nickineyleyim6
profili

  • 14 haziran 2018 suruç olayları

    yalan haberdir. olay şöyle gelişiyor. akp millet vekilleri suruç içerisinde seçim çalışması yaparken esnaf tepki gösteriyor. millet vekilinin korumaları esnafa ateş açıyor ve 5 esnaf yaralanıyor. diğer esnaflardan biride ateşe karşılık verip 2 korumayı yaralıyor. hastanede olan yaralıların arasında hayati tehlikesi bulunanlar var. bu namuzsuzlar da andaş medya sayesinde sanki akp'liler yaralanmış gibi servis ediyor. kahpeliğin geldiği son nokta.

    edit: 2 esnafın ve 1 akp'li korumanın hastanede hayatını kaybettiği haberi geldi.

    edit2: bir akçomarın tehdidi ve tehdit eden avukat görünümlü arkadaşın nicki; onemli olan yarismakdi diyen ezik sperm

    (#78062235) emniyet genel müdürlüğüne hakkında ekran görüntüsüyle birlikte suç duyurusunda bulundum bilgin olsun. seni yakalayıp hapse atmayacak devletin anasını sikmek biz avukatlar olarak boynumuzun borcu olsun arkadaşım.

    14.06.2018 19:11

    edit3: boşuna yorulmayın arkadaşlar, terörü ve terörizmi hele ki pkk'yı destekleyen bir tek entry'mi bulamazsınız. pkk'lı diye iftira atabilecek kapasitede değilsiniz. ancak böyle ana avrat söversiniz, aramızdaki fark ben ne annenize ne bacınıza söverim sizin. karakteriniz bu kadar işte. kişiliksizlik ve karaktersizlik kokan, ağzınızdan akan salyalarla birlikte bir işe yaramayan beyinlerinizide alıp posta kutumdan bir zahmet siktir olup gidin.

    edit 4: bak buna çok güldüm. kardes sunu da yazsana oraya, iki gram hukuk bilmeyip seni tutuklatacak avukatin beynini sikmek de biz normal vatandasa dustu.

    edit5: sanırım ne kadar haklı olduğumu a haberin 3 olarak verdiği şehit sayısını, 1 şehit, 3 ölü olarak güncellemesinden anlamış bulunmaktayız.

  • inşaat sektörünün krize girmesi

    sektör çalışanı olarak sahada hissetmeye başladığım durum. işim gereği sürekli müteahhitlerle sohbet etme olanağı buluyorum. bu gün gün içinde sohbet ettiğim 3 kişi de ellerinde hazır iş olmasına rağmen işleri yapamadıklarından bahsettiler. peki bunların iş yapamamasının sebebi nedir?

    1) devlet kurumları bütün ihalelerin ödemelerini durdu ve işleri öteledi. yani devlet para ödeyemiyor şuanda.
    2) geçen sene ocak ayında 1680 tl olan demirin ton fiyatı şuan 2900 tl.
    3)geçen sene kdv dahil artı nakliye bedelli 50 kg çimento 15-17 tl arası değişirken 2018 yılı başında nakliyesiz ve kdv dahil olmadan fiyat 18 tl yi gördü.
    4) elde kalan daireler alıcı bulamıyor. daire satamadığı için yeni işlere başlanamıyor.

    kısacası; arkadaşlar üretime değilde inşaata dayalı bir ekonomik sistem kurduğumuz için ekonominin amiral gemisi konumundaki sektör inşaat. ve amiral gemisi su almaya başladı. o yüzden bu durumu anlayacaklara tavsiyem ayaklarını denk almaları, bazı harcamalarınızı erteleyin, kendinizi sağlama alın. eskisi gibi ekonomik krize girdiğimiz zaman hali hazırda bizi besleyecek un fabrikalarımız, tarım sektörümüzde olmadığına göre, krize giren bir ülke ekonomisi bizi açlığa sürükler.

    sıcak haber: metreküpü 130 lira olan beton az önce 180 tl oldu. hepimize hayırlı uğurlu olsun.
    edit: lan benim giri girmemi mi bekliyorlardı bu ibineler. *

  • 2018 ekonomik krizi

    bu gün itibarı ile ekonomik durumum

    aldığım maaş 3,200 tl

    kira: 800 tl
    elektirik 113 tl (kullanımım 50 tl gerisi vergi, 44 tl dağıtım bedeli ödemişim niye acaba)
    su: 75 tl (kullanımım 5, yazı ile beş metre küp, anlamayana rakam ile 5 m3)
    telefon: 84 tl ( özel operatörlerin allah belasını versin)
    mutfak: 350 tl ( daha uzuca dolap dolduruyorum diyenin amına koyarım net)
    mazot: 750 tl (işe gitmek için kullanıyorum sadece,gezmek mi ne haddimize)
    sigara: 300 tl
    internet: 80 tl

    ödemem gereken diğer vergilerin aylık ortalama maliyeti 184 tl

    toplamda 2736 tl giderim oluyor. bunlar sadece standart bir hayatı geçirebilmem için gerekli. geri kalan 464 tl ile ay sonunu getirmeye çalışacağım.

