herif kendi twitter'ında yayınlamış, çıkmış meclis'te konuşma yapıyor, konu ne biliyor musunuz?
ehliyet affı.
şu dönemde, şu ekonomide, şu ülkede herif çıkmış 2022 ekim ayında ehliyet affı istiyor, neymiş biriken ceza puanları sebebiyle insanlar mağdurmuş. bu ceza puanları kendi kendine mi birikiyor, senin ben derdini dermanını seveyim ya, tabii ki akp'ye katılırsın gerçek bir derdi olanla senin ne işin olur, anca haksızlık hukuksuzluk af peşinde koşanların yanında olursun.
ehliyet affıymış, beter olun hepiniz.
saritele9 profili
-
mehmet ali çelebi
-
murat övüç
"kimseye zararı yok" falan gibi komik şekilde savunulan adamın videolu belgeli şekilde aklıma sadece iki saniyede gelen "faydaları" buyrun;
1- öldürülüp ormana atılan travesti hande kader'in hemen arkasından "türkiye'de travestilerin çok rahat yaşadığını, eşcinsellerin avrupa'da bile türkiyedeki gibi yaşayamadığını, ölen travestilerin kendi seçimleri olduğunu" söylediği röportaj.
ama zararsız.
2- linç edilen barbaros şansal'ın hemen arkasından "sen kimsin cumhurbaşkanına laf ediyorsun hadsiz, herkes layığını bulacak, iyi olmuş linç edildiği" şekilde tatlı bir şiddet severliği, ama zararsız.
3- ermenilere yaptığı malum ırkçılık, fakat sonrasında özür dilerken bile "türkiyede yaşayan ermenileri tabii ki kastetmiyorum" falan şeklinde ırkçılık üzerine ırkçılık tatlılığı,
4- şimdi bugün ortaya çıkan videosunda ise, şiddete tacize uğrayan kadınlara "tutun abi dilinizi, kadın her zaman erkeğin bir adım arkasında olmak zorunda, kadınlar ne yapıyorlar kötü konuşuyorlar, erkekleri gaza getiriyorlar, erkekler de vuruyorlar, tabii ki şiddete karşıyım" tatlışlığında hafif bir şiddet sevimliliği daha.
5- videolarından biliyorum sevgilisi evli, kendisi de "ona, bana gel demedim gel desem giderdi kaçırırdım adamı, böyle aynı düzeni bozmadan güzelce yaşıyoruz" diyerek açıkça söylüyor evli adamla sevgili olduğunu, e başkası bunu yapınca storylerde 45 dakika saydırıyor yok "tiktak" yok yollu bilmem ne. küçük, zararsız bir ikiyüzlülük diyelim.
6- bir de kendisine küfür eden birini "orospu çocuğu, türkiye sana dar gelir, adımı ağzına alırken salavat çek, tekrar ediyorum türkiye sana dar gelir" şeklinde, aşırı zararsız, sevimli mi sevimli şekilde tehdit etmişliği var alenen.
7- çeşme'de dediği ve paylaştığı arsanın esenyurt'ta olduğu ortaya çıkınca hiç yüzü kızarmamış millete 'aç köpekler' yazarak tatlı masum hakaret şovları yapmıştı.
polis sana -yüzde yüz haksız şekilde- iğrençsin dediğinde çok üzüldün ama? hak etmiş miydin? hani avrupa'dan iyiydi, hani bu düzen bu insanlar iyiydi kabullenmişlerdi sizleri? hani şu 7 rengi yanyana görünce ülkeyi ayağa kaldıran zihniyet sizi kabul etmişti? ee noldu? çok üzüldün, halbuki sen hande kader öldürüldüğünde çok rahatlar diyodun, değil miymiş? sen ona buna 24 saat hakaret yağdırıyosun, seni kabullenmeyen zihniyete sırtını yaslayıp sana para kazandıranlara 7 gün hakaret ediyorsun, ne oldu murat övüç?
daha bulayım mı? ne olsun bunun zararı daha, adam öldürmek mi? ona buna orospu, kaşar, susun, kesin, hadi onları geç siyasi meselelerde bile karşıt görüşlere sadece en tatlı haliyle, en hafif şekilde "haddinizi bilin"den başka şey diyemeyen adam mı zararsız?
