bak sen1
profili

  • develi restoran'da çocuklara kezzap atılması

    sadece psikiyatrların değil sosyologların bile analizini yapması gereken türden bir olay. hepimiz olayın altında başkaca "mantıklı" bir sebep arıyoruz. başka bir husumet, bir aşk intikamı, mafyavari bir hesaplaşma çıksa derin bir nefes alacağız. sanki bütün bunlar 3 yaşında bir çocuğun hayatının karatılmasından daha önemliymiş gibi. fail oyun odasında görevli kızın sevgilisi çıksaydı yine sorun yoktu. sınıfsal nefretimiz ve bakış açımız olayı daha makul karşılamamıza yetecekti.

    ama öyle olmadı. iyi eğitimli, başarılı bir üst düzey yönetici eşinin yeğenine daha fazla ilgi gösterildiği için çocuğa asit attı. önceden planlayarak.

    ben de adamın sosyal medyadaki hesaplarına baktım. facebook profilinde fazlaca göze sokulan ortalamanın üstünde yaşam standartları var. e bunu herkes yapıyor, normal değil mi? değil işte. insanlar artık kendileri için yaşamıyorlar, birilerinin sahip olduklarını sürekli görmesi için -bu çocuğudur, evidir, gittiği seyahattir, terfi ettiği kutlama yemeğidir- beğenilmek için, takdir görmek için yaşıyorlar. bunun patolojik boyutlara gelmesi o kadar da uç bir şey değil. sosyal medyadaki mecralar tam da bu narsisistik kişilik bozukluğundan muzdarip insanlara göre.

    adam çocuğu için facebook profili bile açmış. son zamanların yeni akımı olarak anneler çocuklarının her anını paylaşarak "bugün biz dondurma yedik, ben en çok çilekliyi seviyoum." gibi bir yaşındaki çocuğun ağzından cümleler yazıyorlar. artık fotoğrafa dair durum neyse bir yaşındaki bebeyi fabl gibi konuşturuyorlar. bu olayda sözü geçen kişi de çocuğu için açtığı hesapta aynı şeyi yapıyor. son model bir jip fotoğrafının altına "babamın anneme hediyesi" diye başlayıp çocuğun ağzından yazarak devam ediyor.

    adamın beğenilme, takdir edilme arzusu sadece kendisiyle sınırlı değil. sahip olduğu her şeye dair böyle bir hırs var. çocuğunu bile bir proje gibi görüyor. ne yazık ki bu tür insanlar etrafta sandığımızda daha fazla. büyük bir firmada üst düzey yönetici olması da bizleri bu kadar şaşırtmasın. bu tür psikolojik rahatsızlıklar başarı, hırs gibi kavramlarla daha kolay kamufle edilebiliyor.