arpa huseyin11
profili

  • masterchef türkiye

    - şefim bir bakar mısınız?
    + noldu?
    - biri stüdyo kapısının önüne sıçmış
    + oha!!! nerde lan, anaaammm, harbiden sıçmışlar la. kim yapmış bunu?
    - gamze
    + işte bok dediğin böyle olur, kıvamıyla kıvrımıyla
    + ooohhh ciğerlerime çektim kokusunu
    + mamma miaaa, nefisss nefisss
    + tebrikler gamze
    - şefim birşey daha var
    + nedir?
    - fatmanur stüdyoya girerken hapşurdu, hapşururken ağzına tuttuğu mendili de personelin değil, şeflerin çöp kutusuna attı
    + neee?? terbiyesiz ahlaksız, ne haddine onun, kim o? nasıl hapşurur? tutacaksın kardeşim, hapşurmayacaksın, yollayın bunu potaya da görsün.

  • gelmiş geçmiş en klas türk futbolcu

    şimdi ben buraya gelip "ulan sanki futbolun beşiğinde kaptanlık yapmış, adına şarkılar yazılan futbolcumuz var da sergen'i rıdvan'ı beğenmiyorsunuz" diye yazardım da...

    var lan

    (bkz: tugay kerimoğlu)

  • yazarların 2019 yılında yaşadıkları en güzel olay

    baba oldum. konu kapanmıştır.

  • bisikleti çalınmış ekşi sözlük yazarları

    mosso'm çalındı benim. ama bu ilçeye uyuşturucuyu getirenlerden razı olsun. çalan müptezel başka bir müptezel karıya satıyor, o da oğluna veriyor. o salak da iki hafta sonra lastiği patlayınca, benim tamircime getiriyor.

    "e nerden bildin ki müptezel olduklarını, salak olduklarını?" diyorsunuz biliyorum. üzerinde 48 punto harflerle adım soyadım ve kan grubum yazıyor, onu silmeye bile tenezzül etmemişler.

    edit: çok soran oldu "sonra ne oldu" diye. gizli saklı bişey yok, yazayım:

    gerizekalı kadına dedim ki "bak ben bu bisikleti burdan alayım gideyim, olay kapansın". o da dedi ki, "alamazsın, ben o bisiklete 300 lira para verdim".

    "e kime verdiysen parayı onu al getir, git ondan al parayı". yok nuh diyor peygam ber demiyor. bisikletin faturası maturası herşeyi var, çalındığını bildirmişim polise. "bak, polisi çağırırsam, çocuğun yanacak, siciline geçecek çocuğun". ne dedi biliyor musun?

    "bana ne çocuğun sicilinden, 300 lira verdim ben, paramın derdindeyim".

    benim insaniyetliğim oraya kadardı, geldi polis, aldılar çocuğu ağlata ağlata, getirdiler anasını, satan elemanı aradılar, ben aldım bisikletimi çıktım emniyetten. sonradan duydum ki, 300 lira değil, uyuşturucu karşılığı vermiş bi de eleman bisikleti. ordan da çıktı mevzu. iş iyice dallandı budaklandı yani.

  • olası bir abd türkiye savaşında savaştan kaçmak

    enteresan bir şekilde burada
    "arkama bakmadan kaçarım, dönüp bakarsam namerdim" diyenler dayanamayıp kalacaktır.

    "vataaan, milleeeet, reisss, kefenimizleyiz, dünya bizi kıskanıyor, ümmeeet, sıkıysa gelsinleeeer" diyenlerin tamamı da ya kaçacaktır, ya da burada kalıp conilere gayriresmi şekilde kayınço, üvey evlat veya ortak(ne ortağı olduğunu anladınız) olacaktır.

    sonra coniler gidince tekrar gelip kafa sikmeye devam edeceklerdir.

  • 24 eylül 2017 sivasspor göztepe maçı

    (bkz: 24 eylül 2017 adis jahovic maçı)

  • akılları karıştıran uçak sorusu

    güzel bir düzenek hazırlanmış. kısa havaalanları için sanırım.

    ama yemez. çünkü uçakları uçuran hava akımıdır. atmosferdeki havayı yarmasıdır.

    edit: tabi ki hareketin sadece bantta ve tekerleklerde olduğunu düşünürsek bu geçerlidir, eğer jet motorları çalışırsa zaten bant isterse ışık hızıyla geri gitsin, uçak banttan bağımsız hareket eder.

  • cenaze evinde eğlence olmaz

    5 ocak 2017 izmir adliyesi saldırısı sonrası, hafta sonu olmasına rağmen, izmirdeki eğlence mekanlarının ortak aldığı kararla kapalı kalmalarının sloganı.

    ne bir genelge, ne bir emir. sadece sağduyu. seviyorum bu memleketi.

  • 29 eylül 2016 esra özcan'ın show haber'e çıkması

    edibe'nin kaynanasını da isteriz o programa.

