genç kızlara " ahlak kavramını boşverin.. evli olması önemli değil! siz de zengin biriyle takılır ve ondan gayrımeşru çocuk yaparsanız böyle hayatınız olur" mesajı veren türkiye'nin en namuslu kadını.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. şeyma subaşı
-
2. tayyip erdoğan'ın korumalarının tatlı faturası
tüm haklarım haram zıkkım olsun. başka da birşey demiyorum.
-
3. babanın oğlunu öldürmesi
gerçek bir ekşici okumaya sondan başlar diyerek göz attığım yazı. sayfanın aşağısına inmekten faremin pili bitti, marketten pil alıp ancak öyle devam edebildim... sona yaklaştığımda " devam edeceğim" yazını görünce, kan beynime sıçradı ve bana bir inme indi. o andan itibaren istemsizce babaya hak verecek gibi oldum, açık olmak gerekirse ben böyle evlatlara karşıyım.
-
4. eşcinsel olduğunu söyleyen evlada verilecek tepki
(bkz: biz seni seviyoruz)(bkz: bunların önemi yok)
gerçek aile koşulsuz sever. -
5. starbucks'ı pahalı bulmayan zihniyet
1. adamlar kahve kültürüne haiz. önüne 3'ü 1 arada getirmiyorlar kahve diye.
2. americano 6.75 tl. herhangi bir kafeye girin, bu fiyattan ucuz değildir.
3. içeri girince dakka başı garson tepene dikilmiyor. koltukları rahat, dilediğin gibi yayılabiliyorsun.
fiyat/performans olarak starbucks oldukça üst seviyelerde. ama siz gitmeyin yine de. kalabalık oluyor. -
6. bir kahveye 8 lira vermek için sebepler
yan masada dört barzo veya iki apaçi ile yüzyüze olmadan kahve içme keyfi için değil sekiz seksen lira da verilir. evi değil komşunu satın alırsın. kahveyi veya mekanı değil yan masada oturan diğer müşteriyi satın alırsın.
-
7. tübitak'ın disksiz bilgisayar projesi
(bkz: beyinsiz insan projesi)
(bkz: beyinsiz insan üretme projesi)
(bkz: beyinsiz insanların ürettiği proje)
bir çok bilgisayarın uzak sunucuya bağlanması esaslı bir proje.
çok orjinal bir düşünce, daha önce kimsenin aklına gelmemiş olması hayret verici.
artık silikon vadisi düşünsün.
edit: özelden yazarak, "zaten yapılıyor" diye yazacak, ironiden anlamayan suserleri peşinen uyarıyorum; aman ha! -
8. şehit çocuğu %50 15 temmuz şehit çocuğu tam burslu
istanbul ticaret üniversitesi "şehit çocuklarına %50 burs", "15 temmuz darbe girişimine karşı gösterilen direniş sırasında şehit düşen bireylerin çocuklarına %100 burs" şeklinde burslarda bir ayrım yapmış.
ahlaksızlıktır. başka yorumum yok.
(bkz: akp döneminde oldu)
kaynak -
9. 17 temmuz 2017 ntv spor'un kapanması
başlamasına günler kala heyecan basan, saniyeleri saydıran zulte waregem- waasland-beveren maçlarını izleme şansının kaybolması demektir.
-
10. ekşi itiraf
nasıl bu kadar güzel olunabiliyor gerçekten hayret ediyorum. bazı yüzler, sanat eseri gibi. onlar varken ben neden fotoğraf çekeyim ki düşüncesindeyim. kıskançlık hissetmiyorum garip bir şekilde ama üzülüyorum kendime.
-
11. göbekli erkeklerden hoşlanmak
sevgi ponçiği tadında entryler girilmiş de.
hiç de öyle olmuyor o işler hacı.
1.85 boyum, 126ya kadar çıkan kilom oldu..
değil hoşlaşılmak, göz göze bile gelmeyi beceremedim bir hatun ablayla..
o gözler ışık hızıyla kaçırılır oldu.. bazen de tiksinme belirtisi ifadelerle..
onu da geçtim, o göbekli abilerdeki, o göbeğe rağmen varolan o özgüvenin kaynağı nedir çok da merak ederim..
terli göbekli hele de kelsen, yahu kusura bakma da bi baayanın böyle birinden hoşlanabileceğini sana ne düşündürtüyor ki.
ha çok iyisindir, bilgilisindir, bilmiyorum zenginsindir belki ama daha tanışma aşamasında 10-0 geridesin be abicim..
her şeyi geçtim, sağlık sorunları anında başına üşüşüyor.. tansiyonundan kireçlenmeye, şekerden kalbe kadar..