yerim onun zararını ben. bütün bu kınadığı, yargıladığı şeyler başına gelirse ağlamak yok murat övüç, kendi kararın kendi seçimin, anlaştık di mi? -
sahibinden.com'daki ruh hastaları
5 adet kitap koydum tanesi 5 liradan mı, 6 liradan mı neyse o civarda, güzel kaliteli öykü kitapları sadece bende zaten birer tane daha olduğu için yalandan koydum, 15 lira teklif etseler vericem hiç problem değil.
bir çocuk yazdı küçük belli ki 14-15 yaşlarında, abicim indirim abicim indirim diye, tamam dedim indirim, 15 liraya vereyim sana hepsini gel al, abi öğrenciyim öyledir böyledir, dedim ki "gerçekten okuyacak mısın bunları?", abi valla okuycam çok severim ben kitap dedi, iyi dedim 15 liraya veririm, üstüne 2 tane de hediye kitap veririm istediğin zaman gel kadıköy'den al.
"abicim sağol ama ben gelemem sen bakırköy'e gelir misin", yav sinirlenmeye başlıyor insan ama hadi diyorsun, yok gelemem ama şu şu iskeleye gelirim hallederiz falan iyi şekilde yaklaşıyorum hala.
her gün mesaj atıyor inanılmaz şekilde darlıyor, getirsen,yollasan, öğrenciyim odur budur, ya iyi tamam dedim ben kargoyu karşıyorum ver adresi gönderiyorum, para da almıyorum.
yani hediye dahil tüm kitaplar, 0 lira karşılığı, ptt kargo ile 0 lira bedelle gönderdim. çünkü ben gerizekalıyım.
kargoya verdiğim andan itibaren, "abi gelmedi, gelicekti noldu, abi vermedin mi, abi gelmiyorlar ya" ya diyorum allah'ın aşkına sabret 3 gün ya. cevap vermemeye başladım artık pişman olmamak için.
sonra ptt'nin siteden baktım çoktan teslim edilmiş, haydaa insan cevap yazmaz mı, geldi sağol o bu diye ya? profiline bir girdim.
tüm kitapları güzelçe çekmiş, koymuş ilana, öğrenciye vericeğim için ucuza koyuyorum yazıp şovunu yapmış, kitaplara 8'er lira da fiyat çekmiş.*
kendimi hayatta en salak hissettiğim, en enayi hissettiğim andı, sinirden gülmeye başladım inanamadım bu zokayı yuttuğuma, o 14 yaşındaki veledin beni ayaküstü alt ettiğine inanamadım. bir daha kimseye bedava mal, ucuz mal bilmemne vermememin tek sorumlusu aha da o 14 yaşındaki velettir.
bi de enayi ben. -
hepsiburada.com'u kullanmıyoruz kampanyası
bakın, yasal olarak, kvkk uyarınca şirketlere "hangi bilgilerimi topluyor, ne amaçla işliyor, kimlerle paylaşıyorsunuz" gibi soruları sorabiliyorsunuz, ve şirketler kanunen buna yanıt vermek zorundalar.
ben bunu birden fazla şirkete mail atarak denedim hatta, yerli-yabancı 1-2 gün içinde tatminkar cevaplar aldım, koskoca browser opera'dan bile.
hepsiburada'nın kvkk soruları için verdiği maile yazdım, bilin bakalım ne oldu?
tahmin edemezsiniz.
(bkz: mail delivery failure)
böyle bir skandal olabilir mi? bırakın anasayfaya kolay bir link bırakmayı, zar zor bulunman mailleri bile devredışı. inanılır gibi değil. bunu aslında bildirsem maddi-manevi müthiş cezası var, fakat böyle ahlaksız bir şirketle uğraşmak istemiyorum, yoksa sonuçlarını onlar da eminim biliyorlardır.
sırf bu sebep bile kullanmamak için yeter de artar, beter olsunlar. -
arda turan
açıklama yapmış futbolcu.
yine şeref, onur, allah, millet ne var ne yok katmış önüne. kimseye hesap vermezmiş (saldırmak ne zamandan beri kanunen hesapsız kalıyorsa kafasında) de, oymuş buymuş. 3 yaşındaki çocuğun imla bilgisiyle, 3 iq'lu çomar manevi duygularını ortaya dökmüş, anca bu çıkabilmiş ortaya.