  • jan olde riekerink

    başka bir yerde yazdığımı aynen burada da paylaşayım:

    sonunda kendini de beni de yakacak teknik direktör.

    zira daha önce avrupa nın paralı takımlarından birini çalıştırmamış. bu bir kesim için olmazsa olmaz şartlardan. fırsat kolluyorlar, burdan görüyorum.

    sonracıma bizden uzak allaha yakın imparatorumuzun da milli takımda karizması sallanmakta. birkaç kötü sonuç görünce sepeti yine takacaklar koluna.

    kanatlı basın tarafından da sübliminal "tehlikenin farkında mısınız?" mesajları verilmekte. zira kendisi birkaç sene aralıksız bu takımın başında kalırsa, baya bildiğin sistemi olan, kendi futbolcusunu yetiştiren, yıldızını yaratan, bunları parlatıp satan porto ajax ayarında bir takıma döneceğimiz kesin. bu süreçte de avrupa dan filan bir kupa gelirse tutabilirsen tut artık galatasaray'ı.

    durum bu iken, ne yapacak bu medya ve içimizdeki kanatlılar? kışkırtacaklar tabi. adam mesela selçuk her ne kadar kötü oynarsa oynasın çıkıp demeyecek "bu herif rezil topçu, ama napayım elime bunu verdiler, yoksa buna futbol topu veren hocayı öpeyim" diye. hep diyecek ki "futbolcumdur, formsuzdur, ama yeri geldiğinde faydalı da olur, günü gelene kadar da moralini yüksek tutmak benim görevim ve takımın menfaatine".

    vay sen misin bunu diyen? yerli seviciliğinden girilcek korkaklığından çıkılacak. akabinde -ki ufaktan başladı- birileri çıkıp diyecek ki, "elinde üç oyuncu değiştirme hakkı var, hem de bedava, ama kullanmıyor, bedava lan bedava, israf ediyor".

    işte o vakitlerde buralardaki bazı futboldan anladığını sanan yavşaklar gaza gelecek. aha bu kanatlıların lafını takım iyi de gitse kötü de gitse, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp burda yazacaklar "bak ben #1029083284 nolu entrymde demiştim zaten, neden? çünkü ben biliyorum, en iyi benim, en süper benim, artı oy verin, sevin saygı duyun karı ayarlayın bana" diye.

    bu iş tribünlere sirayet edecek, homurdanmalar başlayacak -ki bu arada takım şampiyonluğa bile gidiyor olabilir, hiç farketmez- "fener bize koysun da bu gitsin" diyen bile çıkacak.

    en nihayetinde yönetim de gaza gelecek, absürd bir zamanda yollayacak kendisini. yerine bizden uzak allaha yakın imparatorumuz, ya da avrupa da boşta kalmış isimli bi paragöz gelecek, hoop yine geldik mi altıncılıklara yedinciliklere?

    hah. işte o gün, ben dükkandan çıkıcam, sigaramı yakıcam, tam köşeden dönerken görücem bu yukardakileri yazanı, sırıtıcak bana, "nasıl gönderttim" diycek. "gel lan buraya" diycem. bu başlıycak kaçmaya, ben de takılcam peşine.

    teeee fayrapgöt fatih'in tekel dükkanının oraya kadar kovalıycam, yakalıycam. "abi abi" diycek. "sikerim abini" diycem, bi koycam buna, yuvarlancak gitçek bu. ceketi filan çamur olacak. kalkacak uzaklaşacak, "benim moderatör tanıdığım var, uçurtçam seni sözlükten, görürsün" diyip kaçacak. yakalayamıycam.

    bi bakıcam sözlükte arkamdan sövüyor "ben zaten #5465454654524 nolu entrymde demiştim bunun kaba adam olduğunu, neden? çünkü ben biliyorum, en iyi benim, en süper benim, artı oy verin, sevin saygı duyun karı ayarlayın bana" diye. iyice hırslanıcam.

    sonra akşam çıkıcam biraz hava alayım diye, bi bakıcam şeşkop memet in kahvesinde oturuyor bu, anlatıp duruyor "tam elini kaldırdı, indir lan elini dedim, bu hemen tırstı, bak #45746845442 nolu entrymde neler yazdım, ağzını açıp bi laf diyemiyo, karı ayarlıcan mı şimdi bana abi" diye.

    tutucam bunun enseden, kaldırımın köşeye bi vurcam alnını, akıtıcam pekmezi. yakıcam sigaramı gidicem.

    sonra sürün mahkemelerde cezaevlerinde arpa huseyin, sürün.

    vicdanen edit: burada "kanatlı" diye bahsettiğim, gerçekten delikanlı bir şekilde başka renklere gönül vermiş kişiler değil. kendi başarısızlığını gizlemek için, başkalarının başarısızlığından medet uman tipler. yanlış anlaşılma olmasın.

  • zengin kariyerli kaslı yakışıklı erkek

    ne var be ne var