üst baş desen rezil.. çünkü bi mağazada üstüne göre bir şey bulamazsın, bulsan da alamazsın.. çünkü ya kış mı yor abicim hiç kendini kandırma.
şişmansan, ortamın neşeli sevimli tombiğisin.. bu.. bu kadar..
o neşe de aslında özgüvensizliğini kapatmak için çabalamandan başka bir şey değil..
ha hoşlanan çıkmaz mı senden, tabii ki çıkar ama o kişi de büyük ihtimal yine senin gibi, bi sıkıntısını baskılamış, yine kendin gibi biridir yani.
not:spor spor spor amk... az yiyin lan.. az yemek mutluluk oğlum.. sofrada değil belki ama kalkınca mutlusunuz.. aynaya bakarken, başkalarının bakışlarını yakalayınca, tansiyonunuzun normale döndüğünü görünce mutlusunuz..
benim gibi yemek için yaşayan, et için, datlı için ölen biri bile başardıysa herkes yapar. inan zayıflayınca alacağınız haz, bi buçuk iskender üstü künefeyi gömerken aldığınız hazdan daha büyük lan.
hem zayıfladıktan sonra bi buçuk iskenderi yine gömersin üstüne de gömdükten sonra hiiiç pişmanlık hissetmezsin.
valla. -
12. fareye lazer yerine top koyma projesi
tübitak'a göndermeyi düşündüğüm proje. efenim şimdi biliyorsunuz bu farenin altındaki ışıldak bazen çalışır bazen çalışmaz. kimi yüzeyde tıkır tıkır kimi yüzeydeyse takır tombalak yani allah ne verdiyse. işte bunun için bizzat kendi geliştirmiş olduğum muhteşem projemi takdim etmek isterim. o yanar dönerli ışıldak yerine altına bir top koyalım mesela, onun da yanlarında böyle bir takım ittirgeçler ve dönergeçler yardımıyla fareye bilgiyi aktarırsak sağa mı gitti sağa sola mı gitti sola gitti hop fareye bilgi gidiyor ve ekrandaki okçuk fıkır fıkır seda sayan programındaki teyzeler gibi oynamaya başlıyor. topu da kauçuk yaparız kaymaz, her yüzeyde muhteşem çalışır. bu projeme çok güveniyorum. unutmayın türkiyede güzel şeyler de oluyor.
-
13. 4000 tl'ye laptop hediye edilen kızın terk etmesi
dünya üzerinde yaşayabileceğiniz sizi derinden etkileyen ender olaylardan.
laptop'un taksiti bitmediyse acı kat sayısı ikeye katlanarak sizi gün be gün bitirir.
bir tecrübe..
sevgiliye pahalı bir hediye edilecek ise ilişkinin ömrü önceden analiz edilmeli ve taksit seçenekleri ona göre revize edilmelidir.
6 aylık ömrü kalan bir ilişki için 24 ay taksite giren net kerizdir. ben tanıyorum mesela böyle birini. şuan entry giriyor.
yazık..
vay baaboooo. -
14. eşcinsel olmayan birinin eşcinselleri savunması
insanı insan olarak gören,katagorize etmeden ayrıştırmadan bakandır
zaten tanrının gözünde hepimiz çocuğuz -
15. çay içmeyen adama neden güvenilmez
(bkz: gereksizce anlam yüklenen şeyler)
son donem sosyal medya hezeyanı. -
16. fıstıklı baklava vs cevizli baklava
cevizli baklava diyenlere karşı parası yok fakirler diyen sığırları gösteren versus.. he amk bir tek sizin paranız var. dalyarak züppeler.. amk en kaliteli fıstıklı baklavanın kilosu 60 liradır. 60 lirayı bir tek sen verebilirsin zaten, amk sonradan görmesi. 60 lira lan!! dalyarak, zenginliği fakirliği buraya mı düşürdün. sığır.
fakir olmak zaten ayıp değil, adam daha ucuz diye hep cevizli baklava almış olabilir ve belki alışkanlıktan o daha güzel geliyordur ama, böyle 20 liralık fıstıklı yiyenler bunu diyordur falan diyenlere boş baklava tepsisi girsin. -
17. bir insanın 110 gün aç yaşayabileceğine inanmak
kafaya takmak yerine biraz zahmet ederek arama motoru kullanmak suretiyle, açlık grevlerinin su ile beraber tuz, şeker ve b1 vitamini alınarak uzatılabildiği ve grevin sona erdirilmesi durumunda kalıcı hasar riskinin de bu yolla azaltılabildiği bilgisine ulaşılabileceğinden, gayet olası bir şeye inanmaktır.
