prinkipodelisi7
profili

  • kocamdan hiçbir şey için izin istemem diyen kadın

    annemdir. bundan 30 yıl önceki zamanda bi yere gideceği zaman evin görünür bi yerine not yazar çıkar giderdi. aynı şekilde arkadaşlarıyla sürekli şehir dışı gezilere gider onlar için de sadece babama bilgi verirdi. babam da işten gelip abimle bana bakardı. evin işlerini halleder, yemek falan yapardı.

    ben de hayatım boyunca babamdan izin istemedim, bilgi verdim. kocamdan da izin istemem bilgi veririm. izin istemek kavramı ne kadar ayıp bi şey zaten ya.

    evlilik dediğin şeyde saygı olur güven olur. bunlar yoksa zaten niye giriyorsunuz çocuğum bu işlere dimi ama?

  • kötülük gördüğü kişiden intikam almayan insan

    kötülük gördüğü insana ayrıca uuuupuzun ömür de diliyordur bu inan.

    o kadar uzun bi ömür diliyordur ki hatta bir insan evladının yaşayabileceği tüm kötülükleri görsün diye, yaşanabilecek her şeyi yaşasın sürünsün diye, ölmek istesin ama ölemesin diye “allah'ım benim ömrümden al ona ver.” bile diyordur eziyeti daha da uzun sürsün diye.

    kolay gelsin.

  • evlilikteki en büyük sorun

    gözlemlerime göre zannetmektir. hemen örneklerimden biriyle açıklayayım:

    farkında olmadan kurduğum yuvaları (5 kişi evlendirdim 5. beş. b e ş.) son zamanlarda bir de kurtarma vazifesi gördüğümden herkesin ortak derdinin yukarıda da bahsettiğim "zannetmek" olduğunu belirledim.

    evlenmeden önce anlaşamadığınız konuların evlendikten sonra farklı olacağı sanrısına kapılıyorsunuz. beklediğiniz gibi olmayınca da hayal kırıklığı yaşıyorsunuz ve çözümü boşanmakta buluyorsunuz. aslında temel sorun zamanında yürümeyen ilişkinin çözümünün evlilikte aranması. yani burada da karşınızdaki insanın "evlenince düzeleceğini/değişeceğini zannediyorsunuz. afedersiniz ama bu düpedüz geri zekalılık.

    en yakın arkadaşım boşanma aşamasında. "dayanamıyorum artık gelip alır mısın beni?" diye aradı geçen gece. aldatıldı ya da şiddet falan var herhalde diye düşündüm. ödüm koptu.
    konuşmaya başlayınca kocasıyla ilgili şikayetlerini anlattı durmadan, birini 10 birini 15 yıldır tanıyorum tek bi şey sordum.
    -evlenmeden önce böyle değil miydi?
    +böyleydi.
    -o zaman?
    +e ben değişir sandım.

    neden? yani neden insanlar yıllardır gösterdiği varlığı sizin için değiştirsin ki? kimsiniz siz? tanıdığınız insan size batıyorsa zaten sevmezsiniz ya da sevdiniz diyelim malum elde olmuyor böyle şeyler ama buna rağmen evlenilir mi cancağzım? evlenilmez. size değil de çocuklara üzülüyorum ben zaten. bak 1.5 yaşında daha benim yeğenim anne evde baba bu ara hep "işte".

    "yaşım geldi, eyvah! mustafa amcanın kızı gözde, kemal amcanın oğlu ali evlendi." diye koşmayın. sakin olun.

    perdelerinizi astıracak bi adam, çoraplarınızı yıkayacak bir kadın şart değil. ayrıca "sevmek de yetmiyor bazen." kendinizi kandırmayın.
    bir ömür katlanacağınızdan(!) emin olmadan atmayın o imzayı. imza çok da şey değil zaten.

