türkiye'de maddi olarak alınabilecek seviyedeki ürünlerinin dandik olmasıyla alakası vardır.
benim yurt dışında 39 dolara aldığım g502 hero mouse türkiye'de 1419 tl.
ben 39 birime çok kaliteli bir ürün almışken, türkiye'de yaşayan birinin aynı kalite için asgari ücretin üçte birini vermesi lazım.
hal böyle olunca insanlar 4-5 dolar değerindeki mouselara 200 tl ödeyip kaliteli olmamasından şikayet ediyor. senin o mouse için ödediğin bedelin sana göre çok fazla olması o mouseun kaliteli bir model olduğunu göstermez; sadece senin alım gücünün çok düşük olduğunu gösterir.
bertrand pacquiao5 profili
-
logitech'in kalitesiz bir marka olması
-
türkiye'de zeka düzeyi geriliyor
olayın sadece beslenmeyle alakasını olduğunu düşünmüyorum.
nerede cahil, aptal insan varsa (bkz: en az 3 çocuk) yapıyor.
eğitimli, zeki insanlar ise 1 veya 2 çocuk yapıyor.
sonuç olarak aptal insanların daha çok çocuk sahibi olmasıyla ortalama zeka seviyesi de düşüyor. -
ürküten kadın isimleri
-
seboreik dermatit
burada yazılan uydurma çarelere inanmayın. dermatiti aşırı azmış biri olarak aşağıdakilerin hepsini tecrübe etmiş bulunmaktayım.
gluntenle alakası yoktur. en son ne zaman glutenli bir şey yediğimi bile hatırlamıyorum, hala devam ediyor.
az duş almakla alakası yoktur. haftada 5-6 gün spor yapıp her spordan sonra duş alırım. dermatite hiçbir etkisi olmadı.
az su içmekle alakası yoktur. günde ortalama 4 litre su içerim. dermatitim azmış durumda.
kızartma yemekle alakası yoktur. aylardır kızartma yemiyorum, hala devam ediyor.
diyetim günden güne değişmekle birlikte, genelde; peynir-yumurta-süt-çerez-tavuk-salata-ayran-soda-balık-protein tozundan oluşuyor.
son 6 ayda yukarıda yazdıklarım dışında hiçbir şey tüketmedim. dermatit hala azgın bir şekilde devam ediyor.
yeşil vichy selenyum sülfür içerip uzun kullanımda saç döktüğü için sadece dermatitim inanılmaz azdığında 1 hafta kullanıyorum, sonra kesiyorum.
benim teorim bu merete sebep olan şeyin türkiye'nin sularına konulan bir şeyle alakası olduğu. diğer ülkelerde bu kadar yoğun dermatit vakası hiç duymadım. türkiye'de yaşarken ağır dermatitten muzdarip arkadaşım da kanada'ya taşındıktan sonra dermatitinin durduğunu söyledi. o stressiz yaşama bağlamıştı sebebini, ama ben türkiye'deki sularla bir alakası olduğunu düşünüyorum. -
google'ın beyin okuma ihtimali
artık iyice emin olduğum, google'ın aklımızdan geçenleri okuyup ona göre reklam göstermesi durumu.
daha önceden de hep bir şüphem vardı, hiç aratmadığım ama düşündüğüm şeyler reklam olarak karşıma çıkıyordu. ama asla emin olamadım, çünkü belki arkadaş ortamında sesli olarak söyleyip, söylediğimi unutmuşumdur dedim. ta ki geçen haftaya kadar...
geçen hafta tuvaletimi yaparken aklıma tenise başlama fikri geldi. sonra tamamen aklımdan çıktı bu fikir. ne bir yere yazdım, ne kimseye bahsettim. tenise başlama fikri aklıma geldiğinde kulaklığım takılıydı ve telefonum yanımdaydı. ben tenise başlama fikrini unutmuşken, 2 gün sonra karşıma "{x} şehrindeki tenis kurslarını bul" reklamının çıkmasıyla şok oldum. ne bir yere yazmıştım(whatsappda arkadaşlar dahil), ne de sesli olarak söylemiştim.
şimdi diyeceksiniz ki önceki google aramalarımı analiz edip, benimle aynı şeyleri aratan insanların bir sonra ne arattıklarına bakıp, onların arattıklarını bana reklam olarak göstermiş olabilirler. bu kişilerle hayat tarzlarımız çok benzer olduğu için, tenise başlama fikrinin onların aklına da gelmiş olma ihtimali yüksek. ama hikaye burada bitiyor mu? hayır.
google'ın aklımı okuduğundan işkillendikten sonra bir test yapayım dedim. hayat tarzımla alakası olmayan, benimle aynı şeyleri aratan insanların asla aratmayacağı bir şey düşüneyim dedim. aklıma tesbih geldi. hiç yaşam tarzıma uymayan, asla kullanmayacağım bir eşya.
birkaç gün boyunca aklıma geldikçe tesbih almayı düşündüm, kendimi tesbih çekerken hayal ettim. tam aklımdan çıkmışken, artık tesbih düşünmeyi unutmuşken, google karşıma trendyol'un reklamını çıkardı. ve reklam kapağında ne olsa beğenirsiniz? evet, tesbih. ne bir yere yazmıştım, ne aratmıştım, ne de sesli olarak söylemiştim. ama işte karşımdaydı, yaşam tarzımla alakası olmayan tesbih reklamı.
konuyu arkadaşlarıma bahsettiğimde kendilerine çoğunlukla iç çamaşırı reklamı çıktığından bahsettiler. bu yüzden benim bir test grubuna dahil olduğumu düşünüyorum. yani google yeni yapay zekasını test etmek için belli insanları seçmiş ve yeni algoritmalarını onlar üstünde deniyor.
çoğu kişi inanmayacak biliyorum. ama bundan yıllar önce "google bizi dinleyip ona göre reklam gösteriyor" denildiğinde bunu komplo teorisi olarak görüp dalga geçen insanlar şu an google'ın bizi dinleyip reklam göstermesini tamamen kanıksamış durumda. ek olarak, snowden nsa'i herkesi dinlemekle ifşalayalı neredeyse 10 yıl oldu. bu 10 yıl içinde ellerindeki inanılmaz boyutlardaki verileri kullanıp insanların hareketlerini önceden tespit edecek bir algoritma geliştirmiş olmaları, sandığımız kadar düşük ihtimalli değil.