-
18. hayattan bugüne kadar öğrenilen en önemli şey
hani diyorlar ya insan sinirlenince ağzından çıkanı kulağı duymuyor bazen. sonra dediklerine çok pişman oluyor düşününce vs. o yalan işte. pişman olma kısmı değil de ağzından çıkanı kulağının duymaması olayı yalan. gerçekten tam olarak ne dediklerinin farkında olarak ve isteyerek söylüyorlar sinirli bir anda herşeyi. pişman olma kısmının bile yalan olabildiğini düşünüyorum bazı durumlar için.
işte bu yüzden bir kişinin gerçek karakteri ve senin hakkındaki düşünceleri, sinirli bir anında en çarpıcı ve yalın haliyle ortaya çıkıyor. -
19. ramazan ayının bitmesiyle alkol almaya başlamak
-
20. 26 haziran 2017 babamın gay olduğumu öğrenmesi
hikaye yalan.
(bkz: #68524660)
silerse diye; https://i.hizliresim.com/bgdbjy.png
fikir güzel, mekan güzel ama yemezler hocam. -
21. instagram
en net etkilerini kayınvalidem üzerinde gözlemledim. kendi halinde bir kadındı. en fazla yurtdışına gitmek isterdi, arada eşime 'yurtdışına çıkart beni bir kez oğlum' derdi.
sonra etraftan gördü, tablet istiyorum ben dedi. o tableti aldıktan sonra kadına bir haller oldu. ziyaretine gittiğimizde bize yemek yapan kadın, ' hadi dışarıda yiyelim bugün' diye diye geçen gün farkettik ki aylardır evine gitmemişiz, devamlı dışarıda görüşüyoruz.
gittiğimiz yerler de öyle alelade yerler değil, develi ayarında kebapçılar, ataköy marinalar filan. basit bir yer istemiyor.
mekana gidince de elinde devamlı ya tablet ya telefon fotoğraf çekiyor. hatta geçen gün dedi ki, 'hadi çekimlere başlayalım'. zannedersin film çekiyoruz. alt tarafı yemek yiyeceğiz. kebapçının kapısında, içeri girerken, yemekler gelmeden, yemekler gelince, tatlılar gelince derken 100 tane poz. poz vermekten iflahımız kesildi. bazen bizim telefonlarla çekildiysek, ısrarla istiyor fotoları günlerce. özel olarak arıyor bunun için. hemen instagrama facebooka yükleniyor fotolar. kadın ergen kızlar gibi oldu.
eşim yurtdışına götürdü onu geçen sene, yine istiyor. çünkü artık öyle bir girdi ki içine sosyal medyanın. baktıkça diğer komşuları, akrabaları filan da kıskanıyor muhtemelen. yani sonuç olarak, çok boktan bir şey bu sosyal medya. -
22. fransa 98'i hatırlamayanlar yazar yapılmasın
ya rica ediyorum büyük buhran zamanlarını hatırlamayanlar siktirsin gitsin sözlükten.
-
23. nasa dünya dışı yaşamın varlığı açıklaması
ters bir durumda enseyi göte kaydıracak hadiseler olabilir. (bkz: stephan hawking) bu konuda uyarıda bulunmuştu:
--- spoiler ---
bu gezegende yapılan araştırmalardan dolayı eğer herhangi bir uzaylıya denk gelirsek bizi büyük bir tehlike bekliyor olabilir. bu yüzden uzaylıların ne kadar gelişmiş türler olduğunu öğrenmeden, gelen iletişim sinyallerine cevap vermemeliyiz. eğer cevap verirsek dünyayı büyük bir tehlike bekliyor olacaktır. gelişmiş bir uygarlıkla karşılamamız halinde kristof kolomb ile karşılaşan kızılderililerin durumuna düşebiliriz. biliyorsunuz o işin sonu iyi olmamıştı
--- spoiler --- -
24. her gün balkon yıkayan kadınların ortak özelikleri
her gün balkon yikamalari.
