelik tüm bir sene içerisinde sadece 20 kişi için uçak müsaitliğine göre kabin yükseltme hakkı olduğunu ve bu işlemin uçuş öncesi müsaitlik durumuna göre gerçekleştirilebileceğini bildirmiştir. takımımızın 26.05.2024 tarihindeki uçuşunda takım kafilemizden hiç kimse kabin yükseltme hakkından faydalanmamıştır."

    yorumsuz...

  • 28. 450 avm'nin iflasın eşiğinde olması

    artık mağazalar ürün deneme noktalarından öteye geçemiyor insanlar için de ondan batıyorlardır.

    ürünü dene, numarasına ve rengine karar ver, internetten sipariş geç.

    sıkıntı çıkarsa yine de ürünün mağazasında işlem yapabiliyorsun.

    bir ürün sitesinde, mağazasından çok daha avantajlı şekilde (peşin fiyatına çokça taksit, ücretsiz kargo, yüksek miktarda indirim) satılıyorsa bu durumun oluşması kaçınılmazdır.

    kimse ay ama olur mu onlar da kira ödüyor, adam çalıştırıyor, faturaları var gibi argümanlar ile gelip sizden alışveriş yapmaz. çünkü herkes kendi canının derdinde.

    küçük esnaftan tek farkları vergi veriyor olmaları, haricinde onların batmasında da bir problem yok.

    bu ülkede konak pier'in içerisindeki mağazalar boş, içeride incik boncukçu iş yapabiliyor sadece. konak pier izmir'de manzara ve konum açısından bulabileceğiniz en nadide yerlerden biri olmasına rağmen gazete kağıdı ile kapatılmış mağazalar doluyken. otoban yanına dikilmiş avm'ler ayakta duramamış kime ne.

    sinema ve yemek için gitmeye kalksan 2 kişi 2 bin liradan aşağıya çıkamıyorsun. nasıl ayakta tutalım seni, sevgili avm'ler.

  • 29. ankaragücü

    ankara'nın çirkef takımıdır. hakettikleri yer bursa'nın yanıdır.

    ankara'nın gerçek takımı kırmızı kara gençlerbirliği dir.

  • 30. izmir narlıdere orman parkında görülen kara yılan

    beyaz yılana beyaz yılan diyo musun seni ırkçı pislik?

  • 31. 26 mayıs 2024 real madrid panathinaikos maçı

    maç boyunca ergin ataman'ın adını ağzına almayan ssport spikeri ve yorumcu ibrahim kutluay,maçı panathinaikos kazandığını anladıkları andan itibaren son 5 dakikadır ergin ataman güzellemesi yapıyor.hem fenerbahçe'nize hem ssport'a çok güzel geçirdi ergin ataman. helal olsun sana ergin hocam,büyük adamsın.

  • 32. kadınların yalnız kalma nedenleri

    bi kadın güzel ve aurası yüksekse biraz da zeki ise genellikle yalnızdır. tercih edilmediği için değil. kendisinin farkında olduğu içindir. hiçbir anlamda ortak paydada buluşamayacağı insanı yük etmemeli kimse kendine.
    4/4 olsun arayışı değil. para var ahlak yok. tip var zeka yok. zeka var erillik yok. kiminde hiçbiri yok* sevgilisi varken yazan ahlaksızlara hiç değinmiyorum bile.

    böylesi olacaksa hiç gerek yok. içinize sinmeyen kimseyi almayın hayatınıza. çünkü kurtulması çok zor oluyor.*

  • 33. menzil şeyhinin oğlunun teslası

    bir de peygamber bir hurma ile oruç açıyordu diye ortalıkta hadis anlatır bu yavşak tipler.

  • 34. ebrar karakurt'un türk hava yolları'na iftirası

    troller thy sarmış imam hatipli havayolları yönetmek nedir bilmeyen abilerinin kurtarmak için ultra mesaideler. thy min meshur lafını unutmamak lazım selam ve dua ile

  • 35. okan buruk

    şu herif yabancı olsa herkes tapınıyordu. galatasaray'a öyle havadan gelmedi galatasaray takımını yönetmeyi sonuna kadar hakederek geldi. gittiği her takımda çok başarılı oldu. akhisar'la kupa aldı başakşehir'le şampiyon oldu. 2 sezondur galatasarayla şampiyon oluyor. bir daha 102 puan toplayabilen hoca olur mu bilmiyorum. inanılmaz bir başarı. eğer yönetim aptallık yapmazsa bir avrupa kupası daha hayal değil.
    ileride avrupa'da çalıştırdığı takımlarla da göğsümüzü kabartacak hocadır.

  • 36. düğünsüz takısız nikah dairesinde evlenmek

    sadece zeki insanların yapacağı şeydir. o düğün manzarasını hayal ettikçe midem bulanıyor. git kahve makinesi al, italyayı falan gez veya binlerce tl lik boş alışveriş yap. benim tercihim bu olur düğün ne abi

  • 37. artık kimsenin misafir sevmemesi

    2 ana sebep var;

    1.herkes pinterest instagram derli topluluğunda eve sahip olduğunu göstermek istiyor. habersiz misafir büyük stres oluşturuyor. haberli misafir de bir temizlik ve hazırlık süreci gerektirdiğinden yorucu oluyor.

    2. benim çocukluğumda insanlar birbirlerine bir uğrar, bi çay içer çıkardı. hatta evde ne varsa o ikram edilirdi. salatalık soyup tuzlayıp ikram ederdi insanlar yaz akşamları. ya da bir karpuz doğranırdı, çay yanına bisküvi konurdu ya da sadece bir kek. hiç de garip ve zayıf karşılanmazdı bunlar.

