lecin dery4
profili

  • 14 temmuz 2023 istanbul sıcağı

    silivrinin soğuk olduğunu teyit edebilecek varsa zor zamanlar için kenarda tuttuğum siyasi içerikli entryi paylaşacağım.

  • 2023 monaco gp

    "abi monaco sıkıcı yaa" diyenleri pistten alalım.
    alonso pole alsa tura çıkacaktık ama verstappen işleri bozdu. yine de 42 yaşında büyük refleks gerektiren bir pistte yaptığı şey ayakta alkışlanır. verstappen de son sektörde her cm'i kullanmış deli bu çocuk. 1cm daha yakın olsa kaza yapacaktı ki lastiklere bakılırsa bariyerleri öperek gitmiş. kimse araç falan demesin bu tamamen şampiyon pilot işi. son sektörü geliştirmek için simülatorde milyon tane tur atmıştır manyak.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu arada yarın alonso 2. sırada kalırsa arkadakilere sabır diliyorum. alonso stratejik olarak arkadakilerin lastiklerini bitirmek, hararet sorunu yaşamalarını sağlamak ve kaza yaptırmak için verstappenle temiz hava alacak kadar fark yaratıp arkadakileri kirli havada kalacak kadar yakinlastirip konvoy oluşturabilir. seyir zevkinizi baltalayabilir ama her şey plan dahilinde yani.

  • 2023 azerbaycan gp

    dünyanın en rahat ve stressiz işi alonsonun yarış mühendisi olmak sanırım.

  • norveç'te oklu saldırı

    havasından mi suyundan mi diye şakalar yapılmış ama ben bunun gerçekten coğrafyayla da alakalı olduğunu düşünüyorum. iskandinav ülkeleri pek güneş görmediklerinden -görseler de dik açılarla alamıyorlar- ciltleri bozulmuyor, elf gibi hepsi. her şeyde olduğu gibi bunun da bir bedeli var tabii. yeterli d vitamini alamadıkları için psikolojik rahatsızlıklara çok meyilli oluyorlar. keza intihar oranları da bunu kanıtlar nitelikte.

    refah var, her şey nizami, heyecan yok, soğuk bir yandan, karanlık bir yandan derken önce eve sonra içe kapanıyorlar. bu da yetmezmiş gibi tek çocuksun aile planlaması var evde takılabilecegin bir kardeşin yok. haliyle bütün etkenler küçüklükten itibaren insanları düşünmeye, sorgulamaya sevk ediyor. düşündükçe varoluş sancıları tetikleniyor. küçük kasaba hayatı da iyice körüklüyor bunalımı. genellikle sadece kendi hayatlarından vazgeçmeleriyle sonuclansa da bu tip ekstrem örneklerle de karsilasilabiliyor. bir fikre ya da herhangi bir şeye saplantılı olma eğilimi de yan etkilerden biri.

    coğrafyanın inşa ettiği sosyal ve psikolojik yapıyı da kolay kolay değiştiremezsin. çünkü mizacımız, psikolojik rahatsızlıklar, kalıtsal olarak nesilden nesile aktarılan şeyler. buradaki sıkıntılı şahıs eve kapandığı dönemde bilgisayara sarıp skyrim'i falan fazla kaçırmış olmalı. ok ve yay da genlerden default olarak geliyor zaten.

    mesela hepinizin mutlaka bir parçasına aşina olduğu isvecli avicii uzerinden gidelim. belgeseli cografyanin insan hayatına etkisine dair detaylar barındırdığı için bu örneği veriyorum. cografi koşullar içe dönük olmaya itmiş bu adamı.evde ne yapabilirim diye düşünüp kendini müziğe vermiş. elektronik müzik programlarını öğrenmiş. saplantılı bir şekilde saatlerce bununla uğraşıyormuş. sosyal hayat yok, yemek bile yemeyi unutup sık sık masturbasyon yapıyormuş. yapacak bir şey yoktu diye kendisi söylüyor bunu. alkole de kaptırmış kendini. şan, şöhret, para içinde yüzerken kariyerinin zirvesinde anksiyeteden intihar etti bu adam. biz bile eylülden itibaren bunalım modu açıyoruz ki sabaha güneş doğuyor en azından. adamlar güneşin doğduğunu görmüyor ki. norveçte güneşi yansıtsın diye çatılara ayna panelleri monte ediyorlarmış.

    böyle kötüler gibi gözüktüm belki de, kışın ortasında sürünerek gideceksin deseler 1 dk düşünmem orası ayrı.
    4 mevsimi yaşandığı cennet gibi bir coğrafyadayız ama biz de tersten gün yüzü görmüyoruz. dedim ya her şeyin bir bedeli var işte. biz de 1 haftalık tatil için kredi cekip antalyada ruslardan yol tarifi alıyoruz, yemişim öyle coğrafyayı. deniz görmeden, yaşadığı şehirden çıkmadan ölen insanlar var. ortadoğu batağında patinaj çektikçe dibe batmaya devam.

    edit: çok kiymetli geri dönüşler oldu. bu tezi desteklemek için bir örnek daha verip sonlandiracagim. biraz daha bu tarafa gelelim. rusların edebiyatta neden bu kadar iyi olduğunu hiç düşündünüz mü? sert iklim koşulları zorlu hayat şartlarıyla birlestiginden insanlar melankolik, tenleri güneşe hasret. en yakın arkadaşın ısınmak için içtiğin votka o da gitiikce dibe çeker insani. alkol konuşturur konuşacak kimse yok, düşünceler beynini kemiriyor. kelimelerle arasi iyi olanlar, ölmekle ölümsüz olmak arasındaki ince bir çizgide gezinirken kağıt ve mürekkep imdatlarina yetişmiş ve bunlarla dostluğunu pekistirip iclerini boşaltmışlar. sancıyı bir nebze olsun hafifleterek ölümsüzlüğü seçmiş şu an kitapliginda seni izleyen rus edebiyatçılar.

    burada belki eylemci iskandinavyali degildir. tamamen zıt koşulların yaşandığı bir yerde yaşayan bir turist olduğunu varsayalım. ben havasından mıdır suyundan mıdır yazıldığını görünce genel manada bu tip iklimin yaşandığı cografyalarin insanların psikolojik rahatsızlık sahibi olmasına önayak olabildigini ve bunun çeşitli şekillerde dısavuruldugunu belirtmek istedim. cok uzattim farkındayım. katilirsiniz katilmazsiniz, buraya kadar okuyup bu cümleyi gören herkese teşekkürler.