pembe bornozlu adam6
profili

  • emrah safa gürkan

    "bir adam şundan konuşuyorsa bundan konuşamaz" şeklinde bir bakış açısına sahip insanlar nedeni ile "branşından" başka -hiçbir şeyden haberi olmayan akademisyenler yetişti bu ülkede. sonra o akademisyenler daha en basit olaylar karşısında bile geniş bir perspektifden olayları incelemeyi "beceremedikleri" ve dolayısıyla bildiğini zannettiği branşını yeni nesle aktaramadığı için tamamiyle vasıfsız bir üniversite gençliği kültürü oluştu.

    bu adam zaten konuştuğu her x konusu için "ben bunun uzmanıyım" demiyor.

    ne diyor;

    "ben bir tarihçiyim, olmaz öyle saçma tarih gibi programlar için hazırlık yapıyorum ve bugüne dek edindiğim bilgiler ve kültür yığını neticesinde olayları yorumluyorum, bilgi için bana gelmeyin, bir şeyi tamamen benden öğrenemezsiniz, benden ancak yorum dinleyebilir ve okumanız için yol belirleyebilirsiniz."

    türk insanının üretilen medya içeriğini kavrayamaması ve sırf bu gerzeklikleri yüzünden emrah safa gürkan gibi insanları harcaması beni çok üzüyor. bu adam en nihayetinde "son tüketici" şeklinde sınıflandırabileceğimiz bir izleyici kitlesine; herkesçe tüketebilecek seviyeye indirgenmiş ve belli bir format ile çizgisi belirlenmiş bir bilgi bombardımanı "şovu" yapıyor. burada kilit kelime "şov".

    emrah safa gürkan "ben tüm tarih sürecinin tek uzmanıyım, her şeyi bana soracaksınız" şeklinde bir söylemde bulunuyor da benim mi haberim yok?

    yani bunu kavrayamayan insanların olması çok garip.

    ama siz de haklısınız, o kendi alanında inanılmaz derecede uzman tarihçiler sağolsunlar bize çok yardımcı oldular. meydanı bu emrah gibi boş beleşlere bırakmayalım. değil mi?

  • kredi çekip çiftlik banka yatıran mağdurlar

    valla bu salak salak dolandırıcılık ağlarına inananlar bir yana.

    "para gazanmak golay mı yiğenim, zabaleyin garanlıkta gidiyos 3 bin lira para kazanıyos, alın teri, emek" diye saçmalamayı kesin artık.

    birileri çok kolay para kazanıyor bu memlekette. haberiniz olsun.

    ülkede yapılack kafede oturma eylemi esnasında bir kolaya minimum 5 lira, yerine göre 9 liralara varan paralar istiyorlar yiğenim. yaaa yaaa. öyle işte. sorsak alın teri dersiniz değil mi?

    davuklar 20 tl den başlıyor. standart makarna tabakları 20tl den başlıyor.

    markete gidiyorsunuz, sebze alışverişi 50 tl yi buluyor. sebze lan. köylüden 60 kuruşa alıyorlar mk.

    düğün yapıyorsunuz, herkes bişey parası alıyor.

    araba alıyosunuz, pompacı bile bahşiş bekliyor.

    sinemaya gidiyorsunuz angaranın ortasındaki avmsinde bile bilet 20 tl. *

    pantolon alıyorsunuz 200 tl. *

    kurbanlık inek alıyorsunuz 10bin tl.

    et kimse alamıyor o yüzden fiyat yazmaya bile tenezzül etmiyorum.

    bi sitede oturayım, park derdim, güvenlk derdim olmasın diyorsunuz, istedikleri aidatlar küçük servetler.

    ev almak istiyorsunuz kafadam 10 seneniz ipotek.

    müteyyit reyizler 500binlik evi 150bin tl olarak gösteriyorlar.*

    elektrik kullanıyorsunuz faturanın 3 te 2 si sizin bile değil mk.

    bi mekana gidelim iki eğlenelim diyorsunuz, kodumun valesi bile bahşiş beğenmiyor 25 tl hizmet bedeli diyor hizmetine soktuğum.

    yani kusura bakmayın da, 3 5 milyoncuk gariban hariç bu memlekette herkes çok kolay para kazanıyor. bu kar marjlarının başka açıklaması olamaz herhalde.

  • 19 eylül 2017 thy bilet fiyatı rezaleti

    son günlerde bilet fiyatının düşmesi çok normaldir. her bir 100 liralık promosyon biletli yolcu, olmayan 200 liralık biletli yolcudan daha az zarardır.

    ortada bir dolandırıcılık yok. bir bilet almak için seni ekrana kitleyen egonomi babalarına çemkir bence.

    edit: rezalet puanım 1/10.

    aldığı hizmeti, sonradan başlatılan bir kampanyayla değiştirmeye çalışan arkadaşa ise kurnazlık puanım 10/10.

  • ekşi sözlük reklam rezaleti

    (bkz: her hizmetin bir bedelinin olması)

    (bkz: yazarların biraz şey olması)

    (bkz: ekşici piçlerin biraz beleşçi olması)

    (bkz: serbest piyasa)

    (bkz: siktir git reklamsızını yap) *

    hey sen, beleşçi ergen!

    şimdi o çağdışı beleş hizmet anlayışını benim kullanmama izin ver. gel yarın yanımda işe başla. eee ne de olsa karşılıksız hizmet senin favorin.

    edit: he sen tıklamıyorsun diye kimse tıklamıyor o reklamlara keko seni. milyonluk reklam argeleri falan hep boşa. süs olsun diye reklamverenler karlarından pay ayırıp yüzbinşerce lira internet reklamı yayınlıyor. hepsi mal, sen tıklamıyorsun, bi sen akıllısın. adblock kullandın sistemi yendin helal. *

  • sosyal medya kullanmayan erkek

    (bkz: yaz yaz çekinme)

  • anlık da olsa evetin mantıklı gelmesi

    en küçük zaman diliminin mikroskobik küçük çatlağında bile olamayacak bir ihtimal.