-
25. başörtülü emojisinin telefonlara gelmesi
başörtülü kadınlarımızın bir mağduriyeti daha giderilmiş.*
-
26. hitler ölmemiş 128 yaşında arjantin'de yaşıyor
-
27. hülya koçyiğit
damadı para aklama kanalı haline gelmiş trt'de diriliş ertuğrul'da başroldeki engin altan düzyatan'dır. engin altan da bu rolle üçüncü sınıf romantik komedilerde bikinili kızlarla çapkınlık filmleri çektiğini unutmuş ve bir anda ülkücü, osmanlıcı olmuştur. erdoğan ve ailesi sarayından çevresine öyle bir para akıtıyor ki az buçuk etrafında olan herkes şahsiyetini kiralıyor.
-
28. türkiye'deki sevgisizliğin ve nefretin nedeni
herkes. ölmüş, yaşayan ve yaşayacak olan herkes.
insanların dillerine bakıyorum. aile çok kutsal. ama o ailenin içi seviyesizlikten, nefretten geçilmiyor. çaydanlık sapından kavga çıkaracak kadar bıçak sırtında. akrabalar kıymetli. nah kıymetli. ben özünde yengesini, dayısını, kaynanasını, görümcesini, yeğenini tüm kalbiyle seven çok az gördüm. nefret kural, sevgi istisna. mesela birinin çocuğu iyi bişey yapsın, anında dedikodu, çekememezlik. biri dükkanı batırsın anında elti convention: "semra'nın oğlu galeriyi batırmış:))))))))".
alayı en az 3 çocuk yapıyor. ben çocuğuna bu kadar kötü davranan bir millet az gördüm. aşağılama, ezme, gurur kırma, hevesle oynama ne ararsan var. ama sorsan çocuk yapmayanı ya da 1 tane yapıp bırakanı yok.
bu ülkede anket olsun %40 falan "4 karıya evet, rabiaaaaaaa" demezse beni öldürsünler. ama kadından ettikleri nefret burdan aya yol olur. sadece nefret de değil hissettikleri, daha çok korku. ama daha çok karı daha çok çocuk, sabahattin. anladın mı?
vatan toprağı için canımızı veririz biz reyiz. vatan toprağı için canını verirsin ama mesela o toprağın üzerindeki zeytin ağacından nefret edersin, kendi halinde dolaşan kediyi köpeği sikersin. vatan toprağı senin için haritadan ibaret. ayaklarının altında serili olan değil karşı duvarda asılı bire bilmem kaç ölçekli haritayı tercih edersin.
bugün "simülasyon" kelimesini iki kez kullanarak baudrillard'ın kız arkadaşı olmaya hak kazandım ama maalesef ki bu ülkede "sevgi" en yaygın simülasyondur. hoşçakalın. -
29. ecnebilerin elinde olsaydı daha güzel olacak iller
hakkari.
terör olmasa isviçre alplerinden farkı olmayan güzelim coğrafyaya sahibiz.
spor turizmi dağ turizmi doğa turizmi herşey için ideal yerler 30 yıldır malesef sadece kan renginde! -
30. mezarlıkların hissettirdiği duygu
beni ilginç bir şekilde cezbeder. uzun uzun vakit geçirmeyi çok severim. kimseyle paylaşamadığım dertlerimi sevdiğim birinin mezarının( çoğunlukla dedemin) ayak ucuna oturup anlatırım. hatta kritik yaparak çözüm bile üretirim. sonra bana yol gösterdiği için teşekkür eder, dua eder ayrılırım.
-
31. dil öğrenmenin bir gün tarihe karışacak olması
dil öğrenmek sadece insanlarla iletişim kurabilmek(konuşmak) değildir. dil öğrenmek aynı zamanda psikolojik olarak kişisel tatmin de sağlar, insan zihnini canlı tutar, ek olarak belki bilmiyor olabilirsiniz ancak farklı dilleri konuşan insanlar genelde farklı karakter özellikleri edinirler, örneğin konuşulan dilin kültürüne uyum sağlama vs gibi.
tüm bunlara ek olarak dil öğrenmek demek öğrendiğiniz dilin konuşulduğu ülke/ülkeler ile ilgili kültürü, tarihi, sanat ve edebiyatı da öğrenmek demek.
