çok kolay bir reçetesi var,
öncelikle sülün osman’ın cümlesini hatırlayalım, ben beni dolandırmaya çalışanları dolandırdım, suçsuz insanları dolandırmadım der. adam köyden gelmiş, boğaz köprüsünü alabileceğini sanıyor, karşısındaki adam sülün osman, bir fiyat biçiyor, köylü karşısındakini tokatlamaya çalışırken tokatlanıyor. dürüst olacaksın, karşındakinin hakkını korumaya çalışırken (bu araba bu fiyat olmaması lazım diye düşünerek) duruma ayıkırsın.
ucuz mal buldum gel, bana destek at yapalım, gömü buldum kimseye söyleme, biletimi al gelirim gibi saçma cümlelere hep soru soracaksın, neden ben? bu adam neden bana söylesin ki, para bulsam ben kime söylerdim. kısacası güvenmeyeceksin.
şüphe insanı diri ve uyanık tutan en önemli duygulardan birisidir. şüpheci olmak ayarı kaçırmadığın müddetçe seni bütün musibetlerden uzak tutar.
kingolinko7 profili
-
asla dolandırılmayan insanların sırrı
-
sabit berberi olmayan erkek
yakın zamana kadar olan ama artık olmayan berberdir. berber dediğin küçük esnaftır, dükkanı açar sen ustalığına gidersin, tıraşını olursun bedelini ödersin çıkar gidersin. yaşadığım şehirde beraberlikle alakası olmayan adamlar 3 4 tane kalfa bulup dükkan açıyor, dükkanı en albenili şekilde dizayn ediyor, usta kalitesi yerlerde ama fiyat uçuk. şehrin bir yanında tıraş 25 tl, öte yanında 40 ile 70 arasında. kusura bakmayın ama 25 lik yerdeki usta senin sikko dükkanındaki kalfayı 2 defa cebinden çıkarır.
gidiyorsun, bana hangi saç yakışır diyorsun, bildiği model yok ki. makine gibi aynı modeli kesiyor. dikkat ediyorum herkes aynı usta elinden tıraş edilmiş gibi geziyor. kenarları makineye ver, üstleri kısalt, tepeyi fönle sağa ya da sola yatır, jöle ya da sprey ile sabitle. hadi oradan. -
fransızların en iyi olduğu konu
kendi yaptıkları soykırımı görmezden gelip, dünyaya hukuk dağıtmaya çalışmak.
soykırım nerede nasıl ne şekilde olursa olsun üzücüdür. -
ailesine yük olmamak için okurken çalışan embesil
ülkenin en büyük problemi olan 'empati kuramama' durumundan muzdarip yazar beyanıdır.
-
üniversitede not ortalaması 3'ün altında olan tip
herkes sizin gibi üniversiteyi bir eli yağda bir eli balda okumuyor. birden fazla işte çalışarak okuduğum üniversiteyi 2.55 ile bitirdim. siz koltuğunuzdaki tek karpuzu taşıyarak 3+ yapmayı beceri sayıyorsunuz. saçma sapan tespitler silsilesidir.
-
en son gerçekten mutlu hissedilen an
bizden önceki jenerasyonu bilirsiniz. birçoğumuzun babası muhtemelen bu kümeye girer. ilgisiz, umursamaz, bencil, arsız. bildiniz dimi. pek tabi benim de babam bu tür bir jenerasyonun parçasıdır. çocukluğumda ve erken gençliğimde hep ezilen çocuk olmuşumdur (ezilme kelimesi olayın vahametini karşılayamamakta ama ben böyle deyim siz çoğunu anlayın). kendi kendime de söz verdim, kendi çocuğuma olabileceğim en iyi baba olup eksikliklerimi onda tamamlayacaktım. bir oğlum var 6 yaşında. yeni nesil erkek çocuklarını bilirsiniz, hareketli, şımarık, burun kıvıran ve asla ama asla sevgisini belli etmeyen (belki de sadece bendeki versiyonu öyle, bilemedim). oğlumun gözünden kendimi görme şansım olmadı. hep merak ederdim acaba ne düşünüyor hakkımda diye.
geçen sene kreşe devam ederken öğretmen olağan veli görüşmesi için davet etti. eşimle beraber pür dikkat anlattıklarını dinledik. sonra öğretmen bana dönüp beraber yaptığınız aktivitelerden çok keyif alıyor, sizinle vakit geçirmekten çok hoşlanıyor, hatta net söyleyebilirim ki siz onun kahramansınız dedi. şimdi bile gözlerim doluyor. ağladım, 33 yaşındaki bir adam olarak, eksikliğini hissettiği duyguları 6 yaşındaki oğluma bu kadar kısa sürede verebilmiş olma duygusu paha biçilmezdi. gerçekten mutlu hissettiğim andı. -
evlenilecek kız nasıl anlaşılır
annesinin babasına davranışlarına bakacaksın, anası neyse kendisi de er ya da geç o olacaktır.