şehirlerin bir şekilde o köpeklerden temizleneceğini hala anlamayan romantik insan tespitidir.
türkiye'deki sokak köpeklerinin zaten hiçbir zaman o kadar çoğalmaması, çok daha önce önlem alınması gerekiyordu. bir sorun ne kadar büyürse, sonunda o kadar büyük bir trajedi yaşanır.
hayatta "puf" diye sihirli bir şekilde, hiçbir şeyi kırmadan dökmeden ortadan kaybolan bir sorun yoktur. az veya çok acı çekilecek, bunu kabul edin.
diyelim ki medyanın baskısıyla, "tamam köpekleri toplayıp, veterinerleri organize ederek tek tek kısırlaştırıp, milyonlarca köpek için barınaklar inşa edip, oralarda yıllarca besleyeceğiz" dediler.
yahu bu gerçekten olacak mı sanıyorsunuz? hayvanseverleri mutlu edeceğiz diye zaten yoksulluktan sürünen ülkenin bütçesini, iş gücünü, yıllarını buna mı harcayacaklar?
hayır tabii ki. o hayali barınaklarda ortadan kaybolur hepsi. evin hayvanı kaza-hastalık sonucu ölünce veya yaşlandığında uyutulunca çocuklara "götürdük çiftliğe bıraktık, orada arkadaşlarıyla mutlu mesut yaşıyor" denmesi gibi bir durum olur.
göstermelik birkaç tesiste yaşayanlar da sahiplenilmeyince uyutulmasalar bile, kafeslerde veya zincirlenip kötü muamele görerek sefil bir şekilde tamamlarlar kalan hayatlarını. biraz büyüyün artık ve gerçeklerle yüzleşmeyi öğrenin.
heartache9 profili
-
uyutulma savaşını hayvanseverlerin kazanması
-
botoks yaptırmayan kadın kalmaması
botoks yaptırmayı tercih etmeyen kadınlar tabii ki var da, botoks aslında sanıldığı gibi kötü bir şey değil. artık sadece kadınlar değil birçok erkek de yaptırıyor belli bir yaştan sonra.
eskiden malzeme ve teknikler daha kötü iken, doktorlar da bilgisizken kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyordu. fakat artık nitelikli uzmanlara bilinçli bir şekilde yaptırıldığında ve ucuza kaçılmadığında botoks uygulamaları yüzün ifadesini, kaşların şeklini falan değiştirmiyor ve yapılıp yapılmadığı belli olan bir şey değil botoks. sadece belli bir bölgedeki kasları dondurup mimik kırışıklıklarına engel oluyor.
günümüzde insanların “yapay” dediği yüzler botoksun değil, dolgu uygulamalarının sonucu. bu ikisini birbirine karıştıranlar var. dolgu evet yüzü değiştirir; orada belirli bölgeler şişirilip şekillendiriliyor çünkü. doğru bir teknikle yapılan botoks ise yüzde hiçbir şeyi değiştirmez. kaşların kalkması falan doğru yapılmamış bir botoksun sonucudur.
bu konuda sadece 30'lu yaşlardan önce botoks yaptıranlar eleştirilebilir, çünkü o saçmalık; 30'lardan önce kalıcı mimik kırışıklığı normal şartlarda oluşmaz zaten. botoksa ideal başlama yaşı 35 bence. -
28 ekim 2023 gecesi israil'in vahşet gecesi
filistin'i temsil eden, çünkü erdoğan'ın deyişiyle terör örgütü olmayan hamas, israil'e ani baskınla dört koldan saldırıp konserleri tararken, çoluklu çocuklu evlere girerken, esir alırken, roket bombardımanına tutarken iyi miydi de, israil karşılık verince "vahşet gecesi" oldu?
ne bekliyordunuz, "ay lütfen daha fazla saldırmayın, tamam biz eziğiz" demelerini mi?
şiddet, daha fazla şiddet doğurmaktan başka bir işe yaramıyor işte; bunu niye komple yok olana kadar anlamıyorsunuz? niye böyle her şeyi kazanacağınızı varsayacak kadar egomanyaksınız?