şimdi ben de inanıyorum ki ileride belki kulağa takılacak bir cihazla herkes birbirini anlayabilecek, fakat ya yabancı dillerdeki kitaplar ne olacak? onları nasıl okumayı düşünüyorsunuz? ya da diyelim opera izlemeye veya tiyatroya gittiniz kullandığınız aletin çevirisiyle mi izleyeceksiniz operayı?
elbetteki dünyadaki tüm dilleri vs öğrenmek imkansız bir eylem fakat anadilin yanında yaygın konuşulan veya ilgi duyulan 2 dili iyi derecede bilmek hayattan alınan zevki artıracaktır.
saydığım sebepler nedeniyle insanlık var olduğu sürece farklı dilleri öğrenen insanlar daima olacak, ilerideki teknolojik aletler iletişimi kolaylaştırır ancak dil öğrenmenin modası hiçbir zaman geçmez.
tanım: yabancı dil bilmeyen, sıkı çalışıp dil öğrenmek zor gelen insanların kendini avutma şekli olan dilek.
edit: imla.
edit 2:
1- ek olarak aşağıda birisi kitap/opera örneklemim üzerinden eleştirisini yapmış ancak kaçırılan nokta şu, bahsettiğim eylemler kültürel aktiviteler, bir makinanın anlık olarak simültane çevirisiyle ne kadar zevk almayı planlıyorsunuz bu aktivitelerden?
2- dostoyevski örneği verilip çeviriden kitap okuma önerisi gelmiş, iş görür fakat tavsiyem şu;
dostoyevskinin herhangi bir eserinin türkçe çevirisini ele alın, bir de aynı kitabın ingilizce/almanca/fransızca gibi yaygın dillerden birindeki çevirisini alın ve karşılaştırın, türkçede en iyi diyebileceğimiz çeviri bile bahsettiğim dillerdeki ortalama çevirilerin yanında sönük kalacaktır. malesef memlekette çeviri anlamında ciddi bir kalitesizlik mevcut. ayrıca şunu düşünün klasik eserler genelde çok bilindiği için çevirileri mevcut peki ya kalburüstü çevirisi bile olmayan kitaplar ne olacak? onları ne yapacaksınız? son olarak, bir eseri orijinal dilinde okumakla alacağınız zevk ile çevirisini okuyarak alacağınız zevk arasında dağlar kadar fark var. neden kendiniz o dili öğrenip kelimelere kendi kattığınız duygularla o eseri okumak yerine eserle okuyucu arasına başka bir insanın veya bir makinenin girmesini isteyesiniz ki?
3- dil öğrenmek öğrenilen dilin kültürünü, tarihini belli seviyede bilmeyi de gerektitirir, türk insanının genel olarak yabancı dil öğrenememesinin ana nedeni de budur, dili yalnızca dil bilgisini formüllere döküp ezberleyerek öğreneceklerini zannediyor çoğu insanımız ama gelin görün ki kazın ayağı öyle olmuyor.
aslında wittgenstein sizler için durumu basitçe açıklamış
''die grenzen meiner sprache bedeuten die grenzen meiner welt''
''the limits of my language mean the limits of my world''
(bkz: dilimin sınırları dünyamın sınırları demektir)
(bkz: ludwig wittgenstein) -
32. celal şengör
bugün teke tek programında efsaneviydi. antik çağ kapsamında bilim ve felsefeye dair ders verircesine program yaptı adam. bir felsefe mezunu olarak şunu rahatça söyleyebilirim. bizim üniversitelerde malesef felsefeden sadece felsefe tarihi okutulması anlaşıldığı için, bugünkü 2 saatlik programı izleyenler bir dönemlik antik çağ felsefe dersini almış kadar olurlar. 2 saatte anlattığını bir dönemde doğru düzgün anlatamayan proflar falan var sözde üniversitelerimizde. hiç ironi, abartı yapmıyorum. bana kalırsa bu programın aynısından 4-5 tane daha yapılırsa türkiye'deki hemen hemen çoğu üniversitenin felsefe bölümünün 4 senelik müfredatını daha iyi bir şekilde halledebilirler.
-
33. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
hanimların dikkatine! dert dinleme arkadaşınız ayağınıza geldi. aldatılma, terk edilme, karşılıksız aşk, şiddetli geçimsizlik dertleri 5 dakika dinlenir hemen mutlu edilir.
-
34. 1 temmuz 2017 katliam yasasına hayır eylemi
istanbul ayağının buluşma yeri kadıköy iskele meydanı olarak belirlenmiş, katılımın yüksek olmasını umduğum, hayvanların yaşam hakkı için yapılacak olan eylem.
-
35. aracının arkasında köpek sürükleyen vicdansız
ilgili orospu çocuğunu kapalı odada bir aslanla başbaşa bırakacaksınız, kendinden güçlü canlıdan vahşet görmek nasıl bir duyguymuş öğrensin. amaç empati.