bu delikanlılık falan da çok sökmez arda, kulüp bulamayacağın günler de gelicek, çok yakında.
allah'tan başka kimseden bi' şey istemezmiş, allah için mi çektin lan referandum videolarını?
sizin gibi çomarlar yüzünden ahlak, allah, maneviyat, aile, şeref, onur bütün bu kelimelerin içi bomboş kaldı, kafalarınız gibi.
barcelona'dan osmanlıspor'a müthiş kariyer hikayeni okumaya az kaldı.
not: milli takımı bıraktım olayını yemeyin, kovuldun arda kovuldun.
edit: uyarı ve tavsiyeler sonucu yumuşatıldı, içimden gelenleri kaldırmak zorunda kaldım. -
23 mayıs 2017 apple rezaleti
23 mayıs 2017 olarak düzeltilmesi gereken başlık, yanlış yazmışım özür diliyorum.
bir yakınımın başına gelen rezalettir, bu yüzden aktarıyorum;
"aslında aralık 2016'dan bugüne süregelen rezalettir.başka çarem kalmadığı için sözlüğe taşıyorum.
legal olarak apple store'dan parasını verip aldığım iphone 6s cihazım arızalanınca kvk adlı yetkili servise verdim, cihaz değişimi yapıldı. yapılmaz olaydı.
aralık 2016'da değişimi yapılan yeni cihaz 23 mayıs 2017 itibariyle hala btk üzerinde "kayıtdışı imei'li cihaz" olarak gözüküyor ve telefon kapanacak. 120 gün süresi var kapanmak için, 130 küsuruncu gündeyiz.
6 aydır apple care'de konuşmadığım uzman, kıdemli kalmadı. cevaplar aynı, "üzüntünüzü anlıyorum" bunun dışında yapılan hiç bir şey yok.
kvk, "cihazı kaydetmesi gereken apple" diyor,
btk, "cihazı kaydetmesi gereken apple" diyor,
apple, "anlıyoruz, yanınızdayız."dan başka tek kelime edemiyor.
tam 6 aydır "10 gün sonra aranacaksınız, hallolacak" deniyor, böyle böyle tam 6 ay geçti artık telefonum kapandığında dahi apple'ın hiç bir şey yapamayacağını görmüş anlamış oldum.
gerekirse söz verip tutmayan, "anlıyoruz, merak etmeyin"den başka tek cümle edemeyen bütün bu kıdemlilerin isimlerini de yazarım. para kolay kazanılmıyor, o parayla gidip sorunsuz diye apple tercih ediyorum, yaşadıklarıma bakın, telefon 2 gün sonra kapanacak, çöp olacak, elimde kapanmış iphone 6s'le kalakalacağım.
"arkadaşlarıma ilettim, gereken.." bakın bu cümleyi 6 ayda 100 küsur defa duydum, işim gücüm var, okulum var, ben 130 küsur gün boyunca, çalmadığım çırpmadığım, parasını verip alıp değişen telefonumun kapanmaması için her gün aramak, peşinde koşmak zorunda mıyım?
her gün bomboş "yanındayız,anlıyoruz" laflarını duymak zorunda mıyım?
işimi halletsenize?
hiç bir şey yapamayacaksanız, telefon değişimini bile elinize yüzünüze bulaştıracaksanız ben ne için size ve markanıza güvenip sizin ürünlerinizi alıyorum?
bir kıdemli çıkıyor, "araştırıyoruz" diyor, diğer kıdemli çıkıyor "araştıracak bir şey yok, kendisi yalan söylemiş, şikayet edilecek merak etmeyin" diyor, kendi içinde dahi anlaşmaktan bu kadar uzakken, ben de sorunumun çözülmesini bekliyorum.
parasını verip legal olarak aldığım telefonum apple'ın btk'ya nedense bildirememesinden ötürü kayıtdışı gözüküyor, 6 aydır düzeltilemiyor, "kapanırsa yanınızda oluruz" gibi bomboş, yersiz, anlamsız cevaplar veriliyor. artık çıldırmak üzereyim, her gün arayıp başka bir robotik apple çalışanıyla muhattap oluyorum.
ben apple'ın yanımda olmasını falan istemiyorum, basit bir telefon kaydını yapmasını istiyorum, hepsi bu.
