evlilikteki en büyük sorun

  • akşamları işten yorgun bir şekilde eve geliyorum. ben mutfağa yemek hazırlamaya gidiyorum. eşim ise koşu bandında, eliptik bisikletinde spor yapmaya gidiyor. ben yemeği hazırladıktan sonra oturup yemek yeniliyor. ben bulaşık yıkıyorum o da televizyonda maç varsa maç izliyor yoksa pc'den oyun oynuyor. ben bulaşığı bitirince bi' kahve yap da içelim diyor. yapıyorum kahveyi içtikten yarım saat sonra uykum geliyor, uyuyorum. o hayatına kaldığı yerden devam ediyor. sabah olunca da "erkenden uyuyorsun. kilo aldın, sen de ben gibi spor yapsana. sevgiliyken hiç de böyle değildin. hep mutsuzsun, hiç yüzün gülmüyor, ben bu beş karış suratı mı çekeceğim?" diye nutuk çekiyor.
    kendisine hem çalışıp hem ev işini tek başıma yüklenmekten dolayı yorulduğumu ikimizin de çalıştığını bu yüzden ev işlerinde ortak çalışırsak daha iyi olacağını söylediğimdeyse "hafta sonu evi temizlemeye yardım ediyorum ya" diyor. evet sadece bir gün işin ucundan tutuyorsun ama rutinde olan yemek bulaşık çamaşır ütüye gelince hiç yardım etmiyorsun. soğanı ben doğruyorsam patatesi de sen doğra mesela. bulaşığı ben köpüklediysem durulamayı sen yap mesela. ama yok o ara spor yapmak cazip niye formunu koruyacak spor bitince hazır önüne yemek gelecek. ben neyim, hizmetçi miyim? o kadar sinirliyim ki. sevdiğim adamın şu halinden bıktım. sonra kavga ediyorsun, zamanla kavga etmeye bile yoruluyorsun. değmiyor çünkü kavga etmeye bile değmiyor.

  • gözlemlerime göre zannetmektir. hemen örneklerimden biriyle açıklayayım:

    farkında olmadan kurduğum yuvaları (5 kişi evlendirdim 5. beş. b e ş.) son zamanlarda bir de kurtarma vazifesi gördüğümden herkesin ortak derdinin yukarıda da bahsettiğim "zannetmek" olduğunu belirledim.

    evlenmeden önce anlaşamadığınız konuların evlendikten sonra farklı olacağı sanrısına kapılıyorsunuz. beklediğiniz gibi olmayınca da hayal kırıklığı yaşıyorsunuz ve çözümü boşanmakta buluyorsunuz. aslında temel sorun zamanında yürümeyen ilişkinin çözümünün evlilikte aranması. yani burada da karşınızdaki insanın "evlenince düzeleceğini/değişeceğini zannediyorsunuz. afedersiniz ama bu düpedüz geri zekalılık.

    en yakın arkadaşım boşanma aşamasında. "dayanamıyorum artık gelip alır mısın beni?" diye aradı geçen gece. aldatıldı ya da şiddet falan var herhalde diye düşündüm. ödüm koptu.
    konuşmaya başlayınca kocasıyla ilgili şikayetlerini anlattı durmadan, birini 10 birini 15 yıldır tanıyorum tek bi şey sordum.
    -evlenmeden önce böyle değil miydi?
    +böyleydi.
    -o zaman?
    +e ben değişir sandım.

    neden? yani neden insanlar yıllardır gösterdiği varlığı sizin için değiştirsin ki? kimsiniz siz? tanıdığınız insan size batıyorsa zaten sevmezsiniz ya da sevdiniz diyelim malum elde olmuyor böyle şeyler ama buna rağmen evlenilir mi cancağzım? evlenilmez. size değil de çocuklara üzülüyorum ben zaten. bak 1.5 yaşında daha benim yeğenim anne evde baba bu ara hep "işte".

    "yaşım geldi, eyvah! mustafa amcanın kızı gözde, kemal amcanın oğlu ali evlendi." diye koşmayın. sakin olun.

    perdelerinizi astıracak bi adam, çoraplarınızı yıkayacak bir kadın şart değil. ayrıca "sevmek de yetmiyor bazen." kendinizi kandırmayın.
    bir ömür katlanacağınızdan(!) emin olmadan atmayın o imzayı. imza çok da şey değil zaten.

  • (bkz: #52407735) yıllarca hem ilişki hem ayrılık terapisi hem de evlilik danışmanlığı ve cinsel terapi yaptım. binlerce kadın ve erkeğin özeline ruh haline çok yakından vakıf oldum. çıkardığım tek sonuç şu; kadınlar asla mutlu olamayacakları kişilerle flört ederken de, nişanlıyken de bunu da hissettikleri halde kafalarındaki evlilik projesine uygun biriyle beraberlerse zamanla sorunların çözüleceğine kendilerini inandırıp mutlaka evleniyorlar. ikinci ayda gerçekler su üstüne çıksa da çocuk yaparım geçer diyorlar geçmeyince taşınalım çevremiz kötü diyorlar yine geçmeyince çocuk lysyi kazansın boşanırım diyorlar. boşanmayı da yenilgi saydıklarından en son bana geliyorlar. beş altı saat konuşmadan gerçekleri kabul etmiyorlar edince de resmen şaşırıp huzur buluyorlar.

    evlilikte tek sorun vardır. hiç evlenmemiş olmam gereken biriyle mutlaka evlenmen gerektiğini düşünmüş ve bunu yapmış olmandır. başka da bişey değil.

    (bkz: #50750794)

  • evli değilim ama çokça şahit olduğum en büyük iki sorun var:
    -kişinin karakterini gizleyip sonradan açığa çıkarması,
    -iletişim kuramamak/açıkça konuşamamak.

  • yanlış insanla evlenmiş olmaktır.