    şimdi ak çomarlara sorum: ben ortalamanın üzerinde bir maaş alıp, ay sonunu nasıl getireceğimi düşünürken, be koyduğumun çocuğu sen asgari ücret alıp ekonominin nasıl iyi olduğunu iddia ediyorsun?

    senin iyi algını sikeyim.

    edit: ısınmayı unuttuk anasını satayım. osurarak ısınırız artık.

  • 6385 akademisyenin işten atılması

    mesajı aynen aktarıyorum. bu insanların çıkmayan sesi olmak zorundayız.

    merhabalar. çaylak olarak bize bahşedilen mesj hakkini kullanalım dedim. konuyu uzatmadan sizden sıkıntı yaşadığımız ancak sesimizi duyuramadığımız bir konuda yardımınızı istiyorum. öyp konusunu biliyor musunuz bilmiyorum. 2010 yılında kamudaki 657'ye tabi kadromdan istifa ederek öyp sistemi ile torpilsiz bir şekilde araştırma görevlisi oldum (sadece ales+dil puanı+diploma notu ile). amaç yeni kurulmuş üniversitelere hoca yetiştirmekti. söz konusu üniversiteler genelde referansla hükumet yanlılarını işe aldığı için, akademiye bu yolla girerek çok tepki aldık. 18 ay önce çıkan bir khk ile daimi olan tüm öyp'lilerin kadrosu 50 d'ye (doktora bitince işsiz kalınan) çevrildi ve doktorayı bitirince işsiz kaldım. yani kazanılmış hakkımız khk ile geri alındı. 6385 kişi benle aynı kaderi yaşıyor. hepimiz aynı anda işsiz kalmıyoruz doktoramız bittikçe işten atlıyoruz. bu konuda tweeterda #öyp50d başta olmak üzere birçok hashtag etkinliği düzenledik ancak kimseye sesimizi duyuramadık. "6385 akademisyenin torpilsiz olduğu için işten atılması" gibi bir başlık açarak sesimizi duyurabilir misiniz?

    edit: imla

  • burger king insanların sağlığını sömürüyor

    merhabalar arkadaşlar

    eski bir burger king çalışanı olarak (vardiya müdürü) size anlatacaklarımdan sonra, tekrar bir burger king restoranına gidip yemek yeyip yemek size kalmış.

    öncelikle burger king çalışanlarının maruz kaldığı emek sömürü ile başlayalım.

    yönetim kadrosu (vardiya müdürleri, servis süpervizör) gününün 14 saatini iş yerine ayırmak zorunda ve bunun için herhangi bir mesai ücreti almıyor. ekip üyeleri ise belli başlı çalışma saatlerine sahip olmalarına rağmen kesinlikle uygulanmıyor.

    bu arkadaşlar uzun süre çalışıp mesai alma hakkına sahipler ancak, restoran karlılığını düşünen gurup müdürleri tarafından vardiya müdürleri bu arkadaşların mesai saatleri ile oynanması emrediliyor, yapmaz ise işten kovulmakla tehdit ediliyor. restoranlarda çalışanların giriş çıkış saatlerini takip eden parmak okuyan bir sistem var, bir ekip üyesi 18 saat çalışınca parmağını okutup 10 saat mesai hak etmesine rağmen, vardiya müdürleri tarafından bilgisayarda bu mesai yok ediliyor. her hafta 2 defa restorana gelen 2 tır, en az 20 palet mal, bu arkadaşlara hiç bir ek ücret ödemeden taşıtılıyor. günde 15 saatin üzerinde çalışma ve angarya işlerle çalışan bu arkadaşlar asgari ücret alıyor. burger king çalışanları restoranda yemek yemek zorundalar, ayrıca yemek ücreti alamıyorlar. bu yemek sistemi de günlük yemek puanı adı altında saçma sapan bir sisteme tabi. aşağı yukarı bize bir işçi için verilen yemek maliyeti 5 tl. yani burger king çalışanları sizin o beğenerek yediğiniz wooper, steakhause gibi hamburgerleri hiç yemediler. yemediler değil yiyemediler çünkü puanlama bu hamburgerleri yemelerine yetmiyor. bazı zamanlar yine yukarıların telkinleriyle et yiyemiyorlar çünkü et vermemiz yasaklanıyor. yani çalışanlar çalıştıkları süre boyunca hamburger yemek zorundalar ve 5 liralık bir hamburger yemek zorundalar. anlayacağınız personelini aç çalıştıran bir şirket var. tabi bunların hepsi gözünü para hırsı bürümüş tab gıda marifetleri.