bilen arkadaşlardan yol göstermelerini rica ediyorum, bimer'e mi yazayım, tüketici mahkemesi mi, hakem heyeti mi, nereye gitmeliyim ki parasını verip aldığım ve kapanacak olan bu telefonun cezasını apple'a kesebileyim? lütfen yardım edin."
apple türkiye çok büyük pişmanlıktır, çok büyük rezilliktir, memnuniyet oranı yerlerde sürünen bir işletmedir, apple inc'in yüz karasıdır.
not: telefonun ekranı kırık, apple store'dan randevu alıp gidince telefon "kayıtdışı" gözüktüğü için tamire de alamıyorlar. yani apple'ın hatası yüzünden telefon kayıtdışı gözüktüğü için tamir de ettirilemiyor, telefon kullanılamıyor.
apple türkiye'nin içler acısı halini yeterince tecrübe etmiş biri olarak tek dileğim apple inc'in olaya el atmasıdır.
not 2: kvk, apple türkiye'nin yetkili resmi servisidir. apple'ın ifadesiyle, "apple store'a getirmekle, resmi servise götürmek arasında fark yoktur."
kvk kısmına neden bu kadar takılındığını anlamıyorum, apple'ın koca istanbul'da 2 store'u var, buralardan randevu almak zaten çile, bunu bilen biliyor. bu store'lardan önce de apple'ın yetkili servisleri vardı ve biri kvk idi. şimdi de istanbul'da onlarca yetkili servisi var, biri yine kvk.
kadıköy'de kaçak bir servis değil bu, yetkili resmi servis, apple'ın deyimiyle "apple authorized service providers".
dolayısıyla olayın içinde kvk'nın olması apple'ın sorumluluğunu azaltmaz veya değiştirmez. çünkü kvk da apple'a bağlı çalışır.
edit: bimer, btk şikayet başvurularını yaptım, fikir veren arkadaşlara teşekkür ederim. en kısa zamanda hakem heyetine de gidiyorum. btk dahil bir çok kurum ne yazık ki "bu konuyu ancak apple'la görüşebilirsiniz" diyerek topu apple'a atıyor, fakat görünen o ki apple hiç bir şey yapamıyor. bu yüzden apple'a yaptırım gücü olabilecek, sorunu yukardan çözebilecek bir kuruma ihtiyacım var.
edit2:
maalesef fiyat limiti sebebiyle ne ilçe ne il hakem heyetine başvurabiliyormuşum. 70-80 tl'lik bir fark sebebiyle buralara başvuru yapamıyorum ne yazık ki. bu yüzden fikir ve önerilerinize gerçekten daha da çok ihtiyacım varç -
kuyuya düşen yavru köpek kurtarılsın kampanyası
----
acil edit: twit linkinde gözüktüğü üzere, acil olarak pnömatik firma tanıdığı aranıyor, lütfen duyarsız kalmayın.
acil edit
----
güncel edit: güncel durumu merak edenler olmuş, durum aynı. köpek hayati tehlikesi yok, oyun bile oynadığı yazılmış. haykon'un yazdığına göre afad, itfaiye hala olay yerinde, çalışmalar sürüyor ama yavru henüz kurtarılmış değil. sanırım itu robotics gibi gruplarla görüşülüyor.
fakat dayanamadım akut'a yazdım, "size ihtiyaç hala yok mu, siz de orada olun" diye, şöyle bir cevap aldım: "merhaba;biz zaten itfaiye ile irtibat halindeyiz.çözüm konusunda fikir alış verişinde bulunuyoruz.itfaiyede burada elinden geleni yapmaktadır.umudumuz yavrunun kuralan sistemin içine girmesidir."
aslı "beykoz'da günler önce yaklaşık 50 metre derinliği ve 30 santim çapındaki bu kuyuya düşen yavru kangal köpeği kurtarılsın" olacak başlık.
bu yavru köpek uzun zamandır orda, akut gelmiş bir süre sonra ayrılmış, afad gelmiş bir süre sonra ayrılmış (tekrar gelmek üzere), belediyenin bilgisi var, itfaiye orada, hayvansever derneklerinin çoğu orada veya bilgisi var, uğraşılıyor fakat olanaklar tükeniyor, hayvancağız ölümle burun buruna.
köpek şu anda yaşıyor, diğer entrylerimde kamera görüntülerini de paylaştım.
