baygezen8
profili

  • google'ın huawei cihazları banlaması

    beklenen bir gelişmedir. abi buna tepki gösteriyorsunuz ama çin'de ekşi sözlük bile yasak la :) yav gören de çin hiçbir şeyi yasaklayıp banlamıyor sanacak, benim play store'da dünya çapında kullanılan bir uygulamam var, içinde çin'den bir kişi gözükmüyor... çünkü çin'de play store'da yasak. bu çinliler önce kendileri yola gelsin, ondan sonra diğer yasakları konuşuruz.

    "ben her şeyi ülkemde yasaklayayım, ama markalarım dünyaya açılsın" demek, tam bir çakallık... o yüzden bu konuda ilk adımı çin'in atması lazım.

  • sandığa gitmeyen yazarlar ve nedenleri

    kesinlikle boş beleş insan işidir. ben oy vermeyenlere bir şey demiyorum ama marifetmiş gibi bunu burada yazanlara ne denilse az.

    yarın kalkıp özgürlüğüm kısıtlandı, vay efendim adalet bitti, yine şu site sansürlendi gibi şikayetler ederseniz hepinizin geçmişini silkeyim. oy kullanmıyorsanız sizin artık şikayet etme hakkınız yok demektir... çünkü oy kullanmak bir vatandaşlık görevidir. en başta sen görevini yapmıyorsan, bu düzenden asla şikayet etmeyeceksin... gelip burada yavşaklığınıza kılıf aramayın.

  • çocuğuma pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum

    harbiden benim gibi taş kalpli birini bile etkilemiştir. dikkat ederseniz adam intihar etmeden önce "hemen gidip alalım" diyerek gidip pantolonu almış... sonra da intiharı kafaya koymuş olacak ki "çok yorgunum" deyip milleti erkenden yatırıp sessizce intihar etmiş.

    belli ki gururuna yedirememiş, böyle adamlar herkesten yardım falan da isteyemez, çünkü gururları daha ağır basar eğer öyle olmasaydı kesinlikle intihar etmezdi.

  • şeyhe karısını ikram edenin evliyalığa yükselmesi

    enteresan bir olay. aman kardeşlerim çok dikkatli olun, hayalinizdeki şeye yükseleyim derken gavatlığa yükselmeyin sakındshkadskfjdsfjjhdsfjk

    edit: sevgili sözlük flood gerekçesiyle 1 ay ceza vermiş bana, görüyorsunuz sözlükte böyle tarikatlara yorum yapınca hemen nasıl ayağınızı kaydırıyorlar:) millet ne tanım yapıyor, ne format sallıyor... ama ben tanım yaptığım halde kıçı kırık bir sebep bulup, 1 ay ceza veriyorlar.

    silkeyim sizin bu uygulamanızı. kuralları durumlara göre uyguluyorlar, madem kuralların arkasındasınız, şimdi ben size kurallara uymayan 500'den fazla kişi bulurum, hepsine bu cezayı verecek misiniz? bence cevap hayır, öyleyse burada bir art niyet var... diğerlerini görmeyip bana özellikle bu cezayı verdirenlere diyeceğim tek şey; umarım bu tarz bir şeyh sizi de bir yerlere yükseltmemiştir.

  • en iyi internet tarayıcısı

  • nereye düştüm ben denilen ortamlar

    muhakkak herkesin bunu dediği ortamlar olmuştur. benim şimdiye kadar bunu en çok söylediğim yer bir kadın kuaförü olmuştur... sebebi; suçsuz yere bir kadının kocası tarafından orada basılmamızdır.

    yıllar önce arkadaşla bir yere gidiyorduk, o gün de yılbaşıydı. bir kadın kuaförünün önünden geçerken içeriden hayvani bir gülme sesi geldi. arkadaşa dönüp "bu gülüşü nerede olsa hatırlarım, gel bir bakalım şuna" dedim... ve içeri baktığımda tahmin ettiğim kişiyi kuaförde bir kadınla içerken gördüm. hafif bir ışık var kapılar kilitli ama cama yaklaşınca görüyorsun içeridekileri, onlarda bizi görünce kapıyı açıp içeri davet ettiler. oturduk bizde bunlarla içmeye başladık. lakin bu gülüşünden tanıdığım arkadaş önceden kaza yapmış, ayağı alçıdaydı ve birinin arabayla gelip onu eve götüreceğini söyledi. sonra dediği gibi biri geldi ve o gelen kişi "isterseniz bekleyin bunu bırakayım sonra sizi de gideceğiniz yere bırakırım" dedi.