-
36. düşün ki o bunu okuyor
oecd raporuna göre, okuduğunu en "anlamayan" millet seçilmişiz.
öyle sayfalarca pek uğraşmayın bence. -
37. istanbul'un en iyi tatlıcıları
aşağıdaki liste rulo pasta ve ekler odaklı olup tamamen kişisel notlar içermektedir.
inci pastanesi: bahariye'deki şubesinden alman pastası veya rulo pasta alınarak mutlaka çay bahçesine inilmeli. hatta giderseniz elli yıldan uzun süredir buranın emektarı olan tevfik abi'ye bir selam verip halini hatrını sorun, ben de selam söyleyin.
elif pastanesi: moda caddesi üzerinde bulunan bu tatlı pastanenin pastaları çok başarılı olmakla birlikte eklerleri de bulunduğu raftan göz kırpıyor, aklınızda olsun.
eyfel pastanesi: bir zamanlar fırtınalar estirirken, eskisi gibi kalamayıp değişen bir pastane olsa da pastaları başarılıdır.
pasta sanatı: ruhumu teslim edebileceğim yegane yer. böğürtlenli, limonlu, çilekli, muzlu, karamelli ve aklınıza gelebilecek her türlü malzemeyle ekler yapabilen müthiş yer. seviyorum merkez!
maria's cheesecakes: amerikalı maria ablamızın türkiye'ye yerleşmesi ve ardından en iyi bildiği işi yapmasıyla gelişen bir hikayesi var buranın. inanılmaz lezzetli, birçok farklı çeşitte üretim yapıyorlar. tavsiyem, belçika çikolatalı cheesecake.
seval pastanesi: çengelköy'de bulunan, 1952'den beri hizmet veren küçük güzel bir pastane. kremalı tüm pastaları şahane, özellikle muzlu rulo pastası. muzlu rulo önemli.
hafız mustafa: sütlü tatlılarının üzerine söylenebilecek tek bir kelime dahi yok. kazandibi rocks.
şekerleme / çikolata kategorisinde ise;
şekerci cafer erol: badem ezmesiyle yaptıkları ve meyve-sebze şeklini verdiklerini tatlıları, taze olarak ürettikleri akide şekerleri (bergamotlu tercih sebebidir) çok lezzetlidir. (buradan yaptıracağınız küçük bir paketle sokak sokak gezerek moda burnu'na giderseniz aldığınız keyif kat kat artar, bence.)
ali muhiddin hacı bekir: glikoz şurubu kullanmadan ürettikleri bol fındıklı lokumlarını, benim gibi lokum sevmeyen biri bile sinsi sinsi yiyor. söyleyeceklerim bu kadar.
çikolata dükkanı / asuman: bir dönemin sosyal medya ivmesiyle yükselişe geçen ve kavanoz tatlı konseptiyle çikolata ve çikolatalı tatlı satışı yapan bu işletmenin açık çikolataları oldukça başarılı. özellikle bademli, frambuazlı, portakallı ve kahveli çikolatalarını denemeniz gereken bir konu olduğu kanaatindeyim.
kemal usta waffle's: bu abimiz kadıköy'de agar.io oynar gibi takılmakta. her sokakta bir şubesini görebildiğimiz ilginç bir zincir olma yolunda hızla, durmaksızın ilerliyor. kendisinin waffle'ını vazgeçilmez yapan ise malzemesinin tazeliği, bolluğu ve kullandığı sosların lezzeti.
mendel's: the grand budapest hotel'deki tatlıcıdan esinlenerek bu ismi alan mekanın konsepti de bu filmin üzerine. sunumdaki birtakım artizan hareketler ver her servis öncesi sunumu çekip çekmeyeceğinizin sorulması dışında gerçekten çok leziz tatlılar üretiyorlar. filmdeki tatlı da burada mevcut.
cafe wien: bu mekan en iyi tatlıcı olmaktan ziyade viyana tatlıları yapan sevimli bir mekan. reasürans çarşısı'nın içinde yer alıyor, farklı bir şeyler denemek isteyenler için sona iliştireyim. ha bir de, bu kıvamda şişhane'de türk alman kitabevi cafe var ki, onlar da alman tatlılarını başarıyla üretmekte ve kalplerimizi çalmaktalar. -
38. 25 haziran 2017 lgbt onur yürüyüşü
şu başlığa yazanların çoğu, yirmilerinin başında üniversite öğrencisi, internet çağı çocukları ve homofobik olmayı gayet normal görüyorlar, bunu saklama ihtiyacı bile duymuyorlar. çünkü aslında, "homofobi"nin tam olarak ne demek olduğunu, neyi temsil ettiğini bile bilmiyorlar ya, bence en acıklı kısım orası.
