deniz kuvvetlerinden emekli olan bir amiral var ailemde. henüz küçük bir çocukken bahriyeli olmaya başlıyor bu insanlar. türlü yatakhane, okul anıları vardır hep anlattıkları. amiral olduktan sonra yeri gelir japon prensi ile aynı sofraya otururlar bir davette, yeri gelir abd savunma bakanı ile sohbet ederler. denizaltı anıları vardır bol bol anlattıkları. anıları haricinde devlet ile ilgili ciddi bildiklerini asla paylaşmazlar. bazen sıkıştırıyorum kozmik oda falan ile ilgili, ustaca lafı değiştiriyor. arkadaşlarının pek çoğu haksız bir şekilde hapis yattı kumpas sebebi ile. o zaman bile içindeki öfkesini bizimle paylaşmadı, çok ketum. onun hakkında söyleyebileceğim en spesifik şey aşırı vatansever olduğu. yanında ağzımın kenarı ile yunanistan güzellemesi bile yapamıyorum, o derece! emekli olmadan önce eve yatmadan yatmaya gelen bir askerdi. deniz kuvvetlerinde iş hiç bitmezdi, ya da orası onun esas eviydi, kimbilir... "nerden emekliydiniz?" diye soranlara "devlet memuruydum" der. ağzından "paşa" kelimesini hiç duymadım samimi söylüyorum. neyse demem o ki; tabii ki her yerde, her meslekte türlü türlü insan var ama benim gördüğüm ortak şey "vatan aşkları". çocuklularından bu yana yaşanmışlıkları, gördükleri, geçirdikleri... hepsinin sonucunda şunu söylemek istiyorum meral akşener'e; "sensin zevzek"!
edit: çok teşekkür ediyorum mesajlarınız için. ben askeriyeyi, askerliği seven biri değilim. çok da eleştirdiğim yerler vardır. hatta ben (itiraf) çok vatansever biri de değilim. bu entryi yazacağım aklıma gelmezdi. hatta bahsi geçen kişi okusa, benim yazdığıma, hele onun için yazdığıma inanamaz. en son doğu akdeniz konusunda tartışmıştık mesela. bana "bu ülke çok büyük bir ülke, canımızı veririz gerekirse "dedi ve derken o kadar hissederek söyledi ki, üzüldüm. z kuşağının değer yargılarının farklılığından konu açılmıştı ve ters düştük konuşurken, araya annem girdi. ama gel gör ki; ne kadar eleştirsem de, yeri gelip tartışsam da, onun bu ülkeyi canını verecek ölçüde seviyor olması gerçeğinin bir takım iktidar oyunlarıyla göz ardı edilmesine ve ülke konusundaki hassasiyetinin "zevzeklik" olarak nitelendirilmesine yüreğim el vermedi. bu insanlar hayatlarını bu mesleğe vermişler. çocuklarının büyüdüklerini görmemişler çalışmaktan. eleştirilecek noktaları yok mudur, tabii ki vardır. ama zevzek?
edit 2: yine nevşin'ciğim en bana yakın olan şeyleri söylemiş. tık
illusionnn8 profili
-
meral akşener
-
öğretmenlerin 112 çağrı merkezinde çalıştırılması
640 bin sağlık personeli atama beklerken niye? para mı yok? link
not: biyoloji öğretmenlerini seçmişler özellikle, hastalıkla ilgili birşey sorulunca cevap verebilsin diye, şaka gibi. -
çin aşısı sinovac'ın %97 koruma sağlaması
biofarma'nın sahibi kim? endonezya hükümeti. sanırsın nature'da yayınlamışlar.
edit: aşağıda bir yazar benim entryime atıfta bulunarak bir link koymuş (bana da gönderdi). bu linki gönderebilecek kadar ingilizcesi var diye düşünerek, gönderdiği makaledeki "for the vaccines in clinical trials for which phase ı/ıı data are available, we observe ..." olayını da fark etmiştir sanıyorum. yoksa; "amaan canım kim okur ki bunu, ve de ingilizce!" diye yazdığını düşünecek kadar kötü fikirli olmak durumundayım. yoksa faz 3 gereksiz birşey, benim mi haberim yok?
edit 2: burada şunu da yazmam gerekiyor galiba. ben çin'i köşe bucak gezen biriyim. çin'i sevdiğim için bu pandemi döneminde kendi arkadaş çevremden de linç yediğim oldu onlar gibi "abv bu çinlilerin" kafasına girmediğim için. benim için aşı karşılaştırması tamamen bilimsel bir şey. faz 3 tamamlanmış olur, ve her aşı bu sonuçlara göre kıyaslanır eyvallah. ben umuyorum çin aşısı iyi olsun. hepimiz bıktık. ayrıca benim güvensizliğim çin'e değil, benden herşeyi saklayan, beni adam yerine asla koymayan kendi devletime. eleştirecekseniz bunun için eleştirin beni. bir başka notum da şudur ki; nature dergisinde de neler oluyor/ oldu bugüne kadar; dünyada her kurumda olduğu gibi ama endonezya state owned bir şirket ile karşılaştırılamaz diye düşünüyorum. son bir not da; oradan buradan bulduğunu araştırmadan buraya koyan herkese; lütfen yaa. ben hala birşey satın almadan, bir yere gitmeden önce ekşi'ye bakıyorum ve ciddiye alıyorum.
edit 3 : çin'li sinovac firması yetkilileri endonezya'nın % 97 etkinlik iddiasını red etmişler ve bu oranın aşının etkinliği değil seroconversion rate denen bir değer olduğunu söylemişler. link link -
avrupa'da sadece türkiye'de okulların açılmaması
sen bedava maskeyi bile veremiyorken, onlar öğrenci ve öğretmenlerine maske vermekle kalmayıp düzenli korona testi yapacaklar. sınıflarda her öğrenciyi tek kişi oturtacaklar, öğrenci çakışmalarını engellemek için saat, ve giriş - çıkış ayarlamaları yapacaklar. hadi sen de yap, başlasın okullar.
-
crocs
sadece çocuklara yakıştığını düşünüyorum, o da 7 yaşına falan kadar. yoksa çok çirkin.
-
ekşi kızlarının güzellik ortalamaları
-
fotoğraf atar mısın diye yalvaran sözlük kızı
-
akp'nin türkiye'ye attığı en büyük kazık
bence en önemlisi, zaten çok da iyi olmayan kimyamızı iyice bozdu (psikolojik bir şey).
çok da güzel olmayan şehirlerimizi daha da çirkinleştirdi (görsel bir şey).
bir çok insanı kendi ülkesinden soğuttu (çok acı bir şey).