"tüm dünya müslüman olsun, hüloğğğ"; sonra olmayınca "ay tam olacaktı, bize vahşet yaptı kancıklar".
hayır arkadaşım, hiçbir zaman olmayacaktı o zaten.
edit:
200 tane mesaj gelmiş; bunların çoğu hakaret, beddua ve küfür içerikli gördüğüm kadarıyla. o mesajların hiçbirini artık yanıtlamayacağım, çünkü ben fikirlerimi entry olarak yazıyorum, kimseyle tartışmak amacıyla değil; boşuna özel mesajla saldırıyorsunuz arkadaşlar.
birincisi, kimse kimseyi böyle tartışarak falan değiştiremez. siz de karşıt görüşlerinizi ve duygularınızı entry olarak yazın. okuduğunuz bir şeyden çok rahatsız olduysanız, eksileyin veya dilerseniz engelleyin yani. zamanınızı sizinle benzer görüşteki insanlarla iletişim kurarak değerlendirin.
ikincisi, kimileri o an hiddetle yazıp, sadece kendini rahatlatıyor sanırım. fakat bu da öfke bozukluğu, saldırgan bir ego ve kontrolsüzlük çoğunlukla. yani bana "dua ediyorum, çocuğun parçalanarak gebersin" yazmış olan insanlar var bu entry üzerine. lütfen tedavi görün, bu derece öfke ve nefret doluysanız. ki ironiktir, ben bu yazıda böyle kendini yıpratmaktan başka bir işe yaramayan hiddeti ve kontrolsüzlüğü eleştirmiştim aslında. -
bir telefona 80 bin tl verenlerin zeka seviyesi
insanların herhangi bir şeye ödedikleri parayı böyle agresif biçimde eleştiren insan tiplemesininki kadar düşük değildir.
çünkü mesela birine "o telefona niye o kadar para verdin ya" diyen kişiye de, diğer kişi "o ayakkabıya niye o kadar para verdin ya" diyebilir. anlatabiliyor muyum?
başlıkta bazı örnekler verilmiş, "babamın milyon dolarlık arabası var ama eski telefonunu değiştirmiyor" falan gibi. yani, "paranın olmamasıyla ilgisi yok; akıllı adam çok parası olsa da onu bir telefona vermez" denilmeye çalışılmış.
e ama o adama da, "bir arabaya şu kadar para verenlerin zeka seviyesi" argümanı altında atılıp tutulabilir.
burada insanların anlamadığı nokta, herkesin ilgilerinin, zevklerinin, hassasiyetlerinin ve sahip olmak ya da deneyimlemek için çok para vereceği şeylerin farklı oluşudur.
bu yüzden, konunun ne kadar paranız olduğuyla hiçbir ilgisinin olmadığını varsaydığımız durumlarda bile, sırf siz bir şeyi satın almak istemiyorsunuz diye, alanlara aptal demeniz aptallıktır asıl.
sen bunu gereksiz bulup para vermezsin de, atıyorum, içkiye ve yemeğe çok büyük paralar harcarsın. başkaları da senin o yaptığına "yuh salağa bak, ben onun harcadığı o paranın yüzde biri ile daha lezzetli yiyecekler yiyorum be" diyebilir.
subjektif ve tercih meselesi olan konuların zekayla bir ilgisi yoktur. -
kadınların kendinden büyük erkeklerden hoşlanması
tamamen o kadınların para, konfor ve güç arayışıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. ortamlarda "daha olgun oluyor yaşlı erkekler ya" falan dersin, kim bilecek.
erkekler tecrübeyle ve zorluklarla büyüyüp olgunlaşıyor, erkeksileşiyor da değil zaten. tam aksine duygusuz, tatminsiz, nemrut realistler oluyorlar bilene bilene. "kadınlar çabuk çöküyor" geyiği de çoktan yalan oldu; çoğu kadın yaşıtı erkeklerden en az 10-15 yaş genç gösteriyor artık belirli bir yaştan sonra. cinsel iktidarsızlık gibi sorunları da olmuyor; ve gençken yumurtalarını dondurup 50'li yaşlarda bile yapay döllenmeyle veya taşıyıcı anne kullanarak 10 tane çocuk yapabiliyorlar isterlerse. kadınların ömrü de erkeklerden ortalama 5-7 yıl daha uzun.
benim mesela hiçbir adama tutup "ay ne olgunsun" demememin sebebi, paraya ve güce hiç ihtiyacımın olmaması. göte göt diyorum haliyle. -
the matrix resurrections
"3. filmde hikaye tamamlanmıştı ya" diyenler, storytelling denen şeyden zerre anlamayan, muhtemelen biraz da "karanlık son" bağımlısı tipler. çok sevinmişler kahramanlar gebermiş gitmiş falan diye.
bu hikayenin doğal sonucu, tam da bu 4. filmde olduğu gibi, "restart" hadisesidir. zaten 3. film o kapıyı açık bırakmış ki bu filmi çekmişler.