    bizde lanet olsun ki kabul ettik, nereden bilelim başımıza gelecekleri. beklerken kuaförün sahibi olduğunu düşündüğüm kadına bir telefon geldi, kadın arayanı görür görmez dükkanın ışıklarını kapattı. hemen ne oldu diyerek durum raporu istedim.

    - kadın; sanırım kocam geldi sizi burada görürse ortalık karışır.
    - arkadaş; ciddi misin!? açma o zaman telefonu
    - ben; olum ışıkların yandığını görmüşse birilerinin olduğunu anlamıştır. açmaması daha kötü... telefonu aç biz burada yokmuşuz gibi davran.
    - kadın; inanmaz, arabası dükkanın önünde... içinde arkadaşları da vardır
    - arkadaş; abi o zaman çıkıp her şeyi olduğu gibi anlatalım, bizim buradan geçmekten başka ne alakamız var?
    - ben; oldu amk! adam gecenin bu saatinde bizi burada görünce kesin dinler zaten... hatta "kusura bakmayın size de rahatsızlık verdim" falan der.
    - kadın; sessiz olun

    tam o sırada kocası cama vurur "x! aç kapıyı! içerde olduğunu biliyorum!"

    - ben; x, buranın başka bir çıkışı yok mu?
    - kadın; yok sadece içerde bir oda daha var
    - ben; ne odası?
    - kadın; ağda odası
    - arkadaş; abi gidip oraya saklanalım, hiç değilse buradan daha güvenlidir

    tüm bu konuşmaları kendimizin bile zor duyacağı şekilde yapıyorduk, sonra arkadaşla ağda odasına girdik ama orası da kıç kadar yer... adam içeri girse, bizi bulmaması imkansız. ağda odasında sedye gibi bir yatak vardı, oraya uzanıp çıkış planları yapmaya başladım. sonra birden aklıma ayağı alçıda olan arkadaşı aramak geldi. onu arayıp "burası karıştı" dedim, ve bizi almaya gelecek adamın tekrar buraya gelmemesini istedim, o da gelirse işler daha da karışabilirdi çünkü. telefonu kapattıktan sonra kadın kuaförün onun olmadığını sadece çalıştığını söyledi, o yüzden kendisi açmadıkça içeri giremeyeceğini söyledi. öyle deyince biraz rahatladım.

    daha sonra aklıma birden polis geldi... polisi arayıp apartman sakini gibi konuşacaktım. kadından bulunduğumuz yerin adresini aldıktan sonra polisi aradım ve "amirim bizim sokakta birkaç sarhoş var, sürekli bağırıp duruyorlar... bu terbiyesizler yüzünden uyuyamıyoruz" dedim. polis adresi aldıktan sonra ekip göndereceğini söyledi ama yarım saat geçti gelen giden yok, adam da hala inatla kapının orada dikiliyordu... yılbaşını geçirdiğim yere lanet ederek tekrar aradım polisi, 2. şikayetten sonra polisler geldi ve temiz bir şekilde dağıttı bunları.

    herkesin gittiğinden emin olunca hemen kapıyı açıp apartmanın arkasından dolaşarak olay yerini terk ettik. az daha dursak ağda ve peruk kaçınılmaz olacaktı.

  • melih bey'e istifa talebimiz iletildi

    caps lock tuşunun yetim kalacağına işarettir. en azından açılacak müzede o caps lock tuşu sergilenebilir.

  • babanın oğlunu öldürmesi

    gerçek bir ekşici okumaya sondan başlar diyerek göz attığım yazı. sayfanın aşağısına inmekten faremin pili bitti, marketten pil alıp ancak öyle devam edebildim... sona yaklaştığımda " devam edeceğim" yazını görünce, kan beynime sıçradı ve bana bir inme indi. o andan itibaren istemsizce babaya hak verecek gibi oldum, açık olmak gerekirse ben böyle evlatlara karşıyım.