wednesday3
profili

  • ikinci el otomobil piyasası

    inanılmaz düzeyde dezenformasyona boğulmuş bir piyasa, son 2-3 yıla kadar böyle değildi. hiçbir şekilde arama filtresi kullanamıyorsunuz, kimse aracın özelliklerini işaretlemiyor, işaretleyen de rastgele ve çok sayıda işaretliyor. hız sabitleyici yazmış, sonradan mı takıldı diyorum, o özellik yok diyor, e işaretlemişsin, cevap yok. hiçbir hatalı ilan şikayetinde düzeltme yapıldığını da görmedim. bu sistem yüzünden tüm ilanlara girip açıklamasına bakmanız gerekiyor, böylece daha çok tıklanmış oluyor, site kazanıyor, sayfa görüntüleme çok olunca satıcının gözünde sahte bir ilgi yaratılıyor. hiçbir site editörlük yapmıyor, alıcı ve satıcı başbaşa herkes birbirine yalan söylüyor. bu kadar saçmalıkla uğraşacak vakit yok. yüzlerce ilan tıklayıp, gerçek olmayan bilgileri okuyup, sonra mesaj veya telefonla bir sürü yalan dinleyip, yine de düzgün bilgiye ulaşamıyorsunuz.

  • ankara'daki ağaçlarda papağanların görülmesi

    bilen bilmeyen atıp tutmuş, bilmiyorsanız niye yazıyorsunuz?

    papağanlar kış şartlarında yaşayamaz diye bir şey yok, tam tersi birçok papağan türü zekasından dolayı çok hızlı çevre şartlarına adapte oluyor. kuşların vücut ısıları -20 ile +35 derece arasında yaşamaya uyum sağlayabilir, ama bu da kural değil genelleme, türlere göre değişkenlik gösterir. pakistan papağanı diye bir şey var mesela, pakistan tropik ülke mi? avustralya'da doğada yaşayan bir sürü papağan var, orada kış olmuyor mu? kışın serçeler yiyecek bulamayabilir ama papağan bulur, gözleri kuvvetlidir çok uzağı görürler bu yüzden tepeden her yeri süzerler. gidip yerdeki karları eşeleyip yemeğini yine çıkarır. üç dört alt tür hariç neredeyse tüm papağanlar istilacı olduklarından gerekirse diğer kuşların yuvalarını ve yemeklerini çalarlar. gagaları ve ayakları sıradan kent kuşlarından çok daha kuvvetli olduğu için, boyut olarak küçük papağanlar bile kargalara kafa tutarlar, karga bunlarla dövüşemez, bir tane küçük yeşil papağan kocaman 4-5 kargayı korkutup kaçırabilir, bunda tuhaf sesler çıkarıp cins cins hareketler yapmalarının da etkisi olur.

    papağanlar meyve yer diye bir şey yok, meyve de yerler ama her şeyi yiyebilirler. meyve yemesi gereken ve yemezse sağlığı bozulan 2-3 papağan türü vardır, onun dışında normal serçe karga ne yiyorsa onu yerler.

    kamyonla mı gemiyle mi gelmiş fark etmez, hiç papağan olmayan bir şehre 3-4 tane "yeşil papağan" koyun, üremeye başladıkları anda türlerini çoğaltırlar. sayıca o kadar çok üreyemezler mesela serçe gibi, ama etrafta gözle görülecek kadar çoğalırlar kısa zamanda. öyle binlerce papağanın gemiden kaçmasına gerek yok yani.

  • yardımcı doçentliğin kaldırılması

    bununla hedeflenen asıl büyük proje, "yerli ve milli" üniversite.

    akademik kadroları kendileri gibi olanlardan yapmak, yeni gelecekleri de bu şekilde yetiştirmek, sistemi baştan kurmak ve bir anlamda çok dile getirilen "kültürel iktidarı" da ele geçirmek. iran ve mısır modeli üniversiteler ve "aydın"lar. kendilerinden olmayan akademisyenleri bu işin tamamen dışına atmak veya en iyi ihtimalle butik vakıf üniversitelerinde çürümeye terk etmek. bir daha da böyle potansiyeli olan kişilerin akademinin kapısından bile girememesini sağlamak.

    daha da söyleyelim, kulağınıza tuhaf gelmeyecek: "sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan'ın siyasi dehası ve karizmatik özelliklerinin analizi" isimli bir siyaset bilimi doktora tezi, "türkiye'nin dünya lideri ülkeler arasında yer almasının ekonomik temelleri" isimli iktisat doktora tezi filan yazılacak. diyeceksiniz ki böyle şeyler şimdi de yapılıyor. hayır, bu yetmiyor, istenen bu değil. başka bir level.

    şöyle örnekleyelim: boğaziçi'nde fizik dersi. profesör anlatıyor. derste öncelikle konuyla ilgili kuran ayetleri ve tefsirlerden bahsediliyor. allah'ın evreni nasıl da mükemmel yarattığı filan. ondan sonra birkaç temel bilgi. sonra hep birlikte okul içindeki camiye namaza.

    başka örnek: odtü'de sosyoloji dersi. kuran ve islam (sünni) geleneğinde sosyal yapının neden mükemmel olduğu anlatılıyor. profesör, ayet ve hadislerden örneklerle toplumu açıklıyor. peygamberin neyi neden yaptığı tartışılıyor.

    başka: eğitim fakültesi. profesör, bilal erdoğan'ın eğitim felsefesini anlatıyor. derse türgev'den konuk geliyor, faaliyetlerinden bahsediyor. herkes alkışlıyor.

    bu örneklerde önemli olan şu; herkes böyle olması gerektiğini düşünüyor, öğrenciler de mutlu ve kimse bir şey sorgulamıyor, hocalar baskıyla değil inanarak anlatıyor, doğal ve normal olan bu oluyor.

    yardımcı doçent kadrosu ve doçentlik sınavının varlığı, eğitimdeki bu büyük proje önündeki kritik engellerdir. bununla da kalmayacaklar, göreceksiniz. seküler eğitimli aydın kesimden kimileri bağcılar kenar mahallelerinde yaşayıp asgari ücretle geçinmeye çalışırken, kimilerinin de esenler otogarında simit sattığını, aydın kadınların zorla başını kapattığını, ev hanımı veya en fazla kermes organizatörü olduğunu, karma eğitimin kalktığını ve üniversite dahil kadın ve erkek sınıflarının ayrıldığını, nikahın sadece imamlar tarafından kıyıldığını, üniversitelerde tüm bilim dallarında dine dayalı eğitim yapıldığını, islami burjuvanın az sayıda ailesi dışında kadınların üniversitede okumaya bile gelmediğini, kız lisesi gibi kız üniversitesi açıldığını, nasıl atatürk ilkeleri dersi varsa tayyip erdoğan ilkeleri diye ilkokuldan üniversiteye zorunlu dersler koyulduğunu, bütün bunların da sesi çıkan, yetkili, eğitimli kişiler dahil herkes tarafından çok olağan ve meşru sayıldığını, savunulduğunu, itiraz edenlerin sadece kendi aralarında konuşabildiğini ve bir köşede yaşamalarına "izin verildiğini", bunu kabullenmeyenlerin ise bırakın terörist ilan edilip yargılanmayı, daha başlarını bile kaldırmadan çevresindekiler tarafından linç edildiğini, devletin muhalif kovalayıp kendini yormasına bile gerek kalmadığını görene kadar durmayacaklar.

    yardımcı doçentlikle bunların ne alakası var diyenlerle 2023'te görüşelim.