  • duvara yumruk atıp acil serviste ağlamak

    1-2 sene önce felan galata kulesinin orada bi çift kavga ediyor. ama ne kavga. daha doğrusu oğlan bagiriyo kiz da embesil gibi önüne bakiyo duruyo hala karsisinda. biz de oturuyoruz lavazza'da tam da kuleye karsi oturuyorum. bu göt bi ara kiza tokat atiyor tam da benim göz hizamda, ona baktigimi farkedip 'ne bakiyon lan?' diye bana doğru geliyor. o kadar adam(!) içinden orta yasli bi kadin 'napiyosun sen?' diye gidip tutuyo oglani. bu beni unutuyo o ara kadina carlamaya basliyo, bu sefer ben duramiyorum kalkiyorum gidiyorum. o arada arkadasim da polisi ariyo. kiz umrumda değil de ben kadina bi şey yapmasin derdindeyim kadin da bana soruyor iyi olup olmadigimi. bu göt tekrar kiza vurmaya kalkinca kiz bi hisim kaciyo dükkanlardan birine giriyor, göt de peşinden. dükkan sahibi kapatiyo kapiyi, dukkanin önüne insanlar geliyor, bu götün yine artistligi tutuyo dukkanin camina vuruyo. lan sen kim köpeksin? dükkan sahibi buna bi geçiyo ama ne geçirmek.

    'koluuuuum!'
    'kolum aciyo!'
    'şeviiiin koluuuum!' (şevin senin de karakterine tukureyim yeri gelmişken)

    bu böyle inleyince şevin cikiyo dükkandan. 'yhaaa npyrsnz klu acdi :/) diyerek giriyo götünün koluna ve uzaklasiyorlar.

    bu tiplerin alicisi belli. keşke alicilari olmasa da üremeseler.

  • bacaklarını açarak oturan edepsiz erkek

    terbiyesiz ve saygisizdir.

    bugün bi tanesiyle metroda muhatap olmak durumunda kaldim. 2 koltuğa da yayildigi için önce ayakta durup toparlanmasini bekledim. sonra hiç bi degisim görmeyince, 'müsaade ederseniz, ben de oturayim.' dedim, o an toparlandı, oturmamla beraber bacakları 90 derece acmasi bir oldu. tekrar suratina bakip, rahatsizligimi anlasin diye bekledim ama tabi ki anlamadi. o arada da ben indim zaten. inerken de metroya şöyle bi göz gezdirdim ve tüm erkekler ayni saygisizligi gayet rahat bi şekilde yapiyorlardi.

    bu şekilde oturan erkek gözümde;
    garsona sen diye hitap eden erkektir,
    baskalarinin yaninda anne-babasina ters davranan erkektir.

    evet bu ikisine de tahammül edemiyorum. bunlar kadar kötüsü de otururken, baskalarini düşünmeden yayılan erkektir.

    (sanirim hayatimi bi sure bunu düzeltmeye adicam. hooofff daha metroya binmeyi ogretemedim ben size ya. yemin ediyorum zulümsünüz.)

    edit:

    oha boyu uzun diye savunan var. gorende 2 metre sancak. ortalamaniz 1.70 çocuklar yapmayin allaskina. bu saygisizliktir, boşuna normalleştirmeyin. metroda insanlar inmeden binmeye calismayin ve yürüyen merdivenden sol tarafta dikilmeyin. çünkü bu boklari kombo olarak gerçekleştirdiğinizden eminim.

  • 9 kasım 2015 metro turizm kazası

    13 kasım cuma günü istanbul-izmir metro turizm bilet fiyatı 80 tl.

    13 kasım cuma günü istanbul-izmir varan turizm bilet fiyatı 85 tl.

    13 kasım cuma günü istanbul-izmir thy bilet fiyatı 65 tl.

    metro turizm yolcularının, bilinçli olarak intihar etme amaçlı bu firmayı kullandığını düşünüyorum. cidden sağlıklı bi birey bile bile ölüme gitmez.

  • parti kursa tek başına iktidar olacak kadın

    #yildiztilbeninaskerleriyiz

    daha önce de demiştim, yine diyorum yildiz tilbedir, o kadar!