    şimdi genelde yemekli ağırlama ya da çay yanı çeşit hazırlığı gerekiyor. geniş menüler, süslü sofralar zahmetli ikramlar dolayısıyla misafir ağırlamak oldukça zorlaşıyor.

    yemin ederim annemler gelecek olduğunda bile daha düşünce aşamasında yoruluyorum.

  • 38. patiswiss vegan çikolata

  • 39. galatasaray iyiyse niye 10 kişiye yenildi

    fenerbahçe iyiyse neden konya'yı yenemedi? gibi primat sorusuyla cevap verilecek başlık.

    neden salaksınız olm ya, neden ya? abi bu ülkenin iq ortalaması 85 falan olamaz. o-la-maz! eskiden troller kaliteliydi, zekiceydi. artık troller salak. bildiğin geri zekalı.

    edit: olm silktir edin şu trolleri, biz kutlama yapıyoruz! (bkz: 27 mayıs 2024 galatasaray şampiyonluk kutlamaları)

  • 40. yazarların giydiği en rahat ayakkabılar

    (bkz: geox)
    ülkemizde az bilinen isviçre kökenli (bkz: joya) özel taban yapısıyla çok rahat ayakkabılardır.

  • 41. ab kapsamında tüm plastik kapakların değişmesi

    avrupa'da zaten plastik şişeler çöpe atılmıyor, kapaklar da atılmasın diye böyle bir uygulama var. bizde plastik milastik farketmez herşey çöpe atılıyor. uygulama hayata geçince kapağıyla beraber çöpe atılır olur biter ne var bunda. hatta bazıları inat eder, o kapağı bir şekilde koparıp ayrı ayrı çöpe atar demedi demeyin.

  • 42. g. saray'ın lig kupasının sapını fb'ye yollaması

    ali koç un saçmalıkları, astrologların falı, armutun sapı derken fenerbahçe ye kalan yine kupanın sapı oldu…

  • 43. kocasının soyadını almayan kadın

    kocasının soyadını almayan kadın muhtemelen kariyer sahibi ve evlilik öncesi soyadıyla isim yapmış kadındır. bu kadınlar kendi gelirleri olduğu için boşanma durumunda da nafaka almazlar. dahası nafaka ödeyeni bile vardır.
    nafaka, bağlanan kadınların çok büyük kısmı ev kadınları. onların da kocalarının soyadıyla ilgili bir sorunu olduğunu sanmıyorum.

  • 44. yargı (dizi)

    kızılcık şerbeti nilay'ın peruğundan kötü peruğa sahip parla ile ne yapmak nereye varmak istemektedirler

  • 45. amerika'ya göç eden adamın feryadı

    kızı saati 12 dolara çalışmaktan bunalıma girmiş intihar etmiş türkiye'de olsa öğretmen olacamış amerika'da 20 sene sonrada saatliği 12 dolara çalışacakmış mış miş,
    amerika kötü bir yermiş tam iç anadolulu köylü kurnazı tip,
    beğenmiyorsan dön gel yarrak kafası zorla mı tutuyorlar orda sizi, kızın da burda zaten okulu bitirince şak diye atanıp öğretmen olacaktı.
    ulan götünde donla oraya gitmişin araba almışın verandalı müstakil evde video çekip atıyorsun türkiye’de o oturduğun gibi bir yerde bırak oturup video çekmeyi seni tipinden şivenden dolayı oraya almazlar.
    dönecağğmış,
    memlekette ki saçmalıklar bitti bir de bunlarla imtihan oluyoruz,
    benim bir kuzen var gemide çalışıyordu londra limanda gemiden götünde donuyla atlayarak iltica etti, ibnenin şimdi 7 metrelik kamaralı teknesi, evi, arabası var aynı bu kafa sorsan ingiltere bitik memleketini özlemiş,
    mk ibnesini türkiye’de annesi babası bile adam yerine koymuyordu gitti orda ingiliz bir kadınla evlendi ingiltere sayesinde adam oldu ama ibne işte ibnelik ne diye soranlara ben o kuzenimi anlatıyorum betimlemek için.

  • 46. sevgili sabah akla gelen midir gece akla gelen mi

    'iki kadeh içince herkes herkesi sever, sen beni kahvaltıda sev' demiş bir şair

  • 47. israil

    hastane bombaladı. kilise bombaladı. cami bombaladı. çadır kampı bombaladı. güvenli bölgeleri bombaladı. sokakta bisiklet süren çocuğu vurdu. yemek almaya giden çocuğu vurdu, onun cesedini almaya giden kardeşini de vurdu. down sendromluyu vurdu. fiziksel engelliyi vurdu. torunu ve dedeyi vurdu. anneyi çocuğunun gözü önünde vurdu. çocuğu babanın gözü önünde vurdu. gelini vurdu çeyizini çaldı. misafirliğe gittiği evden ev sahibini önce kovdu sonra vurdu. dünyanın eli en kanlı terör örgütüdür.

  • 48. ilk buluşmada evin araban filan var mı diyen kız

    eve arabaya takılmadım da, filan tüy ürpertti.

  • 49. 27 mayıs 2024 mauro icardi'nin instagram paylaşımı

    ülkenin en zengin ailesinde dünyaya gelmişsin, beşiğe düştüğün günden beri para ve huzur içindesin. güney amerikalı gariban bir çocuk büyüyo sana ayar veriyor.

    muazzam.

  • 50. muhammed kerem aktürkoğlu

    umarım siktir olur gidersin takım şampiyon olmuş herkes kutlama yapıyor bu egoist hala kırılmış bilmem ne hikaye anlatıyor sevmiyoruz seni oğlum istemiyoruz psikolojisi bozuk karaktersiz bir oyuncusun kimseden aman dileme biraz adam ol git başka takımda oyna..