yapılabilecek tek şeyin 2. kuyu açmak olduğunu söylüyor bazı hayvanseverler ve bunun için istanbul b.b.'nin izni gerekiyormuş, kamuoyu baskısı yaratıp bu küçük masum hayvanı kurtaralım.( bu yöntemin, bölgenin toprak yapısı, çökme ihtimali yüzünden uygulanamadığını söyleyenler de var.)
sizden ricam olabildiğince bu entry'yi yapıp, up'layın. ekşi sözlük çok insan kurtardı, bir küçük kangalı da kurtarabilir. hadi.
edit: bu entry kimseyi suçlamıyor, sadece zamanın azaldığını söylüyorum, bunu da kafamdan uydurmuyorum. ayrıca ibb'den 2. kuyu için izin gerektiği söyleniyor, bürokratik bu tip işlerin yeterince uzun olduğunu biliyoruz, bunun hızlandırılması için, mümkün olabilmesi için bir uğraş bu.
bu işi yakından takip eden arkadaşlarımın halini görüp bu başlığı açtım. bi kişi daha bilse, bi kişi daha fikir üretse, bi yetkili daha bilse bu köpeğin kurtulma ihtimali o kadar artacak. yani insanlar bir "canın" derdindeyken, onları "klavye başından kalkmamakla" suçlamak, bilmiyorum, saf kötülük gibi duruyor.
örneğin benim elimden başka bir şey gelmiyor, ben arama kurtarma uzmanı değilim, kuyu kazamam, yetki veremem, yardım edemem vs vs. bu işi bilenler bile günlerdir yapamazken, "siz klavyeden başka bi şey yapmıyorsunuz" suçlaması yersiz, komik ve üzücü.
benim ve insanların tek derdi köpeğin kurtarılmasıyken bile kutuplaşmak, suçlama yapmak gerçekten kötü kalp göstergesi, bu insanlar için gerçekten sadece üzgünüm.
ama bir köpeği kurtarmak için günlerdir uğraşan insanlar var, bunu unutmuyorum.
uplayan, uğraşan, iyi dileklerde bulunan insanlar da iyi ki varlar. -
serdar ortaç'ın another brick in the wall cover'ı
işte bu yüzden başkanlığa hayır.
şaka şaka. bi' pink floyd şarkısından önce "eller havaya" dendiğini görse roger waters dünyaya küserdi, sözlerin böyle pervasızca sallandığını ve bunun 2. kez yapıldığını, ve koca bir stüdyonun tüm bu iğrençliği alkışladığını görse david gilmour sekte-i kalpten giderdi herhalde adamcağız.
yapmayın bunu serdar bey,
senin anana bacına yapsalar hoş mu?
çıksa pink floyd "buralara yaz günü"yü en protest şekilde, psychedelic rock şeklinde söylese hoş mu?
yazlar sizin, hitler diskolar sizin, televizyonlar sizin, izleyiciler sizin,
pink floyd'u bize bırakın lan. -
oyunlardaislamofobi.com
ülkemden ettiğim nefrete, nefret katan yeni bir gelişme.
bir kere de bomboş bir işle uğraşmayın be, koca bakanlıksınız bunu kim düşünüyor, kim onay veriyor, kim "süper proje abi" diyor be adamlar, kim?
bir tane akıllı adam yok şu ülkenin yönetici takımında, salak herifler.
çok utanç verici gerçekten, kompleksi, aciz, zavallı algısı yaratıyor bu tarz hareketler.
halbuki olması gereken ne? call of duty'de hakikaten islam karşıtı semboller vs. mi var? yapacaksın daha iyi bir oyun, koyacaksın ürününü ortaya, sen konuşmayacaksın, ürün konuşacak. böyle olmaz bu iş, çok yazık.
not:
daha türkçe yazmaktan aciz, sözde "bakanlık" sitesi. "oyunlarda ki" yazmış andavallar.
türkçedüşmanısiteler.com açıp bunları ihbar etmek lazım aslında.
edit:
yazım hatalarını düzeltmişler.
edit2:
aman yarabbim, sesli ingilizce versiyon yapmışlar. inanılmaz bir eğlence sunuyor, resmen eğlence pınarı, sesli halini dinleyin:buradan
son edit: ilk defa girdiğim için debe editi yapmıştım fakat vazgeçip sildim.