    gelelim insanların sağlığı ile nasıl oynuyorlar:

    her restorana verilen hedefler var, tabi bunlar maliyet hedefleri. bazı zamanlar mutfak gideri olarak 0 maliyet emri geliyor. bu demek oluyor ki eldiven, dezenfektan, paspas, temiz bez yok bu ay sana. her saat başı değiştirilmesi gereken eldivenler değiştirilmiyor, her saat başı değiştirilmesi gereken dezenfektanlar değiştirilmiyor, mikrop yuvası olan paspaslar defalarca ve defalarca kullanılmaya devam ediyor, insanların hamburgerlerinin hazırlandığı bordlar eski mikrop yuvası bezlerle siliniyor.

    sabah saatlerinde makinelerin belirli bir ısıya ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için cook-out dereceleri alınır. cook-out her et ve tavuk çeşidinden birer adet pişirilerek derecelerinin kaydedilmesi ile oluşturulur. pişirilen etlerin bekleme süresi 45 dk ile 1 saat, tavukların 30 dakikadır. cook-out erken saatlerde alındığı için bu etler atık olur ve atık olarak kaydedilir. ancak kar hırsı bürümüş canavarlar atık maliyeti vermediği için biz bu etleri öğlen saatinde kullanmak zorunda kalırız. kullanmazsak terfi edememek, kovulmak ile tehdit ediliriz.

    bütün ürünler hazırlandıktan 10 dakika sonra tüketilmek zorundadır. aksi taktirde atık olur. yoğun saatlerde sıcak ünitede hazır ürünler bekler, süresi dolanların atılması gerekir ancak biz onları da atamayız, sıcak üniteden geri alınan ürünler salataları değiştirilerek yeni bir kağıda sarılarak tüketiciye verilir. sağlık açısından ne kadar sakıncalı olduğunu anlatmama gerek yok herhalde.

    pişirilen ürünler yoğun saatlerde kullanılmak üzere, üzerinde ürünün kullanılması gereken zamanı geriye doğru sayan çütü ünitesinde tutulur. tahmin de edeceğiniz üzere süresi dolan ürünleri maliyet dayatması gerekçesi ile atamayız, sadece saate takla attırarak saatlerce saklamak zorunda bırakılırız. ve emin olun arkadaşlar bu tür ürünlerin kullanım koşullarına dikkat etmediğinizde yediğiniz şeyin yemek değilde bakteri olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. bu bakteriler öyle basit bakteriler de değilidir, yukarıda saydığım durumlar sarmonella gibi tehlikeli bakterilerin yuva haline gelir o ürünleri.

    patates ve bazı ürünleri pişirmek için devasa bir fritöz vardır. bu makineye kilolarca yağ koyulur, sağlık bakanlığının şartnamelerine göre yağların yanıklık seviyelerini kontrol eden bir aletle yanıklık kontrolü yapılır. yağlar belirlenen seviyelerin üzerindeyse değiştirilmek zorundadır. ancak o kör olası para kazanma hırsı insan sağlığından daha değerli olduğu için buna izin verilmez. 8 ayrı gözde bulunan yağlardan bir göze taze yağ eklenerek bakanlık şartnamesi seviyesine indirilerek kayıt altına alınır, ve siz aylarca o yanık yağlarda pişirilen etleri yersiniz. sağlık açısından yanık yağın sizde ne gibi hastalıklar yaratacağını söylememe gerek yoktur herhalde.

    bu sektörün içinden gelen biri olarak kar hırsı için çalışanların nasıl sömürüldüğünü, para için halk sağlığının nasıl hiçe sayıldığını elimden geldiğince anlamaya çalıştım. ben bir vatandaş olarak, neler döndüğünü gören biri olarak sizleri bilinçlendirmek ve nasıl zehirlendiğinizi anlatmak için kullandım bu mecrayı. artık sizlerde neler olduğunu bildiğinize göre karar sizindir.

    peşin edit: muadili firmaların daha iyi koşullar taşıdığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

  • asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları

    sol elle yazı yazdığım için sürekli dayak yediğim ilk okul öğretmenim. kadın döve döve beni sağlak yaptı.

    `yeri gelmişken senin taaaaaa .mına .oyayım .mına .oyduğumun .rospusu. senin ta 7 ceddini, sülaleni, evde kaşık tutanlarını .ikeyim .iktiğimin yellozu`

    ohh rahatladım.