"the matrix" gibi, defalarca restart edildiği de söylenmiş bir kavram varsa, tekrar restart edilmesi, böyle bir döngünün oluşması kaçınılmazdır, doğal sonuçtur.
bir de geek-nerd topluluğu içinde yaygın bir anti-romantiklik vardır; hemen başlarlar "ay yine romantizme vurdular" falan diye. the matrix her zaman romantik bir filmdi; sizin nemrut realistler olmayı çok cool bir şey sanmanız bu gerçeği değiştirmez.
neo, "her zaman onu (trinity'i) seçeceğim" diyerek, mantığın soğuk saltanatını reddetmiş bir karakter zaten. tüm hikaye, yapay zekanın, duyguların gücünü küçümsedikleri için kaybetmeleri üzerine kurulu, bir nevi. -
heteroseksüel kadınlardaki biseksüellik eğilimi
--- spoiler ---
bu araştırmanın karşılaşacağı en büyük eleştiri yazarın kullandığı dil. çünkü yazar “tahrik olmak” ile “cinsel yönelim” arasındaki farkı yansıtamıyor.
--- spoiler ---
evrim ağacı'nın da belirttiği gibi, tartışmalı bir araştırmanın vardığı sonuçtur ve bana göre kesinlikle doğru değildir.
tahrik olmak sadece "seks" dendiğinde bile gerçekleşebilir. bir kadının çıplak bir kadını veya kadının seksüel eylemlerini izleyince cinsel açıdan tahrik olması, o kadını arzuladığı anlamına gelmez. bu araştırmaya katılan kadınların çoğu sadece o anda akıllarına seks fikri yerleştiği için tahrik olmuşlardır. asıl istedikleri o kadının yerinde olmak ve bir erkekle seks yapmaktır. bu nedenle varılan sonuç bilimsel açıdan hatalıdır.
gerçekte kadınların çoğu heteroseksüeldir ve erkeklerle iddia edildiği gibi sadece güçleri vs. için değil, fiziksel olarak da seksi buldukları için birlikte olurlar. çoğu kadının diğer kadınlara bakmasının ve onları güzel bulmasının cinsel yönelimle ilgisi yoktur.
kadınların hepsinin içinde gizli biseksüellik olduğu gibi aşırı iddiaların kaynağı erkeklerin bu doğrultudaki fantezileridir. -
yabancı uyruklu bir erkekle evlenmek
niteliksiz türk erkeklerinin, türk kadınlarında "siz avrupalı kadınların yanında leşsiniz; aklı başında, doğru düzgün avrupalı erkekler sizi asla tercih etmezler" biçiminde bir algı oluşturmaya çalışmalarının nedeni, türk erkeklerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan bu tiplerin, avrupalı erkeklerin karşısında hissettikleri eziklik, kompleks ve kıskançlıktır.
önümüzdeki bir ay içinde alman erkek arkadaşımla evleniyorum. erkek arkadaşım benden 2 yaş küçüktür; daha önce hiç evlenmemiştir ve çocuğu yoktur; hem hukuk hem de mühendislik mezunudur ve türkiye'deki ortalama bir üniversite mezununun 10 katı kadar para kazandığı bir işi vardır; boyu 1.80'in üzerindedir, fittir ve yakışıklıdır; heteroseksüeldir, hiçbir cinsel bozukluğu veya yetersizliği yoktur, libidosu yüksektir; kadın erkek eşitliğine sonuna kadar inanır ve ilişkimiz her konuda eşitlik ve saygı üzerine kuruludur; entelektüeldir, liberaldir, tek eşlidir, dürüsttür, esprilidir, eğlencelidir ve bunlara rağmen egosu yüksek bile değildir.
ve erkek arkadaşımın çağdaş avrupalı erkek standartlarında ortalamanın çok da üzerinde olmadığını söyleyebilirim. elbette ki çapsız ve egomanyak türk erkeklerinin türk kadınlarını aşağılayıp, kendilerine mahkummuş gibi hissettirmedikçe avrupalı erkekler karşısında hiçbir şansları yoktur.
oysa gerçekte eğitimli, kendine güvenli, bakımlı bir türk kadını avrupa'da inanılmaz rağbet gören akdeniz kadını fiziğiyle, egzotikliğiyle, duygusal ve tutkulu karakteriyle avrupalı erkekler konusunda son derece yüksek bir şansa sahiptir.
nasıl ki ataerkil ve müslüman türk erkekleri kendilerini kontrol etmek ve karakterlerini geliştirmek yerine kadınları örtüp, kapatıp, baskı altında tutmayı tercih ediyorlarsa; işte yine klasik türk erkeği bu konuda da kendi niteliklerini geliştirmek yerine kadınlarını aşağılayıp küçülterek şansını yükseltmeyi tercih etmektedir.
üzgünüm ama gerçekten acınası insanlarsınız. -
erkeklerden kadınlara tavsiyeler
vajinayı "estetik olmayan, insanı kadından soğutan, eciş bücüş bir organ" olarak tanımlayan erkeklerden alınmaması gereken tavsiyelerdir.