tanım; karnaval tadında renkli, eğlenceli bir etkinlik olması gereken, ama güzel ülkemin güzel ortamında "bize yakışan" şekilde krize dönüşen yürüyüş. -
39. sultan mehmet italya'yı fethetseydi olabilecekler
roma'da halk her yerde bedava su içsin diye yapılan içme suyu çeşmeleri kaldırılır ve yerine hamidiye su satılırdı.
tanrı, zeus, umay ve dean winchester italya'yı medeniyede bağışlamış çok şükür. -
40. 1300'den fazla gayrimeşru çocuğu olan postacı
haberin orjinaline bakıldığında 2016 yılında yapılmış tırışka bir haber olduğu belli. hatta aynı kaynakta havuza attırdığı için 16 kızı hamile bırakan zenci lise öğrencisi haberi de var.
google'da detektifin adı ve postman diyerek iki habere de nokta atışı yapabilirsiniz.
ya hürriyet... ne oldum dememeli ne olacağım demeli. -
41. iki günde tez yazma ihtimali
iki günde yazılan tez değil kompozisyondur o
-
42. gelinin alnına hunharca para yapıştıran damat
videoyu çeken arkadaş ütünün içindeki suyu boşaltsaymış daha iyi bir görüntü ortaya çıkabilirmiş.
-
43. 15 temmuz 2016 darbe girişimi tiyatrosu
tehdit mesaj editi : ak mücahitlerden mesajlar alıyorum, bir tanesi ; "fetöcü köpek şikayet edildin polis seni bir ziyaret etsin de görelim ne boksun." görelim bakalım ak köpek ne olacakmış.
***
çok basit bir soru var osman pamukoğlu da herkes gibi soruyor, saatler öncesinden haber alındığı halde neden engellenmez? aylar öncesinden darbe konuşulduğu bunun istihbaratı alındığı, gazetelerde, televizyonlarda o kadar konuşulduğu hadle neden önlem alınmadı neden engellenmedi?
peki bu darbe girişiminin sonuçları ne oldu, etkileri ne? neler değişti?
bu iki sorunun cevabı olayı tamamen açıklıyor.
**
60 darbesinde askeri öğrenci olan, bütün darbeler ve müdahelelerde görevde olan osman pamukoğlu'nun analizleri önemli.
bir askerin bakış açııyla 15 temmuz :
15 temmuz gecesi amatörce ve komediydi
"ihtilal ve darbe yapılmaz, gelir. montaigne diyor."
"gariplik var, meclisi niye bombalıyorusunuz? özel harekatı neden bombalıyorsunuz? köprüyü niye kapatıyorsun? abuk sabukluk var, amatörlük var."
"sivil örgütlenmelerde, emiyette ve kamu kuruluşlarında ordudakinden çok daha fazla insan var, o gece ne yaptı bunlar? kapalı kısım çok. mit ile genelkurmay arasında geçen altı buçuk saat, bu saat kabul edilemez. bu işleri bilen kabul edemez. bal gibi önlenirdi. bu kadar insan kayba uğramazdı." -
44. steam summer sale 2017
yine asla oynamayacagim bir suru oyun almama sebep veren indirim. steam librarymdeki 70 kusur oyunun en az 50 tanesini denemek icin bir kere bile indirmemisimdir. nedense para verip alinca oyunu oynayip bitirmissin gibi oluyor.
30'unu gecen populasyonun cogunlugunda eminim ayni durum var, vakitsizlik ve belki ilerde oynarim, hazir ucuzken alayim dursun hastaligi. -
45. celal şengör ve ilber ortaylı teketek programları
ilber hoca'nın sohbet tarzına bir kez daha hayran bırakan program. son programda altaylı; programı "şeker bayramı mı demek doğrusu yoksa ramazan bayramı mı demeli" gibisi bir soru ile açtı; ilber bey, bu konu hakkında en son fruktoz şurubunun zararlarını anlatıyordu.. ama işte hayranlık konusu şu ki konuyu buralara kadar getirirken asıl meseleyi unutmayıp tekrar konuyu oraya bağlayabildi. genelde de bir soru üzerine konuyu alıp böyle akla sığmaz geniş bir perspektif ile ele alıyor ve beklediğinden 100 kat fazla bilgi paylaşıyor. derya herif.
-
46. lahmacun vs pizza
kebapçıya gidersin. iki lahmacun söylersin, acısız. biraz beklersin. önce güzel bir salata, ardından da yoğurtlu sos ile acılı ezme gelir. önden bi başlarsın bunları götürmeye. sonra lahmacunlar gelir. ilk lahmacunu açarsın. önce biraz beklersin, dumanı çıksın. yüzüne çarpan o müthiş kokuyla doyuma ulaşırsın. daha sonra önce bir tur limon sıkar, üstüne de salatadan biraz koyarsın. keyfine göre de, azıcık baharat.
başlarsın yemeye. ilk ısırığı alırsın. biraz dilin yanmıştır sıcağından. ayranı açıp bir yudum alırsın. kızgın kumlardan serin sulara atlamayı gerçek manada yaşarsın. arada yoğurtlu sos ile ezmeden de alırsın. ilk lahmacunu keyifle yedikten sonra kısa bir mola verirsin. yoğurtlu sos ile biraz içini ferahlattıktan sonra ikinci lahmacunu alırsın. ilk lahmacun gibi onu da yiyip bitirirsin. son lokma ile ayran aynı anda biter. garson gelir. boşları alırken çay ister misiniz diye sorar, hay hay dersin. bir süre sonra çayın gelir, yanına da şöyle güzel bir kadayıf... çay ile lahmacunu bastırırken, bir yandan da kadayıfın keyfini çıkarırsın. sonra elini yıkayıp kasaya gidersin. karanfil alıp biraz kolonya sürünerek mekandan ayrılırsın.
pizzacıya gidersin. keyfine göre istediğin pizzayı ve içeceğini söyleyip parasını ödersin. bir masaya kurulup, yemeğini beklersin. gelecek mi, gelmeyecek mi, acaba unuttular mı diye düşünürsün. tam kasaya gidip benim sipariş noldu diye soracakken, pizzan gelir. dumanı üstündedir, yanında gelen baharatı üstüne dökersin. sonra da başlarsın yemeye. kaşar peyniri ile üstündeki diğer malzemelerin eşsiz birlikteliğine bir kez daha tanık olursun. yanındaki buz gibi içecekten de bir yudum alırsın. oh, nirvana resmen.. yanında varsa bir patates kızartması. bu üçlünün mükemmel birlikteliği eşliğinde güzel bir ziyafet çekersin. üstüne de dondurmalı bir çikolatalı sufle gömer, orgazm olmuş şekilde ayrılırsın pizzacıdan.
demem odur ki, boşverin karşılaştırmayı, ikisinin de keyfini çıkarın. :) -
47. geceye bir şiir bırak
ılık süt gibiydin
sen, uf uff.
benim ağzımda bir zehir vardı,
beni bu dünyaya ağzımda,
hoh,
bu zehirle bıraktığında
ben senin kötü olduğunu
anlamamak için,
çok çalıştım.
benim seninle ilgili
bildiğim her şey bir
yalandı. buna çalıştım.
tersinden bir adaletsizliği
anlamam gerekti benim,
ve ben
hoh,
ben bunun için bir afrikalı gibi çalıştım.
ılık süt gibi,
ılık süt gibi olduğun,
hooohhh
benim uydurmamdı. -
48. yetti garinin ingilizcesi
(bkz: enough is enough)
-
49. arka ayakları tutmayan kedi
bahçemizde yaşayan bi kedinin durumu böyle maalesef. arka ayaklarında bi sıkıntı yok, ama dengede duramıyor sürekli düşüyor. kakasını ve çişini de tutamıyor, olur olmadık yerlere pisliyor. veterinere götürdüm, röntgen çekildi bi sorun tespit edilemedi. sinirsel olduğunu ve kesin bi tedavisinin olmadığını söyledi. internette de bayağı araştırdım ama kayda değer bi sonuç bulamadım.
son çare ekşi sözlük'e başlık açıyorum, belki burdan ne yapmam gerektiği konusunda birisi yardımcı olabilir. -
50. lise öğrencilerinin 15 temmuz çizimleri
teknik olarak solcu değilim..ama bir akp'linin solculara omurgasız demesi beni bile şaşırttı.hacı sizin dün beraber yürüyüp bugün küfretmediğiniz kesim,dün sahiplenip bugün lanetlemediğiniz fikir var mı ?